Etiket: güncelhaber

  • Çocuğunuz grip mi Covid mi? Ayırt etmek mümkün

    Çocuğunuz grip mi Covid mi? Ayırt etmek mümkün

    Çocuklarda koronavirüs ve grip belirtilerini ayırt edebilmek oldukça önem taşıyor. Yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte topluluğun bir parçası olmaya başlayan çocuklar, dönem dönem hastalıklardan kurtulamıyor. Özellikle de grip ve soğuk algınlığı yaşaması kaçınılmaz olabiliyor. Peki covid-19 belirtileri ile benzerlik gösteren grip belirtilerini nasıl ayırt etmek, hangi aşamada doktora başvurmak gerekiyor? İşte koronavirüsü gripten ayırt etmenizi sağlayacak ayrımlar…

    Çocuğunuz öksürüyor, boğaz ağrısı olduğunu söylüyor ve ateşini ölçtüğünüzde sürekli yüksek çıkıyor… Bu durumda ilk aklınıza gelen Covid -19 enfeksiyonu olabilir. Ancak bu mevsimde grip ve diğer üst yolunum yolu enfeksiyonlarının da görüldüğünün unutulmaması gerekiyor. Özellikle okulların açılması ile birlikte çocuğunda hastalık belirtisi görülen her ailenin en önemli endişesi Covid oluyor. Peki bu iki hastalık birbirinden nasıl ayrılıyor, ayırıcı tanı için neler yapılması gerekiyor, PCR testinin bu konudaki önemi ve ailelerin Covid ile grip konusunda alması gereken önlemler neler? Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Serap Sapmaz, çocuklarda Covid-19 ve grip belirtileri hakkında bilgi verdi.

    Covid-19 virüsü her yaş grubunu etkilediği gibi çocuklarda da görülebilmektedir. Özellikle yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte çocuklarda Covid-19’un görülebileceği akıllardan çıkmamalıdır. Yalnız Covid-19 belirtileri çocuklarda grip üst solunum yolu enfeksiyonlarına benzediği için ailelerin kafası karışabilmektedir. Bu durumda çocukların koronavirüs ya da grip geçirip geçirmediğini belirlemek için; bir çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı ile görüşülmesi, gerekirse PCR testi yapılması, doktorun önerileri doğrultusunda grip ve Covid aşılarının yapılması hastalığın yayılmaması açısından büyük önem taşıyor.

    ÇOCUKLARDA KORONAVİRÜS BELİRTİLERİ NELERDİR?

    Çocuklarda koronavirüs belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

    • Ateş
    • Öksürük
    • Boğaz ağrısı
    • Burun akıntısı- tıkanıklığı ve nezle hali
    • Kas ağrısı
    • Karın ağrısı
    • İştahsızlık
    • Halsizlik
    • Çarpıntı
    • Göğüs ağrısıBulantı, kusma, isha
    • Cilt döküntüleri
    • Geç dönemde tat-koku kaybı

    ÇOCUKLARDA GRİP BELİRTİLERİ NELERDİR?

    Grip enfeksiyonu influenza A, B ve C virüslerinin neden olduğu bir solunum yolu rahatsızlığıdır ve belirtileri şöyle sıralanabilir:

    • Ani başlayan yüksek ateş
    • Halsizlik
    • Baş ağrısı
    • Kas ve eklem ağrıları
    • Öksürük,
    • Burun akıntısı
    • Burun tıkanıklığı
    • Boğaz ağrısı
    • Titreme
    • Bulantı ve kusma

    ÇOCUKLARDA GRİP VE KORONAVİRÜS BELİRTİLERİ BENZER Mİ?

    Koronavirüste bazı çocuklar grip, nezle gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına ait belirtiler gösterebilir. Bu durum özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları ile sık karşılaştığımız sonbahar kış aylarında kafa karıştırıcı olabilmektedir. Çünkü koronavirüs belirtileriyle diğer üst solunum yolu enfeksiyonları belirtileri birbirine benzemektedir.

    GRİP VE COVID-19’UN FARKI NASIL ANLAŞILIR?

    Grip ve Covid-19 belirtileri benzemektedir. Gripte, hasta bir kişiyle temas olursa hastalık 1 ile 4 gün içinde ortaya çıkarken, Covid-19 semptomları temas sonrası 2 ile 14 gün arasında çıkabilir. Genellikle Covid-19 semptomları çoğunlukla temasla birlikte 4-5 gün içinde başlayabilmektedir.

    NE ZAMAN DOKTORA GİTMELİYİM?

    Okulların eğitime devam etmesi ile birlikte enfeksiyon yayılımını önlemek ve sevdiklerimizi korumak adına çocuklarımızın belirtileri göstermesi durumunda hekim tarafından değerlendirilmesi uygundur.

    COVID-19 VE GRİP AYRIMI NASIL YAPILIR?

    Ayırıcı tanı için çocuklardan PCR testi, boğaz kültürü veya grip için tarama testi istenebilir. Çocukların Covid enfeksiyonuna yakalanıp yakalanmadığı konusunda şüphe varsa ve çocuk hastalık belirtileri gösteriyorsa PCR testi burundan ve boğazdan pratik bir şekilde sürüntü alınarak uygulanabilmektedir.

    ÇOCUKLARA KORONAVİRÜS NEREDE BULAŞIR?

    Grip, nezle, Covid-19 gibi viral enfeksiyonların kalabalık ortamlarda, korunmadan durmakla bulaşıcı olduğu bilinmektedir. Yüz yüze eğitimle birlikte en kolay bulaş yerleri okul, kreş gibi eğitim kurumlarıyla birlikte servisler ve toplu taşıma araçları da olabilmektedir.

    ÇOCUKLAR KORONAVİRÜSTEN OLUMSUZ ETKİLENİR Mİ?

    Koronavirüsün ilk dönemlerinde çocukların bu hastalıklardan etkilenmedikleri söylense de, yapılan araştırmalarca çocukların da bu hastalıktan olumsuz etkilenmekte olduğunu göstermiştir.

    ÇOCUKLAR KORONAVİRÜSTE TAŞIYICI MI?

    Bazı çocuklar koronavirüse ait belirtiler göstermeden taşıyıcı olabilmektedir.

    ATEŞİ OLAN ÇOCUĞA COVID-19 VİRÜSÜ BULAŞMIŞ OLABİLİR Mİ?

    Çocuklarda pek çok sebepten ötürü ateş gelişebilir. Bu; gripten, nezleden, bademcik enfeksiyonundan olabildiği gibi Covid-19’dan da kaynaklanabilir. Bu noktada ayırıcı tanı önemlidir.

    ÇOCUKLAR COVID-19’U BULAŞTIRIR MI?

    Çocuklar genel olarak grip, nezle gibi solunum yolu enfeksiyonlarında süper bulaştırıcı olarak öne çıkmaktadır.

    GRİP VE KORONAVİRÜS AŞISI ÇOCUKLARA YAPILMALI MI?

    Grip ve koronavirüs aşılarının önemi büyüktür. Çünkü grip aşıları çocukları gripten korurken, gribin komplikasyonlarını azaltmaya yardım eder. Güncel verilere göre 12 yaş üzerindeki çocuklarımıza koronavirüs aşısının uygulanması önerilmektedir.

    ÇOCUKLAR KORONAVİRÜSTEN NASIL KORUNMALI?

    Covid-19’dan çocukların korunması için alınacak temel önlemler soğuk algınlığı ve üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için alınan önlemlerle aynıdır. Bunun için eller sık sık ve doğru biçimde yıkanmalı, kapalı ortamda maskesiz bulunulmamalı, sosyal mesafeye dikkat edilmelidir. Kapalı ortamlar camlar açılarak havalandırılmalıdır.

    BESLENME KORONAVİRÜS ÜZERİNDE ETKİLİ Mİ?

    Koronavirüsten korunmak için bağışıklık sisteminin güçlenmesi amacıyla taze sebze ve meyvelerin tüketilmesi faydalıdır. Bol sıvı alınmalı, mevsimine göre çocuklar giydirilmeli ve düzenli uykuya önem verilmelidir. Ayrıca çocuğun hareketsiz bir yaşamdan uzak olması ve mümkün olduğunca fiziksel aktivitelere yönlendirilmesi önemlidir.

    UYKU KORONAVİRÜSTEN KORUNMADA ETKİLİ Mİ?

    Çocuğun uyku süresi ve kalitesi gözden geçirilmelidir. Çocukların uykularını düzenli uyumaları sağlanmalıdır. Bu hem koronavirüs hem diğer hastalıklar açısından koruyucu önlemler arasında yer almaktadır.

    Çocukları koronavirüs ve üst solunum yolu enfeksiyonlarından korumanın 15 temel yolu

    Genel anlamda çocukları korumak için yapılabilecekler şöyle sıralanabilir:

    • Ellerini doğru ve iyi bir şekilde yıkamalarını öğretin. Çocukların sabun ve suyla en az 20 saniye ellerini yıkaması gerekir.
    • Sınıflar sık sık havalandırılmalıdır, mümkünse camlar açık tutulmalıdır.
    • Teneffüslerde açık havaya çıkmaları teşvik edilmelidir.
    • Eller için gün içerisinde ara sıra en az yüzde 60 alkol içeren dezenfektan veya kolonya kullanarak temizlenmesi gerektiği anlatılmalıdır.
    • Hasta görünen çocuklardan kaçınılması gerektiği öğretilmelidir.
    • Okullarda kapı kolları, tahta silgisi, sıra gibi malzemelerin doğru dezenfekte olduğundan emin olunmalıdır. Herkesin dokunduğu noktalara dokunulduğunda çocuklara el yıkanması gerektiği anlatılmalıdır.
    • Kalabalık noktalardan kaçınılması gerektiği öğretilmelidir.
    • Çocuklar AVM gibi kapalı ortamlarda en fazla 2 saat zaman geçirmelidir.
    • Kapalı yerlerde, halka açık noktalarda çocukların maske takması gerektiği anlatılmalıdır.
    • Çocuklara elleriyle göz, burun, ağız gibi bölgelerine dokunmamaları gerektiği öğretilmelidir. El yıkamadan kaşınma durumunda parmak ucu ve tırnaklarla değil el sırtı ile kaşınması önerilebilir.
    • Hapşırıp öksürdükleri zaman bir peçeteye öksürmeleri, o peçeteyi de çöpe atmaları gerektiği konusunda çocuklar uyarılmalıdır. Peçete temin edilemiyorsa dirsek içine hapşırıp öksürülmelidir.
    • Hastalık belirtisi gösteren çocuklar okula gönderilmemelidir.
    • Hastalık belirtisi gösteren çocuklar çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanına götürülüp ayırıcı tanıları yaptırılmalıdır.
    • Maskeleri ıslanırsa değiştirmeleri söylenmelidir. Ayrıca 4 saatte bir maske değişimi yapmaları konusunda uyarılmalılar.
    • Çocukluk çağı aşılamaları tamamlanmalıdır.
  • BioNTech’in üçüncü dozu gerekli mi? Üç farklı araştırma yayımlandı

    BioNTech’in üçüncü dozu gerekli mi? Üç farklı araştırma yayımlandı

    Koronavirüse karşı düşen antikor seviyeler üzerine üçüncü doz araştırmaları devam ederken Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) bugün, Pfizer – BioNTech aşısının üçüncü dozu üzerine toplanmaya hazırlanıyor. Üçüncü doz ile ilgili daha önce yayımlanan üç rapor ise aşıya ihtiyaç duyulabileceği ve güvenli olabileceği konusundaki düşünceleri daha da güçlendiriyor. İsrail Sağlık Bakanlığı ve Pfizer tarafından gerçekleştirilen araştırmalarda, aşıyı olan kişilerin yaklaşık altı ay sonra güçlendirici doza ihtiyaç duyacağını belirtiyor.

    Koronavirüs aşısının ilk uygulandığı tarihten bu yana yaklaşık 10 ay geçerken, virüse karşı düşen antikor seviyeleri için içlerinde Türkiye de olmak üzere birçok ülke üçüncü doz uygulamaya başladı.

    FDA ÜÇÜNCÜ DOZU GÖRÜŞMEK İÇİN TOPLANIYOR

    Üçüncü doz ile ilgili araştırmalar dünyada devam ederken, Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), bugün Pfizer-BioNTech koronavirüs aşısının üçüncü dozunu görüşmek üzere toplanmaya hazırlanıyor.

    Toplantı öncesinde ise, aşının üçüncü dozu ile ilgili, zaman içinde ihtiyaç duyulabileceği ve güvenli olabileceğine dair yayımlanan üç rapor CNN international tarafından incelendi.

    FDA’nın bugün görüşmesi beklenen konu ile ilgili araştırmaların ilki İsrail’de gerçekleştirildi.

    İSRAİL’DE YAPILAN ARAŞTIRMA ÖNEMLİ ÖLÇÜDE KORUMA SAĞLADIĞINI ORTAYA KOYDU

    İsrail’de Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan araştırmada, BioNTech-Pfizer’in geliştirdiği koronavirüs aşısının üçüncü dozunun 60 yaş ve üzeri kişilerde enfeksiyona ve hastalığı ağır geçirmeye karşı önemli ölçüde koruma sağladığı ortaya kondu.

    Bakanlıktan yapılan açıklamada, 60 yaş ve üstü kişilerde üçüncü dozun, vurulduktan 10 gün sonra enfeksiyona karşı ikinci doza oranla 4 kat daha fazla koruma sağladığı belirtildi.

    Buna ek olarak aynı yaş grubundaki kişilerin üçüncü dozu olduktan 10 gün sonra hastalığı ağır atlatma veya hastaneye yatma riskinin de azaldığı, aşının bu durumlara karşı da 5-6 kat daha fazla koruma sağladığı ifade edildi.

    ÜÇÜNCÜ DOZDA ANTİKORUN YENİDEN YÜKSELDİĞİ BELİRTİLDİ

    Pfizer-BioNTech tarafından yapılan ilk araştırmada kanda virüse karşı ölçülen bağışıklık seviyesinin aşının iki dozunun ardından zamanla azalmaya başladığı aktarılırken, çalışmalardan birinde üçüncü doz güçlendirici aşının bağışıklık seviyesini yeniden yükselttiği belirtildi.

    Pfizer tarafından yapılan ve 40 binden fazla gönüllü ile devam eden ikinci araştırma ile ilgili önraporda ise, “Altı aylık takip sonucunda ve aşı etkinliğinde kademeli bir düşüşe rağmen, BNT162b2 (Pfizer-BioNTech aşısı) olumlu bir güvenlik profiline sahipti ve Covid-19’u önlemede oldukça etkiliydi” ifadeleri yer alırken “Etkinlik, ikinci dozdan sonraki 7 günden 2 ay sonrasına kadar olan aralıklarla yüzde 96,2’de zirve yaptı ve ikinci dozdan 4 ay sonra kademeli olarak yüzde 83.7’ye düştü” denildi.

    2 AYDA BİR YÜZDE 6’LIK DÜŞÜŞ GÖRÜLDÜ

    Raporda ayrıca, “Her 2 ayda bir yaklaşık yüzde 6’lık bir ortalama düşüş görüldü. Aşı etkisinin zaman içinde kalıcılığını, rapel doz ihtiyacını ve böyle bir dozun zamanlamasını anlamak için sürekli takip gereklidir” ifadeleri yer aldı.

    Tamamı New England Journal of Medicine’de yayınlanan raporlar ile ilgili ABD’li bilim insanları, “Birincil iki dozluk seriden 7 ila 9 ay sonra uygulanan bir BNT162b2 takviye dozunun güvenliği ve antijeni (Bağışıklık sistemi tarafından antikor üretimine yol açan yabancı molekül seviyesi), üçüncü dozun korumayı uzatabileceğini ve korumanın genişliğini daha da artırabileceğini düşündürmektedir” diye yazdılar.

    Rochester Üniversitesi’nden Dr. Ann Falsey liderliğindeki ekip, “Etkinlik 2. dozdan yaklaşık 4 ila 6 ay sonra yüzde 84’e düştü” şeklinde konuştu.

  • Okullarda hafta sonu formülü masada

    Okullarda hafta sonu formülü masada

    Yüz yüze eğitimde sınıf mevcudiyetlerinin azaltılması için, çift ‘tedrisat’ yapılan okul sayısının arttırılması ve hafta sonu eğitimi formülü görüşülüyor. Konuya ilişkin karar alma yetkisi ise il milli eğitim müdürlüklerinde olacak.

    Kabine toplantısının yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı’nda (MEB), pandemi kararları konusunda ilgili bakanlıklarla seri toplantılar yapılıyor.

    Toplantılarda 58 bin okul, 18 milyon lise altı öğrencinin sağlıklı bir ortamda eğitim görebilmesi için okullara, acil olarak toplamda 1 milyar lira gönderildiği bilgisi verildi. Türkiye genelinde sınıf ortalamasının 22 öğrenci olduğu, 30-40 öğrencinin aynı sınıfta ders gördüğü illerin başında, İstanbul ve Şanlıurfa’nın geldiği belirtildi.

    GÖREV İL MÜDÜRLERİNDE

    Hürriyet’in haberine göre, okullarda pandemi sürecinin doğru yönetilmesi için, yerelde MEB il müdürlüklerine büyük görev düştüğü, her il, her ilçe ve her okul için gerekirse farklı önerilerin gündeme gelebileceği belirtiliyor.

    MEB’in bünyesinde pandemi sürecini yöneten uzman bir ekip oluşturulduğu, bu ekibin Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu gibi çalışacağı, okulların ve öğrencilerin durumuna göre hızla karar değiştirileceği ifade ediliyor.

    SEÇENEKLER MASADA

    İllerde, duruma göre çifte eğitime geçilen yeni yerlerin olabileceği, bazı okullarda öğretmen kaydırılmasının gündeme gelebileceği, hafta sonu eğitim gibi formüllerin de seçenek olarak tartışıldığı belirtiliyor. Velilerin okullara hangi mesafede olacağı gibi konularda da il müdürlüklerinin okulların durumuna göre karar vermesinin daha doğru olacağı tartışılıyor.

    PCR’IN KAPSAMI GENİŞLETİLDİ

    Milli Eğitim Bakanlığı, haftada iki defa zorunlu istenen PCR testlerinin özel eğitim okulları, ortaokul ve ortaöğretim özel öğrenci yurt ve pansiyonları çalışanlarından da talep edileceğini duyurdu. Ayrıca çeşitli özel eğitim kurslarının 13 Eylül 2021 tarihinden sonra yapılacak sınavlarında ve ehliyet sınavlarında da tüm personelin aşılı olması veya 48 saat öncesinden PCR testi yaptırması istenecek. Şartları sağlamayanların sınavlarda görev almasına müsaade edilmeyecek.

  • Bursa’ya 6 yeni 112 istasyonu

    Bursa’ya 6 yeni 112 istasyonu

    Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, Bursa’da bir yılda 6 yeni acil sağlık hizmetleri istasyonu açıldığını söyledi.

    İl Ambulans Servis Başhekimliğine bağlı Komuta Kontrol Merkezi ve bir helikopter ambulans olmak üzere toplam 88 acil sağlık hizmetleri istasyonunda 1196 personel 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet veriyor.

    Yavuzyılmaz, her türlü zorlu iklim ve yol şartlarında vatandaşlara en kısa sürede ulaşarak acil sağlık hizmeti verdiklerini bildirdi. Yavuzyılmaz, “2020 Ekim ayından itibaren şehir merkezinde 3, Mustafakemalpaşa, Mudanya ve Kestel’de birer olmak üzere toplam 6 yeni acil sağlık hizmetleri istasyonu hizmete alındı. İlimizdeki acil sağlık hizmetleri istasyon sayısı 88’e yükseldi. Yine bu yıl Sağlık Bakanlığımız tarafından 2’si yenidoğan, 4’ü 4×4 olmak üzere toplam 30 adet acil yardım ambulansı ilimize tahsis edildi. Filomuza eklenen yeni acil yardım ambulansları ile ambulans sayımız 117’den 147’ye yükseldi” şeklinde konuştu.

    Komuta Kontrol Merkezi tarafından günde yaklaşık 2 bin acil çağrının cevaplandırıldığını açıklayan Dr. Yavuzyılmaz, günde ortalama 680 vak’a için ambulans görevlendirildiğini sözlerine ekledi.

  • Türkiye tarihinin en büyük ikramiyesi

    Türkiye tarihinin en büyük ikramiyesi

    Milli Piyango tarihinin en büyük ikramiyesi, bu hafta Denizli’den bir talihliye çıktı. Çılgın Sayısal Loto’da 9, 12, 20, 25, 41, 89 ve 76 numaralı joker numaraya isabet eden 212 milyon 285 bin 211 lira 50 kuruşluk ikramiyenin, Pamukkale ilçesindeki bayiden oynandığı belirlendi. İkramiyenin kime çıktığı ise merak konusu.

    Geçen 13 Eylül’de gerçekleştirilen 110’uncu Çılgın Sayısal Loto çekilişinde büyük ikramiye olan 212 milyon 285 bin 211 lira 50 kuruş, Denizli’nin Pamukkale ilçesi İstiklal Mahallesi’nde Emrah Onaç’ın sahibi olduğu bayiden oynandığı belirlendi. Çılgın Sayısal Loto’da 9, 12, 20, 25, 41, 89 ve 76 numaralı joker numaraya isabet eden büyük ikramiyenin kuponunun oynandığı bayinin sahibi Emrah Onaç, iş yerinin önündeki led tabelasına ‘Sayısal 212 milyon lira bayimize çıkmıştır’ yazdırdı. İkramiyenin bayiden çıktığını öğrenenler, sabah saatlerinden itibaren dükkana akın edip, talihlinin kim olduğunu öğrenmeye çalıştı.

    ”KİMSEYE ÇIKMAZ DİYE BİR ALGI YARATILMIŞTI”

    Onaç, ikramiyenin kendilerini çıkmış gibi sevindiklerini belirterek “Sayısal sürekli devrettiği için ‘kimseye çıkmaz’ diye bir algı yaratılmıştı. Ancak büyük ikramiyenin çıkmasıyla bu algı yıkıldı. Tarihin en büyük ikramiyesinin bayimizden oynanması bizi de sevindirdi. Sanki ikramiye bize çıkmış gibi sevindik. İnşallah, ihtiyaç sahibi birine çıkmıştır. Kim olduğunu bilmiyoruz, bizde milyoneri çok merak ediyoruz” diye konuştu.

    ”OYNAMAYA DEVAM”

    Aynı bayiden sürekli Sayısal Loto oynadığını belirten Nevzat Özkan “Ben de bu bayiden sürekli Sayısal Loto oynuyorum. İhtiyaç sahibi birine çıkmıştır. İkramiyenin bu bayiden çıkması, karamsarlığı da ortadan kaldırdı. Bana çıkmasını çok isterdim ama çıkmadı. Oynamaya devam” dedi.

    Milli Piyango’dan yapılan açıklamada da “Denizli’nin Pamukkale ilçesine isabet eden, kurulduğu günden beri Milli Piyango tarihinde bugüne dek verilen en yüksek miktar olan 212 milyon 285 bin 211 lira 50 kuruşluk ikramiyeyi kazanan talihlimizi tebrik ediyoruz. 82 yılın en yüksek ikramiyeli ve en heyecanlı çekilişini gerçekleştirdik. Herkesin şansı olmaktan çok mutluyuz” denildi.

  • Fahiş fiyat denetlemesi başladı

    Fahiş fiyat denetlemesi başladı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde Kahramanmaraş’ta yaptığı açıklamada, “İnşallah enflasyonu en kısa sürede kontrol altına alarak raflardaki, tezgahlardaki, etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz.” dedi. Ticaret Bakanlığı, büyükşehirlerdeki 10 toptancı halinde bugün denetlemelerde bulunacak.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fahiş fiyat açıklamasının ardından Bakanlık harekete geçti. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un talimatıyla Bakanlık Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, üreticiden tüketiciye tedarik kanallarının takip edilmesi, kayıt dışı işlemlerin tespiti, tarımsal ürün piyasalarında gerçekleşen aşırı fiyat artış iddialarını soruşturmak üzere denetimler başlattı.

    Söz konusu denetimler kapsamında, Ticaret Bakanlığı müfettişlerince bugün 9 büyükşehirdeki 10 toptancı halinde eş zamanlı denetimler gerçekleştirilecek. Denetimler sadece bugünle sınırlı olmayıp, kamu yararı gözetilerek titizlikle ve sürekli devam edecek.

    10 TOPTANCI HALİ DENETLENENİYOR

    Denetleme yapılacak toptancı halleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali Bayrampaşa Şubesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali Ataşehir Şubesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali, Ankara Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali, Aydın Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali, İzmir Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali, Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali, Adana Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali, Mersin Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali, Samsun Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali olarak belirlendi.

  • Akdeniz’de keşif ve gözetleme uçuşu

    Akdeniz’de keşif ve gözetleme uçuşu

    MİLLİ Savunma Bakanlığı’nca, Deniz Kuvvetleri’ne ait P-72 Deniz Karakol Uçağı’nın, Deniz Muhafızı Harekatı’na destek kapsamında Akdeniz’de keşif ve gözetleme uçuşu gerçekleştirdiği açıklandı.

    Bakanlığın Twitter hesabından yapılan açıklamada, “İki Mavi, Mavi Vatan’ın ötesinde. Deniz Kuvvetlerimize ait bir P-72 Deniz Karakol Uçağı, 8-9 Eylül 2021’de NATO tarafından icra edilen Deniz Güvenliği maksatlı Deniz Muhafızı Harekatına destek kapsamında Akdeniz’de keşif ve gözetleme uçuşu gerçekleştirdi” denildi.

  • Etiyopya yarın 2014 yılına giriyor

    Etiyopya yarın 2014 yılına giriyor

    Doğu Afrika ülkesi Etiyopya, yarın 2014 yılına girmeye hazırlanıyor. Ülkede yeni yıl kutlamaları için hazırlıklar yapıldı ve Başbakan Abiy Ahmed yaşlı ve engellilere hediyeler dağıttı.

    Kendine özgü bir takvim ve saat sistemi kullanan Doğu Afrika ülkesi Etiyopya, yarın 2014 yılına girecek. Ülkede yeni yıl öncesi hazırlıklar devam ederken, Başbakan Abiy Ahmed bir kutlama mesajı yayımladı ve başkent Addis Ababa’da yaşlı ve engellilere yılbaşı hediyeleri dağıttı.

    Miladi takvime göre yaklaşık 7 yıl 8 ay geriden gelen ve Güneş esaslı bir takvim olan Etiyopya takvimi, dini bir takvim olmasının yanı sıra, Etiyopya devleti tarafından tüm resmi işlerde kullanılıyor.

    GÜN 00.00’DE DEĞİL 06.00’DA BAŞLIYOR

    Farklı bir saat sistemi de kullanan Etiyopya’da gün saat 00.00’da değil, 06.00’da başlıyor. Bir gün 12 saatlik iki farklı bölümden oluşurken, ilk saat dilimi saat 06.00’da, ikinci dilim ise saat 18.00’da başlıyor.

    YILIN İLK GÜNÜ HASAT DÖNEMİ BAŞLIYOR

    Etiyopya’da “Enkutataş” olarak anılan yılın ilk günü, yağış mevsiminin sona ermesi ve hasat döneminin başlaması olarak kabul ediliyor. Etiyopya takviminde ilk 12 ay 30 günden oluşurken, takvimde 12’inci aydan sonra 5 ila 6 günlük bir 13’üncü ay bulunuyor.

    AFRİKA’NIN EN KALABALIK İKİNCİ ÜLKESİ

    Etiyopya Afrika Boynuzu olarak adlandırılan bölgede yer alan büyük bir Doğu Afrika ülkesidir. Ülkenin başkenti yerel dilde “yeni çiçek” anlamına gelen Addis Ababa’dır. Sudan, Güney Sudan, Eritre, Cibuti, Somali ve Kenya Etiyopya’nın komşularıdır. Afrika kıtasının ikinci en kalabalık ülkesidir.

    Etiyopya, Avrupalı sömürge güçlerini yenen ve bağımsız bir ülke olarak egemenliğini koruyabilen iki Afrika ülkesinden biridir. 1945 yılında Birleşmiş Milletler’e üye olarak ilk bağımsız Afrika ülkesi olmuştur. Ülkenin Kızıldeniz boyunca uzanan sahil bölgesinin, 1993’te yapılan bir halk oylaması sonucunda Eritre adıyla bağımsızlığını ilan etmesi, Etiyopya’nın Kızıldeniz ile olan bağlantısının kesilmesine ve ülkenin bir kara devletine dönüşmesine neden olmuştur.

    ÜLKEDE 80’İN ÜZERİNDE ETNİK GRUP BULUNUYOR

    Etiyopya’da 80’in üzerinde etnik grup bulunmaktadır. Oromolar, Amharalar, Tigreler, Sidamolar, Şankellalar, Somalililer, Afarlar ve Gurageler Etiyopya topraklarında yaşayan belli başlı etnik topluluklardır. Bunlardan Oromolar yaklaşık %35 oranla Etiyopya’nın en kalabalık etnik grubunu oluştururlar.

    TOPLUMUN YÜZDE 62’SİNİ HRİSTİYANLAR YÜZDE 33’ÜNÜ MÜSLÜMANLAR OLUŞTURUYOR

    Etiyopya toplumunda birkaç din görülmektedir. Nüfusun yüzde 62,7’sini oluşturan Hristiyanlar en büyük dini gruptur. (yüzde 43,5 Ortodoks Hristiyan, yüzde 18,5 Protestan Hristiyan, yüzde 0,7 Katolik Hristiyan). Etiyopya’daki en büyük ikinci dini topluluğu yüzde 33,9 oranıyla Müslümanlar oluşturmaktadır.

    Müslümanların çoğunu Şafii mezhebi ve Selefiyye mezhebine inanan Sünniler oluşturmakta olup, Şiiler ise Müslüman toplumu içinde azınlık olarak bulunmaktadır.

    Ayrıca Etiyopya’da yüzde 2,7 oranında Animist ve yüzde 0,6 oranında diğer dinlere inananlar bulunmaktadır. İsrail’in 1977 yılında Etiyopyalı Yahudileri resmi olarak tanımasından sonra pek çok Yahudi, Etiyopya’yı terk ederek Geri Dönüş Kanunu çerçevesinde İsrail’e göç etmiştir.

  • Marmara Denizi için kötü haber: “Bu seneki manzarayı arayacağız”

    Marmara Denizi için kötü haber: “Bu seneki manzarayı arayacağız”

    Marmara Çevresel İzleme Projesi (MAREM) kapsamında gemiyle açılan araştırmacılar 200 istasyon ve 450 farklı noktada incelemelerde bulundu. Yapılan incelemelerde kirlilik dışında çarpıcı tespitler yapıldı. Proje lideri Hidrobiyolog Levent Artüz, çalışma sonuçlarını açıkladı. Artüz, “Bu seneki manzarayı arayacağız, bundan sonraki felaket müsilajı arttıracak nitelikte olacak” dedi.

    Sevinç ve Erdal İnönü Vakfı bünyesinde yürütülen MAREM kapsamında Marmara Denizi genelinde toplam 200 istasyon ve 450 farklı noktada araştırma yapıldı. 28 Ağustos’ta Tekirdağ Mürefte Limanı’ndan başlayan çalışmalar 4 Eylül tarihinde tamamlandı. Çalışmada müsilajın oluşumu, son durumu ve ekosisteme bıraktığı etkiler araştırıldı. Bu kapsamda Marmara Denizi’nin her yeri inceleme altında alındı. Çalışmaya MAREM Proje Lideri Hidrobiyolog Levent Artüz, MAREM Proje Koordinatörü Bülent Artüz, Prof. Dr. Bahattin Yalçın, Prof. Dr. Dumrul Gülen, Prof. Dr, Celal Kurtuluş Buruk ve Dr. öğretim üyesi Aydın Dönmez katıldı.

    Levent Artüz, çalışma sonuçlarını açıkladı. Artüz, “Müsilaj durumunun vahametinden dolayı Tekirdağ bölgesinde bir izleme istasyonu kurmaya çalışıyoruz. Müsilajın farklı safhaları var. Temmuz ayında biz müsilajın örtü safhası ile ilgileniyorduk. Ancak müsilaj kaybolmadı. Marmara Denizi’nde müsilaj duruyor ama şekli farklı. Doğal olarak ufak bir kısmı bakteriyolojik olarak parçalanıyor. Ama bu kadar büyük bir kitleyi parçalayacak bakteriler ileride ikinci bir sorunu yaratacaktır. Çünkü müsilaj yok olduğunda geriye çok ciddi bir bakteri biyokütlesi kalacak” diye konuştu.

    “MARMARA DENİZİ’NDE RENK DEĞİŞİMLERİ DE BAŞLADI”

    Hidrobiyolog Levent Artüz, “Müsilaj ile mücadele için çok iyi bir eylem planı yapıldı ancak o planın altı doldurulmadı. Zaten Marmara Denizi’nde renk değişimleri de başladı. Marmara Denizi artık deniz rengi değil, gri bir renk oldu. Mesela son 15 senedir örneklediğimiz istasyonlar var. Onlardan biri de Marmara Denizi’nin biyoçeşitlilik açısından en zengin istasyonu. 2018 yılında bu istasyonda 200’e yakın tür tespit edilirken, bu sene yapılan çalışmada 21 adet farklı tür tespit edildi” ifadelerini kullandı.

    Marmara Denizi’nde biyoçeşitliliğin tamamen dibe vurmuş durumda olduğunu vurgulayan Hidrobiyolog Levent Artüz, “Marmara Denizi’ni canlıların neredeyse yaşamadığı bir ortam olarak adlandırabiliriz. Bir de normal kirlenmenin dışında çok ciddi renk değişimleri söz konusu. Şu an Marmara Denizi yıkılmış bir bina gibi. Ancak sorun müsilaj değil asıl sorun Marmara Denizi’nin kirletiliyor olması” dedi.

    “MARMARA DENİZİ’Nİ BİZ MAHVETTİK”

    Hidrobiyolog Levent Artüz, sözlerine şu şekilde devam etti:

    “Bu seneki manzarayı arayacağız, bundan sonraki felaket müsilajı arttıracak nitelikte olacak. Balıkçılık sezonu açıldı. O kadar uzun bir av yasağından sonra neredeyse sıfır balığa sahibiz. Marmara Denizi’nin kirletilmesi devam ettiği sürece her sene göreceğimiz felaket bir sonrakini aratacak nitelikte olacak. Bu felaketler gün geçtikçe büyüyecek. Sorun müsilaj değil, sorun Marmara Denizi’nin su kütlesinin kirli olması. Bu kirliliğin önlenmesi lazım. Bugüne kadar Marmara Denizi’ni biz mahvettik. Ama doğa şiir ya da şarkılardaki gibi değil. Doğa acımasız. Doğa yoluna devam edecek ve önüne çıkan engelleri ortadan kaldıracak. Şu an doğaya engel olan şey insanoğlu.”

  • Aynı sınıfta 2 pozitif vaka

    Aynı sınıfta 2 pozitif vaka

    Ankara’da Çankaya Lisesinde bulunan bir sınıfta 2 öğrencide koronavirüse rastlanılması sonucu sınıf karantinaya alındı.

    Edinilen bilgilere göre, Çankaya Lisesinde bulunan 10-G sınıfında öğrenim göre 2 öğrencinin korona virüs testi pozitif çıktı. 30 kişinin bulunduğu sınıftaki tüm öğrenciler evlerine gönderilirken, sınıf ise dezenfekte edildi.

    Çankaya Lisesi 12. sınıfta okuyan bir öğrenci konuya ilişkin, “Alt sınıflardan 2 kişi pozitif çıktı. Bunun üzerine sınıf karantinaya alındı. Hocamız da bize söyledi böyle bir durumun olduğunu. Öğretmenlerin durumunu bilmiyorum. Onlar karantinaya alınmadı galiba. Onlarda da tespit edilmesi gerekiyor galiba karantinaya alınması için” açıklamasında bulundu.