Dolar 32,9450 liradan, euro ise 35,3890 liradan güne başladı.
İstanbul Kapalıçarşı’da 32,9430 liradan alınan dolar 32,9450 liradan, 35,3870 liradan alınan euro ise 35,3890 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 32,89 liradan, euro ise 35,35 liradan satılmıştı.
Eskişehir’de mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıkları, vatandaşlara zor anlar yaşatıyor. Bunaltıcı sıcaklardan etkilenen vatandaşlar, birbirinden farklı yöntemler deniyor. Yıldıztepe Mahallesi’nde kurulan semt pazarında tezgah açan pazarcı Çetin Karatay ise hortumdan akan suyun altına girdi. Kendisi gibi pazarcı arkadaşlarının hortumla su tutup şampuan dökerek ve fırçayla yardım ettiği esnaf, pazarın ortasında duş aldı. Pazarcının görenleri hayrete düşüren serinleme yöntemi, başka bir pazarcı tarafından cep telefonu kamerası ile kaydedildi.
“Mecbur böyle serinledim”
Kavun, karpuz ve balık satışı yapan 22 yaşındaki Çetin Karatay, “Hava çok sıcak, iyice bunaldım. İş yok, tatile de gidemedim. Mecbur böyle serinledim. İyice sıcakladık. Pazarda duş aldım. Şampuan bulduk, onu da sıktık. Oturdum buraya, arkadaşlar da hortumu getirdiler, güzelce duş yaptım. Yoksa hava çok sıcak. Tatile de gidemedim, para yok. Sosyal medyada videoyu herkes gördü ve çok beğendi. Görenler, ‘İyi yaptın’ diyorlar. Meşhur olduk, herkes izlemiş” dedi.
“Arkadaşın üstü 5 dakikada kurudu”
Çetin Karatay’ı hortumla yıkayan pazar esnafı Bülent Erte ise, “Ben ortalığı yıkıyordum. Bu arkadaş da, ‘Bir kafama su tut’ dedi. Ondan sonra kafasına su tutunca oradan arkadaş şampuan getirdi. Öyle bir etkinlik oldu. Sıcaklayan arkadaşı yıkadık. Sonradan çatır çatır her yer patladı yani. Sıcaklar yoğun ya. Mesela biz dün Antalya’dan tatilden geldik, burası orayı aratmıyor şu an. Arkadaşın üstü 5 dakikada kurudu. Biz bu senaryoyu her yaz yaşıyoruz zaten” şeklinde konuştu.
Arguvan’ın bin 400 rakımdaki Çakmak yaylasında arıcılık yapan üreticiler, yeni sezon bal hasadı için gün sayıyor. İlçeye bağlı Şotik Mahallesi’nde uzun yıllardır arıcılık yaparak geçimini sağlayan Mustafa Çıplak, yaklaşık iki ay sonra hasat döneminin başlayacağını ifade ederek 800 kilogram ile 1,5 ton aralığında ürün beklediklerini söyledi.
“Taleplere yetişemiyorum, ürünleri sadece yakın çevreme satıyorum”
Yaklaşık 100 kovanının bulunduğunu kaydeden Mustafa Çıplak, “30 yıldır arıcılıkla uğraşıyorum. Elde ettiğim ürünler akrabalarıma yetmiyor. Uzun yılladır arıcılık yaptığımız için eş dost birbirine tavsiye ediyor, alan beğeniyor. Ürünlerimiz organik, herkese istediği kadar bal da veremiyoruz. Sadece akrabalarıma ve onarın arkadaşlarına satıyorum, taleplere yetişemiyoruz” dedi
Geçtiğimiz yıl kilogramını 350 ila 450 TL aralığında satışa sunduklarını ifade eden Çıplak yeni sezon için henüz fiyat belirlemediklerini kaydetti.
Türkiye’nin bereketli topraklarından olan ve birçok ürünün yetiştiği Hatay’ın Amik Ovası’nda yaz aylarıyla birlikte ürünler hasat edilmeye devam ediyor. Reyhanlı ilçesinde de çiftçi Adil Cünedioğlu tarafından 20 dönüm araziye ekilen kabakta hasat başladı. Kilosu 12 TL’den satılan kabak, depremin etkilediği bölgeye ekonomik katkı sağlamaya devam ediyor.
Hasat edilen kabağın iç piyasaya satıldığını belirten Adil Cünedioğlu, “Burada şu anda kabak hasat ediyoruz. Kabak hasat etmeye başlayalı 1 hafta oldu. 20 dönümlük arazide kabağımız var. Yaklaşık sezon sonuna kadar 2 ton kabak hasat ediyoruz. Tarlada kabağı 10 ile 12 TL arasında satıyoruz. Toplanılan kabağı iç piyasaya veriyoruz. İstanbul, Adana ve Ankara’ya gönderiyoruz. Kabak hasat etmek çok meşakkatlidir” dedi.
Büyükova Yaylası, Şavşat ilçesine yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunuyor ve birçok yaylayı barındırmasıyla tanınıyor. Yüksek rakımlı Boğa Tepe gibi noktalarda kar kalıntıları yaz aylarında bile bulunabiliyor, bu da sporseverlere eşsiz bir deneyim sunuyor.
Kayaksever Yasin Tatar, araç yolunun karla kaplı olması nedeniyle bölgeye yaklaşık 2 saat yürüyüşün ardından ulaştı. Yaz mevsiminde karla kaplı doğa harikası bölgede kayak yaparak unutulmaz anlar yaşayan Tatar, doğa ile baş başa zaman geçirerek büyüleyici bir deneyim yaşadı. Yaşadığı deneyimi doğa fotoğrafçısı Kamil Karayel dronla kayıt altına alarak anı ölümsüzleştirdi.
Doğa fotoğrafçısı Kamil Karayel, “Artvin’in Şavşat ilçesi Boğa Tepe mevkiine geldik. Burada şu an kar bulunmakta. Yaklaşık 2 bin 800, 2 bin 900 rakımdayız. Yılın son karını değerlendirmek istedik ve arkadaşlarla hem fotoğrafçılık hem de kayak üzerine deneme yapmak istedik” dedi.
Kayaksever Yasin Tatar ise, “Kemalpaşalıyım. Şavşat’tayız, Boğa Tepe’deyiz. 3 bin rakımda karı görünce atladık geldik. Kayak takımlarım vardı, kayak sezonuna yetiştirememiştim. Karı görünce hemen kaymak istedim. Yaz sezonunda burada kaymak güzel. Normalde 1,5 saatlik araç yoluyla gelip sonrasında 2 saat yürüdük. Yolları kar kapatmış. Burada da yaklaşık 200 metrelik bir parkurumuz var. Parkur mükemmel değil ama kayak yapmaya elverişliydi” ifadelerini kullandı.
Büyükova Yaylası, yüksek rakımlı bölgeleriyle doğa ve maceraseverler için benzersiz fırsatlar sunuyor. Yaz ortasında bile kayak yapmanın keyfi, bu bölgeyi ziyaret edenler için unutulmaz bir anı oluyor.
Düzce’de otluk alanda anız yangını çıktı. Rüzgarın etkisi ile hızla büyüyen yangın çöplük alana geldiğinde, alevler insan boyuna ulaştı. Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri ve kepçelerle yangına müdahale edilirken, rüzgarın etkisi ile alevler çiftçilerin buğday tarlalarına ulaştı. Uzun süren çalışmanın ardından yangın kontrol altına alındı.
Bölgede soğutma çalışmaları devam ediyor.
UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Miras Listesi’nde yer alan Kapadokya’da 1987 yılında yabancı firmanın tanıtım uçuşuyla başlayan sıcak hava balonculuğu, bugün günde yaklaşık 150 balonun uçtuğu ve 3 bin 700 kişinin gökyüzüne yükseldiği bir sektöre haline geldi. Tanıtım etkinliği çerçevesinde 37 yıl önce ilk kez sıcak hava balon uçuşu yapılan Kapadokya’da, 1990’da Fransız bir firma tarafından yabancı balon pilotları tarafından turistik amaçlı ticari uçuşa başlandı. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Kapadokya Üniversitesi Slot Merkezi tarafından uygun hava şartlarında uçmasına izin verilen sıcak hava balonları yılda yaklaşık 220 gün uçuş gerçekleştiriyor. Bu uçuşlarda yılda yaklaşık 650 binden fazla yolcu Kapadokya’nın eşsiz ve masalsı coğrafyasını gök yüzünden izleme imkânı buluyor.
“En güvenli hava aracı”
Sıcak hava balonlarının en güvenli hava aracı olduğunu söyleyen Sıcak Hava Balon Pilot Eğitmeni Yasin Öztürk, İhlas Haber Ajansına yaptığı açıklamada, “Pilot olmak için çeşitli aşamalar var. Bunlardan en temeli dediğimiz sağlık aşaması. Havacılıkta belli kategorilerde sağlık lisansı almamız gerekiyor. Sağlık lisansını alan öğrencilerimiz daha sonra bölgede faaliyet gösteren özel eğitim kuruluşlarına başvurarak eğitimlerini almaya başlıyor. Eğitimler kademeli olarak teorik ve uygulamalı şeklinde değişiyor Bu eğitimler yaklaşık yedi ay gibi bir zaman alıyor. Bu süre zarfında balon pilotu olan arkadaşlar ilk önce hususi balon pilot lisansını alıyor. Hususi balon pilot lisansı ile sadece kendi küçük balonlarla belli metreküp altındaki balonlarla uçabileceği sıcak hava balonları. Daha sonra ise belli kategorilerde belli balonlarda uçuşlarını gerçekleştirerek kategori geçişlerini sağlayarak en üst kategoriye kadar çıkabiliyorlar. Bir ticari balon pilotu olabilmek için ortalama üç yıl gibi bir süreç lazım. Pilotların her türlü hava şartlarını ve iklim şartlarını görmelerini sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
Her hava aracının risklerinin olduğunu söyleyen Öztürk, “Her hava aracının riski vardır. Ama diyebiliriz ki; sıcak hava balonu dünya genelinde en güvenli hava araçlarından bir tanesidir. Bu hava araçlarının kendine özgü bakımları vardır. Sıcak hava balonlarında 100 saatlik uçuş sonrasında yıllık bakımları vardır. Bu bakımları yetkili bakım kuruluşları tarafından kontrol edilerek ve denetlenerek balonların uçucu elverişli hale getirilip uçmalarını sağlıyor. Riskler ise minimum düzeyde olduğu için telsiz konuşmaları ile hava bandı dediğimiz pilotlar arasındaki koordineli konuşmayla genellikle bu risk minimize ediliyor. Bir pilot adayının ticari uçuşa geçebilmek için minimum 300 saatlik bir tecrübe lazım” şeklinde konuştu.
Siirt’te yaklaşık 35 yıldır esnaflık yapan Reşit Özer, antika eşyalara merak duyarak yıllardır biriktirdiği antika eşyalar ile iş yerini doldurdu. Özer, iş yerinde eski yıllardan günümüze kadar kullanılan güğüm, gaz lambası, saat, hamam tası, radyo ve kahve öğütme makinesi gibi birçok eşya sergiliyor. Bakıra meraklı olduğunu ve iş yerinde antika eserlerle koleksiyon oluşturduğunu belirten Reşit Özer; ‘’35 yıldır ben bu iş yapıyorum, pideciyim. Eski ürünlere merakım var özellikle de bakır olanlara. Bu ürünleri yaklaşık 15 yıldır topluyorum. Gördüğüm, beğendiğim, tarihi ve kıyıda köşede atılmış bir şey varsa topluyorum. Çok seviyorum bakırları. Bu şekilde fırını güzelleştirdik. Müşterinin ilgisini çekiyor. Özellikle yaşlı insanlar geliyor. Geldikleri zaman onların hoşuna gidiyor. Yaşlı insanların hoşuna gittiği zaman benim de hoşuna gidiyor. Hoşuma giden bir şey varsa topluyorum. Özellikle eski olanlar ve el yapımı olanlar. Fabrikasyon yok burada. Çekiçle yapılanları topluyorum. Burada ki malzemelerin hepsi eski dönemlere aittir. Buraya gelen herkes fotoğraf çekiyor. Gittiğim her yerde bakır arıyorum. Eskiciler ve bakırcılar çarşısına gidiyorum. Hoşuma giden bir şey varsa alıyorum. Bu ürünlerinde yüzde ellisini Siirt’te topladım” dedi.
Fırındaki antika eşyalara bakınca geçmişi yaşadığını belirten müşteri Veysel Öztürün; ‘’Akşamları gelip buradan ekmek alıyorum, ekmekleri de güzel hoşuma gidiyor. Bir de en önemlisi dükkanında çok güzel antika eşyalar var, eski nostaljiyi yaşıyorum. Fotoğraf falan çekiyorum bazen cep telefonuyla. Buradaki eşyalara bakıyorum. Değerli eşyalar, eskiden çocukluğumuzda, gördüğümüz, yaşadığımız şeyler. Onun için hem ona teşekkür ediyorum, hem o nostaljiyi yaşayıp gidiyorum” diye konuştu.
Şanlıurfa Valiliği, hava sıcaklıklarının yüksek olması, son günlerde meydana gelen arazi yangınları, ormanlık alanlarda oluşan insan ve araç hareketliliği nedeniyle il sınırları içinde bulunan bütün ormanlık alanlarına girişlerin yasaklandığını açıkladı. Yapılan açıklamada, “İl sınırları içinde bulunan bütün ormanlık alanlara girişler 24 Haziran 2024 tarihinden itibaren ikinci bir duyuruya kadar yasaklanmıştır. Bütün ormanlık alanlara; mangal, semaver gibi yangın çıkmasına sebep olabilecek malzemelerin sokulması ve kullanılması ile her türlü ateş yakılması yasaklanmıştır. Orman alanlarının kenarında mola vermek ve piknik yapmak yasaklanmıştır. Şanlıurfa ili sınırları içinde yer alan Gölpınar Tabiat Parkı, Şanlıurfa Millet Ormanı, Akabe Orman Parkı ve Karacurun Orman Parkında sadece ateşsiz olarak piknik yapılabilecektir. Alınan yasaklama kararlarına uyulması konusunda jandarma, emniyet ve orman muhafaza birimleri tarafından kesintisiz olarak denetim yapılacaktır. Kararlara uymayanlar hakkında Orman Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Kabahatler Kanunu hükümlerine göre adli ve idari işlem gerçekleştirilecektir” denildi.
Kış mevsimin çetin geçtiği Hakkari’de, İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğüne bağlı ekipler, yaz ayında da karla mücadele çalışmalarını sürdürüyor. Kar kalınlığının yer yer 7-8 metreyi bulduğu bölgede zor şartlarda görev yapan ekipler, haziran ayı sonlarında olunmasına rağmen bazı noktalarda ekskavatör kullanarak ilerleyebiliyor.
İkiyaka Dağları’nda yer alan 3 bin 300 rakımlı Göllerbaşı Üs Bölgesini ulaşıma açan ekipler, daha sonra Türkiye’nin en yüksek üs bölgesi olan 3 bin 450 rakımlı Düztepe ile Binbir ve Davulcu üs bölgelerine bir an önce ulaşım sağlanması için karla mücadelede bulunuyor.
Yüksekova Yeşiltaş köyünden başlanılan ve yaklaşık bir aydır devam eden karla mücadele çalışması tüm hızıyla devam ediyor. Ekipler, çalışmanın başladığı noktadan itibaren toplam 30 kilometre olan yolun 17 kilometresini ulaşıma açarken kalan 13 kilometrelik kısmının da bir an önce açılması için büyük gayret sarf ediyor.