Etiket: güncelhaberler

  • Yurtta hava durumu

    Yurtta hava durumu

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı iç kesimlerde mevsim normallerinin 3-5 derece üzerinde, diğer yerlerde genellikle mevsim normalleri civarında seyredecek. Rüzgar, yurdun batı kesimlerinde kuzeyli yönlerden, diğer yerlerde batı ve güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, İç Ege, Batı Akdeniz’in iç kesimleri ile İç Anadolu’nun güneybatısında kuvvetli (40-60 km/sa) esecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:

    Bursa: Gök gürültülü sağanak yağışlı 22

    Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, yer yer kuvvetli olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 28
    İstanbul: Parçalı, yer yer çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 22
    İzmir: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 26
    Adana: Parçalı, yer yer çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra iç kesimleri yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 31
    Antalya: Parçalı, yer yer çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra iç kesimleri yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 27
    Samsun: Parçalı, yer yer çok bulutlu, iç kesimleri öğle saatlerinden sonra yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 23
    Trabzon: Parçalı, yer yer çok bulutlu 21
    Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu 21
    Diyarbakır: Parçalı, yer yer çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 30

  • İzmir’de organize suç örgütü çökertildi

    İzmir’de organize suç örgütü çökertildi

    İçişleri Bakanı Yerlikaya, İzmir’de düzenlenen “Mahzen-48” operasyonunda elebaşılığını “Kertenkele” lakaplı ve halen cezaevinde bulunan Batuhan Tok’un yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek, operasyonda suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti.

    “Ülkemizi organize suç örgütlerinden, çetelerden temizlemeye kararlıyız. Hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip adalete teslim edeceğiz” diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu ayrıntıları paylaştı:

    “Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İzmir’de düzenlenen operasyonda organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, Kasten Yaralama, 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet ve Silahla Tehdit suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 5 adet ruhsatsız tabanca, 6 adet ruhsatsız tüfek ve muhtelif miktarda uyuşturucu madde ele geçirildi. Operasyonu koordine eden Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonu gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle.”

  • Süleymanlı Yayla Gölünde nilüfer şöleni

    Süleymanlı Yayla Gölünde nilüfer şöleni

    Kesin korunacak alan ilan edilen Buldan – Süleymanlı Yayla Gölünde açan nilüfer çiçeklerinin görsel şöleni başladı. Gölün eşsiz manzarasına ayrı bir güzellik katan nilüfer çiçekleri, ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor. Barındırdığı 182 çeşit kuş türünden dolayı ‘Kuş Cenneti’ olarak bilinen ve fotoğraf sanatçıları tarafından tercih edilen ve yabani tavşan, oklu kirpi, yeşilbaş ördek, sakar meke gibi hayvanların yanı sıra ikisi endemik olmak üzere 95 çeşit bitkisi olan Süleymanlı Yayla Gölü’nde çiçek açan nilüferler, muhteşem bir manzarayı ortaya çıktı.

    Süleymanlı Yayla Gölünde nilüfer şöleni

    Yayla Gölünün eşsiz manzarasında doğa ile iç içe olmak için sürekli geldiğini dile getiren ziyaretçi Ahmet Uy, “Havaların ısınmasıyla birlikte nilüfer çiçekleri göl yüzeyinde kendini gösterdi. Bizde hafta sonlarında buraya gelerek pikniğimizi yapıyoruz. Halkımız burada güzel vakit geçiriyor. Nilüferler eşliğinde gölün seyrine doyum olmuyor. Çevremizi temiz tutmak şartıyla vatandaşlarımızın gölün bu güzelliklerini görmelerini istiyoruz” dedi.

  • ‘Yüzen Adalar’ ziyaretçilerini bekliyor

    ‘Yüzen Adalar’ ziyaretçilerini bekliyor

    Erzincan’da, deniz seviyesinden 2 bin metre yükseklikteki Ahmetli köyü yakınlarında bulunan yüzen adalar, halkın ilgisini çekiyor. Toprakla bağlantısı olmayan yüzen adalar, yıl boyunca yer değiştiriyor. Erzincan- Gümüşhane yolunun 30’uncu kilometresindeki Ahmetli köyü yakınlarında bulunan Ahmetli Gölü, ilginç doğa özelliğiyle dikkat çekiyor.

    'yüzen adaları' ziyaretçilerini bekliyor

    Yaklaşık 100 metrekare genişliğindeki gölün içinde bulunan adalar, zamanla hareket ediyor. Toprakla bağlantısı olmayan yüzen adalar, yıl boyunca yer değiştiriyor.

  • Tarihi surlar uçurtmalarla renklendi

    Tarihi surlar uçurtmalarla renklendi

    Türkiye’nin en büyük üçüncü kalesi unvanına sahip tarihi Bayburt Kalesi’nde uçurtmalarını uçuran 60 öğrenci hem eğlendiler, hem de keyifli bir gün geçirdiler.

    İl Kültür Turizm ve Müze Müdürlüğü iş birliğiyle gerçekleştirilen etkinlikte, tarihi kalede öğrenciler uçurtma uçurdular. İlk önce arkeolojik kazı çalışması yapan öğrenciler, farklı bir deneyime imza atarken, kaleyi gezerek tanıyan öğrenciler kültür mirası olan kaleyi yakından inceleyebilme imkanı buldular. Daha sonra uçurtmalarını öğretmenleri ve Müze Müdürlüğü görevlileri gözetiminde uçuran öğrencilerin uçurtma şenliği renkli görüntülere sahne olurken, öğrencilerin mutlulukları gözlerinden okundu.

    Tarihi surlar uçurtmalarla renklendi

    Tarihi kalede ilk defa uçurtma uçurma deneyimi yaşayacağını ve çok heyecanlı olduğunu belirten Nil Ecrin Eraslan isimli öğrenci, “Tarihi kalede ilk defa uçurtma uçuracağım. Hem çok heyecanlıyım, hem de çok mutluyum” dedi.
    Güzel bir etkinlikle unutulmaz bir gün yaşadığını söyleyen Nisa Selin Pekmezci isimli öğrenci, “Bayburt’un Çinimaçin Kalesi’nde uçurtma uçurtmak hem çok güzeldi, hem de çok zevkliydi. Hem eğlendik, hem de yeni bilgiler öğrendik. Bize uçurtma uçurmanın inceliklerini öğretenlere çok teşekkür ederim” diyerek konuştu.

    Tarihi surlar uçurtmalarla renklendi

    Arkadaşlarıyla birlikte keyifli bir gün geçirdiğini ifade eden Yusuf Berkay Bedir isimli bir diğer öğrenci ise, etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, “Tarihi kalemizde uçurtma uçurduk, arkadaşlarımızla birlikte oyunlar oynadık. Eğlendik, çok mutlu olduk. Bize bu imkanı sağlayan herkese çok teşekkür ederim” sözlerini kullandı.

    Kültür varlıklarını tanıtmak amacıyla 60 öğrenciyi uçurtma şenliğinde bir araya getirdiklerini kaydeden Müze Müdürlüğünde görevli Sanat Tarihçisi Demet Eryılmaz, “18 Mayıs Müzeler Günü kapsamında çocuklarımıza kültür varlıklarını sevdirmek, tanıtmak için Bayburt Kalesi’nde kazı çalışması ve uçurtma şenliği düzenledik. Bugün burada 60 çocuğumuza kazı deneyimi yaşattık. Uçurtma şenliğiyle de kalede onlara unutulmaz bir gün yaşatmaya çalıştık” şeklinde konuştu.

  • Çıldır Gölü’nde su seviyesi arttı

    Çıldır Gölü’nde su seviyesi arttı

    124 bin metrekarelik alanıyla Doğu Anadolu’nun ikinci büyük gölü olan Çıldır Gölü, kışın yerli ve yabancı turistlerin ilk uğrak yeri oluyor. Çıldır Gölü son günlerde etkili olan sağanak yağış ve etrafını çevreleyen dağlardaki karların erimesiyle birlikte su seviyesi istenilen seviyeye yükseldi.

    Çıldır Gölü'nde su seviyesi arttı

    Çıldır Gölü kıyısında balık lokantası işleten Atalay Uzunkaya, “Çıldır Gölü’nün önceki yıllarda olduğu gibi su seviyesi yükseldi ve kendi özüne döndü” dedi. Uzunkaya, “Dağlardaki karları henüz daha tamamen erimediği halde bu kadar yükseldi. Dağlardaki kar tamamen eridikten sonra tam yatağını bulacak ve seviye iyice yükselecek. Bu yıl çok şanslıyız. Gölde su seviyesinin yükselmesi balık üretimi için de çok faydalı. Ayrıca doğa açısından da kendini tamamladığı için de çok önemli. Çıldır Gölü’nün debisinin yükselmesi hem enerji bakımından hem de doğal anlamda çok önemli. Bu durum bizi mutlu ediyor” dedi.

    Çıldır Gölü'nde su seviyesi arttı

    Çıldır Gölünün doğal varlığının korunması noktasında su seviyesinin çok önemli olduğunu belirten Uzunkaya, “Çıldır gölü son birkaç yıl kuraklıktan olumsuz etkilendi. Son yağışlarla ciddi bereket yaşadı” dedi.

  • İklim değişikliği, denizlerdeki biyoçeşitliliği etkiledi

    İklim değişikliği, denizlerdeki biyoçeşitliliği etkiledi

    Denizlerde yaşanan biyoçeşitlilik kaybının, karada görülenden daha yoğun yaşandığı açıklanırken, Doğu Akdeniz’de yaşanan deniz suyu sıcaklığı değişiminin denizlerdeki biyoçeşitliliği doğrudan etkilediğini belirten Akdeniz Koruma Derneği, Dünya Biyoçeşitlilik Günü’nde deniz suyu sıcaklığında yaşanan değişiminin biyoçeşitliliğe olan etkisine dikkat çekti.

    2012 yılından beri Türkiye’nin Güney Ege kıyılarında denizel ekosistemlerin izlenmesi ve korunması için çalışmalar yürüten Akdeniz Koruma Derneği, izleme çalışmaları arasında yer alan ve Türkiye’nin Güney Ege kıyılarında farklı noktalara yerleştirdikleri izleme istasyonlarıyla deniz suyu sıcaklığını anlık olarak ölçüp kaydederek yaşanan değişimi takip ediyor.
    2015 yılından bu yana Gökova Körfezi’nde, 2020 yılı itibarıyla ise Fethiye-Göcek, Kaş-Kekova ve Datça-Bozburun deniz koruma alanlarında yüzeyden 40 metre derinliğe kadar her 5 metrede bir yerleştirilmiş olan sıcaklık ölçerlerle, deniz suyu sıcaklıkları günbegün anlık olarak kaydedilirken, çalışmalardan elde ettiği çıktıları kamuoyu ile paylaşıyor. Bu izleme çalışmaları, deniz suyu sıcaklığındaki mevsimsel ve yıllık değişimleri, iklim ve insan faaliyetleri gibi faktörlerin etkilerini anlamak için büyük önem taşıyor. Deniz suyu sıcaklığında yaşanan değişimler birçok canlı türünü ve içerisinde yaşadıkları habitatları olumsuz etkiliyor.

    İklim değişikliği, denizlerdeki biyoçeşitliliği etkiledi

    “Denizlerde yaşam su sıcaklığına bağlıdır”

    Akdeniz Koruma Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kızılkaya çalışmalarından elde verilen sonuçlar hakkında yaptığı değerlendirmede, “Çalışmalarımızdan elde ettiğimiz verilere göre özellikle 2022 ve 2023 yılları arasında gözlenen fark şimdiye kadar elde edilen en çarpıcı rakamlardır. 2022 yılında yaklaşık 25 metrede bulunan termoklin seviyesinin 2023 yılında bariz bir şekilde 30 metrenin altına inmiş olduğu görülmektedir. 27 derece ila 29 derece arası sıcaklıklar 2023 yılının Ağustos ve Eylül aylarında 30 metre derinliğe kadar etkisini göstermiş, özellikle 2023 Ekim ayının tamamında 40 metre derinliğe kadar 26 derece sıcaklık gözlenmiştir. Bir önceki seneye kıyasla 2023 Ekim su sıcaklıklarının 3-4 derece kadar artmış olduğu net olarak anlaşılmaktadır. Bu artış, istilacı ve yabancı balıklar ile omurgasız türlerin derin sularda da etkisini artırabileceği gibi Akdeniz’e özgü sünger ve koralin türlerinin ciddi bir sıcaklık stresine maruz kalması anlamına gelmektedir. Antalya Kaş’a baktığımızda ise Gökova’ya kıyasla en yüksek su sıcaklıklarının 2021 yılında kaydedildiğini, Ağustos ve Eylül 2021 aylarında 29 derece su sıcaklığının neredeyse 40 metre derinliğe kadar indiğini görüyoruz” dedi.

    “Alg popülasyonları azaldı”

    Denizlerde görülen ısı dalgalarının sonuçlarına dikkat çeken Kızılkaya, “Bu ısı dalgalarının sucul ekosistemlerin birincil üreticileri olan alglerin üremeleri başta olmak üzere fizyolojilerini olumsuz etkilemesinin yanında, hem deniz suyu sıcaklıklarında, hem de ani ısı dalgalarının sıklığında görülen artış, son yıllarda alg popülasyonlarında azalmalara neden oluyor. Birçok tür için beslenme, barınma, saklanma ve üreme ortamı oluşturan alglerin azalışı dolaylı olarak habitat oluşturduğu tüm canlıları olumsuz yönde etkilediği, birçok balık türünün üreme ve göç dönemlerini de değiştirdi” dedi.

    İklim değişikliği, denizlerdeki biyoçeşitliliği etkiledi

    Değişen su sıcaklığı birçok yabancı ve istilacı türe davet çıkarıyor

    Denizlerde yaşanan ısınmanın, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu kökenli yabancı ve istilacı türlerin kıyılarda yaşam alanı bulmasına sebep olduğu belirtilen açıklamada, Süveyş Kanalı’nın açılması ve insan faaliyetleriyle kıyılarda görülmeye başlanan birçok tropik türün, ısınan sularda kolayca yaşama ve üreme alanı bulduğu aktarıldı.
    AKD Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kızılkaya, biyoçeşitlilikte yaşanan bu hızlı kaybın reçetesinin ise daha fazla deniz koruma alanlarının belirlenmesi, yıkıcı ve aşırı insan faaliyetlerinin yönetilmesi olduğuna işaret etti.

  • Çocukluğumuzun minyatürleri

    Çocukluğumuzun minyatürleri

    Dulkadiroğlu ilçesi Kurtuluş Mahallesi’nde kendi iş yerinde duvar süsleri ve çok eski zamanda kullanılan nostalji maketleri yapan 65 yaşındaki Kurtuluş Kesim, “Eskiye özlem duyanlar için, nenelerimizin, dedelerimizin kullandıkları araç ve gereçlerin maketlerini yapıyorum. Sadece bu işe odaklanıyorum ve bunları yaparken büyük bir zevk alıyorum” dedi.

    Çocukluğumuzun minyatürleri

    Sınıf öğretmenliğinden emekli olduğunu belirten Kesim, “Emekli olduktan sonra küçük bir marangoz atölyesi açtım. Burada çocuk oyuncakları, kuş kafesleri, duvar süsleri, maket türü ürünler yapıyorum. Şimdilerde ise nostalji ürünleri yapıyorum, eskiye özlem duyanlar için. Nenelerimizin, dedelerimizin kullandıkları araç ve gereçlerin maketlerini yapıyorum. Ninelerimizin ip eğirdiği çıkrık, onun minyatürünü yapıyorum. Eskiden yorganlar, döşekler yapılırdı ve aletlerin üzerine pamuk atılırdı. Onun maketini yaptım. Dikiş makinesi maketlerini yapmaya devam ediyorum” ifadesini kullandı.

    Çocukluğumuzun minyatürleri

    Genellikle eskiye dair özlem duyanların aradığını söyleyen Kesim, “Eskiyi özlem duyan kişiler beni arıyor ve alışverişlerini yapıyorlar. Genellikle onun değerini bilenler maketini alıyor. Değerini bilmeyenler aldırış bile etmiyor. Bu işe bayağı bir uğraş veriyoruz kolay bir iş değil. Aklıma geldikçe, elime geçtikçe nostaljik ürünlerin minyatürünü yapıyorum. Bu işi çok uzun zamandır yapıyorum. Emekli olmadan önce başladım bu işe. Emekli olduktan sonra bu işe ağırlık verdim. En az bu işi 20-30 yıldır yapıyorum. Bu işi yaparken tamamen dünyadan kopuyorum. Hiçbir şey düşünmüyorum sadece bu işe odaklanıyorum. Bunları yaparken büyük bir zevk alıyorum” diye konuştu.

  • Ters laleler, dağlara renk kattı

    Ters laleler, dağlara renk kattı

    Tunceli’nin Ovacık ve Çemişgezek ilçelerinde ters lalelerin olduğu bölgelere giden onlarca kişi, hem doğa yürüyüşü yaptı hem de ters laleleri görüp fotoğraflarını çekti. Eşine az rastlanan çiçek türlerinden biri olan ters lalelerin adeta görsel şölen sunduğu Ovacık ve Çemişgezek ilçelerinde uzun süren zorlu yolculuk sonrasında ulaşan doğaseverler, gördükleri manzarayı cep telefonu ve fotoğraf makineleri ile ölümsüzleştirdi. Ters lalelere zarar verme korkusundan dolayı dokunamadıkları çiçeklerin yanında türküler seslendirip keyifli zaman geçirdi.

    Ters laleler Tunceli dağlarına renk kattı

    Çemişgezek ilçesinde Hakan Gökalp’in refakatindeki öğretmenlerden oluşan doğasever grup ters laleleri görmek için Kırklar dağına tırmandı. Tunceli Ovacık arasındaki Ağdat yaylasına giden Dersim Dağcılık Kulübü üyeleri ise zorlu yolculuğun ardından, nesli tehlike altında bulunan endemik ve nadir bir bitki türü olan ters laleleri görüp, fotoğraflarını çekti.

    Ters laleler Tunceli dağlarına renk kattı

    Karşılaştıkları manzaranın olağanüstü olduğunu belirten Dersim Doğa Kulübü üyesi Çiğdem Baloğlu, “Çok zorlu ve keyifli bir yürüyüşün ardından, ters lalelerin oluşturduğu görsel şölene şahit olduk. Ters lalelerin son günlerini yakaladık ve güzel fotoğraflar çektik. Çok güzel ve sıra dışı bir bitki. Doğal güzelliklerimizin yaşatılması için hepimizin çaba göstermesi gerekiyor. Muhteşem bir doğamız var. Zarar vermeden bu güzellikleri yerinde görmek inanılmaz güzel” şeklinde ifadelere yer verdi.

  • Kilim motiflerini bastona işliyor

    Kilim motiflerini bastona işliyor

    Sivas’ta baston işleme ustalığı yapan 65 yaşındaki Erol Aşın, dede yadigarı mesleğini yaklaşık 50 yıldır sürdürüyor. Gelişen teknoloji karşısında yok olan mesleğini yaşatmak için kolları sıvayan Aşın, bastonlara yeni bir soluk getirdi. Aşın, Sivas’ın meşhur kiliminin motiflerini bastonlar üzerine işleyerek Sivas’ın unutulmaya yüz tutmuş kültürel mirasını bu şekilde yaşatmak istiyor. Sivas’ın ünlü kilim desenlerini bastonlara uygulayan Aşın, bu özelliğiyle kentte tek olma unvanını taşıyor.

    Kilim motiflerini bastona işliyor

    “Her şeyini kendi elimle yapıyorum”

    El işlemeleri ile hediyelik eşya ve Sivas halısı desenli baston işlemeciliğinin son temsilcileri olduklarını belirten Erol Aşın, “Sivas ile ilgili Sivas’ın öz sanatı ağızlık, kalem, baston gibi hediyelik eşya işleri yapıyoruz. 65 yaşındayım yaklaşık 50 senedir bu işi yapıyorum. Sanatımız dede ve baba mesleğidir. Bizlerde bu işlerin son demleriyiz. Sivas’ta baston yapan arkadaşlarımız var ama onlar fabrikasyon şekilde yapıyor. Biz sadece elde yapıyoruz ve bir bastonu yaklaşık iki günde bitirebiliyorum. Budanmış ağaçların dallarından alıyorum ve onları kurutup, doğrultuyorum. Her şeyini kendi elimle yapıyorum ve torna makinaları kullanmıyorum” dedi.

    Kilim motiflerini bastona işliyor

    “Bu işler de bizimle beraber ölmesin”

    Yaptığı sanatı, mesleği gelecek nesillere aktarmaya çalışan ve mesleğinin de kendisiyle ölüp bitmemesini isteyen Aşın, “Gençler yanıma geliyorlar. Ben de onlara gelin gençler öğreteyim sizlere diyorum. Çünkü bu işler de bizimle beraber ölmesin, birileri öğrensin, birileri yapsın en azından bizleri anarlar ve bizleri rahmetle yâd ederler inşallah. Çünkü biz geçmişlerimizi bir sanat ve meslek öğrettiler diye rahmetle yad ediyoruz. Ben bu sanatla 4 tane delikanlı evlendirdim, emekli oldum, geçimimi sağladım. Yani gençlerimizde bu cesaret yok” şeklinde konuştu.

    Kilim motiflerini bastona işliyor

    Kilimden etkilendi, desenleri bastonlara işlemeye başladı

    Bu sanatı hobi olarak yapılabileceğini belirten Aşın, “Bu meslekte kimse kalmadı. Benim 4 oğlumdan 2 tanesi hala boş zamanlarında gelip bu işi yapıyorlar. Ben herkes bir şeyler yapsın istiyorum. İnsanların boş gezmesini istemiyorum. Bu işi hobi olarak yapsınlar ve boşa vakit geçirmesinler. Sürekli üretim halinde olalım. Ülkemizin üretmesi, çalışması gerekiyor. Çalışan insan daha dinç ve huzurlu olur. Sivas’ta talebimiz çok fazla yok çünkü insanlarla hediyeleşmemiz azaldı. İnsanlarla konuşmayı istişare yapmayı severim. Sivas halılarımız kilimlerimiz çok eskidir. Sivas kilimi Türkiye’de ve dünyada çokça biliniyor. Kilimlerden çok fazla etkilendim ve o şekilde yapmaya başladım” diye konuştu.