Etiket: güncelhaber

  • Tarihi mozaikler gün yüzüne çıkarılıyor

    Tarihi mozaikler gün yüzüne çıkarılıyor

    Kent merkezine 14 kilometre uzaklıkta bulunan Salkaya köyünde tarlasında fidan diken çiftçi, tesadüfen üzerinde çeşitli desenlerin yer aldığı mozaik desenli yapı olduğunu fark etti. Bulduğu yapının tarihi bir kalıntı olabileceğini düşünen tarla sahibi, durumu Elazığ Müze Müdürlüğü ile jandarmaya bildirdi. Ekiplerin bölgede yaptığı inceleme sonucunda erken Bizans ya da geç Roma dönemine ait olduğu değerlendirilen tarihi bir yapının taban mozaikleri olduğu tespit edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinesinde Elazığ Müze Müdürlüğünce kazı ve kurtarma çalışmaları başladı.

    Kentin ilk mozaik kazı çalışması olurken, şu ana kadar yapılan çalışmalarda ilk etapta 1×2 ebatındaki taban mozaiğin 100 metrekarelik alanı ortaya çıkarıldı.
    Yakın bölgelerde ortaya çıkarılan benzer mozaiklerden yola çıkarak erken Bizans dönemi ya da geç Roma dönemine ait olabileceğini tahmin ettiklerini belirten Elazığ Müze Müdürlüğü Kazı sorumlusu Arkeolog Bilal Aydın, “Müze Müdürlüğü olarak alanda mart ayında taşınma sahibi tarafından ağaç ekimi yapılırken mozaik tabana rast gelmesi ve müdürlüğe haber vermesi üzerine alanda ilk incelemeleri yaptık.

    Yapılan incelemelerde 1×2 metre ebatındaki taban mozaiğin olduğu, renkli taşlarla tessera (küp) parçaları kullanılarak taban mozaiği yapıldığı görülmüştü. Ondan sonra müdürlüğümüz tarafından yapılan incelemelerde alanın bir yapı içerisindeki taban mozaiği olduğu ortaya çıktığı belirlendi. Alanda geniş bir kazı çalışması yapılarak mozaiğin devamının ve dönem özelliklerini ortaya çıkarılması için çalışmalar başlatmak üzere yazışmalar yapılmıştı” dedi.

    “Yapılan mozaiklerde erken Bizans ve geç Roma dönemine mozaiği olabileceği üzerinde duruluyor”

    Çapılan kazı çalışmalarında 100 metrekarelik bir alan ortaya çıktığını ifade eden Arkeolog Aydın, “Yapılan yazışmalar üzerine Bakanlığımız Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü’nün destekleri ve ödenekleri doğrultusunda 1 Ağustos 2023’te 1 arkeolog, 1 sanat tarihçisi ve 4 işçi ile birlikte kazı çalışmalarımız başlamıştır. Başlatılan çalışmalar öncelikle mozaiğin devamını ortaya çıkarılması yapılmıştır.

    Yapılan ilk çalışmalarda plan kare sisteminde oluşturulan kareler sisteminden 4 tane çalışmamız tamamlanmış olup, 100 metrekarelik alan ortaya çıkarılmıştır. Şu an kazısını yapmış olduğumuz mozaik Elazığ’da ortaya çıkarılmış ve kazısı yapılan ilk mozaik kazısı. O yönden de ayrı bir öneme sahip. Mozaiğin tam tarihinin belli olması için kazının bitirilip, üzerinin temizlenmesi sonra kesin olarak belirlenecektir. Ancak yakın bölgelerdeki kazısı yapılan mozaiklerde erken Bizans ve geç Roma dönemine mozaiği olabileceği üzerine duruluyor” diye konuştu.

  • Çöl sıcakları meyve ağaçlarını kurutuyor

    Çöl sıcakları meyve ağaçlarını kurutuyor

    Türkiye’nin birçok noktasında etkili olan sıcak hava Kahramanmaraş’ta da hayatı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Dulkadiroğlu ilçesi Çokyaşar Mahallesi’nde yaşayan 60 yaşındaki Recep Çiftçioğlu da yaşadığı bölgenin sıcak olmasından dolayı meyve ağaçlarının kuruduğunu söyledi.

    Ağaçlardaki kurumanın su ile ilgisi olmadığını ifade eden Çiftçioğlu, “Kahramanmaraş’ımız çok aşırı sıcak olduğundan dolayı ağaçlarımızın hepsi kurumaya başladı. Her ne kadar da su versek olmuyor, kurumaya devam ediyor. Daha önce böyle bir sıcak hava ile karşılaşmamıştım. 50-60 yıldır böyle sıcak görmemiştim. Dün suladığım ağaç bugün kurumaya devam ediyor.

    Su ile bir ilgisi yok sıcaklık ile alakası var. İncir ve ceviz ağaçları başta olmak üzere birçok meyve ağacımız kuruyor. Ağaçlarımıza 6-7 yıldır bakıyorduk” dedi.

  • 26 yıllık aracına klima taktırdı

    26 yıllık aracına klima taktırdı

    Kozanlı sürücü Nurettin Kılınç, yeni araç almak yerine her yere ulaşımını sağladığı 26 yıllık emektarı arabasına sanayide özel bir sistemle yeni nesil klima taktırdı.

    Kozan ilçesinde yaşayan emekli çiftçi Nurettin Kılınç, sıcaklara dayanamayıp 1989 model Renault Toros aracına yeni nesil klima taktırdı. Bölgede kırsal mahallelerde ve zorlu arazi şartlarına uygun olması nedeniyle halk arasında “dağ keçisi” olarak bilenen Toros aracından vazgeçmeyen Kılınç, aracın içinin aşırı sıcak olması ve rekor kıran sıcaklarda daha da dayanılmaz olması nedeniyle yeni nesil klimayı araca takmaya karar verdi.

    Kılınç, Kozan Oto Sanayi’nde bir esnafla hayalini kurduğu klimalı araba için başvurdu. Bunun üzerine sanayici Toros’a klima sistemi yaptı. Kılınç aracında artık serin serin gezeceğini kaydederek, “Emekli bir gezenim. Yazın sıcaklarına dayanamadık. Elimizden gelen ile idare ettik ama olmadı geldik, klimayı taktırmaya. Araba almamıza gerek yok, memnunuz. Serin serin gezeceğiz” dedi.
    Yaklaşık 25 bin TL masraf yaparak aracı klimalı hale getiren Kılınç, klimayı taktırdıktan sonra hemen açarak, Kozan sıcaklarında yanmadan gezmeye devam edeceğini belirtti.

  • Sıcaktan elektrik panosu yandı

    Sıcaktan elektrik panosu yandı

    Kentte vatandaşların en yoğun olduğu Ordu Caddesi üzerinde bulunan elektrik panosundan çıkan yoğun duman ve keskin koku korkuya neden oldu. Aşırı sıcak nedeniyle elektrik panosunun yandığı fark edilince durum itfaiyeye haber verildi. Polis ekipleri güvenlik şeridiyle çevre güvenliği alırken kısa süre sonra olay yerine gelen itfaiye yangına kontrollü müdahale etti.

    Elektrik panosunda soğutma çalışması yapılırken Ordu Caddesi üzerinde bir süre elektrik kesintisi yaşandı.

  • Bilgisayar körlüğü hastalığı

    Bilgisayar körlüğü hastalığı

    Her gün hayatın bir alanında, bilgisayar, telefon ya da tabletteki oyuna odaklanmış, çevresindeki olup bitenle ilişkisini tamamen kesmiş onlarca çocuk görmek mümkün hale geldi. Ancak uzmanlara göre bu durum, çocuklarda çok ciddi sağlık ve gelişme sorunlarına yol açıyor. Tablet, bilgisayarlar ve akıllı telefonlar nedeniyle çocuklarda boyun ve bel rahatsızlıkları başta olmak üzere çok sayıda rahatsızlığın ciddi biçimde artış gösterdiği belirtiliyor. Bu aletler, yoğun biçimde kullanım nedeniyle gelişme çağındaki çocukların omurgalarında ciddi hasara yol açıyor. Boyun, sırt, bilek ve göz ağrısı gibi hastalıklar, en fazla 5-9 yaş arası çocuklarda görülmeye başlandı. Uzmanlara göre en iyi tedavi, çocukların tablet ve akıllı telefon kullanımına sınırlama getirilmesi.

    Bu çerçevede yaz tatilinin başlaması üzerine özellikle çocuklarda bilgisayar, tablet ya da akıllı telefon kullanımı arttı. Bilgisayar, tablet ya da akıllı telefon kullanımının artması üzerine çocuklarda uzağı görememe şikayetlerinde artış yaşanmaya başlandı. Yapılan muayenelerde özellikle çocuklarda uzağı görememe şikayetlerinin yoğun bilgisayar, tablet ya da akıllı telefon kullanımına bağlı bilgisayar körlüğü hastalığının olduğu tespit edildi.

    Uzağı görmekte zorlanıyorsanız bilgisayar körlüğü hastalığına yakalanmış olabilirsiniz

    Yaz ayının gelmesiyle birlikte okullarında kapandığını hatırlatan Özel Kastamonu Anadolu Hastanesine Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış Kömür, “Çocuklarımızda yaz tatilinde boş vakitleri çok fazla oluyor. Bu nedenle ders çalışmayı bırakıp daha çok tablet, bilgisayar gibi cihazlarla vakit geçirmeye başladılar. Bu cihazların günde iki saatten fazla kullanımı gözde ciddi bozukluklara yol açabiliyor. Miyop dediğimiz rahatsızlıkların ilerlemesine ve uzağı görememe gibi sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle çocuklarımızın daha çok dışarıda vakit geçirmelerini, açık ortamlarda durmalarını ve daha çok dışarıda oyun oynayarak vakitlerini geçirmelerini tavsiye ediyoruz. Bu yönde velilerimizin çocuklarını teşvik etmeleri gerekiyor. Parlak ekranlara uzun süre bakmak özellikle gece vakti bakmak bir hayli sıkıntı oluşturabiliyor gözde, gözün hassas tabakalarına zarar verebiliyor. Bizlerin bilgisayar körlüğü dediğimiz tablet körlüğü dediğimiz sebeplere yol açabiliyor. Bu yüzden tablet ya da bilgisayar gibi cihazların kullanımına özen gösterilmesini tavsiye ediyoruz” dedi.

    “Tablet ya da akıllı telefonları karanlık modta kullanmak gerekiyor”

    Bilgisayar, tablet ya da akıllı telefon kullanımının uzağı görmede sorun çıkartabileceğini söyleyen Dr. Barış Kömür, “Uzağı görme noktasında problemimiz var ise bizlerde bilgisayar körlüğü hastalığı olmuş olabilir. Özellikle tablet, bilgisayar ya da cep telefonunu gece vakti kullanmak ne yazık ki uzağı göremememize sebep olabiliyor. Bu sebeple göz hekimimize başvurup bu konuyla ilgili detaylı bir muayene istenilmesi gerekiyor. Tablet ya da bilgisayar kullanımı bırakıldığı zaman uzağı görememe sorunu düzelebiliyor. Fakat uzun süre tablet ya da bilgisayar kullanımı kalıcı hasara da yol açmış olabilir” diye konuştu.

    “Ekran parlaklığını düşük seviyede kullanmak gerekiyor”

    Ekran parlaklığının düşük seviyede kullanılmasını tavsiye ettiklerini belirten Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış Kömür, “Göz yorgunluklarına karşı göze direk gelen ışıkları engelleyici gözlükler bulunuyor. Bu gözlükleri kullanabiliriz. En önemlisi süreyi yani tablet ya da bilgisayar, cep telefonu kullanımını minimum tutmamız gerekiyor. Ekran parlaklığını daha düşük seviyede tutup normal karanlık ortam yerine aydınlık bir ortamı tercih etmemiz gerekiyor. Gündüz ekran parlaklığını daha düşük değerlere alarak o şekilde cihazlarımızı kullanabiliriz. Geceleyin de karanlık modta ve düşük kontrast ayarlarında kullanılması gözümüzün yorulmaması açısından daha faydalı olabiliyor. En iyisi cihazlarımızın kullanım süresini azaltmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

    Uzun süre tablet, bilgisayar ya da akıllı telefon kullanımının gözde kuruluğa da yol açtığını söyleyen Dr. Kömür, “Tablet, bilgisayar ya da cep telefonuna çok fazla bakıldığında göz kırpma sayımız azaldığında ister istemez kuruma oluyor. Bunun için suni gözyaşları kullanabiliyoruz. Gözümüzdeki kuruluğu dengelemek için suni gözyaşı faydalı olabilir. Bilgisayar ya da tableti kullanmamız gerektiğinde 10 dakikada bir 10 metre uzağa bakıp gözümüzü dinlendirip bir dakikalığına, ondan sonra işimize devam edersek daha az zarar almış oluyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Antalya’yı nem sardı

    Antalya’yı nem sardı

    Yüksek sıcaklığın etkili olduğu Antalya’da nem oranı yüzde 89’a ulaştı.

    Hava sıcaklığının 32, deniz suyu sıcaklığının 30 derece ölçüldüğü kentte, vatandaşlar ve turistler sahillerde yoğunluk oluşturdu.

    Konyaaltı, Sarısu ve Lara sahillerinden denize girenler serinlemeye çalıştı.

    Bu arada, yüzde 89’a varan nem nedeniyle oluşan bulutlar, kenti çevreleyen dağların görülmesini zorlaştırdı. Varyant bölgesinden sahili izleyenler, Beydağlarını görmekte güçlük çekti.

    Özellikle sabah Lara bölgesinde nemden oluşan sis görüş mesafesini düşürdü.

    Yüksek kesimlerden bakıldığında ise nem bulutlarının kent merkezinin üzerini kapladığı görüldü.

  • “Başarı için disiplin şart”

    “Başarı için disiplin şart”

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, PTT Ahlatlıbel Tesisleri’nde “Ulusal Staj Programı Kariyer Buluşması” çerçevesinde stajyer öğrencilerle bir araya geldi. Kendi hayatından önemli kesitler anlatan Bakan Uraloğlu, çok okumak, dil becerilerini geliştirmek, disiplinli ve düzenli çalışmanın başarıdaki en önemli anahtar olduğunu belirtti. Uraloğlu, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın size ne kadar kıymet verdiğini yakından şahitlik edenlerden biriyim. Bilgi ve kültürle donanım çok önemli. Geniş bir perspektife sahip olmak, farklı düşüncelere açık olmak ve çokça okumak gelecekteki kariyerlerin temel taşlarından biridir. Aynı zamanda, dil becerilerinin geliştirilmesi bireyin kendini ifade etme kabiliyetini artırır. İletişimdeki başarının da anahtarıdır” diye konuştu.

    “Tarihi bilip ders almazsak tekerrür edecektir”

    Tarihin ve geçmişin önemine dikkat çeken Bakan Uraloğlu, “Tarihi bilmemiz lazım, tarihi bilip ders almazsak tekerrür edecektir. Geçmişteki tecrübelerimiz bugününün ve yarınının şekillenmesinde çok kritik bir rol oynamaktadır. Bu tecrübelerden ders çıkarmak, geleceğe daha iyi hazırlanmanın yollarından biridir. Başarıya giden yolda disiplinin çok büyük önemi var. Ne tür bir iş yapıyor olursak olalım, disiplinli ve düzenli bir şekilde çalışmamız gerekiyor. Aynı zamanda dürüstlük hayatta kazanılmış en değerli hazinelerden biridir. Söz verilenin yerine getirilmesi, işlerin dürüstlük çerçevesinde yürütülmesi gerekir. Hiçbir gayret, hiçbir emek asla karşılıksız kalmaz” dedi.

    “Başarı için disiplin şart”

    İlkeli ve sıkı çalışmanın öneminden bahseden Bakan Uraloğlu, “Bol bol spor yapın. Başarı için disiplin şart. En önemlisi ise doğru kaynaklardan beslenin. Ambalajlı ürünlere dikkat edin. Öğrencilik ve iş hayatım boyunca hep disiplinli olmaya çalıştım. Yokluğa rağmen hiç pes etmedim. Küçücük bir evde 3 arkadaş kalıyorduk. Aynı çorabı her akşam yıkayıp uygun bir yere asıp, kuruduktan sonra sabah giyerdim. Benim için her şey yerli yerinde olacak. Ne iş yapıyorsak bir kuralı ve disiplini olması şart. Disiplin ve kurallar sizi yorabilir ama başarının en temel şartları bunlar. Asla zarar gelmez” diye konuştu.

    “Sosyal medya bazen çok tehlikeli olabiliyor”

    Soysal medyanın doğru kullanılması gerektiğini söyleyen Bakan Uraloğlu, “Dünya da bilgiye ulaşma anlamında hiçbir engelimiz yok. Sosyal medya bu anlamda bizim için çok önemli bir araç. Oralarda olmamız gerekir ama doğru beslemek şartıyla. Benim 2015 yılına kadar sosyal medya hesabım yoktu. Çünkü benim için önemli olan işime odaklanmamdı. Milletvekili aday adaylığım döneminde sosyal medya hesabım oldu. Hem oralarda neler oluyor bilmek adına, hem de gençlerin ve çocuklarımızın oralarda neler yaptığına bakmak içindi. Sosyal medya bazen çok tehlikeli olabiliyor. Bu konuda özellikle ailelerimize sahip çıkmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünde okuyan stajyer öğrenci Mümine Koçak’ın bakan olduğunda ne hissettiği konusunda sorduğu soruya Uraloğlu, bakan olunca şükrettiğini ve hiçbir gayret ve emeğin asla karşılıksız kalmayacağını ifade etti.

    Karabük Üniversitesinde Raylı Sistemler Mühendisliği okuyan bir öğrencinin, raylı sistemler mühendisliği ve raylı sistemler teknolojilerine yönelik yatırımlarının ve bu alanda geleceğe yönelik fikirlerinin ne olacağı konusundaki soruya Uraloğlu, şunları kaydetti:
    “Devlet Demir Yollarının kuruluşundan bu yana birçok hizmeti gerçekleştirdi. Cumhuriyetin ilk yıllarında da ciddi yatırımlar yapılmış. Daha sonrasında kara yolları taşımacılığına ağırlık vermişiz. AK Parti hükümetlerimizle beraber özellikle son 21 yılda demir yollarında ciddi önem verdik ve kaynak ayırmaya başladık. Yaklaşık 11 bin kilometre olan 14 bin kilometrelere getirdik. Nerdeyse mevcudu sil baştan yaptık. Gerek elektrikli gerekse sinyalli hale getirdik. Avrupa’da 6. dünyada 8. hızlı tren işletmecisi bir ülke haline getirdik. 11 ilimizi yüksek hızlı trenle (YHT) tanıştırdık. İlk etapta 2028 hedefleri ve Cumhurbaşkanımızın görev süresi içinde yapacağımız şeyler. Yaklaşık demir yollarını 18-19 bin kilometrelere kadar uzunluğunu artıracağız. 2053’e kadar yaklaşık 52 ilimizi demir yoluyla YHT ile tanıştıracağız. Türkiye’de hedefimiz yurt içinde yük taşımacılığında kara yolunun payını düşürüp demir yolunda yük tarafını geliştireceğiz. Orta Asya’dan Londra’a giden Orta Koridor’u geliştireceğiz.”

    “İşimizi adam gibi yaparsak bu sorumluluğu ve görevimizi layıkıyla yerine getirmiş olacağız”

    Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Nazife Bardak, bakan olarak bir idealleri olup olmadığını sorması üzerine Uraloğlu, “Bizim inancımızda yoldaki dikeni kaldırmak vardır ve tam da bu işi yapıyoruz. İşimizi adam gibi yaparsak bu sorumluluğu ve görevimizi layıkıyla yerine getirmiş olacağız. Bu vesileyle ahiretimizi imar etmiş olacağız, esas bizi motive eden taraftır. Bunun bize vermiş olduğu gurur, şeref, onur var. Onları layıkıyla taşıyacağız ve sizlere memleketimize hizmet edeceğiz” dedi.

    İstanbul-Ankara arasının 80 dakikaya inecek

    Gazi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği öğrencisi Metin Seçkin Öztürk, çok yüksek hızlı trenin Türkiye’ye ne zaman geleceği konusundaki sorusuna Uraloğlu, İstanbul-Ankara arasında süper hızlı trenle diye bir proje çalışmasına başladıklarını, trenin saatte 380 kilometre hızda ve iki durağı olacağını bildirdi. Uraloğlu, bu trenin yapılmasıyla İstanbul-Ankara arasının 80 dakikaya ineceğine işaret ederek, dünyada ne varsa Türkiye’ye getireceklerini ve vatandaşların kullanımına sunacaklarını ifade etti.

    Samsun Üniversitesi Denizcilik İşletmeleri ve Yönetimi Bölümü öğrencisi Mert Atılgan, Türkiye’nin yarım ada ülkesi olarak yolcu taşıyan yolcu gemisi olmadığını bu konuda yapacakları bir çalışma olup olmadığını sorması üzerine Uraloğlu, bunun tamamen arz talep meselesi olduğunu dile getirdi. Bugün deniz yolculuğuna talebin olmadığını anlatan Uraloğlu, bu alanın turistik amaçlı kullanıldığını ve yük taşımacılığına döndüğünü belirtti. Uraloğlu, deniz yolunda yolcu taşımada, kısa mesafeli taşımalarda (İstanbul ve Mudanya taşımalar gibi) talebin olduğunu bildirerek, orda da öncesinde devletin şuanda da özel sektörün bu işi yaptığını söyledi. Uraloğlu, deniz yolcuğu için bir talep olursa üzerlerine düşeni yapacaklarını vurguladı.

    Uraloğlu, soruların ardından kura ile belirledikleri 30 öğrenciyi Bakanlığın yaptığı çalışmaları yerinde görmeleri için 15’ini Çanakkale’ye, 15’ini ise İstanbul’a götüreceklerini söyledi. Bakan Uraloğlu, sohbetin ardından genç meslek adayı stajyerlerle birlikte sohbet sonrası selfi çektirdi.

  • Dev miyom ameliyatı

    Dev miyom ameliyatı

    Yaklaşık olarak 15 yıl önce rahminde miyom olduğu tespit edilen 47 yaşındaki Özlem Gönen, uzun zamandır artarak devam eden şikayetlerine rağmen ameliyat olmaktan kaçıyordu, hasta ağrılarından yakınınca, yakınları tarafından Gaziantep’e getirildi.

    Süreç hakkında bilgi veren Gaziantep Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Talha Tiryaki, hastanın geldiğinde karnında ciddi anlamda şişkinlik ve bağırsak ağrıları olduğunu belirterek, ultrasonla baktıklarında 17 santimlik dev bir miyom olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Op. Dr. Tiryaki, “Gönen’in miyomlu rahmi tüm karnını doldurmuş ve karın iç organlarına baskı yapar durumdaydı, ameliyatla ilgili korku ve kaygılarını birlikte aşarak başarılı bir ameliyat gerçekleştirdik. Hastamızın ameliyat sonrasındaki mutluluğu ve teveccühü bizler için çok kıymetli” şeklinde konuştu.

    “3 kadından birinde miyom var”

    Miyomlar hakkında bilgi veren Tiryaki, “Miyomlar, rahmi oluşturan düz kas hücrelerinden köken alan, iyi huylu (benign) tümörlerdir. Kadınlarda pelvis bölgesinde en sık görülen tümörlerdir. 40 yaş üzerindeki yaklaşık 3 kadından birinde miyom tespit edilmektedir. Genellikle menopoz sonrası hormonal çekilmeye bağlı olarak miyom boyutları küçülmekte ve miyoma bağlı şikayetler azalmaktadır” dedi.

    “5 santimetreden büyükse ameliyat düşünülmeli”

    Miyomda çözümün ameliyat olduğunu ifade eden Tiryaki, “Ancak pek çok kadın, ameliyata gerek olmadan miyomlarıyla sorunsuz yaşamlarını sürdürebilir. Kanama, gebe kalamama gibi şikayeti olanlarda ameliyat gerekebilir. Rahim içindeki miyomlar küçük olsa bile hem gebe kalamama, hem de yoğun kanamaya neden olmaları nedeniyle ameliyat gerektirir. Rahim duvarındaki miyomlar, 5 santimetreden büyükse, çok sayıdaysa veya çevreye bası yaptığında ameliyat düşünülmelidir” şeklinde konuştu.

    “Korkudan ameliyat olamıyordum”

    Başarılı geçen tedavi ve ameliyat sürecinin ardından yeniden sağlığına kavuşan Özlem Gönen ise, “Miyomdan çok çektim, devamlı kanamam oluyordu, korkudan ameliyat olamıyordum. İyi ki Talha hocam ile yollarımız kesişti. Ameliyat fobimi hocam ile birlikte yendik ona ne kadar teşekkür etsem azdır” diye konuştu.

  • Togg’lar yeni sahiplerini bekliyor

    Togg’lar yeni sahiplerini bekliyor

    Yeni sahibini bekleyen çok sayıda Togg, İstanbul Zeytinburnu’ndanki merkezde görüntülendi.

    Peş peşe sıralanan onlarca T10X, kura ile belirlenen sahiplerine teslim edilmeyi bekliyor.

    Park halindeki Togg’lar arasında mavi ve siyah renkli modellerin daha çok olduğu görüldü.

    Geçtiğimiz günlerde Togg’dan yapılan bilgilendirmede toplam teslimatın 1435’e ulaştığı, aracın elektrikli C-Suv segmentinde pazar lideri konumunun sürdüğü bildirildi.

    Bu rakam sadece Temmuz ayında 627 adet olarak açıklandı. Togg T10X için ön siparişler 16-27 Mart tarihleri arasında alınmıştı. Ön siparişlerin 7 günde 100 bini geçmesiyle birlikte, daha önce 12 bin adet olarak açıklanan 2023 yılı için teslim edilecek akıllı cihaz sayısı 20 bin olarak güncellenmişti. 20 bin kişi de yedek listede yer almıştı.

    Öte yandan hızlanan Togg teslimatlarıyla birlikte Türkiye’nin birçok şehrinde trafikte T10X modellerin arttığı gözlemleniyor.

  • Starlink uyduları Van semalarında

    Starlink uyduları Van semalarında

    Türkiye’nin birçok şehrinde akşam saat 20.50 sıralarında gökyüzünde ortaya çıkan ışıklar merak uyandırdı. Tek sıra halinde ilerleyen ışık noktaları İpekyolu ilçesindeki vatandaşların heyecanlanmasına neden oldu. 5 dakika boyunca gökyüzünde görünen Starlink uydularını gören vatandaşlar cep telefonlarına sarılarak o anları kaydetti.