Etiket: güncelhaber

  • Covid-19 soruşturması için harekete geçildi

    Covid-19 soruşturması için harekete geçildi

    Koronavirüsün (Kovid-19) kökenlerini araştıracak Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) 13 kişilik heyetin virüsün ilk kez tespit edildiği Çin’in Vuhan kentinde olduğu 14 günlük karantina uygulaması bugün sona erdi.

    Dünyanın gözü salgının çıktığı Çin’in Vuhan kentindeki araştırmalara çevrildi. Koronavirüsün (Kovid-19) kökenlerini araştıracak Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 13 kişilik heyetin, virüsün ilk kez tespit edildiği Çin’in Vuhan kentindeki karantinadan çıktı. DSÖ uzmanları Vuhan’da kaldıkları otelde 14 Ocak’ta karantinaya girmişti. ABD, Avustralya, Almanya, Japonya, İngiltere, Rusya, Hollanda, Katar ve Vietnam’dan uzman ve araştırmacılardan oluşan heyet, 14 günlük karantina sürecinde Çinli yetkililerle çevrim içi toplantılar yaptı. Hollandalı virolog ve ekip üyesi Marion Koopmans, karantinada oldukları otelden ayrılmadan önce verilen son basın toplantısında “Dünyanın gözleri buna odaklanmış, dünyanın fikirleri buna odaklanmıştır” dedi.

    İLK KEZ VUHAN’DAKİ GIDA PAZARINDA GÖRÜLMÜŞTÜ

    Dünya, Kovid-19 salgınından ilk kez Çin’in, 31 Aralık 2019’da Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde “kaynağı bilinmeyen gizemli solunum yolu hastalığının” ortaya çıktığını DSÖ’ye bildirmesiyle haberdar olmuştu. Hastalık, ilk kez Vuhan kentindeki deniz ürünleri gıda pazarını ziyaret eden kişilerde görülmüş, sebebi anlaşılamayan “solunum rahatsızlığı” şikayetiyle 17 Kasım’da ilk hasta hastaneye başvurmuştu.

    ÇİN SORUŞTURMA ÇAĞRILARINI GERİ ÇEVİRMİŞTİ

    Pekin yönetimi daha önce ABD yönetiminin virüsün kökenine dair soruşturma başlatılmasına dair talebini reddetmiş, Avustralya hükümetinin nisan ayında DSÖ’ye yaptığı uluslararası soruşturma çağrısı yapması üzerine bu ülkeye ihracat kısıtlamaları getirmişti.

  • Eren-4 ve Eren-5 operasyonları başlatıldı

    Eren-4 ve Eren-5 operasyonları başlatıldı

    İçişleri Bakanlığı, 1620 personel ile ‘Eren-4 Karlıova-Varto’ ve 2 bin 550 personel ile ‘Eren-5 Bagok Operasyonları’nın başlatıldığını açıkladı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bölücü terör örgütü mensuplarınca şehit edilen Eren Bülbül’ün hatırasına ithafen 2021 yılı ile birlikte ‘Eren Operasyonları’nın başlatıldığı hatırlatıldı.

    Bu kapsamda, ‘Eren-1 Tendürek Operasyonu’, ‘Eren-2 Lice Operasyonu’ ve ‘Eren-3 Ağrı Dağı Operasyonları’nın ardından ‘Eren-4 Karlıova-Varto’ ve ‘Eren-5 Bagok Operasyonları’ başlatıldığı belirtildi. Eren-4 Operasyonuna Jandarma Komando, Jandarma Özel Harekat, Polis Özel Harekat ve Güvenlik Korucusu timlerinden oluşan 1620 personelin, Eren-5 Operasyonuna da 2 bin 550 personelin katıldığı bildirildi. İlk 3 operasyonun devam ettiği anımsatılarak, “Yurt içinde terörün tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik yürütülen Eren Operasyonları, halkımızın desteği ile inançlı ve kararlı bir şekilde başarı ile devam etmektedir” denildi.

  • Gemiye saldırı görüntüleri ortaya çıktı

    Gemiye saldırı görüntüleri ortaya çıktı

    Nijerya açıklarındaki Gine Körfezi’nde seyir halindeyken deniz korsanları tarafından kaçırılan “Mozart” isimli Türk konteyner gemisine yapılan korkunç saldırının kamera kayıtları ortaya çıktı.

    Gemiden, ulaşılan görüntüler, izleyenleri dehşete düşürdü. Korsanların uzun namlulu silahlarla kaptan köşkünü bastığı ve denizcileri yaraladığı görülüyor.

    Gemideki teknolojik aletlere zarar veren korsanlar, kaptan dâhil bütün mürettebatı ellerindeki silahlarla darp ediyor.

    Öte yandan Boden Denizcilik Genel Müdürü Levent Karsan, Nijerya açıklarında korsanların saldırısına uğrayan gemiyle ilişkin yaptığı basın açıklamasında “Gemimiz, Türk sahipli veya Türk bayraklı değildir. Gemimiz, yabancı yatırımcılara aittir. Boden Denizcilik AŞ, geminin teknik işletmesinden sorumludur. Korsanlardan bir telefon alındığına dair bana hiçbir bilgi ulaşmadı” dedi. Karsan, gemide hayatını kaybeden ikinci mühendisin naaşının THY ile Türkiye’ye getirilip Azerbaycan’a gönderileceği söyledi.

  • 80 yaş ve üzerine aşılama başlıyor

    80 yaş ve üzerine aşılama başlıyor

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: “Bilim Kurulumuzun önerisiyle bugün itibarıyla 80 yaş üzeri vatandaşlarımızın da aşılanmasına başlıyoruz.”

  • Rusya’nın korona aşısı Türkiye’de üretilecek

    Rusya’nın korona aşısı Türkiye’de üretilecek

    Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF), korona virüse karşı geliştirilen Sputnik V aşısının Türkiye’de üretimi için Türk bir ilaç firması ile anlaşma imzalandığını duyurdu.

    Rusya ile Türkiye arasında geçtiğimiz haftalarda Rusya’nın korona virüse karşı geliştirdiği “Sputnik V” aşısının ortak üretimi konusunda görüşmelerin başladığı duyurulmuştu. Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) tarafından yapılan açıklamada, iki ülke arasında ilk adımın atıldığı duyuruldu.

    Rusya ile Türkiye arasında aşının Türkiye’de ortak üretimi ile ilgili anlaşma yapıldığı bildirilerek, “RDIF, Türkiye’de Sputnik V aşısının üretimi için Türkiye’nin önde gelen bir ilaç firması ile anlaşma imzaladı ve üretim için teknoloji transferine başlandı” denildi.

    Anlaşmaya göre, Türkiye’de yılda yarım milyon aşı üretiminin gerçekleşmesi planlanırken, ayrıca bu üretim hacminin arttırılmasına yönelik görüşmelerin sürdüğü ifade edildi. Türkiye’de yapılan üretimin hem iç hem de dış pazara yönelik olacağı vurgulanarak, “Sputnik V aşısı hem Türkiye’deki iç pazara hem de diğer ülkelere tedarik edilecek” ifadeleri kullanıldı.

     

     

     

  • Cinsel saldırı sanığını dövdüler

    Cinsel saldırı sanığını dövdüler

    Antalya’da Çiğdem Yaylak’ı çalıştığı iş yerinden eve bırakma bahanesiyle alıp götürdüğü marangoz atölyesinde tecavüz ettiği iddia edilen ve olayın travmasıyla intihara teşebbüs ederek yüzde 99,9 engelli kalmasına sebep olduğu öne sürülen Murat K. (36), saldırıya uğradı. İş yerinin önünde kimliği belirsiz kişilerin darbettiği Murat K., “Cep telefonumu açamıyorum. Binlerin üzerinde tehdit mesajları geliyor. Ailem ve ben sokağa çıkamaz hale geldik” dedi.

    30 Eylül 2019 tarihinde olay Antalya’da meydana geldi. Eğlence merkezinde çalışan bir çocuk annesi Çiğdem Yaylak, iddiaya göre, iş bitimi patronunun söylemesi üzerine Murat K. isimli müşterinin aracına binerek taksi durağına bırakılmak üzerine yola çıktı.

    Durağa gelindiğinde Murat K., araçtan inmesine izin vermediği Çiğdem Yaylak’ı dövdü. Ardından kadını otomobiliyle marangozhanesine götürdü. Burada kadını dövmeyi sürdüren Murat K., Çiğdem Yaylak’a tacizde bulundu.

    Cep telefonu ile annesi Hülya Baran’ı arayan Çiğdem Yaylak, “Anne ben ölüyorum. Oğluma iyi bak” dedikten sonra Murat K. müdahale ederek, telefonu elinden aldı ve kadına cinsel saldırıda bulundu. Anne Hülya Baran’ın ısrarlı aramaları sonrası telefonu açan Murat K., “Kızına şu an tecavüz ediyorum” dedikten sonra telefonu kapattı.

    Daha sonra Çiğdem Yaylak’ı marangozhanenin birinci katına çıkaran Murat K., G.K. adlı çalışanını çağırarak, genç kadına zorla uyuşturucu kullandırttı. Yaylak’ın çantasındaki 850 TL’yi de alan Murat K., kadına saatlerce cinsel saldırıda bulundu. Murat K. daha sonra aracına aldığı Çiğdem Yaylak’ı bilmediği bir yerde bırakarak ayrıldı.

    İKİ ŞÜPHELİ SERBEST

    Polise giden Çiğdem Yaylak şikayetçi olurken, gözaltına alınan Murat K. ile G.K., üzerlerine atılan suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, iftira atıldığını öne sürdü. Ancak olay anına ait iş yeri güvenlik kameralarını inceleyen Siber Suçlar Şube Müdürlüğü, olayın gerçekleştiği tarih ve saat aralığını gösteren kamera kayıtlarının silindiğini tespit etti. Veri kurtarma uzmanlarının yaptığı çalışma sonunda olay anına ilişkin bir kısım kamera kayıtları kurtarıldı. Murat K. ile G.K., çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

    Hazırlanan iddianamenin ardından 2 şüpheli hakkında Antalya 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘nitelikli yağma’ suçlarından dava açıldı.

    Genç kızın avukatı Bilgenur Yalçın da şüphelilerinin avukatının kendisini cinsel saldırıyla, ailesini de öldürmekle tehdit ettiğini öne sürdü.

    İŞ YERİ ÖNÜNDE DÖVDÜLER

    Tutuksuz yargılanan Murat K., bu sabah iş yerinin önünde kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğradı. Başından yaralanan Murat K., “Bulunduğum bölgede bana bakış açıları değişti. Cep telefonumu açamıyorum. Binlerin üzerinde tehdit mesajları geliyor. İş yeri çıkışında beni darbettiler. Ailem ve ben sokağa çıkamaz hale geldik” dedi.

    “İLİŞKİ YAŞIYORDUK”

    Çiğdem Yaylak ile bir yılı aşkın süre ilişki yaşadıklarını öne süren evli ve 2 çocuk babası Murat K., olay gecesi tartıştıklarını söyledi. Murat K., “Ayrılmak istediğimi söyleyince bana hırçın bir şekilde saldırdı ve ağır hakaretler ettiği için olaylar bu boyuta geldi. Onun haricinde onunla hiçbir sorunumuz yoktu. Onu zorla götürmedim. Onunla daha önce de defalarca o iş yerinde birlikte olduk. Ayrılmak istiyordum. Tecavüz etmediğim doktor raporlarında da var. Böyle bir durum olsaydı mahkeme beni tutuklardı. Şikayetçi olaydan 4 gün sonra Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden raporlar aldı. Hepsi temiz çıktı” diye kendisini savundu.

    Silinen kamera kayıtlarıyla ilgili olarak Murat K., mahkemedeki ifadesinde, “Müşteki iş yerime gelmişti. Eşimin öğrenmemesi için kamera kayıtlarını ben sildirmiştim” diye konuşmuştu.

    “KIZIM SANIKLA SEVGİLİ DEĞİLDİ”

    Öte yandan dün olayla ilgili açıklamalarda bulunan Çiğdem’in annesi Hülya Baran, şunları söyledi:

    “Evet, kızım intihara teşebbüs etti. 11 yıl önceki ilk teşebbüsü ailevi sorunlardan kaynaklandı. Bunu zaten medya yazdı. İkincisi de 5-6 yıl önceydi. 4 yıllık beraberlik yaşadığı ve sevdiği kişinin dayağından kurtulmak için kendisini 5’inci kattan attı. Kızım buna rağmen bu kişiyi sevdiği için şikayetçi olmamıştı. Evladımın birçok yerinde platin var. Ama yine de hayata tutunmayı başardı. Kızım, sanıkla sevgili değildi. Çok güzel bir hayatımız vardı. Ta ki kızımın başına bu olay gelene kadar. İnsanların başına her şey gelebilir. Bizim davamızla, geçmişte yaşadıklarının bir bağlantısı olmadığını düşünüyorum. Sanık kendilerinden avukatımız aracılığı ile para talebinde bulunduğumuzu iddia ediyor. Biz asla para talebinde bulunmadık. Varsa böyle bir şey ispatlasınlar. Sanık kendisi etrafımızdaki insanlar vasıtası ile uzlaşma talebinde bulundu. Madem suçlu değildi, neden aracıları gönderdi. Neden bize para teklif etti.”

  • Milletvekilleriyle ilgili askerlik düzenlemesi geliyor!

    Milletvekilleriyle ilgili askerlik düzenlemesi geliyor!

    AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş: “Bugün 44 maddelik Milli Savunma Bakanlığı ile ilgili yasa teklifimizi Meclis Başkanlığı’na sunuyoruz. Askerliğini yapmayan milletvekilleri dönem sonunda bu görevleri ifa edecekler” dedi.

    Muş ayrıca Hayvan Hakları Yasası ile ilgili olarak, ”Bazı değişiklikler yapılacak. Belli bir noktaya geldi. Bazı sorumluluklar getiriyoruz. ‘Bir hayvanı aldım, 15 gün sonra sıkıldım, bunu sokağa atayım’. Bunu yapamayacak.” dedi.

    AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, uzman erbaşların yaş haddinin 55 olarak belirleneceğini içeren bir kanun teklifi vereceklerini bildirdi. ”Bugün 44 maddelik Milli Savunma Bakanlığı ile ilgili yasa teklifimizi Meclis Başkanlığına sunuyoruz. Askerliğini yapmayan milletvekilleri dönem sonunda bu görevleri ifa edecekler.” dedi.

    AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, yargı reformu üzerinde çalıştıklarını ve belli bir noktaya geldiğini bildirdi.

    Muş ayrıca Hayvan Hakları Yasası ile ilgili olarak, ”Bazı değişiklikler yapılacak. Belli bir noktaya geldi. Bazı sorumluluklar getiriyoruz. ‘Bir hayvanı aldım, 15 gün sonra sıkıldım, bunu sokağa atayım’. Bunu yapamayacak. Eğer bir hayvanı alıyorsanız, sahipleniyorsanız, bunun sorumluluğunu yerine getireceksiniz. Çip sistemini yaygınlaştıracağız.” dedi.

  • Ağzını bağlayıp ölüme terk ettiler

    Ağzını bağlayıp ölüme terk ettiler

    Kızıyla birlikte yayla evine giden şahıs, ağzı tel ile sıkıştırılmak suretiyle bağlanmış ve ölüme terk edilmiş bir eşekle karşılaştı.

    Uzun süredir aç olduğu belirlenen eşeğin ağzındaki tel pense ile sökülürken, telin geçtiği yerlerin yara olduğu gözlendi. Açlıktan bitap düşen eşek, 9 yaşındaki Eylül tarafından su ve yiyecek verilmek suretiyle beslenirken, küçük Eylül göz yaşlarına hakim olamadı.

    18 Ocak Pazartesi günü ailesiyle birlikte Samsun Atakum ilçesi Karakavuk köyündeki yayla evine giden Tunay Kurt, kızıyla birlikte dolaşmaya çıktı. Tunay Kurt ve 9 yaşındaki kızı Eylül, evlerinin biraz ilerisinde karlar içerisinde ağzı telle bağlanmış vaziyette bir eşekle karşılaştı. Eşeğin ağzındaki teli söktüklerinde telin geçtiği yerlerin yara-bere içerisinde olduğu gözlenirken, küçük kız gördüğü manzara karşısında gözyaşlarına hakim olamadı.

    Eşeği buldukları andan itibaren yaşadıklarını cep telefonu ile çeken baba-kız ibret olması için sosyal medyada paylaştı. Eşeği evlerinin önüne götüren Tunay Kurt ve kızı Eylül, uzun süredir aç ve susuz olduğu gözlenen eşeği beslediler. Eşeğin, Pazartesi gününden beri Kurt ailesinin evlerinin önünden bir an bile ayrılmadığı bildirildi.

    Kendisinin 25 yılı aşkın süredir avcılık yaptığını belirten Tunay Kurt, avcıların bazı kesimler tarafından hayvanları öldüren caniler olarak gösterilmeye çalışıldığını belirterek, “Gerçek avcılar aslında hayvanların dostudur. Hayvanların çoğalması ve büyümeleri için çalışır. Gördükleri yaralı bir hayvana elinden gelen yardımı yapar. Sadece kanunlar çerçevesinde belirlenen zamanlarda avını yapar. Bu eşeği bu hale getirenlere insan demek mümkün değil” şeklinde konuştu.

  • 1 milyon çocuk sporla buluştu

    1 milyon çocuk sporla buluştu

    Uludağ Üniversitesi tarafından düzenlenen “Bursa’da spor ve egzersiz çalıştayı”na katılan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yeni neslin daha sağlıklı ve sporcu olarak yetişmesi noktasında önemli adımlar attıklarını belirterek, son 4 yılda okul sporları faaliyetleriyle 1 milyona yakın çocuğu sporla buluşturduklarını söyledi.

    Bursa’nın olimpiyatlara aday sporcu sayısını arttırmak maksadıyla online olarak düzenlenen “Bursa’da spor ve egzersiz çalıştayı” başladı. Alanında uzman akademisyenlerin sunumlarıyla iki gün sürecek çalıştayın açılışında konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, günümüz dünyasında teknolojinin sunduğu imkânlar sebebiyle insanlarda hareketliliğin her gün biraz daha azaldığını belirterek, sağlıklı bir yaşam için sporun önemine değindi. Büyükşehir Belediyesi olarak, daha sağlıklı ve sporcu bir nesil yetişmesi noktasında önemli adımlar attıklarını belirten Başkan Aktaş, “Ülkemizin genç nüfusu en yoğun şehirlerinden biri olan Bursa’mızda sporu yaygınlaştırmak, 7’den 70’e herkesin spor aktiviteleriyle ilgilenmesini sağlamak amacıyla tesislerimizin sayısını artırıyoruz. Aynı zamanda bu tesislerimizin Türk sporunun gelişimine katkı sağlayacak şekilde işlevsellik kazandırılmasına gayret ediyoruz. Büyükşehir Belediyespor’umuz bünyesinde faaliyet gösteren takımlarımızın ulusal ve uluslararası başarıları, sporu tabana yayma ve altyapıyı güçlendirme çalışmalarımızda doğru hamleler yaptığımızın işaretidir” dedi.

    1 milyon çocuğa spor

    Büyükşehir Belediyesi olarak 120’ye yakın spor tesisini Bursa’ya kazandırdıklarını hatırlatan Başkan Aktaş, belediyespor kulübünün bugün 25 spor kompleksinde

    21 farklı branşta çalışmalarını gerçekleştirdiğini vurguladı. Yüzmeden güreşe, atletizmden tenise, atıcılıktan voleybola, basketboldan karateye kadar birçok branşta 51.706 lisanslı sporcu, 1642 aktif lisanslı sporcu ve 122 milli sporcularının bulunduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “Bunların yanında okul sporları etkinliklerimizle, çocuklarımızı spor etkinlikleriyle kaynaştırıyoruz. BOSE kapsamında son 4 yılda 1 milyona yakın çocuğumuzu spor etkinlikleri ile buluşturduk. Gençlerimizin, teknoloji bağımlılığı başta olmak üzere zararlı alışkanlıklardan uzak kalması, zamanlarını daha sağlıklı etkinliklerde değerlendirmeleri için sürekli farklı etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Çocuklarımıza özel BUSMEK kursları, bilim teknoloji merkezi bünyesindeki atölye çalışmaları bu çalışmalarımızdan bazılarıdır. Çocuklarımızı doğa ile daha çok buluşturan gençlik kamplarımız da bu projelerden biri. Büyükşehir Belediyespor Kulübü tarafından her yıl düzenli olarak yapılmakta olan yaz ve kış spor okulları da sağlıklı ve sporcu nesiller yetiştirilmesi ve çocuklarımızın spora yönlendirilmesi noktasında önemli bir boşluğu doldurmaktadır” diye konuştu.

  • Astım hastası karısın boğarak öldürdü

    Astım hastası karısın boğarak öldürdü

    Silivride 3 yıllık evli olan Süleyman Güngörmüş ve Melek Güngörmüş arasında alyans bozdurma nedeniyle tartışma çıktı. Kumar bağımlısı olduğu öğrenilen ve borçlarını ödemek için alyansı bozduran Süleyman Güngörmüş tartıştığı astım hastası eşi Melek Güngörmüş boğarak öldürdü. Öldürülen kadının kız kardeşi; Astım hastası olduğunu bildiği halde ablamın boğazını sıkarak öldürüyor. Kadın cinayetlerinin son halkası benim ablam oldu” dedi.

    Olay, 18 Ocak Pazartesi günü Silivri Mimar Sinan Mahallesi’nde meydana geldi. 3 yıllık evli olan ve sürekli maddi sıkıntılarla uğraşan Süleyman Güngörmüş (42) ve Melek Güngörmüş (39) arasında iddiaya göre alyans bozdurulması nedeniyle tartışma çıktı. Daha önce de eşine şiddet uyguladığı öğrenilen Süleyman Güngörmüş, tartıştığı astım hastası eşi Melek Güngörmüş’ün boğazını sıktı. Yere yığılan kadını evde bırakarak kaçan Süleyman Güngörmüş akşam saatlerinde abisine olayı haber verdi. Süleyman Güngörmüş’ün abisi polis ve sağlık ekipleriyle birlikte eve gitti. Sağlık ekipleri hareketsiz halde yatan Melek Güngörmüş’ün öldüğünü tespit etti. Polis ekipleri Güngörmüş’ün yakınlarına haber verirken cenaze de otopsi için Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı. Polise teslim olan Süleyman Güngörmüş emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Güngörmüş çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yakınları tarafından Adli Tıp Kurumu’ndan alınan cenaze Başakşehir Kayabaşı Mezarlığı’na dün öğle vakti defnedildi.

    “KUMAR NEDENİYLE GEÇİM SIKINTILARI BAŞLADI”

    Melek Güngörmüş’ün abisi Emrah Ayaz evliliğe ilk zamanlarda karşı çıktığı ifade ederek, “İlk evleneceği zaman biz karşıydık. ‘Abi ben çok seviyorum, Süleyman iyi bir çocuk’ dedi. Biz de tamam, senin dediğin gibi olsun dedik. Düğünden 4 ay sonra sıkıntılar başladı. Sürekli kumar nedeniyle geçim sıkıntıları başladı. İki defa boğmaya kalktı. İkincisin de bizim haberimiz oldu, gittik, aldık. Bir ay sonra aradı; ‘Barışmak istiyoruz’ dedi. Kız kardeşim de yuvamı belki kurtarırım diye kabul etti. Onu da kız kardeşimi de kendi iş yerime götürüp sigortasını yaptım. 6-7 ay kaldı sonra çalışmadı. En son 4 gün önce kız kardeşim geldi. Yüzünde buruk ifade vardı. ‘Sıkıntım yok abi’ dedi. Kız kardeşim evine geri gidiyor. Yüzüğünü almış, satmış, borçlarım var demiş. Mevzu bu yüzden başlıyor ve kardeşimi boğarak öldürüyor. Yeter artık, kadına kalkan eller kırılsın. Biz kız kardeşimizi mezara gömdük, onlar kafalarını öne eğeceği yerde gelip hala bize mal paylaşımı hesabı yapıyorlar.” dedi.

    “PROBLEMLERİ VARDI AMA BİZE YANSITMIYORDU”

    Kadının kız kardeşi Şimal Yazıcı gözyaşları içinde, “En son Cumartesi günü beraber vakit geçirdik ablamla. Her zaman problemleri vardı ama bize yansıtmıyordu. Kimse etkilenmesin, herkes ben iyi bilsin diye bir şey anlatmıyordu. Astım hastası olduğunu bildiği halde 45 kilo ablamın boğazını sıkarak öldürüyor. Kadın cinayetlerinin son halkası benim ablam oldu. Ne yapacağımızı hiç bilmiyoruz. Biz hiç ölüm acısı yaşamadık daha önce ama en beterini yaşattılar bize” ifadelerine yer verdi. Melek Güngörmüş’ün annesi Peyruze Ayaz ve babası Sait Ayaz da kızlarının katilinin en ağır cezayı almasını istedi.