Etiket: güncelhaber

  • Yağış miktarı rekor seviyelere ulaştı

    Yağış miktarı rekor seviyelere ulaştı

    Kimi zaman sıcaklık rekorları kimi zamansa soğuk hava dalgaları konuşuluyor, küresel ısınma tüm dünyanın gündeminde geniş yer buluyor. Kuraklık ve sel gibi afetleri doğuran iklim değişikliği meydana getirdiği etkilerle akıllarda yerini hep taze tutuyor.

    Bu kapsamda Uşak, kısa zamanda dar alana çok yağış bırakan ‘kararsız yağış’ nedeniyle şaşkınlık yaşadı. Yer yer kuvvetli rüzgarın estiği yağışta ağaçlar yıkıldı, bölgesel bazlı elektrik kesintileri yaşandı, su birikintileri oluştu.

    En şiddetli yağışlardan biri oldu

    Daha önce kayda geçen verilere göre Uşak’ın Eylül ayı yağış ortalaması metrekare başına 20.9 kilogram. Yine en yüksek miktardaki yağış ise 24 saatlik bir zaman diliminde meydana gelmiş ve metrekareye 64.3 kilogram olarak kayıtlara geçmiş durumda. Ancak bugün yaşanan yağış, sadece 2 saatlik bir süreçte 57,04 kilogramlık bir miktarla rekor seviyelere ulaştı.

    Geçtiğimiz günlerde Dokuzsele Deresi’nde kapsamlı bir temizlik çalışması yapılmıştı ve kanalda biriken çöpler, oluşan kirlilik ortadan kaldırılmıştı. Alınan önlemlere karşın çok şiddetli yağış sonrası Dokuzsele Deresi’nin debisi yükseldi; dere, tahliye hattından gelen suyu alamadı.

    Şiddetli yağış sonrasında Uşak Belediyesi ekipleri zaman kaybetmeden çalışmalarını başlattı, tüm ekipleriyle sahaya indi. 70’e yakın su tahliye pompasıyla kentin dört bir yanında vatandaşın yardımına koşan ekiplerin, ulaşan ihbarlar çerçevesinde uygulamalarına kesintisiz devam edeceği öğrenildi. Öte yandan yağmur sularının kentte bıraktığı milleri ve çöpleri ortadan kaldırmak için Temizlik İşleri Müdürlüğü de yoğun bir çalışma başlattı. Çalışmalara AFAD ekipleri de destek veriyor.

    Temizlik yapılmıştı

    Ayrıca Uşak Belediyesi tarafından, menfez ve kanaletlerde tıkanıklık oluşmaması için düzenli olarak temizlik çalışmalarının yapıldığı, bugünkü aşırı yağış sırasında sularla birlikte gelen atıkların da ilk andan itibaren temizlenmeye başlandığı belirtildi. Belediye tarafından, yağmur sonrası menfez ve kanaletlerdeki detaylı temizlik çalışmalarının devam ettiği bilgisi paylaşıldı.

  • Soğan çiftçinin yeni umudu oldu

    Soğan çiftçinin yeni umudu oldu

    Üzümüyle meşhur Denizli’nin Çal ilçesinde aşırı yağmur nedeniyle üzümlerde “mildiyö” hastalığı çoğaldı. Üzüm bağlarının yüzde 80 oranda zarar görmesi üzerine üretici alternatif ürünlere geçti. Hancalar Mahallesi’nde de çiftçi Yüksel Çırak, 3 dönümlük kıraç tarlasına soğan dikti. Susuz yetişen soğanda hasada başlayan çiftçi Çırak, 3 dönümlük alandan yaklaşık 6 ton soğan hasadı yapmayı planladıklarını söyledi. Bugüne kadar küçük alanlarda kendi ihtiyaçları kadar soğan ürettiklerini ancak bağlarda görülen ‘mildiyö’ hastalığı nedeniyle alternatif ürün olarak daha geniş alanlarda soğan üretimine başladıklarını anlatan Çırak, “Sezon sonu itibarıyla soğanları hasat etmeye başladık. Bu bizim sulanmayan, kıraç soğanımız.

    Yemeklerde özellikle tadı, lezzeti veren en büyük unsurlardan bir tanesi. Bu sene mahsullerimizdeki, özellikle bağlarımızdaki mildiyö hastalığından dolayı ürün alamayacağımız sezon başında belliydi. Biz de alternatif ürün olarak soğana yöneldik. Bunu birkaç aileye daha önerdik, onlar da yaptılar. İnşallah gelecek dönemlerde aile sayımızı çoğaltırız, Hançalar’ı soğanın merkezi haline getiririz. Türkiye ekonomisine katkıda bulunur, topraklarımızı da değerlendirmiş oluruz. 3 dönüm civarında bir soğan yaptık ve 6 ton civarında bir hasat bekliyoruz bu sene. İnşallah ekonomimize, kendimize ve ülke ekonomimize katkıda bulunur. Bizim topraklarımızda ne olsa yetişiyor, onun için her şeyi denemeye çalıştık. Özellikle soğanı alternatif ürün olarak diktik. Bunun yanında yerli domates, bamya, kavun, karpuz ekimi yaparak topraklarımızı değerlendirmeye çalışıyoruz. Özellikle bamya bizim vazgeçilmezlerimizden bir tanesi. Üretici olarak bunlarda da başarılı olduk. Bu sene soğanımızdan gerçekten güzel bir verim aldık, fiyatımız da güzel. Soğan dikimiyle ilgili bütün aileleri de teşvik ediyorum, herkese tavsiye ediyorum. Bütün aileler denesin” dedi.

    Soğan Çal topraklarını çok sevdi

    Üzüm bağlarında ortaya çıkan hastalık nedeniyle alternatif olarak dikimi yapılan soğandan çok iyi sonuç alındığına dikkat çeken Çal Ziraat Odası Başkanı Haşim Ahmet Çil, susuz yetiştirilen soğanın Çal topraklarını çok sevdiğini söyledi. Soğanın ekim alanının özellikle Hançalar Mahallesi bölgesinde daha da artmasını beklediklerini ifade eden Çil, “Çal ilçemiz verimli toprakları, rakımı, konumu, toprak yapısıyla özel bir bölge. Bölgemizde pek çok ürün yetiştiriliyor. Bunların yanında bu sene bağlarda yaşadığımız büyük sıkıntıdan dolayı bir deneme üretimi şeklinde soğan diktik. Bunda da çok güzel sonuç aldık. Soğandan dekarda 2 ton civarında bir verim elde edildi. Tadı, kalitesi, aroması bütün ürünlerde olduğu gibi soğanımızda da çok farklı, memnunuz. Çiftimizin özellikle bağdan canının yandığı, ümitlerinin kaybolduğu, maddi olarak büyük bir sıkıntıya düştüğü yılda soğandan alternatif olarak deneme yapan çiftçilerimiz iyi gelir elde edecek. İnşallah önümüzdeki yıllarda bu sadece denemeyle kalmaz, devam eder. Susuz üretilen soğanla çiftçilerimiz için yeni bir ürün, yeni bir umut kapısı açılmış oldu” diye konuştu.

  • Gediz’de lavanta hasadı başladı

    Gediz’de lavanta hasadı başladı

    Peyzaj çalışmaları çerçevesinde Adnan Menderes Yaşam Parkı’na dikilen lavantaların hasadının tamamlanmasıyla birlikte, Gediz Belediyesi tarafından lavantaların yağı ve suyu çıkarılarak, Gediz’e değer ve turizmine katkı sağlaması hedefleniyor.

    Konu hakkında açıklama yapan Belediye Başkanı Muharrem Akçadurak, “Gediz Belediyesi olarak ilçemizi her zaman canlı tutmak, günden güne daha da yeşil bir görüntüye kavuşturmak amacıyla, Gediz Lavanta Bahçemizin kokusu ve güzel görüntüsüyle süslemeye devam ediyoruz. Alternatif ve faydalı bir ürün sunmayı hedeflediğimiz bu yılda da yapılan peyzaj çalışmalarının güzel sonuçlarını almaya başladık. Lavanta Bahçemize ilgi gösteren tüm vatandaşlarımıza ve misafirlerimize şükranlarımı sunuyorum” açıklamasında bulundu.

  • Kandil ve Asos’a hava harekatı

    Kandil ve Asos’a hava harekatı

    MSB’den yapılan açıklamaya göre, Irak’ın kuzeyindeki Kandil ve Asos’ta bulunan ve teröristler tarafından sözde üs olarak kullanılan bölgelere saat 00.30’da hava harekatı düzenlendi.

    Harekatla, teröristler tarafından kullanılan 16 mağara ağzı, 4 sığınak, 2 malzeme deposu imha edildi, çok sayıda terörist etkisiz hale getirilerek terör örgütünün bölgedeki varlığına ağır darbe indirildi.

    Harekat öncesinde hedeflerin özenle seçildiği belirtilen açıklamada, harekatın planlama ve icrasında sivil halkın can ve mal güvenliği ile tarihi, dini, kültürel varlıklar ve çevrenin korunmasına azami dikkat ve hassasiyet gösterildiği kaydedildi.

    Açıklamada, “Asil milletimizin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, ülkemizin ve milletimizin güvenliğini tehdit eden terörist unsurları sahada bulup yok etmeye en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar azim ve kararlılıkla devam edecektir.” denildi.

  • “Öğrencilere barınma desteği verin”

    “Öğrencilere barınma desteği verin”

    YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, üniversite rektörlerine gönderdiği mesajda, FETÖ, PKK ve diğer terör örgütlerinin barınma ihtiyacı olan öğrencileri “öğrenci evi” adı altında örgütlemeye çalıştığı uyarısında bulundu. Rektörlerden öğrencilere barınma konusunda yardımcı olmalarını, onlara rehberlik etmelerini isteyen Özvar, mesajında şu ifadelere yer verdi:
    “2023 Yükseköğretim Kurumları Sınavı sonuçlarına göre üniversitelere yerleşen adayların kayıt işlemleri 1 Eylül Cuma 2023 itibarıyla sona eriyor. Özellikle son dönemde yükseköğretim öğrencilerini bünyelerine katmayı amaçlayan FETÖ, PKK ve sair terör örgütlerinin öğrencilerin barınma hususundaki ihtiyaçlarını kullanarak harekete geçebileceklerine ve ‘öğrenci evi’ adı altında gençlerimizi kendi çevrelerine toplamaya çalışabileceklerine yönelik duyumlar gelmektedir. Özellikle eğitim öğretime yeni başlayacak öğrencilerimize barınma konusunda yardımcı olmanızı, onlara rehberlik etmenizi, gerekli uyarı ve tavsiyelerde bulunmanızı, mümkünse üniversiteniz bünyesinde kuracağınız ‘destek birimleri’ aracılığıyla öğrencilerimizin ihtiyaçlarına cevap vermenizi fevkalade önemli bir husus olarak görüyoruz. Bu konuda şehrinizdeki ilgili kurumlarla sürekli bir iletişim ve iş birliği içerisinde olmanızı sizlerden hassaten rica ediyorum.”

  • Balıkçılar “Vira Bismillah” dedi

    Balıkçılar “Vira Bismillah” dedi

    Şile Belediyesi de su ürünleri av sezonu başlangıcını Şile Limanında düzenlenen gelenekselleşmiş etkinlik ile kutladı. Saygı Duruşu ve İstiklâl Marşı ile başlayan programa Şile İlçe Kaymakamı Mehmet Nebi Kaya ve Garnizon Komutanı Albay Mehmet Sutaşır ve Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı’nın yanı sıra Liman Başkanı Ahmet Serkan Yılmaz, Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Ahmet Yıldırım, belediye meclis üyeleri, belediye başkan yardımcıları, kamu kurum amirleri, muhtarlar ile balıkçı esnafı, aileleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    Tekneler dualarla denize uğurlandı

    Düzenlenen törende Şileli balıkçı tekneleri “Vira Bismillah!” diyerek dualar eşliğinde denize uğurlandı. Tekneleriyle denize açılan balıkçılar, bol ve bereketli bir sezon dilekleri ile ağlarını Şile denizine bıraktılar. Şile’nin denizcilik kültürünü ve balıkçılığını yücelten bu anlamlı etkinlik, bol ve bereketli bir av sezonunun müjdecisi oldu. Özellikle Şile Palamudu ile ün kazanmış olan Şile, yeni av sezonuna büyük umutlarla başladı.

    “Tüm esnafımıza şimdiden bereketli bir av sezonu diliyorum”

    Törende konuşan Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, “Bu gece itibariyle başlayacak olan balıkçılık av sezonu öncesinde dualar eşliğinde balıkçılarımızı ve ekmek teknelerimizi Karadeniz’in maviliklerine uğurladık. 72 Km’lik sahil bandıyla, özellikle sonbahardaki eşsiz gün batımıyla, doğal güzellikleri ve lezzetli deniz mahsulleri mutfağı ve bir marka olan Şile Palamudu ile bir deniz ve turizm kenti olan Şile’den tüm komşularımıza ve misafirlerimize selam ediyoruz. İnşallah bu yılda diğer bir marka değerimiz olan Şile Palamudumuz bol olur ve biz de Şile Palamudu Festivalimizin ikincisini daha görkemli şekilde icra eder, balığımızı kıymetli hemşehrilerimizle de paylaşabiliriz” dedi.

    “Denize ve balığa adanmış hayatlar”

    İstanbul’un en önemli balıkçılık merkezlerinden olan Şile, geçmişten günümüze derin bir denizlik kültürünü de beraberinde getiriyor. Şile Belediyesi, su ürünleri av sezonunun başlamasıyla beraber, uzun yıllardır ömrünü denize ve balığa adamış balıkçılarla yapılan röportajların yer aldığı “Denize ve Balığa Adanmış Hayatlar” videosunu sosyal medya hesaplarından yayınladı. Video, Şile’nin denizle bütünleşmiş yaşam tarzını yansıtan balıkçılar ve ailelerinin samimi röportajlarına dayanıyor. Sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar süren özverili çalışmalarını ve denizle kurdukları özel bağı anlatarak, denize ve balığa adanmış bu hayatları gözler önüne seriyor. Şile Belediyesi, deniz ve balığa adanmış bu yaşamları koruma ve bu önemli kültürel mirası gelecek kuşaklara aktarma çabalarına devam ediyor.

  • 7 asırlık gelenek

    7 asırlık gelenek

    Denizli’nin Beyağaç ilçesinde Sandıras Dağı zirvesinde 7 asırdan bu yana yapılan ‘Eren Dede’ etkinlikleri bu yılda yoğun katılımla yapıldı. Kartal Gölü etrafında kurdukları çadırlarda geceleyen Yörükler, sabah erken saatlerde yaklaşık 5 kilometrelik patika yoldan Çiçek Baba zirvesindeki Eren Baba’ya yürüyerek ulaştı. Burada okunan duaların ardından kurbanlar kesildi. Denizli, Muğla, Aydın ve Köyceğiz’den de etkinliğe katılım bu yıl geçen yıllara göre çok yüksek oldu. Yaklaşık 5 bin Yörüğü bir araya getiren etkinlikte, yüzlerce kurban kesildi.

    Türkiye’de başka örneği yok

    Türkiye’nin en geniş ve yoğun katılımlı Eren Baba etkinliğinin Sandıras Dağı Çiçek Baba zirvesinde yapıldığına dikkat çeken Araştırmacı Yazar İbrahim Afatoğlu, “Sandıras Dağında çiçek baba yatırının yanındayız. Bu çiçek baba yatırı 700 yıldan beri insanların gelip dilek dilediği dua ettiği kurban kestiği bir mekândır. Bu mekan bizim orta Asya dan, Türkmenistan’dan getirdiğimiz inançlarımızdan bir tanesi. Bu inancımız aslında Anadolu’nun çeşitli kesimlerinde olduğunu ben biliyorum mesela bizim Denizli’de Honaz dağında Babadağ’ın başında Eren Baba, Çökelez Dağının başında Ellez Dedenin etrafında da aynı bu ritüeller 50 yıl evvel de oluyormuş. Ama oradaki törenler artık günümüzde yapılmaz hale gelmiş. Zaten Türkiye de bu şekilde orta Asya dan getirdiğimiz Eren Baba günü kutlamaları günümüzde sadece burada oluyor.

    Burada ağustos ayının son perşembe günü Denizli, Muğla, Aydın bölgesinden insanlar buraya araçlarıyla çıkıyor ve adak kesiyor. Zannediyorum burada 5 bin kişi var yaklaşık bin araba var. 500 veya 700 kurban kesiliyor burada. Buraya gelen insanlar, burada yaptıkları ritüelin yıl boyunca kendilerine bereket sağlık ve mutluluk getirdiğine inanıyorlar. Burada bu ritüellerin devam etmesi için bazı resmi kurumların da bu ritüellere disipline etmesi lazım. Burada bazen sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak bazı hizmetler vermesi lazım ve insanların gelmesi için teşvik vermesi lazım. İnşallah bundan sonra 700 yıl sonra daha ritüel yaparlar. Bu çiçek baba yatırı 42 metre uzunluğunda 4 metre genişliğinde büyük bir mezardır. Buradaki insanlar dileklerinin kabul olması sağlıklı bir hayat yaşaması mutlu bir hayat için kesecekleri hayvanları veya çocuklarıyla beraber. 3 defa 5 defa 7 defa son olarak ta 9 defa dönerek dileklerinin kabul olması konusunda dua ediyorlar” dedi.

    Gelenek yaşatılıyor

    Eren Baba geleneğinin yaşatılması için belediye olarak her yıl Ağustos ayının son perşembesi etkinlikler düzenlediklerine dikkat çeken Beyağaç Belediye Başkanı Mustafa Akçay ise “Bugün Denizli Beyağaç ilçesi ve Muğla Köyceğiz arasında 2 bin 300 rakımlı Çiçek Baba dağının eteklerinde eren etkinliğimizdeyiz. Yaklaşık 7 asırdır yapmış olduğumuz Eren etkinliğimizin bulunduğu noktadayız. Bu zirvede Beyağaç ta ki ve Köyceğiz’deki yani buralardaki Yörüklerin her yıl ağustos ayının son perşembe günü toplandıkları hasbihal ettikleri yarenlikler yaptıkları görüştükleri bir yer.

    Biz Beyağaç’lılar olarak gelirken buraya her yıl ağustos ayının perşembe gününden bir gün önce çarşamba günü Kartal gölü mevkiine çıkıyoruz. Burada eğleniyoruz ateşler yakıyoruz kurbanlar kesiyoruz ve ertesi gün şafak vaktiyle beraber 5 kilometre yaya yolunu kat ederek bu bölgeye geliyoruz. Burası bölge insanı tarafından kutsal sayılan yerlerden bir tanesi. Buraya gelmediğimiz zaman rızkımızın azalacağına inanıyoruz. Burası taş ve toprağın bereketli olduğu bir yer. Ve bölge insanları da buradan taş ve toprak götürerek zahire ambarlarına topraklarına atıyorlar. Bu 7 asırlık geleneği biz belediye olarak destekleyerek yeni nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Bizi izleyenlere de önümüzdeki yıl ağustos ayının son perşembe günü eren etkinliğine bekliyoruz” şeklinde konuştu.

  • Trebenna Antik Kenti Podcast’te

    Trebenna Antik Kenti Podcast’te

    Konyaaltı Belediyesi’nin dijital dönüşüm çalışmaları çatısı altında hayata geçirdiği podcastler sürüyor. Dünyaca ünlü popüler müzik dinleme programı olan Spotify’daki hesabıyla müzik tutkunlarını birbirinden farklı müziklerle buluşturan Konyaaltı Belediyesi, burada yaptığı ‘podcast’ler ile de bölgenin tarihi, turistik ve doğal alanlarını dinleyicilerine tanıtıyor.

    “Tarihi ve doğal mekânlar”

    Arkeologlardan, tarih bilimcilere ve yazarlara kadar konunun uzmanlarının yaptığı çalışmalarla tarihi, turistik ve doğal güzelliklerin anlatıldığı hesapta yer alan “Konyaaltı İlçesinin Tarihçesi”, “Gürsu Roma Hamamı”, “Konyaaltı Sahili Obalar”, “Sıçan Adası’nın Sırrı”, “Feslikan Yaylası ve Güreş Sporu’nun Kısa Tarihi” başlıklarındaki ‘podcast’lere; Geyikbayırı ve Çağlarca mahalleleri arasındaki Sivridağ’ın kuzey eteğinde yer alan Trebenna Antik Kenti tarihi de eklendi.

    “Solim halkının toprakları”

    Antalya körfezine hakim, 680 metre yükseklikteki konumu, sulak ve tarıma elverişli arazisiyle stratejik öneme sahip bu bölge, eldeki en eski kayıtlara göre Anadolu’nun yerli halklarından Luvilerin soyundan gelen savaşçı karakterleriyle bilinen Solim halkının toprakları. Likya, Pamfilya ve Pisidia kavşağında bir sınır kenti olan Trebenna, kaya ve lahit mezarlar, imparator kültü tapınağı, agora, magazin, iki kilise, işlikler, bölgeyi gözetleyen akropolüyle biliniyor.

    “Uzun yıllar unutulan kent”

    İlk kez 1890’lı yıllarda, Pamfilya ve Pisidya’nın önemli kentlerini belgeleyen, Polonya kökenli Alman araştırmacı Karol Lanckoroski tarafından keşfedilen kent, uzun yıllar orman içerisinde unutulmuş. Trebenna Antik Kenti, 1997-2005 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Nevzat Çevik başkanlığında yürütülen “Antalya Beydağları Yüzey Araştırmaları” projesiyle bilim dünyasına tanıtıldı.

    Helenistik çağdan Bizans’a

    Trebenna antik kenti, Helenistik çağdan Doğu Roma (Bizans) dönemine kadar kesintisiz yerleşim görmüş bir alan. Bizans döneminde küçülerek, akropol çevresine örülmüş surların içine çekilen Trebenna’da bu devirden iki kilise kalıntısı dikkat çekiyor. Bunlardan biri akropolün doğusunda, kaya tapınağının arkasındaki Erken Bizans Kilisesi. Bu kilise yıkıldıktan sonra, akropolün güney batı yamacındaki dar bir taraça üzerinde, freskleri günümüze kısmen ulaşmış küçük bir Ortaçağ Kilisesi yapıldı. Semavi Eyice’nin inceleyerek 1977’de bilim dünyasına tanıttığı bu Ortaçağ Kilisesi, Nevzat Çevik ve ekibi tarafından 2001-2002 yılları arasında yürütülen çalışmada detaylı olarak ele alındı.

  • MİT’ten nokta operasyon

    MİT’ten nokta operasyon

    Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, MİT, Türkiye’ye karşı eylem gerçekleştirmesi muhtemel teröristler arasında yer alan ve örgüt tarafından suikast ve sabotaj eğitimleri verilen terörist Güngen’in Irak’ın Süleymaniye bölgesinde olduğunu belirledi.

    PKK tarafından, Türkiye’nin etki alanına girmediği düşünülen Süleymaniye kentinin kırsalında görevlendirilen terörist Güngen’in faaliyetlerini deşifre eden MİT, PKK’nın özel eylemlerde kullanmak için saldırı/sabotaj eğitimleri verdiği terörist Güngen’i operasyonla etkisiz hale getirdi.

    Geçmiş dönemde örgütte faaliyet gösteren yakın akrabaları “Murat Botan” kod adlı Behlül Güngen ve “Ruken Botan” kod adlı Güler Güngen’in de etkisiz hale getirildiği anlaşılan terörist Rezan Güngen’in, çevresindeki örgüt sempatizanlarının yönlendirmesiyle Irak’ta Mahmur Kampına gittiği, örgütün gençlik yapılanmasının içerisinde bulunduğu ve örgütsel faaliyetlerde yer aldığı tespit edildi.

  • Benzin ve motorinde güncel fiyat

    Benzin ve motorinde güncel fiyat

    Brent petrol fiyatları ve dövizdeki değişikliklerle birlikte vatandaşlar benzin ve motorin fiyatlarını takibe devam ediyor.

    BENZİNE İNDİRİM GELDİ

    Gece yarısından itibaren benzinin litre fiyatında 99 kuruşluk indirim geldi. Motorin fiyatlarında ise herhangi bir fiyat değişikliği gerçekleşmedi. Güncel akaryakıt pompa fiyatlarına göre; İstanbul’da motorin litre fiyatı 37.89 liradan satılıyor. Benzinin litresi ise ortalama 36.81 liradan satılıyor.

    AKARYAKIT FİYATLARI NASIL HESAPLANIYOR?

    Türkiye’de benzin ve motorin fiyatları hesaplanırken; Gümrüksüz rafineri fiyatına ÖTV ve EPDK payının eklenmesiyle KDV hariç Rafineri satış fiyatı bulunuyor. Gümrüksüz Rafineri Fiyatı hesaplanırken ise, Akdeniz-İtalyan piyasasında yayınlanan günlük CIF Akdeniz ürün fiyatları ve günlük Dolar kuru takip edilerek, belli bir fiyat değişim farkında gümrüksüz rafineri tavan satış fiyatı elde ediliyor