Etiket: güncelhaber

  • Sağlık Bakanlığı’ndan ilaç tedariki açıklaması

    Sağlık Bakanlığı’ndan ilaç tedariki açıklaması

    Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) ve İl Sağlık Müdürlüklerinin döviz kurundaki yükseliş nedeniyle bazı ilaçlara erişilemediği iddiaları üzerine yaptığı denetimlerde, 17 ecza deposu ile 144 eczanenin stok kayıtlarında uyumsuzluk tespit edildi.

    Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, denetimler; ecza depoları, ilaç üretim tesisleri ve eczaneler olmak üzere 3 alanda, yaklaşık 200 kişilik ekiple yürütülüyor. Denetimlerde öncelikle; ilaç üretim tesisleri, ecza depoları ve eczanelerin fiziki stokları ile kayıtlarının uyumlu olup olmadığı kontrol ediliyor. Herhangi bir aykırılık tespit edilmesi halinde ilgili firmalara mevzuat kapsamında idari yaptırım uygulanıyor. TİTCK ürün denetmenleri, kasım ayında İstanbul’da 24, İzmir’de 3, Ankara’da 19, Adana’da 7, Antalya’da 4 ecza deposu olmak üzere 57 ecza deposu denetledi. 17 ecza deposu ile ilgili ilaçların fiziki stok durumu ile İlaç Takip Sistemi (İTS) kayıtları arasında uyumsuzluk olduğu tespit edildi.

    144 ECZANEDE UYGUNSUZLUK TESPİT EDİLDİ

    Ayrıca Türkiye genelindeki eczanelerde de denetimler, yine TİTCK’nın koordinasyonunda il sağlık müdürlüklerince yürütülüyor. İl sağlık müdürlükleri, Türkiye genelinde yaptığı denetimlerde şimdiye kadar 144 eczanede uygunsuzluk tespit etti. Denetimlerde öncelikli olarak kritik ilaçların eczanelerde bulunup bulunmadığı ve İTS ile fiziki stok durumunun uyumlu olup olmadığı kontrol ediliyor. Ayrıca gerekli kayıt ve bildirimlerin zamanında ve tam olarak yapılıp yapılmadığı ve ürünlerin muhafaza koşulları da inceleniyor. Yapılan denetimlerde uygunsuzluk tespit edilen ecza depoları ve eczaneler hakkında idari işlem başlatıldı. TİTCK müfettişleri, ürün denetmenleri ve İl Sağlık Müdürlüğü ekiplerince 81 ilde yapılan denetimlerin artarak devam edeceği belirtildi.

    Öte yandan Türkiye’de ruhsatlı/izinli tüm ilaçların tedarik durumu, TİTCK tarafından takip ediliyor. Hasta mağduriyetlerinin önlenmesi amacıyla kur güncellemesi dönemlerinde daha yoğun olmak üzere periyodik piyasa kontrolleri yapılıyor. Kurum tarafından ruhsatlı ilaçların kritik stok seviyeleri kontrol ediliyor. İlaç fiyatlandırma çalışmaları yapılıyor. Sabim ve CİMER üzerinden gelen başvurular anlık olarak değerlendirilip sonuçlandırılıyor.

  • Bakan duyurdu! Faturalarda yeni dönem

    Bakan duyurdu! Faturalarda yeni dönem

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, TRT payının ve enerji fonunun faturalara yansımayacağını açıklamıştı. Açıklamanın ardından 38 maddelik yeni yasa teklifi AK Parti tarafından geçtiğimiz günlerde TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Yeni düzenlemede, elektrik faturalarında kademeli sistem de öngörülüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, elektrik faturalarında kademeli tarife uygulamasının devreye alınacağını ve benzer uygulamanın doğal gaz için de çalışıldığını belirtti.

    TRT payının ve enerji fonunun faturalara yansımayacağını açıklayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, elektrik faturalarında kademeli sistemi devreye almak için düğmeye bastı.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, enerji tüketiminin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını öncesi seviyelere ulaştığını, elektrik talebinin ise ekonomik büyümeyle paralel şekilde bu yıl yüzde 8 artış göstereceğini söyledi.

    Küresel piyasalarda özellikle Avrupa’da doğal gaz fiyatlarının ciddi oranda arttığını anımsatan Dönmez, “Yılbaşına göre spot elektrik piyasalarında fiyatlar 3 kata yakın arttı. Ülkemizde de bu oranda olmamakla birlikte bazı artışları gözlemledik. Özellikle hane halkına bunun büyük kısmını yansıtmayarak bir koruma yapmış olduk. Doğal gaz, elektrik ve akaryakıttaki ÖTV’yi dikkate aldığımızda yaklaşık 127 milyar dolarlık destekleme yapıldı. Neredeyse kişi başı 1500 lira gibi bir destekten bahsediyoruz. Tabii vatandaşlarımız faturalarında bu destekleme tutarını görmüyor çünkü onu arz tarafında özellikle kamu kurumları eliyle yönetmeye çalışıyoruz. Son çeyrek itibarıyla doğal gazda fiyatın neredeyse 4’te 1’i faturalara yansıyor, elektrikte de yarı yarıya seviyesinde.” diye konuştu.

    Dönmez, elektrik faturalarında kademeli tarifenin şu anda meclis gündeminde olduğunu ve komisyonda müzakere edileceğini kaydetti.

    Bu uygulamanın halihazırda su faturalarında birçok belediye tarafından uygulandığını aktaran Dönmez, “Bu uygulama, elektriği verimli kullanmaya teşvik edecek. Benzer uygulamayı doğal gaz için de çalışıyoruz. Özellikle kış aylarında, vatandaşımızın tüketiminin yoğun olduğu dönemlerde iki kademeli bir tarife çalışmasına geçmeyi planlıyoruz. Henüz takvim netleşmedi, kanunun çıkmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

    HANE ORTALAMASI BELİRLENECEK

    Bu yetkinin alınmasının ardından Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) tüketicilere göre bir çalışma yapması bekleniyor. Bu çalışmada tüketicilerin ortalama elektrik tüketiminin belirleneceği öğrenildi.

    Yeni tarife belirlenirken bir ailenin kullandığı televizyon, buzdolabı, ütü gibi tüketimlerinin aylık ortalaması dikkate alınacak. Belli bir kilowattsaatlik üst limit belirlenecek. Belirlenen kilowatt’ın üstünde tüketim yapanlar normal tarifenin üstünde bir fatura ile karşı karşıya kalacak. Örneğin klimayı ısınma için kullanan faturayı daha fazla ödeyecek.

  • Kabine toplantısı başladı

    Kabine toplantısı başladı

    Kabine toplantısı Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Beştepe’de toplandı. Gündemde ekonomik gelişmeler ve salgınla mücadele var.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kabine toplantısı  Beştepe’de toplandı.

    Kabinede salgınla mücadele konusunda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sunum yapması bekleniyor.

    Aşılama takvimi, yerli aşı çalışmalarında gelinen son durum hakkında Bakan Koca kabine üyelerine bilgi verecek.

    Toplantının bir diğer önemli başlığı da ekonomi olacak. Döviz kurlarındaki hareketlilik toplantıda değerlendirilecek.

    Ayrıca terörle mücadele, Suriye Libya ve Irak’ın kuzeyindeki gelişmeler de kabinenin gündem maddeleri arasında yer alacak.

  • Kabine toplanıyor! İşte masadaki konular

    Kabine toplanıyor! İşte masadaki konular

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün kabine toplanıyor. Kabinenin en önemli gündem maddesi ise milyonlarca çalışanı ilgilendiren asgari ücret zammı olacak.

    Kabine, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanıyor. Beştepe’de gerçekleşecek toplantı saat 15.00’te başlayacak.

    ASGARİ ÜCRET GÖRÜŞMELERİ ÖNCESİ SON KABİNE

    Kabinenin en önemli gündem maddesi milyonlarca kişiyi ilgilendiren asgari ücret zammı olacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in toplantıda asgari ücret konusunda bir sunum yapması bekleniyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu öncesinde toplanacak son kabinede asgari ücretin enflasyon oranı üzerinde arttırılması, işveren üzerindeki gelir vergisi yükünün azaltılması gibi alternatifli formüller üzerinde duruluyor.

    “DAR GELİRLİLERİN ÜZERİNDEKİ YÜKÜ HAFİFLETECEĞİZ”

    Asgari ücrete ilişkin açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asgari ücrette dar gelirlilerin üzerindeki yükü hafifleteceğiz. Biz faiz belasını milletimizin sırtından kaldıracağız. Faize milletimize ezdirmeyeceğiz. Ben görevde olduğum sürece faizle mücadelemi sürdüreceğim. Faizi savunanlarla beraber olmam.” demişti.

    TOPLANTIDAKİ DİĞER KONULAR

    Öte yandan kabinede koronavirüsle mücadele de ele alınacak. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kovid-19 ile mücadelede illerin son durumu, aşılamada gelinen sürece ilişkin bilgi verecek.

    Ayrıca, kabinede yüz yüze eğitim, 50 artı 1 tartışmaları, terörle mücadele, enflasyon ve kurdaki yükseliş gibi konular da ele alınacak.

    CUMHURBAŞKANI AÇIKLAMA YAPACAK

    Alınan kararları toplantı sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamuoyuyla paylaşacak.

  • Bilim Kurulu üyesinden ‘favipiravir’ açıklaması

    Bilim Kurulu üyesinden ‘favipiravir’ açıklaması

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Kovid 19 hastalarında kullanılan “favipiravir” etken maddeli antiviral ilaçla ilgili bilim dünyasının merakla beklediği PRESECO çalışmasının sonuçlarını yorumladı. ABD, Meksika ve Brezilya’daki 38 çalışma bölgesinden hafif veya orta şiddette, ayakta takip edilen Kovid pozitif hastaların verilerinin değerlendirildiği Faz 3 çalışmasında ilacın erken dönemde verilse dahi iyileşmeyi hızlandırmadığı gösterildi. Prof. Dr. Yavuz, ilacın Türkiye’de de Kovid tedavi protokolünden çıkarılacağını tahmin ettiğini söyledi. Yavuz, “Bu ilaç vücutta birikip herhangi bir şekilde istenmeyen bir sonuca yol açabilecek bir ilaç değil” dedi.

    Birkaç gün önce ilk sonuçları yayınlanan PRESECO çalışmasına göre ülkemizde de pandeminin ilk dalgasından sonra Kovid tedavi protokolüne giren “favipiravir” etken maddeli antiviral ilacın, Kovid 19’da iyileşmeyi hızlandırmadığı gösterildi. İlacın ABD’deki pazarlamasından sorumlu firmanın yürüttüğü ve geçtiğimiz yıl Kasım ayında başlatılan Faz 3 çalışmasının ilk sonuçları geçtiğimiz hafta açıklandı. Favipiravir’in Kovid-19’daki etkinliğine dair verileri “çift kör kontrollü randomize çalışma” ile ilk kez ortaya koyan çalışmaya ABD, Brezilya ve Meksika’daki 38 merkezden, yaklaşık 1150 hafif-orta semptomlu Kovid hastası dahil edildi. Evde ilaç tedavisi alan hastalar, klinik araştırmacılar tarafından uzaktan izlendi. Ancak favipiravir tedavisinin hastalığı iyileştirmede bir avantaj sağlamadığı ortaya kondu. İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, “Favipiravir’le ilgili şimdiye kadar yapılan çalışmalar ya gözlemseldi, ya da az sayıda vaka ile veya plasebo grubu olmayan küçük çaplı, heterojen hasta gruplarının alındığı çalışmalardı. PRESECO ile ayaktan tedavi gören hastalar incelendi ve ilk açıklanan sonuçlara göre ilacın hastalığı tedavi etmede çok da etkin olmadığı gösterildi. Ülkemizde de tedavi protokolünden çıkarılmasını bekliyoruz. Şimdiye dek ilacı kullanmış kişilerde ise yan etki açısından tehlikeli bir durum yok” dedi.

    “RİSK GRUBUNDAKİLERDE BEN DE KULLANMAK ZORUNDA KALDIM”

    Salgın durumlarında pandemik enfeksiyon tedavisinde, “yeniden konumlandırma” ile kullanılan bazı tedaviler olabildiğini, elde hiçbir seçenek olmadığı için benzer enfeksiyonlarda etkinliği ve güvenliği gösterilmiş ilaçlarla “kısmi etkinlik ihtimali” için yapılabildiğini söyleyen Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ölümcül salgınlarda büyük çalışmaların sonuçlarını bekleyecek zaman olmadığı için bütün dünya bu ilaçları kullanmak durumunda kaldı. Hidroksiklorokin bunlardan biriydi, Avrupa ve Amerika’da kullanılan remdesivir bunlardan biriydi, favipiravir de bunlardan biriydi. Son 6 aya kadar Kovid’de etkili bir ilaç yok diye hep söylüyorduk. Kullandığımız ilaçların ne kadar etkili olduğunu bilmiyoruz da diyorduk. Bu, gizlenen bir şey değil. Ama sonuçta ölümcül bir hastalıkla karşı karşıyasınız, kısmi bir etkinliği bile olsa, özellikle risk gruplarında bu ilaçları kullanmak zorundasınız. Bu çerçevede favipiravir’i ben de kullandım risk grubu yüksek hastalarda. Faydası olabileceğine yönelik veriler olduğu için. Ama genç, Kovid’i ağır geçirme riski olmayan hastalarda kullanmadım. Favipiravir ile ilgili şimdiye kadarki çalışmaların hepsi ya gözlemsel çalışma dediğimiz dezavantajlı çalışmalardı ya da heterojen hasta grupları ile yapılmış çalışmalardı. Bu konudaki esas iki çalışmadan biri de bu PRESECO çalışmasıydı.”

    “BU ÇALIŞMA EN GÜÇLÜ VERİLERİ SUNDU AMA KARARI BAKANLIK VERECEKTİR”

    Bir diğer çalışmanın da İngiltere’de yürütülen “PRINCIPLE” çalışması olduğuna işarete den Prof. Dr. Yavuz, “Onlar da Kovid’de etkili olma olasılığı diyelim yüzde 20-25 olan bu tarz ilaçlarla ilgili bir çalışma yürütüyor. Favipiravir de var içinde. O da devam ediyor binden fazla hastayla. Bu iki çalışmada da oral verilen favipiravir ilacının erken dönemde ve ağır olmayan hastalarda, gerçekten de bu antivirallerin etkili olabileceği ilk haftalarda kullanılarak inceleniyor. Bu nedenle buradan çıkacak sonuçlar bizim açımızdan çok güvenilirdi. Bu çalışmadan birinin ilk sonucu açıklandı bu hafta ve benim de kafamdaki soru işaretlerini gideren bir çalışma oldu. Benim Bilim Kurulu sözcüsü olmadığımı bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bilim Kurulu üyesiyim ve Bilim Kurulu da bir bilimsel danışma kuruludur. Biz bu ilaçları baştan beridir çok yakından izliyorduk. Her türlü çalışmayı, nerede ne çıktı, ne tür gelişmeler oldu ilaçlarla ilgili, çok yakından izliyoruz, bu bilgileri de paylaşıyoruz. Ama son tahlilde, salgının her türlü yönetimi sağlık otoritesi yani Sağlık Bakanlığı’nın kontrolünde. Benim tahminim, favipiravirin de tedavi rehberinden çıkarılacağı yönünde. Çünkü bu çalışma bayağı güçlü veriler sundu” şeklinde konuştu.

    “İLACI KULLANMIŞ OLANLARIN ENDİŞELENMESİNE GEREK YOK”

    Prof. Dr. Yavuz, şimdiye dek tedavisinde bu ilacı kullanmış olan hastaların endişeye kapılmaması gerektiğini de söyleyerek şu açıklamayı yaptı: “Bu ilaç vücutta birikip herhangi bir şekilde istenmeyen bir sonuca yol açabilecek bir ilaç değil. Kullanılan doz da çok yüksek bir doz değildi. Aslında çok çok daha yüksek dozları, RNA virüslerinin tedavilerinde, mesela Ebola’da kullanılıyor. Bu dozların 2-3 katı üstelik. Kovid’de kısa süreli kullanıldığı için, vücutta uzun vadeli istenmeyen etkileri olması ya da ilaç birikimi gibi bir durum söz konusu değil”

    Özellikle evde Kovid tedavisi gören hastaların kafasına göre ilaç kullanmaması gerektiğini bir kez daha vurgulayan Prof. Dr. Yavuz, uyardı: “Hastalar çok çeşitli. Komorbiditesi olanlar var, hiçbir risk faktörü olmayanlar var. Herkes kafasına göre kan sulandırıcılar, vitaminler steroidler kullanmamalı. Riskine göre gerekiyorsa, hekimin verdiği tedavileri uygulamalı. Onun dışında semptomatik şikayetleri giderecek ateş düşürücüler, ağrı kesiciler dışında ilaç önermiyoruz”

    “İYİ HABER, ARTIK ETKİNLİĞİ GÖSTERİLMİŞ İLAÇLAR VAR”

    Pandeminin yarattığı çaresizlik nedeniyle bu tarz tedaviler bütün dünyada kullanıldığını ve bazılarının hala da kullanılmaya devam ettiğini belirten Prof. Dr. Yavuz, bir de iyi haber verdi ve “Ama bunun da sonuna geldik. İyi haber bu, mesela yurt dışında kullanılan monoklonal antikorlar var. Onlar özellikle erken dönemde oldukça etkililer. Ayrıca iki tane de antiviral ilacın gene erken dönemde aynen favipiravir gibi oral bir şekilde kullanıldığında oldukça etkili olduğu, güvenilir çalışmalarla gösterildi. Şu anda esas sorun, tabii ki bütün dünyanın bu ilaçlara nasıl ulaşabileceği. Kovid’de etkili olduğu gösterilmiş olan mesela Paxlovid, aslında SARS için bulunmuş bir ilaç. SARS kontrol altına alındıktan sonra rafa kaldırılmış, çalışmalara kaynak ayrılmamış bir daha. Oysa o ilaç şu anda raflarda hazır olsaydı, çaresizlik içinde kalmadan biz o ilacı kullanılabilir hale gelecektik” dedi.

    “ARTIK ÇOCUKLARIN DA BULAŞTIRICI OLDUĞUNU BİLİYORUZ”

    Pandemideki son durumu da değerlendiren Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle noktaladı: “Türkiye’de koronavirüs salgını seyrinde maalesef kontrolsüz bir gidiş var. Çünkü vaka sayıları hala yüksek ilerliyor. Elimizde sadece aşı var bu enfeksiyonun bulaşmasını azaltmak için. O da bu oranlarla engellenemez. Bir sıkıntı bu. İkincisi, aşıların belli bir süresi var, ek doz zamanı gelen herkes aşılamaya gelmiyor ve onlar da yine enfekte olabilecek gruba katılmış oluyor. Enfeksiyon bu şekilde kontrolsüz olarak yayılmaya devam ettiği için de ölümler maalesef 200’ün altına inemiyor. Ayrıca maske mesafe kurallarına hala dikkat etmemiz gerekiyor. Dışarıda diyelim ki açık havada bile olsa, kalabalık ortamdaysanız ve mesafeyi de koruyamıyorsanız, iki metreden daha yakınsınız, oradaki insanlar aşılı mı değil mi bilemediğiniz için maske kullanmak zorundasınız. Ben böyle ortamlarda maskemi çıkarmıyorum. Yine toplu taşımada insanlar aşılı mı değil mi bilmiyorum ve çok kalabalık, mesafeyi koruyamıyoruz, kesinlikle maske kullanıyorum. Salgının başlangıcında okullar kapalı olduğu için çocukların bu kadar bulaştırıcı olabileceği bilinmiyordu. Çocukların da aynı oranlarda virüsü saçabileceğini biliyoruz. Aşı yaş grubundaki çocukların aşılanması gerekiyor. Aşılı öğrencilerin çoğunlukta olduğu sınıflarda, benim de kızım var okula gidiyor, hiç sıkıntı yaşamadılar. Bir çocuk hasta oldu mesela, diğerlerine bulaşmadı ve gayet güzel derslerine devam ettiler”

  • DİSK, asgari ücret talebini açıkladı

    DİSK, asgari ücret talebini açıkladı

    DİSK, 2022 yılı asgari ücret önerisini net 5 bin 200 TL olarak açıkladı. DİSK’in açıklamasında en düşük emekli aylığının da asgari ücret düzeyine çıkarılması talep edildi.

    Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 2022 yılı için asgari ücret talebini düzenlediği basın toplantısıyla duyurdu.

    DİSK Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu, “Asgari ücret sürecinde bütün emek örgütlerinin ortak bir tutum alması ve ortak politikalarla asgari ücret mücadelesi yürütmesinin son derece önemli olduğunu biliyoruz. Bu çerçevede geçmiş yıllarda DİSK, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ tarafından açıklanan asgari ücrete ilişkin politikaların arkasında olduğumuzu bir kez daha açıklıyor ve bu yıl da benzer bir ortak tutumun son derece yararlı olacağını düşünüyoruz” dedi.

    Çerkezoğlu, DİSK’in taleplerini maddeler halinde şu ifadelerle paylaştı:

    • Asgari ücret ülkemizde en düşük ücret değil ortalama ücret haline gelmiştir. Asgari ücret tespitinde bu gerçek dikkate alınmalıdır.
    • Asgari ücret sadece işçinin kendisinin değil ailesinin de geçim şartları dikkate alınarak adil bir düzeyde saptanmalıdır.
    • Asgari ücret baskılanmış ve güdümlü resmi enflasyona göre değil geçim şartlarına ve ekonomik büyümeye göre saptanmalıdır. Dar gelirlilerin gıda enflasyonu ile kişi başına ekonomik büyüme asgari ücret artışında esas alınmalıdır.
    • Asgari ücret net ödenmelidir. Ücretlerin asgari ücret kadar kısmından vergi alınmamalı ve asgari ücretliye bütçeden sosyal güvenlik pirim desteği sağlanmalıdır.
    • Asgari ücret sonrası ücretlere uygulanacak vergi dilimi yüzde 10 olmalıdır. Vergi dilimlerine uygulanacak tarife enflasyon, ekonomik büyüme ve yeniden değerleme oranları dikkate alınarak saptanmalıdır.
    • Asgari ücret artışında yoksulluk sınırı bir kriter olarak dikkate alınmalı ve hanede iki çalışan olması varsayımından hareketle asgari ücret yoksulluk sınırının yarısı civarında olmalıdır.
    • Asgari ücret saptanırken bütün ücretlerde iyileşme sağlayacak vergi ve pirim desteği sağlanmalıdır.
    • En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyinde olmalıdır.
    • Diğer emek gelirlerindeki artışlar (ücretler, maaşlar, yevmiyeler ve emekli aylık ve gelirleri) asgari ücret artışının altında kalmamalıdır.
    • Yasada yer alan teşmil mekanizması (toplu iş sözleşmelerinin sendikasız işyerlerine ve işçilere genişletilmesi) etkin biçimde uygulanmalıdır.
    • Sendikalaşma ve toplu pazarlık önündeki engeller kaldırılmalı ve böylece Türkiye bir asgari ücretliler toplumu olmaktan çıkarılmalıdır.

    DİSK’in asgari ücret talebi de şu ifadelerle açıklandı:

    “Bütün ücretlere 1.000 TL iyileştirme yapılmalıdır: Ücretlerin asgari ücret kadar kısmı için 1.000 TL tutarında vergi ve pirim indirimi sağlanmalıdır. Bu destek Hazine tarafından karşılanmalıdır. Böylece bütün çalışanların ücretlerinde 1.000 TL iyileştirme mümkün olacaktır.

    Asgari ücret net 5.200 TL olmalıdır: Gerek yoksulluk sınırı gerek gıda fiyatları artışı ve gerekse ekonomik büyüme dikkate alındığında 2022 yılında asgari ücreti en az net 5.200 TL olmalıdır. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim şartlarını belirleyen yoksulluk sınırının Kasım 2021 itibarıyla 10 bin 200 TL’yi aştığını, Aralık 2021’de ve 2022 yılında daha da yükseleceğini dikkate alarak (bir hanede iki asgari ücretli çalışan olduğu varsayımı ile) asgari ücretin yoksulluk sınırının yarısından az olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle 2022 yılı asgari ücreti 5.200 TL olmalıdır.

    En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir: 2008 yılında çıkarılan 5510 sayılı Yasa’dan önce asgari ücretten düşük emekli aylığı söz konusu değildi. Günümüzde emekli aylıkları Hazine tarafından karşılanan farkla 1.500 TL’ye tamamlanmaktadır. Emekli aylıklarında alt sınır asgari ücret olmalıdır.”

  • Gram altın 650 lirayı gördü

    Gram altın 650 lirayı gördü

    Gram altın, dolar/TL’deki yükselişin faiz kararı öncesinde devam etmesiyle 650 TL’nin üzerini gördü. Gram altın, kasım başından beri 100 TL’ye yakın artış kaydederek 550 TL’den 650 TL’ye tırmandı.

    Dolardaki artış içerde altın fiyatlarına yansıdı. Ons altının da yükselmesiyle gram altın 650 lirayı gördü. Çeyrek altın ise bin lirayı aştı.

    Gram altın, küresel altın fiyatlarının yüksek seviyelerde tutunması ve dolar/TL’deki yükselişin faiz kararı öncesinde devam etmesiyle 650 TL’nin üzerini gördü.

    Küresel altın fiyatları ise Fed politika yapıcılarının yükselen enflasyona nasıl cevap verileceğine ilişkin yorumlarıyla 1.860 doların üzerinde işlem görüyor.

    Gram altın, kasım başından beri 100 TL’ye yakın artış kaydederek 550 TL’den 650 TL’ye tırmandı. Bu dönemde altın fiyatları yüzde 4 yükseliş kaydederken dolar kuru yüzde 14’e yakın yükseldi.

    Ons altın yeni haftaya düşüşle 1.857 dolar civarında başladıktan sonra salı günü 1.875 doların üzerine tırmanmıştı. Sonrasında Fed politika yapıcılarının yorumlarıyla hızlı bir gerileme kaydeden değerli metal, perşembe günü 1.865 dolar civarında işlem görüyor.

  • Altın fiyatları yeni zirvesini gördü

    Altın fiyatları yeni zirvesini gördü

    Altın fiyatları yükselişini sürdürüyor.

    Gram altın güne 606 liradan güne başlarken, gün içinde yükselerek 613 lirayla tarihi zirvesini gördü.

    Çeyrek altın ise açılışta 990 lira seviyesini görmesinin ardından 1000 lirayı aşarak 1002 lira seviyesine kadar yükselerek rekor kırdı.

    Ons altın ise güne 1866 liradan başladıktan sonra, gün içinde 1874 liraya kadar yükselerek 5 ayın zirvesini gördü.

  • Otogaza zam bekleniyor

    Otogaza zam bekleniyor

    Otogazın litre satış fiyatında bu gece yarısından itibaren 25 kuruşluk artış bekleniyor.

    NTV’nin sektör kaynaklarından edindiği bilgiye göre, 16 Kasım salı gününden itibaren geçerli olmak üzere 25 kuruşluk zam bekleniyor.

    AKARYAKIT FİYATLARININ HESAPLANMASI

    Akaryakıt fiyatları, Türkiye’nin de dahil olduğu Akdeniz piyasasındaki işlenmiş ürün fiyatlarının ortalaması ile dolar kurundaki değişiklikler baz alınarak rafineriler tarafından hesaplanıyor. Bu hesaplama sonucunda dağıtım firmalarınca uygulanan fiyatlar, rekabet ve serbesti nedeniyle şirketler ve kentlere göre küçük değişiklikler gösterebiliyor.

    Akaryakıt fiyatlarında uygulanan eşel mobil sistemiyle petrol fiyatları, döviz kuru ve uluslararası ürün fiyatlarındaki artış sonucunda yurt içi pompa fiyatlarında meydana gelen yükselişler, ÖTV ayarlamasıyla tüketiciye zam olarak yansıtılmadan dengelenmeye çalışılıyor

  • Karıncadere’den 80 ton hafriyat çıkarıldı

    Karıncadere’den 80 ton hafriyat çıkarıldı

    Bursa Yıldırım Belediyesi, yağışlar sonucunda meydana gelebilecek su birikintisi ve baskınlara karşı tedbir almaya devam ediyor.

    Yıldırım belediyesi, kış aylarında yağışların artması ile birlikte oluşabilecek su taşkınlarına karşı dere yataklarında temizlik ve bakım çalışmalarını yoğunlaştırdı. Olası yağışlarda dere yataklarında biriken yaprak, kum ve katı atıklar, giderleri tıkamaması için temizleniyor. Yine su akışını etkileyecek çalı, ot ve ağaçlara yönelik kosa ve budama çalışması gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda Karıncadere’de yürütülen çalışmalarda dere yatağından 80 ton toprak ve kum çıkarıldı.

    Kış hazırlıkları kapsamında dere yataklarındaki çalışmaların aralıksız devam edeceğini belirten Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Biz Belediye olarak temizlik çalışmalarını yerine getiriyoruz. Ancak temizlemek kadar korumak da önemli. Hemşehrilerimizden bu konularda daha hassas olmalarını istirham ediyorum. Çevreyi koruma noktasında bize yardımcı olurlarsa hem ilçemizi daha yaşanabilir hale getiririz hem de üzücü olayların önüne geçmiş oluruz” diye konuştu.