Etiket: güncelhaberler

  • Gümüşhane kara kışı martta yaşıyor

    Gümüşhane kara kışı martta yaşıyor

    Karasal iklimin hüküm sürmesi nedeniyle Mart ayını bir sıcak bir soğuk geçiren Gümüşhane’de termometreler dün hava sıcaklığını 12 derece olarak ölçerken, bugün sabaha karşı başlayan kar yağışıyla birlikte sıcaklık sıfırın altına düştü. Mart ayının son günlerinde yeniden beyaz gelinliğini giyen Gümüşhane’de ani hava değişimi ve kar yağışı vatandaşlar arasında şaşkınlığa sebep oldu.

    “Karasal iklimde bu normal bir durum”

    Vatandaşlardan Emrah Talip Muş, bu zamana kadar yağan kar birikir ama Mart’tan sonra yağan karın çok kalıcı olmayacağını belirterek, “Yarın güneş vurunca erir gider. Sonuçta Gümüşhane karasal iklimin hüküm sürdüğü bir yer ve bu normal bir durum. Benim gençliğimde köylere Mayıs ayının sonlarında 50 santimetre kar yağdığını hatırlarım” dedi.

    “Dün yazdan kalma bir hava vardı, bugün sabah kar”

    Yaşar Cansız ise iklimler değiştiğini dile getirerek, “Zamanında yağmayan kar geç tarihlere, yaza kalıyor. Eskiden köylerde bir metreyi aşan karlar görürdük. Bu yıl Gümüşhane’de kar geç tarihe kaldı. Dün yazdan kalma bir hava vardı. Bugün sabah kalktık ki kar. Bu memleketimiz için bereket” ifadelerini kullandı. Sabah 2 santimetre olarak ölçülen kar kalınlığı öğlen saatlerinde doğru güneşin yüzünü göstermesiyle birlikte eridi.

  • 53 senenin en yağışlı yılı

    53 senenin en yağışlı yılı

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 1970 ile 2023 yılları arasındaki yağış raporunu yayımladı. Rapora göre 365 günün toplamı şeklinde metrekareye ortalama 793,8 kilogram yağış ile en fazla yağışın yağdığı sene 2009 oldu. En az yağışın yaşandığı yıl ise toplam da 493,1 kilogram ile 2008 olarak kaydedildi. Son 53 senede ortalama 1 yıl boyunca metrekareye gerçekleşen yağış miktarı, 619 kilogram olarak ölçüldü.

  • Soya üretiminde Türkiye birincisi oldu

    Soya üretiminde Türkiye birincisi oldu

    Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, 2023 yılında Adana’nın 90 bin ton soya üretimi ile Türkiye’nin toplam soya üretiminin yüzde 65’ini karşıladığını, Akdeniz bölgesi üretiminin ise yüzde 69’unu karşıladığını bunun sonucunda üretimde Akdeniz ve Türkiye birincisi olduğunu açıkladı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden yapılan açıklamada, “Adana’nın 2023 yılında 90 bin ton soya üretimi ile Türkiye’nin yüzde 65’ini, Akdeniz Bölgesi’nin de yüzde 69’unu karşılayarak Akdeniz ve Türkiye birinci oldu” denildi.

  • Ardahan beyaza büründü

    Ardahan beyaza büründü

    Hava sıcaklığının düştüğü Ardahan’da dün gece kar yağışı etkili oldu. İlerleyen saatlerde etkisini arttıran kar yağışı kenti beyaza bürüdü. Sabah dışarı çıkan vatandaşlar beyaz örtüyle karşılaşınca şaşkınlık yaşadı.

    Hamdi Akçay adlı vatandaş, ‘Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır’ atasözünün bugün gerçekleştiğini söyleyerek kar yağışının devam ettiğini ifade etti. Kentte kar kalınlığı 10 santimetre olarak ölçüldü.

  • “Türkiye, saygın bir ülke konumundadır”

    “Türkiye, saygın bir ülke konumundadır”

    Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ile katıldığı Kırıkkale’deki, Mühimmat Komutanlığı’nda şehit yakınları ve gaziler için düzenlenen iftar programında konuştu. Güler, Kırıkkale’nin pek çok şehri birbirine bağlayan kritik bir kavşak olduğunu belirterek, “Tarım ülkemize sağladığı katma değeri yüksek ürünler ile Anadolu’nun kalbinde yer alan eşsiz bir mücevher gibidir” ifadesini kullandı.

    Kırıkkale’nin refah seviyesini daha da artması için devletin her alanda büyük ve önemli yatırımları hayata geçirdiğini vurgulayan Bakan Güler, şehrin özellikle ulaştırma alanındaki önemine binaen kara yolu ağının son 20 yılda katbekat geliştiğini ifade etti.

    Bakan Güler, Ankara-Sivas hızlı tren hattının duraklarından biri olan Kırıkkale’nin öneminin daha da arttığını, yapılan büyük yatırımları sürdürmek ve şehri daha ileriye taşımak için çalışmaları artan bir ivmeyle devam ettiğini aktardı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin köklü tarihi, stratejik coğrafyası, güçlü ordusu, uluslararası güvenlik mimarisinde kritik görevler üstlendiğinin altını çizen Bakan Güler, her alanda hayata geçirilen birbirinden kritik projeler ile dünyada etkin ve saygın bir ülke konumunda olduğunu vurguladı.

    “Ülkemizin şu ana kadar elde ettiği başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkarılması temel önceliğimizdir” diyen Bakan Güler, “Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihi süreçte, ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuyla, ülkemizi daha güçlü ve aydınlık yarınlara ulaştırma hedefiyle, var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

    Bakan Güler, “Bu kutlu yolculukta hedefimiz; güzel Kırıkkale’mizin daha fazla gelişerek bir cazibe merkezi haline getirilmesi ve Kırıkkaleli hemşehrilerimin refah seviyesinin yükseltilmesidir. Desteklerinizle, hükûmetimiz ve mahalli idarelerimiz, hep birlikte el ele vererek ‘durmaksızın hizmet’ anlayışı ile daha gelişmiş bir Kırıkkale için gayret göstermeye devam edeceğiz” diye konuştu.

    “Bu toprakları bizlere ‘vatan’ kılmıştır”

    Türk edebiyat tarihi ve dil araştırmacısı şair Orhan Şaik Gökyay’ın sözlerini hatırlatan Bakan Güler, açıklamasında şunları kaydetti:

    “Ülkemizin bugünkü güçlü, istikrarlı, güvenli ve huzurlu ortama sahip olmasında elbette en büyük pay, kahraman şehit ve gazilerimize aittir. Orhan Şaik Gökyay’ın ifade ettiği gibi ‘Vatan toprağının kara bağrında sıra dağlar gibi yatan’ aziz şehitlerimiz ile gazilerimizin ortaya koyduğu emsalsiz fedakârlıklar ve kahramanlıklar, bu toprakları bizlere vatan kılmıştır. ‘Vatan sana canım feda!’ düsturunu benimseyen şehit ve gazilerimiz; şanlı tarihimizin, vatan, millet ve bayrak sevgimizin ölümsüz abideleri; Türk kahramanlığının ve fedakârlığının gurur timsali; mazisi şan ve şerefle dolu Türk ordusunun ilham kaynağıdır. Aziz şehitlerimizin bizlere emaneti olan siz değerli aileleri ise, başımızın tacıdır.”

    Şehit yakınları, gaziler ve gazi ailelerinin hayatını kolaylaştırmak ve yaşam standartlarını yükseltmek için tüm kurumlarla birlikte yoğun bir şekilde gayret içerisinde olduklarına vurgu yapan Bakan Güler, “Sizlerin metaneti ve vakur tavrı, düşmanlarımıza korku verdiği gibi tarih boyunca nice badireler atlatmış asil Türk milletinin dik duruşunun da en açık göstergesidir. Çok iyi biliyoruz ki sizlerin hakkını, hiçbir zaman ödeyemeyiz” şeklinde ifade etti.

    Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri olarak her zaman vefa ve minnet duygularıyla her zaman şehit yakınları ve gazilerin yanında olacaklarını ifade eden Bakan Güler, Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerini ve komutanlarını saygıyla andığını sözlerine ekledi.
    İftar programına; Vali Mehmet Makas, Garnizon ve Mühimmat Komutanı Tuğgeneral Mehmet Ali Durmuş, Belediye Başkanı Mehmet Saygılı, AK Parti Kırıkkale Milletvekili Mustafa Kaplan, Yahşihan Kaymakamı Ender Faruk Uzunoğlu, İl Başkanı Engin Pehlivanlı ve Rektör Prof. Dr. Ersan Aslan katıldı.

  • Dededen kalma mesleğini sürdürüyor

    Dededen kalma mesleğini sürdürüyor

    Yozgat’ta bir dönem oldukça tercih edilen ve Ramazan sofralarını süsleyen el kesmesi tel kadayıf, kadayıf ustası Adil Yıldırım tarafından dededen kalma tütün kesme tezgahında yaşatılmaya devam ediyor. Tandırda kadınlar tarafından açılan yufkalar hafif ateşte pişirildikten sonra Yıldırım’ın tütün kıyma tezgahında tel kadayıfa dönüşüyor. Yıldırım, Ramazanda sahur zamanı tütün tezgahında el ustalığıyla kıydığı tel kadayıfı Meydan Yeri Caddesi’ndeki tezgahında tüketicinin beğenisine sunuyor.
    Kentte eski dönemlerde el kesmesi kadayıf işiyle uğraşan 13 ustanın bulunduğunu ancak gelişen teknolojiyle bu sayının 2’ye düştüğünü belirten Yıldırım, kendilerinden sonra bu işi yapacak kimsenin kalmayacağını söyledi.

    Çocuk yaşta el kıyımı kadayıf üretmeye başladığını söyleyen Yıldırım, “Benden önce babam, babamdan önce dedem tütün tezgahında el kesmesi kadayıf kıyardı. Ben çocuk yaşta bu işe başladım. O zamanlar Yozgat’ta 13 tane kadayıf ustası vardı. Şimdi 2 kişi kaldık, makineleşme, el yapımı kadayıfı da olumsuz etkiledi. 2 yıla kalmaz bizden sonra el kıyımı kadayıf biter. Ben yetiştirecek, bu işi öğretecek kimseyi bulamıyorum. Eskiden el kıyımı kadayıfa ilgi çoktu, çevre illerden kadayıf almaya gelen çok olurdu, şimdi Yozgat’a ancak yetiyoruz. Maliyetlerin de artmasıyla geçen yıl kilogramını 60 liradan sattığımız kadayıfı bu yıl 100 liradan satışa sunuyoruz. Ömrümüz el verdiği sürece bu işi yapmaya çalışacağım” dedi.

  • Erken uyanan ayı yiyecek arayışında

    Erken uyanan ayı yiyecek arayışında

    Her yıl onlarca ayıya ev sahipliği yapan Munzur Dağlarında bahar mevsimin gelmesi ile kış uykusundan uyanan ayının yiyecek araması kameraya yansıdı. Çağlayan beldesine bağlı Tatlısu köyünün üst tarafına kadar inen bir boz ayı objektiflere yansıdı. Kış uykusundan yeni uyandığı düşünülen boz ayı görüntülendi. Yeşillik alanda yiyecek arayan boz ayı uzun bir süre görüntülenmesine aldırış etmeden arayışını sürdürdü. Daha sonra Munzur Dağı’nın karlı üst taraflarına doğru yönelen ayı, gözlerden kayboldu.

     

  • Yağışlar Meriç Nehri’ne yaradı

    Yağışlar Meriç Nehri’ne yaradı

    Edirne’de özellikle son haftalarda etkili olan yağışlar, hem Meriç Nehri’ne hem de ekinini toprak buluşturan ve yağmur bekleyen çiftçiye can suyu oldu.
    Geçtiğimiz haftalarda tohumları toprakla buluşturan üreticiler, son haftalarda etkili olan yağışlarla birlikte rahat bir nefes aldı.
    Ekinlerini haftalar önce toprakla buluşturan ve yeşile bürünen tarlalarda son yağmurlar, nehirlere ve çiftçileri sevindirdi.
    Bu kış yeterince yağış alamayan Meriç Nehri de devam eden son yağışlarla birlikte bir nebze de olsa hayat buldu. Kentte son günlerde etkili olan yağışlar, bir nebze de olsa nehirlerin debilerine yaradı.

    Nehir ölçüm debi verilerine göre, geçtiğimiz Şubat ayında saniyede 43 metreküp seviyelerinde akan Meriç Nehri’nin debisi, son yağışların ardından 66 metreküpe ulaşarak artış gösterdi.
    Edirneli vatandaşlardan Salih Kıyak, “Edirne’de son haftalarda oluşan yağışlar gerek tarıma gerekse barajlara katkısı dolayısıyla beklediğimiz sonuçtu. Faydalı olduğu kanaatindeyiz, bereketli olsun Edirne’mize” dedi.
    Vatandaşlardan Kamil Vardar, “Birkaç gün yağmur yağışı olması nedeniyle nehir seviyelerinde artış yaşandı. Daha önceki yılarda bu aylarda daha çok artış olurdu ama bu sene beklediğimiz artış olmadı. Son yağışlar tarlalara çok faydalı oldu. Tarlalar bir kuruydu ve kendine geldi. 10-20 senede bir böyle kurak dönemler oluyor” şeklinde konuştu.

    Edirne Bosnaköylü üreticilerden Mehmet Atağ, “Hava durumu çok güzel. Cenab-ı Allah çok güzel bir yağmur verdi bize. Allah’tan hayırlısını dileriz. Bu şekilde devam ederse çok güzel olur. Bu yağışların kışlık yazlık ürünlere çok faydası var, çünkü yarın öbür gün bu yağışlar bize bereket verecek. Biz kışlık ekin ektik, onlara çok büyük faydası var. Mutluk olduk efendim mutlu” diye konuştu.
    Edirne Tayakadın köyünde üretici olan vatandaşlardan Resul Sert, “Bir haftadan beri yağmurlar aralıklarla devam ediyor. Tabii bu yağmurlar ekinlere, buğdaylara çok iyi geldi. Nehrin su seviyesi de gayet güzel bir şekilde yükseldi” ifadelerine yer verdi.
    Edirneli vatandaşlardan Metin Kafadar ise, “Yağışlar bizi herhalde mutlu etti, yağışın mutlu etmediği insan var mı? Su, tabiatın olmazsa olmazıdır, su olmadı mı canlı da olmaz yeryüzünde. Bizim için su çok önemi ve nehirlerimizin kaynağı Bulgaristan’dan geliyor. Eskiden bizim çocukluğumuzda Meriç Nehri’ndeki su yüzde yüz taşardı. Şimdi bizi bu kadar artış da mutlu ediyor ama nehirlerimizin bu durumdan daha olması gerekiyordu. Çiftçiye bu yağmurların çok büyük faydası oldu. Bu yağışlar toprak zeminini hazırlayacak ve ekinlere iyi gelecek” ifadelerini kullandı.

  • Aç kalan tilki şehir merkezine indi

    Aç kalan tilki şehir merkezine indi

    Olay, Çaydaçıra Mahallesi’nde yaşandı. Yaşam alanında yiyecek bulamayan tilki şehir merkezine kadar indi. İnsanların varlığından rahatsız olmayan tilkiyi fark eden sürücüler, o anları cep telefonuyla kaydetti. Uzun süre yiyecek arayan tilki daha sonra gözden kayboldu.

  • Kilometrelerce uzunlukta denizanası istilası

    Kilometrelerce uzunlukta denizanası istilası

    Marmara Denizi’nde sıcaklığın artması ve kirlilik nedeniyle denizanası popülasyonu gözle görülür bir şekilde arttığı gözlemlenebiliyor. Vatandaşlar, artan denizanaları yüzünden tedirgin oluyor. Sarayburnu açıklarından Bakırköy açıklarına kadar kilometrelerce uzunluktaki yüzeyde bulunan denizanaları Marmara Denizi için tehlikenin yaklaştığının ispatı olarak yorumlanıyor. Uzmanlar denizanası popülasyonunun artmasının müsilajı tetikleyeceğini ifade ediyor.

    “Marmara uzun yıllardır kirletilmiş bir deniz”

    İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, “Marmara Denizi uzun yıllardır kirletilmiş bir denizdir. Denizanalarının artışına etken olarak birinci sebep kirliliktir. Bunların üzerinden beslenen canlıların balıkçılık ile ortamdan çekilmesi, endüstriyel balıkçılık yapılması. Denizanası artışında önemli bir etken olabiliyor. Küresel ısınmaya bağlı olarak iklim değişikliği, daha tropik bölgelerde yaşayan türlerin akıntılarla Marmara Denizi’ne gelmesine imkan sağlıyor. İleri biyolojik arıtma olmayınca suyun kalitesini ve ekosistemin dengesini bozacak unsurları suya vermiş oluyorsunuz. Bu da denizanaları popülasyonu için bir fırsattır. Kıyı tahribatının durdurulması gerekiyor. Park yol yapmak adına kıyı ekosisteminin tahrip edilerek doldurulması, denizanalarının larvalarının üremesi için alan oluşturuyor” dedi.

    “Denizanaları müsilajın oluşmasında katalizör rolü var”

    2021 yılında ekolojik bir felaket yaşadığını söyleyen İşinibilir, “Musilaj olayını yaşadık, gerçekten korkutucu ve kötüydü. Her an yeniden yaşayabiliriz çünkü müsilajı oluşturan organizmalar Marmara Denizi’nde mevcut. Uygun şartlar meydana geldiğinde musilaj tekrara görülebilir. Biz bakanlığımız ile olan ortak çalışmamız ile denizanalarının musilajı tetikleyip tetiklemediğine baktık. Denizanaları müsilajın oluşmasında katalizör rolü var. Denizanalarının toplu ölümleri ile birlikte müsilajı destekleyecek şartlar meydana geliyor. Hemen dibimizde lağım çukuru gibi bir ortam olabilir. Marmara Denizi için hiçbir zaman umutsuz değilim çünkü kendini yenileyebilen bir deniz” dedi.