Etiket: güncelhaberler

  • Nisan yağmuru beklenirken kar sürprizi

    Nisan yağmuru beklenirken kar sürprizi

    Tokat’ın bin 650 rakımlı Çamlıbel Geçidi’nde nisan yağmurları beklenirken kar yağışı etkili oldu. Yağan kar ve etkili olan sis nedeniyle sürücüler ilerlemekte güçlük çekti. Polis ve jandarma ekipleri olası bir kazayı önlemek için gece boyunca yolda devriye attı.

    Karayolları ekipleri de karla kaplanan yolda sıyırma işlemi yaparak buzlanma ihtimaline karşılık gece boyunca tuzlama çalışması yaptı. Nisan karıyla birlikte çam ağaçlarının beyaza büründüğü Çamlıbel Geçidi’nde kartpostallık görüntüler oluştu.

  • Kardelenler kendini gösterdi

    Kardelenler kendini gösterdi

    Antalya’nın Akseki ilçesinde baharın habercisi Torosların gelinliği kardelen çiçekleri, Akseki’nin zirvelerinde karların erimesi ile birlikte kendini göstermeye başladı. Endemik türler arasında yer aldığı için soğanının sökümü yasak olan kardelenler, kar beyazı rengiyle görsel şölen sunuyor.
    Torosların gelinliği diye nitelendirilen kardelen çiçekleri, 1900 rakımlı Cimi Yaylası’nda karların erimesiyle topraktan çıkmaya başladı. Bilimsel adı “Galanthus” olan nergisgiller familyasından olan beyaz renkteki kardelenler, sıfırın altında 15 derece kadar dayanabiliyor. Kardelenler, süs bitkisi olarak değerlendirilmesinin yanı sıra soğanı da ilaç ve kozmetik sanayisinde kullanılıyor.

    Çimi Yaylası’nda arıcılık yapan 67 yaşındaki Mevlüt Arıca karın erimesiyle kardelenlerin yüzünü gösterdiğini ifade etti. Yıllarca yapılan bilinçsiz söküm nedeniyle doğada kardelenlerin azaldığını aktaran Arıcı, “Eskiden her yerde bembeyaz ekin tarlası gibi kardelen çiçekleri görürdük. Şimdi Akseki’nin bin 900 metre rakımlı Çimi Yaylası’ndaki kardelenleri arar olduk” diye konuştu.

    “Torosların Gelinliği”

    Kardelen çiçeklerinin Torosların gelinliği olgunu söyleyen Arıcı, “Kardelenler Torosların bembeyaz gelinliğidir. Dengesiz sökümler yapılıyor. Yetkililerin kaçak söküme önlem alarak biraz daha korumalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.

    “Kendi kendini tohumluyor”

    Kardelen çiçeklerinde yüzlerce tohum olduğunu ve zaten kendi kendini tohumladığını söyleyen Arıcı, “ Çocukluğumuzda buraların her tarafı kar gibi kardelenler açardı. Artık karamukların arasında, taşların arasında görmeye başladık. Bu da bilinçsizce sökümden kaynaklanıyor. Devletin uzun süre kardelenleri koruma altına alması ve kardelenlerin eskisi gibi çoğalması gerekir” diye konuştu.

    Doğadaki kardelenleri izinsiz ve kaçak toplama yapan kişi veya kuruluşlara, 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca, ihracat aşamasında gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar hakkında ise 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu ile 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu gereğince işlem yapılıyor.

  • Yüksekova’da heyelan

    Yüksekova’da heyelan

    Edinilen bilgilere göre olay, gece saatlerinde ilçeye 30 kilometre uzaklıkta bulunan İran sınırındaki Onbaşılar köy yolunda meydana geldi. Gece saatlerinde yağışlar sonrası dağdan kopan toprak ve kaya parçaları yola indi. Heyelanın inmesiyle araç trafiğine kapanan yol, köyün şehirle bağlantısının kesilmesine neden oldu. Sabahın ilk ışıklarıyla bölgeye giden Hakkari İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği ve Yüksekova İlçe Özel İdare Müdürlüğü Şantiye Şefliği ekipleri, yola inen heyelanı temizlemek için çalışmalarına hemen başlarken, bölgede ise yoğun yağışlar devam ediyor.

    ‘’Ekipler sabahın ilk ışıklarıyla beraber çalışmalarına başladı’’

    Yetkililerden yolun açılması için yardım bekleyen köy muhtarı Husret Şen, “Aralıklı yağışların başlaması bölgede hayatı olumsuz yönde etkilerken, köyümüzün yoluna maalesef heyelan inerek yol tamamen kapandı. Hakkari İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği ve Yüksekova İlçe Özel İdare Müdürlüğü Şantiye Şefliği ekiplerimiz sabahın ilk ışıklarıyla beraber çalışma yürütüyorlar. Bende köy halkı adına kendilerine teşekkür ediyorum’’ dedi.

  • Tatili için geldiler hüsrana uğradılar

    Tatili için geldiler hüsrana uğradılar

    Rize’nin İkizdere ilçesindeki Anzer Yaylasında kış uykusundan uyanan ve yiyecek arayan ayılar yayla evlerine girdi. Girdikleri evlere büyük zarar veren ayılar kapıları kırarak içeride bulunan bütün eşyaları parçaladı.

    Bayram tatili için yaylada bulunan evlerine gelen Şanver Balcı, Vahit Balcı, Arif Yıldız ve Hüsnü Şimşek karşılaştıkları manzara ile şoke oldular. Evleri zarar gören vatandaşlar cep telefonları ile evlerinde meydana gelen zararı kaydetti.

     

  • Karlıova’da kardelenler çiçek açtı

    Karlıova’da kardelenler çiçek açtı

    Yılın neredeyse 4-5 ayını kar esaretiyle geçiren Bingöl’ün Karlıova ilçesinde bahar havası hissedilmeye başlandı.

    İlçe merkezinde 1 metre, kırsal alanlarda da neredeyse 3 metreyi aşan kar, yerini bahar aylarının çiçeklerine bıraktı. Kış mevsimin sona erdiğini simgeleyen, baharın müjdeleyicisi olan kardelenler kendilerini gösterdi, çiçek açmaya başladı. İlçedeki birçok noktada açan kardelenler görsel şölen sunuyor.

  • Hava Kuvvetlerinde bakım

    Hava Kuvvetlerinde bakım

    Türkiye’nin dört bir yanında ve gök semalarda özgürce uçan çelik kanatların arkasında büyük bir özveri ve takım çalışması yatıyor. Şavaşan Şahinlerin, Baba olarak nitelendirilen F-4 Phantomların ve Koca Yusufların göklerde saatlerce kesintisiz uçabilmesinde kahraman yer bakım personeli önemli bir rol oynuyor.

    Türk Hava Kuvvetleri’nin envanterinde bulunan helikopter, uçak ve jetler; Türkiye’nin çeşitli noktalarında bulunan Ana Jet Üsleri’nde Hat Bakım Komutanlıkları tarafından titizlikle göreve hazır hale getiriliyor. Hava araçlarının fabrika seviyesi bakımları hariç diğer tüm bakımları Ana Jet Üslerinde gerçekleştiriliyor. Çelik kanatlar periyodik olarak; 200, 400 ve 600 saatlik görevleri sonrası gövde bakımları ve motor bakımları yine uçak bakım ekipleri tarafından titizlikle yapılıyor.
    ‘Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır’ düsturu ile çalışan uçak bakım ekipleri, her bakım çalışmasının ardından hava aracını kahraman Türk pilotlarına teslim ediyor ve uçuşa hazırlanmış hava aracı o andan itibaren her türlü göreve hazır hale getiriliyor.

    “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapar prensibiyle işimizi en iyi yapma gayreti içerisindeyiz”

    Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Bakım Personeli, “Hat Bakım Bölük Komutanlığı olarak bünyemizde bulunan kalifiye personel ve seçkin yer destek teçhizatları ile bünyemizdeki uçaklarımızın uçuş öncesi, uçuşlar arası ve uçuş sonrası bakımlarını icra etmekteyiz. Bu bakımlar neticesinde uçaklarımız en kısa sürede bir sonraki sorti için harbe hazır hale gelmektedir. Vatanını en çok seven görevini en iyi yapar prensibiyle işimizi en iyi yapma gayreti içerisindeyiz” ifadelerini kullandı.

    “Bizim uçar dediğimiz bütün uçaklarımız uçar”

    Yapılan kontrol aşamalarına dair açıklamalarda bulunan Bakım Personeli, “Yapmış olduğumuz bakımlar kontrol güvene mâni değildir prensibiyle sürekli kontrol edilmekte ve bütün aksaklıklar başlamadan giderilmektedir. Bütün bakımlarımız kayıt altında yapılmaktadır. ‘Technical Order’ dediğimiz teknik emirlerimiz var. Bunlara harfiyen uyarak, bakımlarımızı yapmaktayız ve yapılan bütün bakımlar kayıt altına alınmaktadır. Bakım teşkilatı olarak bünyemizde bulunan Hava Kuvvetleri envanterindeki bütün uçaklarımızın bakımlarını titizlikle yapmaktayız. Bakımını yaptığımız; bizim uçar dediğimiz bütün uçaklarımız uçar” diye konuştu.

    “Gün sonunda bizim bütün uçaklarımız faal olarak günü kapatırız”

    Uçuş öncesi gerçekleştirilen bakımla mesailerinin başladığını belirten personel, “Titizlikle uçuş öncesi bakımları yapılır. Akabinde uçaklarımız servise verilir. Pilot gelir uçağı kabul eder. Daha sonra uçuşa gider. Uçuştan dönüşünde yine biz bu uçaklarımızı karşılarız. Uçuş sonrası bakımlar ve birtakım servisi ikmal işlemlerini yaparız. Daha sonra herhangi bir arızası varsa pilotla yaptığımız brifing sonrasında uçağımızı gerek sığınakta gerekse hangarda arızaya müdahale için teslim alırız. Herhangi bir arızası varsa en kısa sürede faal ederiz. Arızası olmayan uçaklarımızın da uçuş sonrası bakımlarını yaparak hemen bir sonraki sortiye hazır hale getiririz. Gün sonunda bizim bütün uçaklarımız faal olarak günü kapatırız” şeklinde aktardı.

    Bakım ekiplerinin gerçekleştirdiği bakım sonrasında güvenle uçtuğunu belirten Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı pilot, “Bakım ekibi tarafından faal edilerek uçuşa verilen tüm uçaklara emniyetli bir şekilde göksemalarımızın her alanında uçurarak emniyetli bir şekilde görevimizi icra etmekteyiz. Bu konuda tüm çalışan bakım ekibine sonuna kadar güvenmekteyiz. Özellikle kendini geliştirmiş personelle bakım ekibi bize her türlü göreve hazırlanmamızda büyük bir şekilde yardımcı olmakta. Biz kendi görevlerimizi hazırlanırken arkamızda hiçbir şekilde uçakla alakalı bir emniyetsizlik düşünmüyoruz. Bakım ekibi uçaklarımızı son derece emniyetli bir şekilde bize hazır ediyor. Özellikle uçuşlardan sonra bütün bakım faaliyetlerini kendileri bizzat dikkatli bir şekilde yerine getiriyorlar. Hiçbir şekilde gözümüzde arkada kalmıyor. Biz bu şekilde kendi görevimize daha yoğun bir şekilde odaklanarak ve görevimizi icra ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    Yer bakım personeli sayesinde güvenle Türk semalarında uçan çelik kanatlar yedi gün yirmi dört saat Türkiye’nin hava sahasını titizlikle korumaya devam ediyor.

  • Adana’da turfanda soğan hasadı başladı

    Adana’da turfanda soğan hasadı başladı

    Verimli arazilerin bulunduğu Adana’da bu sene 20 bin 500 dönüm alanda ekilen soğanda hasat başladı. Şuanda dönüme 2 ila 3 ton arası verim alınan soğan için Türkiye’nin farklı bölgelerinden kente gelen tarım işçileri erken saatlerden itibaren tarlalara girdi. İşçiler soğanların tek tek sökümünü yapıp çuvallara doldurarak ağzını da dikip satışa hazır hale getirdi. Soğan elçileri tarafından da soğanlar sayılarak kamyonlara yüklendi ve talebe göre Türkiye’nin dört bir yanına gönderilmeye başlandı.

    “Depolarda soğan bitti”

    Hasat sırasında İhlas Haber Ajansı’na konuşan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, soğanda havaların önce yağışlı sonrada sıcak geçmesi nedeniyle bölgede midliyö (küf) hastalığı olduğunu belirtti. Doğan, “Erkenci soğanlarda bu yıl Adana’da verim düşüklüğü var. Şu an sökülen soğanlar 1 dönüme 2-3 ton verim vermekte. Bundan sonraki soğanlarda bayramdan sonra sökülecek. O soğanlarda ise 1 dönüme 4-5 ton arası verim bekliyoruz. Bu yıl Türkiye genelindeki depolarda soğan bitti sayılır” ifadelerini kullandı.

    “Bayramdan sonra fiyatlarda değişim olabilir”

    Ramazan Bayramı’ndan sonra fiyatların düşüşe geçmesini beklediklerini vurgulayan Mehmet Akın Doğan, “Bayramdan sonra sökümler hızlı bir şekilde yapılacak. Şu an soğanın tarladaki fiyatı boyuna göre 18-20 lira arasında değişmekte. Soğan ihtiyacı bulunduğunda dolayı şu an fiyatlar böyle. Bayram sonuna kadar fiyatların bu şekilde olmasını bekliyoruz. Bayramdan sonra söküm çoğalınca fiyatlarda değişim olabilir. Şu an ki fiyatlar verim az olduğu için çiftçiyi bir nebze de olsa mutlu ediyor. Eğer fiyatlar böyle devam ederse çiftçilerimiz bu yıl soğandan para kazanacak. Küf hastalığına yakalanan soğanlarda ise verim düşüklüğü olduğu için erkenci soğan eken çiftçimiz maalesef soğandan umduğunu bulamayacak” dedi.

    “İhracat kapıları açılsın”

    Soğanın ay sonundan itibaren ihraç edilmesi gerektiğini aktaran Doğan, “Bu soğanlar taze sulu soğanlar olduğu için kırmızı kabuk bağlamadı. Ancak ay sonu hasadın da bollaşmasıyla hükumetimiz tarafından yurt dışına ihracat kapılarımızın açılmasını bekliyoruz. Geçen sene soğanın son dönemlerinde ihracat kapılarının açılmamasından dolayı soğan fiyatları düştü ve çiftçimiz soğandan para kazanamadı. Ancak bu sene ihracat kapıları açılırsa çiftçi ve tüccar para kazanacaktır” diye konuştu.

  • Hekimlerden Gazze için sessiz yürüyüş

    Hekimlerden Gazze için sessiz yürüyüş

    Rize’de Tıp Fakültesi öğrencileri ve sağlık çalışanlarının katıldığı İsrail’in Gazze’ye yönelik yaptığı saldırıları protesto etmek için sessiz yürüyüş düzenlendi. 21 haftadır yağmur, çamur ve kar demeden yürüyen sağlık çalışanları bugünde protestolarına devam etti. Sağlık çalışanları ellerinde Türkiye ve Filistin bayraklarıyla birlikte Soykırım, işgal ve teröre karşı hekimlerden sessiz yürüyüş yazılı pankartıyla İsmail Kahraman Kültür Merkezinden yürüyüşe başladı. Cumhuriyet Caddesi üzerinde devam eden yürüyüş, 15 Temmuz Cumhuriyet Meydanı’nda son buldu. Yürüyüşe Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin ve RTEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Yılmaz katıldı.

    Sağlık çalışanlarının yaptığı protestosuna destek vermek için yürüyüşe katıldıklarını belirten Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, “Yaklaşık 6 aydır her Cumartesi, yağmur çamur demeden genç kardeşlerimiz sessiz yürüyüş yapıyorlar. Filistinli kardeşlerimize destek yürüyüşü yapıyorlar. Biz bu şehirde binlerce kişinin katıldığı organizasyonda yaptık. Bu kardeşlerimiz hiç aksatmaksızın sayıya bakmadan 6 aydır her Cumartesi bu yürüyüşü gerçekleştiriyorlar. Bizde bu hafta sessiz yürüyüşe, sessiz bir destek olmak için katıldık. Bayram öncesi birçok arkadaşları izne gitti. Sayı biraz daha azalmış durumda. Belediye Başkanımız ve rektörümüzle hem İsrail’in uyguladığı vahşete tepkimize ifade etmek istedik. Burada haftalardır sessiz yürüyüşü yapan kardeşlerimize dikkatleri çekmek istedik” diye konuştu.

    “Filistin’de olan olayları protesto etmek için sağlık çalışanlarımız yürüyor”

    Sessiz yürüyüşlerde sağlık çalışanlarının yanında olduklarını ifade eden Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin, “Yaklaşık 6 aydır her hafta düzenli bir şekilde, yağmur, çamur demeden Filistin’de olan olayları protesto etmek için sağlık çalışanlarımız yürüyor. Bizde onların sessiz yürüyüşüne bizde sessizce katılmak adına geldik. Filistin’de uzun yıllardır, son 5-6 aydır da soykırıma dönüşen katliamı protesto etmek amacıyla gençlerimiz kendi farkındalıklarını ortaya koyuyorlar. Bizde onlara destek vermiş oluyoruz” ifadelerini kullandı.
    Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Yusuf Yılmaz ise “Geleceğin doktorları, öğrenci arkadaşlarımızın söylediği gibi insanlık dışı her türlü uygulama ne yazık ki Filistin halkına yapılıyor. Bir hastaneye sığınmış veya camiye sığınmış vatandaşların, ihtiyaç sahiplerinin, çocukların, yetimlerin üzerine bombalar atıldığı, bırakın insanları gördükleri her canlıyı öldürme katletme peşindeler. Öylesine gözleri kararmış ki sadece müslümanlara değil yardım faaliyetlerine katılan kuruluşların yardımlarını engellemek için canice onların araçlarına bombardıman yapıyorlar” dedi.

  • KKTC’ye ambargo uygulayan devletlere tepki

    KKTC’ye ambargo uygulayan devletlere tepki

    Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz, temaslarda bulunmak üzere geldiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde iftar programına katıldı. Güzelyurt’ta düzenlenen program öncesinde açıklamalarda bulunan Yılmaz, buruk bir Ramazan yaşadıklarını belirterek, “Gazze’de Ramazan’da dahi katliamlarla karşı karşıya kalan Gazzeli kardeşlerimizin de acısını buradan bir kez daha paylaşıyoruz. Bu acıların yaşanmaması adına Türkiye Cumhuriyeti olarak her türlü gayreti sarf ediyoruz. Bundan sonra da sarf edeceğiz. Öncelikle insani yardımların ulaştırılması ardından da kalıcı bir barışın, huzurun sağlanması için her türlü çabayı sarf ediyoruz” dedi.

    Türkiye’de 31 Mart’ta gerçekleşen yerel seçimlere değinen Yılmaz, “Mahalli idare seçimlerini Türkiye’de tamamladık. Büyük bir olgunluk içinde bu seçimler yapıldı. Demokrasimize yaraşır bir şekilde bu seçimleri gerçekleştirdik. Halkımız yerel yöneticilerini seçti. Biz de halkımızın kararına her zaman olduğu gibi saygı duyuyoruz. Çıkan sonuçlardan elbette kendi payımıza bir takım muhasebeler, dersler çıkarıyoruz. Ama halkın sözünün üzerine söz söylenmez. Son sözü millet söyler. Biz de ona saygı duymak durumundayız. Böyle de bakıyoruz” diye konuştu.

    “Seçimsiz dönemlerin de kıymetini bilmek lazım”

    Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen genel seçimlerde Türk halkının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan güvenini tazelediğini vurgulayan Yılmaz, “Meclisimizde Cumhur İttifakı’na net bir çoğunluk vermişti. Önümüzde de 4 yıldan fazla seçimsiz bir dönem var. Seçimsiz dönemlerin de kıymetini bilmek lazım. Bu dönemler daha uzun vadeli meselelerin ele alınması bakımından çeşitli alanlarda reformların gerçekleştirilmesi bakımından altın kıymetinde dönemlerdir. Biz de bu dönemi Türkiye Cumhuriyeti olarak en iyi şekilde değerlendireceğiz. Öncelikle ekonomimizdeki istikrarı pekiştireceğiz. Enflasyon meselesini çözeceğiz. Bu da biraz zaman alacak elbette” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye’yi çok daha yükseklere çok daha güçlü bir konuma taşıyacağız”

    Enflasyondaki düşüşlerin bu yılın ikinci yarısından itibaren belirgin bir şekilde görüleceğini belirten Yılmaz, “2025’te bu çok daha ileri seviyeye taşınacak. 2026’ya geldiğimizde yeniden tek haneli rakamlara ulaşacağız. Ekonomilerimizin etkileşimini düşündüğümüzde bu olumlu gelişmelerin KKTC’ye de yansıyacağını rahatlıkla ifade edebilirim. Gece gündüz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti için Türkiye Yüzyılı için çalışmaya devam edeceğiz. Ve Allah’ın izniyle Türkiye’yi 21. yüzyılda çok daha yükseklere çok daha güçlü bir konuma taşıyacağız” şeklinde konuştu.

    Geleceğe güvenle bakmak durumunda olduklarını ifade eden Yılmaz, “KKTC’nin gelişmesi, üretmesi, kalkınması için de mesai harcıyoruz, harcamaya devam edeceğiz. Bu çerçevede yeni bir iktisadi ve mali işbirliği anlaşması hazırlıklarımız devam ediyor. Muhataplarımızla, Sayın Başbakan’la, bakanlarımızla, kurumlarımızla bu konuları tartışıyoruz, konuşuyoruz. Esas aldığımız husus şu: KKTC’de yaşayan bu devletin vatandaşı olan tüm insanlara nasıl daha fazla dokunabiliriz? Onların sorunlarını nasıl daha fazla çözeriz? Nasıl daha fazla destek oluruz buradaki insanımıza? Temel yaklaşımımız bu. Bu çerçevede çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” dedi.

    “Güzelyurt’ta hastane projesiyle ilgili çalışmaları hızlandırma kararı almış durumdayız”

    KKTC’de eğitim alanında bu yıl ilk kez uygulanmak üzere yükseköğretim sektöründe bulunan yurt açığının giderilmesi amacıyla 802 öğrenci kapasiteli yurtlar için ödenek tahsis edildiğini aktaran Yılmaz, “Yine sağlık kapasitesinin geliştirilmesi için daha nitelikli sağlık hizmetlerine ulaşılması için Sağlık Bakanlığımızdan üst düzey bir heyet adaya ziyarette bulundu. Tüm sağlık merkezleri yerinde tek tek ziyaret edildi ve buradaki ihtiyaçlar tespit edilerek raporlandı. Buradan müjdesini de vermek isterim. İlk etapta Pamuklu Devlet Hastanesi projesine, Lapta Sağlık Ocağı’na ve Maraş Sağlık Merkezi projelerine hızlıca başlayacak ve 2024 yılında bunları tamamlayacağız. Yine Güzelyurt’ta az önce Sayın Başbakanın dediği hastane projesiyle ilgili çalışmaları hızlandırma kararı almış durumdayız” diye konuştu.

    “Çok nitelikli bir proje”

    Önemli bir prestij projesi yaptıklarını vurgulayan Yılmaz, “KKTC Cumhurbaşkanlığı binasıyla Cumhuriyet Meclisi binasının inşaatı da hızla devam ediyor. Bugün havalimanında müteahhit ve mimarla karşılaştık. Onlardan aldığım bilgi de aynı yönde. Ben de geldiğimde ziyaret etmeye gayret ediyorum. Bu sefer yapamadım ama bir dahaki sefere yerinde yine ziyaret edeceğim. Gerçekten görmeyenler varsa gidip görmenizi tavsiye ederim. Çok nitelikli bir proje. KKTC’nin tarihe vurduğu bir mühür şeklinde gerçekleşecek. Cumhuriyet Meclisi binası ve Cumhurbaşkanlığı binası yanında millet bahçesiyle diğer donatılarıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tarihi bir eseri olarak gelecek nesillere kalacak bir eser olarak tamamlanıyor. Bu yıl bu projeyi de bitirmiş oluyoruz. Malum 50. yılı göreceğiz Mutlu Barış Harekatının 50. yılını idrak edeceğiz. 50. yıla da böyle bir külliye yakışır diye inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    “Toplamda 245 üreticiye 10,6 milyon TL’lik ödeme yapılmıştır”

    Sel sebebiyle yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi yönünde gayret gösterdiklerini söyleyen Yılmaz, “Yapılan tespitler neyse o çerçevede hareket ediyoruz. Tarım alanında Ocak ayında selden zarar gören çiftçilerimizin tazminine yönelik destek oluyoruz. Bu kapsamda gelinen noktada mali boyut hesaplandı ve önümüzdeki dönemde süreci tamamlayacağız. Kurak geçen yılda KKTC küçükbaş hayvancılık sektöründe yaşanması beklenen küçülmenin önüne geçmek amacıyla üreticilere ilk defa yemlik arpa hibesine ilişkin çalışmalar başlattık. Bu da devam ediyor. Bu kapsamda toplamda 10 bin ton yemlik arpanın hibesini gerçekleştireceğiz. Geçtiğimiz günlerde bu miktarın ilk kısmı olan yaklaşık 3 bin 500 ton arpa Kuzey Kıbrıs’a geldi ve önümüzdeki günlerde üreticilerimize dağıtılacak” dedi.

    Tarım alanında sera üreticilerine de hibe desteği sağlandığını belirten Yılmaz, “Toplamda 245 üreticiye 10,6 milyon TL’lik ödeme yapılmıştır. Son dönemde Narenciye’de bir sıkıntı olduğunun farkındayız. Aslında tüm dünyada üretim artışı olan bir dönemden geçtik. Türkiye’de de KKTC’de de aynı sorunu yaşıyoruz. Bu bize özel bir sorun değil gerçekten. Bütün dünyada bu sene bir üretim fazlası, arz fazlası yaşandı. Bunu yönetmeye gayret ediyoruz. Burada özellikle dalında ürün kalan üreticilerin desteklenmesine dönük bir çalışmayı Sayın Başbakan ekibiyle birlikte çalışıyor. Biz de elimizden gelen tüm gücümüzle üreticilerimize destek olacağız” diye konuştu.

    “KKTC deyince akan sular durur”

    Her yaşanan sorundan bazı sonuçlar çıkarmak gerektiğini kaydeden Yılmaz, “Narenciye konusundaki sorundan da analiz ettiğimizde şöyle sonuçlar çıkardık. Bir defa KKTC’de soğuk hava deposu eksikliği var. Ve bunun getirdiği bir takım sıkıntıları üreticilerimiz yaşıyorlar. Dolayısıyla bir stratejik karar aldık. Normalde planımızda, programımızda olmadığı halde bu konuda mutlaka bir adım atmalıyız dedik. Tarım Bakanımız, Sayın Başbakan hepsinin de olumlu bakışıyla çok faydalı olur tespitleriyle bu konuda bir karar aldık ve TOB başkanımızla görüştük öncelikle. Sayın Hisarcıklıoğlu Başkanımıza da buradan teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Sağ olsun KKTC deyince akan sular durur dedi. O da bir teknik ekibi gönderdi. Uluslararası standartlarda çok ehil bir ekip gerçekten geldi. Bir çalışma yaptı. O çalışma bize bir yol haritası oluşturdu. Şimdi ilk etapta 15 bin ton, orta vadede de 40 bin tonu hedefleyecek şekilde bir çalışmayı başlatıyoruz. Güzelyurt’umuza KKTC’mize çiftçilerimize hayırlı olsun diyor. Bu bu anlamda gerçekten önemli bir açığı kapatmış olacağız. Yalnız bu yeter mi? Yetmez” ifadelerini kullandı.

    Genel bir çalışma da yaptıklarını vurgulayan Yılmaz, “Türkiye’deki tarım üretimiyle Kuzey Kıbrıs’taki tarım üretimini tamamlayıcı mahiyette planlamak istiyoruz. Böyle yapalım ki aramızdaki ticarette çok daha rahat bir şekilde yürüsün. Geleceğe dönük böyle bir perspektifimiz var. Diğer yandan KKTC’de özellikle sulamayla bunun getirdiği verimlilik artışıyla birlikte artan üretimi katma değeri yüksek bir ürüne dönüştürme meselemiz var” şeklinde konuştu.

    “Amacımız KKTC’de her bir vatandaşımıza dokunmak, refahını arttırmak”

    KKTC’deki meselelerden birinin de sanayi olduğunu söyleyen Yılmaz, “Sadece üretmek yetmez. Tarımsal üretim artışı yetmez. Bunu katma değerli ürünlere sanayi ürünlerine gıda sanayi ürünlerine dönüştürme perspektifiyle bakıyoruz. Bu çerçevede de sıkma kapasitesinden tutun, başka bir takım ürünlere tarımsal ürünlerin dönüştürülmesi konularını da muhataplarımızla birlikte çalışıyoruz. Bunu da önümüze bir ev ödevi olarak koymuş durumdayız” dedi.
    Yeni mali işbirliği programını hazırladıklarını kaydeden Yılmaz, “Burada da ilgili tüm bakanlarımızla, bakanlıklarla birlikte hareket ediyoruz. Amacımız şu, KKTC’de her bir vatandaşımıza dokunmak, refahını arttırmak, çok daha iyi nitelikli bir ortamda yaşamasını sağlamak” diye konuştu.

    “Türkiye Yüzyılı aynı zamanda Kıbrıs Türkü’nün Yüzyılıdır”

    Gerek merkezi yönetimle gerekse belediyelerle önümüzdeki dönemde de çalışmaya devam edeceklerini belirten Yılmaz, “Onlarla inşallah Kıbrıs’ımızı daha ileriye taşıyacağız. Her zaman söylüyorum bir kez daha ifade etmek isterim. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda Kıbrıs Türkü’nün Yüzyılıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Yüzyılıdır. Bu Yüzyılı hep birlikte inşa edeceğiz inşallah.

    Siyasi konularda da her zaman halkımızın yanında olduk olmaya devam edeceğiz. Egemen eşitliği, eşit statüyü savunuyoruz, savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Kıbrıs Dostluk Grubu kurulması gerçekten son derece sevindirici”

    Bu konuda kararlı tutumlarını her ortamda dile getirdiklerini vurgulayan Yılmaz, “Bizim bir müzakere süreci olacaksa da bunu eşit iki tarafın eşit iki devletin müzakeresi olarak görmek gerekir anlayışımızı her fırsatta ifade ediyoruz. Bu çerçevede de KKTC’nin uluslararası ilişkilerinin gelişmesine de büyük önem veriyoruz. Az önce Sayın Başbakan açıkladı. Ben de bir kez daha altını çizmek istiyorum. Azerbaycan Parlamentosu’nda Kıbrıs Dostluk Grubu kurulması gerçekten son derece sevindirici. Sayın İlham Aliyev, Sayın Meclis Başkanı, partiler, Azerbaycan Meclisi’ne de buradan şükranlarımızı sunuyoruz. Üç devlet tek millet diyoruz. Bu anlayışın somut bir yansıması olarak alınan bu kararında hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bir kez daha tebrik ediyorum Azerbaycan” diye konuştu.

    “KKTC’miz dünyayla ilişkilerini de geliştirmeye devam edecektir”

    KKTC’nin haksız ambargolardan kurtulup dünyayla çok daha güçlü bir entegrasyon kurmasının bölgenin ve dünyanın yararına olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Buna engel olmaya çalışanlar büyük bir haksızlık yapıyorlar. Ama eninde sonunda bu haksız ambargolar da ortadan kalkacaktır. Kim ne yaparsa yapsın bir kapıyı kaparlar. Biz 10 tane başka kapı açarız. Kapılar bitmez. KKTC’miz Türk devletleri teşkilatı başta olmak üzere dünyayla ilişkilerini de geliştirmeye devam edecektir. Bu bölgemizin bir huzur adası olmasında görev yapmaya devam edecektir” dedi.

    İhtiyaç sahiplerine 4 bin gıda kolisi

    Ramazan ayı boyunca Büyükelçilik koordinasyonunda vakıflar teşkilatıyla Gazimağusa, Girne, Güzelyurt, İskele, Lefke ve Lefkoşa’ya bağlı 18 sabit noktada 7 bin 300 kişilik iftar yemekleri yapıldığına değinen Yılmaz, “Ben de uzaktan takip ettim. Gerçekten o yemeklere de katılmak isterdim. Çok güzel bir atmosferde, Ramazan’a yakışır bir şekilde bu güzel sofralar kuruluyor. Yine Vakıflar İdaresi Genel Müdürlüğümüz tarafından 4 bin gıda kolisi ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. Ayrıca Ramazan şenlikleri desteklendi. Lefkoşa Yunus Emre Enstitüsü tarafından sanat standı kuruldu. Bayrama kadar da bu etkinliklerimiz devam edecek” şeklinde konuştu.

  • İstanbul Boğazı gemi trafiğine kapatıldı

    İstanbul Boğazı gemi trafiğine kapatıldı

    İstanbul Boğazı ve çevresinde sabah saatlerinden itibaren oluşan sis etkisini sürdürüyor. Sis nedeniyle bazı yerlerde görüş mesafesi de zaman zaman düştü. Etkili olan sis çerçevesinde Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre Boğaz hattının çift yönlü olarak gemi trafiğine kapandığı öğrenildi.