Etiket: güncelhaberler

  • Müzenin en küçük eser bağışçısı

    Müzenin en küçük eser bağışçısı

    90 yıl önce arazide bulduğu Roma dönemine ait mezar stelini 1934 yılında Çanakkale Müzesi’ne bağışlayan 1923 doğumlu o dönem 11 yaşındaki Necdet ise yenilenen kayıtlarla ilk bağışçı olarak kayda geçti.

    Çanakkale’de 5 bin 600 yıllık geçmişe ışık tutan Troya Ören Yeri girişine, yaklaşık 70 milyon TL harcanarak yapılan 12 bin 750 metrekare kapalı alana sahip Troya Müzesi’nde 2 bin eser sergileniyor. Müze; 18 Mart 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ziyarete açıldı. Troya Müzesi, ziyarete açıldıktan hemen sonra mimarisi ve içerisinde sergilenen eserler ile tüm dünyanın ilgisini çekmeye devam ediyor.

    müzenin en küçük eser bağışçısı

    Merkeze bağlı Tevfikiye köyü sınırları içerisinde 151 yılı aşkın süredir kazılan Troya Ören Yeri’nin girişinde ziyaretçileri karşılayan Troya Müzesi, 2020’de Avrupa Yılın Müzesi Özel Takdir Ödülü, 2020 ve 2021’de Avrupa Müze Akademisi Özel Ödülü, 2020’de Attraction Star Awards Ödülleri’nde yılın “En Başarılı Müzesi Ödülü’, 2020’de Tripadvisor.com tarafından ‘Traveller Choice Awards Ödülleri’ çerçevesinde iki yıl üst üste ‘Travaller Choice’ (gezgin seçimi) ödüllerini alan Troya Müzesi sosyal sorumluluk projeleriyle çocuklara kültürel miras bilincini aşılamaya devam ediyor. Bu çerçevede Troya Müzesi’nin ikinci eğitim projesi olan ve gezici bavul müze olma özelliğine sahip Sınıf Arkadaşım Homeros Projesi’yle okullarda öğrencilere Troya anlatılıyor.

    Evinin bahçesinde Roma dönemine ait 2 bin yıllık sikke buldu, müzeye bağışladı

    Çıplak köyünde yaşayan Onur Özcan Çimen, evinin bahçesinde bisikletiyle geçerken, yerde parıldayan bir cisim gördü. Eline aldığı cismin eski döneme ait para olduğunu tahmin etti. Ailesine bildirdi. Ardından okullarında Sınıf Arkadaşım Homeros Projesi’yle Troya’yı anlatan Troya Müzesinde görevli Arkeolog Hazal Fırat ile temasa geçti. 6 Mayıs günü Troya kentinde düzenlenen Hıdırellez şenliğine katılan Onur Özcan Çimen, evinin bahçesinde bulduğu Roma dönemine ait sikkeyi Müze Müdürü Rıdvan Gölcük’e göstererek, müzeye bağışlamak istediğini söyledi. Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, Onur ve ailesini müzeye davet etti. Müzede yapılan incelemede paranın Roma dönemine ait 2 bin yıllık Alexandria Troas Antik Kenti şehir sikkesi olduğu tespit edildi. Sikkenin ön yüzünde imparator Commudus büstü arka yüzünde ise kaide üzerinde Apollon Smintheus betimi yer alıyor. 10 yaşındaki Onur Özcan Çimen, bulduğu sikkeyi Arkeolog Hazal Fırat aracılığıyla, Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük’e teslim ederek, müzeye bağışladı. Onur Özcan Çimen bağışladığı sikke ile Troya MüzesiNnin ve Türkiye’nin en küçük eser bağışçısı oldu. 90 yıl önce arazide bulduğu Roma dönemine ait mezar stelinin 1934 yılında Çanakkale Müzesi’ne bağışlayan 1923 doğumlu 11 yaşındaki Necdet ise ilk bağışçı oldu.

    Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, Arkeologlar Hazal Fırat ve Yunus Özdemir ile Onur ve ailesiyle Troya Müzesinde bir araya geldi. Müdür Rıdvan Gölcük, kültürel miras bilincine çok erken yaşta kavuşan ve evinin bahçesinde bulduğu sikkeyi Müze’ye bağışlayan Onur’a teşekkür etti.

    Çıplak köyünde Roma dönemine ait sikkeyi bulan Onur Özcan Çimen, “Çıplak köyünde bahçede yerde bir parıltı gördüm. Elime aldığımda eski para olduğunu anladım. Tevfikiye köyünde düzenlenen Hıdırellez’e gidene kadar bekledim. Sonra müzede görevli olan Arkeolog Hazal Fırat’a teslim ettim. Beni Müze Müdürü Rıdvan Gölcük’e yönlendirdiler. Beni müzeye davet ettiler. En küçük eser bağışçısı olarak adımı tarihe yazdırdım”

    müzenin en küçük eser bağışçısı

    6 Mayıs günü kutlanan Hıdırellez de Onur’la tanıştığını belirten Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, “Onur yanımıza geldi. Avucunu yumruk yapmış. Eski bir para bulduğunu ve parayı kendilerine teslim etmesi gerektiğini söyledi. Bizimle bu konuyu paylaştı. Roma dönemine ait bir sikkeyi teslim aldık. Onur’u daha sonra ailesiyle beraber müzeye davet ettik. Onur bulduğu Roma Dönemine ait sikkeyi, Troya Müzesine bağışladı. Onur 10 yaşında ve geçmişte Troya Müzesinde 1934 yılında müzeye eser bağışlayan Necdet’e ait küçük bir sergi yapmıştık. Necdet bu bağışı yaptığında 11 yaşındaydı. Yaklaşık 90 yıl sonra Çıplak köylü Onur 10 yaşında Türkiye’nin en küçük eser bağışçısı oldu. Bizleri çok mutlu etti. Onur’la sohbet ederken, eski bir para olduğunu nasıl anladın, müzeye getirmen gerektiğini nereden biliyorsun diye sordum. Müzenin yaptığı ‘Homeros Sınıf Arkadaşım’ projesinde Arkeologlar Hazal Fırat ve Yunus Özdemir’in Onur’un okuduğu okula, sınıfa gitmiş. Orada beraber eğitimler yapmışlar. Onur daha sonra müzede çocuklar müzeyi ele geçirdiği etkinliğe gelmiş ve kültürel miras bilincine çok erken yaşta kavuşmuş bir çocuk olarak bu harika keşfini bizimle paylaştı ve belki de Türkiye’nin en küçük eser bağışçısı oldu” diye konuştu.

  • Fenomen çoban, görenleri gülümsetiyor

    Fenomen çoban, görenleri gülümsetiyor

    Erzurum’un Tortum ilçesinde yaşayan Şahin Dürlü, doğa ve hayvanseverliğiyle dikkat çekiyor. Köyünde çobanlık ve hayvancılık yapan Şahin Dürlü, zaman zaman sosyal medyada doğa yaşama ve hayvan sevgisine dair paylaşımlar yapıyor.

    Fenomen çoban, görenleri gülümsetiyor

    En son çuvalda taşıdığı iki keçi yavrusu ile çektiği videoyu paylaşan Dürlü, ilgi odağı oldu.

    Fenomen çoban, görenleri gülümsetiyor

    Sahibi olduğu hayvanları evlatları ve canı kadar sevdiğini anlatan Dürlü, “Doğada yaşayan ne varsa benim için kıymetli. Sürümü otlatmaya götürürken dünyaya yeni gelen iki keçi yavrusunu sırtımda çuvalla taşıdım. Zaman zaman onları dışarı çıkarıp seviyorum. Onlar benim her şeyim” şeklinde konuştu.

  • Yolda oluşan dev yarıklar korkutuyor

    Yolda oluşan dev yarıklar korkutuyor

    Erzurum’un İspir ilçesi devedağı gurup yolu sürücülerin kabusu oldu.

    Yolda oluşan dev yarıklar korkutuyor

    Yolda oluşan dev çatlaklar ve yolun alt kısmının çökmesi yoldan geçen sürücüler için büyük bir tehlike oluşturuyor.

    Yolda oluşan dev yarıklar korkutuyor

    Bölge sakinleri “Bu yol çevre köylerdeki tüm vatandaşlar için büyük bir tehlike oluşturuyor. Yolun alt tarafı uçurum, yol üzerinde dev yarıklar oluştu. Tedbir alınmasını istiyoruz” dediler.

  • ‘Kuraklığın en net fotoğrafı’ydı

    ‘Kuraklığın en net fotoğrafı’ydı

    Geçen sene Elazığ’da da etkili olan kuraklık nedeni ile Keban Baraj Gölü Havzasıyla onu besleyen Murat Nehrinde de su seviyesi hissedilir derecede düşmüştü. Metrelerce suyun çekildiği nehir, adeta ufak bir dereye dönerken nehir havzası kenarına zamanında yerleştirilen ‘Bu alanda suya girmek, yüzmek tehlikelidir’ tabelasının bulunduğu yerden bile artık su görülemez hale gelmişti.

    'Kuraklığın en net fotoğrafı'

    Bu yıl kar yağışının az olmasına rağmen bahar yağmurları etkili olmaya devam ediyor. Yağışlarla beraber Murat Nehri ve Keban Barajı Gölü Havzasının debisi metrelerce yükseldi ve sular tabelalara kadar geldi. Bir yıl önce tabelanın olduğu yerden su görülemez iken şuan oluşan manzara sevindirdi ve tabela yeniden anlam kazandı. Aynı yerden farklı zamanlarda çekilen görüntüler, yağışların etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.

    'Kuraklığın en net fotoğrafı'

    ”Burası geçen yıl dere yatağına dönüşmüştü”

    Keban Baraj sahasının son kot bölgesinde olduklarını belirten bölge halkından Mehmet Resul Yıldırım, “Buranın su havzası bu sene yükselmektedir. Buraya ekilen mahsullerin hepsi suyun altında kaldı. Bu sene geçen seneye oranla yağışlar daha fazla oldu. Bundan dolayı da su seviyesi arttı. Burası geçen yıl dere yatağına dönmüştü. Su köprünün orada kalmıştı ama bu sene yağışlardan dolayı epeyi arttı. Burada tahliye yolu vardı fakat suların fazla olması nedeniyle tahliye yolu da kapandı. Suların yükselmesi sevindirici bir durumdur. Büyük şehirlerde suların tükendiğini bundan dolayı da insanların susuz kalacağı söyleniyor ama Allah’a şükür bizim burada su çok. Geçen sene kuraklık vardı fakat ondan önceki sene daha fazla kuraktı” dedi.

    'Kuraklığın en net fotoğrafı'

  • “Hayvanları koruma noktasında kararlılığımızı sürdürüyoruz”

    “Hayvanları koruma noktasında kararlılığımızı sürdürüyoruz”

    Bakan Yılmaz Tunç, AK Parti Grup Toplantısı öncesi basın mensuplarının sahipsiz sokak köpeklerine ilişkin yasa taslağı hakkındaki sorularını cevapladı.

    Hayvanları Koruma Kanunu çıkaran bir iktidar olduklarını söyleyen Tunç, “Milletvekilleri elbette değerlendirecektir. Hayvanları koruma noktasında kararlılığımızı sürdürüyoruz. Hayvanları Koruma Kanunu çıkaran bir iktidarız. Dönemimizde Hayvanları Koruma Komisyonu kurulmuştu. Birtakım düzenlemeler yapmıştık. Hayvanlara eziyet edenlere yönelik cezalar arttırılmıştı. Bu konuda, hayvanları koruma konusunda hassasiyetimiz devam ediyor. Özellikle sokaklardaki sahipsiz hayvanların insanlara zarar verdiği ve ölümlere yol açan durumlar söz konusu olduğu kesin. Bunu önlemek lazım. Bunu önlemek için birtakım tedbirler almak gerekiyor. Belediyelere ve bazı kurumlara düşen görevler olacak. Bu anlamda bir yasal düzenleme ihtiyacı olduğu açık. Hem hayvanları hem de insanları korumak lazım. İnsan sağlığına zarar verecek durumları kaldırmaya yönelik bir orta yol bulunması gerek. Yasa taslağı milletvekillerince tartışılacak” şeklinde konuştu.

  • Dolar 32,22 seviyesinde

    Dolar 32,22 seviyesinde

    İstanbul Kapalıçarşı’da 32,2200 liradan alınan dolar 32,2220 liradan, 34,9630 liradan alınan euro ise 34,9650 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 32,19 liradan, euro ise 34,98 liradan satılmıştı.

  • Afganistan’la vize uygulamasında değişiklik

    Afganistan’la vize uygulamasında değişiklik

    Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye Cumhuriyeti ile Afganistan İslam Cumhuriyeti arasında Diplomatik Pasaport Hamileri İçin Vize Yükümlülüğünün Karşılıklı Olarak Kaldırılmasına Dair Anlaşma durdurulacak. Karar ise 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 3’üncü maddesi gereğince alındı.

  • Çiftçiler tarım işçisi bulamıyor

    Çiftçiler tarım işçisi bulamıyor

    Bahar aylarının gelmesiyle tarım arazilerinde çalışmalar başladı. Günümüzde birçok işlem traktör ve makinalarla yapılırken bazı işlerde işçi gücüne ihtiyaç duyuluyor. Fakat çitçilerin en büyük problemlerinden biri de işçi bulamamaları, günlük ücretleri değişkenlik gösterse de aylık asgari ücret kadar kazan işçiler, tarlaya gelmek yerine farklı işlere yöneliyor. İşçilerin farklı işlere yönelmelerinde en büyük etken ise sigorta ve daha yüksek maaş. 400 dönüm tarım arazisi bulunan çiftçi Kadir Yavaş, 10 işçiyi zor zahmet bir araya getirdiğini belirtti.

    “Yevmiyeler asgari ücrete tekabül ediyor, günlük 600 lira civarında değişiyor”

    İşçi sıkıntısı yaşadıklarını belirten çiftçi Kadir Yavaş, “Açık alanda 300 dönüm, serada ise 100 dönüm olmak üzere toplamda 400 dönüm tarım arazimiz var. Marul, maydanoz, tere, roka, dere otu ve pırasa gibi yeşillik dediğimiz ürünleri yetiştiriyoruz. Tarımda işçi sıkıntımız var. Eskiden tarım için herkes bahçelere gelmek istiyordu ama artık bu şartlardan dolayı kimse gelmek istemiyor. Son 5 senedir bu şekilde. Yevmiyeler asgari ücrete tekabül ediyor, günlük 600 lira civarında değişiyor. İşçileri Emek, Çamlıca ve Gündoğdu gibi mahallelerdeki çavuşlar aracılığıyla buluyoruz. Onlarla irtibata geçerek işimizi çözüyoruz. İşçi sıkıntısı bizi her konuda etkiliyor. Mesela 1 haftada bitecek işimiz işçi az olduğu için 20 gün sürüyor. Bu da bize sıkıntı oluşturuyor. Hem üretimde hem de sevkiyatta sıkıntı yaşıyoruz. Eskiden 20 işçimiz vardı şuan 10 işçi bile zor geliyor. İşçiler artık tarım işiyle uğraşmak ve gelmek istemiyorlar. Zaman zaman mevsimlik işçiler de geliyor. Onlar da bu ay sonunda Eskişehir’e gelmeye başlarlar. İşçi bulunmazsa herkes işini görmek için fiyatları yükseltecek, durum bunu gösteriyor” dedi.

  • Mayıs çiçekleri görsel şölen oluşturdu

    Mayıs çiçekleri görsel şölen oluşturdu

    Aşkale’nin Turaç (Kızılşorah) köyü kış aylarında en çok kar yağışı alan yerleşim yerlerinin başında geliyor. Öyle ki köy içinde ortalama 1 veya 2 metre yükseklikte olan kar, yüksek kesimlerde ise 4-5 metreye kadar ulaşıyor.

    Bahar aylarına girdiğimiz şu günlerde ise köyde yemyeşil arazilerde açan rengarenk çiçekler görsel şölen oluşturuyor. Buna bağlı olarak köy arazisi içinde bulunan çayırlarda mayıs çiçekleri yeni açarak ortaya seyrine doyum olmayan bir hal aldı. Mayıs ayıyla birlikte, mayıs çiçekleri ağırlıkta olmak üzere, pek çok bahar ve yaz çiçeği tabiata rengarenk bir görünüm katıyor.

  • Adıyaman’da hasat başladı

    Adıyaman’da hasat başladı

    Mart ve Nisan aylarında ki yağmur yağışı diğer ürünler de olduğu gibi hububatta da verim arttı. Mayıs ayında da etkisini sürdüren yağmur nedeniyle hasatlar bu yıl yaklaşık 2 hafta geç başladı. Biçerdöverler, arpa tarlalarına girdi. Çiftçinin bir yıllık alın teri olan ürünler hasat ediliyor. Yapılan ilk hasatlarda verimin geçen yıla oranla yüzde 20 ile 30 arasında arttığı belirtiliyor.

    Adıyaman’ın önemli bir tarım potansiyeline sahip bir il olduğunu vurgulayan Adıyaman Tarım ve Orman İl Müdürü Nurettin Kıyas, “Adıyaman bölgenin ve ülkemizin önemli tarım potansiyeline sahip illerinden bir tanesidir. Ürün desenimiz çok çok fazla. En büyük ekiliş alanlarımız buğday ve arpadan oluşmaktadır. Yaklaşık 570 bin dekar buğday, 570 bin dekar arpa ile en büyük ekiliş alanımız bu iki üründen meydana gelmektedir. Geçen yıl yaklaşık her birinden 210 bin ton üretim elde ettik. Bu sene özellikle yağışların mevsime yayılması, ürünün hem çıkış dönemi, hem başağa kalkma dönemi, hem de sap doldurma döneminde düzenli bir yağış rejimi oldu. Bu da verimin artmasına sebep oldu. Yani özellikle kuru tarım alanlarımızda, sulu tarım alanlarımız gibi bir verim oluşmaya başladı. Biz bu yıl geçen yıla göre yaklaşık yüzde 20 ila 30 oranında artan bir verim bekliyoruz” dedi.

    Biçerdöver sahibi Sadi Yıldırım ise bu yıl hasat sezonunu Adıyaman’da açtıklarını belirterek, daha sonrasında ise Kahramanmaraş ve Sivas illerinde çalışacaklarını söyledi.
    Tarla sahibi Sabri Koyuncu ise sula tarımın çok önemli olduğunu, bu yıl Mart ve Nisan aylarında yağan yağmur ile verimin arttığına dikkat çekti.