Etiket: güncelhaberler

  • Kiraz bahçelerinde görsel şölen

    Kiraz bahçelerinde görsel şölen

    Ereğli ilçesine bağlı Yıldızlı Mahallesi’nde bulunan bahçelerde kiraz ve vişne ağaçları mevsim itibarıyla hava sıcaklıklarının artışıyla tomurcuklanmalarının sonrasında çiçek açtı.

    Beyazlar içerisinde kalan bahçeler, hoş kokusu ile görselliğinin yanı sıra bölge güzelliğine güzellik katıyor.

    Kiraz ve vişne ağaçlarının çiçekleri üzerinde uçuşan arılarla birlikte bölge adeta beyaz gelinlik giymiş görüntüsüyle dikkat çekerken, kartpostallık görüntüler oluşturuyor.

  • Belgesel tadında görüntüler

    Belgesel tadında görüntüler

    Erzurum’un İspir ilçesinde yaşayan ve dağların oğlu olarak bilinen Bülent Erkan, ülkenin farklı coğrafyalarında dağlarda keşif yapmaya devam ediyor.

    Bülent Erkan gezmek için gittiği Ölbe Vadisin’de onlarca dağ keçisini aynı anda görünce büyük bir şok yaşadı. Aç kalan keçilerin bir ağacı sarmalayarak karınlarını doldurmaya çalışmasını görüntüleyen Bülent Erkan ilk kez böyle bir görüntüyle karşılaştığını söyledi.

    Bülent Erkan, “Ölbe Vadisi’ni gezmeye geldim. Kayalıklarda dağ keçilerini gördüm. Bu kadar dağ keçisini aynı anda görmek beni çok heyecanlandırdı. Ülkemizin bu zenginliklerini görmek insanı mutlu ediyor. Bu heyecanı sizinle paylaşmak istedim” dedi.

  • İstanbullular Belgrad Ormanına akın etti

    İstanbullular Belgrad Ormanına akın etti

    Ramazan Bayramının son gününde İstanbullular, bayram tatilini değerlendirmek için parklara, ormanlara akın etti. O noktalardan bir tanesi de Belgrad Ormanı oldu. Piknik yapmak ve aileleri ile vakit geçirmek için ormana gelen vatandaşlar yoğunluk oluşturdu. Araç kuyruklarının havadan görüntülendiği alanda, yoğun trafik meydana geldi. Ayrıca ormanda birçok vatandaş piknik alanlarında mangal yaparken, çocuklar oyun alanlarında oynayarak temiz havanın tadını çıkardı.

    Komşularıyla pikniğe geldiğini belirten Seher Uğurlu, “Çok şükür iyiyiz. Pikniğe geldik komşularla, arkadaşlarla. Bazlama gözleme bizim Bolumuzun. Tatildeyiz” dedi.
    Arkadaşlarıyla oyun oynadığını söyleyen Yasin Battal, “Arkadaşlarımla oynuyorum. Ders çalışıyorum. Kitap okuyorum. Keyfini çıkarıyorum. Çay içiyorum. Parkta oynuyorum” ifadelerini kullandı.

    “Arkadaşlarımla sokakta oynayıp, vaktimi geçiriyorum”

    Parka gidip arkadaşlarıyla oynadığını belirten Elif Battal, “Parka gidiyorum. Arkadaşlarımla sokakta oynayıp, vaktimi geçiriyorum. Ödevlerimi yapıyorum. Kitap okuyorum. Pikniğe gidiyoruz. Parklarda ebelemece, saklambaç ve top oynuyoruz” şeklinde konuştu.

    “Top oynuyoruz, mangal yapıyoruz”

    Pikniğe ailecek geldiklerini ifade eden Mustafa Mete ise “Doğa mis gibi. Eğleniyoruz. Ailecek geldik bugün. Top oynuyoruz, mangal yapıyoruz yemek yiyoruz” dedi.

  • Basın mensuplarını vuran İsrail’e kınama

    Basın mensuplarını vuran İsrail’e kınama

    AK Parti Sözcüsü Çelik, X hesabından yaptığı paylaşımda Gazze Şeridi’nde İsrail’in basın mensuplarına yönelik gerçekleştirdiği saldırıyı lanetleyerek, “Gazze’deki Nuseyrat kampında yayın hazırlığı yaparken İsrail tarafından hava saldırısına uğrayan TRT Arabi ekibine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor; yaralanan muhabir Sami Şahada’ya şifa diliyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Şehidin baba ocağı için talimat

    Şehidin baba ocağı için talimat

    Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde teröristlerce açılan taciz ateşinde şehit olan Piyade Uzman Çavuş Hikmet Aslan’ın baba ocağının fiziki durumuna yönelik sosyal medyadan yapılan paylaşımların ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı harekete geçti. Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın talimatı üzerine şehidin evinin tadilatının gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalara başlandı. Bununla birlikte şehidin ailesinin uygun sosyal hizmet modellerinden yararlandırılacağı öğrenildi.

  • Bakanlıktan kuraklığa dayanıklı bitki çağrısı

    Bakanlıktan kuraklığa dayanıklı bitki çağrısı

    Bakan Yumaklı, Akdeniz havzası ülkelerinden biri olan Türkiye’de iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin giderek daha belirgin hissedildiğine, uluslararası göstergelere göre Türkiye’nin su stresi yaşayan ülkeler arasında bulunduğunu ifade etti.

    Bakanlık olarak suyun her anlamda verimli kullanılması ve israfının önlenmesine yönelik çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Yumaklı, şu bilgileri aktardı:

    “31 Ocak 2023 tarihinde Sayın Emine Erdoğan’ın himayelerinde ve Bakanlığımız koordinasyonunda başlatılan ‘Su Verimliliği Seferberliği’ ile kaynaklarımızın sürdürülebilirliğinin sağlanması ve verimli kullanımı için ülke ölçeğinde büyük bir dönüşüm hayata geçirildi. Seferberlik kapsamında, değişen iklime uyum sağlanması, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir yönetiminin gerçekleştirilmesi hedeflenerek hazırlanan Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2023-2033) Sayın Cumhurbaşkanımızın genelgesiyle yürürlüğe girmişti.

    Su Yönetimi Genel Müdürlüğümüzün bu genelgeye dayanarak hazırladığı Kurakçıl Peyzaj Uygulamaları Rehber Dokümanı internet sitemizde yayımlandı. Ayrıca rehberimizi 81 ilimizin valilikleri ve belediye başkanlıkları ile tüm bakanlıklarımız ve Türkiye Otelciler Birliği ile paylaştık. Kurakçıl peyzaj, kurak iklime sahip ve su kaynaklarının sınırlı olduğu alanlarda ‘estetik peyzaj’ kaygısı gütmeden ‘klasik peyzaj’ düzenlemelerinden vazgeçilerek suyun akılcı kullanılması anlamına gelir. Bu bağlamda, tüm paydaşlarımızın peyzaj uygulamalarımızda rehberimizde dikkat çektiğimiz hususları dikkate alarak gerekli hassasiyeti göstereceklerini ümit ediyoruz.”

    “Doğaya uyumlu ve sürdürülebilir peyzaj alanları”

    Peyzaj alanlarında gerek estetik kaygılar gerekse temininin kolay olması nedeniyle suya çok fazla ihtiyaç duyan çim alan kullanımının yaygın olduğuna işaret eden Bakan Yumaklı, “Çim alanların bir kısmının kurakçıl peyzaja dönüştürülmesi ile yüzde 20-50, tamamının kurakçıl peyzaja dönüştürülmesi ile de ortalama yüzde 80’e varan su verimliliği sağlayabiliriz. Bu uygulamayla aynı zamanda bakım ve enerji maliyetlerinin de yaklaşık yarı yarıya azaltılabildiğini unutmayalım. Bu nedenle doğaya uyumlu ve sürdürülebilir peyzaj alanları oluşturulması ülkemizin su kaynaklarının korunup geliştirilmesi için büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

    Süsleme için kurakçıl bitkiler, sulama için arıtılmış su

    Bahar aylarında başlayan peyzaj düzenlemelerinde suyun verimli kullanımı için gözetilmesi gereken hususların altının çizildiği rehbere göre peyzaj düzenlemelerinde suyun verimli ve etkili kullanılması için uyulması gereken kurallar şöyle:

    Peyzaj alanlarında toprakta buharlaşmanın minimize edilmesi amacıyla bölgenin iklim şartlarına ve doğal yapısına uyumlu malçlama (toprağın üstüne organik veya sentetik malzemeler serilerek bitki köklerinin etrafında tabaka oluşturulması) yapılmalıdır.

    Suyu verimli kullanan sulama sistemleri tercih edilmelidir.

    Sulama gün ağarmadan veya gün batımı sonrasında yapılmalıdır.

    Sulamada, içme suyu standardı taşıyan sular yerine dezenfekte edilmiş arıtılmış atık sular gibi alternatif su kaynakları kullanılmalıdır.

    Kurakçıl peyzaj tasarımı esnasında su tüketimi yüksek olan geniş çim yüzeyler yerine bölgenin iklim şartlarına uyumlu, çok yıllık yer örtücüler ve kuraklığa dayanıklı doğal bitkiler (Dam koruğu, acı damkoruğu, Japon ipeği, fare kulağı, yıldız halısı, ak üçgül, Cezayir menekşesi, Japon süpürgesi, kara yosunu vb.) tercih edilmelidir.

    Çim alan miktarı mümkün olduğunca düşük tutulmalı ve kuraklığa dayanıklı çim türleri (Kamışsı yumak, çayır salkım otu, koyun yumağı, bermuda çimi vb.) seçilmelidir.
    Enerji ihtiyacı mümkün olduğunca yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmalıdır.

    Yeşil binalar, yeşil çatılar, yeşil sokaklar, dikey bahçeler ve çatı bahçeleri gibi yeşil altyapı uygulamaları kurakçıl peyzaj anlayışıyla entegre edilmelidir.

    Kurakçıl peyzaj tasarımı esnasında doğal drenaj kanalları inşa edilerek bu alanlarda biriken sular uygun filtreleme yöntemi sonrası tekrar sulamada kullanılmalıdır.

    Yağışlardan kaynaklanan yüzey akışı filtrelenerek yerinde yağmur suyu etkin kullanılmalı ve yağmur bahçeleri uygulamaları aracılığı ile yağmur suları yer altında depolanmalıdır.

  • Köpeğe alkol içirerek internette paylaştı

    Köpeğe alkol içirerek internette paylaştı

    Olay dün İzmit ilçesi sahil kesiminde meydana geldi. İsminin H.D. olduğu öğrenilen 22 yaşındaki genç, eline döktüğü alkolü fino cinsi köpeğe içirdi. O anlar ise arkadaşı tarafından kayda alınırken, gencin rahatlığı bu kadar da olmaz dedirtti. Kayda alınan görüntüler H.D. tarafından sosyal medya hesabından paylaşılınca HAYDİ (Hayvan Durum İzleme) ekipleri harekete geçti. Olaya ilişkin H.D. yakalanarak hakkında 5199 Sayılı Kanuna Muhalefet suçundan adli işlem yapılmak üzere savcılık talimatıyla soruşturma başlatıldı.

  • Yayla evleri kar altında

    Yayla evleri kar altında

    Ardahan ile Artvin’in Ardanuç ilçesi sınırında yer alan ve yazın yaylacıların kullandığı yaklaşık 300 haneli, 2 bin 581 rakımlı Bülbülan Yaylası’ndaki evlerin kara gömüldüğü görüldü. Kış boyunca yağan kar nedeniyle görünmez hale gelen Bülbülan Yaylası’nda kar kalınlığı yer yer 3 metreyi buluyor. 2 bin 581 yüksek rakımlı Bülbülan Yaylası’nda evler kar altında kalınca kartpostallık görüntüler ortaya çıktı.

    Yaklaşık 4 ay boyunca kar ve tipi nedeniyle kapalı bulunan Ardahan-Ardanuç kara yolunun 2 bin 581 rakımlı Bülbülan Geçidi’nde karla mücadele sona erdi. Yol ulaşıma açılırken Bülbülan Yaylası’nda kar kalınlığı tek katlı evlerin çatılarına kadar ulaştı ve evlerin kara gömüldüğü görüldü.

  • Soğan tarlada üreticinin yüzünü güldürdü

    Soğan tarlada üreticinin yüzünü güldürdü

    Kozan’da havaların sıcak gitmesinden dolayı tarlalarda hasat mesaisi erken başladı. Bölgede mısır üretimi yerine ilk kez soğan ekmeyi deneyen üretici Ahmet Demiryürek soğanın tarlada yüz güldürüldüğünü kaydederek, ürünün bereketli olduğunu ve para ettiğini söyledi.

    Soğanda rekoltenin yüksek olduğunu anlatan Demiryürek, “70 dönüm araziye mısır ektim bir şey anlamadık. Soğan denemek istedik. 70 dönüm araziye ektik. Ürün bereketli güzel oldu. Kükürt ve hayvan gübresi kullandık. Çiftçinin yüzünü soğan güldürdü. Tarlada kilosu 17 liradan satılıyor” dedi.

    Soğan hasadına katılan çiftçi Hayrettin Çelik ise, “Ahmet amca soğan ekimi yaptığını söyledi biz de gübre ilaç desteği verdik, bu kadar beklemiyorduk. Verim çok yüksek. Güzel bir soğan oldu. Burası Adana’ya göre daha az hastalık alıyor. Bu sene Adana geneli soğanda hastalık görüldü burada bu olmadı. Çok güzel bir ürün yetişti üreticimizin emeğine sağlık” diye konuştu.

  • İzmir’in göbeğinde can çekişen tarih

    İzmir’in göbeğinde can çekişen tarih

    Osmanlı döneminde, Basmane semti İzmir’in ticaret merkezlerinden biriydi. Limana yakınlığı ve demiryolu bağlantısıyla stratejik bir konuma sahip olan semtte, çeşitli dillerden, dinlerden ve ırklardan insanlar bir arada yaşardı. Ticaretin canlı olduğu dönemlerde semtte; Rumlar, Yahudiler, Türkler ve diğer etnik gruplar barış içinde bir arada yaşarlarken, Cumhuriyet döneminde ise Basmane semti, İzmir’in modernleşme sürecine paralel olarak gelişti ve demiryolu ulaşımının önemi nedeniyle de semtin ticari ve ekonomik hayatı da canlılığını korudu.

    Yıllar içerisinde semtin önemi azaldı ve geçmişten günümüze kadar süregelen ihmaller ve plansızlık nedeniyle Basmane’nin tarihi dokusu adeta bir harabe haline geldi. Semt, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olmaktan çıktı, birçok tarihî konak ve bina her an yıkılacak duruma geldi. Sokaklarında dolaşırken geçmişin izlerini görebileceğimiz semt yok olma tehlikesiyle karşı karşıyayken, şimdilerde semtin en çok ağırladığı misafirleri ise kaçak göçmenler olmuş durumda.

    “Burası böyle yüzüstü bırakılarak öksüz çocuk oldu”

    Yıllardır İzmir’de yaşadığını ve bölgenin eski halini de çok iyi bildiğini belirten 81 yaşındaki Şemsettin Ülkümen, “İzmir’de belirli yerlerle ilgilenildi ancak burası böyle yüzüstü bırakılarak öksüz çocuk oldu. Buralar harika, çok güzel yerlerdi. Ama bugün bakıyorum yıkıntı haline gelmiş buralar, eski halini bildiğimiz için üzülüyor insan tabii. Burada görülen Paşa Oteli çok güzel eski, tarihi bir binaydı. Ama şimdi şu hale bak ‘yıkılır’ deniyor. İzmir’in kalbidir burası. Arka tarafta tarihi yerleri var. Zaten ismi ‘Agora’dır buranın. Ama eski durumu kalmadı” dedi.

    “İzmir’in çok büyük bir ayıbı”

    1960 yılında İzmir’e yerleştiklerinde 7-8 yaşında olduğunu ve hâtıralarını tazelemek için büyüdüğü bölgeye geldiğini ifade eden 73 yaşındaki Esin Ülkümen ise “Eskiden İzmir’in en güzel yeri, en seçkin semtlerinden biriydi burası. Çok keyifliydi, bütün İzmir’in kalbi burasıydı. Ama şimdi bakıyorsunuz içiniz acıyor. Buraya mutlaka bir an önce el atılması gerekiyor benim gördüğüm kadarıyla. Bu İzmir’in çok büyük bir ayıbı. Eski bina çok fazla ama bunların renove edilebilecek olanları bir defa renova edilmeli her şeyden önce. O eski doku muhafaza edilmeli. Eskimiş, çürümüş olanlar var, onlar bakımı belki olamayacak ama en azından daha farklı bir yapılar yapılabilir” diye konuştu.