Etiket: güncelhaberler

  • Türkiye’den Afganistan’a yardım eli

    Türkiye’den Afganistan’a yardım eli

    Afganistan’ın kuzey ve orta kesimlerinde 10 Mayıs 2024’te başlayan şiddetli sağanak yağışlar sonucu yaşanan sel felaketlerinde en az 300 kişi hayatını kaybederken, yüzlerce kişinin de kayıp olduğu ifade edildi. Türkiye, AFAD koordinasyonunda kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle bugüne kadar Afganistan’a havayolu aracılığıyla 7 ton sağlık malzemesi, 2 bin adet battaniye ve bin adet gıda kolisinden oluşan 22 ton insani yardım malzemesi sevk etti.

    43 vagon ile 619 ton yardım malzemesi gönderilecek

    AFAD ve 17 sivil toplum kuruluşunun katkılarıyla hazırlanan 600 çadır ile gıda, hijyen, temizlik malzemeleri, yatak ve battaniyeden oluşan toplam 619 ton insani yardım malzemesi daha 20. İyilik Treni ile 21 Mayıs tarihinde Tarihi Ankara Garı’ndan yola çıkacak. 43 vagon ile taşınacak 619 tonluk yardım malzemesi 15-20 gün içerisinde Afganistan’a ulaşacak.
    Afganistan’da 2022’de yaşanan iç karışıklıklar ve geçtiğimiz yıl meydana gelen depremlerde yaşanan insani kririzin ardından Türkiye, 19 İyilik Treni ile toplamda 8 bin 241 ton insani yardım malzemesi göndererek Afganistan’a yardım elini uzatmıştı.

  • Alım fiyatı 4 bin TL

    Alım fiyatı 4 bin TL

    Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) İmparatorların Çayı olarak bilinen Beyaz Çay üretiminde kullanılan tomurcuk çayın alış fiyatını açıkladı. Geçtiğimiz yıl kilogram fiyatı bin 500 TL olan tomurcuk çay, bu yıl kilogram fiyatı 4 bin TL’den alınacak.

    ÇAYKUR yapılan yazılı açıklamada beyaz çayda talebin arttığı dile getirilerek “Teşekkül olarak 2014 yılından itibaren üreticilerimizden yaş çay tomurcuğu satın alarak ürettiğimiz beyaz çay üretimine, artan piyasa talepleri doğrultusunda bu yıl da devam edilmektedir. Markamızın prestij ürünlerinden olan “Beyaz İksir” beyaz çayımızın üretim hammaddesi olan tomurcuk çayın geçen yıl 1.500 lira olan kilogram alım fiyatı, bu yıl 4.000 lira olarak belirlenmiştir. Yoğun uğraş ve toplama hassasiyeti gerektiren tomurcuk çay hasadına üreticilerimizin geçen yıllara göre daha fazla ilgi, özen göstermesi ümidiyle; hayırlı, bereketli bir çay sezonu temenni ederiz” ifadelerine yer verildi.

    Öte yandan üreticiden yaş olarak kilogram fiyatı 4 bin TL’den alınacağı duyurulan tomurcuk çayın ÇAYKUR tarafından işlem gördükten sonra kavanozlar halinde ‘Beyaz iksir’ adı altında satışı yapılıyor. Güncel fiyatı 800 TL olan 20 gramlık kavanozlar halinde satılan beyaz çayın kilogram fiyatı 40 Bin TL’ye ulaşıyor.

  • Enkaz kentte kayısı hasadı

    Enkaz kentte kayısı hasadı

    Türkiye’nin bereketli topraklarından olan Hatay’da bahar mevsiminin gelmesiyle birçok tarım ürününde hasat başladı. Tarımda önde gelen şehirlerden olan Hatay’ın Antakya ilçesinde kayısı hasadı devam ediyor. Çiftçilik yapan ve 120 dekar arazide kayısı hasat eden bahçe sahibi Mustafa Sürmeli, 7 bin 500 ağaçlık bahçesinde rekoltenin iyi olduğunu belirterek ürünün yurt içine 20 TL’den yurt dışına 25 TL’den satıldığını söyledi.

    Hasattan memnun olduğunu dile getiren Mustafa Sürmeli, fiyatların geçen yıla oranla değişmediğini dile getirerek, “Rekolte gayet iyi fakat fiyatlar konusunda biraz şikayetçiyiz. Fiyatlar geçen yıla göre aynı diyebiliriz. Üretim maliyetleri 2 katına çıkarken fiyatların aynı kalması bizi biraz sıkıntıya sokuyor. Şu an kayısıda ihracat malı yurt dışına 25 TL’den gidiyor. İç piyasada ise 15 TL ile 20 TL arasındadır. Hasat da rekolte olarak gayet iyi. Çeşit özelliğine göre değişkenlik gösteriyor. Kayısı bahçesinde soğuklama işlemi yapılan ağaçlarda, verim çok iyi oluyor. Soğuklama işlemi yapılmadığında hasat kötü oluyor” dedi.

    “Kayısı hasadı geçen yıla göre çok daha iyi”

    Kayısı hasadının geçen yıla göre çok daha iyi olduğunu belirten işçi Mazlum Karakeçili, yevmiyelerinin 600 TL olduğunu belirterek, “Bu yıl bahçedeki ürünler fazla değil. Kayısı hasadı geçen yıla göre çok daha iyi. Kayısı hasadın zorluğu işe çok erken kalkıyoruz. Kaldığımız yerden mesafe farkı var” ifadelerini kullandı.

  • Boru döşerken beklenmedik durumla karşılaştılar

    Boru döşerken beklenmedik durumla karşılaştılar

    Tokat’ın Turhal ilçesinde çiftçilikle uğraşan ve kendini “Diplomalı Hıyarcı” olarak tanıtan Uğur Karahan, eşiyle birlikte tarlaya su borusu döşemek için gittiklerinde ilginç bir olay yaşadı. Boruya delik açtıkları sırada içerisinden bir sürünme sesi duyan Karahan çifti, önce sesin bir sülükten geldiğini düşündü.

    Ancak, açtıkları delikten baktıklarında bir yılanın boru içerisinde gezindiğini gördü. Bir süre delikten bakan ve dilini uzatan yılan daha sonra gözden kayboldu. Yılanı kurtarmak isteyen Karahan, boruyu söktüğünde yılanın filtreye sıkıştığını fark etti. Kurtarma çabası sırasında yılanın kuyruğu Karahan’ın elinde kaldı ve yılanın hayatını kaybettiği anlaşıldı. Yaşadığı ilginç anları cep telefonu kamerasıyla kayda alan Karahan, olay sonrası duygularını paylaştı.

    “İlk defa yılanı bu kadar yakından gördüm”

    Yılanın filtreden geçmeye çalışırken öldüğünü söyleyen Uğur Karahan, “Namı diğer diplomalı hıyarcıyım. Sezonun açılmasıyla beraber tarla hazırlıklarımız başladı. Eşimle beraber tarlaya gittik. Boru döşemeye başladık. Borunun deliklerini delerken içinden sürünme sesi gelmeye başladı. İlk başta sülük sandım ama sülük bu kadar ses çıkartır mı diye bakarken deliğin içinden yılanın geçtiğini gördüm. Çok şaşırdım. İlk defa yılanı bu kadar yakından gördüm. Hatta delikten dilini falan çıkarttı.

    Evde acil işim çıktı. 10 dakika sonra geldiğimde yılan filtreden geçmeye çalışırken deliklerine sıkışmış, geri de dönememiş. Bu şekilde can vermiş. İnsanlar yılanı öldürmeye çalışıyor ama popülasyonu sağlaması açısından bence öldürmek yanlış. Bu yılan da zehirli yılana benzemiyordu. Yılanlar çekirge, fare ve kurbağaları yiyor. Bu şekilde rabbim bir zincir halkası oluşturmuş” dedi.

  • Irlamaz Deresi yıllar sonra temizleniyor

    Irlamaz Deresi yıllar sonra temizleniyor

    Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü, yaklaşan yaz ayları öncesi sinek, koku, çöp problemini ortadan kaldırmak ve yağışlı havalarda taşkın riskine karşı önlem almak için Turgutlu ilçe merkezinde yer alan Irlamaz Deresi’nde 1 kilometrelik temizlik çalışması başlattı. Şehir merkezinden geçen derelerin insan ve çevre sağlığını etkilememesi için Çevre Koruma Dairesi ekipleri tarafından başlatılan temizlik çalışması kapsamında yağışlar ile birlikte gelen alüvyon, çakıl, kum gibi malzemeler ile vatandaşlar tarafından bilinçsizce atılan çöpler temizleniyor. Dereden çıkan atık malzemeler ise kamyonlar ile depolama alanlarına götürülerek bertaraf ediliyor. Kısa sürede tamamlanması planlanan çalışma ile birlikte yıllardır temizlenmeyen derenin düzenli akışı sağlanarak insan sağlığı için tehdit oluşturmayacak hale getirilecek.

    “Başkanımızın arkasındayız”

    Geçmiş dönemlerde yoğun talep ve şikayette bulunduğu halde derede temizlik çalışması yapılmadığını vurgulayan Yeni Mahalle sakini İzzet Ali Tek, “Daha önce Irlamaz Deresi çöplük içindeydi. Lastik, çok sayıda atık ve şişeler vardı. Geçmiş dönemlerde her yere şikayet ettim. Çalışmalar şu an sürüyor. İlaçlamalarda yapılmaya başladı. Başkanımıza oy verdiğimiz için hiç pişman değiliz, her zaman arkasındayız” dedi.

    “Yapılan hizmetler çok güzel”

    Derenin bulunduğu noktanın Turgutlu’nun göz bebeği olduğunu ifade eden Subaşı Mahalle Muhtarı Sami Tezcan, “Irlamaz Deresi’ne daha önce hiç bakım yapılmadı. Şimdi ise temizleniyor, çok güzel oluyor. Buraların temiz tutulması lazım, bütün Turgutlu burayı kullanıyor. Çünkü Turgutlu’nun göz bebeği bir yer. Yapılan hizmetler çok güzel. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek, Turgutlu Belediye Başkanımız Çetin Akın ve MASKİ ekiplerine teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “Ferdi Başkanımıza teşekkür ederiz”

    Çevre temizliği konusunda vatandaşların duyarlı olması gerektiğini belirten Yeni Mahalle Muhtarı Yalçın Bostancı, “1 kilometrelik dere yatağı MASKİ ekipleri tarafından temizleniyor. Derede vatandaşlar tarafından atılan malzemeleri görüyoruz. Çalışmadan sonra vatandaşlarımızın bu konuda daha duyarlı olması ve çevreye kirletmemelerini tavsiye ediyoruz. Bu alan spor, piknik ve etkinlikler için herkes tarafından kullanılıyor. Herkesin güzel kullanmasını istiyoruz. Lütfen çevremizi temiz tutalım. Çalışmalardan dolayı Başkanımız Ferdi Zeyrek’e teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.

    “6 senedir temizlenmiyordu, yeni dönemde güzel çalışmalar var”

    7 Eylül Mahalle sakini Ali Şuri Bölükoğlu, “Her sabah bu bölgede düzenli olarak spor yapıyorum. Çok güzel çalışmalar olduğunu izliyorum. Burası çok ihmal edilmişti. Zannediyorsam 6 senedir izlediğim kadarıyla dere bakımsızdı. Hiç çalışma yapılmamıştı. Yeni dönemde güzel çalışmalar var, bunu izliyorum ve seviniyorum. Belediye başkanımıza selam ediyorum. Çalışmalarında başarılar diliyorum. Temizlik çok güzel ancak piknik yapan vatandaşlarımızın da bu temizliğe ortak olması gerekiyor. Vatandaş olarak da yardımcı olmalıyız. Bir vatandaş olarak çok teşekkür ediyorum” derken, Yeni Mahalle sakinlerinden Zeynep Çay, “Burada yürüyüş yapıyorum. Önceden çok kötüydü, sineklerden durulmuyordu. Daha önce böyle temizlenmedi. Şimdi ise çalışmalar çok güzel. Emeği geçenlere teşekkür ederiz” dedi. Bir başka mahalle sakini Fatma Başer ise şunları söyledi: “Dere çok pisti önceden. Geçenlerde yılan bile görmüşler içerisinde. Şimdi çok güzel oldu. Çok memnunuz bu temizlikten.”

  • Bu da ‘arıcılık okulu’

    Bu da ‘arıcılık okulu’

    Bolu’da Arıcılık Okulu tarafından her yıl gerçekleştirilen arı yetiştiriciliği eğitimleri devam ediyor. Bolu ve çevresindeki illerden de katılımın sağlandığı seminerde, 50’yi aşkın arı üreticisine eğitim verildi. Bolu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün ev sahipliği yaptığı kursta teorik eğitimler üreticilerin gelişimine katkı sağladı. Arı üreticilerine, verimli bal, arıların muayenesi gibi önemli konularda seminer verildi. Bolu ve ilçelerinde arıcılık mesleğinin geliştirilmesi için eğitimlerin devam edeceği öğrenildi.

    Yetkililer tarafından kursiyerlere, “Kelebeklerle beraber Bal Arıları varoluşumuzun devamlılığı, dünya çapında tarımın ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi için gereklidir. Ancak tozlaşmayı gerçekleştiren bu canlılar bilinçsiz pestisit kullanımı ve iklim değişikliği gibi antropojenik etkilerden kaynaklanan birçok zorluklarla karşı karşıyadırlar. Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nün bu yılki tema, arıların ve diğer tozlaştırıcıların tarım, ekolojik denge ve biyolojik çeşitliliğin korunmasındaki önemli rolü konusunda özellikle gençler arasında farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Gençleri arıcılık faaliyetlerine, eğitim girişimlerine ve savunuculuk çabalarına dahil etmeyi planlamaktadır. Uzun zamandır devam eden kurslarımızın çoğuna gençler ve bayanlar katılım sağlamaktadırlar. İklim ve arı dostu tarım sistemlerini teşvik etmek ve tarım ilaçlarına olan bağımlılığı azaltmak tozlaşmanın sürdürülebilirliğine vesile olacaktır” denildi.

    Kursa katılan arıcı üreticiliği yapan bir vatandaş, “Bu kurs birçok alanda bize katkı sağladı. Faydalı olduğunu düşünüyorum. Her arıcının katılması gereken bir kurs. Kendi açımdan çok faydalı oldu” dedi.

  • “Yerinde sayanı yerinde tutmayacağız”

    “Yerinde sayanı yerinde tutmayacağız”

    Özgür Özel, dün geldiği Samsun’da bugün de programlarına devam etti. Özel, 31 Mart yerel seçimlerinde Samsun’da kazandıkları tek belediye olan Atakum Belediyesi’ne ziyarette bulundu. Başkan Serhat Türkel ile görüşme gerçekleştiren Özel, çıkışta ise belediye binası önünde halka seslenerek açıklamalarda bulundu.

    “Samsun seçim sonuçlarından sonra yüzüm yerdedir”

    Tüm Türkiye yerel seçim sonuçlarına sevinirken, kendisinin üzüntü yaşadığını dile getiren CHP Lideri Özgür Özel, “Cumhuriyet Halk Partisi Samsun’daki genel performansıyla öz eleştiri yapmaya muhtaç durumdadır. 18 belediyeden birinin kazanıldığı, 1 milletvekilinin olduğu bir Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından kabul edilemez. Bundan sonra oturacağız, neyi doğru yaptıysak devam edeceğiz. Neyi eksik yaptıysak telafi edeceğiz. Neyi yanlış yapıyorsak terk edeceğiz. Bundan sonra burası ki bir Cumhuriyet kentidir, Uşak kazanılmışken, Afyon kazanılmışken, Kütahya kazanılmışken, Amasya kazanılmışken, Kastamonu kazanılmışken, Amasya kazanılmışken, Büyük Taarruzun şehri kazanılmışken, Büyük Zafer’in şehri kazanılmışken ilk adımın şehri kazanılmıyorsa başta genel başkan hepimizin yüzü yerdedir. Benim Samsun seçim sonuçlarından sonra yüzüm yerdedir. Yüzümü kaldırmak, başımı dikmek, göğsümü germek için mecbur olduğum şey, Gazi’nin partisini bu şehirde meclis partisi yapmak. Buna kim inanıyorsa gelsin katkı versin. Kim inanıyorsa gelsin partiye üye olsun. Başta gençler, kadınlar bütün Samsunluları Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine baba evimize davet ediyorum” diye konuştu.

    “Yerinde sayanı yerinde tutmayacağız”

    Partiyi aşağıya çeken ve oyları düşürenleri görevden alacağını vurgulayan Özgür Özel, “Mevcut yöneticilerden enerjisi olan burada kalsın. Yoruldum diyen, çalışıyorum olmuyor diyen, başaramıyorum diyen, bu kadar olur diyen yol açık olsun. Onla da yolları ayıracağız. Eksik yaptım, daha çok çalışırım diyen. Bundan sonra yeni bir süreç başlıyor. Benim ona enerjim var diyen, başaracağım diyen kendine güveniyorsa kalsın ama 6 ay sonraki ankette hala yerinde sayıyorsak kimseyi o yerde tutmam. Bu kadar net söylüyorum. 6 ayda bir karne var. Her anket bir öncekinden önde olacak. Yerinde sayanı yerinde tutmayacağız. Yol yürüyenin arkasında duracağız. Partiyi aşağı çeken varsa o dakikadan sonra bu partide yeri yoktur. Oy verir ama bu partiyi kim yönetecek, partiyi kim şahlandıracaksa o yönetecek arkadaşlar. Samsun, Gaziantep. Bir tanesi Atatürk’e Gazi unvanının verdiği kent Gaziantep. Bir tanesi de Samsun. Kuzeyde ve güneyde gönlümün yarasıdır. 31 Mart gecesi siz bütün Türkiye’ye sevilirken ben bu iki şehre kahroluyordum. Herkes sorumluluğunu ona göre bilecek, ona göre çalışacak, hep beraber başaracağız. Partimiz Samsun’da birinci parti yapacağız” şeklinde konuştu.

    Atakum Belediyesi’ne yaptığı ziyaretten de bahseden Özel, şunları söyledi:

    “Bugün hep beraber Merkez Yönetim Kurulu üyelerimizle birlikte ilk kez Samsun’da yapılacak olan Merkez Yönetim Kurulu toplantımızdan önce Atakum Belediyemizi ziyaret ettik. Serhat başkanımız yirmi dört yirmi beş yaşından itibaren gençlik konularında görev almış. Bu yüzden de örgütümüzün göz bebeği olan parti içi ön seçimde, parti içi demokrasi mücadelesinde de örgütümüz tarafından takdir edilen, göreve getirilen henüz 41 yaşında bir belediye başkanımız Atakum Belediyesi’nde bayrak devir teslimi yaşandı. Şimdi Atakum’u yine bir Cumhuriyet Halk Partili yönetecek. 41 yaşındaki genç arkadaşımız Atakum’a dinamizm getirecek, Atakum’a ileride hatırlanacak çok önemli hizmetler, çok önemli kazanımlar bırakarak görevinin 5 yıllık dönemini tamamlayacak. Atakumlular ondan memnunsa göreve devam edecek. Yoksa daha önce olduğu gibi bir bayrak devir teslimi yaşanacak.”
    Özel, burada yaptığı konuşmanın ardından MYK toplantısına katılmak üzere CHP il binasına geçti.

  • Yedi Göller turistleri büyülüyor

    Yedi Göller turistleri büyülüyor

    Bu doğal güzellik, Karadeniz sınırında yer almasıyla da dikkat çekiyor. Büyük tur şirketlerinin uğrak noktası haline gelen 7 Göller, ziyaretçilerini doğanın büyüsüyle karşılıyor. Göllerde bulunan alabalık tesisleri ve bungalovlar, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Tesis sahibi İsa Gümüşçü, “Nezih ve temiz işletmemizde yılda binlerce turisti ağırlıyoruz. Doğal dere suyunda yetiştirdiğimiz alabalıkları müşterilerimize sunmanın gururunu yaşıyoruz. Aynı zamanda Yedigöller manzaralı muhteşem konaklama alanlarımız ve bungalovlarımız da misafirlerimizi bekliyor” dedi.

    Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğrenciler de bu doğal güzellikleri görmekten büyük mutluluk duyduklarını belirttiler. Erzurum’un doğal ve tarihi zenginlikleri arasında yer alan Yedi Göller, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatmaya devam ediyor.

  • Dolar 32,20 seviyesinde

    Dolar 32,20 seviyesinde

    İstanbul Kapalıçarşı’da 32,1980 liradan alınan dolar 32,2000 liradan, 35,0250 liradan alınan euro ise 35,0270 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 32,23 liradan, euro ise 35,00 liradan satılmıştı.

  • Tarihi serenderler otel odası oldu

    Tarihi serenderler otel odası oldu

    Genelde üst kısmında yiyeceklerini kemirgenlerden korumak için sakladığı, alt kısmını da çoğunlukta ahırda yetiştirdikleri hayvanlar için yazdan hazırladıkları otları koymak için kullandığı ahşap serenderler artık tarih olmaya başladı. Genel itibariyle 4 direk üzerine kurulan oda şeklinde olan ve oturtulduğu direklere kemirgenlerin tırmanmaması için tekerleğe benzer yuvarlak bir ahşap ile kesişen serenderler aynı zamanda bir zenginlik göstergesiydi. Birçok evin yakınına kurulan bu serenderlerin alt kısımları da ahırda bakılan büyükbaş veya küçükbaş hayvanların yemesi için saklanan otlarla doldurulurdu. Unutulmaya yüz tutmuş bu yerel mimari Rizeli aile için fikir kaynağı oldu.

    Rize’nin Ardeşen ilçesi Fırtına Vadisinde yaşayan Recep Kurtoğlu ve oğulları, çürümeye yüz tutan ve Doğu Karadeniz’in geçmiş dönemde vazgeçilmezi olan bir serenderi satın alarak köylerinde ki araziye yerleştiremeyince farklı bir alana yerleştirdiler. Aile genellikle yakın akrabaları ve arkadaşları ile çay içmek için serenderi kullanmaya başladı. Sonrasında talep artınca serenderi otel odasına çevirdi. Alt kısmını lavabo, salon ve mutfağa çeviren aile üst katını ise yatak odasına ayırdı. Talep arttıkça harekete geçen Kurtoğlu ailesi, tamamen doğallığı bozmadan yaptıkları serenderlerin sayısını 5’e kadar çıkarttı.

    “Orijinalini hiç bozmamaya çalıştık”

    Orjinalliğini bozmadan serenderleri otel odası olarak kullanmaya başladıklarını ifade eden Recep Kurtoğlu, “Aslında ilk önce evimin önüne koymak için almıştım. Tarihi eserleri seviyorum. Sığmayınca buraya getirmek zorunda kaldık. Çocuklar özellikle burayı istediler. Başta ticari amaçlı değildi. Sırf kendimiz için yapmıştık. Tamamen doğaldan yanayız. Her şeyi otantik yapmaya çalıştık. Bunlar en az 150-200 yıllık yapılar. Orijinalini hiç bozmamaya çalıştık. Orijinalliğini bozmadan eskiyi canlandırmak istedik” dedi.

    “Rize hayatını burada yaşatıyoruz”

    Gelen misafirleri şehir hayatından uzaklaştırarak Rize hayatını yaşattıklarını belirten Burak Kurtoğlu, “Buranın en büyük özelliği tamamen doğal olması. 150-200 yıllık yapılarımız var burada. 5 ayrı serender evimiz mevcut. Hiçbirinde çivi bile yok. Eskilerimiz tahtaların birbirine geçirerek yapmışlar. Zamanında bunlar kiler olarak kullanılmaktaydı. Eskiler mısır gibi ürünler öğüttükleri zaman fare gibi haşereler ulaşamaması için serenderlerde saklanırdı. Asıl kullanım amacaı oydu. Yöremizde çokça mevcuttu. Sahipleri bir kısmını kırıp odun yapmaya başladılar. Bir kısmı çürütmeye başladı. Değeri kalmadı. Bu olay zaten karambole gelişti. Öncelikle bu işe girmemize sebep olan arkadaş serenderi çürütüyordu. Eski sahibi bakamadığı için bize sattı. Köyümüze büyük geldiği için orada kullanamadık. Düz bir alana kurup arkadaşlarımız gelip çay içeriz amacıyla buraya kurduk. Sonrasında neden konaklamaya çevirmiyorsunuz gibilerinden çok talep olunca neden olmasın dedik. Bir tane ile başlamıştık. Şu anda 5 adet farklı serender evimiz mevcut. Rize’nin farklı köylerinden serender evleri aldık buraya taşıdık. Doğallığını bozmadan buraya dizdik. İçini de otel hizmeti verebilecek şekilde dizayn ettik. Buranın en büyük özelliği doğal olması. Buraya gelen insan 2-3 gün olsa bile şehir hayatından uzaklaşıyor. Rize hayatını burada yaşatıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Burada uyumak benim için tarif edilemeyecek bir duygu”

    Kaan Kurtoğlu ise serenderlerin tarihine dikkat çekerek “Serender yaklaşık 150 yıllık. İçine girdiğin andan itibaren ahşabın kokusunu alıyorsunuz. Özellikle yağmurlu havalarda burada uyumak benim için tarif edilemeyecek bir duygu. Gelen insanlarda bu şekilde düşünüyor. Bu serenderler eskiden kiler olarak kullanılıyordu. Buzdolabı olmadığı için insanlar gıda ürünlerini burada saklarlardı. Bunlar yerden yüksek olduğu için fare gibi hayvanlar gıdalara ulaşamıyordu. Bu şekilde kullanılıyordu” şeklinde konuştu.