Etiket: güncelhaber

  • Samsun’da simit fiyatına zam

    Samsun’da simit fiyatına zam

    2023 yılının Ağustos ayında 5 TL’den 7,5 TL’ye yükseltilen simitte 27 Temmuz itibarıyla fiyat güncellemesi yapıldı. Samsun Fırıncılar Odası Başkanı Yılmaz Yiğit ile Samsun Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (SESOB) Başkanı Hacı Eyüb Güler’in imzası ile yürürlüğe giren kararla birlikte 85 gram olan simidin gramajı 80 grama düşürülürken, fiyatı da 7,5 liradan 10 TL’ye yükseltildi. Simidin yeni fiyatından hem satıcılar hem de alıcılar memnun olmayarak simidin ekmekle aynı fiyat olmasını eleştirdi.

    “Simide zam yapılması iyi olmadı”

    Yıllardır simit satarak geçimini sağlayan esnaf Erkan Altun, “Simit satışlarımızda durgunluk yaşanıyor. Ekmek ile simit aynı fiyat oldu. Vatandaş da bunu ifade ediyor. Ben simitçi olarak bu zamdan memnun değilim. Satışlar çok düştü. Bizce fiyatlar düşürülmeli. Ekmeğe zam gelmedi ki simide zam gelsin. Vatandaşa yazık. Bazı fırınlarda 7,5 liraya bile ekmek satılıyor. Bu durumda simide zam yapılması iyi olmadı” dedi.

    Yeni tarifeden simit alan vatandaşlar ise simit fiyatlarının 250 gram somun ekmek ile aynı seviyeye geldiğini, uygulanan zamlı tarifenin anlamsız olduğunu ve simide yapılan zammın geri çekilmesi gerektiğini söylediler.

  • Özel, Çerkezoğlu ile bir araya geldi

    Özel, Çerkezoğlu ile bir araya geldi

    CHP’den yapılan açıklamaya göre, Özel, Çerkezoğlu ile parti genel merkezindeki makamında bir araya geldi.

    Özel’e, Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer eşlik etti.

  • Ekonomik güvende rekor düşüş

    Ekonomik güvende rekor düşüş

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Temmuz ayı Ekonomik Güven Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, ekonomik güven endeksi Haziran ayında 95,8 iken, Temmuz ayında yüzde 1,5 oranında azalarak 94,4 değerini aldı. Bir önceki aya göre Temmuz ayında tüketici güven endeksi yüzde 3,1 oranında azalarak 75,9 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 1,8 oranında azalarak 98,7 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,1 oranında azalarak 114,1 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 1,5 oranında azalarak 107,1 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 0,9 oranında azalarak 87,1 değerini aldı.

  • Koynunda beslediği yılanlar böyle ısırdı

    Koynunda beslediği yılanlar böyle ısırdı

    Adana Otogarı’nda uzun yıllardır çiğköfte satarak geçimini sağlayan Osman Aslan’ın (62) yılan sevgisi görenleri hayrete düşürüyor. Halk arasında ‘zehirsiz kara yılan’ olarak bilinen yılanları besleyen ve defalarca yılanlar tarafından ısırılan Aslan, halen yılanları bir an olsun bırakmıyor ve onları elleriyle süt içirerek besliyor. Ayrıca Osman Aslan, Adana Otogarı’nda yılanlarla şov yapıyor.

    Isırıldığı anlar kamerada

    Öte yandan Osman Aslan, geçtiğimiz gün Adana Otogarı’nda koynunda beslediği yılanlarla şov yaparken elindeki yılan tarafından kaşından ısırıldı. O anlar cep telefonu kamerasıyla görüntülenirken video sosyal medyada milyonlarca kez izlenip beğenildi.

    “Yılancılık çocukluktan geliyor”

    Osman Aslan, kendisinin ‘Yılancı Osman’ olarak bilindiğini anlatarak, “Benim yılanlara karşı bir sevgi ve sempatim var. Yılanları çok seviyorum. Ben yılanlarla yatıyorum, kalkıyorum. Zerre kadar zarar görmedim. Yılancılık çocukluğumdan beri bizim ailede var. Millet kahvede okey oynar veya masa kurar eğlenir. Ben arabama biner araziye gider yılan ararım. Benim işim bu. Onları öperim, severim, geri bırakır ve dağa salarım. Koynumda bile yılan besliyorum. Onlara ciğer, kurbağa yedirip süt içiriyorum” ifadelerini kullandı.

    “Hayvan ve yılan sevgisi var adamda”

    Adana Otogarı’nda esnaflık yapan Hikmet Toprak ise ‘Yılancı Osman’ın bilindik bir sima olduğunu belirterek, “Ağabeyimizin yılanlara çocukluğundan bu yana bir sevgisi var. Hayvanlara eziyet yapmaz. Burada kendi elleriyle besliyor. Kurbağa topluyor onlara geceleri. Kasaplardan ciğer alarak yediriyor. Kaselerde süt içiriyor hayvanlara. Hayvan sevgisi çok. Eziyet etmez hayvanlara. Aşırı derecede hayvan ve yılan sevgisi var adamda. İnsanlar Osman abiyi yılanlarla gördüklerinde çok şaşırıyorlar. Adam koynunda yatırıyor, eliyle besliyor” diye konuştu.

  • Yurtta hava durumu

    Yurtta hava durumu

    Hava sıcaklığı: Marmara’da 3 ila 5 derece azalacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor.

    Rüzgar: Genellikle kuzey yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara, Kuzey ve Kıyı Ege, Batı Karadeniz ile Orta Karadeniz kıyılarında kuzeyli yönlerden kuvvetli olarak (40-70 km/saat) esmesi bekleniyor.

    Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:

    Ankara: Az bulutlu ve açık, öğle saatlerinden sonra kuzey kesimleri parçalı bulutlu 32

    İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 30

    Bursa: Parçalı ve az bulutlu 33

    İzmir: Az bulutlu ve açık 38

    Adana: Az bulutlu ve açık, iç kesimleri yer yer parçalı bulutlu, öğle saatlerinden sonra Toroslar mevkii yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 36

    Antalya: Az bulutlu ve açık 39

    Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra doğu kesimleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 31

    Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 28

    Erzurum: Parçalı ve az bulutlu 28

    Diyarbakır: Az bulutlu ve açık 41

  • “Mavi Vatan” tartışması

    “Mavi Vatan” tartışması

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

    Her olayda Netanyahu hükümetinin, Hitler ve Hitler’in hükümetiyle birebir benzerlik ifade ettiğinin daha çok ortaya çıktığını vurgulayan Çelik, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın ifadelerinin Hitler’in Dışişleri Bakanı Ribbentrop’un insanlık suçu anlamı taşıyan ve savaş kışkırtıcılığı içeren ifadelerine benzediğini söyledi.

    Tüm dünyada sağduyulu insanların, Netanyahu, Katz ve benzeri aktörlerin söylem ve davranışlarının Nazilerle birebir özdeşlik gösterdiğini net bir şekilde ifade ettiğine dikkati çeken Çelik, şöyle konuştu:

    “Cumhurbaşkanı’mıza dönük tehditlerinin hiçbir hükmü yoktur. Bu yok hükmündedir ve netice itibarıyla Netanyahu ve Katz gibiler, geçmişte soykırım suçu işleyen diğerleri gibi aynen yargılanacak. Hem tarih önünde mahkum oldular hem de hukuk önünde mahkum olacaklarına kesinlikle inanıyoruz. Cumhurbaşkanı’mız siyasi hayatına başladığından beri birçok tehditle karşı karşıya kaldı. Bütün bu tehditleri yapanların hepsini verdiği siyasi mücadeleyle tarihin çöplüğüne gönderdi. Cumhurbaşkanı’mızdan bu kadar rahatsız olmalarının sebebi, Cumhurbaşkanı’mızın insanlık değerleri ve hakikat adına yürüttüğü bu siyasetin onları birebir rahatsız etmesidir. Ama katliamlarını bu şekildeki yaklaşım ve saldırganlıklarla kesinlikle örtbas edemeyecekler ve tarih önünde mahkum oldukları gibi hukuk önünde de mahkum olacaklar. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başına, Cumhurbaşkanı’mıza dönük bu tehditleri yapanların hepsinin aynı geçmişte soykırım suçu işleyenler gibi yargılanacakları ve mahkum edilecekleri bir akıbet olacağını hep beraber göreceğiz.”

    İsrail Dışişleri Bakanı Katz’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan paylaşımına karşı çok sayıda siyasi partinin Erdoğan’a destek mesajı gönderdiğini belirten Çelik, “Pek çok siyasi parti, Türkiye Cumhurbaşkanı’na dönük olarak İsrail hükümetinin kullandığı bu hadsiz ifadeleri kınadı, lanetledi. ‘Muhalefet yapsak bile, eğer Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na bir saldırı varsa, Cumhurbaşkanı’mızın yanındayız’ diyerekten güçlü bir irade koydular. Hepsine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Doğru olan bugün devletimizin çıkarlarını savunmak, Filistin’deki mazlumların haklarını savunmak, insanlık değerlerinden yana olmak ve devletimizin başı olan Cumhurbaşkanı’mıza dönük her saldırı karşısında milli birliğimizi göstermektir.” dedi.

    “MAVİ VATAN KAVRAMININ OMURGASINA SALDIRAN BİR KONUŞMA”

    Çelik, CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan’ın “Mavi Vatan” için kullandığı ifadeleri eleştirerek, Tan’ın “Mavi Vatan”a saldırı niteliğindeki açıklamalarının Yunan ve Rum basınında büyük coşkuyla karşılandığına dikkati çekti.

    Tan’ın sözlerinin, siyasi eleştiri bağlamına sıkıştırılacak ve o denklem içinde değerlendirilecek ifadeler olmadığını vurgulayan Çelik, şunları söyledi:

    “Nitekim açıklama yapıldığı andan itibaren de CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Yankı Bağcıoğlu, net bir şekilde Sayın Tan’ın ifadelerini eleştirdi. Sayın Yankı Bağcıoğlu’nun ortaya koyduğu ifadeler son derece doğru argümanlarla Mavi Vatan kavramının nasıl geliştiğini, Mavi Vatan kavramına denizcilerimizin, akademisyenlerin, askerlerimizin nasıl emek verdiğini, bugüne kadar bu milli tezin oluşmasının arkasındaki büyük emeği, gayreti ortaya koyan ve bunun haklılığını ifade eden argümanlardı. Doğrudan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Bağcıoğlu, Sayın Namık Tan tarafından dile getirilen ifadenin yanlış olduğunu ifade etti. Biz de bunu bu şekilde ifade ettik. Tabii şimdi tekrar bugün bir basın toplantısı yapmışlar. Değerli CHP Sözcüsü Deniz Yücel ve beraberinde bir ekip Sayın Tan ile birtakım açıklamalar yapmışlar. Birincisi şunu söylüyorlar; Sayın Tan’ın ifadeleri cımbızlandı. Buradan açık bir çağrıda bulunuyorum. Hiçbir cımbızlama yoktur. Doğrudan Mavi Vatan kavramının omurgasına saldıran bir konuşmadır.”

    “ÖZÜR DİLEMESİ GEREKİYOR”

    Namık Tan’ın “Mavi Vatan” ile ilgili ifadelerinin olduğu konuşmasında Türkiye’nin terörle mücadele bağlamında yaptığı sınır ötesi harekatlara yönelik de eleştiride bulunduğunu belirten Çelik, şunları söyledi:

    “Sayın Namık Tan’ın dış politika ile ilgili ortaya koyduğu değerlendirmeler, uygulama imkanı bulsaydı, Türkiye’nin elinde Mavi Vatan diye bir alan kalmayacaktı. Ege’deki ve Akdeniz’deki hak ve menfaatlerimizi kaybedecektik. Aynı şekilde de sınır ötesi harekatları yapmayarak sınırlarımızın dibinde bir terör devleti, terör devletçikleri kurulmasına müsaade etmiş olacaktık. Dolayısıyla metnin tamamı son derece kötü bir dış politika yaklaşımı, son derece yanlış bir Türk dış politika yaklaşımı ve Türkiye’nin milli tezlerine karşı esasında başka devletlerin tezlerinin yanında hizalanan bir siyasi yaklaşım.”

    CHP Parti Sözcüsü Yücel’in, Tan’ın açıklamalarına yönelik eleştiriler konusunda AK Parti’den özür beklediğini dile getiren Çelik, şöyle devam etti:

    “Benim kendisine şöyle bir önerim var. Kendisi Sayın Namık Tan’ın konuşmasının videosunu tam olarak kendi parti sözcülüğü sosyal medya hesabından sabitleyerek yayınlasın. Bunu herkes bir kere daha izlesin. Bunun sonucunda, orada Mavi Vatan’la ilgili olduğu kadar Türkiye’nin hak ve menfaatlerini korumak, milli güvenliğini korumakla ilgili çok daha vahim ifadelerin olduğunu herkes görecek. Ondan sonra Sayın Yücel değerlendirsin. Biz mi cımbızlamışız yoksa tam aksine biz kendilerine düzeltme fırsatı vermek üzere en nezaketli şekilde eleştirimizi mi ortaya koymuşuz? Dolayısıyla bugün yaptıkları konuşma esasında Sayın Namık Tan’ın tezlerini eleştiren Yankı Bey’in tezleri çerçevesinde bir yaklaşım ortaya koyduklarını gösteriyor. Bugüne kadar bu kavramlar için, Türkiye’nin hak ve menfaatleri için, Mavi Vatan için, sınır ötesi harekatlar için emek verenlerden ve milletimizden özür dilemesi gerekiyor.”

    “ABBAS, KONUŞMA YAPMAK İSTEDİĞİNİ BELİRTTİ”

    Çelik, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın sağlık sorunları gerekçesiyle TBMM’de konuşma teklifine ilk anda olumlu yanıt vermediğini belirterek, şunları kaydetti:

    “Şimdi gelen yeni bilgiye göre, başka bir zamanlama içerisinde Türkiye’yi ziyaret edeceğini ve bu konuşmayı yapmak istediğini belirtmiş. Herkes şunu bilmeli ki bu siyasi partilerdeki çağrılar yapılmadan çok önce bu konu gündeme geldiğinde Sayın Cumhurbaşkanı’mız, Sayın Abbas’ın davet edilmesi gerektiğini söyledi. Şimdi tabii ki diğer siyasi partilerin de iyi niyetle ‘böyle bir davet yapılsaydı iyi olurdu’ demeleri anlamlıdır. Bu hep beraber bu konudaki ortak hassasiyetimizi gösterir. Ama birileri çıkıp bir suçlamaya, Cumhurbaşkanı’mızın ve hükümetimizin ve partimizin Filistin konusundaki hassasiyetini sorgulamaya dönüştürürse orada da bir tepkinin ortaya çıkması gayet normaldir. Nitekim bu çerçevede Yeniden Refah Partisinin bir milletvekili, bunu Cumhurbaşkanı’mıza ve partimize karşı bir suçlamaya dönüştürme gibi son derece yanlış bir girişimde bulunmuştur. Buna da tepki verildiğinde maalesef Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Sayın Erbakan, tutmuş ‘Sayın Cumhurbaşkanı’nı nezakete davet ediyoruz’ demiştir. Ben öncelikle Sayın Erbakan’a şunu söylemek isterim. Siyasi nezaketten konu açmışlarken, şunu kendilerine hatırlatmak isterim. Kendilerinin Genel Başkanvekili ‘eğer Erdoğan anayasayı değiştiremezse Amerika’ya kaçacak’ gibisinden Türk siyasi tarihinin en çirkin ifadelerini kullandığında, işte o zaman Sayın Erbakan’ın siyasi nezaketi hatırlayıp o kişiyle ilgili gereğini yapması gerekirdi.”

    “SON DERECE YANLIŞ”

    Çelik, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın, “Cumhurbaşkanı, Yeniden Refah Partisinin oylarıyla Cumhurbaşkanı seçildiğini unutmasın” şeklindeki açıklamalarına da tepki göstererek, şu ifadeleri kullandı:

    “Yeniden Refah Partisi henüz siyasi hayatta yokken bile Cumhurbaşkanı’mız, Başbakan olarak ve Cumhurbaşkanı olarak defalarca yüksek siyasi başarılara imza atmıştır. Dolayısıyla Sayın Erbakan’ın bir yandan siyasi nezaket deyip, bir yandan da ‘bizim sayemizde seçildiniz’ gibisinden bir siyasal egoizm ortaya koyması son derece yanlış bir yaklaşım olur. Siyasi nezaketin Cumhurbaşkanımız için ‘Amerika’ya kaçacak’ denilen genel başkanvekillerine karşı gerekli işlemin yapılmasıyla yürürlüğe sokulması gerekir. Birtakım siyasal egoizmden de uzak durulması bundan sonrası için daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.”

  • Lavanta kokulu köyde hasat başladı

    Lavanta kokulu köyde hasat başladı

    Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak köyünde, temmuz ve ağustos aylarında yüzbinlerce kişinin ziyaret ettiği bahçelerde lavanta hasadı başladı. Toplamda bin ile 5 bin metrekare arasında değişen bahçelerde yetiştirilen lavantalar ekonomik katkısının yanı sıra güzel görüntüsü ve kokusuyla turizme de katkı sağlayarak, insanları kendisine çekiyor.

    Kuyucak köyünde 25 yıldır lavanta üreticiliği yapan Baysal Tezcan sıcak havaların etkisiyle hasadın bu yıl erken başladığını belirterek “ Hasadımız bir hafta önce başladı. Sabah 5 buçuk gibi bahçelere gelerek kesime başlıyoruz, 11 gibi kesimi bitirerek topladığımız lavantaları kazanlara basarak kaynatıp yağını çıkarıyoruz. Bu yıl havalar sıcak olduğundan dolayı lavantalar erken açtı. Yağışların az olması sebebiyle geçen yıla göre bu yıl hasadımız daha zayıf” dedi. Konuşmasının devamında lavanta fiyatlarından bahseden Tezcan “Lavantanın yaş olanı bu yıl 5 TL, kuru lavanta çiçeği ise belirlenmedi ama geçen yıl 39 TL’den satıldı. Bu yıl bin ile 5 bin metrekare arasında yetiştirdiğimiz lavantada 1 buçuk, 2 ton civarında rekolte bekliyoruz” şeklinde konuştu.
    Geçen yıl Dubai’ye ihracat yaptığını söyleyen üretici Tezcan bu yıl 100 bin kese lavantayı göndermeyi hedeflediğini söyledi.

    “Lavantadan elde edilen ürünler dünya pazarında yer alıyor”

    Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk hava sıcaklıklarından dolayı gül ve domateste olduğu gibi lavantada da hasadın erken başladığını söyleyerek “Isparta’da üretilen lavantalar tıbbı aromatik bitkilerde gül, aronya, kekik yağı olduğu gibi lavanta yağımızda çıkar. Lavantadan elde ettiğimiz lavanta yağı Avrupa ülkelerine, Hollanda, Fransa’ya gidiyor. Burada üretilen ürünlerimiz dünya pazarında yerini alıyor” dedi.

    “Hasat başladığını duyduk geldik, hoş kokularla karşılaştık”

    Lavanta tarlalarını ziyaret etmek için İstanbul’dan geldiğini söyleyen Mehmet Şimşek “Biz Antalya’ya tatile gitmiştik. Dönüşte burada hasat başladığını duyduk buraya geldik ve çok memnun olduk, güzel bir ortam ve hoş kokularla karşılaştık. Benim ilk deneyimim daha önce hiç lavanta bahçesi görmemiştim burası çok hoş” açıklamalarında bulundu.

    İzmir’den gelen misafirlerini gezdirmek için lavanta bahçelerine getirdiğini söyleyen Sertan Gezer ise “Kuyucak köyünün bu güzelliğini, doğa harikasını görmek için geldik. Misafirimiz bu güzellikleri görmek için İzmir’den geldiler bizde ona eşlik etmek ve tanıtmak için geldik. Yetiştirenlere, emeği geçenlere çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

  • İncir üreticinin yüzünü güldürecek

    İncir üreticinin yüzünü güldürecek

    Ürünlü Mahallesi’nde geçtiğimiz yıl Bursa siyah inciri, Aydın beyaz inciri ve Ürünlü köyünün yerli incirinden yaklaşık 40 ton hasat yapılırken, bu yıl ise hasadın 50-60 ton civarında olması bekleniyor. Ürünlü Mahalle muhtarı ve aynı zamanda incir üreticisi Naci Özkan, bu yıl verimin geçen yıla göre daha iyi olduğunu belirterek, “14 senedir tarımla uğraşıyorum. İncir bahçesini bir hevesle 14 yıl önce yaptım. 150 tane Bursa siyah ve 50 tane Aydın beyaz inciri diktim. Geçen yıl yaklaşık 8 ton civarında hasadım oldu. Allah izin verirse bir önceki yıla göre bu yıl 10 ton civarında ürün almayı bekliyorum. Bu yıl verim oldukça güzel. Pazarlama sıkıntımız yok. Hasadımıza 15 gün sonra başlayacağız. İlk olarak beyaz incirle başlıyoruz. Daha sonra ise siyah incir hasadına giriyoruz. Manavgat ilçesinde büyük manavlara veriyoruz. Hasat dönemimiz ise yaklaşık 45 gün sürüyor” dedi.

    “Hava sıcaklığından erken hasat olacak”

    Havaların bu yıl oldukça sıcak geçtiğini anlatan Özkan, “Bu yıl havalar oldukça sıcak geçti. Sıcaklardan dolayı incirlerimizde hasat 15 gün daha erken olacak. Geçen yıla göre Aydın beyaz incirde haşatına on gün sonra başlayacağız. Bursa siyah incirinin haşatına ise 10 gün sonra başlarız” dedi.

    “Bu yıl sert budama yaptık”

    Bu yıl ağaçlarının budama zamanı geldiğini ve sert budama yaptıklarını dile getiren Özkan, “Bu sezon ağaçlarımızı sert budama yaptık. Sert budama yapmamış olsaydık yüzde 30 daha fazla rekolte elde edecektik. Tabii ki gelecek yıl daha yüksek rekolte meydana gelecek. Bu yıl ise sert budamadan dolayı rekoltemiz geçen yıla göre yüzde 10 civarında yüksek olacak. Fakat incirimizin kalitesi ise daha iyi durumda. Köyümüz deniz seviyesinden 800 metre yükseklikte olması incire verimli bir seviyededir. İncirimizin kalitesini de arttırıyor. İncir ağaçlarına zaten kesinlikle fenni gübre vermiyoruz. Hayvan gübresi ile besliyoruz. Köyümüzde Aydın beyaz incir, Bursa siyah ve yerli incir olmak üzere 50-60 ton civarında ürün bekliyoruz. Pazarlama sorunumuz yok. Bizim her yıl müşterilerimiz zaten hazırdır. Bursa siyah incirinin 7-8 tanesi ise ortalama bir kilo gram gelir. Bu da incirimizin ne kadar iyi kalitede yetiştiğini göstermektedir” şeklinde konuştu.
    İncir üreticilerinden İlker Erman, “Kendim Ürünlü köyündenim. Babamdan kalan incir bahçesine bakmayı sürdürüyorum. İncirimizin kalitesi oldukça iyi. Ürünlü’de hava ve rakımdan dolayı incirlerimizin aroması oldukça lezzetli doyurucudur. Doğal incirimiz oluyor. Bu yıl daha kaliteli ve ve lezzetli incirlerimiz olacak” diye konuştu.

  • Mevsimlik işçilerin kayısı mesaisi

    Mevsimlik işçilerin kayısı mesaisi

    Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) tescilli ürünü ve kentte birçok ailenin geçim kaynağı olan Malatya kayısısında hasatta sona yaklaşıldı. Temmuz ayında başlayan ve Ağustos ayının ortalarına doğru tamamlanması beklenen kayısı hasadında çevre illerden gelen yaklaşık 20 bin mevsimlik tarım işçisi de mesai yapıyor.

    Günün ilk ışıklarıyla kayısı bahçelerinde toplanan ürünler kükürtleme çalışmalarının ardından güneşte kurutularak çekirdekten ayrılma işlemlerinin tamamlanmasıyla birlikte ihracat öncesi son halini alıyor.

    Aile ekonomisine katkı sunmak için Şanlıurfa’dan kayısı hasadında çalışmak üzere Malatya’ya geldiklerini belirten mevsimlik tarım işçileri buradaki çalışmalarının ardından Karadeniz’e fındık hasadı için geçeceklerini söyledi.

    Hasatta sona doğru

    Akçadağ ilçesi Resuluşağı Mahallesi’nde kayısı hasatında çalışan mevsimlik tarım işçilerinden kardeşler Elif ile Aslan Kılıç, 800 TL yevmiye ile çalıştıklarını belirterek, üç haftadır devam eden hasatta sona geldiklerini kaydetti.

    Kayısıda çalışmak üzere eşi ve çocukları ile birlikte Malatya’ya geldiklerini ifaden diğer bir işçi İbrahim Orçun ise 21 gündür hasatta çalıştıklarını söyleyerek güzel bir sezon geçirdiklerini aktardı.

    “Ürünün bol olduğu bir sezon”

    Bereketli bir sezon geçirdiklerini kaydeden kayısı üreticisi Özkan İnce de, “Kardeşlerimizle birlikte bölgede kayısı yetiştiriciliği yapıyoruz. Yaklaşık 3 bin ağacımız var, bereketli bir dönem geçiriyoruz yaklaşık 30-35 ton kuru kayısı elde edeceğimizi tahmin ediyoruz. Şanlıurfa’dan gelen 30 dolayında mevsimlik tarım işçi ile yaptığımız çalışmalar sonrası meyveleri dalından indirdik. Çekirdek çıkarma çalışmalarımız sürüyor her şeyin güzel olduğu bir sezon yaşıyoruz” diye konuştu.

  • Kadın ustalar erkeklere taş çıkarıyor

    Kadın ustalar erkeklere taş çıkarıyor

    Geleneksel olarak erkek egemen sektörlerden biri olan mobilya üretiminde, kadın ustaların başarıları göz dolduruyor. Elazığ OSB’de faaliyet gösteren bir mobilya fabrikasında çalışan kadın usta ve çıraklar, hem çalışma hızlarıyla hem de azimleriyle çevrelerindekileri şaşırtıyor. İşlerini severek yaptıklarını ve bu sayede daha sağlıklı ve huzurlu bir yaşam sürebildiklerini belirten ustalardan Fatma Karadağ, fabrikada geçirdikleri zamanın kendilerine özgüven kazandırdığını ve toplumsal katkı sağladıklarını dile getirerek kadınlara “evde boş oturmasınlar, mahalle dedikodusu yapmasınlar” tavsiyesinde bulundu. Kadın çalışanların katkılarını takdirle karşıladıklarını dil getiren fabrikanın yöneticileri ise onların işyerindeki etkin rollerinin sürdürülebilir başarının temel taşlarından biri olduğunu vurguladı.

    ”Kadınlara, evde boş oturmasınlar tavsiyesinde bulunuyorum”

    Ev hanımı Fatma Karadağ, ”Evde oturacağıma bir işe girmek istiyordum. O yüzden kendimi bu işe verdim. İşim de çok güzel ve çok memnunum. Bu işte 1 yıldır çalışıyorum. Bu iş maddi ve manevi olarak bana çok iyi geldi. Çalışmaya da devam edeceğim. Bütün kadınlara da evde boş oturmaktansa çalışmalarını tavsiye ediyorum. Eşlerine ve çocuklarına destek olabilirler. Burada çalıştığım için daha sağlıklı ve huzurlu bir şekilde geçimimi sağlıyorum. O yüzden bütün kadınlara, ‘evde boş oturmasınlar, mahalle dedikodusu yapmasınlar’ tavsiyesinde bulunuyorum. Mobilya sektöründe çalışıyorum. Zımpara, makine paket gibi birçok iş yapıyoruz. Ortamımız çok güzeli patronumuz çok iyi. Bazen fabrikada çalışmanın çok zor olduğunu söylüyorlar ancak hiç de öyle değil herkes çalışıyor” dedi.

    “Kadın çalışanlar işlerine daha sadık oluyor”

    Mobilya fabrikasının sahibi Selçuk Tüfenkçi, ”1994 yılından bu yana mobilya sektöründeyim, 2006’dan bu yana kendi şirketimi kurarak istihdam sağlamaktayız. Çalışanlarımızın çoğu kadın. Kadınların evde oturmalarındansa gelip çalışmalarını istiyoruz, tavsiye ediyoruz. Hem kendilerine bir gelir kaynağı olacağı hem de bu işi herkesin yapabileceği bir iş olduğunu öğretmeye çalışıyoruz. Şu anda 17 kadın çalışanımız var. Aşağı fabrikada da var. Burada makinalarda, zımparada, PVC yapıştırmada CNC kullanımlarda ve balon pres gibi bütün makinalara hakim olan kadınlar var. Kadınlardan memnunuz. Kadınların biraz daha cesaretli olmalarını istiyoruz. Erkek çalışanlarımız da var ancak kadın çalışanlar işlerine biraz daha sadık oluyor” şeklinde konuştu.