Etiket: güncelhaberler

  • Tablo tutkusu geçim kaynağı oldu

    Tablo tutkusu geçim kaynağı oldu

    Türkoğlu ilçesi Lojistik Konteyner Merkezinde yaşayan 3 çocuk annesi 59 yaşındaki Fatma Kırtürk’ün yaptığı tablolar hem geçim kaynağı oldu hem de moral ve motivasyon oldu.

    Kırtürk,”Depremde evimiz yıkıldı. 3 ay çadırda kaldık. Daha sonra konteynere geldik. Burada kendimize bir uğraş olaraktan, tablolar yapıyorum. Ve bu bana çok iyi geldi. Daha önce sıkılıyorduk. Hep depremi düşünüyorduk. Bunlarla uğraştığımız için depremi birazcık da olsa unutuyoruz. Herkese tavsiye ediyorum” dedi.

    Tablolar yaparak stres attığını anlatan Kırtürk, “Esmaül Hüsna, Vav, kaplumbağa terbiyecisi ve daha farklı tablolar var. Kaplumbağa terbiyecisini bir hafta içinde yaptım. Diğerlerini size 3 ve 4 gün arasında değişiyor. Büyüklüğüne göre gün sayısı değişiyor. Fiyat olarak ise yaptığım tablolar arasındaki kaplumbağa terbiyesicine 5 bin TL fiyat biçtim. Diğerlerini ise 2 bin 500 – 3 bin TL arasında değişiyor. Evde oturan kadınlar kendilerine bir uğraş bulabilirler. Uğraşlar sayesinde biraz da olsa stresimizi atıyoruz” ifadesini kullandı.

  • Samsun’da coşkulu 19 Mayıs kutlaması

    Samsun’da coşkulu 19 Mayıs kutlaması

    Samsun’da kutlamalar sabah saatlerinde Onur Anıtı’na çelenk sunumuyla başladı. Akabinde Atatürk’ün Kurtuluş Mücadelesi’ni başlatmak üzere Samsun’a ilk adımını attığı yer olan Tütün İskelesi’nde Atatürk’ün karaya çıkışını temsil eden Türk bayrağı, askerler tarafından karaya çıkarıldı. Burada yapılan töreninin ardından İlkadım Atletizm Sahası’na geçildi. Sporcular tarafından yapılan çeşitli gösteriler beğeniyle izlendi. Öğrenciler etkinlikte şiirler okudu. Halk oyunları gösterileri ise etkinliğe renk kattı.

    Törende konuşan Samsun Valisi Orhan Tavlı, “Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen umutsuzluğa kapılmadan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde inanç ve kararlılıkla sürdürdüğü mücadeleyle adeta küllerinden doğan ve Kurtuluş Savaşı’ndan zaferle çıkan Aziz Türk Milleti, nihayetinde, Samsun’dan başlayan Milli Mücadele’mizin bize bıraktığı en önemli miraslardan birisi olan Cumhuriyet’imizin ilanıyla tarih sahnesindeki yerini ve iradesini daha da kuvvetlendirmiştir. Aziz Türk Milletini ortak bir gaye etrafında birleştirerek Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşı’nda destan yazdıran, bir asrı geride bırakan Cumhuriyet’imize hayat veren çelikten ruh, milli iradeyi her türlü gücün üstünde tutan Aziz Türk Milleti için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da rehber olmaya devam etmektedir. O dönemde Aziz Türk Milletine birlik ve beraberlik içerisinde işgalci devletlere karşı mücadele azim ve iradesi veren Çanakkale ve Kuva-yı Milliye ruhu son olarak 15 Temmuz 2016 gecesi bir kez daha kendisini göstermiş, FETÖ/PDY Terör Örgütü tarafından düzenlenen hain darbe teşebbüsü kahraman Türk Milletinin kararlı duruşu ve demokrasiye sahip çıkma iradesi sayesinde bertaraf edilmiştir” dedi.

    Programa ayrıca Samsun İl Garnizon Komutanı Gazi Tümgeneral Davut Ala, AK Parti Samsun Milletvekili Ersan Aksu, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Ahmet Bahadır, Samsun İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Bakçepınar, Samsun Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı.

  • Cevdet Yılmaz’dan 19 Mayıs mesajı

    Cevdet Yılmaz’dan 19 Mayıs mesajı

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı. Milletin bağımsızlık ve özgürlüğü için harekete geçtiği gün olan 19 Mayıs 1919 tarihi, milli birlik ve beraberliğin gücünü tüm dünyaya gösterdiğimiz en önemli simgelerden biri olduğunu belirten Yılmaz, “Tarihimizden ve ecdadımızdan aldığımız bu güce inanan, kahraman, cesur ve vatanı için canını hiçe sayarak mücadele etmeyi vazife bilen aziz milletimiz, dün olduğu gibi bugün ve yarın da ay yıldızlı al bayrağımızı yeni zirvelere taşımaya hep devam edecektir. 105 yıl önce olduğu gibi bugün de aynı ruh, aynı heyecan ve aynı kararlılıkla Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, liderliğinde çalışmaya, üretmeye ve güçlü yarınları inşa etmeye devam ediyoruz. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimize armağan edilen bu anlamlı gün vesilesiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, bu toprakları bize vatan kılan tüm kahraman şehit ve gazilerimizi saygı, şükran, rahmet ve minnetle yad ediyorum. 105’inci yılında 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun” ifadelerini kullandı.

  • Dışişlerinden İsrail’e fotoğraflı yanıt

    Dışişlerinden İsrail’e fotoğraflı yanıt

    Dışişleri Bakanlığı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz’a fotoğraflı yanıt verdi. Bakanlıktan yapılan paylaşımda, “Soykırımla suçlanan İsrail Hükümetinin sözcüsü Dışişleri Bakanı Katz’a yanıtımız” diyerek Gazze’den sivil soykırımın gösterildiği 4 fotoğrafa yer verildi.

  • Aşiret düğününde takılar valizlerle taşındı

    Aşiret düğününde takılar valizlerle taşındı

    Şanlıurfa’da düzenlenen geleneksel bir düğünde, İzol aşiretinden iş adamı Mehmet Aydınlık ile bankacı Ayşegül Altuner dünya evine girdi. Düğün, kentteki büyük bir salonun muhteşem atmosferinde gerçekleşti ve aşiret reisleri ile yüzlerce davetli katıldı.

    Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi’nin kıydığı nikahta, AK Parti ve CHP’li siyasetçiler de şahitlik yaptı. Düğün, bölgenin sevilen sanatçıları Yusuf Harputlu ve Kemale Amed’in unutulmaz düetleri eşliğinde coşkuyla kutlandı. Davetliler, gelin ve damadın mutluluğunu paylaşmak için dolar ve Türk Lirası banknotlarını havaya saçtılar. Paralar, orkestra tarafından görevlendirilen kişiler tarafından toplanarak çantalara konuldu.

    Gelinin takıları özel olarak koruma eşliğinde getirildi ve özenle takıldı. Altın takıların ağırlığı nedeniyle hareket etmekte zorlanan geline yakınları tarafından yardım edildi. Düğün sonunda, davetlilerin takı ve para armağanları sandıkta toplandı ve sonra iki kabin valizine konularak güvenli bir şekilde muhafaza edilerek taşındı.

    Düğün alanı, renkli görüntülerle dolu bir konser alanına dönüştü. Sanatçıların performansları büyük ilgi gördü ve düğün coşkusu şarkılar eşliğinde devam etti. Damadın ağabeyi Fevzi Aydınlık, herkesin güvenliğini düşünerek havaya ateş açılmaması konusunda uyarılarda bulundu. Bu uyarıya uyan misafirler, gelin ve damada mutluluklarını ifade etmek için silah sıkmanın yerine para saçtılar.

    Çiftin düğünü, gecenin geç saatlerine kadar devam etti.

  • Güney Marmara’da bu yıl tarımda verim yüksek

    Güney Marmara’da bu yıl tarımda verim yüksek

    Güney Marmara Bölgesi’nde bu yıl tarım faaliyetleri oldukça verimli geçiyor. Türkiye Ziraatçılar Derneği Balıkesir İl Başkanı Yüksek Ziraat Mühendisi Burak Uğur’un açıklamalarına göre, bölgede başta buğday ve arpa olmak üzere birçok üründe yüksek verim elde ediliyor. Özellikle son yıllarda yaşanan kuraklık sorunlarının bu sezon görülmemesi de üreticinin yüzünü güldürüyor. Mısır ve ayçiçeği ekimlerinin de yoğun olarak devam ettiğini ifade eden Burak Uğur, sanayilik domates üretiminde de ciddi bir artış yaşandığı belirtti.
    Türkiye Ziraatçılar Derneği Balıkesir İl Başkanı Yüksek Ziraat Mühendisi Burak Uğur, “Türkiye Ziraatçılar Derneği Balıkesir il başkanlığı olarak, tüm Balıkesir ilindeki çiftçilik faaliyetlerini yakinen değerlendiriyor ve takip ediyoruz. Şu anda da bu dönem itibariyle Güney Marmara Bölgesi’nde ağırlıklı olarak hububat hasat dönemine doğru yaklaştığımızı ifade edebiliriz. Tüm üreticilerimiz şu an yoğun bir şekilde hububat hasadını beklemektedirler. Şu an buğday ve arpaya baktığımızda yetiştirilme periyotları içerisinde son derece sağlıkla, bu döneme ulaştıklarını ifade edebiliriz. Özellikle son yıllarda yaşadığımız kuraklığı, bu sezon yaşamadık. Bu sezon yağış rejimi anlamında çok güzel bir buğday ve arpa yetiştiricilik sezonu yaşadık” dedi.

    “Üretici heyecanla fiyatlandırma bekliyor”

    Burak Uğur, verimli bir sezon geçiren üreticinin merakla fiyatlandırma beklediğini dile getirerek, “Şu an üreticilerimiz ciddi bir şekilde fiyatlandırma bekliyor. Ürünlerinin ne kadara satılacağına dair merak içindeler. Bizler de ivedilikle, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin üreticimize değer katacak ve üreticimizin tarımsal faaliyetini devam ettirecek nitelikte bir fiyat açıklamasını bekliyoruz” diye konuştu.

    “Sanayilik domateste ekim bu yıl yüzde 50 arttı”

    Güney Marmara’daki diğer tarımsal faaliyetler ile ilgili de bilgi veren Burak Uğur, “Güney Marmara Bölgesi’nde mısır ve ayçiçeği ekimleri de devam ediyor. Hem ayçiçeğinde, hem de mısır türünde şu anda yaklaşık yüzde 50 civarında ekimlerin tamamlandığını gözlemliyoruz. Sanayilik domates türünde de ekimlerin geçtiğimiz yıla nazaran bu yıl ciddi oranda arttığını gözlemliyoruz. Sanayilik domates türünde ekim bu yıl yüzde 50 civarında arttı diyebiliriz. Biz her zaman tarım profesyonelleri olarak üreticimizin, çiftçimizin yanındayız. Tüm dertlerine ve problemlerine ses olmaya, teknik anlamda da destek olmaya mücadele ediyoruz. Emek veren ve üretim yapan tüm dostlarımıza bol bereketli sezon diliyoruz” ifadelerinde bulundu.

  • “Yola yeni anayasayla devam edilmeli”

    “Yola yeni anayasayla devam edilmeli”

    Sakarya’nın Sapanca ilçesinde bulunan bir otelde düzenlenen İş Hukuku Değerlendirme Sempozyumu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katılımıyla başladı. Bakan Tunç, yaptığı konuşmada, “Burada işçi ve işveren sendikalarımız var. Dolayısıyla her iki tarafı dengede tutacak, her iki tarafın da hakkını, menfaatini koruyacak bir disiplin iş hukuku. O sebeple iş hukuku, işçi, işveren arasındaki hak ve menfaat dengesini gözeten bir alan. Tabii işçi zayıf taraf, işçiyi koruyucu ilkeyi ihmal etmemek lazım. O sebeple zaten Yargıtay ve uygulamamızın da bu anlamda kökleşmiş içtihatları var. Tabii bu içtihatlar, haksızı korumak anlamında değil. Bunu da belirtmekte fayda var. Yani haksız olan illa korunacak diye bir şey yok. Orada işçiyi koruyucu ilkeye ilişkin Yargıtay kararlarını okuduğumuz zaman o alanın çok daha önemli olduğunu ve ihmal edilmemesi gereken alan olduğunu görüyoruz. Ve bu anlamda da kökleşmiş içtihatlar devam ediyor. Tabii iş hukukunun adil ve dengeli bir iş ortamı sağlayacak şekilde düzenlenmesi işçilerimiz ve işverenlerimiz için iş barışı anlamında, toplumsal barış anlamında da önemli. Özellikle üretim ve verimliliğin artması bakımından da önem arz ediyor. Hem işçiyi koruyacağız hem de işverenin özellikle üretim ve istihdam anlamındaki tıkanan yollarını da açma noktasındaki çalışmalarımızı hakkaniyetli bir şekilde sürdüreceğiz. O sebeple işçi ve işveren birbirini tamamlayan bir bütünün iki yarısı gibi” dedi.

    “Türkiye son 22 yılda siyasi istikrarın getirdiği güvenle tüm alanlarda büyük atılımlar gerçekleştirdi”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türkiye son 22 yılda siyasi istikrarın getirdiği güvenle tüm alanlarda büyük atılımlar gerçekleştirdi, gerçekleştirmeye de devam ediyoruz. Daha demokrat, daha güçlü, daha istikrarlı geleceğe güvenle bakan bir ülke olma yolunda, 22 yılda çok önemli mesafeler aldık. Ekonomik kalkınma anlamında tabii ki son dönemde pandeminin getirdiği sıkıntılar, 6 Şubat’ta meydana gelen deprem nedeni ile ülkemizin önemli büyük vilayetlerin 15-20 milyona yakın insanı ve Türkiye’yi etkileyen o büyük dünya tarihinin en büyük deprem afeti de ekonomik bakımdan ülkemizi etkiledi. Dış gelişmeler ekonomimizi etkiledi. Ama kim ne derse desin son 22 yılda Türkiye 230 milyar dolar gayrisafi milli hasıladan bugün 1 trilyon doları aşarak dört kattan fazla bir ekonomik büyümeyi hayata geçirdi” diye konuştu.

    “Hükümetlerimiz döneminde her zaman emeğin ve üretimin yanında olduk”

    Bakanlık olarak emek ve üretimin yanında olduklarını belirten Bakan Tunç, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, hükümetlerimiz döneminde her zaman emeğin ve üretimin yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Çalışma hayatında adaletli bir paylaşım olması adına önemli adımlar attık, atmaya devam edeceğiz. Uzlaşma kültürünü, aklıselimi esas alarak çalışma hayatındaki çatışmacı tutumu, bütün tarafların hukukunu koruyan bir düzleme kavuşturmak için çalıştık, yine çalışmaya devam edeceğiz. İşçilerimizin, çalışanlarımızın, memurlarımızın, sendikalı olma hakkı, toplu sözleşme hakları başta olmak üzere haklarını her zaman koruma gayretinde olduk, olmaya da devam edeceğiz İşçiyle-işveren arasında çalışma barışının sağlanmasına yönelik adımlar attık ve atmaya da devam edeceğiz. Bu adımları atarken elbette ki önce insan anlayışıyla hareket ettik. İnsanımızı güçlendirirken toplumu da güçlendirmek için adımlar attık. Emeğin, alın terinin ne olduğunu, neye tekabül ettiğini bilen bir medeniyetin mensuplarıyız. Çünkü bizim için emek, helal lokma için gösterilen çabayı ifade eder. Dolayısıyla emek de, ekmek gibi kutsaldır. Ekonomide büyümenin en temel unsurunu toplumsal barış ve sosyal hukuk devleti oluşturmaktadır. 22 yıldır toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde sosyal politikalar uyguladık, uygulamaya da kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Başta iş kanunu olmak üzere işçinin hak ve menfaatlerini, güvenliğini koruyan, işverenin de hukukuna halel gelmemesini sağlayan birçok yasal değişikliği hayata geçirdik” şeklinde konuştu.

    “Yeniliklerin temelini 2003 tarihli 4807 sayılı İş Kanunu ile attık”

    “Sosyal hukuk devleti olmanın bir gereği olarak ve hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm vatandaşlarımızı içine alan bu yeniliklerin temelini 2003 tarihli 4807 sayılı İş Kanunu ile attık” diyen Bakan Tunç, “2013’ten beri başlayan ara buluculuk sisteminde mahkemelerin huzuruna gelmeden toplamda 4 milyon 70 bin iş uyuşmazlığının anlaşmayla sonuçlandığını görüyoruz. 2013’ten bu yana tabii zorunlu olduktan sonra bu sayı daha da arttı. 5 milyon 800 bin arabuluculuk başvurusunun 4 milyon 70 bininin anlaşmayla sonuçlandığını görüyoruz. Burada tabii işçi işveren arasındaki uyuşmazlıklardaki anlaşma oranı diğer arabuluculuktaki anlaşma oranlarından daha yüksek. Burada işçinin, özellikle bir an önce alacağına kavuşmak istemesi, uzun süren yargılamalarda yıpranmak istememesi, değişik faktörler nedeniyle işçilerin anlaşmaya, işverenin de anlaşmaya yanaştığını görüyoruz. Ama burada bu hakkaniyet dengesini kurmak, uygulamada dile getirilen hususlar, eksiklikleri de gidermek noktasında çalışmamızı sürdürmemiz gerekecek. Geçtiğimiz yıl 965 bin 323 ara buluculuk dosyasının 2023’te, 746 bin 898’i anlaşmayla sonuçlanmış. 2013 yılından itibaren yılda bir mahkemede ortalama 500 dosyanın ilk derecede görüldüğünü kabul edersek her yıl için 487 iş mahkemesinin iş yüküne denk gelen bir durum söz konusu. Yani ara buluculuk sistemi sayesinde 487 mahkemenin iş yükü mahkemeye intikal etmeden uzlaşmayla, anlaşmayla sonuçlanmış oluyor” ifadelerini kullandı.

    “İş mahkemelerindeki yoğunluğun farkındayız”

    İş mahkemeleri hakkında konuşan Bakan Tunç, “İş mahkemelerindeki yoğunluğun farkındayız. İş daireleri sayısının arttırılması, hakim, savcı sayımızın arttırılmasıyla ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tabii istinaf dairelerinin sayısını ve orada görev yapacak olan hakimlerimizin sayısını artırmamız gerekiyor. Şu anda yargı teşkilatımız 24 bin hakim ve savcıdan müteşekkil. 24 bin hakim ve savcımızın yüzde 70’i 10 yılın altında kıdeme sahip, yüzde 45’i de 5 yılın altında kıdeme sahip. Dolayısıyla genç bir kadroyuz. Gelecek vadeden de bir kadroyuz aslında yargı teşkilatı olarak. O gençlerimiz tecrübe kazandıkça adalet akademimizdeki hizmet içi eğitimlerle daha da güçlenerek yollarına devam edecekler. Artık 2024 yılından itibaren hukuk mesleklerine giriş sınavıyla hem hakim, savcı yardımcılığı öncesinde hem de avukatlık stajı öncesinde hukuk fakültesi mezunlarımızın bir ön elemeden geçmesi ile ilgili uygulamayı başlatıyoruz. Önümüzdeki Ekim ayında ÖSYM tarafından yapılacak olan hukuk mesleklerine giriş sınavı sonrasında avukatlık ve hakimlik düşünebilecek genç kardeşlerimiz. Tabii hukuk fakültelerindeki eğitimin kalitesi de çok önemli. Bu anlamda da hukuk fakültelerindeki akademisyen kadrolarının da önümüzdeki süreç içerisinde daha da güçlenerek hukuk fakültesi mezunlarımızın daha güçlü bir şekilde mezun olmaları, hukuk meslekleri giriş sınavını başarmaları ve sonrasında avukatlık stajına başlayabilmeleri ve aynı zamanda da hakim, savcı yardımcılığı sınavına girebilmeleriyle ilgili sistem bu yıldan itibaren başlıyor. Yine 2 yıl süren hakim savcı adaylığını da artık terk ediyoruz. 3 yıl süren hakim, savcı yardımcılığı sistemine geçiyoruz. Adaylık yok. Artık 3 yıl boyunca hakim, savcı yardımcısı olacak olarak görev yapacaklar. 1 yıla yakın süre Adalet Akademisi’nde eğitimler görecekler. Uygulama adliyesini de faaliyete geçirdik. Adliyeyi de orada müracaat bürosundan savcı odalarına varıncaya kadar, otopsi yapılan yerlere varıncaya kadar hepsini orada uygulamalı bir şekilde de görecekler. 2 yıl boyunca da tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında usta çırak ilişkisi içerisinde çalışacaklar ve 3 yılın sonunda o akademideki ara sınavlar ve yine yanlarında çalıştıkları istinafı, ilk derecesi, Yargıtay’ı, o hakimlerimizin, tecrübeli hakimlerimizin vereceği notlar sonrasında eğer puanları tuttururlarsa hakimler, savcılar kurulumuz onları mesleğe kabul edecek. Böyle sık bir elemeden geçilmiş olacak. Dolayısıyla genç hukukçularımızın kürsüye çok daha güçlü ve donanımlı bir şekilde geçmelerini inşallah sağlayacağız” dedi.

    “9’uncu yargı paketi taslağımızı meclisimizin takdirlerine sunacağız”

    9’uncu yargı paketi taslağını meclise sunacaklarını aktaran Bakan Tunç, şunları kaydetti:
    “22 yıldan bu yana temel kanunlarımızın tamamını yeniledik. Tabii bu yenileme sürecinde uyum sağlama sürecinde yine birçok değişikliği hayata geçirdik yargı paketleriyle. Şimdi önümüzde bir yargı paketinin daha hazırlıkları yapılıyor. 9’uncu yargı paketi taslağımızı meclisimizin takdirlerine sunacağız. Burada uygulamadan gelen, uygulamadaki aksaklıkları ortadan kaldırmaya yönelik önemli yine tekliflerimiz olacak taslakta. Milletvekillerimizin takdirlerine sunacağız. Bu nedenle mevzuatın iyileştirilmesi, geliştirilmesi çünkü sürekli teknolojinin iş hayatının, ticari hayatın çeşitlenmesi, bilişim sektörü, tüm bunlar yeni değişiklikler gerektiriyor. Toplumun ihtiyaçlarına uygun bir şekilde ilerlememiz lazım. Bu anlamda uygulayıcılardan gelen önerilere çok büyük önem veriyoruz. Tabii mahkeme sayılarını da ihtiyaç olduğu zaman arttırıyoruz. 2002 yılında 74 tane iş mahkemesi vardı, bugün itibariyle 486 iş mahkememiz var. İş mahkemelerindeki yoğunluğu daha da azaltmak için geçtiğimiz günlerde de yine 41 ayrı yargı çevresinde 122 yeni iş mahkemesinin kurulmasını sağladık. Dolayısıyla 122 yeni mahkememizin kuruluşunu gerçekleştirdik, ama henüz faaliyete geçmedi. Atamalarını da gerçekleştirdikten sonra 486’ya sonra 122 daha ilave ettiğimiz zaman bu konuda iş mahkemesi sayımızı da arttırarak özellikle yoğunluğu azaltma gayreti içerisindeyiz. İstinaf incelemeleri yapan 15 bölge adliyemiz var. 18’e çıkardık ama 17’si Haziran’dan sonra faaliyete geçmiş olacak. 2 Bölge Adliye Mahkememiz daha faaliyete geçecek. Biri Tekirdağ birisi de Denizli. Malatya’yı da inşallah sonraki yıllarda faaliyete geçirmeye çalışacağız. Buralarda 238 hukuk dairemiz var. Bunun 57’si iş ve sosyal güvenlik hukuku alanında görevli. Son 1 yıl içerisinde de 2 istinaf dairesi kurmuştuk. Şimdi 5 istinaf dairesi daha kurduk. Yoğunluğun çok olduğu bazı yerlerde, İstanbul başta olmak üzere 5, toplamda geçen yıl itibariyle bu 1 yıl içerisinde 7 tane istinaf dairesini, iş dairesi olarak kurmuş oluyoruz.”

    “Kanunumuzda iş davalarının iki ay içerisinde sona ermesi yazılı”

    Bakan Yılmaz Tunç, “Yargıtay’da da iki farklı hukuk dairesi, ihtisas alanı olarak iş ve sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davalara bakmaya devam ediyor. İş mahkemelerinde toplam iş yüküne geldiğimiz zaman önceki yıldan devreden 382 bin 255 dosya var 2022’den. 2023’te açılan 257 bin 465 toplam iş yükü 639 bin. Aynı yıl iş mahkemeleri tarafından da 253 bin dosyanın karara bağlandığını görüyoruz. Yani yıl içinde açılanla karara bağlananın neredeyse eşit olduğunu görmek mümkün. İş mahkemelerinde bir dosyanın ortalama görülme süresi 2000 yılında 693 günken yeni ihtisas mahkemelerinin kurulmasıyla birlikte 549 güne düştü, bunu çok uzun buluyoruz. Yani iki yıla yakın bir süre demek. Dolayısıyla bu süreyi çok daha aşağıya indirmemiz lazım. Aslında kanunumuzda iş davalarının iki ay içerisinde sona ermesi yazılı. Tabii bu süreler tavsiye niteliğinde, süreler olduğu için değişik sebeplerle sürelerin uzadığını görüyoruz. Hedef süreler noktasında bölge adliye mahkemelerinde de hedef süre konulacak yargı reformu strateji belgelerinde cümleler var” şeklinde konuştu.

    “Türkiye Adalet Akademimiz dünyanın en yetkin kuruluşlarından”

    “Türkiye Adalet Akademimiz dünyanın en yetkin kuruluşlarından, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı çerçevesi içerisinde hakimlerimizin gerek meslek öncesi gerek meslek içi eğitimlerini başarıyla sürdürüyorlar” ifadelerini kullanan Adalet Bakanı Tunç, “2023 yılında 837 hakim ve savcıya 2024 yılında da şimdiye kadar 249 hakim ve savcıya iş hukuku alanında çeşitli eğitimler verildiğini görüyoruz. Bu yıl içerisinde 130 hakim ve savcının katılacağı iş mahkemesi uygulamaları eğitimi de planlanmış durumda. Bunlar da inşallah hayata geçecek. Bunun dışında meslek öncesi eğitim faaliyetleri çerçevesinde de 2023 yılında bin 745 hakim ve savcı adayına iş hukukunun çeşitli alanlarında eğitimler verilmiş durumda. 2024 yılı sonunda toplam bin 232 ve savcı adayı ve yardımcısına aynı alanlarda eğitimler verilmesi planlandı. Ayrıca iş hukuku alanında arabuluculuk sisteminin daha sağlıklı işleyebilmesi için iş hukuku başta olmak üzere birçok alanda da uzmanlık eğitimleri verilecek” ifadelerini kullandı.

    “Teknolojinin, yargının hizmetinde kullanılmasını daha da arttırmamız gerekiyor”

    Yargının teknolojiyi daha çok kullanması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Yargının hızlandırılması anlamında, özellikle teknolojinin, yargının hizmetinde kullanılmasını daha da arttırmamız gerekiyor. E-Devlet uygulamaları, elektronik tebligat, elektronik görüntülü duruşma sistemleri bunları daha da geliştirerek özellikle vatandaşlarımızın daha etkin, daha hızlı, daha adil yargı hizmetine kavuşması noktasındaki çabalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Fiziki mekanlar noktasında çok önemli bir sıkıntımız yok. Çok sayıda adliye binası geçmiş dönemlerde de yapıldı yine yapılmaya da devam ediyor. Tabii deprem bölgesinde yıkılan adliye saraylarımız var onları bir an önce ayağa kaldırmamız, inşa etmemiz gerekiyor. Bunların hepsini tabii ki fiziki imkanları, teknolojik imkanları geliştirmenin gayreti içerisinde olmaya devam edeceğiz. Elektronik tebligatla da hem kağıt tasarrufu, tam çevreci bir uygulama hem de az masraf ve yargının hızlandırılması anlamında çok önemli uygulama olduğunu da belirtmekte fayda var” dedi.

    “Türkiye yüzyılına başlarken darbe anayasasından kurtulmuş bir anayasayla yola devam etmek”

    Bakan Tunç, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de 2007 yılından bu yana Adalet Komisyonu’nda görev yaptım. Adalet Komisyonu, hukuk inşa eden bir komisyon ve en yoğun çalışan bir komisyon. Diğer konularda farklı farklı komisyonlarda. Bir kere bu komisyonların eski sisteme göre çalışan komisyonlar bunlar. Parlamenter sisteme göre çalışan komisyonlar yeni iç tüzük meclis başkanımız bazı konuşmalarında ifade ediyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi iç tüzüğünü yeni hükümet sistemine uyarlanması konusunda çalışmalar var. Komisyonların güçlendirilmesi, kanun yapma yetkisi münhasıran milletvekillerine ait durumda. Ama milletvekilleri bu kanun yapma sürecini tek başına hiç kimsenin görüşünü almadan yapamayacakları da açık sendikaların, derneklerin, vakıfların, teşrifleri, uygulayıcıların, yargı mensuplarımızın, vatandaşlarımızın, akademisyenlerimizin teşrifleri, onlarla beraber çalışma şekilleri, tüm bu kapasiteyi güçlendirecek bir komisyon yapısının meclisimizde kurulması zarureti var. İnşallah iç tüzük noktasında da böyle bir uzlaşma sağlanırsa oradaki işleyiş de daha güçlü olarak devam eder. Asıl önemli olan ülkemizin darbe anayasasından kurtulup demokratik, sivil, katılımcı bir anlayışla hazırlanacak yeni bir anayasayla Türkiye yüzyılına başlarken darbe anayasasından vesayetçi ruhtan kurtulmuş bir anayasayla yola devam etmek. İnşallah Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde böyle bir uzlaşmada gerçekleşir ve ülkemizin yüksek demokrasi yolundaki adımları hızlanarak devam eder” diye konuştu.

  • Palandöken beyazlara büründü

    Palandöken beyazlara büründü

    Erzurum’da son bir haftadır etkili olan yağışlar yüksek kesimlerde kar olarak kendini gösteriyor. Sıcaklıkların da düşmesi sonucu sağanak yağışla birlikte kent merkezinde dolu, yüksek kesimlerde ise kar yağışı gözleniyor. Erzurumlu vatandaşlar güne yine beyaza bürünmüş Palandöken manzarası ile uyandı. Kar yağışının zirveden şehir merkezine doğru yaklaştığı görüldü. Bu arada Palandöken Dağı silsilesinin devamında bulunan Konaklı Bölgesi’nde 3170 rakımda bulunan Doğu Anadolu Gözlemevi’nde gece sıcaklık -6 seviyelerine kadar indi. Yerleşim alanlarında da sıcaklıklarda gözle görünür düşüş hissediliyor.

    Meteoroloji 12. Bölge Müdürlüğü verilerine göre; Erzurum ve çevresinde önümüzdeki günler yağışlar bölgeyi terk edecek, sıcaklıklar artacak. Bölge genelinde havanın parçalı ve çok bulutlu, akşam saatlerinden itibaren aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, yüksek kesimlerinin karla karışık yağmur ve kar yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Hava sıcaklığı mevsim normallerinin altında seyretmesi bekleniyor. Rüzgar kuzey ve batı yönlerden hafif, zaman zaman orta kuvvette eseceği tahmin ediliyor.

  • Napolyon kirazı için geri sayım

    Napolyon kirazı için geri sayım

    Yaklaşık 1000 ton erkenci kirazın üretildiği Honaz ilçesinde, Napolyon Kirazı’nın özgün tadı ve aromasıyla biliniyor olması, bölgenin tarımında önemli bir yer tutuyor. Napolyon Kirazı’nın çekirdek ve sapının ilaç sektöründe kullanılması da dikkat çekiyor.

    Honaz Ziraat Odası Başkanı Hasan Yelek, bu yıl Napolyon kirazı hasadından yaklaşık 6-7 bin ton verim beklediklerini belirtti. Yelek, geçen yıla kıyasla doğal ve iklimsel etmenlerden kaynaklı olarak yaklaşık yüzde 30’luk bir düşüş yaşandığını ifade etti.

    Başkan Yelek, çiftçilerin bu yılki fiyatlandırmadan umutlu olduklarını vurgulayarak, “Napolyon Kirazı’nın dayanıklılığı ve özgün lezzetiyle talep görmesi, çiftçilerin gelecek için umutlarını korumalarına neden oluyor. Napolyon Kirazı hasadıyla birlikte, Honaz ilçesi hem yerel hem de ulusal pazarda adından sıkça söz ettirecek ve bölgenin tarımsal potansiyelini bir kez daha ortaya koyacak” dedi.

  • Hatay’da taze fasulye hasadı başladı

    Hatay’da taze fasulye hasadı başladı

    Türkiye’nin en bereketli olan topraklarından olan Hatay’da bahar mevsiminin gelmesiyle birçok tarım ürününde hasat başladı. Yaz sebzesi olan fasulyede de hasat başladı. Payas ilçesinde yaşayan depremzede Mehmet Aktürk, açık alanda 3 dönüm araziye ektiği taze fasulyenin hasadına başladı. Taze fasulye tarladan perakende olarak 50 TL’den alıcı bulurken, hale 40 TL’den satılıyor.

    Fasulye üreticisi Mehmet Aktürk (70), şu anki fiyatlardan memnun olduğunu dile getirerek, “Ben 3 dönüm yere Mart ayının 15’inde fasulye ektim şu an ilk hasadımız. Tarladan satışımız var, kalanı da hale götürüyoruz. Şu an ben burada 50 TL’ye perakende satıyorum. Perakende daha fazla sattığım için halede 40 TL’den satıyorum. Fasulyeyi pek etkilemez yağışlar, biz açık alanda ektiğimiz için fazla etkilemiyor. Bu fiyatlarda yarı yarıya kar kalabiliyor ama fiyatlar daha da düşerse başa baş gelir” dedi.