Etiket: güncelhaber

  • Dolar kuru bugün

    Dolar kuru bugün

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 27 ayın ardından 650 baz puanlık faiz artırımı yapması sonrası dolar, tarihinde ilk defa 25 lirayı aşarken, gün içinde 25,48 TL’yi gördü. 27 lirayı aşan euro da 27,88 TL’ye kadar yükseldi. 

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) dün beklentilerin altında kalan faiz artırımı sonrası yurt içi piyasalarda volatilite yüksek bir seyir izlendi.

    Ayrıca, karar sonrası Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede “Piyasa ekonomisi, serbest kambiyo rejimi, dışa açık ekonomi ilkelerine dayalı politika çerçevesi Türkiye’ye çok ciddi miktarda sermaye akımı sağlayacaktır” vurgusu önemliydi.

  • Yedikleri mantar yoğun bakılmlık etti

    Yedikleri mantar yoğun bakılmlık etti

    Taraklı ilçesinde yaşayan Ö.D. (11) isimli çocuk, ailesinin topladığı mantarları yedikten sonra mide bulantısı ve baş dönmesi şikayetiyle hastaneye başvurdu. Yapılan tetkiklerden sonra zehirlenme şüphesiyle Sakarya Eğitim Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen çocuk yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Olaya ilişkin inceleme başlatıldı.

  • Ekonomik kazancı yüksek olan koza

    Ekonomik kazancı yüksek olan koza

    Batman’da 2010 yılında tütüne alternatif olarak Sason ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde iki aile tarafından başlanan ipek böceği yetiştiriciliği, her geçen gün yaygınlaşarak bu yıl ilçede 150 aileye geçim kaynağı oldu.

    İpekböceği besiciliği yaparak geçimini sağlayan besici Gülçin Akın, 35 günlük ipekböceği besim işinin ardından koza hasadına başladıklarını belirtti. Akın, “İlk olarak çok ufak boyuta olan ipek böceklerini besledik. Önce ufak dut yaprağıyla besledik. Daha sonra onlar büyüdükçe yemlerini de büyüttük. Şimdi büyüyerek koza örme işini bitirdiği için toplamaya başladık” dedi.

    Daha önce eski yıllarda koza işinin ilçede yapıldığı ancak zamanla unutulan bir meslek haline geldiğini belirten besicilerden Zümrette Akın, ”Şu anda örme işini bitiren kozaları toplamaya başladık. Daha önce böcek şeklindeydi. Onları besleyerek büyüttük. Örme işini bitirdi toplamaya başladık” dedi.

    “İlçede 150 aileye geçim kaynağı oluyor”

    İpekböceği yetiştiriciliğinin çok karlı bir iş olduğunu söyleyen Hanifi Yıldırım, Sason’da şu an 150 aileye geçim kaynağı olduğunu kaydetti.
    İpekböceklerinin beslenme işi ilk olarak koza birliğinden larvaları almakla başladığını aktaran Yıldırım, “Larvaları dut yapraklarını kıyarak beslemeye başlıyoruz. Bu işlem yaklaşık bir hafta sürüyor. Daha sonra ipek böcekleri büyüdükçe yaprakların boyutunu da büyüterek besliyoruz. 3 haftalık bir sürenin ardından ipek böceklerinin uyku evreleri başlıyor. Uyku dönemine dikkat etmek gerekiyor. Uyku dönemi takip edilirse daha iyi verim elde etmek mümkündür. İlk uyku evresinin ardından dut yapraklarını dallarıyla birlikte veriyoruz. Son uyku evresinin ardından da ipek böceklerine meşe yaprakları veriyoruz. İpek böcekleri örmeye başlayarak kozaları tamamlıyor. İpek böceğinin örme işi bittikten sonra kozaları toplayarak koza birliğine satışa gönderiyoruz. Koza işi çok karlı bir iş. 5 kişilik bir aile yeterli dut ağaçları varsa 45 günlük bir süre içerisinde yaklaşık 50 ile 60 bin lira gibi bir gelir elde edebilir. Biz bu yıl kozanın bir kilogramını 300 ile 400 liradan satışa sunmayı hedefliyoruz. Bu yılki fiyatlar bakanlık açıklıyor. Bu zamanda bu para çok iyi, aileler bu para ile rahatlıkla geçimlerini sağlayabilir” diye konuştu.


    “Türkiye’de 50 ilde koza üretimi yapılıyor”

    İpekböcekçiliğinin her geçen yıl daha da yaygınlaştığını söyleyen Bursa Koza Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Bilecik Koza Birlik Müdürü Ahmet Genç, koza birlik olarak ortalama Türkiye’de 50 ilde üretimi yaptıkları bilgisini paylaştı.

    Türkiye’de yaklaşık 50 ilde koza üretimi yapılmakta olduğunu ifade eden Genç, “Bu illerimizden biride Batmandır. Sason ilçesi de üretim yapan yerlerimizden biri, Sason ilçesinde üreticilerimiz yeni koza heyecanı yaşamaya başladı. Çünkü koza ile henüz yeni tanışıyorlar. Üretim yapanların arasında yeni liseyi bitiren gençlerimiz olduğu gibi illeri yaşta olan büyüklerimiz de var. Her yaşta herkesin yapabileceği bir iştir. Her geçen yıl bu ilçede koza işini daha da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki yıllarda üretimin bu bölgede yaygınlaşacağına inanıyorum” dedi.

  • İmamoğlu’ndan CHP’de değişim çağrısı

    İmamoğlu’ndan CHP’de değişim çağrısı

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, katıldığı bir programda yaptığı konuşmada, genel seçimlerde alınan başarısız sonuca işaret ederek, halkın beklediği güven ve umut ortamının oluşturulamadığını söyledi. Toplumun, muhalefetin genelinden bir değişim beklediğini ifade eden İmamoğlu, parti içi demokrasinin vazgeçilmez prensipleri olması gerektiğini ve değişime ihtiyaç olduğunu söyledi.

    “Parti içi demokrasi vazgeçilmez prensibimiz olmalı”

    Seçimlerde alınan başarısız sonucu değerlendiren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Muhalefet bileşenleri olarak 21 yıllık iktidarın en zayıf olduğu bir dönemde hem Meclis hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybettik. Vatandaşın değişim talebine cevap veremedik. İktidar değiştirecek bir güven ve umut oluşturmadık. Bugün içinde olduğumuz tablo sadece bir seçim yenilgisi tablosu değildir. Çaresizlik ve ümitsizlik Türkiye’yi, giderek muhalefetsiz bir otoriterliğe doğru sürüklüyor. Dünya örneklerinden biliyoruz ki, muhalefetin etkisiz ve zayıf olduğu demokrasiler yaşayamaz. Toplum bizden esaslı bir değişim bekliyor. Bu değişimi gerçekleştiremezsek ne vatandaşların beklentisini karşılayabiliriz ne de bulunduğumuz mevzileri koruyabiliriz. Daha da kötüsü, uzunca bir süre toplumsal muhalefetin değişim arzusunu ve umudunu kolay kolay yeniden harekete geçiremeyiz. Bu tablo devam ederse önümüzdeki yerel seçimlerde de başarılı şansı kalmaz. Türkiye muhalefetini buradan çıkarmak, CHP’nin göstereceği kararlı değişim iradesine bağlıdır. Bir bütün olarak kendimizi, partimizi, muhalefeti yeniden inşa etmemiz en acil ve en hayati ihtiyaçtır. Sadece vitrinimizi ve söylemimizi değiştirmek yetmez. İdeolojik politik hattımızı sosyal demokrasinin evrensel ilkeleriyle, toplumun bugünkü özgürlük, adalet ve eşitlik talepleriyle ve zamanın ihtiyaçlarıyla güncellemeliyiz. CHP’yi topluma açarak örgütümüzü gençleştirmeliyiz. Parti içi demokrasi vazgeçilmez prensibimiz olmalı” dedi.

    “Değişmek zorundayız”

    İmamoğlu konuşmasının devamında, “Değişime direndiğimiz her dakika toplumla aramızdaki mesafe açılıyor. Muhalefette yaşanacak yenilenme yeni bir ittifak mimarisinin kurulmasının da anahtarıdır. Toplum muhalefetin genelinden bir yenilenme ve dönüşüm beklemektedir. Yeni ittifakların toplumda güven tazelemesi ve iktidar umudunu diri ve enerjik tutması bir zarurettir. Değişemeyen ve dönüşemeyen bir muhalefet iktidarı da değiştiremez. Ülkeye demokrasiyi getirebilmek için önce kendimizi değiştirmeliyiz. Tarih geçen yüzyılda CHP’ye Türkiye’nin modern ve güçlü bir devlet olmasına öncülük etme rolü yüklemişti. Zaman şimdi bize toplum eliyle daha güçlü bir demokrasi inşa etme sorumluluğu yüklüyor. Bu görevden kaçamayız, kaçmayacağız” ifadelerini kullandı.

    “Benim sunduğum yöntemin içinde bir adaylık ilanı yok”

    İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu programın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İmamoğlu sürekli gündeme gelen CHP Genel Başkanlığı için aday olup olmayacağı sorusuna, “CHP genel başkanlığına aday olmak gibi kavram asla konuşulmadı, geçmedi. Bu sürece dair yaptığım sohbetlerde kendime bir makam biçmedim. Benim şu an da sunduğum yöntemin içinde bir adaylık ilanı yok. Tatmin olduğum bir zaman dilimi henüz yaşamadım” şeklinde yanıt verdi.

    Basın mensubunun bir sorusunu yanıtsız bıraktı

    Bir basın mensubunun, “Sizden bu genel başkan değişmeli ifadesini duymuyoruz. Değişim talebinize genel başkanlık dahil mi? Siz bir siyasi partinin genel başkanı olsanız kaç genel seçim kaybettiğinizde bırakırsınız?” şeklindeki sorusuna ise İmamoğlu, “Ben değimle ilgili fikrim farklı. Değişimin makul bir biçimde kavgasız, gürültüsüz, sancısız olabileceğine olan bir inancım var. Bu benim aile kültürümden geliyor. Karadenizli ailelerde de değişim biraz sancılıdır. Kolay kolay makam, mevki ya da bir mülk, sahiplik devredilmez ama Allah nasip etti benim babam 21 yaşında işi devretti. Ben sorumluluğu genç yaşta yaşadım gördüm. Konumlanmayı ve konumlandırmayı marifetli bir şekilde başaracak bir kişiliğe sahibim. Bu bağlamda benim hala idealim ve hayalim Sayın Genel Başkanımızın hem partiyle ilgili değişimin, hem kurultaydaki gerekiyorsa makamdaki değişimlerin sancısız bir şekilde yürütülebileceğini ispat etmesidir. Bahsettiğiniz sancılı değişimlerin yerine sancısız değişimler partide muvaffakiyet elde ederse işte o gün itibariyle biz kazanan bir parti kazanan bir muhalefet olma yolunda emin adımlarla ilerleriz. Biraz iğneli bir soru olsa da, kişisel seçimlerim itibariyle kaybetme deneyimim olmadığı için sorunuza cevap veremeyeceğim” cevabını verdi.

    İmamoğlu, “Sizin bu değişim arayışınızda İYİ Parti ve Yeşil Sol Parti ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?” sorusuna, “Ben İYİ Parti’yi çok önemsiyorum çünkü 2019 seçimleri Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti İttifakıyla İstanbul’da kazanılmıştır. Karşımızda da AK Parti ve MHP ittifakı vardı ama ittifakın inşası tarifimden sadece İYİ Parti değil elbette muhalefetin unsurlarını tarifliyorum. Bu siyasi partiler ya da toplumsal ittifaklar da bu işin içine eklenebilir. Muhalefetin inşasından kastım şu. Eğer bugün ittifakın mevcut unsurları 2019’da ya da 2023 seçimindeki mevcut unsurları ittifaka dair olumsuz tarifler yapıyorlarsa, olumsuz bir takım tanımlamalar yapıyorlarsa işte tam da bu bizim sorumluluğumuz. Çünkü biz ittifakı domine eden ve liderlik eden bir partiyken bugün bu ittifak unsurlarının bu ittifak sürecinden çekilmelerini anlamak, kavramak varsa bir sorun çözmek, süreci bile değişim sürecinin bir parçasıdır. Ben bunu önemsediğim için başından beri bunu dile getiriyorum. Bizim şu anda partimiz olarak ortaya koyduğumuz iki husus var. Bir tanesi MYK değişimi ikincisi de kurultay takvimi. Bu asla benim değişimle ilgili tariflediğim sürecin yüzde 5’i bile değil, 3’ü bile değil. Bu bağlamda şu andaki muhalefet bileşenlerinin her birisinin mevcut durumunu çok üst seviyede önemsiyorum. Bunu İstanbul ve Türkiye odağında takip ediyorum. Şu anda kendi yorumlarını ya da kurultaylarında yapacakları açıklamalara dair yorum yapmam mümkün değil, hadsizlik olur. Sonrasında da hem değişim sürecine dair tutumumla birlikte hem İstanbul hem Türkiye’nin bütün yerel seçim sürecine sunabilecekleri katkılar prensibiyle takip etmeye ve diyalog oluşturulması yönünde de partimi zorlamaya devam edeceğim” yanıtını verdi.

    “Partiyi terk etmek gibi bir durumum söz konusu değil”

    İmamoğlu, “CHP’de bahsettiğiniz değişim yaşanmazsa ne yapacaksınız?” sorusunu, “Partimin bana verdiği görevi yapamamış olsam, başarısız olsam, bir seçimi kaybetmiş olsam bu dediğinizi yaparım. Ben seçim kaybetmedim, partimin bana verdiği görevi kötü yapmadım, hatta genel başkana olan sorumluluklarım konusunda kötü bir görev yapma deneyimi yaşatmadım. Ya da aynı şekilde İBB bünyesinde kamu malına zarar vermedim. Bu kadar büyük bir mekanizmayı yönetirken elbette hatalarımız olabilir ama hiçbir zaman yüz kızartıcı bir sürecin içerisinde olmadım. Bunları yapmayan bir kişi olarak benim partiyi terk etmek gibi bir durumum söz konusu değil, bunu yapanlar varsa onlar düşünsün benim öyle bir derdim yok” şeklinde yanıtladı.

    “Seçim kaybettikten sonra görev bırakılmalı mı?”

    İmamoğlu’nun kendisine yöneltilen, “Bir parti lideri seçimi kaybedince görevi bırakması gerekiyor mu? Şu andaki CHP lideri ile seçimi kazanmak mümkün mü?” sorusuna da, “Seçim kaybettikten sonra görev bırakılmalı mı? Aslında bu da değişim mottosunun içindeki önemli şeylerden biri. Demokratik bir toplum arzunuz var ise, net bir süreç tariflemek zorundayız. Düzenlemeye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Mülk edinme gibi bir şeye kayıyor. Bu da değişim gerektiren bir husustur. Mesele kişi değil, geleceğe dair tarife muhtacız” diyerek net bir cevap vermekten kaçındığı görüldü.

  • Bakan Tekin, eğitim çadırlarını gezdi

    Bakan Tekin, eğitim çadırlarını gezdi

    Adıyaman Valiliğinde düzenlediği toplantı ve basın açıklaması sonrası Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti Adıyaman İl Başkanlığına geçti. Parti yönetimi ve parti üyeleri tarafından kapıda karşılanan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti İl Başkanı Emrah Bulucu ve parti yönetimiyle basına kapalı şekilde toplantı düzenledi.

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, daha sonra Altınşehir Mahallesi’nde bulunan K-1 Konteyner Kent’e geçerek burada yer alan eğitim çadırlarını gezdi. Eğitim çadırlarında incelemelerde bulunan Bakan Tekin, buradaki çocuklarla yakından ilgilenerek verilen eğitimlerle ilgili de detaylı bilgiler aldı. Tekin, daha sonra Malatya’ya gitmek üzere Adıyaman’dan ayrıldı.

  • Milli eğitim odun alacak

    Milli eğitim odun alacak

    Son teklif tarihinin 11 Temmuz 2023 saat 14.00 olduğu belirtilen ihale ile ilgili bilgiler ise şu şekilde:
    “Isınma amaçlı katı yakıt kuru çam odunu mal alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19’uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır. İhale konusu mal alımın adı: Isınma amaçlı katı yakıt kuru çam odunu. Niteliği, türü ve miktarı: 685 ton, ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir.

    Yapılacağı/teslim edileceği yer: Teknik şartnamede belirtilen okul ve kurum müdürlüklerinin depolarına. Süresi/teslim tarihi: Sözleşme imzalandıktan itibaren 60 takvim günü içerisinde teknik şartnamede belirtilen okul ve kurumların adreslerine tartılarak boş dolu kantar fişleri ile birlikte teslim edilecektir. İşe başlama tarihi: Sözleşme imzalandığı tarihten itibaren. İhale (son teklif verme) tarih ve saati: 11.07.2023 – 14:00. İhale komisyonunun toplantı yeri (e-tekliflerin açılacağı adres): Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü Toplantı Salonu. 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler ise, isteklilerin ihaleye katılabilmeleri için aşağıda sayılan belgeler ve yeterlik kriterleri ile fiyat dışı unsurlara ilişkin bilgileri e-teklifleri kapsamında beyan etmeleri gerekmektedir. İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsat veya faaliyet belgesi veya belgelerine ilişkin bilgiler: Katı yakıt satıcısı kayıt belgesi, mesleki faaliyet belgesi(oda kayıt belgesi). Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren bilgiler: Tüzel kişilerde; isteklilerin yönetimindeki görevliler ile ilgisine göre, ortaklar ve ortaklık oranlarına (halka arz edilen hisseler hariç)/üyelerine/kurucularına ilişkin bilgiler idarece EKAP’tan alınır. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat bilgileri. İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.

    Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir veya noter tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belgeye ilişkin bilgiler. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. Mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgelere ilişkin bilgiler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kesin kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgelere veya teknolojik ürün deneyim belgesine ait bilgiler. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Resmi kurumların katı yakıt (Kuru odun) alım işleri benzeri iş olarak kabul edilecektir. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.

    İhale dokümanı EKAP üzerinden bedelsiz olarak görülebilir. Ancak, ihaleye teklif verecek olanların, e-imza kullanarak EKAP üzerinden ihale dokümanını indirmeleri zorunludur. Teklifler, EKAP üzerinden elektronik ortamda hazırlandıktan sonra, e-imza ile imzalanarak, teklife ilişkin e-anahtar ile birlikte ihale tarih ve saatine kadar EKAP üzerinden gönderilecektir. İstekliler tekliflerini, her bir iş kaleminin miktarı ile bu iş kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden teklif birim fiyat şeklinde verilecektir. İhale sonucunda, üzerine ihale yapılan istekli ile birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. Bu ihalede elektronik eksiltme yapılmayacaktır. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Diğer hususlar: Teklif fiyatı ihale komisyonu tarafından aşırı düşük olarak tespit edilen isteklilerden Kanunun 38 inci maddesine göre açıklama istenecektir.”

  • Bulunan mozaikler yemek odası çıktı

    Bulunan mozaikler yemek odası çıktı

    Sinop kent merkezindeki 2 bini aşkın tarihe sahip olduğu vurgulanan Balatlar Yapı Topluluğu’nda kazı çalışmalarında bilim dünyası için öneme sahip yeni buluntular ortaya çıkmaya devam ediyor. Prof. Dr. Gülgün Köroğlu’nun başkanlığında sürdürülen kazı çalışmalarında beklenmedik bir yapı ortaya çıktı. Çalışmalarda Helenistik döneme ait çakıl taşı mozaikleri bulundu. Ortaya çıkan eserin ‘zengin bir ailenin yemek odasına’ ait olduğu belirlendi.

    Sinop İl Kültür ve Turizm Müdürü Metin Süren, “Bakanlığımızca 11 yıldır yürütülen Balatlar kazısı Sinop tarihinde milattan önce 4. yüzyılda klasik döneme ait, Helenistik döneme ait yapı kalıntısında benzerine çok az rastlanabilecek çakıl taşı mozaiklerine rastlanılmıştır” dedi.

    “Roma’dan sonra belki de dünyanın en önemli antik şehri”

    Sinop’un Roma’dan sonra belki de dünyanın en önemli antik şehirleri arasına girebileceğine dikkat çeken Süren, “Tarih öncesi dönemden günümüze kadar çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış olan Sinop ili dünyanın en önemli antik şehirlerinden bir tanesi olmasının yanında ülkemizin en önemli Selçuklu, şehirlerden bir tanesidir. Bunu merkez ilçemizdeki ve tüm ilçelerimizdeki mevcut olan antik dönem kalıntılarından, yapılan yüzey araştırmalardan ve Selçuklu dönemine ait olan ilçelerimizin her köşesinde yerini almış olan Selçuklu eserlerinden anlıyoruz. Yapılan son kazı çalışmalarında Helenistik döneme ait çakıl taşı mozaiklerine ulaştık. Bu çakıl taşı mozaikleri ülkemizde benzeri olmayan belki dünyada da eşine ender rastlanabilecek, belki Yunanistan’da belki Roma’da antik şehirlerde şöyle bir iddia da var: Sinop’un bu kadar önemli bir antik şehir olduğunu iddia edenler var ki, Roma’dan sonra belki de dünyanın en önemli antik şehirleri arasına girebileceğini ancak maalesef Balatlar’ın haricinde günümüze kadar Sinop ilimizde bu iddiaları doğrulayacak bir bilimsel kazı, yaklaşık 150-200 civarında Höyük ve Tbünüs tespit edilip, tescil edilmesine rağmen bunların tarihi ile ilgili Sinop’un ilk yerleşimiyle ilgili şimdiye kadar günümüze ışık tutacak bilimsel kazıyla maalesef bunlar ortaya konulamamış.

    Ancak bakanlığımızca 11 yıldır yürütülen Balatlar kazısı Sinop tarihinde milattan önce 4. yüzyılda klasik döneme ait, Helenistik döneme ait yapı kalıntısında benzerine çok az rastlanabilecek çakıl taşı mozaiklerine rastlanılmıştır. Bunları da 2 tür değerlendirebiliriz. Dini yapılarda kullanılan motifler, konutlarda kullanılan motifler şeklinde. Bu eserler üzerinde restorasyon çalışmalarımız devam ediyor. Sergi aşamasında gelebilmesi için restore edilmesi gerekiyor. Restaratörlerimiz, kazı başkanımız bir heyetle restorasyon çalışmalarına devam ediyor. Uzmanlarımızın bu konuda yayın çalışmaları devam ediyor. Kitap safhasına getirilmek üzere. İlimizi dünyanın en büyük antik kentlerinden bir tanesi olarak tescilleyecek bu çakıl taşı mozaiklerine ulaşmış durumdayız” diye konuştu.

    Zengin bir ailenin yemek odası

    Balatlar Yapı Topluluğu Kazı Heyeti de ortaya çıkan çakıl taşı mozaiklerinin Helenistik veya Klasik döneme, milattan önce 4. yüzyıl ortalarına ait zengin bir ailenin yemek odası olduğunu bildirdi.

  • Aldığı sucuğun içinden kurtçuklar çıktı

    Aldığı sucuğun içinden kurtçuklar çıktı

    Cumhuriyet Mahallesinde bulunan bir marketten sucuk alan vatandaş, eve gelip sucukları tavaya yerleştirerek pişirmeye başladı. Sucukların üzerinde beyaz lekeler gören vatandaş, ürüne yakından baktığında neye uğradığını şaşırdı.

    Sucukların üzerinde kurtçukların olduğunu gören vatandaş, o anları cep telefonu ile kaydetti. Vatandaş, yetkililerin denetimleri arttırması gerektiğini belirtti.

  • Bakan Kacır’ın “A Takımı” belli oldu

    Bakan Kacır’ın “A Takımı” belli oldu

    Ekonomi yönetiminin üç sac ayağından biri olan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda alanlarında etkin görevler üstlenen isimlere yer verilmesi dikkat çekti.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye Yüzyılı” vizyonunu hayata geçirmek üzere atadığı kabine üyelerinin ardından bakan yardımcıları da belli oldu. Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat politikaları için temel oluşturan Milli Teknoloji Hamlesi ile teknolojik atılımın sürmesi hedefinin en büyük paydaşı kurumların başında gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda Bakan Mehmet Fatih Kacır’ın Yardımcıları; Ahmet Yozgatlıgil, Çetin Ali Dönmez, Oruç Baba İnan ve Zekeriya Çoştu olarak açıklandı. Böylece Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda üst yönetim Boğaziçi ve ODTÜ mezunu isimlere emanet edildi.

    Geminin Kaptanı Mehmet Fatih Kacır

    2018’den bu yana Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı olarak Milli Teknoloji Hamlesi’nin koordinasyonuna yönelik çalışmalar yürüten Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin otomobili Togg, Teknofest ve teknoloji girişimciliği gibi ülkeyi bir adım öne çıkaran vizyon projelerde gösterdiği başarıların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak atanmıştı. 39 yaşında kabinenin en genç bakanı olan Kacır, İstanbul Erkek Lisesi mezunu. Türkiye 12.si olduğu üniversite giriş sınavlarının ardından Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliğindeki eğitimini Onur Derecesiyle tamamladı. Çok iyi derecede İngilizce ve Almanca biliyor.

    ODTÜ’lü Profesör Ahmet Yozgatlıgil

    Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) Başkan Yardımcılığı görevini sürdüren Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, lisans ve lisansüstü çalışmalarını ODTÜ Makine Mühendisliği bölümünde gerçekleştirdikten sonra doktorasını ABD’de Drexel Üniversitesi’nde enerji alanında tamamladı. Çalışmalarına bir süre ABD’de devam etti. 2007 yılında ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalıştı. 2014’te Doçent, 2019’da ise Profesör unvanını aldı. ODTÜ MEMS Araştırma Merkezi, İzmir Biyotıp ve Gen Enstitüsü ile TÜBİTAK UZAY’da yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. Nisan 2020’den beri TÜBİTAK Başkan Yardımcılığı görevini sürdürürken, yeni kararname ile Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcılığı’na atandı. Yozgatlıgil, evli ve iki çocuk babası.

    Finans ve Ekonomi Uzmanı Çetin Ali Dönmez

    Finans ve ekonomi uzmanı olan Çetin Ali Dönmez de beş yıldır Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı olarak görevini sürdürüyordu. Dönmez, kariyerinde Borsa İstanbul’un risk yönetim birimi ile vadeli işlem ve opsiyon borsasının kuruluşunda etkin rol aldı. Para ve sermaye piyasaları, şirket değerleme, mali analiz, finansal raporlama konularında uzmanlıkları bulunan Dönmez de lisans ve doktora eğitimini Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamlamış bir isim. Yeni dönemde de, Kacır’ın ekibinde yer alan Dönmez, evli ve iki çocuk babası.

    Başarılarıyla Tanınan Oruç Baba İnan

    2000 yılındaki üniversiteye giriş sınavlarında birinci olarak Türkiye’ye adını duyuran Oruç Baba İnan da, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nü dereceyle tamamladı. Üniversite eğitiminin arından Yıldız Holding’te pazarlama biriminin ardından üst düzey görevler üstlendi. Özel sektör kariyerinde Konya Şeker Torku’nun Genel Müdürlüğü ve Turkcell Tüketici Teknolojileri Direktörlüğü görevlerinde başarılar elde eden İnan, kamuda da Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı görevinde deneyim kazandı. İnan, 2020 yılından bu yana Kastamonu Entegre A.Ş.’de CEO Yardımcısı olarak görevini yürütürken, son kararname ile Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcılığı görevine atandı.

    Milli Teknolojinin Genç Neferlerinden Zekeriya Çoştu

    Kararnameyle Bakan Yardımcısı olarak atanan bir diğer isim de, yine Bakanlığın Milli Teknoloji Genel Müdürü olarak görevini sürdüren Zekeriya Çoştu oldu. Bakanlıktaki görevi sırasında Togg Projesi Bakanlık İzleme Komitesi, Ulusal Şarj Altyapısı Eylem Planı ve Destek Programı, Teknofest Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali Planlamaları süreçlerinde görev aldı. Ulusal Yapay Zeka Stratejisi ve Mobilite Teknolojileri gibi konulara olan hakimiyetiyle Türkiye’nin son dönemde önem verdiği Milli Teknoloji konularında çalıştı. Genel Müdürlük görevinde gösterdiği gayret ve başarıları Kacır’ın ekibine girmesini sağladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı olarak atanan Çoştu, Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu. İyi derecede İngilizce biliyor, evli ve iki çocuk babası.

  • Anız yangını uyarısı

    Anız yangını uyarısı

    Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi tutanaklarına göre 2022 yılında Bin 276, 2023’ün ilk aylık döneminde 323 açık alan, ot, anız yangını meydana geldi. Yakılması yasak olmasına rağmen anız yakma olayları ile çok sık karşılaştıklarını ifade eden Büyükşehir Belediyesi İtfaiye yetkilileri anız yangınlarına karşı vatandaşları bilgilendirmek için muhtarlara da büyük görev düştüğünü belirtti.

    Anız yangınları toprağı, doğayı olumsuz etkiliyor

    Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi tarafından anız yangınları ile ilgili şu açıklama yapıldı; “Anız yakılması sonucunda çıkan yangınlar her yıl milyonlarca liralık maddi zarara neden oluyor. Anız yangınları, orman yangınlarına, telefon ve enerji iletim hatlarının yanmasına, yol kenarlarında duman nedeniyle sis oluşumu sonucunda çeşitli trafik kazalarına yol açabiliyor. Anız yangınları ile birlikte hasat edilmemiş komşu tarlalara yangın sıçraması, yakın köylerdeki hayvan barınaklarının ve yerleşim birimlerinin yanması gibi birçok riski de ortaya çıkarıyor. Ayrıca anız yangınları toprak içerisindeki faydalı canlıların ve topraktaki organik maddenin yanarak yok olmasına neden oluyor. Anız yakılması toprakları ve doğayı olumsuz etkileyerek söndürme çalışmaları esnasında binlerce ton su ile zaman ve maliyet kayıpları yaşanıyor. Hububat hasadı sonrası artıkların ekonomik bir değer de taşımadığı düşüncesi ile anız yakmanın bir alışkanlık haline geldiği görülmektedir. Ülkemiz topraklarının şimdiki ve gelecekteki nesilleri doyuracak şekilde ürün verebilmesi ve gelecek nesillere güzel, yeşil, temiz bir çevre bırakılması anız yakmanın toprağa zarar verdiğinin herkes tarafından bilinmesine bağlıdır. Anız yakmanın zamandan ve maliyetten kazanç sağlandığı düşünülse de aslında ülke topraklarına büyük zarar verdiği unutulmamalıdır” denildi.