Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir: “Bu caninin ölmemiş olma ihtimalini tevsik edecek gelişmeler yaşandı. Psikoloğun raporları var, intihara etmesini beklemiyorum diyor”
Etiket: güncelhaber
-
Gazze’de can kaybı 41 bin
İsrail, Gazze Şeridi’ndeki katliamlarına 356 gündür devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’ne son 24 saatte düzenlenen 4 saldırıda 39 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 86 Filistinlinin de yaralandığı belirtildi. İsrail’in 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının toplam 41 bin 534’e, yaralıların sayısının 96 bin 92’ye yükseldiği kaydedildi.
-
Kastamonu’da 7 kişi mantardan zehirlendi
İnebolu’da Fatma T., Sebahat A., Salih T., Sevim T., Dursun T., Sevim Ü. ve Özay Ü., mantar toplamak için ormanlık alana gitti. Ormandan topladıkları mantarı akşam eve geldikten sonra pişirerek yiyen Fatma T., Sebahat A., Salih T., Sevim T., Dursun T., Sevim Ü. ve Özay Ü., mide bulantısı, kusma, ishal, baş dönmesi yaşamaya başladı.
Şikayetlerin üzerine Fatma T., Sebahat A., Salih T., Sevim T., Dursun T., Sevim Ü. ve Özay Ü., ambulanslarla İnebolu Devlet Hastanesine kaldırıldı. Tedavi altına alınan vatandaşların ormandan topladıkları mantardan zehirlendikleri tespit edildi. İlk müdahaleleri yapılan vatandaşlardan Fatma T., Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.
-
Kamyonet devrildi, 3 çocuk yaralı
Olay, akşam saatlerinde İstanbul Başakşehir Altınşehir Mahallesi Uğur Sokak üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, yokuş aşağı seyir halindeki Nazım T. idaresindeki 34 UD 3102 plakalı inşaat demiri yüklü kamyonetin frenleri boşaldı. Durumu fark eden sürücünün sola doğru manevra yapması sonucu kamyonet kaldırıma devrildi.
Bu sırada kaldırımda yürüyen 3 çocuk, araçtan düşen demirlerin altında kaldı. Çocukların demirlerin altında kaldığını gören vatandaşlar, durumu 112 Acil Servise bildirdi. İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kaza sebebiyle sokak, polis sokağı güvenlik şeridi ile kapattı. Demir malzemelerin altında kalan çocuklar itfaiye ekiplerin müdahalesi ile çıkarılarak sağlık ekiplerine teslim edildi. Yaralanan çocuklar, ilk müdahalenin ardından ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Hayati tehlikeleri olmayan çocukların, vücutlarının çeşitli yerlerinde kırıklar olduğu öğrenildi.
Sürücü ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürülerken, devrilen kamyonet çekici yardımı ile kaldırıldı.
-
Dünya çapında eşsiz bir göl
Maden sularının oluşturduğu traverten set gölü olan Otlukbeli Gölü, bu özelliği ile “doğal anıt” unvanını hak ediyor. Ülkemizdeki diğer göllerden farklı özelliklere sahip olan bu göl, her yıl yüzlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Kırmızı rengi ve muhteşem manzarası ile Otlukbeli Gölü dikkat çekiyor.
Otlukbeli Gölünü ziyaret edenlere bilgiler aktaran yöre halkı, Otlukbeli’ye 7 kilometre uzaklıkta olan göl hakkında şu bilgileri verdi:
“Deniz seviyesinden 1885 metre yükseklikte olan Otlukbeli Gölü’nün yüz ölçümü yaklaşık olarak 7500 metrekaredir. Derinliği 20 metre olan gölün uzunluğu mevsimine göre 150-160 metre, genişliği ise 30 ila 50 metre arasında değişiyor. Setler sayesinde oluşan gölde bol miktarda maden suları bulunuyor. Oluşum bakımından karst kaynaklarının değil, maden sularının oluşturduğu dünyanın tek traverten set gölü olan Otlukbeli Gölü, bu özelliğiyle 612 sayılı Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile doğal sit alanı olarak ilan edilmiş ve “doğal anıt” olarak nitelendirilmiş. Kapladığı alan açısından “küçük” olarak nitelendirilen bu göl, taşıdığı özellikler bakımından oldukça büyüktür. Göl içerisine hem maden suları ve kükürtlü sular hem de dere tarafından beslenen tatlı sular karışıyor. Göldeki maden sularının romatizmal hastalıklar başta olmak üzere, kırık çıkık rahatsızlıklarında ve kadın hastalıklarının tedavisinde fayda sağladığı söyleniyor.”
-
Whatsapp’tan grup kurup vedalaştı
Kumluca İlçesi Gödene Caddesi Akkoyunlu Apartmanı 4. katta yaşayan Halil İbrahim Öksüz, Whatsapp’ ta grup kurarak buradan gruptakilerle ile vedalaştı. O saatten sonra da ortadan kayboldu. Anne ve babası ayrı yaşayan genç, son olarak cumartesi gecesi Antalya’da yaşayan babası Halit Öksüz’ün yanından Kumluca’da yaşayan Anne Özlem Öksüz’ün yanına geldi. Son olarak markete girip çıkan gençten bir daha haber alınamadı. Gencin son görüntüsü ise market güvenlik kamerasına yansıdı.
Halil İbrahim Öksüz’ün ailesi intihar edebileceğinden korktuklarını ve bir an önce bulunmasını istedi.“Peçetenin üstüne veda notu yazmış”
Anne Özlem Öksüz (41), “22 Eylül Pazar günü sabah işe gittim. Ben işe gittikten sonra 09.00 – 09.30 gibi markete girip çıkmış. Tekrar eve gelmiş. Abisi kapıyı açmış. Abisi kapıyı açtıktan sonra tekrar yatmış. Ondan sonra evden çıkmış gitmiş. Benimde kız kardeşi beni arayıp haber verince bilgim oldu. Grup kurmuş vedalaşmış. Mesaj yazmış hakkınızı helal edin. Her şey için özür dilerim diye. O şekilde haber aldım. İş yerinden koştum geldim. Yoldayken kızımı arayıp polisleri aramasını söyledim. İtfaiye polis her şey gelmiş bakmış. Hiçbir yerde yok. Ama intihar etmesinden çok korkuyorum. Peçeteye intihar edeceğini yazıp bırakmış. Peçeteyi bir gün sonra buldum” dedi.
“Anne hep eskileri düşünüyorum”
Oğlunun en son ağlayarak yanına geldiğini aktaran Öksüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Boynuma sarıldı. ‘Anne ben senin hasretini çektim. Hep öyle büyüdüm’ dedi. anıma gidip geliyordu, askere gitmeden önce yine gelmişti. Askerden sonra da geldi. ‘Biz abimle gidip çalışalım. Biraz birikim yapalım anne’ dedi. Antalya’ya gitti abisi ile yaşıyorlardı orda. Ama beni her aradığında ‘Benim psikolojim iyi değil beni doktora götür anne’ diyordu. Sonra buraya geldi. Cumartesi gece birlikte oturduk. Zaten hiç uyumadık sabah kadar. Bende uyumadım. Oğlum sıkıntın ne bana anlat dedim. Bana ‘Anne hep eskileri düşünüyorum. Kafamı hep ona takıyorum. Yaşadıklarımız hep gözümün önüne geliyor’ diyordu.”
Abisi Batuhan Öksüz de kardeşinin bulunmasını istedi.“Doğum tarihini bir de ölüm tarihini yazmış”
Kız Kardeş Feride Ayav ise kardeşinin peçeteye not yazdığını söyledi. Feride Ayav şunları söyledi: “Peçeteye ‘Mezar taşımı yaptırmayın. Vasiyetimdir. Ben acımı çekmeye gidiyorum. Kimseyi üzmek istemedim. Ama istemeyerek de olsa herkesi çok üzdüm’ demiş. Notun sol tarafına doğum tarihini, sağ tarafına da ölüm tarihi olarak 22 Eylül tarihini yazıyor. Emniyet yetkilileri bize tüm kameraları, otogardaki dahil izlediklerini, otobüse binmediğini, Antalya il merkezinde de aynı çalışmanın yapıldığını detaylı bir şekilde arama yaptıklarını, üzerine düştüklerini söylüyor. Kayıp bürodaki arkadaşlar bize kayıp olmadığını telefon sinyalinin Muratpaşa’da olduğunu, yeni sinyal takibi yapacaklarını söylediler, sabah saat 08’00’de aradım. Hala haber yok. Yeni sinyal takibinin sonuçlarının gelmediğini söylediler. Biz sizi arayacağız” dediler.”
-
TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan açıklama
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Rusya parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi Genel Kurulu’nun yeni yasama dönemi açılış toplantısında senatörlere hitap etti. Bir dönem daha Rusya Federal Meclisi Federasyon Konseyi Başkanı olarak seçilen Valentina Matviyenko’ya başarılar dileyen Kurtulmuş, seçildikten birkaç dakika sonra salonda bulunarak tebrik etmesinin de önemli bir tesadüf olduğuna işaret etti.
Türkiye ile Rusya arasında özellikle son dönemlerde fevkalade ciddi ve önemli ilişkiler geliştiğini belirten Kurtulmuş, Türkiye ve Rusya’nın, tarihî olarak aynı bölgenin iki büyük tarihî mirasına sahip milleti, aynı coğrafyada stratejik önemi haiz iki ülke ve gelecek dönemde dünyanın birçok meselesine, zaman zaman farklılar yaşansa da ortak bakış açılarına sahip iki stratejik ortak olarak ilişkilerini fevkalade ciddi şekilde geliştirdiklerini söyledi. Kurtulmuş, “Bu ilişkilerin olumlu bir seyir izlemesinde, iki ülkenin vizyoner liderleri Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Vladimir Putin’in dostane ilişkiler kurma, yakın çalışma konusundaki samimi arzularının da fevkalade büyük katkısı olduğunu ifade etmek isterim. Ayrıca bizim bu ziyaretimizin, iki ülkenin parlamentoları arasında parlamenter diplomasinin imkanlarını kullanarak ilişkilerin geliştirilmesi bakımından da değerli bir katkı sunacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu.
Dünyanın çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kaldığı, yeniden oluşların yaşandığı, dünya sisteminin önemli değişimleri yaşadığı bir dönemden geçildiğine dikkati çeken Kurtulmuş, bu sorunların hepsine barış, güvenlik, istikrar ve kalkınma perspektifiyle birtakım çözümler üretilmesi gerektiğini vurguladı. Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin, barışı, güvenliği, istikrarı ve kalkınmayı, uluslararası ilişkilerde de önemli bir hedef olarak belirlediğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:“Yaşadığımız dönem, hiç şüphesiz tarihi bir gelişmeye şahitlik etmektedir. Nasıl 1990’ların başında Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla iki kutuplu dünya sistemi geride kaldı, 45-90 arasında devam eden o soğuk savaş dönemi sona erdiyse, ABD’nin Afganistan’dan hızlı bir şekilde çekilmesiyle birlikte yeni bir dönem de başlamıştır. Bu dönemin en önemli özelliği çok kutupluluktur. Türkiye olarak çok kutuplu yeni dünyanın kuruluşunda bölgesel ve küresel yeni güç denklemlerinin kurulmakta olduğuna, bu güç denklemlerinde barış ve istikrar eksenli yeni yaklaşımların gerçekleştirilmesi gerektiğine inanan bir ülkeyiz.”
“BRICS, yeni bir barış perspektifine sahip olmak bakımından çok değerli bir enstrüman”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, BRICS toplantısının ekim ayında Kazan’da gerçekleştirileceğini hatırlatarak, “BRICS toplantısının bu çok kutuplu dünya düzeninde, kurulmakta olan yeni düzende önemli bir adım olduğunu görüyoruz ve Türkiye olarak BRICS’in yeni bir barış perspektifine sahip olmak bakımından çok değerli bir enstrüman olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede Türkiye’nin BRICS’e üyeliği, Türkiye’nin mevcut üyeliklerine bir alternatif, onların karşısında bir teşebbüs değil, tam tersine Türkiye’nin dış politikadaki gücünü artıracak yeni bir argüman, yeni bir enstrüman olarak telakki edilmektedir” dedi.
“Rusya’nın içinde olmadığı hiçbir barış müzakeresi sonuç alamaz”
Kurtulmuş, uzun bir süredir Rusya-Ukrayna arasında devam eden krizin, artık sadece iki ülke arasındaki bir kriz değil bölgesel ve küresel çatışma potansiyeli taşıyan önemli bir sorun haline geldiğini ifade etti. Türkiye’nin başından itibaren bu meselenin barışçıl yollarla çözülebilmesi için her platformda inisiyatif almayı uygun gördüğünü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Rusya Devlet Başkanı Putin ile işbirliği içerisinde önemli barış yaklaşımında olduklarını söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Hepinizin bildiği gibi Dolmabahçe’de neredeyse iki ülke son imzaları atarak barışı gerçekleştirme noktasına gelmişti. Ancak bu krizin devam etmesinden medet umanlar, bu krizin devam etmesini kendi milli menfaatleri için uygun bulanlar bu savaşın bitirilmesini istemediler. Ümit ederiz ki en kısa zamanda yeniden bir barış masası kurulur. Türkiye olarak her platformda dile getirdiğimiz bir konuyu burada da ifade etmek isterim, Rusya’nın içinde olmadığı hiçbir barış müzakeresinin sonuç alması mümkün değildir. Dolayısıyla bu krizin taraflarından birisi olan Rusya’nın da barış masasında oturması, barışın sağlanabilmesi için önemli yaklaşımlardan birisi olacaktır.”“İsrail hükümetine artık ‘dur’ deme vakti gelmiştir”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye ve Rusya’nın ortak yaklaşımlara sahip olduğu ve bir yıldır devam eden Gazze’deki olayların herkesi yürekten sarstığını dile getirdi. Bu konuda bütün insanlığın büyük bir sınavla karşı karşıya olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bu süre içerisinde Batı dünyasının, İsrail’in saldırganlığına sonuna kadar destek verdiğini ve uluslararası standartların hemen hepsinin ayaklar altına aldığı bu soykırım karşısında sessiz, hatta teşvikkar davrandığını biliyoruz. Bu, insanlık adına işlenmiş büyük bir suçtur. Gazze’de masum insanların kanının akmasına karşı çıkmak ve İsrail’in saldırgan hükümetini, yaklaşımlarını durdurmak mecburiyetindeyiz” diye konuştu.
Rusya-Ukrayna arasındaki krizin gelişme ve yayılma potansiyeli taşıması gibi İsrail’in sadece Gazze’de değil Batı Şeria’da da sürdürdüğü bu insanlık suçları ve katliam politikasının da yayılma potansiyeli seyrettiğine işaret eden Kurtulmuş, “En son Lübnan’da sivil insanlara karşı işlenen suç, insanlığın artık hayal bile edemeyeceği noktadır. Bu siber suçlar, İsrail’in suç defterini iyice kabartmış ve bardak taşmıştır. Bir an evvel bütün ülkelerin, Ortadoğu’da barışın sağlanabilmesi için, BM kararlarını hiçe sayan, Uluslararası Adalet Divanı kararlarını hiçe sayan, ‘Ben uluslararası adaleti takmıyorum, tanımıyorum.’ diyen bu İsrail hükümetine artık ‘dur’ deme vakti gelmiştir. Bu sadece Filistinlilerin meselesi değil, mazlumlardan, haktan, adaletten yana olan herkesin ortak sorumluluğudur” dedi.“Uluslararası Adalet Divanında Türkiye olarak biz de müdahil olduk”
Numan Kurtulmuş, Türkiye ile Rusya arasında Filistin meselesinin çözümünde ortak yaklaşımlar olduğunu görmekten duyduğu memnuniyeti de dile getirerek, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın, Rusya ziyaretinin hemen ardından Türkiye’ye geldiğini ve TBMM Genel Kuruluna hitap ettiğini hatırlattı.
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanına başvurusuyla hem İsrail hem de Filistin davası için yeni bir dönemin başladığını, bundan sonra hiçbir şeyin İsrail için eskisi gibi olmayacağını vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İsrail hükümeti ve bu savaş suçlarının talimatını verenler, başta Netanyahu olmak üzere gerekli bütün cezaları alacak ve uluslararası mahkemelerde yargılanacaklardır. Uluslararası Adalet Divanında Türkiye olarak biz de müdahil olduk ve bunun sonuçlarını bekliyoruz. Netanyahu ve çetesinin işlediği bu insanlık suçları için mutlaka hesap verilecek ve insanlık adına bunun hesabı sorulacaktır. Bundan sonra uzun dönemli bir mücadele Filistin davası için başlıyor. Başkenti Doğu Kudüs olan, tam manasıyla egemen, özgür ve gerçekten egemenlik haklarını sonuna kadar kullanan bir Filistin devleti mutlaka kurulacak ve insanlık tarafından tanınacaktır. Aynı şekilde 1967 sınırlarındaki bu devletin içerisinde halen günbegün sürdürülen işgal sona erdirilecek ve işgalci unsurlar Filistin topraklarından sökülüp atılacaktır. Bu çerçevede bölgemizde yaşanan ve küresel potansiyeli olan bu sorunu çözmek için de büyük gücümüzle hep birlikte çalışacağız.”“Rusya’ya uygulanan tek taraflı ve haksız yaptırımları kabul etmiyoruz”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin sürdürülmesinde parlamentolara büyük sorumluluklar düştüğüne işaret ederek, her iki ülkenin lideri tarafından 100 milyar dolar olarak belirlenen ikili ticaret hacminin, bazı tek taraflı yaptırımlar dolayısıyla istenilen seviyede seyretmemekle beraber yakın zamanda gerçekleşeceğini belirtti.
Rusya’ya karşı uygulanan tek taraflı ve haksız yaptırımları kabul etmediklerini bildiren Kurtulmuş, Ankara’dan Moskova’ya 2,5 saatte ulaşabilecekken, Karadeniz’i dolaşarak Kafkasya üzerinden 4 saatten uzun bir sürede Moskova’ya geldiklerini anlattı. Kurtulmuş, “Bu, Avrupa hava sahasının kapalı olması, yaptırımlar dolayısıyla bizim de ödediğimiz bir bedeldi. Bunu doğru bulmadığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ayrıca insanlık tarihi göstermiştir ki bu tek taraflı yaptırımların hiçbiri, beklenen hedeflere asla ulaşmamıştır. Çünkü yaptırımlar siyasi mahiyette olsa bile bedelini halklar ödemektedir. Bu yatırımların sonunda da birtakım alternatif yollarla buradan çıkışların bulunduğu ortadadır. Rusya’nın da başta finans alanındaki yaptırımlar olmak üzere, bu yaptırımlara alternatif çözümler bulacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Numan Kurtulmuş, iki ülke arasında sadece ticaret değil, enerji, savunma ve turizm alanlarındaki ilişkilerin artarak devam edeceğini dile getirerek, ilişkilerin geliştirilmesinin önemine dikkati çekti.“Bu sistem böyle devam etmez”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, dünyadaki bütün gelişmelerin, barıştan, insaftan, insanlıktan, vicdandan yana olan geniş kitliler için önemli bir sorumluluğu ortaya koyduğunu söyledi.
Bunun da dünyada yeni ve hakkaniyetli bir sistemin kurulması için gayret sarf etmek olduğunu dile getiren Kurtulmuş, vicdan ve insaf sahibi siyasetçilere düşenin, böyle bir sistemin kurulabilmesi için ellerinden gelen güçle mücadele etmeleri olduğunu belirtti. Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bugünkü küresel sistem, hiçbir kurum ve kuruluşuyla dünyayı taşıyamamaktadır. Biz istesek de bu sistem böyle devam etmez. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, dünyadaki bütün uluslararası kurum ve kuruluşların yeniden dizayn edilmesi, bu çok taraflı dünya sisteminin gereklerine uygun bir şekilde yeniden fonksiyonlarla donatılması dünya barışı için kaçınılmaz bir vazifedir. Bu vazifeyi hep beraber ve çalışarak yerine getirmek için gayretli mücadele edeceğiz. Dünyanın sadece siyasette bir küresel mimariye ihtiyacı yoktur, aynı zamanda bunun dışında yeni bir küresel finansal sisteme ihtiyacı olduğu aşikardır. Bütün bu siyasi, sosyal ve ekonomik konularda, iki dost, stratejik müttefik, komşu, tarihî olarak benzerlikleri olan, hele hele toplum yapıları itibarıyla ciddi benzerlikleri olan, örneğin geleneksel değerlere ve aile değerlerine fevkalade önem atfeden iki ülkenin parlamentoları olarak bütün bu siyasi programlarda beraber çalışma becerisini kazanmalı, Türkiye-Rusya arasındaki ilişkileri geliştirerek, iki ülkenin ekseninde bu coğrafyada barış, birlik beraberlik ve kalkınmanın temin edilmesi için hep beraber gayret etmeliyiz”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, kendisine bu önemli fırsatı tanıdığı için Rusya Federal Meclisi Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko’ya, Konsey yöneticileri, senatörler ile kendilerine ev sahipliği gösterenlere teşekkür ederek, “Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerin dostane bir şekilde ilelebet devam etmesini temenni ediyorum” diye konuştu.
TBMM Başkanı Kurtulmuş’un konuşmasını, Genel Kurul’daki senatörler tarafından ayakta alkışlandı. -
Harmancık’ta su kesintisi
BUSKİ Genel Müdürlüğü İşletmeler 2. Bölge Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada şu cümlelere yer verildi;
“Yapılacak çalışmalar çerçevesinde Harmancık İlçesi Merkez Mahallesi ve civarında 26 Eylül 2024 Perşembe günü 09.00-18.00 saatleri arasında su kesintisi yapılacaktır. Çalışmanın erken tamamlanması durumunda, şebekeye su belirtilen zamandan daha önce verilebilecektir. Vatandaşların tedbirli olması rica olunur.” -
Para sayma davasında ara karar
Sosyal medyada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı’nda çekildiği öne sürülen ‘para sayma’ görüntülerine ilişkin aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın da bulunduğu 22 sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul 59.Asliye Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Doğan Kılıç, Ercan Konak, Melih Morsünbül, Mustafa Can Poyraz, Onur Öksel ve Özgür Nas hazır bulundu. Duruşmaya CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de izleyici olarak katıldı.
Kaftancıoğlu mazeret sundu
Kimlik tespitlerinin ardından söz alan sanık Canan Kaftancıoğlu’nun avukatı, müvekkilinin rahatsızlığı sebebiyle duruşmaya katılamadığını ve mazeret sunduklarını belirtti. Sanık avukatı, Anayasa Mahkemesi’ne yazı yazılarak 2019 yılı denetim raporunun yayınlanıp yayınlanmadığını, yayınlanmışsa dava konusu suç isnatlarına ilişkin raporda herhangi bir suç unsuru olup olmadığının tespit edilmesini talep etti. Bu gerçekleşene kadar da yargılamanın durmasını istedi.
“Yasada bana itham edilen hiçbir suçu gerçekleştirmedim, bağışta da bulunmadım”
Sanık Melih Morsünbül savunmasında önceki ifadelerini tekrar ettiğini belirterek, “Maltepe Belediye Başkanı o tarihlerde benim idari amirimdi. Onun özel ricası sonucunda parayı teslim ettim. Yasada bana itham edilen hiçbir suçu gerçekleştirmedim, bağışta da bulunmadım. Yasa dışı faaliyetle elde edilen bir görüntü üzerinden 6 ay boyunca hedef gösterildim. Satın alma sürecine dahil olmadım. Ayrıca soruşturmanın gizlilik içinde yürütüldüğü bildirilmesine rağmen tüm kişisel bilgilerimiz kamuoyundadır. KVKK’yı ihlal eden görüntülerin peydahlanması, üretilmesi ve yayınlanması konusunda da şikayetçiyim” şeklinde konuştu.
“O tarihte yaptığım şeyi yadırgamadım”
Sanıklardan Onur Öksel ise savunmasında, “Parti adına para toplamadım. O tarihlerde makbuz verildi, verilmedi, bağış süreci hakkında bir tespitim olmadı çünkü o tarihte yaptığım şeyi yadırgamadım. Yasa dışı elde edilen görüntü üzerinden dava açılmıştır” ifadelerini kullandı.
Diğer sanıklar da önceki savunmalarını tekrar ettiklerini söylediler.Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, gelinen aşamada durma talebinin reddine ve eksik hususların giderilmesine karar verilmesini talep etti.
Anayasa Mahkemesi’ne yazı yazılacak
Ara kararını açıklayan mahkeme, Anayasa Mahkemesi’ne yazı yazılarak 2019 yılı mali denetim raporunun yayınlanıp yayınlanmadığını, yayınlanmışsa buna ilişkin raporun istenilmesine karar verdi.
1 sanığa zorla getirme
Mahkeme ayrıca, sanık Serkan Çebi’nin zorla getirilmesine ve eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, CHP tarafından 2019’da başlatılan ‘Bir Tuğla da Sen Koy’ isimli bağış kampanyasına kanunda belirtilen usule aykırı bir şekilde bağışta bulunulduğu, yine kanuna aykırı şekilde bağışların toplandığı veya kabul edildiği ve satıcıya teslim edildiği veya edilmesinin sağlandığı aktarıldı. İddianamede, Sarıyer Ayazağa Mahallesi C Blok’taki 14 taşınmazın SEAS Besicilik şirketi yetkilisi Ali Rıza Braka tarafından 11 Aralık 2019’da CHP’ye satıldığı, görüntülerdeki paranın da bu satışa ait olduğu anlatıldı.
14 bağımsız bölümün 24 milyon 369 bin lira bedelle CHP adına tescil edildiği kaydedildi
Hazırlanan iddianamede, parti binasının alınması sırasında kullanılan ve nakit olarak sayılarak elden teslim edilen para miktarının 15 milyon 510 bin lira olduğu, ayrıca Sarıyer Tapu Müdürlüğü’nün raporuna göre Ali Rıza Braka ile CHP adına Canan Kaftancıoğlu arasında Beyoğlu 3. Noterliği’nde 6 Kasım 2019’da ‘Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi’ düzenlendiği, bu sözleşmede toplamda 14 bağımsız bölümün satın alma bedelinin 24 milyon 360 bin lira olarak gösterildiği, sözleşmeden sonra 14 bağımsız bölümün 24 milyon 369 bin lira bedelle CHP adına 11 Aralık 2019’da tescil edildiği kaydedildi.
15 milyon 510 bin liranın satın alınacak binaya katkı vermek isteyen vatandaşların bağışlarıyla karşılandığı belirtildi
Taşınmazların hangi tarihte kim tarafından, ne kadar bedelle satın alındığı ve taşınmazın satın alınmasında kullanılan paranın nereden ve nasıl temin edilerek satıcıya hangi yolla ödendiği bilgilerinin CHP İl Başkanlığı’na sorulduğunun aktarıldığı iddianamede, verilen cevap yazısında satış bedeli 39 milyon 870 bin lira olarak belirtildi. Ayrıca 15 milyon 510 bin liranın satın alınacak binaya katkı vermek isteyen vatandaşların bağışlarıyla karşılanarak satıcıya elden verildiği de bildirildi.
İddianamede, CHP İl Başkanlığı’nca taşınmaz satın alınma sürecinde başlatılan ‘Bir Tuğla da Sen Koy’ adlı yardım kampanyasına ilişkin banka hesap numaralarının genel merkeze ait olduğu, kampanyada ne kadar, kim tarafından ve hangi suretle bağış yapıldığı hususlarında bilgi ve belge bulunmadığı belirtildi.Makbuz düzenlenmesi gerektiği vurgulandı
‘Bir Tuğla da Sen Koy’ adlı yardım kampanyasının bir siyasi parti olan CHP tarafından başlatılmış olması nedeniyle yapılan bağışların Siyasi Partiler Kanunu’nda belirtilen usule uygun şekilde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin de aktarıldığı iddianamede, kanunda yapılan düzenlemeye göre bağış yapan kişinin yapmış olduğu bağış karşılığında bağış miktarınca makbuz alması, bağışı kabul eden parti sorumlusunun ise teslim aldığı bağış miktarınca makbuz düzenlemesi gerektiği vurgulandı.
1’er yıla kadar hapis talebi
Hazırlanan iddianamede, aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın da bulunduğu 22 şüphelinin Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet olmak üzere ‘kanuna aykırı bağış, kredi veya borç alınması, borç verilmesi’ suçlarından 6’şar aydan 1’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
-
Para sayma davasında yargılama başladı
Sosyal medyada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı’nda çekildiği öne sürülen ‘para sayma’ görüntülerine ilişkin aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın da bulunduğu 22 sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul 59.Asliye Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmada 6 tutuksuz sanık hazır bulundu. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de izleyici olarak salonda yer aldı. Duruşma kimlik tespitlerinin yapılmasıyla devam ediyor.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, CHP tarafından 2019’da başlatılan ’Bir Tuğla da Sen Koy’ isimli bağış kampanyasına kanunda belirtilen usule aykırı bir şekilde bağışta bulunulduğu, yine kanuna aykırı şekilde bağışların toplandığı veya kabul edildiği ve satıcıya teslim edildiği veya edilmesinin sağlandığı aktarıldı. İddianamede, Sarıyer Ayazağa Mahallesi C Blok’taki 14 taşınmazın SEAS Besicilik şirketi yetkilisi Ali Rıza Braka tarafından 11 Aralık 2019’da CHP’ye satıldığı, görüntülerdeki paranın da bu satışa ait olduğu anlatıldı. 14 bağımsız bölümün 24 milyon 369 bin lira bedelle CHP adına tescil edildiği kaydedildi.
Hazırlanan iddianamede, parti binasının alınması sırasında kullanılan ve nakit olarak sayılarak elden teslim edilen para miktarının 15 milyon 510 bin lira olduğu, ayrıca Sarıyer Tapu Müdürlüğü’nün raporuna göre Ali Rıza Braka ile CHP adına Canan Kaftancıoğlu arasında Beyoğlu 3. Noterliği’nde 6 Kasım 2019’da ’Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi’ düzenlendiği, bu sözleşmede toplamda 14 bağımsız bölümün satın alma bedelinin 24 milyon 360 bin lira olarak gösterildiği, sözleşmeden sonra 14 bağımsız bölümün 24 milyon 369 bin lira bedelle CHP adına 11 Aralık 2019’da tescil edildiği kaydedildi.
15 milyon 510 bin liranın satın alınacak binaya katkı vermek isteyen vatandaşların bağışlarıyla karşılandığı belirtildi.
Taşınmazların hangi tarihte kim tarafından, ne kadar bedelle satın alındığı ve taşınmazın satın alınmasında kullanılan paranın nereden ve nasıl temin edilerek satıcıya hangi yolla ödendiği bilgilerinin CHP İl Başkanlığı’na sorulduğunun aktarıldığı iddianamede, verilen cevap yazısında satış bedeli 39 milyon 870 bin lira olarak belirtildi. Ayrıca 15 milyon 510 bin liranın satın alınacak binaya katkı vermek isteyen vatandaşların bağışlarıyla karşılanarak satıcıya elden verildiği de bildirildi.
İddianamede, CHP İl Başkanlığı’nca taşınmaz satın alınma sürecinde başlatılan ’Bir Tuğla da Sen Koy’ adlı yardım kampanyasına ilişkin banka hesap numaralarının genel merkeze ait olduğu, kampanyada ne kadar, kim tarafından ve hangi suretle bağış yapıldığı hususlarında bilgi ve belge bulunmadığı belirtildi.Makbuz düzenlenmesi gerektiği vurgulandı
’Bir Tuğla da Sen Koy’ adlı yardım kampanyasının bir siyasi parti olan CHP tarafından başlatılmış olması nedeniyle yapılan bağışların Siyasi Partiler Kanunu’nda belirtilen usule uygun şekilde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin de aktarıldığı iddianamede, kanunda yapılan düzenlemeye göre bağış yapan kişinin yapmış olduğu bağış karşılığında bağış miktarınca makbuz alması, bağışı kabul eden parti sorumlusunun ise teslim aldığı bağış miktarınca makbuz düzenlemesi gerektiği vurgulandı.
1’er yıla kadar hapis talebi
Hazırlanan iddianamede, aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın da bulunduğu 22 şüphelinin Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet olmak üzere ’kanuna aykırı bağış, kredi veya borç alınması, borç verilmesi’ suçlarından 6’şar aydan 1’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.