Etiket: güncelhaber

  • Çadırkentlerde cuma namazı kılındı

    Çadırkentlerde cuma namazı kılındı

    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sonrası camilerde büyük hasar gördü. Vatandaşlar ise cuma namazını çadırkentlerde kurulan alanlarda kıldı.

  • Deprem konteyner evlere ilgiyi arttırdı

    Deprem konteyner evlere ilgiyi arttırdı

    Üç binden fazla binanın yıkıldığı yaklaşık 43 bin dolayında yapının da hasar aldığı kent tarihinde görülmemiş büyüklükte bir yıkımın yaşandığı Malatya’da vatandaşların barınma da öncelikli tercihi olan konteyner ev ve prefabrik yapılar yok satıyor. Fiyatları 65 ila 130 bin TL arasında değişen konteyner evlere talebin fazla olması nedeniyle siparişlere yetişmekte güçlük çektiklerini aktaran konteyner ev ve prefabrik yapı üreticisi Deniz İnce, konteyner evlerin çadırlara göre daha sağlıklı olduğu için taleplerin yoğun olduğunu söyledi.

    “Üretimi Malatya’da yapıyoruz”

    Özsan Sanayi Sitesi’nde üretim yaptıklarını aktaran İnce, ”Konteyner evlere yoğun ilgi var siparişleri yetiştirmeye çalışıyoruz. Konteyner evler çadırlara göre daha sıcak ve sağlıklı olduğu için talep artıyor. Bizde fiyatlar konusunda vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şantiye tipi konteynerler 60-65 bin TL aralığında başlıyor, içerisinde tuvaleti, banyosu, mutfak dolabı olan konteynerlerin ise fiyatları 80-85 bin TL bandında işlem görüyor. İsteğe göre her büyüklükte yapılar hazırlayabiliyoruz” dedi.

    “Deprem satışlarımız çok fazla artırdı”

    KDV oranlarında değişikliğe gidilen yeni düzenlemeyle ürünlerde indirime gittiklerini aktaran İnce, ”Depremde sonra konteyner yapılara ilgili çok fazla arttı. KDV oranlarının düşmesiyle birlikte bir çok üründe de indirime gittik. Halkımız internette 25-30 bin TL civarında fiyatlar görüyor. Firmalar nakliye ücretini gönderin biz ürünü gönderelim diyor paralar gönderiliyor ama ortada ürün olmuyor bu noktada vatandaşlarımızı uyarıyoruz ama tüketiciyi kandırmayı iyi başarıyorlar“ ifadelerini kullandı. 160 ila 170 bin TL’ye kadar çeşitlikte ürün siparişleri aldıklarına kaydeden İnce yaşam standartları arttıkça fiyatların arttığını söyledi.

  • Depremde şaşırtan görüntü

    Depremde şaşırtan görüntü

    Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen 7,7 ve 7,6 büyüklüklerindeki depremlerde Gaziantep’in İslahiye ilçesinde tek katlı taş binaların büyük bir bölümünde hasar ve yıkıntı meydana gelirken, 2-3 katlı betonarme binaların ise taş binalara göre daha dayanıklı olduğu görüldü. İlçenin Esenler Mahallesi’nde yıkılan bir taş binada 2 kişi hayatını kaybederken, taş binaların betonarme binalara göre daha ölümcül olduğu ileri sürüldü.

    Taş duvarda delikler varken, tuğla duvarda hasar yok

    Esenler Mahallesi’ndeki iki katlı bir başka binanın alt katındaki taş duvarda delikler ve çökme oluşurken, ikinci kattaki tuğla duvarda ise hiçbir hasarın olmaması dikkat çekti. Mahalle sakinlerinden depremzede Cengiz Boyraz, “Köyde yıkılan evlerde toplam 5 kişiyi kaybettik. Bütün taş duvarların hepsi yıkıldı, depreme dayanamadı. Şiddet çok büyüktü. Taş yapıların hiçbiri kalmadı. Yeni yapılan taş yapılar da kalmadı” diye konuştu.

  • Kars Çayı’nda görsel şölen

    Kars Çayı’nda görsel şölen

    Allahuekber Dağları’ndan doğarak Hazar Denizi’ne dökülen Kars Çayı menderesleri, Çerme köyü bölgesinde havadan görüntülendi.


    Kars Çayı’nın oluşturduğu menderesler ve etrafındaki ikiz dağların karlar altında adeta beyaz gelinlik giymesi, kartpostallık görüntüler ortaya çıkardı.


    Kars Çayı mendereslerinin görsel şölen sunduğunu ifade eden Adem Alp, “Allahuekber Dağları’ndan doğan ve Kars şehir merkezinden geçerek Hazar Denizi’ne dökülen Kars Çayı, kışın güzel menderesler oluşturuyor” dedi.


    Kars Çayı menderesleri, ikiz dağlar, Çerme Değirmeni ve kavak ağaçlarının beyazla birleşmesi ise görenleri mest ediyor. Kars Çayı mendereslerinin beyaza bürünen ova ve dağlar arasından süzülerek akması havadan görüntülendi.

  • Anneannesi siper oldu, hayata tutundu

    Anneannesi siper oldu, hayata tutundu

    Antakya’da 4 yaşındaki Asel Erva Malatya’nın anneannesi ve dayısı ile birlikte kaldığı 6 katlı bina depremde yerle bir oldu. Enkazda 7 saat kaldıktan sonra ekipler tarafından kurtarılan 4 yaşındaki Asel Erva Malatya’nın anneannesi Nesrin Pak hayatını kaybederken dayısı Oğuzhan Pak enkazdan sağ olarak çıktı. Depremde anneannesi Nesrin Pak’ın Asel Erva’nın üzerine kapanması ile hayatı kurtulan Asel Erva ise anneannesinin öldüğünü bilmiyor. Asel Erva Malatya’nın bulunduğu çöken binada toplam 35 kişi hayatını kaybederken, enkazdan çıkan Asel Erva, annesi Burcu, babası Gökhan, 1 yaşındaki kardeşi Elisa Malatya, dayısı Oğuzhan Pak ve yakınları ile birlikte Silifke ilçesinde kaldıkları kiralık evde depremi unutmaya çalışıyor.

    Deprem günü anneanne Nesrin Pak, Asel Erva’nın kendi evlerinde kalmasını istedi

    Depremde evlerini, arabalarını ve 50’den fazla yakınlarını kaybettiklerini belirten Gökhan Malatya, “Şubat ayının 5’inde Pazar günü kayınvalidemde yemek yedikten sonra eve doğru yola çıktık. Kayınvalidem o gün torununun yanında kalmasını istemişti. Sonra biz eve geçtik. Evde uyurken saat 04.17 sıralarında Antakya’da depreme yakalandık. Kızım, kayınvalidem ve kaynım aynı evde kalıyorlardı. Biz hasarlı binadan kurtulduk. Kayınvalidemin binası komple yıkıldı. 7 saat sonunda kayınvalidem ve kızıma ulaştık. Kayınvalidem kızıma siper olmuştu. Kızımı sağ salim enkazdan çıkardık. O süreçten sonra Antalya Serik’e geçtik. Devletimizden Allah razı olsun. Bizi orada misafir ettiler. Sonra Mersin Silifke’ye geldik. Burada bir yardımsever ailenin bize verdiği evde kalıyoruz. Silifke kaymakamlığı ve Silifke İlçe Milliği Eğitim Müdürlüğü saoğlsunlar bize yardımcı oluyorlar. Evlerimiz yıkıldı arabamız gitti. Buna da şükür devletimiz var olsun” dedi.

    Evimiz tamamen yıkıldı

    Deprem sonrası ağır hasar alan evlerinin daha sonra tamamen yıkıldığını belirten Burcu Malatya, “1 yaşındaki kızımın yanındaydım. Depremde eşim yanımıza geldi. Sakin olmamızı istedi. Deprem biter bitmez dışarı çıktık. Asel Erva kızım annemin yanındaydı. Yürüyerek evlerine gittik. Bina yıkılmıştı. Daha sonra bekledik. Gün ağırınca kızımın enkazdan çıkarıldığını duyduk. Amcalarım kızımızı bize getirdi. Annemi kaybettik. Abim de enkazdan sağ çıktı” diye konuştu.
    6 şubat günü yaşanan depremde binalarının yerle bir olduğunu belirten Oğuzhan Pak, 9 saat enkaz altında kaldığını, annesini kaybettiğini, yeğeninin ve kendisinin kurtarıldığını durumunun iyi olduğunu söyledi.

    Dayısı öldü kızı İrem enkaz altından sağ çıktı

    Malatya ailesinin dayıları Ahmet Zeytunlu’nun yaşanan depremde hayatını kaybettiği, kızı İrem Zeytunlu’ya siper olduğu için kızını kurtardığı belirtilirken, enkaz altında İrem Zeytunlu’ya ulaşan çevre sakinlerinin olayı cep telefonu kamerasına kaydedip adres sorması İrem’in de adreslerini acı duyarak söylemesi cep telefonu kamerasına yansıdı.

  • Heyelan, bir mezrayı yuttu

    Heyelan, bir mezrayı yuttu

    Kahramanmaraş merkezli iki yıkıcı depremin en şiddetli hissedildiği Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde heyelan meydana geldi. Olay, dün ilçeye bağlı Karanlıkdere Mahallesi İncirli sokakta (mezra) meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 15 haneden oluşan İncirli sokağı ‘Asrın felaketi’ olarak nitelenen depremlerde büyük hasar aldı.

    Artçı depremlerin devam ettiği bölgede heyelan meydana geldi. Heyelan sonrası 5 ev, araba, traktör ve yaklaşık 200 küçükbaş hayvanın toprak altında kaldığı bildirildi. Olay sonrası bölgeye geçen Doğanşehir Belediye Başkanı Durali Zelyurt, en büyük tesellinin can kaybının olmaması olduğunu kaydetti.

    “Evler tamamen yok olmuş”

    Meydana gelen deprem ve akabinde yaşanan heyelanla birlikte bir mezranın yok olduğunu dile getiren Başkan Zelyurt, “6 Şubat’ta meydana gelen depremin en şiddetli etkilerini hissedildiği Karanlıkdere Mahallesi’ndeyiz. Şuanda göründüğü gibi, 15 haneden oluşan incirli sokakta hiçbir ev kalmamıştır.

    Tamamen yıkılmış ve toprakla birlikte aşağı doğru heyelanla birlikte kayarak yok olmuştur. Alttaki traktörlerin, arabaların hiçbiri görünmüyor. Evler tamamen yok olmuş. Toprak kaymış ve yol tamamen kapanmış durumda.

    Ayrıca bu mahallemiz, eski adıyla birçok mezradan oluşmaktadır. Özellikle Göcük ve Karacaoğlu dışındaki kalan diğer mezralarımız ile Kilise ve Narlı mezralarımızdaki sokaklarımızda aynı şekilde göçükler var. Ama en şiddetli etkinin hissedildiği yer, incirli sokak. Depremin ne kadar şiddetli bir etkisinin olduğunu burada görüyoruz. Evler, bir mezramız tamamen yok olmuş durumdadır. Burada şükrettiğimi tek bir konu var, can kaybımızın olmamasıdır” dedi.

  • Bakan Koca, depremzedeleri ziyaret etti

    Bakan Koca, depremzedeleri ziyaret etti

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ziyaret ettiği Adıyaman’da sağlık çalışmaları ile ilgili incelemelerde bulundu.

    Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, sahra hastaneleri ve acil müdahale noktalarını da gezen Bakan Koca çalışmalar hakkında bilgi aldı.

    Bakan Koca hastanelerde tedavi gören depremzedelerle de bir araya geldi. Çocuklarla sohbet eden Bakan Koca, oyuncak hediye etti.


    Çadır kentleri de ziyaret eden Bakan Koca, vatandaşlarla sohbet etti.

  • Konteyner kentte ilk ders zili

    Konteyner kentte ilk ders zili

    Deprem bölgesi Malatya’da hayatın normale dönmesi için yürütülen çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Bu çerçevede Van İl Milli Eğitim Müdürlüğünde görevli öğretmenler, Beydağı konteyner kentindeki Elif Nur Şeyma Dalhançer Eğitim Merkezi’nde öğrencilerle ders başı yaptı.


    İlk ders zili ile birlikte eğitim kaldığı yerden devam ederken, büyük ilgi gösteren öğrenciler ise sınıfları doldurdu.

     

  • Nüfusu en az olan il

    Nüfusu en az olan il

    Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2022 sonuçları açıklanırken Türkiye nüfusu 85 milyon 279 bin 553 kişi oldu.
    Türkiye’de ikamet eden nüfus, 31 Aralık 2022 tarihi itibarıyla bir önceki yıla göre 599 bin 280 kişi artarak 85 milyon 279 bin 553 kişiye ulaştı. Erkek nüfus 42 milyon 704 bin 112 kişi olurken, kadın nüfus 42 milyon 575 bin 441 kişi oldu. Diğer bir ifadeyle toplam nüfusun %50,1’ini erkekler, %49,9’unu ise kadınlar oluşturdu.
    Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, ülkemizde ikamet eden yabancı nüfus(1) bir önceki yıla göre 31 bin 800 kişi artarak 1 milyon 823 bin 836 kişi oldu. Bu nüfusun %49,5’ini erkekler, %50,5’ini kadınlar oluşturdu.

    Nüfus artış hızı binde 7,1 oldu

    Yıllık nüfus artış hızı 2021 yılında binde 12,7 iken, 2022 yılında binde 7,1 oldu.
    İl ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı %93,4 oldu
    Türkiye’de 2021 yılında %93,2 olan il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı, 2022 yılında %93,4 oldu. Diğer yandan belde ve köylerde yaşayanların oranı %6,8’den %6,6’ya düştü.

    İstanbul’un nüfusu 15 milyon 907 bin 951 kişi oldu

    İstanbul’un nüfusu, bir önceki yıla göre 67 bin 51 kişi artarak 15 milyon 907 bin 951 kişi oldu. Türkiye nüfusunun %18,65’inin ikamet ettiği İstanbul’u, 5 milyon 782 bin 285 kişi ile Ankara, 4 milyon 462 bin 56 kişi ile İzmir, 3 milyon 194 bin 720 kişi ile Bursa ve 2 milyon 688 bin 4 kişi ile Antalya izledi.

    Nüfusu en az olan il 84 bin 241 kişi ile Bayburt oldu

    Bayburt, 84 bin 241 kişi ile en az nüfusa sahip olan il oldu. Bayburt’u, 84 bin 366 kişi ile Tunceli, 92 bin 481 kişi ile Ardahan, 144 bin 544 kişi ile Gümüşhane ve 147 bin 919 kişi ile Kilis takip etti.

    Nüfus piramidindeki yapısal değişim devam etti

    Nüfus piramitleri, nüfusun yaş ve cinsiyet yapısında meydana gelen değişimi gösteren grafikler olarak tanımlanmaktadır. Türkiye’nin 2007 ve 2022 yılı nüfus piramitleri karşılaştırıldığında, doğurganlık ve ölümlülük hızlarındaki azalmaya bağlı olarak, yaşlı nüfusun arttığı ve ortanca yaşın yükseldiği görülmektedir.
    Türkiye nüfusunun ortanca yaşı 33,5’e yükseldi
    Ortanca yaş, yeni doğan bebekten en yaşlıya kadar nüfusu oluşturan kişilerin yaşları küçükten büyüğe doğru sıralandığında ortada kalan kişinin yaşıdır. Ortanca yaş aynı zamanda nüfusun yaş yapısının yorumlanmasında kullanılan önemli göstergelerden biridir.

    Türkiye’de 2021 yılında 33,1 olan ortanca yaş, 2022 yılında 33,5’e yükseldi. Cinsiyete göre incelendiğinde, ortanca yaşın erkeklerde 32,4’ten 32,8’e, kadınlarda ise 33,8’den 34,2’ye yükseldiği görüldü.

    Ortanca yaşı en yüksek olan il Sinop, en düşük olan il Şanlıurfa oldu

    Ortanca yaşın illere göre dağılımına bakıldığında, Sinop’un 42,4 ile en yüksek ortanca yaş değerine sahip olduğu görüldü. Sinop’u, 41,6 ile Kastamonu ve Giresun izledi. Diğer yandan 20,8 ile Şanlıurfa en düşük ortanca yaşa sahip il oldu. Şanlıurfa’yı, 22,2 ile Şırnak ve 23,3 ile Siirt ve Ağrı takip etti.

    Kadınlarda ve erkeklerde en yüksek ortanca yaşa sahip il Sinop oldu

    Ortanca yaşın illere ve cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde, erkeklerde 41,4 ile Sinop en yüksek ortanca yaşa sahip olan il olurken, 20,4 ile Şanlıurfa en düşük ortanca yaşa sahip olan il oldu. Kadınlarda 43,5 ile Sinop yine en yüksek ortanca yaş değerine sahip olan il olurken, Şanlıurfa 21,3 ile en düşük ortanca yaş değerine sahip olan il oldu.
    Hiç evlenmeyenlerin oranının erkeklerde daha yüksek olduğu görüldü
    Ülkemizde 2009 ve 2022 yılı cinsiyete göre medeni durumun dağılımı incelendiğinde, erkeklerde hiç evlenmeyenlerin oranının kadınlara göre daha yüksek olduğu, kadınlarda ise eşi ölenlerin ve boşananların oranının erkeklerden daha fazla olduğu görüldü. Diğer yandan büyük çoğunluğu oluşturan evlilerin oranının 2009 ve 2022 yılında her iki cinsiyette de birbirine yakın oranlarda olduğu görüldü.

    Çalışma çağındaki nüfusun oranı %68,1 oldu

    Çalışma çağı olarak tanımlanan 15-64 yaş grubundaki nüfusun oranı, 2007 yılında %66,5 iken 2022 yılında %68,1 oldu. Diğer yandan çocuk yaş grubu olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfusun oranı %26,4’ten %22’ye gerilerken, 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun oranı ise %7,1’den %9,9’a yükseldi.

    Toplam yaş bağımlılık oranı azaldı

    Çalışma çağındaki birey başına düşen çocuk ve yaşlı birey sayısını gösteren toplam yaş bağımlılık oranı, 2021 yılında %47,4 iken 2022 yılında %46,8’e düştü.
    Çalışma çağındaki birey başına düşen çocuk sayısını ifade eden çocuk bağımlılık oranı, %33’ten, %32,3’e gerilerken, çalışma çağındaki birey başına düşen yaşlı birey sayısını ölçen yaşlı bağımlılık oranı ise %14,3’ten %14,5’e yükseldi. Diğer bir ifadeyle, Türkiye’de 2022 yılında, çalışma çağındaki her 100 kişi, 32,3 çocuğa ve 14,5 yaşlıya bakmaktadır.

    Türkiye’de kilometrekareye 111 kişi düşerken İstanbul’da 3 bin 62 kişi düştü

    Nüfus yoğunluğu olarak tanımlanan “bir kilometrekareye düşen kişi sayısı”, Türkiye genelinde 2021 yılına göre 1 kişi artarak 111 kişiye yükseldi. İstanbul, kilometrekareye düşen 3 bin 62 kişi ile nüfus yoğunluğu en yüksek olan ilimiz oldu. İstanbul’dan sonra 576 kişi ile Kocaeli ve 371 kişi ile İzmir nüfus yoğunluğu en yüksek olan iller oldu.
    Diğer yandan nüfus yoğunluğu en az olan il ise bir önceki yılda olduğu gibi, kilometrekareye düşen 11 kişi ile Tunceli oldu. Tunceli’yi, 19 kişi ile Ardahan ve 21 kişi ile Erzincan izledi.
    Yüz ölçümü büyüklüğünde ilk sırada yer alan Konya’nın nüfus yoğunluğu 59, en küçük yüz ölçümüne sahip Yalova’nın nüfus yoğunluğu ise 350 olarak gerçekleşti.

  • Madenciler Hatay’daki mücadeleyi anlattı

    Madenciler Hatay’daki mücadeleyi anlattı

    67 madenci gönüllü olarak depremin 2. günü gittikleri Hatay’ın Antakya ilçesinde 115 kişiyi enkazdan çıkarırken, 11 kişiyi sağ olarak kurtardı. Depremin 6. günü 5 aylık hamile bir kadını ve depremin 153. saatinde Rabia öğretmeni kurdukları tünel ile kurtaran madenciler, yaşadıklarını hüzün ve sevinçleri unutamazken madenci olmanın ve enkazdan 11 insanı çıkarmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Bir hafta boyunca enkaz altında kalan vatandaşları kurtarmak için yaşadıklarını aktaran madenciler, yerin altında yıllarca cevher ararken şimdi bir insanı enkazdan canlı çıkarmak için verdikleri mücadelede yorulmadan çalıştıklarını ifade etti.

    “Bir can bir candır, iyi ki madenciyiz”

    Madenci Hamza Karaca, Rabia öğretmene ilk ulaştıklarında zorlu bir süreç başladığını kaydederek, “Bize bir asker enkazdan ses aldığını söyledi. Yaklaşık 2 saat süren çalışma ile dar bir alan açtık ve ulaştık. Rabia öğretmen bir başörtüsü ve çorap istedi verdik. Çok dar bir alandı. Enkaz çok birbirine girmişti yanında annesi vefat etmişti. Bir yudum su içirdik ve kendisini yormamasını söyledik. Kalorifer peteğini keserek çıkardık. Dünyaya bedel bir can. Çok soğukkanlıydı. Sırt üstü çekerek çıkardık. Maalesef annesi vefat etmişti onu da çıkardık. Daha sonra bir başka enkazda 4-5 aylık hamile bir bayan vardı, onun bulunduğu zemin çok kötüydü. Onu da dar bir alan çıkararak madencilik teknikleri ile kendisini çıkardık. İyi ki madenci olmuşuz. Şimdi umarım tüm kurtardığımız canlar iyidir. Kozan’dan gelip kendilerini kurtardığımızı ifade etmiştik. İyi haberlerini almak bizi daha da mutlu eder. Beni Rabia öğretmeni kurtarırken en çok etkileyen elinde bir kağıt vardı ve karanlıktı onu okuyabiliyordu. Bu beni çok etkilemişti” dedi.

    “Aklımız hala orada”

    Madencilerden Mustafa Kara ise 30 yıllık madenci olduğunu, ilk kez böyle bir afet ile karşılaştıklarını ama can kurtardıkça orada büyük bir mutluluk duyduğunu kaydetti. Kara, “Şimdi geldik ama hala aklımız orada. Her anımızda oradaki yaşadıklarımız gözümüzün önünden gitmiyor” diyerek duygularını paylaştı.

    “Anlatırken boğazımız düğümleniyor her birinin ayrı hikayesi var”

    Maden mühendisi Habip Karaduman ise “Anlatması çok zor, ülkemiz adına büyük bir felaketti. 8 günde cansız bedenler çıkardık ama 11 can kurtardık. İtfaiyeciler, madenciler, gönüllüler hep birlikte büyük bir mücadele verdik. Hep bir umut vardı enkazlarda. Enkazdan vatandaşları çıkarırken açtığımız tünellerde artçı depremler vardı. Büyük bir fedakarlıktı ve onlarca kişiyi kurtardık. Çok büyük bir mutluluktu. Unutmadığım 5 aylık hamile bayan yanında vefat eden eşi ile 6 gün boyunca yan yana kalması çok zorluydu ama biz su verdik, maske vermek istedik, ben iyiyim demesi çok zorlu şartlarda ben iyiyim demesi beni çok etkiledi. Allah yardım etmiş. Bizi en çok zorlayan bina yapısını, depremde farklı yerlerde bulmak zorlu bir süreçti. Merdiven boşluğu dediğimiz alanlarda cansız bedenlere ulaşmak bizleri çok üzdü. Keşke yaşam üçgeni olabilseydi. Benim baba mesleğim, çok gururluyum. Oradaki madencilerle ve mücadele eden herkesle gurur duyduk. Keşke olmasaydı ve daha güzel yerlerde tanışsaydık. Uyumadık yemek yemedik ama yorulmadık. Tüm kurtardıklarımızı merak ediyoruz ama umarım iyilerdir” dedi.

    “Yer altıdan hep cevher çıkardık ama can çıkarmak farklı bir duygu”

    Rabia öğretmeni kurtarma çalışmasında yer alan İlyas Beydilli ise her enkazın bir burukluk ve kurtarma mücadelesinin başladığı alan olduğunu belirterek, “Ses dinleme yaptık, tüm arama kurtarma ekipleri ile birlikte büyük bir mücadele verildi. Ülkemiz adına çok üzgünüz. Beni en fazla etkileyen Rabia öğretmen. Küçük bir koridor oluşturduk. Bizi bir asker durdurdu ve yardım istedi. Bir ses duyunca mutlu oluyorsun ve kurtarma mücadelesi başlıyor. Rabia öğretmene yaklaşınca ilk eşarp ve çorap istedi. Biz de temin ettik. 10 metrelik bir koridordan çıkardık. Orada kendini düşünmeden ona maske uzattım, bana maskeyi sen tak dedi. Çıkartıldığında anlatılmaz bir mutluluk vardı. Umarım iyidir. Bir de enkaz altından kedimiz vardı ve onu çıkardık. Bir küçük kedi kadar yer vardı ve ufak bir sopa ile çıkardık. Bizim için tarifi zor duygu. Yer altıdan hep cevher çıkardık ama can çıkarmak farklı bir duygu” dedi.

    “Yerin atında biz olsak dışarda beklentin ne olurdu diye düşünüyor insan”

    67 kişilik gönüllü maden ekibinin de depremzede olduğunu ve insanlar için kendi ailelerini güvenli bölgelere bırakarak mücadeleye katıldıklarını aktaran Ömer Lütfü Doğan ise “Ekiplerimizin gönüllü mücadelesi çok büyüktü. 67 kişilik ekiple herkes elinden geleni yaptı. İnsan empati yapıyor ve yerin altında sen olsan dışardaki insanlardan beklentin ne olurdu diye düşünüyor” diye konuştu.