Olay, İzzetpaşa Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, ruhsal sıkıntıları olduğu öğrenilen K.A., evde kimse olmadığı sırada bodrum kata inerek kendi ateşe verdi. Durumu fark eden komşuları, müdahale ederek kadını söndürdü. Haber verilmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralı kadın, olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Fırat Üniversitesi Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.
Polis ekipleri olayla ilgili inceleme yaptı.
Yangın, Ulus Mahallesi 2155 Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sokak üzerinde bulunan 4 katlı binanın 4. katında bulunan çocuklar, evin içerisinde oynarken yatağı yaktı. İhbar üzerine adrese itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede adrese ulaşan itfaiye ekipleri, yatakta çıkan yangını söndürdü. Yangın sonrasında çocuklar Y.A.Ç. (4), H.Ç. (7) E.Ç. (8) ve anneleri B.Ç. ambulansa alınarak tedbir amacıyla hastaneye kaldırıldı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.
Kış ayına girilmesine rağmen, kurak geçen kış mevsimi yüzünden bitki örtüsünün yangına müsait olmasıyla birlikte Bandırma’da belli yerlerde insan kaynaklı ve doğal kaynaklı yangınlar baş gösteriyor. Bandırma Levent Mahallesi Etibank şlam sahası mevkiinde meydana gelen yangına Balıkesir Büyükşehir İtfaiyesi Bandırma Grup Amirliği 1 komuta 5 müdahale toplam 6 araç ve 12 personelle müdahale edildi. Söndürme ve soğutma çalışmaları tamamlandı. Yangının çıkış sebebi ile ilgili soruşturma başlatıldı
Taksim’de dün meydana gelen terör saldırısında hayatını kaybeden anne kız Arzu Özsoy ve Yağmur Uçar’ın Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi işlemleri devam ediyor. Yakınlarının ise Adli Tıp Kurumu önünde bekleyişi sürerken, Özsoy’un öğretmen olduğu öğrenildi. Öğrencilere attığı son mesajı ortaya çıktı. Özsoy mesajında, “Bir haftalık tatilde bazı tekrar çalışmalarımız olacak. Ben fotokopi verdim, dosyalarında. İkinci olarak da 2 kitap özeti istedim. İster Türkçe defterlerine ister dosya kağıdına ama özenli bir yazı ile. Almanca öğretmeni
Şahin bey de ödevini gönderdi iletiyorum. İngilizce de gönderdiğinde ileteceğim. İyi tatiller diliyorum” ifadelerini kullandı.
Öğrencisinin velisi Uğur Erdem Sufracı, “ Arzu hoca hayat dolu bir insandı. Öğrenci yetiştirme konusunda çok iyi bir öğretmendi. Öğrencilerle iletişimi çok iyiydi. Haberi aldığımız andan itibaren çocuklarla paylaşamadık. Boğazımızda düğümlendi. Yakınlarının başı sağ olsun. En sonra kendisi bir gün önce bize mesaj attı. Ara tatilde yapması gerekenleri ve iyi tatil dileklerini iletti kendisi. Şok olduk” dedi.
Olay, sabah saatlerinde merkez Yıldırım ilçesi Piremir Mahallesi 9. Okul Sokak üzerinde bulunan bir ikamette meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sahte içki içen Şakir Ç. (56), Erol O. (56), Necip C. (60), Kamil C. (51), Mehmet K. (57) ve Fuat İ. (49) bir süre sonra fenalaştı. Şahıslar, kendilerini iyi hissetmemelerinin ardından durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi.
İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, fenalaşan kişileri Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırdı. Sahte içkiden zehirlendiği belirlenen Şakir Ç. ve Erol O. hayatını kaybederken; zehirlenen 4 kişiden 2’sinin yoğun bakımda, diğer 2’sinin ise diyaliz merkezinde tedavisinin devam ettiği öğrenildi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayı Kümes Hayvancılığı Üretimi verisini açıkladı. Buna göre, tavuk eti üretimi 210 bin 77 ton, tavuk yumurtası üretimi 1,72 milyar adet olarak gerçekleşti. Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre hindi eti üretimi yüzde 21,1, tavuk yumurtası üretimi yüzde 6,5, tavuk eti üretimi yüzde 5,7 ve kesilen tavuk sayısı yüzde 4,5 arttı. Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre hindi eti üretimi yüzde 12,1, kesilen tavuk sayısı yüzde 11,8, tavuk eti üretimi yüzde 10,4 ve tavuk yumurtası üretimi yüzde 1,8 arttı.
Bir önceki ay 215 bin 865 ton olan tavuk eti üretimi Eylül ayında yüzde 2,7 azalarak 210 bin 77 ton oldu.
Bir önceki ay 1 milyar 684 milyon 691 bin adet olan tavuk yumurtası üretimi Eylül ayında yüzde 2,1 artarak 1 milyar 719 milyon 515 bin adet oldu.
Kaza, Bolvadin-Emirdağ karayolu üzerinde Organize Sanayi Bölgesi kavşağı yakınlarında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Y.N.B., idaresindeki tır sürücüsünün henüz belirlenemeyen bir sebepten ötürü kontrolden çıkarak yol kenarındaki tarım arazisine devrildi. Kazada sürücü Y.N.B., yaralanmazken, araç içerisinde kendi imkanları ile çıktı.
Olayın ardından çevredekilerin haber vermesi ile bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi. Bölgeye gelen ekipleri tırın dorsesinden çevreye dağılan binlerce un paketinin toplanması için çalışma başlattı.
Öte yandan, devrilen tır ve un çuvalları ise dron ile görüntülendi.
Merkez Nilüfer İlçesine bağlı Odunluk Mahallesi İzmir Yolu Caddesi üzerinde uygulama noktası kuran trafik polisleri alkollü sürücülere geçit vermedi. Polisin ‘dur’ ihtarına uymayan sürücü diğer bir uygulama noktasında yakalandı. Alkol testi yapılan sürücü 0.87 promil alkollü çıktı. Kimlik kontrolüne de giren sürücü 17 yaşında çıkınca cezalar da peş peşe geldi.
Ekiplerle pazarlık yapmaya çalışan sürücü ve yanındaki arkadaşı “Ağabey ne olur en düşük cezayı yazın, annem öğrenirse bana çok kızar” dedi. Polislere bir süre dil döken gençler bu kez de “ ceza önemli değil, araç bağlanmasın yeter” diye ısrar etti. Israrcı gençler daha sonra da “ Polis ağabey köyümüz çok güzel, gelirseniz size zeytin ikram ederim” diyerek pazarlık yapmaya çalıştı. Bütün çabalarına rağmen ‘dur’ ihtarına uymamak, ehliyetsiz araç kullanmak ve alkollü direksiyon başına geçmekten 5 bin 375 lira ceza yedi. Diğer bir sürücü ise alkollü çıkan arkadaşının ehliyetinin alınmaması için dakikalarca polislere avukatlık yaptı. “Ağabey istediğin kadar ceza yaz ama ehliyeti alma” diye ısrarcı oldu.
Sürücü duruma tepki göstermezken alkollü araç sürmekten 1823 lira ceza yedi. 6 ay ehliyetine de el konuldu.
Uygulama noktasına polisin ‘dur’ ihtarında bulunduğu motorlu bir sürücü ise gazı kesmeden kaçtı. O ilginç anlar ise kameraya saniye saniye yansıdı.
EGM tarafından yapılan açıklamada, “Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ve bağlı il birimlerince, kanunların verdiği yetki ve sorumluluk çerçevesinde, suç ve suçlularla mücadele amacıyla internet ortamında 7/24 esasına göre sanal devriye faaliyetleri yürütülmektedir. Bu kapsamda 13.11.2022 tarihinde İstanbul/Beyoğlu’nda meydana gelen ‘Patlama’ olayına yönelik sosyal medya platformlarında, vatandaşlarımız arasında korku ve panik oluşturmak amacı barındıran, vatandaşlarımızı kin, nefret ve düşmanlığa alenen tahrik eden provokatif içerikli paylaşımlarda bulunduğu değerlendirilen 25 hesap yöneticisinin tespiti yapılmış, ilgili makamlara gönderilmiştir” denildi.
Evine gelen GSM hattı faturası için icra kararıyla hayatının şokunu yaşayan tüketici, hattın kendisine ait olmadığını öne sürüp haciz kararına itiraz etti. Hemen ardından asliye Hukuk Mahkemesi’nin kapısını çalan tüketici, GSM firması hakkında manevi tazminat davası açtı. Hiçbir borcu bulunmadığı halde davalı şirket tarafından telefon faturası borcu olduğunun iddia edildiğini, hattın kendisine ait olmadığına yönelik itirazına rağmen davalı şirket tarafından aleyhine icra takibi başlatıldığını dile getirdi.
3 bin TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etti. Davalı GSM firması avukatı ise şirketin başlattığı icra takibinin hukuki bir işlem olup davacının kişilik haklarını ihlal etmediğini, şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savundu.
Mahkeme; savunma, icra dosyası ve tüm dosya çerçevesine göre davalı şirketin, hata sonucu davacı hakkında takip başlattığı ancak hatanın anlaşılmasıyla hacizden vazgeçtiğine dikkat çekti. Kasıtlı olarak davacı hakkında takip başlatıp haciz talep etmediği ve bu takibinde ısrarcı olmadığı, bu nedenlerle davacının kişilik haklarının ihlale uğramadığı kanaatiyle davanın reddine karar verdi. Davacıyı temsil eden avukatın ücretinin ise davalı tarafından ödenmesi gerektiğine hükmetti. Hüküm, davalı avukatınca vekâlet ücreti yönünden temyiz edildi.
Dava dosyasını yeniden değerlendiren Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre; manevi tazminat davalarında avukatlık ücretinin, hüküm altına alınan miktar üzerinden tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği hatırlatıldı.
Kararda şöyle denildi: “Mahkemece, davacının manevi tazminat talebi tümden reddedildiğine göre davalı yararına tarifeye göre, maktu 1.500 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken davacı yararına 1.500 TL vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekir. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 4 nolu bendinde yer alan ‘Davacı vekilinin sarf ettiği emek ve mesai dikkate alınarak avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi gereğince tayin ve takdir olunan 1.500 TL Avukatlık Ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine’ ibarelerinin çıkarılmasına yerine “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/3. maddesi gereğince 1.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,’ ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile düzeltilerek onanmasına oy birliğiyle karar verildi.”