Etiket: güncelhaber

  • İlçeye bayram tatili akını

    İlçeye bayram tatili akını

    Kurban Bayramı’nı memleketlerinde geçirmek isteyen ya da tatil yapmak isteyen vatandaşlar, Kastamonu’da yoğunluk oluşturdu. Kastamonu’nun 22 bin nüfuslu Cide ilçesi de 9 günlük bayram tatilinde, farklı şehirden gelen vatandaşların akınına uğradı. İlçeyi ziyaret eden vatandaşların birçoğu denizde yüzme fırsatı buldu. Bazı vatandaşlar ise doğal güzellikleri ile mest eden ilçede yaylaları ziyaret etti. İlçeye yolcu taşımacılığı yapan 5 otobüs firması ise tam kapasite çalışarak yoğunluğa yetişmeye çalıştı.

    “Yoldan karşıya geçmek için 15 dakika beklediğimiz bile oldu”

    Bayram tatili için Cide ilçesine gelen Ersin Yavuz, “Cide ilçesi her yıl geldiğimiz yer. Her sene yoğunluk artıyor. Geçen yıllara göre daha yoğun. Yoldan karşıya geçmek için 15 dakika beklediğimiz bile oldu. Doğası ile çok güzel bir yer. Rüzgar bazen deniz turizmine yer vermese de denizi de çok güzel. Severek geliyoruz. Yeşil ile mavinin buluştuğu yer. Kurban Bayramı’nın da yaza gelmesi sebebiyle aşırı bir yoğunluk var. Küçük bir ilçe olduğu için trafik sorun oluyor. Gelinip gezilecek bir yer. Herkese en az bir kere burada tatil yapmalarını tavsiye ederim” dedi.

  • Muradiye Şelalesi’ne turist akını

    Muradiye Şelalesi’ne turist akını

    Her mevsim olduğu gibi yaz aylarında da cıvıl cıvıl olan Muradiye Şelalesi, yurdun dört bir yanında ziyaretçi akınına uğruyor. Kışın donmuş görüntüsü yazın ise gürül gürül akan suyuyla büyük ilgi gören şelale, bu mevsimde de yoğun ilgi görüyor. Bendimahi Çayı’nda bulunan şelale, 20 metre yükseklikten akan coşkulu suyuyla seyrine doyumsuz bir görüntü oluşturuyor. Doğayla iç içe zaman geçirmek isteyen ziyaretçilerin yanı sıra turistlerin de ilgi gösterdiği şelale, yılın her döneminde yansıttığı farklı güzelliklerle hayranlık uyandırıyor.

    Edirne’den Van’a geldiğini söyleyen Eren Karoğlu, “Ailece buraya geldik ilk defa Muradiye Şelalesi’ni görüyorum. Herkesin gelip burayı görmelerini tavsiye ediyorum” dedi.

  • Elazığ’daki höyükte muhteşem manzara

    Keban ilçesine bağlı Dürümlü köyünde bulunan höyük, konumu ve manzarası ile dikkat çekiyor. Keban Baraj Gölü’ne sıfır ve bölgeye hakim konumda bulunan höyüğün Urartu ve Romalılar döneminde kaldığı tahmin ediliyor. Yaklaşık 10 yıl önce sit alanı ilan edilen ve jandarma tarafından korunan höyük, kaçak kazıların da hedefi haline geliyor. Rivayetlere göre içerisinde Urartu kralının mezarı olduğu söylenen bölgede köy sakinleri, kazı çalışması yapılarak bölgenin turizme kazandırılmasını istiyor.

    Kaçak kazılarla tahrip edilmiş

    Höyük hakkında bilgi veren köy sakinlerinden Nedim Kılınç, “Keban ilçesine bağlı Dürümlü köyünde bulunuyor. Doğma büyüme bu köydeyiz. Bu höyük, Urartular veya Romalılar döneminden kalma bir yerdir. Keban Barajı’na sınır bir yerde yer alıyor. Manzarası güzel. İçerisinde ne olup olmadığını tam olarak bilmiyoruz ama kaçak kazı yapan vatandaşlar buraya gelerek burayı tahrip ediyorlar. Onun dışında burası hakkında çok fazla bir bilgimiz yok. Burası yaklaşık 10 yıldır sit alanıdır. Kolluk kuvvetlerimiz burada sürekli devriye atıyor ama her ne kadar devriye atsalar da kaçak kazı oluyor. Burada şimdiye kadar bir kazı çalışması başlatılmadı. Biz de burada bir kazı çalışmasının başlatılmasını isteriz. Tarihi bir yer, vatandaşlar burayı gelip görsün ve turizme kazandırılsın. Rivayete göre burada Urartu kralının mezarı var diyorlar. Vatandaşlar da bu rivayetlere inandığı için gelip burada kaçak kazı yapıyorlar. Köy halkı olarak buraya kaçak kazı yapanlardan usandık. Çok insan geldiği için insan ister istemez rahatsız oluyor. Kimin geldiği belli değil” ifadelerini kullandı.

  • 884 parça mühür incelendi

    884 parça mühür incelendi

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü beş yıl süren bir çalışmayla, envanterinde bulunan 884 parça mührü inceleyerek literatürdeki yerini belirledi. Tarih boyunca belgelere hukuki kimlik kazandıran, devlet disiplinini ve makam iradesini temsil eden mühürler yoğun bir çalışmayla incelendi.

    Bakan Mehmet Özhaseki, yaptığı yazılı açıklama ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün envanterinde bulunan ve Ankara Server Efendi Sergi Salonu’nda sergilenmeye başlayan mühürlere ilişkin bilgi verdi.

    “Tarihin kadim tanığı 884 parça mührü inceledik, literatürdeki yerini belirledik”

    Bakan Özhaseki, “Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğümüzün envanterinde bulunan, tarihin kadim tanığı mühürlerimizi beş yıl süren yoğun bir çalışmayla inceledik, literatürdeki yerlerini belirledik. Tarih boyunca devlet disiplininin ve makam iradesinin bir göstergesi olan, belgelere hukuki kimlik kazandıran 884 parça mührümüzü Ankara Server Efendi Sergi Salonu’nda sergiliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Parçalar, yıllara meydan okuyarak bugünlere ulaştı”

    Bakan Özhaseki, mühürlerin her birinin özenle hazırlanmış olduğunu belirterek, “Makam mühürleri, müfettişlik mühürleri, resmî mühürler ve şahsi mühürlerin hepsi yapıldığı dönemin izlerini taşıyor. Osmanlı Dönemi’nin geleneksel sanat anlayışını ve hat sanatının estetik güzelliğini yansıtan parçalar, yıllara meydan okuyarak bugünlere ulaştı” ifadesine yer verdi.

    “Rumi 1300 tarihli bir mührümüz dört parçadan oluşuyor”

    Mühür koleksiyonundaki en çok dikkat çeken mühürlerden birini anlatan Özhaseki, “Rumi 1300 tarihli bir mührümüz dört parçadan oluşuyor. O dönemde bir parçası müdürde, diğer parçaları üyelerde bulunan mühür; ancak dört kişinin bir araya gelmesiyle kullanılabilmiş. Belgenin güvenilirliğini en üst düzeyde sağlayan bir mühür olarak günümüze ulaşmış” dedi.

    Özhaseki, Server Efendi Sergi Salonu’nda mühürlerin yanı sıra zabıt kayıt defterleri, tapu senetleri, tapu kütükleri, tahrir (kayıt) defterleri, haritalar ile el yazması bir Kur’an-ı Kerim’in de sergilendiğini dile getirdi.

    Mühürlerin literatür çalışmasında yer alan; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Arşiv Dairesi Başkanlığı Belge Muhafaza ve Restorasyon Uzmanı Merih Sucu ise şöyle konuştu:
    “Bir resmî belgenin geçerli sayılabilmesi için mutlaka mühürlü olması gerekir. Makamın iradesini gösteren mühür, belgeye hukuki bir kimlik de kazandırır. Bizim bütün işlemlerimiz, en baştan beri devlet güvencesi altında yapılmıştır.”

  • “Dizi ihracatı gelirimiz artmalı”

    “Dizi ihracatı gelirimiz artmalı”

    TESK Başkanı Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye’nin dizi ihracatına ilişkin basın açıklaması yaptı. Pandemiyle birlikte tüm dünyada Türk dizilerine olan talebin arttığını söyleyen Palandöken, “Yıllık 300 milyon dolar olan dizi ihracatımız pandeminin başladığı 2020’den bu yana 600 milyon dolara ulaştı. Pandemiyle birlikte Türk dizilerine olan talebin yüzde 184 arttığı belirtiliyor. Ülkemizin potansiyeli göz önüne alındığında yıllık 600 milyon dolar olan dizi ihracatımız 1 milyar dolar seviyesinin üzerine çıkarılmalı” ifadelerini kullandı.

    İspanya, Suudi Arabistan ve Mısır başta olmak üzere Türk dizilerinin 150 ülkede 500 milyon kişi tarafından seyredildiğini aktaran Palandöken, “Bu dizilerimizde özellikle ülkemizin sanatkârları tarafından üretilen Türk halıları, bakır ve gümüş işlemeler, mücevherat, moda, hazır giyim ve mobilya sektöründen yerli markalarımızın tanıtımına daha çok ağırlık verilmeli. Dizi ve filmlerdeki kostümlerin yerli tasarım ve üretim olmasına özen gösterilerek tekstilimizin dünyaya tanıtılmasına olanak sağlanmalı. Ülkemize has olan kayısı, kuru üzüm, incir ve fındık gibi tarımsal ürünlere de dizi ve filmlerimizde mutlaka yer verilmeli” diye konuştu.

    Türkiye’nin tarihi ve doğal güzelliklerinin dizi ve filmlerle dünyaya tanıtılması gerektiğinin altını çizen Palandöken, şunları kaydetti:

    “Popüler film ve dizilerde yer alan mekanlar, insanların tatil tercihini etkileyen en önemli faktörlerden biri olmaya başladı. Dizi ve filmlerde tarihi ve turistik mekanlara yer verilmesi milyonlarca kişi tarafından seyredilecek bir tür reklam özelliği sunuyor. Çünkü artık insanlar filmlerde gördükleri karakterlerin kültürünü tanımak ve onların yaşadıkları yerleri görmek için seyahat ediyor. Bu yüzden ülkemizin tarihi ve doğal güzellikleri ile gözde turizm bölgelerimiz dizi ve filmler aracılığıyla tüm dünyaya tanıtılmalı. Yerli yapımları üreten firmalarımız dizi ve filmlerin satıldığı ülkelerde devlet destekli tanıtımlar yapabilmeli. Dizi ve film turizmi hem o filmin çekildiği yerin ekonomisine hem de ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Gastronomi turizmini de canlandırarak istihdam üzerinde önemli bir etkiye sahip oluyor.”

  • Şırnak’ın Suriye sınırında anız yangını

    Şırnak’ın Suriye sınırında anız yangını

    İdil ilçesi Suriye sınırında dün sabah saatlerinde bilinmeyen bir nedenle çıkan anız yangını, köylülerin ve itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle akşam saatlerinde kontrol altına alındı. Yangın rüzgarın etkisiyle tekrar başladı ve kısa sürede büyüyerek çevresindeki 7 köyü etkiledi.

    İdil Belediyesi’nden yapılan açıklamada, “Suriye tarafından rüzgarın etkisiyle hızla ilerleyen anız yangını İdil ilçesine bağlı 7 köyü etkilemiştir. Yangın haberi üzerine İdil Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, yangını söndürmek için araç ve ekiplerimizle birlikte yangının olduğu bölgeye intikal etmiştir. Sınır hattı boyunca süren yangını söndürmek için Cizre Belediyesi ve Silopi Belediyesi araç ve ekipleriyle birlikte bölgeye intikal etmiştir” denildi.

  • Antalya’da nem oranı yüzde 90

    Antalya’da nem oranı yüzde 90

    Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğünün verilerine göre, kent merkezinde en yüksek sıcaklık 36 derece, nem oranı ise yüzde 88 olarak kaydedildi. Yabancı turistler, kent sakinleri ve Kurban Bayramı tatili dolayısıyla bölgede bulunan tatilciler Konyaaltı Sahili’ni doldururken, sıcaktan bunalan vatandaşlar çareyi sahildeki ağaçlık alana yerleşerek buldu. Çeşitli ekipmanlarla güneşten korunmaya çalışan vatandaşlar, gölgelik alanlarda vakit geçirdi. Falezlerin olduğu bölgede ise çok sayıda çocuk, kayalıklardan atlayarak deniz suyuyla serinledi.

    Aynı zamanda nem nedeniyle oluşan bulutlar, kenti çevreleyen dağların görülmesini zorlaştırdı.

  • Cankurtaranlar sahilde megafonla uyarı yapıyor

    Cankurtaranlar sahilde megafonla uyarı yapıyor

    Düzce’nin Akçakoca ilçesinde hafta sonu denize girmek yasaklandı. Akçakoca Kaymakamlığı tarafından sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada “Olumsuz hava/deniz şartları sebebiyle 22-23 Haziran 2024 tarihleri arasında ilçemizdeki tüm plaj ve sahillerde denize girmek tehlikeli ve yasaktır. Vatandaşlarımızın denize girmemelerini önemle rica ederiz” denildi.

    Cankurtaranlar görevde

    Sabahın erken saatinden itibaren sahilde görev alan cankurtaranlar da megafonla vatandaşları uyarıyor. Ekipler, “Kötü hava nedeniyle denize girmek yasaktır, lütfen denize girmeyiniz” anonsu yaparak sahili geziyorlar.

    Kumsalın keyfini sürüyorlar

    Yaklaşık 35 kilometreyi bulan sahil şeridinde vatandaşlar uyarıları dikkate alarak denize girmezken kumsalın tadını çıkartıyorlar. Vatandaşlar, yasağı hava şartlarından dolayı normal karşıladıklarını belirterek, “Denize girmiyoruz, kurallara uyuyoruz. Yüzme bildiğimiz halde girmiyoruz, tedbirlerimizi alıyoruz” ifadelerinde bulundular. Pakistan’dan gelen bir gurup ise kamp sandalyeleriyle sahilin keyfini sürüyorlar ve “Denize girmiyoruz” dediler.

  • Kapıkule’de gurbetçi yoğunluğu başladı

    Kapıkule’de gurbetçi yoğunluğu başladı

    Okulların tatile girmesinin ardından memleket hasreti ile yola çıkan gurbetçiler, Kapıkule Sınır Kapısı’ndan giriş yaptıklarında duygu dolu anlar yaşıyor. Kapıkule Sınır Kapısı’nda aylar öncesinden tedbirler en üst seviyeye çıkarılarak, işlem yapılan giriş-çıkış peron sayısı arttırıldı. Burada görev yapan personel ise işlemlerin hızlı ilerlemesi için büyük çaba gösteriyor.

    “Böyle bir duygu yok anlatılmaz, yaşanması lazım”

    Almanya’dan tatile gelen gurbetçi Ali Kurban Erdem, “Macaristan’a kadar trafikte kaldık. Ama yolculuk güzel, kazasız belasız geçti. Böyle bir duygu yok anlatılmaz, yaşanması lazım. Duygunun üstünde bir şey bu. Vatanımıza özlemimiz asla bitmez. Türkiye’ye her zaman hasret var” dedi.
    Aracının arkasına Türk bayrağı yapıştıran Erdem, “O her zaman hem aracımızda hem yüreğimizde. Kalbimizde taşıyoruz. Her sene geliyorum, senede 10 kere de gelsem 10 kere de duygulanıyorum” diye konuştu.
    Almanya’dan gelen Turan Pişkin, yolculuğun yorucu geçtiğini ancak memlekete gelince duygulandıklarını belirtti.

    “Her sene özlüyoruz, her sene aynı tutku”

    Almanya’dan gelen Murat Şahin, “Anavatanımıza geldik. Çok sevinçliyiz. İçimizde başka bir sevinç var. Anlatılacak gibi değil. Buranın havası, yazı, insanları başka. Herkes güler yüzlü, bizim oradaki gibi değil. Burası başka bir dünya, gelince çok duygulandık. Her sene özlüyoruz, her sene aynı tutku” ifadesini kullandı.
    Atakan Yürümez ise, “Vatana geldiğimiz için mutluyuz. Gurbetçi vatana geri döndü. Çok özlemişiz. Başka burası, memlekete geldiğimiz için çok farklı duygular içerisindeyiz” dedi.

  • “Köyümüz sular altında”

    “Köyümüz sular altında”

    Kars’ın Sarıkamış ilçesinde bulunan ve Karakart Barajı’nın su tutmasıyla birlikte boşaltılan Karakurt köyüne bulunan kilise, eski köy evleri ve köy camisi sular altında kalırken, 200 haneli köyden geriye kalan minare kameralara yansıdı.
    Karakurt köyü camisinin su üzerinde kalan minaresi vatandaşların da ilgisini çekiyor. Cami minaresini cep telefonlarıyla kaydeden vatandaşlar, köyle birlikte anılarının sular altında kaldığını belirtti.

    “Köyümüz sular altında”

    Köylerinin sulara gömüldüğünü ifade eden vatandaşlar, “Burası bizim Karakurt köyü, köyden geriye sadece cami kalmış, köyün tamamı sular altında su yüzeyinde caminin minaresi görünüyor. Geldik, gördük, üzüldük, hüzünlendik. Köyümüz gediğimiz dolaştığımız köyümüz sular altında” dedi.
    Öte yandan ilkbaharla birlikte kapakları kapatılan Karakurt Barajı suları altında ağaçlar, eski köy, köyde bulunan kiliseler, eski taş evler de dahil köyün tamamı sulara gömüldü. Su yüzeyinde ise 100 yıllık caminin minaresi kaldı.