Etiket: güncelhaber

  • Besicilerin zorlu kış hazırlıkları

    Besicilerin zorlu kış hazırlıkları

    Beytüşşebap ilçesine bağlı Yeşilöz köyü Faraşin Yaylası’nda huzur ve güvenin sağlanmasıyla beraber bu yıl 500 tondan fazla ot ve saman toplatılıyor. İlkbahar aylarında yaylaya çıkan besiciler, kış aylarında hayvanlara yem olarak verilen ot ve samanları topladıktan sonra patozlayıp torbalara koyduktan sonra yayladan köylere indiriyor. Zorlu mesai aylardır sürüyor.

    Tonlarca saman balyalarını dolduran çocuklar, ailelerine yaz aylarında yardım etmek zorunda kalıyor. Okuldan çıkan çocuklar aylardır yaylada hayvanlar için ter döküyor.

    Günlerdir yaylada ot ve saman topladıklarını belirten Ramazan Ölmez, “15 yıldır bu işi yapıyorum. Babama yardım ediyorum. Yaz aylarında buraya geliyoruz. Kış aylarına kadar yaylada saman topluyoruz. Torbalara koyuyoruz daha sonra eve götürüyoruz.

    Burada hayvanlara yem olarak veriyoruz. Çok yorucu bir iş ama mecburuz. Faraşin Yaylası çok güzel, çok geniş bir yayla. Her yıl burada kalıyoruz” dedi.

  • Buğday hasadı başladı

    Buğday hasadı başladı

    Hibe edilen tohumların hasat heyecanını yaşayan Kahramankazanlı çiftçiler, belediye tarafından yapılan hibelerden dolayı çok mutlu olduklarını ifade etti ve yapılan çalışmaların devam etmesini istediklerini belirtti. Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz, geçen sene dağıtılan toplamda 350 ton arpa ve buğday tohumu hibe ettiklerini ve tarımsal alanda çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini ifade etti. İlçenin gelişmişlik seviyesinin her geçen gün arttığını vurgulayan Oğuz, hem doğrudan hem de dolaylı olarak yapılan çalışmaların ve hibelerin çiftçiler tarafından çok olumlu karşılandığını belirtti. İlçenin onlarca farklı noktasında yapılan buğdaydın yanı sıra çiftçilere arpa ve sebze fidesi hibesinde de bulunan Başkan Oğuz, toplamda 1 milyon 750 bin adet sebze fidesi verildiğini açıkladı.

    Başkan Oğuz, Kahramankazan’ın topraklarının çok verimli olduğunu ve bunu değerlendirmek için belediye olarak var güçleriyle çalıştıklarını vurgulayarak, şu sözleri kaydetti:
    “Üzerinde bulunduğumuz topraklar son derece verimlidir. Kahramankazan sanayi yönünden çok gelişen bir ilçe. Türkiye’nin gelişmişlik sıralamasında hızla üst sıralara çıkıyoruz. Türkiye’de en gelişmiş 74., Ankara’da ise 6. en gelişmiş ilçeyiz. Kahramankazan sanayi kimliğinin yanı sıra aynı zamanda bir tarım şehri. Bu topraklarda en başta tahıl olmak üzere, nohut, fasulye, ayçiçeği ve kavun gibi çok çeşitli ürünlerin hasadını yapabiliyoruz. Tahıl hasadımız yaklaşık 15 gün önce başladı. Belediye olarak bizler çiftçilerimize her türlü tarımsal desteği vermeye çalışıyoruz. 15 gün önce başlayan ve yaklaşık 10 gün daha sürecek olan hasadımızın tohumlarını geçen sene bizler verdik. 350 ton arpa ve buğday tohumunu dağıttık. TMO’yu da ilçemize kazandırarak çiftçilerimizin ürünlerinin değerinden satın alınmasını sağladık. İlçemizin ürün çeşitliliğini sağlamak amacıyla toplamda 10 bin dönüm araziye yağlık ayçekirdeğini ekimi yapılmasına vesile olduk. Çiftçilerimize tohum ve gübre hibesi verdik. Bin dönümlük arazi için kavun tohumunun tamamını hibeli bir şekilde verdik. Toplamda 1 milyon 750 bin adet sebze fidesi verdik. Bu ovada ekilen ve hasadı yapılacak olan sebzelerin yüzde 90’ını belediye olarak bizler sağladık. Tarımsal üretimi doğrudan etkileyen desteklerin haricinde dolaylı desteklerde de bulunduk. Kahramankazan’da toplamda 27 köyümüzde doğalgaz var. Kahramankazanlı olup da konfor eksikliğinden dolayı merkeze giden çiftçilerin ilçemize gelmeleri için çalışıyoruz. Tarımsal üretim yapmalarını istiyoruz. Çiftçilerimize yeter ki üretsin diyoruz. Belediye olarak elimizden geleni yapmak zorundayız. Bu toprakta bu hasat kalkmazsa, sofrada ekmek olmaz. Üretimin temelinin toprak olduğunu çok iyi biliyoruz.”

    Kahramankazan Ziraat Odası Başkanı ve aynı zamanda hayvancılık ve çiftçilik yapan Ahmet Öztürk ise, “Geçen sene kuraklıkla boğuştuğumuz için ürünlerimiz tohum verecek durumda değildi. Bu konuyu belediye başkanımız ile paylaştık. Başkan her konuda yardımcı olduğu gibi bu konuda da çok yardımcı oldu. Biz çiftçilere tohumluk buğday ve arpa tedarik etti, toplamda 550 çiftçimiz bu hibeden yararlandı. Toplamda 350 ton tohum dağıtıldı. Başkanımız bizlere Tohum Bey, Kızıltan, Tarım-92 gibi farklı kalitelerde tohum verdi ve o tohumları denedik. Verimlerimiz çok yüksek. Dönüm başına 550 ile 600 kilogram arası bir verim alıyoruz. Toprak Mahsulleri Ofisi gerçekten çiftçinin dostu. 1980 yılından beri ilçemizde kapalı olan ofis 2 yıl önce açıldı ve çiftçiler bu durumdan çok memnun. Yapılan her hizmet için belediye başkanımıza çok teşekkür ediyoruz” açıklamalarında bulundu.
    Kahramankazan’ın Yassıören köyü çiftçilerinden Ahmet Ertürk, kiraladığı 300 dönüm tarlaya Kahramankazan Belediyesi tarafından hibe edilen başta buğday olmak üzere çok çeşitli ürünlerden ektiğini, ekilen ürünlerin hasadını yapmaktan mutlu olduğunu belirterek, “Kahramankazan Belediyemiz biz çiftçilere geçen sene buğday tohumu hibe etti. Başkanımıza teşekkür ediyoruz. Hibe edilen tohumları geçen sene ektik şimdi de hasadını yapıyoruz, inşallah bereketli bir hasat olur. Verimimiz diğer senelere göre daha iyi. Dönüm başı kırsal alanda 350 kilo sulak alanda ise 700 kiloya kadar çıkabiliyor. İlçemizde Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) açıldı. Ofis bizim ürünlerimizi değerinden alıyor. Onlara da çok teşekkür ederim. Bizim kahrımızı çekiyorlar” ifadelerini kullandı.
    Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz çiftçiler ile birlikte biçerdöver ile buğday tarlasını sürerek çiftçilerin sorunlarını dinledi.

  • “Asıl zammı seçimden sonra göreceksiniz”

    “Asıl zammı seçimden sonra göreceksiniz”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erzincan Yıldırım Akbulut Havalimanı’nda düzenlenen törenle karşılandı. Kılıçdaroğlu daha sonra seçim otobüsüyle Tercan ilçesine hareket etti. Güzergah boyunca yolda duraklayıp bekleyenleri selamlayan Kılıçdaroğlu, Tercan ilçesinde kurulan meydanda vatandaşlara hitap etti. Kılıçdaroğlu konuşmasında, “Emeklinin durumunu biliyorsunuz. Ne diyorlar? ‘Emekliye zammı yılsonunda vereceğiz’; yani, ‘ocak ayında vereceğiz’ diyorlar.

    Ne demektir, ‘ocak ayında vereceğiz, asıl zammı ocaktan sonra yapacağız, şimdi durumu idare ediyoruz; parça parça zam yapıyoruz. Ama ocaktan sonra göreceksiniz yağmur gibi gelecek’ diyorlar. Sakın unutmayın. Ocaktan sonra, yani belediye başkanları seçimi süreci gelecek, belediye başkanları seçiminden sonra asıl zammı o zaman göreceksiniz. Asıl mağduriyeti o zaman göreceksiniz. Vatandaşın ümüğünü nasıl sıktıklarını o zaman göreceksiniz. O nedenle benim, size bugünden hatırlatma görevim var. Allah aşkına evlatlarınızı seviyorsanız, bu güzel ülkeyi seviyorsanız, huzur içinde bu memlekette hepimiz rahat yaşamak istiyorsak, önümüzdeki belediye seçimlerinde ne olursunuz elinizi vicdanınıza koyunuz ve oyunuzu öyle kullanın. Halktan yana, adaletten yana, hukuktan yana insandan yana kullanın.” ifadelerine yer verdi.

    Eline aldığı 200 liralık banknotu gösteren Kılıçdaroğlu, “Bakın bu 200 lira. Piyasada en yüksek rakamlı banknot bu 200 lira. Ne zaman çıktı ve bugüne kadar ne yapıldı. 200 lira banknot 2009 yılında yürürlüğe girdi. Yürürlüğe girince bu banknotla 131 dolar para alıyordunuz. Şimdi ise sadece 7 dolar alıyorsunuz. Paranın nasıl eridiğini bundan daha güzel bir örnek göstermez. İki, pirinç bu para yürürlüğe girdiğinde 44 kilo pirinç alınıyordu. Şimdi bu 200 lirayla en fazla 5 kilo pirinç alıyorsunuz. Kuzu eti, ilk çıktığında 14 kilo kuzu eti alabiliyordunuz. Şimdi sadece 600 gram alabiliyorsunuz. Bakınız bu banknot çıktıktan bir süre sonra Erdoğan şu konuşmayı yaptı: ‘Para tıpkı bayrak gibi, tıpkı marş gibi bir ülkenin gücünü, itibarını, bağımsızlığını simgeler.’ Doğru mu? Evet doğrudur. Paranın itibarı, milletin itibarıdır. Bugün 200 liranın nereden nereye geldiğini ve Türkiye’nin itibarının ne olduğunu gördünüz. Eğer bir ülkeyi yöneten kişinin mal varlığı dolayısıyla tehdit ediliyorsa, bak beni kızdırma senin mal varlığını açıklarım deniliyorsa o zaman Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları benim de sizin de düşünmeniz lazım. Onun için elinizi vicdanınıza koyun öyle oy kullanın.” diye konuştu.

  • 7.5 saat denizde yaşam mücadelesi

    7.5 saat denizde yaşam mücadelesi

    Giresun’un Espiye ilçesinde yaşayan Feyza Alya Turan, ilçenin Sakarya köyü Batakçay sahilinde girdiği denizde, akıntıya kapılarak sahilde yaklaşık 3 kilometre açığa sürüklendi. Akıntıdan kurtulmak için sahilden yaklaşık 3 kilometre açıkta bulunan dubalara tutunamayınca akıntıya karşı mücadele ederek denize girdiği sahile kadar yüzmeye çalıştı. Turan, yaklaşık 7.5 saatin sonunda sahile çıkmayı başardı.


    Denizde verdiği yaşam mücadelesini anlatan Turan “İlçenin Sakarya köyü Batakçay denilen sahilinde dün saat 14.00 gibi denize girdim. Bir sürüre sonra akıntıya kapılarak açığa sürüklendim. Sahilden kaç kilometre mesafede olduğunu tam olarak bilmediğim OPET gemilerinin boşaltım yaptığı yerde bulunan dubalara kadar gittim. Ancak dubalara tutunamadım. Daha sonra denize girdiğim sahile geri yüzmeye çalıştım fakat akıntı nedeniyle başaramadım. Saatlerce yüzdüm mücadele ettim. Sahili görüyordum ama bir türlü ulaşamıyordum. Bir ara artık sahile ulaşamayacağımı düşündümse de yine de mücadeleyi bırakmadım. O anlarda sakinliğimi korudum, kesinlikle panik yapmadım sadece sahile ulaşmak için yüzmeye çalıştım. O anlarda ne yorgunluk ne susuzluk ne de açlık hissettim. Sadece kendimi sahile yüzmeye odakladım. Aradan kaç saat geçti bilmiyorum ama sahile çıktığımda saat 21.30 civarıydı. Yaklaşık 7.5 saat denizde kalmışım. Sahile çıktığımda beni bekleyen sağlık görevlileri vardı. İlk muayeneden sonra kontrol amacıyla hastaneye kaldırdılar. Çünkü o kadar saatten sonra bitkin düşmüştüm. Benim tavsiyen kesinlikle böyle bir durumda panik yapılmamasıdır” dedi.

    Kesinlikle akıntıya kapılan panik yapmamalı

    Sahil Güvenlik ve Jandarma ekiplerine sahilde bekleyenlerin haber verdiğini de anlatan Turan, “Denize gitmek için evden çıktıktan sonra akşam olup eve dönmeyince yakınlarım arıyor. Ancak telefonuma sahilde bulunanlar cevap veriyor ve telefonun sahibinin orada olmadığını söylediklerinde denizde kaybolduğumu ihbar ediyorlar. Bu sahilde jandarma, Sahil Güvenlik ve sağlık ekipleri geliyor. Ancak onlar geldiğinde de ben sahile ulaşmıştım. Beni hayata tutunduran soğukkanlılığım, panik yapmamak ve mücadeleyi bırakmamaktır” diye konuştu.

  • Taksimetreler uzaktan erişimle ayarlandı

    Taksimetreler uzaktan erişimle ayarlandı

    İzmir’de Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin (UKOME) ticari taksiler için yeni tarifenin belirlenmesinin ardından taksimetre ayarlarının uzaktan erişimle gerçekleştirileceği bildirilmişti. Türkiye’de ilk kez uygulanacak bu sistem için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Celil Anık, İzmir Ulaşım Merkezi’nde (İZUM) bir araya geldi. Sistemin tanıtılmasının ardından taksimetre fiyatlarını uzaktan güncelleyecek sistem için başkanlar birlikte düğmeye bastı. Uzaktan erişimle taksimetrelerin ayarlanmasının ardından yaklaşık 3 bin ticari taksi sürücüsü, saatlerce kuyrukta beklemekten kurtuldu. Yeni sistemle birlikte yaklaşık 1 saat içerisinde tüm taksilerdeki taksimetreler uzaktan güncellenmiş oldu.

    “İzmir yine İzmirliliğini yaptı”

    Yeni sistemin tüm Türkiye’ye örnek olacağını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yenilikçi adımları nedeniyle İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası’nı kutladı. Başkan Soyer, “Türkiye’de taksici esnafımızın en büyük sıkıntılarından biri taksimetre kuyruğunda beklemekti. Bu meseleye de dijital bir çözüm getirildi. Odamızı bu nedenle kutluyorum; Türkiye’de bir ilki başardılar. Aynı anda tüm taksicilerimizin taksimetrelerinin güncellenmesi, bir tuşa basmak suretiyle gerçekleşmiş oldu. Gururluyuz, İzmir yine İzmirliliğini yaptı. Geçmişte ‘EnTaksi’ uygulamasıyla bugün de bu uzaktan güncelleme sistemiyle Türkiye’ye örnek olan İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası’nı kutluyorum” dedi.

    “Bugün bir hayali gerçeğe dönüştürüyoruz”

    Taksimetrelerin uzaktan erişimle ayarlanmasının ardından açıklama yapan İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Celil Anık, “Bugün bir hayali gerçeğe dönüştürüyoruz ve uzaktan erişimle taksilerin fiyat ayarlamasını yapıyoruz. Burada Büyükşehir Belediyesinin ve esnaf birliğinin bize büyük bir desteği oldu. Esnaf arkadaşlarımız bazen saatlerce bazen günlerce taksimetre ayarları için sıra bekliyordu. Taksimetre cihazlarımız bu güncelleme için uygundu. Ticaret Bakanlığı da uzaktan erişimle güncelleme yapılacağına dair bir yönetmelik uyguladı ve biz de cihazlarımıza bunu uyguladık. Bugün 13.00 itibarı ile yaklaşık 3 bin araca yeni fiyat tarifemiz uygulanmış olacak. Sıra beklemek, bu yüzden işinden gücünden olmak artık geride kaldı” açıklamasında bulundu.

    Başkan Soyer’den taksi şoförüne sürpriz: “Şaka değil, değil mi”

    Güncellenen fiyatların taksimetrelere uzaktan erişimle uygulanmasının ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile bir taksi sürücüsü telefonda görüştü. Telefonun çalmasının ardından otomobilini sağa çeken taksi şoförü, Başkan Soyer ile telefonda görüştüğünü öğrenince şaşırdı. “Şaka mı yapıyorsunuz” diyen taksi sürücüsü ile Başkan Soyer arasında neşeli bir görüşme gerçekleşti. Başkan Soyer, taksi sürücüsüne hayırlı olsun dileklerini sundu.

    Güncellenen taksi biniş fiyatları
    Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nde (UKOME) alınan karar sonrası İzmir’de taksimetre açılışı 7 TL’den 12 TL’ye, kilometre başı ücret 13 TL’den 22 TL’ye, indi-bindi ücreti ise 30 TL’den 50 TL’ye çıktı.

  • Ekmeğini denizin dibinden çıkartıyor

    Ekmeğini denizin dibinden çıkartıyor

    Antalya Muratpaşa’da yaşayan 4 çocuk babası Erhan Uludağ, turizm sektöründe şoför olarak çalışırken araya pandeminin girmesiyle işsiz kaldı. İş aramasına rağmen bulamayan Uludağ, bir gün denize girmek için geldiği Konyaaltı Sahili’nde yüzerken suyun dibinde metalleri fark etti.

    Demirleri geri dönüşüme satabileceği fikriyle her gün sahile gelip denizin dibine palet ve gözlüğüyle tüpsüz dalan Uludağ, günde ortalama 250-300 kilo metal çıkarmaya başladı.

    Kış aylarında otobüs ve kamyon şoförlüğü yapan Uludağ, yaz aylarındaki 2 aylık tatilini de denizden metal toplamakla geçirmeye başladı.

    Bu yıl 15 gündür denize dalan ve 3,5 tona yakın demir çıkartan azimli adam, kilosunu 7 liradan satıp aile bütçesine büyük katkı sağladı.

    “Tatilimi yapıyorum, aile bütçeme ve çevreye katkı sağlıyorum”

    Geçen yıl 3 ay, bu yıl ise işi gereği tatilinin 2 ay olduğunu belirten Erhan Uludağ, bu süre içerisinde denize gelerek hem tatil yaptığını hem aile bütçesine hem de çevreye katkı sağladığını anlattı.

    Günde ortalama 250-300 kilo metal çıkarttığını belirten Uludağ, “Yaklaşık 15 gündür dalış yapıyorum, topladığım malzemeler 3,5 tona yaklaştı. Sezon sonuna 20 tonu bulur. Kilosunu 7 lira civarında satıyorum. 2 ay dalış yaptıktan sonra ise şoförlük yapıyorum. Hem tatil yapıyorum, hem buradaki sahilimizi temizliyorum hem de aile bütçeme katkı sağlıyorum” dedi.

    Uludağ, su altında çıkartamayacağı ağırlıkta metaller olduğunu da ifade ederek, yerlerini bildiğini ve yardım edilmesi durumunda o metallerin de çıkartılabileceğini söyledi.

    “Şaşıranlar oluyor”

    Denize giren tatilcilerin çıkardığı metalleri görünce çok şaşırdığını da sözlerine ekleyen Uludağ, “Metalin yanı sıra bazı eşyalar ve para da buluyorum. Bu nasıl denizden çıkıyor diye insanlar çok şaşırıyor. Tebrik ve teşekkür edenler oluyor” diye konuştu.

    “Saygı duyuyorum”

    Sahilde tatil yapan Çetin Sağlam ise Konyaaltı Sahili’nden bu tarz metallerin çıktığını görmek üzücü bir şey olduğunu vurguladı. Denizden böyle metallerin çıktığını görünce şaşırdığını ifade eden Sağlam, “Böyle metallerin çıkabileceğini hiç tahmin etmiyordum. Şaşırttı beni. Erhan Bey’in yaptığına çok saygı duyuyorum hem de böyle metalleri çıkarttığı için teşekkür ediyorum” dedi.

  • Genç yaşlarda kalp krizi arttı

    Genç yaşlarda kalp krizi arttı

    Uzmanlar, genç yaşlarda kalp krizinin arttığına dikkat çekiyor. Mardin Artuklu Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Bölümü Doktoru Fethullah Kayan’a göre, kalp krizi riskini artıran faktörler arasında sigara, alkol ve madde bağımlılığı gibi kötü alışkanlıklar yer alıyor. Ayrıca, yaş, hipertansiyon, kontrolsüz diyabet, yüksek kolesterol düzeyleri, ailesel genetik yatkınlık da kalp krizi riskini etkileyen faktörler arasında bulunuyor.

    Kalp krizinin belirtileri arasında göğüs ağrısı, çene, sol kol ve sırtta yayılan ağrılar, nefes darlığı, bulantı, kusma ve soğuk terleme bulunmaktadır. Özellikle 45 yaşın üzerindeki kişilerin bu tür semptomlarla karşılaştıklarında derhal acile veya ilgili bir sağlık birimine başvurmaları önerilmektedir.

    Covid-19 aşısının kalp krizi riskini arttırdığına dair bilimsel veriler bulunmamaktadır. Genç yaşlarda kalp krizlerinin artışıyla aşı arasında doğrudan bir ilişki tespit edilmemiştir. Bu nedenle aşı olmayan kişilere aşı olmaları önerilmektedir, çünkü aşının kalp krizi riskine olumsuz bir etkisi olduğuna dair kanıtlar yoktur.

  • Mut zeytinyağı için patent başvurusu

    Mut zeytinyağı için patent başvurusu

    Avrupa Birliğine patent başarısıyla ilgili Mut Ticaret ve Sanayi Odası’nda sektör temsilcileriyle bir toplantı düzenlendi. Patentin alınmasıyla zeytinyağının Avrupa pazarında önemli bir yere sahip olacağını belirten Oda Başkanı Şahin Sezer, “Odamız tarafından 2018 yılında yaptığımız başvuruyla Mut Zeytinyağı olarak coğrafi  İşareti almıştık. Bu başvurumuzla birlikte Avrupa pazarında da söz sahibi olma yolunda bir adım atmış olacağız” dedi.

    İlçede 2022 yılında 234 bin ton zeytin ve 18 bin 500 ton zeytinyağı rekoltesi gerçekleştirildi. Mersin’de zeytin üretiminin yüzde 75’i, Türkiye üretiminin ise yüzde 20’sinin Mut ilçesinde gerçekleştirildiği, 269 bin dekar alanda 15 milyon ağaçla zeytin üretimi yapıldığı ve 12 zeytin salamura işleme tesisi ile 22 zeytinyağı fabrikasının hizmet verdiği belirtildi.

  • Denize girişler yasaklandı

    Denize girişler yasaklandı

    Vatandaşları uyaran Cankurtaran Grup Amiri Samet Karaca, “Şu an deniz cankurtaranlar için bile çok tehlikeli, vatandaşların kurallara uymalarını istiyoruz” dedi.

    Tehlikeli RİP akıntısı ve dalga sebebi ile Karasu ve Kocaali ilçelerinde kaymakamlıkların aldığı karar neticesinde denize girişler yasaklandı. Kararın ardından cankurtaranlar, vatandaşlara denize girmemeleri konusunda uyarıda bulundu. Sakarya’nın Karasu ilçesinde sahile gelen ve yasak sebebi ile denize giremeyen vatandaşların bir kısmı güneşlenirken, bir kısmı da yürüyüş yapmakla yetindi.

    “Cankurtaranların uyarılarının dikkate alınmasını istiyoruz”

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Cankurtaran Grup Amiri Samet Karaca, “Karasu ve Kocaali sahillerinde denize girişler yasaklandı. Sabah deniz seviyesi yüksekti, Sahil Güvenliğe konu ile alakalı bilgi verdik, onlarda İlçe Kaymakamlığına durumu bildirdiler. Karasu ve Kocaali bölgelerinde denize girişler yasaklandı. Şu an deniz cankurtaranlar için bile çok tehlikeli, vatandaşların kurallara uymalarını istiyoruz. Kendi ve cankurtaranların hayatlarını tehlikeye atmamaları adına vatandaşlardan bu konuda bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Denizde çok fazla RİP akıntısı ve dalga var saniyeler içerisinde açığa doğru sürükleyebilir. O yüzden cankurtaranların uyarılarının dikkate alınmasını istiyoruz” dedi.

  • Suyu gitti, tuzu kaldı

    Suyu gitti, tuzu kaldı

    Kent merkezine 60 kilometre mesafede bulunan, Bünyan ve Sarıoğlan ilçeleri sınırında yer alan Palas Tuzla Gölü, hava sıcaklarından nasibi aldı. Tektonik oluşumlu gölün büyük kısmında sular buharlaşırken, sadece tuz kaldı.

    23.5 kilometre kare alana sahip olan ve suların çekilmesiyle adeta beyaza bürünen gölde, görsel şölen oluştu.

    Tarihi İpek Yolu üzerinde de yer alan gölde oluşan kartpostallık görüntülerde dron ile görüntülendi.