Etiket: güncelhaber

  • Özel: “Fındığınızı bekletin, satmayın”

    Özel: “Fındığınızı bekletin, satmayın”

    Ordu’nun ardından geldiği Giresun’da Atatürk Meydanı’nda düzenlenen Fındık Mitingi’nde Giresunlular’a seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Karadeniz’in milli stratejik ürünümüz ana gelir kaynağımız fındığın fiyatını üreticiler merak ediyordu. Fiyatı bir an önce açıklayın fındık fiyatını üreticisini mağdur etmeyecek güvenle geleceğe bakacağı bir fiyat olsun diye Giresun’a geldik. Bugüne kadar fiyat açıklamamışlardı. Ne zaman miting için toplandık fiyat açıklandı. Mitingi boşa düşürmek için fiyat açıklamış diye düşündüm ancak, fiyatı sordum 130 lira dediler. Bugün Artvin’in, Trabzon’un Giresun’un, Ordu’nun, Samsun’un, Sakarya’nın geçim kaynağı fındığa Ziraat Odaları, toprak maliyetini katmadan, çalışan ailenin işgücünü hesap etmeden 118-120 lira maliyet biçtiler. Bu sabah Ordu’da üreticilerle bahçedeydim maliyet 140 liradan aşağı değil dediler. Biz en az 160 lira olsun hatta Trabzon milletvekillerimiz 180 liranın altında o zorlu coğrafyayı kurtarmayacağını söylediler. 165 liradan aşağı bir fiyat kabul edilecek bir fiyat değildi. Ama birileri 130 lira fiyat açıkladılar” dedi.

    Nüfus artıyor, üretim ve üretici giderek azalıyor

    Çiftçi sayısının giderek düştüğünü de ifade eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Buradan şunu hatırlatmak isteriz 2002 yılında 2.8 milyon çiftçi vardı, bugün 2.3 milyona düşmüş oldu. Yani 20 yılda nüfus 20 milyon arttı ama 500 bin çiftçi kayıp. Bunlar üretimi bırakıp büyük şehirlere asgari ücrete çalışmaya büyükşehirlere gittiler. Umudu fındık bahçesinden, çay bahçesinden narenciyeden kestiler. Ucuz emek gücü olarak büyükşehirlerin ya işçileri ya işsizleri oldular. Bugün birçok ülkelerin yüzölçümleri kadar 26 milyon dekar toprak ekilmiyor, dikilmiyor. Bugün ortalama bir çiftçinin yaşı 58, her 4 çiftçiden 3’ü tarım dışı alanda gelecek beklentisi içerisinde olduğu görülüyor. Alın size beka sorunu. Bir ülkede nüfus artıyor, çiftçi sayısı azalıyorsa, çiftçinin yaş ortalaması artıyorsa, işte sana beka sorunu. Biz eskiden kendi kendine yeten bir tarım ülkesiyken, bugün avucunu dışarı açmış bir ülke durumundayız. Fındık ise en stratejik ürünümüz çünkü dünyadaki fındıkla ilgili toplam piyasa 130 milyar dolar. Bu fındığın yüzde 70’i, Türkiye’de üretiliyor. Yani dünyadaki 130 milyar dolarlık piyasanın 10 milyar dolarlık kısmı aslında burada üretiliyor. Peki siz fındıktan ne alıyorsunuz? 2 Milyar dolar. Yüzde 2’si.Yani şöyle görmek lazım sepet, şelek senin sırtında, parayı dünya devi şirketler kazanıyor. İşte bu yüzden bu düzen değişmelidir” diye konuştu.

    Üreticiye “Sabredin bekleyin, fiyat yükselir” tavsiyesinde de bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Elbette Fiskobirlik yok artık, fındık üreticisinin dostu Fiskobirlik yok artık. TMO var, fındığı o alacak diyorlar. Alırken, yüzde 10 kesinti yaptım, yüzde 5 bilmem ne düştüm, sonra vadeyi koyuyorlar ve kapıda sizi alacaklılar beklediği için mecbur fındığı alelacele satıyorsunuz. Bu yüzden fiyat taban fiyatın da altına düşüyor. Zor biliyorum ama siz yarın bahçeye varıp, fındığı toplayıp hemen satarsanız maalesef fiyat daha da aşağı gelecek. Aslında rekolte düşük, biraz sabredebilirsek, bu fiyata bu fındık yok diyebilirsek, biraz sabredebilirsek bu fiyat bu sefer yukarıya doğru gidecek. Bu yabancı şirket dostlarının fiyat oyununa, rekolte oyununa gelmeyin. Elinizdeki avucunuzdaki bedavaya çıkarmayın. Hep birlikte mücadele edeceğiz. Biz fındığa dair bir yasa çıkarılmasını teklif ettik etmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Van Gölü havzasının narin misafirleri

    Van Gölü havzasının narin misafirleri

    Her yıl İran’ın Urmiye Gölü’nden gelerek Van Gölü Havzası’nda bir süre konakladıktan sonra Afrika ülkelerine göç eden flamingolar, İpekyolu ilçe sınırında yer alan Erçek Gölü’ne gelmeye başladı. Zengin kuş popülasyonuyla kuş cenneti olarak anılan Erçek Gölü çevresinde görülen flamingolar, kıyı şeridini adeta beyaza bürüdü. Türkiye`deki yaklaşık 450 kuş türünden yaklaşık 250’sine ev sahipliği yapan Van Gölü havzasında görüntülenen flamingolar, görüntüleriyle göz kamaştırıyor. Havanın ısınmasıyla birlikte Van Gölü Havzası’nda birçok noktaya gelen flamingolar kasım ayına kadar havzada konaklıyor.

    Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, “Van Gölü havzası ülkemizdeki sulak alanların üçte birini barındırması vesilesiyle yaban hayat yönünden çok zengin. Van Gölü havzasındaki sulak alanlarda belirli mevsimlerde değil yılın her gününde her ayında bir yaban hayvanını görmek mümkün. Bunlardan Van’a selam getiren Allıturnalar (flamingolar) daha önceki yıllarda Mart ayında gelip Ekim ve Kasım ayının sonuna kadar misafir geç geldiler. Bu sene son 23 yılın en fazla yağış alması ile flamingoların erken gelmesini beklerken flamingolar bu sene selamı bize geç getirdiler. Flamingolar Temmuz’un sonu Ağustosun başı Erçek Gölü’ne, Erçek sulak alanına gelmeye başladılar. Bu yıl geç gelmelerinin sebebi araştırılması gerekir. Belki bu yıl kışın ağır geçmesi baharın da soğuk geçmesi nedeniyle beslenecek alanların hazır olmamasına bağlı olarak da olabilir. Veya bulundukları bölgede rahatlarının çok iyi olmasının nedeniyle buraya tatile biraz geç geldiler. Filamingolar zaten buraya tatil amaçlı gelerek beslendikten sonra tekrar geldikleri bölgeye göç ediyorlar. Allıturnalar gittikleri zaman da Erçek Gölü’nde başka yaban hayvanları görmek mümkün. Ama bugünlerde Allıturnaların selamını almak isteyenler, onları görmek isteyenler Erçek Gölü’ne bolca geldi oradan gidip görebilirler. Bundan sonra da gün geçtikçe sayıları artarak Kasım ayına kadar devam edecek. Sadece Erçek Gölü’nde değil Van Gölü hazasınında kalan Gevaş, Edremit, Erciş Çelebi bağı ve Muradiye’de görebilirsiniz” dedi.

  • AYM sitesine ulaşılamıyor: Açıklama geldi

    AYM sitesine ulaşılamıyor: Açıklama geldi

    Yüksek Mahkemen’in Basın Birimi’nden yapılan açıklamada, erişim sorununun internet trafiğinde yaşanan yoğunluk nedeniyle meydana geldiği söylendi.

    AYM’nin İletişim Başkanlığı’na bazı yetkiler veren Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ni iptal etmesinin ardından siteye erişim için yoğunluk yaşandı.

    Yapılan açıklamada, 66 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Bazı Kurallarını iptal eden kararın Resmi Gazetede yayınlandığı ve burada erişime açık olduğu da belirtildi.

     

    NTV

     

  • YAŞ kararları Resmi Gazete’de

    YAŞ kararları Resmi Gazete’de

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararları ile birlikte, bu yıl görev süresi tamamlanacak olan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu’nun görev süresi bir yıl uzatıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunun 38, 47, 49 ve 54’üncü maddeleri ile 3 sayılı Üst Kademe Kamu Yöneticileri ve Kamu Kurum Kuruluşlarında Atama usullerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 9’uncu maddesi gereğince Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlığına mensup 16 general, 7 amiral ve 77 albay 30 Ağustos 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bir üst rütbeye terfi edildi.

    Ayrıca karar ile birlikte Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında açık bulunan Destek Hizmetleri Daire Başkanlığına Ayberk Özerş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında açık bulunan İş Müfettişliğine ise Ahmet Erdaş atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Yazar ise görevden alındı. Ayrıca Orman Genel Müdürlüğünde Genel Müdür Yardımcıları Zekeriya Nane ve Recep Ateş ile Antalya Orman Bölge Müdürü Vedat Dikici görevden alındı.

  • Camdaki çocuk yürekleri ağızlara getirdi

    Camdaki çocuk yürekleri ağızlara getirdi

    Edinilen bilgiye göre olay önceki gün Sarıyer Rumeli Hisarı Mahallesi’nde saat 19.00 sıralarında meydana geldi. Anne ve babası evdeyken odasının camından dışarı çıkan 3 yaşındaki çocuk pencerenin kenarında yürümeye başladı. Pencere kenarının en ucuna gelen çocuğu mahalleli fark etti. 5 katlı binanın altına esnaf kendi imkanları ile battaniye gerdi, bina altındaki araçlar çekildi. Bu sırada esnaf zamanla yarıştı koşarak 5. kata çıkarak aileye haber verdi. Küçük çocuk panik yaptırılmadan aile tarafından camdan içeri alındı. Bütün bir mahalleyi paniğe neden olayın sonunda herkes derin bir nefes aldı.

    “Annesi çocuğu son anda aldı”

    Aileye haber verip facianın önüne geçen esnaf Ahmet Kısır, “Burada müşteriler yemek yerken bir gürültü oldu. Bir baktım binanın köşesinde bir çocuk var. İnanılmaz bir olay. Herkes yukarı doğru elini açarken ben yukarı çıktım. Benim peşimden bir abi de geldi. Çıktık en üst kata söyledik. Kadın son anda tuttu çocuğu. Sözün bittiği yerde inanılmaz gibi bir şeydi. Çocuk ortadaki camdan çıkmış en uca kadar da yürümüş orada bir yürüme payı da yok. Çocuk da burada ekmek fırını olan bir esnafın torunu. Aile korkudan titredi gerçekten sözün bittiği yerdi. Esnaf hızlıca bir şeyler yapmaya çalıştı ama bir an önce yukarı çıkıp aileye de haber vermek gerekiyordu. Ben yukarı çıkarken hep kötü bir şey olmasın diye düşündüm ama yetiştik çok şükür. Biz aileye haber verdikten sonra annesi yetişebilecek mi diye düşünürken yere çöktük kaldık. Çok korkunç bir olaydı. Bütün gün olayın stresinden ayaklarım ağrıdı” diye konuştu.

  • Yunanistan itti, Türkiye kurtardı

    Yunanistan itti, Türkiye kurtardı

    Aydın’ın Didim ve Kuşadası açıklarından lastik bot veya can salları ile Yunanistan’a geçmeye çalışan düzensiz göçmenlere yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Yunan Sahil Güvenliği tarafından geri itilerek ölüme terk edilen düzensiz göçmenler için yapılan çalışmalar Temmuz ayında da hız kesmezken, 1-31 Temmuz tarihleri arasında toplam 124 düzensiz göçmen kurtarıldı. Son 1 ayda toplam 5 olay meydana gelirken, kurtarılan 124 düzensiz göçmen ise sağlık kontrollerinin ardından Aydın Geri Gönderme Merkezi’ne teslim edildi.
    Sahil Güvenlik Komutanlığı verilerine göre Aydın’da 8 Temmuz’da Kuşadası açıklarında 1’i çocuk 33 düzensiz göçmen kurtarıldı. 13 Temmuz’da Didim açıklarında 20 düzensiz göçmen, 24 Temmuz’da Kuşadası açıklarında meydana gelen 2 ayrı olayda 24’ü çocuk 41 düzensiz göçmen, 29 Temmuz’da Kuşadası açıklarında 12’si çocuk 30 düzensiz göçmen kurtarıldı.

  • “Bir gece ansızın İsrail’e giremeyiz”

    “Bir gece ansızın İsrail’e giremeyiz”

    İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ile Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan İYİ Parti Genel Merkezi’nde bir araya geldi. İki lider, yaklaşık 40 dakika süren görüşmelerinin ardından ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ilk açıklamayı yapan Dervişoğlu, “Sayın Erbakan ile bu görüşmeyi daha önceden planlamıştık. Bazı aksaklıklar söz konusu olduğu için bugüne kaldı. Kendileri hayırlı olsun ziyaretinde bulunmak için bizleri şereflendirdiler. Kendilerine ve ekibine teşekkür ediyorum. Türkiye’nin yakın zaman içindeki bütün sorunlarını, Türkiye’deki adaletsizliği, ekonomiyi, emeklinin çektiği çileyi, geleceğe dair vizyonunu tüm konuları ele aldık. Dış politikadaki açmazlıkları, yanlış politikaları konuştuk. Rahmetli Erbakan hocamızı da andık. Türk siyasetine sağladığı yüksek katkıları konuştuk” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin gündemiyle ilgili meselelerde fikir alışverişinde ve değerlendirme bulunduklarını dile getiren Erbakan ise, “Biz Yeniden Refah Partisi olarak her zaman söylediğimiz gibi doğruya doğru yanlışa yanlış politikasını sürdürme noktasındayız. Tabii bu vesileyle İsmail Haniye’nin vefatı dolayısıyla duyduğumuz üzüntüyü de ifade etmek istiyorum. Tüm Filistin halkına ve bütün İslam alemine başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Dün oğlu ile telefonda görüşerek taziyelerinizi kendisine ilettik. Bugün de inşallah akşam saatlerinde yarın Doha’da kılınacak cenaze namazına iştirak etmek üzere heyetimizle birlikte Katar’a hareket edeceğiz. Bu vahşi saldırıyı Yeniden Refah Partisi olarak lanetliyoruz” dedi.

    “Bir gece ansızın İsrail’e giremeyiz. Çünkü Kürecik üssü İsrail’e haber verir”

    Milli Görüş olarak 55 yıldır Amerika’dan Türkiye’ye dost olamayacağını söylediklerini vurgulayan Erbakan, “Tabii yine Amerikan Kongresi’nde katil bir soykırımcının alkışlanmasını insanlık adına utanç verici bir olay olduğunu ifade etmek istiyorum. ‘Amerikan yönetimi, Amerika kurulduğu günden itibaren Siyonizmin emrindedir’ sözümüzde, ne kadar haklı olduğumuz ve ‘bizim stratejik ortağımız olamaz’ tezimizde ne kadar haklı olduğumuz bu sahneyle bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yeniden Refah Partisi olarak uzun zamandan beri ifade ettiğimiz Kürecik Radar Üssü’nün kapatılmasıyla ilgili gerekli girişimlerin iktidar tarafından yapılmasını istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı bir gece ansızın Gazze’ye de gireriz, İsrail’e de gireriz dedi. Ancak kendisine şunu hatırlatmak istiyoruz ki Yeniden Refah Partisi olarak; bir gece ansızın İsrail’e giremeyiz. Çünkü her şeyden önce bizim kendi topraklarımızdaki Kürecik radar üssü bizim gireceğimizi İsrail’e önceden haber verir. Bu nedenle NATO üyeleri olan İngiltere ve Fransa, Amerika aracılığıyla NATO üssü olan Kürecik üssünden alınan bilgileri İsrail ile paylaşması dolayısıyla kendi topraklarımızda İsrail’in füze kalkanlarını destek vermiş oluyoruz. Kürecik Radar Üssü kapatılmasını söylüyoruz” şeklinde konuştu.

    “Bu sistemin adı borç, faiz zam ve vergi ekonomisidir”

    Bugün Türkiye’de açlık sınırının 20 bin 700 liraya geldiğini hatırlatan Erbakan, “Yoksulluk sınırı 62 bin lirayı aşmıştır. Bu hesaba göre Türkiye’de halkın yüzde 45’i açlık sınırının altında gelire sahip. Yüzde 85’i yoksulluk sınırının altında gelire sahip. Emekliler ve asgari ücretliler açlık sınırının altında. Ve milyonlarca insan da yoksulluk sınırının altında Türkiye’de evine ayda 62 bin liranın üzerinde gelir giren kaç hane var? Türkiye’nin yüzde 15’i. Çünkü bunun dışındaki yüzde 85 bugün yoksul. En son yapılan ciddi araştırmalarda da AK Parti seçmeninin dahi yüzde 65’i ekonominin kötü yönetildiğine inandığını ortaya koydu. MHP seçmeninin yüzde 67’sinin ekonominin iyi yönetilmediğine inandığını ortaya koydu. Türkiye’de halkın yüzde 86’sı ekonominin iyi yönetilmediğine inandığını ortaya koydu. Yani açlık sınırının altında ve yoksulluk sınırının altındaki kesim olan yüzde 85’lik kesim açık bir şekilde haklı olarak, doğal olarak ekonomi iyi yönetilmiyor diyor. Tabii neden böyle oluyor? İmkanlar, her zaman söylediğimiz gibi kamudaki israfa bir avuç imtiyazlı holdinge ve faiz ödemelerine gidiyor. 1.4 trilyon liralık bir imkan, kur korumalı mevduat sahiplerine gitti. Bu sene 1.25 trilyon lira faize gidecek. 163 milyar lira garanti ödemesiyle imtiyazlı holdinglere para aktarılacak. Ve yine bu senenin bütçesinden 1.65 trilyon lira kurumlar vergisi ve gelir vergisi muafiyeti yapıldı. Bu da büyük ölçüde bir elin parmakları kadar imtiyazlı holdingin vergi muafiyetlerine sağlanmış olacak. Böyle olunca bu trilyonlar, imtiyazlı holdinglere, korumalı mevduata, israfa ve faize gittiği için de dar gelirliye, emekli çiftçiye, işçiye imkan kalmıyor. Bu sistemin adı borç, faiz zam ve vergi ekonomisidir” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Belediyeler SGK borçlarını ödesin” şeklindeki sözüne ilişkin Erbakan, “Tabii son olarak ifade etmek istediğim iktidarın yerel yönetimlerdeki seçimlerde görmüş olduğu büyük hezimet sonrasında Türkiye genelinde yüzde 70’lik kısımda yerel yönetimleri, yerel iktidarı kaybetmesi sonrasında birden aklına belediyelerin SGK borçları geldi. Yirmi senedir AK Partili belediyelerin yapmış olduğu bu borçlar tahsil edilmezken şimdi belediyeler el değiştirip muhalefet partilerine geçince bu borçların tahsil edilmesi akla geldi. Bu aslında hem muhalefet partilerine, hem de bu belediye seçimlerinde bu partilere oy veren seçmeni cezalandırma manasına taşıyor. Çifte standartçı bir yaklaşım ve bu yaklaşımı kabul etmediğimizi kınadığımızı ifade etmek istiyorum” dedi.

  • Temmuz’da market fiyatları düştü

    Temmuz’da market fiyatları düştü

    TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı basın açıklamasıyla üreticilerin beklentilerini ve temmuz ayında üretici ile market arasındaki fiyat değişimlerini değerlendirdi. Kuru soğanda erkenci çeşitlerin hasadının Amasya ve Merzifon bölgelerinde başladığını söyleyen Bayraktar, “Erkenci soğan depolanamadığı için üreticilerimiz ürününü kısa sürede elinden çıkarmak zorunda kalıyor. Rekolte yüksekliği ve hızlı hasat arzda artışa neden oldu. Bu sebepten soğan fiyatları düştü. Geçen sene temmuz ayında 6 lira 50 kuruş olan kuru soğan fiyatı, enflasyon ve girdi fiyatlarındaki artışa rağmen yüzde 6 oranında azaldı. Halen ortalama 6 lira seviyesinde olan soğan fiyatları, Polatlı’da 5 liraya kadar geriledi. Kuru soğanda bu yılki verim yüksekliği ve erkenci çeşitlerin ihracata uygun olmayışı nedeniyle piyasadaki arz fazlası fiyatların gerilemesine neden oluyor” ifadelerini kullandı.

    Kuru soğanda yaşanan durumun bir benzerinin domateste de meydana geldiğini belirten Bayraktar, “2018 yılında 519 bin dekar olan salçalık domates üretim alanı 2023 yılında yüzde 36 oranında artarak 705 bin dekara yükseldi. Aynı şekilde 2018 yılında 3,7 milyon ton olan salçalık domates üretimi, 2023 yılında yüzde 49 oranında artarak 5,5 milyon tona yükseldi. Geçen sezon diğer ürünlerden hak ettiği geliri elde edemeyen üreticilerimiz, bu yıl domates üretimine yöneldi. Ziraat odalarımızdan aldığımız bilgilere göre İzmir ve Bursa gibi salçalık domates üretimi olan illerde üretim alanlarında yüzde 30’lara varan artış olduğu görülüyor. Domateste meydana gelen arz artışı fiyatların düşmesine neden oldu. Fiyatların düşmesinin bir diğer sebebi de üreticilerimizin salça fabrikalarıyla yaşadığı sıkıntılardır” diye konuştu.

    Kuru kayısıda ise arz fazlası yaşanması nedeniyle fiyatlarda düşüş meydana geldiğini aktaran Bayraktar, “Geçen sezon 190 lira seviyelerine kadar yükselen kuru kayısı fiyatları bu yıl rekoltenin de yüksek olması nedeniyle geçen sezonun da altına, 110 lira seviyesine kadar geriledi. Üreticilerimiz, Avrupa Birliğinden coğrafi tescil alan ürünlerinin hak ettiği değeri görmesini istiyor. Toprak Mahsulleri Ofisi devreye girerek alım yapmalı ve piyasada dengeyi sağlamalıdır” şeklinde konuştu.

    “Üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 420,5 ile havuçta görüldü”

    Temmuz ayında üreticideki ve marketteki fiyatları da karşılaştıran Bayraktar, şunları kaydetti:

    “Temmuz ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 420,5 ile havuçta görüldü. Havuçtaki fiyat farkını yüzde 333,9 ile limon, yüzde 328,6 ile elma, yüzde 313,9 ile kuru incir takip etti. Havuç 5,2 kat, limon ve elma 4,3 kat, kuru incir 4,1 kat, kuru kayısı 3,9 kat fazlaya satıldı. Üreticide 6 lira olan havuç 31 lira 23 kuruşa, 15 lira olan limon 65 lira 9 kuruşa, 10 lira 38 kuruş olan elma 44 lira 49 kuruşa, 115 lira olan kuru incir 476 lira 9 kuruşa markette satıldı. Temmuz ayında fiyatı en fazla artan ürün markette limon, üreticide yumurta olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise hem markette hem de üreticide karpuz oldu.”

    Temmuz ayında markette 37 ürünün 24’ünde fiyat azalışı oldu

    Bayraktar, konuşmasını söyle sürdürdü:

    “Temmuz ayında markette 37 ürünün 13’ünde fiyat artışı, 24’ünde fiyat azalışı oldu. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 36,2 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 32,9 ile elma, yüzde 13,9 ile yumurta, yüzde 12, 6 ile maydanoz takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 42,4 ile karpuz oldu. Karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 27,8 ile patates, yüzde 25,5 ile Antep fıstığı, yüzde 21,2 ile kabak izledi.”

    “Üreticide 29 ürünün 13’ünde fiyat düşüşü görüldü”

    TZOB Başkanı Bayraktar, “Temmuz ayında üreticide 29 ürünün 7’sinde fiyat artışı olurken, 13’ünde fiyat düşüşü görüldü. 9 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 48,4 ile karpuzda görüldü. Karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 33,3 ile kabak, yüzde 29,4 ile havuç, yüzde 21,4 ile kuru kayısı izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 25,5 ile yumurtada görüldü. Yumurtadaki fiyat artışını yüzde 13,5 ile yeşil soğan, yüzde 10,8 ile marul izledi” ifadelerine yer verdi.

    “İklim değişikliği tarım sektörünü olumsuz etkiledi”

    Üreticideki fiyat değişiminin nedenlerine de değinen Bayraktar, şunları kaydetti:

    “İklim değişikliğinden kaynaklanan aşırı sıcaklar ve şiddetli yağışlar birçok sektörü olduğu gibi tarım sektörünü de olumsuz etkiledi. Aşırı sıcaklar tarım ürünlerinde hasara ve verimde kayıplara neden oldu. Yeşil soğan, marul, yeşil fasulye ve maydanozda yaşanan fiyat artışı arzdaki azalmadan kaynaklandı. Yeşil mercimeğin fiyatı yeni sezon ürünü olmasından dolayı yükseldi. Karpuz, kabak, salatalık ve sivri biberde yoğunlaşan hasatla birlikte ürün arzındaki artış fiyatların düşmesine neden oldu. Havuçta talepteki azalma fiyatın düşmesine neden oldu. Yumurtada arz ve talepteki değişimlerden kaynaklı fiyatta yükselme yaşandı.”

  • Soğuk baklavaya talep arttı

    Soğuk baklavaya talep arttı

    Türkiye’nin en sıcak illerinden Adana’da hava sıcaklığı her gün 35 derecenin üzerinde seyrederken, nemin de etkisiyle hissedilen sıcaklık 50 dereceyi buluyor. Adanalılar yemek yerken dahi serinleten lezzetler arıyor.

    ‘Soğuk Baklava’ satışları arttı

    Hal böyle olunca Adana’da uzun yıllardır hizmet veren Tatlıcı Köse’de ‘Soğuk baklava’ satışları adeta tavan yaptı.

    “Yoğun bir çalışma içerisindeyiz”

    Tatlıcı Muhammet Karahan, “Bölgesel olarak çok sıcak havalar yaşadığımızdan kaynaklı olarak müşterilerin şu an ki talepleri biraz daha serin lezzetler. Dondurma olsun, soğuk baklava olsun bu gibi tatlıları tercih ediyorlar. Soğuk baklava özellikle sattığımız ilk beş ürün arasına çok hızlı bir şekilde girdi. Şu an Adana üzerinde yoğun bir talep var, insanlar sıcaktan kaçmak, serinlemek için alternatif çözümler üretiyorlar. Biz de bu talebi karşılamak için yoğun bir çalışma içerisindeyiz” dedi.

    “Yapımı zahmetli”

    Şerbetli tatlıların yaz aylarında daha az tüketildiğini vurgulayan Karahan, “Soğuk baklava alternatif olarak çok fazla tüketiliyor. Soğuk baklava sıcak havalarda dondurmamıza bir alternatif oldu. Normal baklavaya göre soğuk baklava biraz daha zahmetli. Dinlendirmemiz gerekiyor. Klasik baklavalarda ateşten çıktıktan sonra hemen şerbet verilebilir fakat soğuk baklavanın 24 saat dinlenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    “Soğuk baklava bir sonraki güne kalmamalı”

    Soğuk baklavanın tüketimi sırasında dikkat edilmesi gerekenleri anlatan Muhammet Karahan, “Paket servis olsun, dükkanda servis olsun müşterileri soğuk yemeleri konusunda, dışarıda bekletmemeleri konusunda uyarıyoruz. Süt hassasiyeti olanlar dikkat etmeli, onun dışında aldıkları firmalara ve nasıl üretildiğine dikkat etmeliler. Bu sıcak havalarda ertesi güne kalan soğuk baklavalarda ciddi sıkıntılar olabilir” diye konuştu.

    “Tatlıdan vazgeçemiyorum”

    Müşteri Burak Gedik ise soğuk baklavayı severek tükettiğini belirterek, “Dışarısı çok sıcak olduğu için soğuk baklava ile adeta serinliyoruz. Yaz aylarında sıcak, şerbetli tatlılar yerine soğuk baklava ve dondurma gibi alternatiflere yöneliyoruz. Hem tatlıdan vazgeçemiyorum hem de sıcağa dayanamayınca böyle bir çözüm bulduk” şeklinde konuştu.

  • Buse Naz Çakıroğlu çeyrek finalde

    Buse Naz Çakıroğlu çeyrek finalde

    Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda boksta milli boksör Buse Naz Çakıroğlu, çeyrek finale yükseldi. North Paris Arena’da oynanan karşılaşmada kadınlar 50kg son 16 turunda Meksika’dan Fatima Herrera’yı 5-0 mağlup eden Buse Naz Çakıroğlu, adını çeyrek finale yazdırdı.

    Milli boksör, 3 Ağustos Cumartesi günü çeyrek finalde Finli Pihla Kaivo – Oja ile Amerikalı Jennifer Lozano arasında oynanacak karşılaşmadan galip gelen isimle mücadele edecek.