Etiket: güncelhaber

  • Annesiyle tartışan babasını öldürdü

    Annesiyle tartışan babasını öldürdü

    Bahçe ilçesi Karşıyaka Mahallesi Mahmut Hoca Sokak’ta iddiaya göre, İsmail S. eşiyle tartışmaya başladı. Çiftin oğulları İsa S.’nin (23) de dahil olduğu tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü.

    Bu sırada kavga sesini duyup, eve gelen komşuları Mehmet B. araya girerek baba ile oğlunu sakinleştirmek istedi. Tartışmanın daha da büyümesiyle evde bulunan av tüfeğini alan İsa S., babasına peş peşe ateş etti. Tüfekten çıkan saçmalar İsmail S. ve kavgaya ayırmaya çalışan Mehmet B.’ye isabet etti.

    İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Gelen sağlık ekiplerince yapılan kontrolde İsmail S.’nin yaşamını yitirdiği belirlendi. Yaralı Mehmet B. ise sağlık ekiplerince Bahçe Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

    İsmail S.’nin cansız bedeni, savcı ve polisin olay yerinde yaptığı incelemenin ardından otopsi için morga kaldırıldı. İsa S.’yi gözaltına alan ekipler olayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Kredi kısıtlama kararı esnetildi

    Kredi kısıtlama kararı esnetildi

    BDDK, ticari kredilerin kullanımına sınırlama getiren kararında yeni bir değişikliğe gitti.

    Döviz varlığı olan şirketlerin TL kredi kullanımına sınırlama getiren düzenleme esnetildi.

    BDDK’den yapılan açıklamaya göre, söz konusu yeni karar, genel manada bir önceki karara göre hem bankalar hem şirketler açısından uygulamayı kolaylaştırıcı birtakım değişiklerin yanı sıra kararın etkinliğini artırıcı değişiklikler içeriyor.

    BEYAN İLE KREDİ KULLANIMININ ÖNÜ AÇILDI

    Buna göre, karar kapsamındaki şirketlerin bağımsız denetçiye onaylatmak suretiyle bankalara tevdi etmeleri gereken bilgi ve belgelerin yeminli mali müşavirlerce onaylı olarak da alınabilmesi sağlandı.

    Önceki karara göre kredi başvurusu sırasında bilgi ve belge temin etme yükümlülüğü bulunan şirketlerin beyanları esas alınmak suretiyle kredi kullanmaları mümkün hale getirildi. Kredi kullanımı sonrasında ise bu beyanların doğruluğunu üçer aylık takvim dönemleri halinde bağımsız denetçi veya yeminli mali müşavirlerce onaylı olarak bankalara tevdi etmeleri gerektiği düzenlendi, böylelikle şirketlerin belge yükü azaltılmış oldu.

    Ayrıca, yeminli mali müşavirlerin sürece dahil edilmesi nedeniyle kararın uygulanmasında esas alınacak en güncel finansal tabloların (konsolide finansal raporlama yükümlülüğü bulunan şirketler hariç) VUK ve ilgili düzenlemeleri uyarınca geçici vergi dönemleri dahil vergi dairesine sunulmuş olan en güncel finansal tablolar olarak uygulanmasına karar verildi.

    YURT DIŞI BAĞLI ORTAKLIKLAR VE İŞTİRAKLER KAPSAM DIŞI TUTULDU

    Şirketlerin bağımsız denetime tabi olup olmadığı hususunda bankalarca tereddüt yaşanması halinde şirketlerin bağımsız denetime tabi olmadıklarını bankalara belgelendirebilmeleri için yeminli mali müşavirler veya bağımsız denetçiden alacakları belgelerin yanında serbest muhasebeci mali müşavirlerden de bu durumları tevsik edici belge alabilmelerinin önü açıldı.

    Bankaların kredi müşterisi dışında 3. taraflara ödeme taahhüdünde bulunduğu doğrudan borçlandırma sistemi, kurumsal kredi kartları ve tedarikçi finansmanı gibi ürünler ticari hayatın olağan işleyişini etkilememek bakımından kapsam dışı bırakıldı. Konsolide mali tablo hazırlama yükümlülüğü bulunan şirketler için bu karar kapsamındaki kredi sınırlamalarına yönelik yapılacak değerlendirmede bu şirketlerin yurt dışı bağlı ortaklık ve iştiraklerinin dahil edilmemesine karar verildi. Böylece yurt dışındaki söz konusu bağlı ortaklık ve iştiraklerin yabancı para varlıklarının da sınırlama kapsamındaki hesaplamadan muaf tutulması sağlandı.

    Bağımsız denetim yükümlülüğü ilk defa 2022 yılı sonunda başlayacak şirketler de karar kapsamından muaf tutuldu. Diğer taraftan, düzenleme arbitrajı ve rekabet eşitsizliği doğurmaması açısından faktoring, finansal kiralama ve finansman şirketleri de karar kapsamına alındı.

    Ayrıca, kararın etkinliğini artırmak amacıyla şirketlerin yabancı para nakdi varlık hesaplarına dahil edilecek kalemlerde de birtakım değişiklikler yapıldı. Şirketlerin bankalarla yaptıkları swap işlemleri yoluyla kararın etkinliğinin azaltılmasının önüne geçilmesi amaçlandı.

    YANLIŞ BEYANA KREDİ YASAĞI GELİYOR​

    Bunun yanında, şirketlerin kullanacakları krediler için üçer aylık takvim dönemlerini izleyen ay sonuna kadar serbest muhasebeci mali müşavirler, yeminli mali müşavirler veya bağımsız denetçi onaylı olarak bankalara ve diğer kuruluşlara tevdi etmesi gereken belgeleri tevdi etmemesi veya tevdi etse bile bu belgelere göre yanlış beyanda bulunduğunun tespit edilmesi halinde söz konusu şirketlere TL cinsinden yeni bir nakdi ticari kredi kullandırılamayacağı ve 30 Haziran 2022 tarihinden itibaren bu şirketlere kullandıran TL cinsinden ticari nitelikli tüm nakdi kredilere yüzde 500 risk ağırlığı uygulanacağı kararlaştırıldı.

  • Bayramda cezaevlerinde açık görüş izni

    Bayramda cezaevlerinde açık görüş izni

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın imzasıyla Kurban Bayramı Açık Görüş Genelgesi, Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderildi.

    Genelgeye göre, açık görüşler, yetişkin ve genç hükümlü, hükümözlü ve tutuklular için görüş süresi yarım saatten az ve bir buçuk saatten fazla, çocuk hükümlü, hükümözlü ve tutuklular için ise bir saatten az ve üç saatten fazla olmamak kaydıyla 09.00-17.00 saatleri arasında yaptırılacak. Ziyaret süresi, görüşmenin fiilen başladığı andan itibaren işleyecek.

    Ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma ve hücreye koyma disiplin cezası kesinleşmiş olup da bu cezaları infaz edilen hükümlü ve tutuklular açık görüşten yararlanamayacak.

  • 20 terörist etkisiz hale getirildi

    20 terörist etkisiz hale getirildi

    MSB’den yapılan açıklamada; “Kahraman Komandolarımız, Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı bölgelerinde başarılı bir operasyon daha gerçekleştirdi. Huzur ve güvenlik ortamını bozmak için saldırı girişiminde bulunan 20 PKK/YPG’li terörist etkisiz hale getirildi” ifadelerine yer verildi.

  • Bedelli askerlik ücreti ne kadar?

    Bedelli askerlik ücreti ne kadar?

    6 aylık dönemlerde tekrar belirlenen bedelli askerlik ücreti, 2022 yılında bedelli askerlik ücreti 56 bin 500 lira olarak belirlenmişti. Bu ay memur katsayısındaki artışın belirlenmesiyle birlikte, 2022 bedelli askerlik ücretleri de yeniden hesaplandı.

    BEDELLİ ASKERLİK ÜCRETİ NASIL HESAPLANIYOR?

    Bedelli askerlikte tutar; “240.000 * memur aylık katsayı” formülüyle belirleniyor. Bedelli askerlik ücreti, ocak ve temmuz ayları olmak üzere 6 ayda bir hesaplanıyor.

    Hesaplama formülü ise şöyle:

    240000 x 0,333603= 80.064

    Bu formüle göre, Bedelli askerlik ücreti Temmuz-Aralık 2022 dönemi için 80 bin 64 lira olarak hesaplanıyor.

    Henüz resmi bir açıklama yapılmazken tam tutarın Milli Savunma Bakanlığı’nın duyurması bekleniyor.

    2022 BEDELLİ ASKERLİK KAÇ GÜN?

    2022 yılında bedelli askerlik süresi 1 ay olarak belirlendi. İçinde bulunulan ay, yol ve sevk durumuna göre bu süre daha da az olabiliyor. Örnek olarak 4 gün yol izni bulunan kişi için bu süre 26 gün oluyor.

    BAKAYA ASKERLİK NEDİR?

    Sevke tabi olduğu halde sevkini yaptırmayanlar ile sevk edildiği birliğe katılmayanlara ‘bakaya’ deniyor. Sevkini yaptırdığı halde kendisine tanınan yol süresi dışında birliğine katılanlar geç iltihak bakayası olarak bilinir.

  • Bakan Nebati’den enflasyonla mücadele mesajı

    Bakan Nebati’den enflasyonla mücadele mesajı

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, sosyal medya hesabı üzerinden enflasyonla ilgili açıklama yaptı.

    Bakan Nebati yaptığı paylaşımda, finansal piyasalarda istikrarı artırmaya yönelik attığımız adımlara rağmen başta enerji ve tarım ürünleri olmak üzere küresel emtia fiyatlarındaki yüksek artışların devam ettiğini açıkladı.

    Küresel emtia fiyatlarındaki artışların, Haziran enflasyonuna etki ettiğini belirten Nebati, enflasyonun olumsuz etkilerini asgari düzeye indirmek amacıyla birçok önlem alındığını açıkladı.

    Nebati, ”Çalışanlarımızın ve emeklilerimizin alım gücünün desteklenmesi amacıyla gerekli önlemler alınmaktadır” mesajı vererek şu bilgileri verdi:

    ”2022 yılında kümülatif bazda asgari ücrete yüzde 94,6 oranında, kamu görevlileri ile memur emeklilerinin aylık ve ücretlerine yüzde 85,5 oranında, SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarına yüzde 78,6 oranında artış yaptık”

    Bakan Nebati, para ve maliye politikalarının güçlü eşgüdümünün yanı sıra mal ve hizmet piyasalarında rekabet ve verimliliği artıracak yapısal politikaları hayata geçirerek fiyat artışlarının düşürülmesini hedeflediklerini belirtti.

  • Yargıtay’dan ‘nafaka’ kararı

    Yargıtay’dan ‘nafaka’ kararı

    İçtihat Bülteni’nden edinilen bilgiye göre; Aile Mahkemesi’ne başvuran C.U. isimli kadın, eşinin sürekli hakaretine maruz kaldığını, sürekli yalan söylediğini, şiddet uyguladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, sadakatsiz davrandığını, sık sık iş değiştirmek suretiyle işinde sebat etmediğini iddia etti. Evin ihtiyaçlarını karşılamadığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına 1.000 TL tedbir-iştirak nafakası ile davacı yararına 1.000 TL tedbir-yoksulluk nafakası ve 100 bin TL maddi, 100 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etti.

    Davalı koca E.U. ise tüm iddiaları inkârla, davacının haklı çıkmak adına kendisine yönelik gerçek dışı iddialarda bulunduğunu, iddia edilenin aksine evlilik birliğinden kaynaklanan tüm görevlerini eksiksiz yerine getirdiği hâlde davacının görevlerini yerine getirmediğini öne sürdü.

    Davalı koca; davacının sinir hastası olduğunu, psikolojik tedavi gördüğünü, eşine hakaret ettiğini, kablo ile boğmaya çalıştığını, yaralamaya uygun eşyalarla davalıya saldırdığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına, velâyetin kendisine verilmesine, çocuk yararına 500 TL tedbir-iştirak nafakası ile davalı yararına 25 bin TL maddi, 25 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etti.

    Mahkeme, zaman içerisinde taraflar arasında süreklilik gösterir derece ve şiddette, kavga, tartışma, huzursuzluk ve problemlerin başladığı, erkeğin eşini başkalarının yanında azarladığı, “çık dışarı” diyerek bağırdığı, savurgan davranışlarda bulunduğu, fiziksel şiddet uyguladığı, küfür ettiği, misafirlere olması gerektiği gibi davranmadığı, maddi-manevi birlik görevlerini yerine getirmediğine de dikkat çekti.

    Mahkeme kararında; kadının da eşine tartışma anında “şerefsizsin, bilmem ne çocuğusun, yalancı, sen adam mısın, adam olsan böyle yapardın, yine beceremedin, kaç kuruşluk adamsın” şeklinde sözler söylediği, eşyaları fırlattığı, eşini çimdiklediğine vurgu yapıldı.

    Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına 300 TL tedbir-600 TL iştirak, kadın yararına 400 TL tedbir nafakası ile 35 bin TL maddi, 15 bin TL manevi tazminat ödenmesine, sürekli ve düzenli geliri olması nedeniyle kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verdi.

    Kararı her iki taraf avukatı da temyiz edince devreye giren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, davacı kadının kamu çalışanı olduğu ve kocasına oranla daha çok maaş aldığı gerekçesiyle tedbir nafakası kararının yasaya aykırı olduğuna dikkat çekti. Yeniden yapılan yargılama sonrası Aile Mahkemesi, ilk kararında direndi. Taraflar kararı temyiz edince devreye bu kez Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi.

    Emsal nitelikte bir karara imza atan Kurul; tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağına göre kadının kurum avukatı olarak, erkeğin ise özel sektörde daha az maaşla çalıştığına dikkat çekti.

    Kararda şöyle denildi: “Eşler, her ne kadar boşanma aşamasında da olsalar; kanundan doğan bu yükümlülükleri gereği devam eden zorunlu giderlere güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılmak zorundadırlar. Tarafların gelirinin bulunması TMK’nın 169. maddesine dayalı tedbir nafakası hükmedilmesine engel değildir. Bu nedenle eldeki davada her ne kadar tarafların gelir durumları karşılaştırıldığında kadının erkeğe oranla daha fazla maaş aldığı görülse de, bu durum ancak diğer eşin birlik giderlerine katılmadaki oranını belirlemede bir ölçü olarak değerlendirilebileceğinden direnme kararı yerindedir. Direnme uygun olup, hükmedilen tedbir nafakasının miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine oy çokluğu ile karar verilmiştir” denildi.

    “Hakkaniyetli değil”

    Kararı değerlendiren İstanbul Barosu üyesi Avukat Fatih Karamercan şunları söyledi: “743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 152. maddesinin 1. fıkrasında, ‘Koca, birliğin reisidir’ hükmü mevcuttu. 01.01.2002 yılında yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu’nda söz konusu hüküm kaldırılmış ve Türk Medeni Kanunu’nun 186. maddesi ile eşlerin; oturacakları konutu birlikte seçecekleri, birliği beraberce yönetecekleri ve birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılacakları hükme bağlanmıştır. Bu nedenle Yargıtay 2. Hukuk Dairesi uygulamasını geçersiz sayan 2022 tarihli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına katılmak, hem Türk Medeni Kanunu hükümleri hem de hakkaniyet gereği mümkün değildir. Ayrıca, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2018 tarihli “eşlerin ekonomik güçleri birbirine yakın ise geçici tedbir nafakası verilmeyebilir” şeklinde verilmiş kararının bulunduğunu da belirtmek isterim.”

  • Malatya’da gizemli mağara

    Malatya’da gizemli mağara

    Malatya’da Akçadağ’a bağlı Keller Mahallesi’nde yaklaşık 2 bin metre rakımda bulunan, halk arasında “yedi kapılı mağara” olarak adlandırılan 150 metre derinlikteki mağara, gizemini koruyor.

    İlçe merkezine yedi kilometre uzaklıkta bulunan, çevresinde irili ufaklı birçok farklı mağara ile tümülüslerin yer aldığı mağaranın gizemlerle dolu olduğunu ileri süren Akçadağ Muhtarlar Dernek Başkanı Aydın Coşkun, ”Burası gizemli basamaklı bir mağara. Yıllar önce buraya girip de çıkamayan insanların olduğu söyleniyor. Define avcıları tarafından da tahrip edilmiş. Yaklaşık 150 metre derinlikte ve zemininde su buluyor. Korkumuzdan giremiyoruz. Yetkililerin burada inceleme yapmasını istiyoruz” dedi.

    “Yeraltı şehri söylentisi var”

    Bölgeye yakın bir noktada ikamet eden Kadir Maho ise “Burasının Hititler ve Bizanslılar döneminde oluşturulduğu söyleniyor. Bölge gizemli bir yer; tümülüsler, kral mezarları, derin kuyular var. Define avcıları tarafından yıllardır tahrip edilmiş. Yeraltı şehri de olduğu söylenen bu bölgede devlet yetkililerinin inceleme yapmasını ve turizme kazandırmasını istiyoruz” diye konuştu.

  • “Yöneticinin hatası kat maliklerini bağlar”

    “Yöneticinin hatası kat maliklerini bağlar”

    Bir AVM’nin otopark işletmeciliği için M.E.’e ait şirket ile AVM yönetimi anlaştı.

    M.E., 10 yıllık kiralama bedelini o dönemin AVM yöneticisine ödedi, karşılığında makbuz aldı. Bir süre sonra AVM’de yeni göreve gelen yönetici, otopark işletmecisi M.E ile yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu bildirdi.

    Bunun üzerine ödediği paranın peşine düşen M.E., 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kapısını çaldı. Otopark işletmeciliği yaptığı sürede faydalı masrafları olduğunu; ayrıca ödediği kira bedeli nedeniyle de davalı alışveriş merkezinin sebepsiz zenginleştiğini ileri sürdü.

    Ödediği paranın faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı AVM yönetimi ise davacının işgal ettiği yerin müvekkili AVM’nin otoparkı olduğunu, otoparkın ancak tüm kat maliklerinin oy birliği ile kiraya verilebileceğini, böyle bir karar olmadan davacının akdettiği kira sözleşmenin hukuka uygunluğunun bulunmadığını öne sürdü.

    Yönetici sıfatı ile B.K. tarafından yasal dayanağı olmaksızın ortak mahallin kiraya verildiğini ve kira bedelinin yetkisiz yönetici tarafından tahsil edildiğini, yönetime bu kira bedeline ilişkin hiç bir ödeme yapılmadığını belirterek davanın reddini savundu. Mahkeme; davacının site yönetimine kira bedeli ödediğini ispat edemediği, ödemenin daha sonra yönetimden uzaklaştırılan ve haklarında ceza davaları da bulunan şahıslara yapıldığına dikkat çekti. AVM’nin kasasına girdiği sabit olmayan bu bedelin eski yöneticilerin şahsından istenebileceği, taşınmazın tüm kat maliklerinin oy birliği ile karar alınmaksızın kiraya verilmesinin olanaklı olmadığı, bu yönü ile davacının kira bedeline ilişkin taleplerinin reddine hükmetti. Davacı kararı temyiz edince devreye giren Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, “Kiraya veren temsilcisi tarafından tahsil edildiği anlaşılan ve kira sözleşmesine eklenen makbuzlar dikkate alındığında temsilciye yapılan ödemeler davalı yönetimi bağlar. Mahkemece bu durumda davacı kiracının taşınmazı tahliye ettiği tarihe kadar olan kira borcu hesap edilerek kalan bedel üzerinden kira bedelinin iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hükmün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir” ifadeleriyle mahkeme kararı bozuldu.

    Yeniden yapılan yargılamada mahkeme, ilk kararında direndi. Davacı kararı temyiz edince bu kez devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi.

    Kararda; toplu konutların sorunsuz tek elden ve profesyonelce yönetilmesinin, kat maliklerinin huzur içinde birlik hâlinde yaşaması noktasında en büyük görevin yöneticiye düştüğü hatırlatıldı.

    Yöneticinin kat maliklerinin vekili olarak iş ve işlemlerde kendilerini temsil etme yetkisine sahip olduğu hatırlatıldı. Yöneticinin verilen yetkiyi kötüye kullanması hâlinde, kat malikleri, yöneticinin yaptığı sözleşmelerle bağlı sayılamayacağı vurgulandı. Kararda, “Hatta sözleşme ifa edilmiş bile olsa sonuç değişmez. Buna karşılık sonradan icazet verilmişse, vekâletin kötüye kullanıldığı iddiası ileri sürülemez. Ancak yöneticinin, yetkisini kötüye kullanarak bundan habersiz olan iyi niyetli üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmeler geçerli olup iyi niyetli üçüncü kişiler korunacaktır. Böyle bir hâlde müvekkil, vekilini iyi seçmemesinin sonuçlarına katlanmalıdır. Yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacının, davalı AVM’ye ait otoparkın kiralanması amacıyla eski yönetici ile kira sözleşmesi imzaladığı ve on yıllık kira bedelini anılan yöneticiye ödediği hususunda taraflar arasında çekişme bulunmamaktadır. Buradan yetkisi olmayan yönetimin yaptığı hukukî muameleden kat maliklerinin sorumlu tutulmadığı sonucu çıkmaktadır.

    Ne var ki, davaya konu edilen husus eski yönetime yapılan fazla ödemenin iadesine ilişkin olduğuna göre, burada önemli olan nokta eski yönetimce tahsil edilen bedelden kat maliklerinin dolayısıyla şimdiki yönetimin sorumlu olup olmayacağıdır. Davacı tarafından on yıllık kira bedeli olarak ödenen bedelin davalı AVM’ye ait yönetim kaşesiyle makbuz karşılığında tahsil edildiği açıktır. O hâlde, yukarıda yapılan açıklamalar da dikkate alındığında, kat maliklerini temsilen tahsil edilen paranın davacıya iadesinden eski yöneticinin şahsen sorumlu olduğundan bahsedilmesi, davalı yönetimin kasasına girmediğinin dolayısıyla kat maliklerinin sorumlu olmadığı sonucuna ulaşılması yerinde olmayacaktır. Temsilciye yapılan ödemeler davalı yönetimi bağlar. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir” ifadeleri yer aldı.

  • Yeni asgari ücrette son düzlük

    Yeni asgari ücrette son düzlük

    Yaklaşık iki haftadır Türkiye gündemindeki en önemli konulardan biri olan asgari ücret zammında kritik güne gelindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta yaptığı açıklamada Cuma gününü işaret etmişti. Erdoğan’ın Madrid dönüşünde yeni asgari ücreti açıklaması bekleniyor. Yeni asgari ücret ne kadar olacak? İşte masadaki 3 farklı senaryo…

    YENİ ASGARİ ÜCRET İÇİN 3 SENARYO

    Sene sonu enflasyon beklentisinin yüzde 76 olduğunu düşünülürse birinci senaryoda artışın 1.105 lira olacağı ifade ediliyor. Buna göre eğer senaryo bir gerçekleşirse güncel asgari ücret 5 bin 353 TL olacak.

    İKİNCİ SENARYODA ARTIŞ YÜZDE 18!

    Asgari ücret zammı öncesinde ikinci senaryoya göre yüzde 18’lik bir artışla yeni maaşın 5 bin 18 lira olması düşünülüyor.

    ASGARİ ÜCRET İÇİN SON TAHMİN 5.954 TL!

    Üçüncü senaryoda ise 4.253 TL olan asgari ücretin yüzde 30 zamla 5.954 TL olması düşünülüyor.

    Üç senaryo içerisinden hangisinin gerçekleşeceğini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarıyla öğreneceğiz.

    TÜRK-İŞ NET 6.391 TL TALEP ETTİ!

    Tarafların asgari ücret talepleri neler? 7 milyon civarında insanın takip ettiği asgari ücret zammı için TÜRK-İŞ net olarak 6 bin 391 TL rakamını sundu. TİSK de aynı şekilde tüm koşulların göz önünde bulundurulacağı bir artış talep ediyor.