Etiket: güncelhaber

  • Emlak dolandırıcılığında yeni detaylar

    Emlak dolandırıcılığında yeni detaylar

    İstanbul’da devre mülk sahibi olan ya da satın almak isteyen vatandaşları çeşitli bahanelerle paralarını alarak dolandıran çeteye yönelik eş zamanlı operasyon yapıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekiplerince eş zamanlı olarak çeşitli adreslere yapılan baskınlarda 110 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler Gayrettepe Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Şüphelilerin kurdukları emlak şirketi ile çok sayıda kişiye devre mülk sattığı, sattıkları devre mülkleri de yabancı ülke vatandaşlarına oturum izni için satma vaadiyle tekrar mağdurlardan “reklam, tapu, vergi ve diğer giderler” adı altında para aldıkları iddia edildi.

    110 kişi gözaltında

    Asayiş Şube Müdürlüğü, Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri yaklaşık 3 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından operasyon için bu sabah saatlerinde harekete geçti. İstanbul ve Yalova’da daha önceden tespit edilen çok sayıda adrese eş zamanlı baskınlar düzenlendi. Sabah saatlerinde başlaya baskınlarda şu ana kadar 110 kişinin gözaltına alındığı, gözaltı kararı bulunan kişi sayısının ise 100’ün üzerinde olduğu öğrenildi.

    Asayiş Şube Müdürlüğü, Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri yaklaşık 3 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından operasyon için bu sabah saatlerinde düğmeye bastı. Savcılıktan alınan izinde İstanbul ve Yalova’da daha önceden tespit edilen çok sayıda adrese eş zamanlı baskınlar yapıldı. Sabah saatlerinde başlayan baskınlarda şu ana kadar 110 kişinin gözaltına alındığı, gözaltı kararı bulunan kişi sayısının ise 100’ün üzerinde olduğu belirtildi.

    Şüphelilerin aynı devre mülkleri veya arsaları bir çok kişiye satarak milyonlarca dolarlık vurgun yaptıkları öğrenildi. Şüphelilerin çağrı merkezi kurarak kendilerine kurban aradıkları, buldukları kurbanları sözde devre mülk satışı yapılacak yerlere ücretsiz götürerek dolandırdıkları tespit edildi. Şüphelilerle ilgili olarak yaklaşık 200 şikayetçi olduğu öğrenildi.

    Lüks otomobillere de el koyuldu

    Polisin operasyonunda gözaltına alınan şüphelilerin kullandıkları lüks otomobillere de polis tarafından el konduğu öğrenildi. Yalova’da gerçekleştirilen operasyonda son model Ferrari marka bir otomobilin ele geçirildiği öğrenildi. El konan otomobiller Gayrettepe’de bulunan Asayiş Şube Müdürlüğü otoparkına getiriliyor. Ayrıca şüphelilerin dolandırıcılık olaylarından kazandıkları paralarla 24 lüks ev aldıkları öğrenildi.

  • Keklik ve tavşan avı yasaklandı

    Keklik ve tavşan avı yasaklandı

    Doğa Koruma Milli Parklar Kars Şube Müdürlüğü 2022-2023 Merkez Av Komisyonu (MAK) kararları doğrultusunda bölge de II. grup kuşlar kum kekliği, kınalı keklik ve çil keklik ve I. grup memeli av hayvanlarının yabani tavşan, ada tavşanı, tilki ve kaya sansarının av sezonu, 08.01.2023 tarihi itibariyle sona erdiğini duyurdu.

    Belirtilen tarihten sonra yasaklanan hayvanları avlayanlar hakkında yasal işlem yapılacağına dikkat çekildi.

  • ‘Üçlü toplantı’ tekrarına ilişkin açıklama

    ‘Üçlü toplantı’ tekrarına ilişkin açıklama

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen kabine toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna-Rusya savaşına yönelik ateşkes çağrısı ve tarafların buna karşı tutumuna yönelik sorusu üzerine Bakan Akar, Türkiye’nin savaşın çıkmamasına yönelik yoğun çabalarını hatırlattı.

    Savaşın başlamasıyla birlikte de insani yardım faaliyetlerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin bunlarla birlikte insani ateşkes, ateşkes ve barış görüşmeleri çağrılarında bulunduğunu belirten Akar, “Bunun için tarafların diyaloğu, bir araya gelmesi çok önemli. Bunun için tarafların hangi şartları ortaya koyacakları kendi bilecekleri konular. Sonuç olarak egemen, bağımsız devletler. Ama burada Cumhurbaşkanımızın, bizim derdimiz bir an önce komşumuz olan iki ülkede ateşkesin sağlanması, istikrara, barışa Türkiye-Rusya ve Suriye savunma bakanları arasında gerçekleştirilen üçlü toplantının tekrarlanıp tekrarlanmayacağına giden yolun açılması. Tabii bir süreç bu. Sayın Cumhurbaşkanımızın çabaları ilk günden itibaren devam ediyor. Dünya barışı için önemli bir katkı, önemli bir değer. Bunu bütün dünyanın anlaması gerekir” ifadelerini kullandı.

    “Cumhurbaşkanımızın çabaları çok değerli”

    Türkiye’nin yoğun çabalarını bazılarının görmezden gelmeye çalışmasını eleştiren Akar, “Cumhurbaşkanımızın, Türkiye’nin tahıl koridoru, esir değişimi ve diğer konulardaki çabaları çok değerli. NATO için de AB için de Avrupa için de önemli çalışmalar bunlar. Bir an önce bu ateşin sönmesi lazım. Bazen bu tür durumlar kontrolden çıkıyor ve umulmadık yönlere gidebiliyor. Bunlara mani olmak için Cumhurbaşkanımız hem insani hem siyasi hem de uluslararası ilişkiler bakımından bölge barışını düşünerek tamamen iyi niyetli olarak yaptığı çağrılarını sürdürüyor” şeklinde konuştu.

    “Bu bir süreç”

    Türkiye-Rusya ve Suriye savunma bakanları arasında gerçekleştirilen üçlü toplantının tekrarlanıp tekrarlanmayacağına yönelik soru üzerine Akar, “Bu bir süreç. 11 yıl sonra tamamen iyi niyetle, iki ülke arasındaki ilişkiler ve bölge barışı için böyle bir şey başladı. Temennimiz; karşılıklı görüşmeler yoluyla gelişmesi ve bölge için barışa, istikrara katkı sağlayacak bir duruma dönüşmesi” diye konuştu.
    Türkiye’nin terörle mücadele ve göç sorununa çözüm bulmak için çalıştığını vurgulayan Akar, “Bizim temennimiz bunların sonucunda barış, huzur ve istikrar olması, ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeli kardeşlerimizin de BM metinlerinde geçtiği gibi gönüllü, güvenli ve saygın şekilde topraklarına dönmesi” ifadelerine yer verdi.

    Söz konusu görüşmelerin Suriye Milli Ordusu’ndaki yansımasına ilişkin soruya da Akar, “Biz ne Türkiye’de ne de Suriye’de beraber olduğumuz kardeşlerimizin aleyhinde, onları zora sokacak herhangi bir tasarrufta bulunmadık, bulunmayız. Dolayısıyla onlar da bu bilinçle davranmalı, provokasyona kapılmamalıdır” şeklinde cevap verdi.

  • Ege’de 5 büyüklüğünde deprem

    Ege’de 5 büyüklüğünde deprem

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, saat 10.38’de merkez üssü Midilli Adası olan 5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinin 15,82 kilometre açığında meydana gelen sarsıntının derinliği ise 14,95 kilometre olarak kaydedildi.

    Deprem İzmir, Bursa, Çanakkale ve Balıkesir’de de hissedildi.

  • Öğretmenlerin ders saatleri kararında değişiklik

    Öğretmenlerin ders saatleri kararında değişiklik

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerin ders ve ek ders saatlerine ilişkin kararın 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının a bendinin 1 numaralı alt bendinde yer alan “sınıf öğretmenlerine” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında okul öncesi öğrencilerine destek eğitim odasında verilecek eğitimle sınırlı olmak üzere okul öncesi öğretmenlerine, okul öncesi eğitim” ibaresi eklendi.

  • Pelikanla balıkçının dostluğu

    Pelikanla balıkçının dostluğu

    Yumurtalık ilçesi sahilinde geçtiğimiz ay bitkin düşen pelikan, balıkçıların yanına indi. Bitkin pelikana ise balıkçı Haşmet İhsan Yılmaz sahip çıktı. Hayvanı ilaçlayan ve bakımını yapan Yılmaz ona ‘Mahmut’ ismini verdi. Yılmaz ile pelikan arasında kurulan dostluk ise cep telefonu ile görüntülendi. O anlar ise sosyal medyada 1,5 milyondan fazla izlendi.
    Balıkçı Haşmet İhsan Yılmaz,”Biray önce uçarak geldi buraya indi. İlaçladım, evcilleşti bana alıştı, bakımını yaptım. Sevgi kadar güzel bir şey yok. Pelikan’ın adı Mahmut. Mahmut kadar beni karım sevmedi”dedi.

  • Bakan Kirişci’den et fiyatları açıklaması

    Bakan Kirişci’den et fiyatları açıklaması

    Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Bakanlığın Söğütözü yerleşkesinde medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle 2022 Yılı Değerlendirme Toplantısı’nda bir araya geldi. Kirişci, toplantının açılışının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Barajların doluluk oranına ilişkin, yağışlarda düzensizlik olduğunu söyleyen Kirişci, Antalya Kumluca’da 90 günde yağması gereken yağışın 1 günde yağdığına dikkati çekerek, “İstanbul’da barajlarda aktif doluluk oranı geçen yıl aynı tarihe göre yüzde 16,5 daha az, şu anki doluluk oranı yüzde 33,3. Hiç su gelmemesi halinde bile 3,5 aylık ihtiyacımızı karşılayacak su rezervinin olduğunu belirtmek isterim. Ankara bu konuda daha şanslı, geçen yıl göre yüzde 10,7 oranında daha fazla var, doluluk oranı yüzde 18,9. Barajlara su gelmemesi halinde tüm içme suyu talebini 6 aydan daha fazla karşılayacak kapasitemiz var. İzmir’de yüzde 3,6 oranında su bulunuyor, yüzde 19,1 doluluk oranı. Hiç su yağış olmaması halinde 7 aylık suyumuz var. Bursa’da yüzde 16,5 maalesef. Hiç su gelmemesi halinde 2 aylık karşılama kapasitesi var” açıklamasında bulundu.

    Dün itibarıyla 17 milyon ton ürünün tahıl koridorundan geçtiğini hatırlatan Kirişci, bunun dışında kara ve demir yolu ile Avrupa’ya geçenlerin olduğunu da vurgulayarak, “Rusya’nın elinde yaklaşık 150 milyon tonluk bir ürün stoğu var. Haklı olarak Rusya bu ürünlerini satmak istiyor, fakat bu ürünlerinin alımını gerçekleştirerek ambargo listesine dahil olmak istemeyen gemiciler, taşıyıcılar var. Bizim bunu da göz ardı etmememiz gerekiyor. Yasaklılar listesine girerim diye endişe edenler var. Önümüzdeki yıllarda bu mesele çözülmezse dünyayı daha büyük bir tehlike bekliyor” dedi. Kirişci, gelecek yağışlarla verime olumsuz bir etki olmayacağını tahmin ettiklerini dile getirdi.

    “Üreticinin ürettiğinden gelir elde etmesini bekleriz”

    Tarım ve Orman Bakanlığının ürün bulunurluğu konusunu önemsediğini belirten Kirişci, hiçbir ürünün arz güvenliği noktasında sıkıntı olmayacağının altını çizerek, “Bizim üreticinin ürettiğinden gelir elde etmesini bekleriz. Üretici hayır kurumu değil. Üreticinin elde ettiği üründen geliri bir kenarı koyduktan sonra tüketiciyi rahatsız edecek evreye geçilecek olursa, biz Ticaret Bakanlığı ile eş güdüm içinde çalışıyoruz” diye konuştu.
    Bakan Kirişci, gıda arz güvenliği için birçok çalışma yaptıklarını, bu çerçevede yurt içinde ve dışında tüm ürünlere ilişkin arzların takip edildiğini kaydetti.

    “Stratejik ürünlerde sözleşmeli üretim zorunluluğu olması gerekiyor”

    Sudan başta olmak üzere, Venezuela, Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan’da ülke masaları kurduklarına işaret eden Kirişci, “Sudan meselesi, istikrar olmayan ülkeler ile iş yapıyor olmak öyle kolay değil. Hal böyle olunca Sudan’ın kendi iç meşelerinden kaynaklı bu arzulanan şekilde seyretmemiş. Yeni bir süreç başlattık, o süreçte hızla ilerliyoruz. Güvenlik göz ardı edilmemesi gereken bir faktör olarak önümüzde duruyor. Amacımız müteşebbislerimize rehberlik hizmeti vermek, onların güvenlik de dahil her türlü ihtiyacını karşılamak” ifadelerini kullandı.

    “Stratejik ürünlerde mutlak suretle sözleşmeli üretim zorunluluğu olması gerekiyor”

    Mevcut durumda herkesin tarlasına istediği ürünü ekebildiğini ve bunun yanlış olduğunu söyleyen Kirişci, bunun kabul edilebilecek bir durum olmadığını ifade ederek, “Üreticimize ‘Sen burada şu ürünleri üretebilirsin’ diyeceğiz. Böylelikle üretim ile izin alma zorunluluğu getireceğiz. İnat etti izin almadı, bizim yapacağımız şey mesela tarımsal desteklerden mahrum edeceğiz, planlı üretime zorlayacağız. Yapılması gereken yegane iş budur. Stratejik ürünlerde un, yağ, şeker bu ürünlerde mutlak suretle sözleşmeli üretim zorunluluğu olması gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “Sahipsiz hayvanlar konusunda yol haritasının son şeklini vereceğiz”

    Kirişci, hayvanların kayıt altına alınmasıyla ilgili yapılan mikroçip uygulamasını işaret ederek şöyle konuştu:
    “1 milyon 493 bin hayvan sisteme girdi. 500 bin civarında bir beyanname veren var. Toplamda 2 milyonluk bir sahipli hayvan var diyebiliriz. Bir de sahipsiz hayvanlarımız var, burada da bir tarafta bunlar bizim canlarımız, öbür tarafta da insanlarımızın can ve mal ehemmiyeti. İkisinin dengelenmesi gereken bir süreç. Hayvanlar da şiddete maruz kalıyor, bunu da yok sayamayız. Bu tarz bir durum var. Buradan hareketle de özellikle Türkiye genelinde bu konuya katkı sağlayabilecek paydaşları davet ederek, 29-30 kasımda Bolu’da bir çalıştay düzenledik. Ortaya çıkan son durum ile ilgili yol haritası belirlemeye çalışıyoruz. Ciddi de bir yol kat ettik, paydaşlarımızın da katkılarını alıp son şeklini vereceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımıza da bunu arz edeceğiz. İçinde mevzuat düzenlemesi gereken hususlar varsa onlar için de Meclis tarafında dikkate almamız gerekecek.”

    Sahipsiz hayvanların kısırlaştırılması çalışmalarının zor olduğuna dikkati çeken Kirişci, 8 milyon civarında sahipsiz hayvan olduğu ve bunun 6 milyonunun kısırlaştırma ve rehabilitasyona tabi tutulması gerektiğini vurguladı.

    “Yerel yönetimlerimizin bu konuda aksiyon alması, üzerinde hassasiyetle durması gerekiyor”

    Bakan Kirişci, kısırlaştırma işlemi sonrası mevzuatın hayvanların alınan yere geri bırakılmasını söylediğini hatırlatarak, “Biz çalıştay öncesinde bir çalışma başlattık, İstanbul’u da pilot seçtik. Valiliğimiz ile iş birliği halinde 39 ilçemize Sayın Valimizin bir yazısını gönderdik. Hayvan barınağına ihtiyacınız varsa, bu hayvanların rahat yaşayacağı yer tahsisine hazırız dedik. 39 ilçemizden sadece 7’sinden 4’ü resmi, 3’ü şifai olarak belirtti. Toplam 7 ilçeden geldi. Yerel yönetimlerimizin bu konuda aksiyon alması, üzerinde hassasiyetle durması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Kent tarımıyla ilgili de konuşarak üretilen meyve ve sebzenin yüzde 25’inin İstanbul’da tüketildiğine dikkati çeken Kirişci, İstanbul’a 77 ilden meyve ve sebze tedariki yapıldığını aktardı. Kent tarımı ile çevre ilçelerde üretim yapılırsa bu durumun düzeleceğini anlatan Kirişci, İzmir, Aydın, Nevşehir, Balıkesir ve Ağrı’da jeotermal seraları kurduklarının altını çizerek, buralarda 365 gün üretim yapabildiğini vurguladı.

    Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) çerçevesinde çiftçinin 2 milyon 800 bin belgeyi e-Devlet üzerinden ürettiğini açıklayan Kirişci, eskiden çiftçinin tarladan çıkıp il, ilçe müdürlüklerine gittiğini, bunun sonucunda kişiye maliyet oluştuğunu belirterek, “Her bir belge için 100 liralık bir harcama yaptığını düşünelim, bunu yüz yüze yapmış olsa 280 milyon lira harcanmış olacaktı. Bunların önemli olduğunu düşünüyorum; alışacağız, alıştıracağız. ‘TarımCebimde’ kullanıcı dostu bir uygulama” ifadelerine yer verdi.

    “Arz güvenliği noktasında bir problem yoksa fiyatlarla ilgili bir problem yok”

    Türkiye’nin stratejik ürünler konusunda kendi kendine yeten ülkelerden birisi olduğunu vurgulayan Kirişci, “Ayçiçeği konusunda ihtiyacımızın yüzde 63’ünü üretebiliyor. Yüzde 37’lik kısmını ithalatla tedarik ediyoruz. Ama diğer ürünlerde kendi ihtiyacımızı karşılayabilecek bir üretimimiz var. Ayçiçeği noktasında diğer yağlı tohumlarla beraber bunu kompanse ettiğimizi ve kendi kendimize yettiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Arz güvenliği noktasında bir problem yoksa fiyatlarla ilgili bir problem yok” açıklamasında bulundu.
    Bakan Kirişci, bir kilogram etin üreticide maliyetinin 115 lira olduğuna işaret ederek, uzunca bir dönem maliyetin altında satıldığını dile getirdi.

    “Şu an bulunurluk konusunda et ve sütte bir eksiğimiz yok”

    Et piyasasında şu anda bir denge oluştuğuna dikkati çeken Kirişci, şöyle devam etti:
    “Bir kilogram sütün Ulusal Süt Konseyi tarafından açıklanan fiyatı 8,5 lira, süte verilen primle 9 lira. Buradan sanayicilere seslenmek istiyorum, herhangi bir şekilde bir sütü satmayıp, bunu elinde tutup, stokçuluk yapıp bir fırsatçılığa dönüştüren bir süt üreticisi olabilir mi? Burada sanayicilerimize biraz iş düşüyor. Bu fiyatları kendileri belirlemeye çalıştıklarını gördük ve zamanında da uyardık. ‘Bu yaptığınız doğru değil, Ulusal Süt Konseyi’nin açıkladığı fiyatı dikkate alın’ dedik. Onlar adeta yarışa girdi. Bu yarış doğal olarak sütün fiyatını yukarı çekti. Şimdi de kendi aralında anlaşıp bir fiyat indirimine gidemedikleri için bize diyorlar ki ‘Siz sütün Ulusal Süt Konseyi olarak fiyatını artırın’ biz niye artıralım? Biz bunu zamanında yaptık, o zaman gereken ilgiyi göstermediler. Et ile ilgili normalleşme dönemini bekliyoruz. Ramazan ayıyla ilgili ete olan ilgi artar ama büyük bir iştahın olmadığını tespit ettik. Şu an bulunurluk konusunda et ve sütte bir eksiğimiz yok. Gerekirse gerekli tedbirler alınır, biz üreticimizi mağdur etmeyiz.”

    Hayvan barınakları için 62 noktada 120 bin hektar alan tahsis edildi

    Kirişci, hayvan barınaklarının artırılması gerektiğini belirterek, “Biz 62 noktada 120 bin hektar alanı bu işe tahsis etmiş durumdayız. Elbette yeter değil ama bu kanununda gözden geçirilmesi gerektiğini söylüyorum. ABD ve AB sokaklarda sahipsiz hayvan görebiliyor musunuz? Hiçbir hayvan yok bu şekilde. Bu çalışmaları dikkate alarak yol haritamızı yeniden belirlemiş olacağız” diye konuştu.
    Tarımla ilgili bir torba yasa kanun çalışması olduğunu belirten Bakan Kirişci, bu çerçevede sözleşmeli üretim ve nadas alanlarına ilişkin çalışmalar yapıldığını, atıl tarım arazilerinin kiraya verilmesiyle üretime katkı sağlanması için çalışmaları yaptıklarını kaydetti.

    “Et fiyatları konusunda tedbir alınıyor”

    Et fiyatlarına ilişkin açıklama yapan Kirişci, şunları aktardı:

    “Et fiyatları konusunda spekülatif hareketlerin olduğunu gözlemlediğimizin altını çizmek isterim. Bunlarla ilgili gerekli önlemleri aldık almaya devam edeceğiz. Piyasadaki fiyat artışı konusundan bağımsız olarak tedbiren kasaplık hayvan tedariki bağlantılarının da yapıldığını belirtmek istiyorum. Bazı ülkelerle ilişkilerimiz var, Bosna Hersek bunlardan birisi. Buralardan gelecek olan büyük rakamalar değil. Örneğin bin ton, bin tonluk kasaplık hayvan ve siz bu ülkelerle anlaşma imzalamışsınız. Ticaretin belli kuralları var. Siz beden şunları alırsanız ben de sizden şunları alırım. Ayrıca sözleşmeli besicilik çerçevesinde Et Süt Kurumunun 18 bin 500 başa ulaşan bir sözleşmesi var, 3000 bin çiftçiyle de sözleşme görüşmeleri devam ediyor.”

    “Biz Venezuela’dan tarım toprakları satın almaya gitmedik”

    Kirişci, şöyle devam etti:

    “Ne Venezuela’dan ne Sudan’dan ne de diğer 9 ülkeden herhangi bir satın alma yapmadık, yapmayı da düşünmüyoruz. Bu batılıların sömürgeci mantık ile oralara gidenlerin davranışıdır, biz gittiği yere medeniyet götüren bir kültürün inancın münteşirleriyiz. Bu ülkenin insanlarının oralardaki insanları istismar edeceği nasıl söyleyebiliriz. Oradaki insanların tarımsal faaliyet yapacak ne birikimleri ne de alt yapıları var. Biz Venezuela’dan tarım toprakları satın almaya gitmedik, ülkenin şartlarını yerinde görelim, sonra da üreticilerimize ‘Venezuela’da böyle bir imkan var, gelin burada bu üretimi yapın’ diyelim diye gittik. ‘Toprakları satın al, oradaki insanları da köle yap’, bizim böyle bir kültürümüz yok, olmadı, olamaz. Türkiye’de ‘Bu fındık para etmiyor’, ‘Üzüm para etmiyor’ diyen üretici yok.”

    “Fındıkla ilgili olumsuzluk olarak gördüğümüz bir durum söz konusu değil”

    Tarımda yanlış bilinen ve yanlış söylenenlerle ilgili bir kitapçık hazırladıklarını hatırlatan Kirişci, sözlerini şöyle sonlandırdı:

    “Çeltik, buğday, arpa, mısır bunlarla ilgili bir tane üretici ‘Ben para kazanamadım’ desin, bu memnuniyet sahaya yansıyor. Fındık konusu bizim çok önemsediğimiz bir konu, o fiyat teklif ederken biz dedik ki önemli bir bölümü zaten ihraca gidiyor. Üretim fazlalığından hareketle bazı olumsuz davranışlar sergilemek isteyenler oldu. TMO’nun devrede olması bunların üstesinden geldi. Fındıkla ilgili olumsuzluk olarak gördüğümüz bir durum söz konusu değil. Bu yalanlarla baş edemediğimiz için bir kitapçık hazırladık. Saman ile ilgili olan, ülkemizin saman üretimi yıllık 25 milyon ton, hayvancılıkta 18 milyon ton saman tüketilmekte, yani 7 milyon ton fazlalığımız var. Geri kalan miktar kağıt enstitüsünde, mantar yetiştiriciliğinde ve hayvan altlığında kullanılmakta. 2021 yılında 204 ton sap saman ithalatı gerçekleştirmiştir. 2022 de sap saman ithalatı gerçekleşmemiştir.”

  • 49 bin 518 göçmen kurtarıldı

    49 bin 518 göçmen kurtarıldı

    2022 yılında Türk denizlerinde bin 617 adet düzensiz göç olayı kayıtlara geçti. Yaşanan düzensiz göç olaylarında 49 bin 518 düzensiz göçmen umut yolculuğunda ya yakalandı yada Yunanistan unsurları tarafından geri itilerek Türk Sahil Güvenliği tarafından kurtarıldı. Yasa dışı düzensiz göç olaylarını organize eden 293 kişi de yakalanarak adalete teslim edildi. 2022 yılında düzensiz göç olaylarında denizde yaşanan olaylarda 41 kişi hayatını kaybetti.

    Sahil Güvenlik Komutanlığı ile Jandarma’nın ortaklaşa yürüttüğü çalışmalarda 2022 yılında 65 olayda 2 bin 644 düzensiz göçmen yakalandı. Yasa dışı düzensiz göç olayı ile ilgili 65 kişide yakalanarak adli makamlara teslim edildi.

  • Flört etmenin aylık maliyeti belirlendi

    Flört etmenin aylık maliyeti belirlendi

    Bir alışveriş sitesi ilkini 2021 Aralık ayında yaptığı anketini 2022 Aralık ayında da yineledi ve rastgele seçtiği 27-35 yaş arasındaki bin üyesine, flört ve nişanlılık dönemindeki harcamalarını sordu ve ortaya ilginç veriler çıktı.

    Ankete göre çiftlerin, ortalama 2 yıl süren flört ve nişanlılık dönemlerinde sinema, tiyatro ya da başka bir etkinliğe katılmak, beraber yemek yemek için ayda ortalama 10 kez buluştukları belirlendi. Türkiye’de evlilikle sonuçlanan flört ve nişanlılığın aylık asgari maliyetinin 4 bin TL’yi aştığı, çiftlerin ilişkinin ilk yılında ayda en az on buluşma için toplamda 55 bin lira harcadığı ortaya çıktı. Böylelikle her buluşmanın ortalama maliyeti 350 Lira oldu. Sevgililer günü, doğum günleri ve yılbaşı gibi özel günlerde yenilen yemeklere, karşılıklı alınan hediyelere harcanan paranın 13 bin lirayı bulduğu, ikinci yıl ilişkinin oturmaya başlamasıyla buluşma maliyetlerin 43 bin Lira seviyelerine gerilediği ifade edildi. İkinci yıldaki her buluşma 250 TL’ye mal olurken ikinci yıl hediyelere ve özel gün yemeklerine 10 bin TL harcandığı, bu dönemde gerçekleşen evlilik teklifi ritüelinin giderinin ise ortalama 3 bin TL olduğu belirtildi.

    Ödemeler alman usulü

    Araştırmaya göre, flört ve nişanlılık döneminde ilk ay harcamaları ağırlıklı olarak erkeklerin yaptığı, diğer aylar kadınların da harcamalara katıldığı belirtildi. Araştırmaya katılanların sadece yüzde 20’si ilk ay dışında da buluşmalarda hesabı erkeklerin ödediğini, yüzde 75’i ise ödemelerin “Alman usulü” yapıldığını bildirirken kadınların hesabı tek başına üstlenme oranı ise yüzde 5’te kaldığı ifade edildi.

  • Serbest piyasada döviz fiyatları

    Serbest piyasada döviz fiyatları

    İstanbul Kapalıçarşı’da 18,7760 liradan alınan dolar 18,7780 liradan, 20,05 liradan alınan euro ise 20,0520 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 18,76 liradan, euro ise 19,72 liradan satılmıştı.