Etiket: güncelhaber

  • Ermenistan Başbakanı vatandaşları cepheye çağırdı

    Ermenistan Başbakanı vatandaşları cepheye çağırdı

    İşgal ettiği Dağlık Karabağ’da Azerbaycan ordusu karşısında kayıpları artan Ermenistan’ın Başbakanı Nikol Paşinyan, vatandaşları “cephede savaşmaya” çağırdı.

    Paşinyan, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, Ermenistan’ın saldırıları neticesinde Dağlık Karabağ’da başlayan ve Azerbaycan ordusunun çok sayıda yerleşim yerini işgalden kurtardığı sürece dair değerlendirmelerde bulundu.

    Dağlık Karabağ konusunun, mevcut aşamada diplomatik olarak çözülemeyeceğini iddia eden Paşinyan, “Uzun süre de diplomatik bir çözüm olmayacağının farkına varmalıyız.” diye konuştu.

    Ermenistan ordusunda yaşanan ağır kayıplar nedeniyle halkı “cepheye çağıran” Paşinyan, “Bu nedenle, diplomatik bir çözüme ulaşılana kadar tüm vatandaşların ellerinde silahla savaşması gerekiyor. Dağlık Karabağ’daki tüm iş insanlarının ve öğrencilerin Dağlık Karabağ’a dönerek ordu hizmetine girmeleri gerekiyor.” ifadesini kullandı.

    Ermenistan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Artsrun Ovannisyan da düzenlediği basın toplantısında, Azerbaycan’ın Ermenistan işgalinden kurtardığı bölgelere değinerek, “İlk gün de söylemiştik. Ağır kayıplar vereceğimiz cepheleri tutmaya çalışmayacağız. Savaşlarda bazen geri çekilmeler olur. Çekilme bir manevra da olabilir. ” ifadelerini kullandı.

    Ermenistan, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Azerbaycan topraklarını işgal etmiş, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu, Ermenistan’ın işgali sonlandırması konusunda 4 kez çağrıda bulunmuştu.

    Azerbaycan ordusu, işgal altındaki topraklarını kurtarmak için 27 Eylül’de başladığı operasyonda, 3 şehir ile 100’den fazla yerleşim yerini kurtardı.

  • ‘Akıllı Veli’ ölü olarak bulundu

    ‘Akıllı Veli’ ölü olarak bulundu

    Sivas’ta, 2 gündür haber alınamayan Kadir H.’nin (53), Kızılırmak Nehri yakınlarında, tüfekle karnından vurulmuş cansız bedeni bulundu. Kadir H., 3 yıl önce, dönemin Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a ‘TEOG’ önerisinde bulunmasıyla gündeme gelmiş, telefon numarası ise Yılmaz’ın rehberine ‘akıllı veli’ olarak kaydedilmişti.

    Olay, saat 13.30 sıralarında, Yenişehir Mahallesi Kızılırmak Nehri yakınlarında meydana geldi. Bölgede çobanlık yapan Salim Bacaksız, koyunlarını otlatırken, yerde hareketsiz yatan ve yanında tüfek olan birini gördü. Bacaksız’ın ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, yerde yatan kişinin, tüfekle karın bölgesinden vurulması sonucu hayatını kaybettiğini belirledi. Polis ekiplerinin yaptığı incelemede, cansız bedenin, 2 gündür haber alınamayan, 3 çocuk babası Kadir H.’ye ait olduğu tespit edildi. Olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı çalışmanın ardından Kadir H.’nin cesedi, otopsi yapılmak üzere Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna götürüldü. Kadir H.’nın intihar ettiği şüphesi üzerinde duruluyor.

    ‘AKILLI VELİ’ DİYE GÜNDEME GELMİŞTİ

    Kadir H., 2017’de, dönemin Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın telefon rehberine numarasının ‘akıllı veli’ olarak kaydedilmesiyle gündeme gelmişti. Kadir H., o dönem kaldırılan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemiyle ilgili düşüncelerini, kısa mesaj olarak Yılmaz’ın cep telefonuna göndermişti. Yılmaz ise telefon rehberine ‘akıllı veli’ olarak kaydettiği Kadir H.’yi yeni sistemle ilgili basın açıklaması yaparken gündeme getirmişti.

  • Akşener’den FETÖ iddialarına ilk açıklama

    Akşener’den FETÖ iddialarına ilk açıklama

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, FETÖ iddiaları ile ilgili “Bugün İstanbul İl Başkanımız Ümit Özdağ hakkında suç duyurusunda bulunacak” açıklaması yaptı.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın partisinin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’ya yönelik sözlerini, “Sayın Kavuncu bugün Sayın Özdağ’ın sözlerini, iddialarını ispatlayabilmesi için bir imkan sunuyor. Kendisiyle ilgili suç duyurusunda bulunuyor. Dolayısıyla onu hep beraber göreceğiz.” diye değerlendirdi.

    Akşener, partisinin Meclis’teki grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, Özdağ’ın Kavuncu hakkında FETÖ’cü olduğu yönünde imaları olduğunu belirterek değerlendirmesini sorması üzerine Akşener, “Sayın Buğra Kavuncu bugün Sayın Ümit Özdağ’ın sözlerini, iddialarını, sizin deyiminizle imalarını ispatlayabilmesi için bir imkan sunuyor. Kendisiyle ilgili suç duyurusunda bulunuyor. Dolayısıyla onu hep beraber göreceğiz.” dedi.

    Akşener, şöyle konuştu:

    “Fakat arkadaşlarımızın ne konuştuğu değil de bugün Sayın Bülent Turan’ın, AK Parti Grup Başkanvekilinin ne konuştuğu benim için önemli. Biz bir demokrasi mücadelesi vererek geldik. Partimizin içinde de o demokrasi mücadelesini içselleştirmeye çalışıyoruz. Bu yolculukta hatalar, kusurlar elbette oluyor. Ama büyük bir dikkatle demokrasiyi, her şeye rağmen demokrasiyi, istişareyi içselleştirmeye gayret ediyoruz. Çünkü hepimiz, bende dahil çok otoriter sistemlerin içinden geliyoruz. Nefes almanın patronun iznine tabi olduğu sistemlerden geliyoruz. Dolayısıyla hür iradeleriyle partimizde, yönetimde, milletvekilliği görevlerinde bulunan bütün arkadaşlarımızın hür iradeleriyle fikirlerini söylemelerinin çok önemli olduğuna ve partimize zenginlik kattığına inanıyorum. Bu konuda da direnmeye, demokrasiyi içselleştirme konusunda direnmeye devam edeceğim. Bunu daha önce de defalarca paylaştım.

    Ama ben Meral Akşener olarak Doğru Yol Partisi’nin Genel Başkan Yardımcılığını ve bakanlığını yaptığım bir dönemde, o dönemde 43 milletvekili Doğru Yol Partisinden hangi şartlarda nasıl ayrılmıştı, onu biliyorum ve sonra onun Türkiye’ye nelere mal olduğunu da biliyorum. Şimdi ilginç olanı ben hem Sayın Çıray’ın hem Sayın Özdağ’ın ölçü kaçsa da fikirlerine yönelik saygı duydum. Grev ve protesto yapma eylemlerine de saygı duydum. Benim konuştuğum gruba katılmamalarına saygı duydum. Ama Sayın Bülent Turan’ın bugün büyük bir iştiyakla büyük bir zevkle ortaya koyduğu düşünceleri de benim için çok manidar oldu. Birden kendimi 1997’lerde, 1998’lerde hissettim. Şimdi Sayın Bülent Turan’ın yazdıkları, attığı tweet üzerinden baktığımız zaman elbette başka bir gözle inceleyeceğiz bundan sonraki hadiseleri. Biz, partimize bir saldırının olacağını bekliyorduk elbette çünkü araştırma şirketlerinde 13-15 arasında sonuçlar bulununca kışkışlığını, her zaman onu biliyorduk da şimdi bakacağız duruma.”

    Bir gazetecinin, “Özdağ, partinin HDP ile yakınlaştığını söyledi.” şeklindeki ifadesi üzerine ise Akşener, “O çok büyük bir yalandır. Yalancıdır bunu söyleyen.” karşılığını verdi.

    AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “İYİParti’de kim FETÖ’cü, kim değil bilemem ama 1 yıl önce ‘İYİ Parti bir operasyon için kuruldu, seçimden sonra dağılma süreci başlayacak’ demiştik. Partisine küsen Gn Bşk, Mv istifaları, kongrede liste oyunları derken şimdi de malum tartışma. Bekleyin, Grup bile kuramayacaklar!” ifadelerine yer vermişti.

  • Yarım milyon genç asker kaçağı durumuna düştü

    Yarım milyon genç asker kaçağı durumuna düştü

    Bedelli askerliği kalıcı hale getiren yasa ile lise ve dengi okullardaki öğrenciler için 29 olan tecil yaş sınırı, 22’ye düşürüldü. Yasa değişikliğinden haberi olmayan binlerce genç, yoklama kaçağı ve bakaya durumuna düştü.

    Sözcü’den Deniz Ayhan’ın haberine göre, CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, sayıları 500 bine ulaşan gençler için af çıkarılmasını istedi.

    Kaya “Bizler de anne babayız, ortada büyük bir haksızlık var, hep birlikte bu haksızlığı düzeltmemiz gerekiyor” dedi. Kaya sözlerine şöyle devam etti: “Kanun değişikliğinden haberi olmayan binlerce gencimiz, yoklama kaçağı ve bakaya durumuna düştü. Yeni yasadan askerlik şubesindeki bazı memurların bile haberi olmadı. Gençlerimizin tecil hakları, bedelli hakları ve üniversiteye giriş hakları ellerin alındı. İş hayatı olan var, okul hayatı olan var. Binlerce gencimiz çaresizce ne yapacağını düşünüyor. Hayatlarını 29 yaş sınırına göre ayarlayan ve bedellinin kalıcı olduğunu sanan gençlerimiz büyük bir mağduriyet yaşıyor. Sayıları 500 bini bulan bu gençlerimizin psikolojileri bozulmuş, hayatları karartılmıştır.”

  • Bahçeli ‘askıda ekmek’ kampanyası başlattı

    Bahçeli ‘askıda ekmek’ kampanyası başlattı

    MHP, ekmek fiyatlarındaki artışa tepki olarak askıda ekmek kampanyası başlattı. MHP Lideri Bahçeli, “Hali vakti yerinde her vatan evladı, kendisine en yakın ekmek fırınına gitmeli, eğer 2 ekmek alacaksa 3 ekmek parası ödemeli. Komşusu açken tok yatan bizden değildir” dedi.

    İstanbul Ticaret Odası (İTO) komisyonunda alınan karara göre, İstanbul’da ekmeğin kilogram fiyatı 6.25 Türk lirasından 7.50 Türk lirasına çıktı. 200 gram ekmek 1.25 Türk lirasından 1.50 Türk lirasına, 240 gram ekmek de 1.50 Türk lirasından 1.75 Türk lirasına yükseldi. MHP de ekmek fiyatlarındaki artışa tepki olarak askıda ekmek kampanyası başlattı.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Ekmek fiyatlarındaki artış dikkatle takip edilmeli. Bu sebeple ‘askıda ekmek’ projesini başlatıyorum. Hali vakti yerinde her vatan evladı, kendisine en yakın ekmek fırınına gitmeli, eğer 2 ekmek alacaksa 3 ekmek parası ödemeli. Unutmayalım ki inancımız ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ esasına dayanmaktadır” dedi. MHP teşkilatları da askıda ekmek kampanyası başlatıldığını duyurdu.

    MHP İstanbul İl Başkanlığı da Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, ”Komşusu açken tok yatan bizden değildir. Hadis-i Şerif Tüm teşkilat mensuplarımızla, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ‘Askıda Ekmek’ kampanyasına iştirak ediyoruz” ifadelerini paylaştı.

    2018’DE DE YAPMIŞTI

    Bahçeli 2018 yılında da ekmeğe yapılan zamların ardından ‘askıda ekmek’ kampanyası başlatmış, “Askıya koyulan her ekmek mazlumları sevindirecek, masumları şevklendirecek, sofraları şenlendirecektir. Bunun yanında Türk-İslam kültürünü gelecek nesillere gurur ve şuurla taşıyacaktır. Askıya ekmeği koyalım arşa Türk emek ve erdeminin damgasını vuralım” demişti.

  • Fetih Müzesi dünya vitrininde

    Fetih Müzesi dünya vitrininde

    Osmangazi Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl Bursa’da düzenlenecekken pandemi dolayısıyla sanal ortamda gerçekleştirilen ‘29. Uluslararası Panorama Konseyi Konferansı’ başladı. Sanal ev sahibi olarak konferansın açılış konuşmasını yapan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Bursa’da tarihi ve turistik bir aksın oluşturulmasına destek olacak ve 3 medeniyetin izlerini taşıyan tarihi mirası yaşatmayı hedeflediklerini söyledi.

    Panorama müzeciliği olgusunun geçmişini, şimdiki durumunu ve geleceğini dünya çapında birbirine bağlamayı hedefleyen Uluslararası Panorama Konseyi (IPC) tarafından her yıl düzenlenen Uluslararası Panorama Konferansı’nın 29’uncusu Osmangazi Belediyesi’nin sanal ev sahipliğinde başladı. 3 gün sürecek olan konferansa; Uluslararası Panorama Konseyi Başkanı Seth Thompson ve Genel Sekreter Thiago Leitao de Souza’nın yanı sıra 50 ülkeden 57 panorama uzmanı, akademisyenler, müzeciler, küratörler ve kültürel miras uzmanları katıldı. Katılımcılar dünyanın çeşitli şehirlerinden Zoom programı üzerinden konferansa katılım sağladı.

    “KARANLIKTA KALMIŞ BİR DÖNEME IŞIK TUTUYORUZ”

    Konferansın açılışında yaptığı konuşmasına, online gerçekleşen konferansa sanal ev sahipliği yapmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek başlayan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, yine de gelecek yıllarda konferansı Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde gerçekleştirmek için davette bulundu. Bursa’nın merkezinde yer alan, tarihi ve kültürel mirası mekanları zengin olan Osmangazi Belediyesi olarak bu anlamda hem şanslı olduklarını hem de büyük sorumluluk taşıdıklarını ifade eden Başkan Dündar, “Bu farkındalıkla tarihi alanların ortaya çıkarılmasında yaptığımız çalışmalarla da gurur duyuyoruz. Osmangazi Belediyesi olarak Bursa içinde tarihi ve turistik bir aksın oluşturulmasına da destek olacak, 3 medeniyetin izlerini taşıyan tarihi mirası yaşatmak bizim hedefimiz. Bu mekanları ayağa kaldırmak ve gelecek nesillere aktarmak için 11 yıldır aralıksız çalışıyoruz. Bu çalışmalar ile sivil mimari örneği yapılar, kültür merkezleri, tarihi konaklar hak ettiği değere yeniden kavuşuyor. 16. Y.Y.’dan gelen medreseler, hanlar, hamamlar ve tarihi çarşılar yapılan restorasyonlar ile yeniden aslına dönüyor. Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi ile de Osmanlı’nın kuruluş ve öncesi döneme dair fazla belge olmaması sebebiyle karanlıkta kalmış bir döneme ışık tutma çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

    “FETİH MÜZESİ SAVAŞTAN ZİYADE BARIŞIN RESMİ”

    Uluslararası Panorama Konseyi Başkanı Seth Thompson’ın Bursa’ya yaptığı gezide dediği gibi Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nin savaştan ziyade barışın bir resmi olduğuna dikkat çeken Başkan Dündar, “Yeşil bir şehir olarak Bursa, Türklerin sosyal yaşamından örnekler ve iki toplumun karşılaşması başarılı bir şekilde dünyanın en büyük kubbeli panoramasında tasvir edilmiştir. Bu başarıyı yerel ve uluslararası ziyaretçilerin de yüksek ilgileriyle tasdik etmesi bizi ziyadesiyle memnun etmektedir. Osmanlı ile büyüyen ve bir dünya imparatorluğunun ilk başkenti olan şehrimizin atıl ve görünmez kalan tarihi mekanlarını görünür kılma çalışmalarımız Hisar İçi ile sürmektedir. Hisar İçi, panorama resmimizde de görülen, surlarla çevrili yerleşim alanıdır. Hisar’ın; kaybolan cazibesinin yeniden kazandırılması, manevi ve kültürel mirasının, ekonomik canlılık ve sosyal hayatın korunması için ‘Yaşayan Tarih Hisar İçi’ adı verilen bir plan hazırlayarak hedefler belirledik. Bu bölgede yapılan ve Hisar’ın arkeolojik değeri ve potansiyelini ortaya çıkaran kazılar bölgenin tarihi kimliğini canlandıran önemli bir proje olarak devam ediyor. Kazılarla ortaya çıkarılan Roma ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntılar, “Hisar Arkeopark” adıyla müzeleştirilecektir. Bu müze de Panorama 1326 Bursa’yı tamamlayıcı özelliğe sahip olacaktır” diye konuştu.

    “SİZLERİ BURSA’DA AĞIRLAMAYI ÇOK İSTERDİM”

    Başkan Dündar, “Pandemi olmasaydı ve konferans için Bursa’ya gelmiş olsaydınız sizlere tarihi ve kültürel mekanları gezdirmek isterdim” diyerek, “Yatırımlarımızla Bursa’nın tarihi ve kültürel zenginliklerini öne çıkarmak ve turizm alanında marka kent olmasına yönelik katkı sağlamak öncelikli amaçlarımızdandır. Böylelikle yerelde Bursa halkının, ulusalda ülkemizin, küresel anlamda da dünya kültür mirasının kazanacak olması bizim temel hedefimizdir. Bu çalışmalarla geçmişten gelen değerlerimiz tüm görkemleri ile yeni vizyon projelerimiz içerisinde var olmaya devam etmektedir. En başta da dediğim gibi pandemi sebebiyle yapılan bu online konferansın son deneyimimiz olmasını diliyor, gelecek yıllar için de davetimizi tekrar ediyorum. Sizleri burada ağırlamaktan memnun olacağız” ifadelerini kullandı.

    Konferansta, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nin sanatsal ve mimari özellikleri görsel ve işitsel olarak katılımcılara aktarıldı. Fetih Müzesi hakkında övgü dolu sözler söyleyen katılımcıların, dile getirdikleri ortak ifadeler ise “Keşke Bursa’da olabilseydik ve hem Fetih Müzesi’ni hem de Bursa’nın tarihi ve kültürel noktalarını gezerek, lezzetli Türk yemeklerinden yiyebilseydik” oldu.

  • Mahkemeden Halil Sezai için karar

    Mahkemeden Halil Sezai için karar

    Tuzla’da komşusunu darbettiği gerekçesiyle tutuklanan şarkıcı Halil Sezai Paracıkoğlu hakkında, 5 ayrı suçtan toplamda 3 yıl 7 aydan, 13 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, gönderildiği mahkemece kabul edildi.

    Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesi, şarkıcı Halil Sezai Paracıkoğlu hakkında, 66 yaşındaki komşusu Hüseyin Meriç’i darbettiği gerekçesiyle yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianameyi değerlendirdi.

    İddianamenin kabulüne karar veren mahkeme, hazırladığı tensip zaptında duruşmanın 30 Ekim’de yapılmasını kararlaştırdı.

    Sanık Halil Sezai Paracıkoğlu’nun avukatınca yapılan tahliye talebinin ise reddine karar veren mahkeme, sanık Paracıkoğlu’nun üzerine atılı suçu işlediğine dair somut deliller bulunması, tutuklama nedenlerinin devam etmesi gibi gerekçelerle tutukluluk halinin devamına karar verdi.

    İddianameden

    Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 66 yaşındaki komşusu Hüseyin Meriç’i 18 Eylül’de darbettiği gerekçesiyle tutuklanmasına karar verilen şarkıcı Halil Sezai Paracıkoğlu hakkında yürütülen soruşturmayı tamamlayarak 9 Ekim’de iddianame hazırladı.

    Olay günü taraflar arasında gürültü yapma meselesi yüzünden tartışma yaşandığı belirtilen iddianamede, bu tartışma esnasında şüpheli Halil Sezai Paracıkoğlu’nun elinde bulunan yaklaşık 30 santimetrelik odun parçası ile müşteki Hüseyin Meriç’i tehdit ettiği, küfür içerikli sözler sarf ederek alenen hakarette bulunduğu anlatıldı.

    İddianamede, Paracıkoğlu’nun yaşanan bu tartışma esnasında müşteki Hüseyin Meriç’i odun parçası ile ve daha sonra tekme ve yumruk atmak suretiyle yaraladığı, müşteki Meriç’in alınan adli doktor raporuna göre basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı bilgisi verildi.

    Sanık Halil Sezai Paracıkoğlu’nun bu şekilde üzerine atılı “kasten yaralama” suçunu silahtan sayılan odun parçası ile işlediği kaydedilen iddianamede, Paracıkoğlu’nun müşteki Meriç’e ait ikamete girmeye çalıştığı esnada ikametin kapısında kapalı konumda bulunan sinekliğe zarar vererek “mala zarar verme” suçunu da işlediği kaydedildiği aktarıldı.

    İddianamede, şüpheli Paracıkoğlu’nun, müşteki Meriç’e ait ikamete izinsiz bir şekilde ve meşru olmayan bir amaca yönelik olarak girdiği ve burada kaldığı, bu nedenle de üzerine atılı “konut dokunulmazlığını ihlal etme” suçunu işlediği kaydedildi.

    Bu kapsamda Halil Sezai Paracıkoğlu’nun “silahla tehdit”, “silahla kasten yaralama”, “alenen hakaret”, “konut dokunulmazlığını ihlal etme” ve “mala zarar verme” suçlarından toplamda 3 yıl 7 ay 15 günden, 13 yıl 10 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

    https://youtu.be/ijnWMMO_hSY

  • 6 köy daha işgalden kurtarıldı

    6 köy daha işgalden kurtarıldı

    Azerbaycan ordusu, 6 köyü daha Ermenistan’ın işgalinden kurtardı.

    Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan ordusunun 6 köyü daha Ermenistan’ın işgalinden kurtardığını açıkladı.

    Aliyev, Twitter hesabından, “Kahraman Azerbaycan ordusu Fuzuli ilinin Arış, Cebrail ilinin Doşulu, Hocavend ilinin Edişe, Düdükçü, Edilli, Çiraguz köylerini işgalden kurtardı. Yaşasın Azerbaycan ordusu. Karabağ, Azerbaycan’dır” paylaşımında bulundu.

  • Sahte içkiden ölümlerde “dezenfektan” detayı

    Sahte içkiden ölümlerde “dezenfektan” detayı

    Türkiye’yi sarsan İstanbul’da 9 olmak üzere toplam 51 kişinin hayatını kaybettiği sahte içki soruşturmasında şüphelilerin ifadelerinde dikkat çeken detaylar ortaya çıktı.

    Kartal’da Avukat Hakkı Oğuzhan Şahinoğlu’nun ölümüyle başlatılan soruşturmada tutuklanan şüphelilerden “Yer Fıstığı” adlı büfenin sahibi G.G., sahte içki nedeniyle hayatını kaybeden Avukat Şahinoğlu’nu tanımadığını, “Lord” marka dezenfektanı yüzey temizleyici olarak sattığını ileri sürerek, çok kötü koktuğu için sadece 20 litresini sattığını, geri kalan 280 litresini iade ettiğini anlattı. Dezenfektanı büfeye satan A.O.İ. ise bu ürünü etil alkol olarak değil, yüzey temizleyicisi olarak sattığını savundu. Büfede çalışan adli kontrolle serbest bırakılan Y.Ö. ise ifadesinde dezenfektanı alıp kendi içki ve voktasını yapan kişilerin rahatsızlandıklarını duyduğunu itiraf etti.

    Kartal’da 10 Ekim’de satın aldığı etil alkol ile sahte içki yapıp içtikten sonra zehirlenen Avukat Hakkı Oğuzhan Şahinoğlu (46)’nun ölümüyle ilgili başlatılan soruşturmada şüphelilerin ifadelerinde dikkat çeken detaylar ortaya çıktı. İfadesinde büfe sahibi G.G. “Lord” marka dezenfektanı etil alkol olarak sattığı iddiasını reddetti. G.G., dezenfektanın 20 litresini sattığını, geri kalan 280 litreyi ürünün çok kötü kokması nedeniyle iade ettiğini ileri sürdü. Dezenfektanı büfeye satan A.O.İ. ise bu ürünü etil alkol olarak değil, yüzey temizleyicisi olarak sattığını savundu. Aynı büfede çalışan Y.Ö. isimli şüpheli ise ifadesinde dezenfektanı alıp kendi içki ve votkasını yapan kişilerin rahatsızlandıklarını duyduğunu itiraf etti.

    “ÇOK KÖTÜ KOKTUĞU İÇİN İADE ETTİM”

    G.G. ifadesinde 20 yıldır büfe işlettiğini, Tekel ürünlerinin yanında kolonya ve dezenfektan da sattığını belirterek, şunları anlattı:

    “Bu iş yerinde Lord marka bir litrelik plastik şişedeki dezenfektan ürününü yüzey temizlikte kullanmak için satın almıştım. 20 gün önce A.O.İ. isimli kişiden faturalı 300 litre olarak 300 adet toplamda 1800 TL karşılığında mal satın aldım. 5-6 günde ürünün satışını gerçekleştirdim. Ancak ürünün kötü kokması nedeniyle 280 litresini iade ettim. Yani bu üründen toplam 20 litre sattım. Bu ürünün bir litresini 30 TL’ye satıyordum. Ayrıca bu ürünü ben dezenfektan olarak satıyordum, etil alkol olarak satmadım. Kimseye önermedim. Ben tekel ürünlerinin yanında kolonya ve dezenfektan ürünleri satmaktayım. Ben kendi evinde içki yapmak için işyerinden etil alkol alan kişilere bu ürünü önermedim. Benim etil alkol satmak için bir ruhsatım vardır. Ben Hakkı Oğuzhan Şahinoğlu’nu tanımıyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben kimseye sahte alkol yapımı konusunda teşvikte bulunmadım, ürün satmadım. Yüzey temizleyicisini alkol yapımı konusunda önermedim. Kasıt ve kusurum yoktur. Y.Ö. isimli kişi haftada 2-3 gün yanımda yevmiyeli çalışan biridir. İşyerine izin almak konusunda herhangi bir etkisi bulunmamaktadır”

    “BU ÜRÜNLE KENDİ İÇKİSİNİ YAPIP, RAHATSIZLANANLAR OLDUĞUNU DUYDUM”

    Büfede yevmiyeli işçi olarak çalıştığı belirtilen Y.Ö. ise ifadesinde, “Ben bana ihtiyaç duyduğunda gider yardımcı olurum. Ben bu işyerinin sabit bir elemanı değilim. İşyerinde bandrollü tekel ürünleri ve içki satışı yapılır. Etil alkol satma ruhsatı bulunmaktadır. Bu çerçevede satılmaktaydı. Etil alkolle birlikte rakı ve viski yapımında kullanılan alkol kiti, anason, viski ve rakı da satılmaktaydı. Lord marka 1 litrelik plastik şişede bulunan dezenfektan ürün de rafta satılmaktaydı. Ben bu ürünün hiç satışını yapmadım. Bu ürünün işyeri sahibi tarafından nereden alındığını bilmiyorum. Ben daha sonra bu ürünü alıp kendi içki ve votkasını yapan kişilerin rahatsızlandıklarını duydum. Olayda benim kastım yoktur” dedi.

    “DEZENFEKTAN YÜZÜNDEN ELİNDE YARALAR OLUŞTU”

    Y.Ö.’nün avukatı ise müvekkilinin alkol olayını bilmediğini belirterek “Bu iş yerinde gündelikçi çalışan olarak gitmektedir. Bu bayiye alınan hiçbir üründe yetkisi yoktur. Tekel bayisine güvendiği için arada kasada durmaktadır. Bu ürünü kimseye satmamıştır. Kendisi de dezenfektan olduğu için kullanmıştır. Elinde yaralar oluşmuştur” dedi.

    “KIRIKKALE’YE DE YER FISTIĞI BÜFE’YE DE BEN SATTIM”

    Lord marka dezenfektanın büfeye toptan satışını yapan şüpheli A.O.İ. ifadesinde, makine mühendisi olduğunu, kimyasal ve temizlik maddesi üretimine ilişkin herhangi bir eğitim almadığını belirtti. A.O.İ., 2020 Temmuz ayında kendi adına şahıs şirketi kurduğunu ve bu tarihten itibaren dezenfektan ürünlerinin toptan satışını ve pazarlamasını yaptığını anlatarak, “Kırıkkale’de bulunan Eko Mini market isimli işyerine birer litrelik plastik şişelerde bulunan 300 litreyi yüzey temizlik malzemesi olarak sattım. Yine Yer Fıstığı adlı Tekel’e de alkol bazlı yüzey temizleyicisinden 300 litre sattım. Ürünün bedeli olan 8 bin 700 TL’yi kredi kartından temin ettim. Bu ürünlere ait fatura bulunmaktadır. Ben bu ürünü yüzey temizleyicisi olarak sattım etil alkol olarak satmadım. Tekel bayii benden ürünü alkol bazlı dezenfektan ürünü olarak alıyor. Ben bu bayiye herhangi bir şekilde etil alkol amaçlı vermedim. Bundan ben sorumlu değilim” dedi.

    SATIŞ FİYATINDA ÇELİŞTİLER

    Öte yandan tutuklu şüpheliler G.G. ile A.O.İ.’nin ifadelerinde dezenfektanın fiyatı konusunda çelişki ortaya çıktı. G.G. 300 litre dezenfektanı 1800 TL’ye satın aldığını söylerken, toptan satışı yapan A.O.İ. rakamı 8 bin 700 TL olarak açıkladı. Ürünün fiyatı konusunda ortaya çıkan çelişki dikkat çekti.

  • Sevda Noyan hakkında takipsizlik kararı

    Sevda Noyan hakkında takipsizlik kararı

    Televizyon programındaki sözleri nedeniyle hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan ardından yetkisizlik kararıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen soruşturmada Sevda Noyan hakkında, mükerrer olacağı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi.

    Bir televizyon programına katılan Sevda Noyan, “15 Temmuz kursağımızda kaldı. Vallahi yapamadık istediklerimizi. Boş bulunduk. Yanlış anlaşılmasın, doğru anlaşılsın. Bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür, onu söyleyeyim yani. Biz çok donanımlıyız bu konuda, maddi manevi olarak. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim hala sitede var 3-5. Benim listem hazır açıkçası” açıklamalarında bulundu. Komşularına yönelik tehdit savuran ve ‘ölüm listesi’ hazırladığını söyleyen Noyan hakkında, birçok kişiyle birlikte avukat Çağrı Ayhan Şenel, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

    Sevda Noyan hakkında, ‘halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit’ suçundan başlatılan soruşturma, yetkisizlik kararıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Soruşturmayı yürüten savcı da Noyan hakkında İstanbul 45’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde aynı soruşturma kapsamında 3 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldığını belirtti. Savcı, suçta ve cezada teklik ilkesi gereği mükerrer kayda alınan soruşturma dosyası yönünden kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verdi.

    Suç duyurusunda bulunan avukat Çağrı Ayhan Şenel ise “Birçok kişi ile birlikte suç duyurusunda bulunduk. Savcılığın mükerrer kararı doğru değil. Savcı suç gördüyse davayı açmalıydı. Dava açıldıktan sonra yargılama yapan mahkemenin dosyayı birleştirme kararı vermesi gerekirdi” dedi.