Etiket: güncelhaber

  • İskenderun Limanı’ndaki ayrıştırma çalışmaları

    İskenderun Limanı’ndaki ayrıştırma çalışmaları

    Hatay’ın İskenderun ilçesinde bulunan İskenderun Limanında Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından devrilen konteynerlerden dolayı başlayan yangın 90. saatte kontrol altına alınabilmişti.

    Yangının kontrol altına alınmasının ardından limanda hasar gören konteynerler ayrıştırılmaya başlandı. Yangında hurdaya dönen konteynerler bir köşede, devrilen konteynerler ise başka bir köşede sıralanıyor.

    Deprem öncesi üst üste sıralanan ancak depremin ardından devrilen konteynerler de dikkatlerden kaçmadı. Limandaki çalışmalar dron ile havadan görüntülendi.

    Hurdaya dönen konteynerler yangının şiddetini bir kez daha gözler önüne serdi.

  • İzmir’de zehir tacirlerine büyük darbe

    İzmir’de zehir tacirlerine büyük darbe

    İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucu madde imalatı ve ticareti ile mücadelesini sürdürüyor. Ekipler, 5-20 Şubat tarihleri arasında 134 ayrı operasyonla uyuşturucu satıcılarının tepelerine bindi. Yapılan operasyonlarda, 110 kilo 270 gram esrar-skank, 2 kilo 349 gram metamfetamin, 2 kilo 321 gram kokain, 5 bin 870 adet ecstasy, 133 bin 28 adet sentetik ecza ile 24 adet hassas terazi, 26 adet tabanca, 6 adet tüfek ve suçtan elden edilen 1 milyon 372 bin 798 Türk Lirası ele geçirildi.

    Öte yandan operasyonlarda olaylarla ilgili 202 şüpheliye adli işlem gerçekleştirilirken, adliyeye sevk edilen 114 şüphelinin tutuklandığı öğrenildi.

  • İstanbul barajlarında kar yağışı etkisi

    İstanbul barajlarında kar yağışı etkisi

    İstanbul’a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı yüzde 35,08 olarak ölçüldü.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, bu yıl yüzde 28,75’e kadar düşen barajlardaki su seviyesi, kar yağışlarının ardından yükselerek bugün itibarıyla yüzde 35,08 seviyesine çıktı.

    Barajların doluluk oranları Alibey’de yüzde 11,43, Büyükçekmece’de yüzde 32,29, Darlık’ta yüzde 39,23, Elmalı’da yüzde 36,61, Istrancalar’da yüzde 49,11, Kazandere’de yüzde 3,32, Ömerli’de yüzde 49,44, Pabuçdere’de yüzde 6,86, Sazlıdere’de yüzde 33,72, Terkos’ta ise yüzde 32,72 olarak kaydedildi.

    Verilere göre, bu yıl barajlara düşen yağış miktarı metrekare başına 99,91 kilogram ölçüldü.

    Kente su sağlayan baraj ve göletler 868 milyon 683 bin metreküp biriktirme hacmine sahipken su miktarı bugün itibarıyla 304,71 milyon metreküp seviyesinde kayda geçti.

    İstanbul’da günlük su tüketimi dün itibarıyla 2 milyon 883 bin metreküp oldu. Melen ve Yeşilçay’dan bu yıl alınan su miktarı 106,07 milyon metreküp olarak gerçekleşti. İstanbul’da içme suyu arıtma tesislerinden bu yıl şehre verilen su miktarı ise 153,33 milyon metreküp olarak belirlendi.

    SON 10 YILIN DOLULUK ORANLARI

    İSKİ istatistiklerine göre 23 Şubat tarihli baraj doluluk oranları 2013’te yüzde 83,3, 2014’te yüzde 29,84, 2015’te yüzde 95,59, 2016’da yüzde 86,6, 2017’de yüzde 87,28, 2018’de yüzde 79,96, 2019’da yüzde 91,28, 2020’de yüzde 62,69, 2021’de yüzde 52,29, 2022’de ise yüzde 80,31 olarak kaydedildi.

  • Davulcunun cesedi yanmış şekilde bulundu

    Davulcunun cesedi yanmış şekilde bulundu

    Olay, sabah saatlerinde Kepez ilçesi Habipler Mahallesi 5721 Sokak’taki müstakil bir evin bahçesinde meydana geldi. Müzisyenlik yapan 46 yaşındaki Handevi Gündoğan, tek başına yaşadığı evinin bahçesinde komşuları tarafından yanmış şekilde bulundu. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

    Yapılan incelemede Gündoğan’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Savcılık ve olay yeri incelemesinin ardından Gündoğan’ın cenazesi, Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Vücudunun tamamen yandığı belirlenen Gündoğan’ın ölümüyle ilgili polis ekiplerinin çalışması devam ediyor.

    Evin önüne kurulan taziye çadırında Gündoğan’ın annesinin feryatları büyük üzüntü oluşturdu.


    “Sevilen biriydi”

    Geçimini müzisyenlik yaparak sağlayan Gündoğan’ın mahalle halkı tarafından çok sevilen biri olduğunu belirten akrabası Neşet Andariman, “İyi biriydi, kimseye bir zararı olmazdı. Mahallede sevmeyen yoktu. Biz sabaha karşı ölüm haberini aldık. Cesedi yanık şekilde bahçedeydi” dedi.

  • Fay hattında endişelendiren tablo

    Fay hattında endişelendiren tablo

    Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde bulunan Tokat, Türkiye’nin en riskli illeri arasında yer alıyor. 27 Aralık 1939’da 7,9 büyüklüğündeki Erzincan depreminin etkilediği Tokat’ta binlerce kişi hayatını kaybetti. 20 Aralık 1942 tarihinde merkez üssü Erbaa, Niksar hattında 17.05’te meydana gelen 7,0 büyüklüğündeki deprem ise yaklaşık 3 bin can kaybına, 6 bin 300 kişinin yaralanmasına neden oldu. Deprem, Niksar’ın doğusu ile Erbaa kuzeyi arasında yaklaşık 50 kilometrelik bir yüzey kırığı oluşturdu. 27 Kasım 1943 tarihinde 7,2 büyüklüğündeki Samsun Ladik depreminde de 4 bin can kaybı yaşandı. Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6’lık depremler ile Hatay’da yaşanan 6,4 büyüklüğündeki depremlerin ardından gözler Kuzey Anadolu fay hattına çevrildi. Uzmanlar, Kuzey Anadolu fay zonunun Erzincan-Tokat bölümü arasında biriken enerjiden dolayı deprem olabileceği uyarısında bulundu.


    “Bu fayın üretebileceği maksimum deprem büyüklüğü 8,2’dir”

    Jeoloji Yüksek Mühendisi Danişment Hüseyin Şahin, Kuzey Anadolu fay hattının Kaliforniya fayıyla beraber dünyanın en büyük fay hatlarından bir tanesi olduğunu söyledi. Kuzey Anadolu fayı hattı, Bingöl Karlıova’dan başlayan ve Kelkit havzasını takip eden ve bu nedenle Karadeniz’in kuzeyinden Marmara’ya kadar uzanan Dünyanın en büyük hatlarından bir tanesidir. Bu fayın üretebileceği maksimum deprem büyüklüğü 8,2’dir. Kuzey Anadolu faylanma biçimi bakımından en tehlikeli faylar sınıfında yer alan, ciddiye alınması gereken önemli bir fay sistemidir. Kaliforniya fayıyla beraber dünyanın en büyük fay hatlarından bir tanesidir. Yaklaşık 15 milyon yıl yaşında olan bu fay 15 milyon yıldır deprem üretebilme kapasitesine sahip önemli bir fay sistemidir” dedi.

    “Bu bölge depremin her an olabileceği bir bölgedir”

    Şahin, Niksar, Erbaa ve Reşadiye ilçelerinin fay hattı üzerine olduğuna dikkat çekerek, “Bu bölge depremin her an olabileceği bir bölgedir. Gerek eski depremler gerekse aletsel dönemdeki depremlere baktığımızda ortaya şu sonuç çıkmaktadır. Kelkit Havzası deprem üreten bir mekanizmadır. Bununla barışık şekilde yaşamak zorundayız. Gerekli tedbirleri aldığımızda depremden de korkmamış oluruz. Deprem bir gerçeklik ise bu gerçekliğe göre imalat yapmamız ve yaşamamız ve tedbirlerimizi ona göre almamız gerekiyor” diye konuştu.

    Deprem bölgesinde inşa edilecek olan yapılarda yönetmeliklere harfiyen uyulması uyarısında bulunan Şahin, “Yapının yapılacağı zemini jeoloji mühendisleri ve ilgili mühendislikler tarafından tespit edildikten sonra mühendisin önerilerine göre yapı tasarımının yapılması ve buna bağlı olarak yapılan tasarlandıktan sonra sürecin devam etmesi gerekiyor. 2018 yılında çıkan yönetmelikler gerçekten güvenli tarafta kalmayı gerektiren yönetmelikler. Bu nedenle de vatandaşlarımıza yeni ev yapacak olanlara doğru zeminde veya ıslah edilmiş zeminde güvenli yapılar yapmalarını tavsiye ediyoruz. Mevcutta evi olan arkadaşlarımız veya vatandaşlarımız için de şunu söylemek lazım. Onlar yapının güvenliğini, teknik ekiplerce inceletmelerini ve onların önerileri dahilinde yapıya güçlendirme gerekiyorsa güçlendirme yapılması ve ondan sonra yapılarının içerisinde güvenle oturmalarını tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı.

  • “DASK’ta limit 640 bin TL”

    “DASK’ta limit 640 bin TL”

    DASK’ın depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasının doğrudan neden olacağı maddi zararları, poliçede belirtilmiş limitler dahilinde karşıladığını belirten Doğan Sigorta Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Selcen Gür, “Bina tamamen ya da kısmi olarak zarar görmüş olsa da teminat altında bulunuyor. Binanın temelleri, ana duvarları, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarları, bahçe duvarları, istinat duvarları, tavan ve tabanlar, merdivenleri, asansörleri, sahanlıkları, koridorları, çatıları, bacaları ve benzer nitelikteki bölümleri, bir arada ya da ayrı ayrı teminat kapsamında yer alıyor” diye anlatıyor.

    “Konutların yüzde 45’i poliçesiz”

    Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Türkiye genelinde yüzde 100 sigortalılık hedefine ulaşmak amacıyla çalışıyor. DASK verilerine göre Türkiye’de toplam 20 milyon konut bulunuyor ve bunların 10.9 milyonu yani yüzde 55 seviyesinde sigortalı durumda. Konutların yüzde 45’i sigortalı değil. Gür, bu konuya yönelik, “Elektrik ve su bağlatmak için zorunlu olduğu için DASK yaptırılıyor. Bu poliçe bir yıl yürürlükte kalıyor. Bir yıl bittiğinde yenileme yapılmadığında poliçesiz kalınıyor. Bu yüzden pek çok ev DASK sahibi değil, çünkü poliçelerini yenilemiyorlar” dedi.

    “Hasar bildirmede süre sınırlaması yok”

    DASK’tan son yapılan açıklamada, evleri depremde hasar gören Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi sahiplerinin hasar bildirimine ilişkin bir süre sınırlamasının olmadığı bildirildi.
    Genel şartlarda her ne kadar “Rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç 15 iş günü içinde DASK’a bildirme yükümlülüğü” olsa da kurumun sigortalıların haberdar olma zamanını tam olarak tespit edemeyeceğinden ilgili maddeyi sigortalı lehine değerlendirdiği kaydedildi.

    Depremlerin vurduğu on ilde toplam 2 milyon 175 bin konut bulunuyor. Bu konutların yüzde 48.5’inin DASK sigortasına sahip olduğu, yüzde 51,5 inin ise olmadığı görülüyor. DASK adına görevlendirilen bağımsız hasar tespit görevlilerince yapılacak tespitler sonucunda belirlenen tazminat ödemelerinin doğrudan DASK tarafından poliçe sahiplerine yapıldığını ifade eden Gür, “Zorunlu Deprem Sigortası tazminatının hesaplanmasında, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, binanın yeniden inşasının mevcut piyasa koşullarındaki güncel maliyeti esas alınıyor” diyor

    DASK’ta limit 640 bin TL

    DASK sigortasının belirli bir limiti var ve bu limit 2023 yılı için 640 bin TL olarak belirlenmiş durumda. Konutun değerinin DASK tarafından verilen 640 bin liralık azami teminat tutarını aşması durumunda, konut sahiplerinin ‘konut sigortası’ yaptırması gerekiyor. DASK’ın depremden kaynaklı bina hasarlarını öderken; konut sigortasının, deprem, sel, su baskını, yangın kapsama eklenmiş zarar görebilecek eşyalar için de hasar ödemesi yaptığına vurgu yapan Gür, “Kişilerin DASK poliçelerinde belirtilen limitlerin aşılması durumunda DASK poliçesi herhangi bir ödeme gerçekleştirmemekte. Bu durumda bireylerin satın aldıkları ‘konut poliçelerinde’ deprem teminatı var ise aşılan limitler konut sigortasından karşılanıyor. DASK ve konut sigortası birbirini destekleyici sigorta türleri olmakla beraber birbirlerinden bağımsızlar” diye ekledi.

    “DASK’ın deprem vergileriyle ilgisi yok”

    Bazı vatandaşlar deprem vergileri ile zorunlu deprem sigortası arasında bir ilişki kuruyorlar. Ancak DASK’ın deprem vergileri ile hiçbir ilgisi olmadığının altını çizen Gür: “DASK fonları, sadece sigortalıların ödediği Zorunlu Deprem Sigortası poliçe primlerinden oluşmakta. DASK’ın fonları yalnızca sigortalıların hasarlarını ödemek için kullanılmakta. DASK, finansal açıdan kamu kaynaklarından tamamen bağımsız ve sunduğu Zorunlu Deprem Sigortası bir sigorta ürünü” diye konuştu.

  • Meteoroloji’den çığ uyarısı

    Meteoroloji’den çığ uyarısı

    Ardahan’da yoğun kar yağışı ve tipi, ulaşımda aksamaya neden oluyor. Kent genelinde etkili olan kar, yüksek noktalarda tipiye dönüştü.

    Gürcistan sınırındaki Türkgözü Gümrük Kapası’na geçiş sağlayan Türkgözü-Posof-Damal kara yolunun Ilgar Dağı mevkisinde yoğun kar ve tipiyle buzlanma meydana geldi.

    Güzergahı zincirsiz geçmek isteyen bazı tır sürücüleri buzlanmadan dolayı yolda kaldı ve Karayolları ekiplerinden yardım istedi. Ekipler, özellikle ağır tonajlı araçların zincir takmaları uyarısında bulundu.

    Öte yandan Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ve Doğu Anadolu’nun yüksek kesimleri için çığ uyarısı yapıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Doğu Anadolu’da yüksek kar örtüsüne sahip yerlerde çığ tehlikesinin bulunduğu kaydedildi. Açıklamada, vatandaşlardan dikkatli ve tedbirli olunması istendi.

     

  • Hamsi avcılığı durduruldu

    Hamsi avcılığı durduruldu

    Tarım ve Orman Bakanlığı, Marmara Denizi ile İstanbul ve Çanakkale Boğazları’nda ticari maksatlı her türlü hamsi avcılığının bugün saat 15.00 itibariyle durdurulduğunu açıkladı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün yürüttüğü gözlem ve denetimlerin yanı sıra, araştırma kuruluşlarının izleme çalışmalarında; Marmara Denizi ile İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında avlanan hamsilerde, yasanın izin verdiği boy uzunluğu kriterlerini taşımayan bireylerin oranında artış, et verimliliklerinde de düşüklük tespit edilmiştir. Çalışmalarda, bu durumun, özellikle bu yıl yaşanan çevre ve iklimsel faktörler sonucu geliştiği, balığın gerek avlanabilir yasal boy uzunluğuna, gerekse biyolojik yapısına uygun olmayan avcılığın giderek artış gösterdiği değerlendirilmiştir. Bunlara bağlı olarak, avlanan balıkların, değerlendirilmeyen ve pazara sunulamayan miktarlarındaki artışın devam ettiği gözlenmiştir” denildi.

    “21 Şubat 2023 saat 15.00’ten itibaren ticari maksatlı her türlü hamsi avcılığı durdurulacaktır “

    Hamsi avcılığının durdurulduğu belirtilen açıklamada, “Bu gelişmelerin, gelecek yılların hamsi stoklarına ve anaçlarına olumsuz etki edeceği dikkate alınarak balıkçılık yönetimi açısından acil önlemlerin devreye sokulması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Balıkçılıkla ilgili sivil toplum kuruluşlarının talepleri ve Bakanlığımız bünyesinde oluşturulan Balıkçılık ve Su Ürünleri Bilimsel ve Teknik Tavsiye Kurulu üyesi akademisyenlerin önerileri istikametinde, gerekli kararlar alınmıştır. Bu çerçevede, gelecek yıllardaki hamsi stoklarımızın olumsuz etkilenmemesi, Marmara Denizi ekosisteminin korunması ve gelecek sezonda balıkçılara daha fazla ekonomik katkı sağlanması amacıyla, Marmara Denizi ile İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında 21 Şubat 2023 saat 15.00’ten itibaren ticari maksatlı her türlü hamsi avcılığı durdurulacaktır. 15 Nisan 2023 tarihine kadar devam edecek uygulamayla, halkımızın hamsi ihtiyacı, avcılığın serbest olduğu alanlardan yakalanan ve soğuk hava depolarında muhafaza edilen ürünlerle karşılanmaya devam edecektir. İstavrit, lüfer ve mezgit gibi diğer türlerin avcılığında ise herhangi bir kısıtlamaya gidilmemiştir” belirtildi.

    Açıklamanın devamında, “Alınan kararın sahada uygulanmasını teminen Bakanlık denetimleri, geçmişte olduğu gibi tüm imkanlar seferber edilerek devam edecektir. Buna yönelik her türlü teknik ve altyapı önlemleri alınmıştır. Bununla birlikte, diğer denizlerimizde hamsi avcılığı yapan balıkçılarımızın yavru ve yeterli et verimliliğine sahip olmayan hamsileri avlamamaları büyük önem arz etmektedir. Halkımızın da gerekli duyarlılığı göstererek 9 santimetreden küçük hamsileri almamaları, böyle bir durumla karşılaştıklarında ise Tarım Orman İl/İlçe Müdürlüklerine veya Alo 174 hattına bildirimde bulunmaları, ülkemizdeki su ürünleri stoklarının korunması ve sürdürülebilirliği bakımından hayati önemi haizdir” ifadeleri kullanıldı.

  • Hatay’da yan sanayi yok oldu

    Hatay’da yan sanayi yok oldu

    Depremden en çok etkilenen illerden biri olan Hatay’da ekonomik bilanço da ağır. Kent birçok medeniyete ev sahipliği yaparken, tarih ve gastronomi merkezi konumunda. Demir-çelik, mobilya, ayakkabı, tarım ve turizm kentte öne çıkan sektörler.

    Depremde dağ yamacına kurulu iki organize sanayi bölgesi çok yüksek zarar almazken, yan sanayi adeta yok oldu.

    “1700 İŞLETME YIKILDI”

    Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Çinçin, yan sanayi olarak tabir edilen 2 bin işletmenin neredeyse 1700’ünün yıkılmış durumda olduğunu söyledi.

    “İNSAN KAYNAĞINDA CİDDİ SIKINTI VAR”

    Barınma ihtiyacı nedeniyle pek çok vatandaş kenti terk ediyor. Çalışacak personel bulunamayacağını belirten Çinçin şunları kaydetti:

    “İnsan kaynağında ciddi bir sıkıntı var. Haklı olarak mavi ve beyaz yakalılar şehri terk etmiş durumda. Özellikle çocuklu aileler eğitim için çevre illere akın etmiş durumda. Bizim bu mavi ve beyaz mavi yakalılara güvenli ortamlar yaratma mecburiyetimiz var. Bunu ne kadar başarabilirsaek üretime dönmek mümkün.”

    Kentteki sanayiciler, şehirde yaşamın normale dönmesi için yan sanayinin canlandırılmasının şart olduğunu belirtiyor. Aksi halde ana sanayinin de çalışamayacağını belirtiyor.

  • İslahiye yeniden inşa ediliyor

    İslahiye yeniden inşa ediliyor

    Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 büyüklüğündeki Kahramanmaraş Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğündeki depremlerde hasar gören Gaziantep’in İslahiye ilçesinde toplam 5 bin konteyner yapımı gerçekleştiriliyor. İslahiye ilçesinin farklı bölgelerinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlı tarafından yapımına başlanan konteyner kentlerin ilk etapta bin adedi tamamlanırken, 1 aylık süreçte ise yapımı süren 4 bin adedi ise bir aya kadar tamamlanarak depremzedeler teslim edilecek. Klimalardan, mutfak banyosuna ve çatal kaşığa kadar bir evde ihtiyaç duyulacak herşeyin planlandığı konteyner kentlerin kurulduğu alanlarda sosyal donatı, tesisleri, oyun yerleri ile sosyal marketler de yerlerde yapılacak.

    İslahiye’de 6 bin çadır dağıtıldı

    Konteyner kentler tamamlana kadar depremzedelerin barınma ihtiyacının karşılanması için 6 bin adet çadır dağıtıldığını belirten İslahiye Afet Koordinasyon Sorumlusu ve Ak Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan, şuana kadar 6 bini aşkın aileye çadır verildiğini ifade etti.

    4 bin adet konteyner yapımın sürdüğünü belirten Milletvekili Erdoğan, “Vatandaşların açıkta kalmaması için çadır ihtiyacının teminini gerçekleştirdik. 6 binin üzerinde çadır dağıtıldı. Evlerinde hasar olan, hasar olmayan herkese çadır verildi. Şimdi konteyner kentleri kuruyoruz. Çünkü, konteyner kentler, yapılacak konutlardan önceki süreç içerisinde yani yaklaşık 1 yıllık süreçte barınacağı, yerler olacak. 4 bin civarı konteyner şehir yapılacak” dedi.

    İsteyene konteyner, isteyene kira desteği verilecek

    Depremde evleri hasar görenlerin konteyner kentlerden faydalanabileceğini belirterek, depremzedelere tercih hakkı da sunulacağını ifade etti. İsteyenin konteyner kente, isteyenin de kiralık eve yerleşebileceğini vurgulayan Erdoğan, “İslahiye’den ya da başka deprem bölgesinde zarar görenler, Türkiye’nin herhangi bir yerine gidip istediği eve yerleşebilecekler. Devletimiz onlara kira yardımı yapacaklar. Konteyneri seçenler de evleri yapılana kadar konteynerler de kalabilecek’’ ifadelerini kullandı.

    Konteynerler klimalı olacak

    Erdoğan, konteynerlerin sosyal donatı alanları ile birlikte kurulduğunu ve konteynerlerde ısınma ve serinleme ihtiyacını karşılanacak şekilde yapıldığını kaydederek, ‘Konteyner kentlerimizi bölgesel kuruyoruz. Burada yaşayacak vatandaşlarımızın yazın sıcaktan, kışın soğuktan korunması için hepsine tek tek klima kuruluyor. Çamaşırhaneler kuruluyor. Sosyal tesisler kuruluyor. Çocuklara kreş yerleri, oynayabileceği alanlar kuruluyor. Konteyner dışında, okuyan çocuklarımıza okullaşmayı da sağladık. Onların duş, tıraş olma gibi ihtiyaçlarını giderecek alanları da oluşturuyoruz. Sosyal marketler de kuruluyor. Aşevleri oluşturuluyor’’ diye konuştu.

    Emlak Konut 2 farklı alanda 540 adet konteyner

    Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlı Emlak Konut GYO tarafından ise ilçenin iki farklı noktasında içerisinde banyo ve mutfağın da bulunduğu 540 adet konteyner inşa ediliyor. Çatal, kaşık, sandalye havlu gibi tüm ihtiyaçların karşılanabileceği konteynerlerin her biri 6 kişinin birlikte barınabileceği 25 metrekarelik alanda anahtar teslimi olarak ailelere teslim edilecek.
    Ayrıca 2 ayrı noktada toplam da 2 bin 800 konteynerin yapılabileceği alanda alt yapı çalışmasının gerçekleştirileceğini anlatan Emlak Konut GYO Uygulama Müdürü Cüneyt Çiftçi, ‘’İslahiye’de belirlenen iki noktada konteyner kent alanı inşa ediyoruz. Sadece bir noktada 276 adet bağımsız birim oluşturuyoruz. Her biri 25 metre kare boyutunda olacak ayrıca tek bir alanda bin 300 geçici yaşam alanın alt yapısını hazırlıyoruz. Bir ay içerisinde tamamlayacağımız geçici barınma yerlerinin mutfak, banyosu var. Ailenin ihtiyacı olan, yatak yorgan, yastık, çatal kaşık, buzdolabı gibi tüm tefrişatlar yer alacak. Toplamda 540 adedini de anahtar teslimi olarak hazırlayıp, depremzedelerimize teslim edeceğiz’’ diye konuştu.