Etiket: güncelhaberler

  • 10 dakikada yollar göl oldu

    10 dakikada yollar göl oldu

    Bandırma’da yaklaşık 10 dakika süren sağanak yağış ve dolu yolların göle dönmesine yetti. Çok kısa bir sürede ortaya çıkan bu tablo, kentteki alt yapı eksikliklerini bir kez daha gündeme getirdi.

    Kentin en işlek caddelerinden biri olan Atatürk Caddesi üzerindeki rögarlar, ara sokaklardan akan yağmur sularının da etkisiyle kısa sürede taştı. Sağanak yağışın etkisi kentteki yaşamı olumsuz etkilerken araç sürücüleri ve yayalar büyük zorluklar yaşadı.

  • Tek katlı evler kara gömüldü

    Tek katlı evler kara gömüldü

    Mart ayının sonlarında etkisini gösteren kar, Karlıova ilçesinde hayatı olumsuz etkiledi. İlçe merkezinde yer yer 1 metre, kırsal alanlarda ise 2 metreyi bulan kar nedeniyle ilçede bahar yerine kış ayları yaşandı.

    Özellikle son birkaç gündür etkisini hissettiren yağış ve çatılardan düşen karlar nedeniyle, tek katlı evler ile ahırlar neredeyse kara gömüldü. Vatandaşlar, evlerin ve ahırların etrafını açmak için yoğun bir çaba sarf ediyor.

  • Sıcak Yuva Genelgesi uzatıldı

    Sıcak Yuva Genelgesi uzatıldı

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ülke genelinde kış şartlarının etkisini göstermesiyle birlikte sokakta yaşayan kimsesizlerin barınma ve temel ihtiyaçlarının karşılanması için 81 il Valiliğine, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerine ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına gönderdiği genelgeyi 15 Nisan 2024 tarihine kadar uzattı.

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın imzasıyla kış aylarının başlangıcında gönderilen genelge kapsamında, vatandaşlara yardım ve gerekli hallerde psikososyal destek sağlanıyor.

    Kış aylarında sokakta tek bir vatandaşın dahi kalmamasını teminen gerekli iş ve işlemlerin ivedilikle hayata geçirildiği genelge ile ilk olarak il ve ilçelerdeki evsiz, mekansız ve kimsesiz kişilerin tespiti yapılıyor.

    Bu kişiler öncelikli olarak il/ilçe sınırları içerisinde bulunan kamu kurumu misafirhanelerine yerleştiriliyor. Kamu kurumu misafirhanelerinin uygun olmadığı durumlarda pansiyon, otel vb. yerlerde konaklamaları sağlanıyor veya bir mekan bu kişilerin kışı geçirebilmeleri için tahsis ediliyor.

    Barınma ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra ilde ve ilçede konaklatılan vatandaşların temizlik, sağlık, temel gıda, giyim ihtiyaçları da gideriliyor.

  • Hatay’da deprem hasarlı evde yangın

    Hatay’da deprem hasarlı evde yangın

    Yangın, Antakya ilçesi Habibi Neccar Mahallesi’nde bulunan Kurtuluş Caddesi üzerindeki 2 katlı binada meydana geldi. Depremde hasar alan ve kullanılmaz halde bulunan binada çıkan yangını gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi.

    İhbar üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Yangın ekiplerin 1 buçuk saati bulan çalışmasıyla söndürüldü. Yangında ahşap bina zarar gördü. Binanın alev alev yandığı anlarsa cep telefonuyla görüntülendi.

  • İftar-sahur arası vazgeçilmez lezzet

    İftar-sahur arası vazgeçilmez lezzet

    Konya’nın tarihi Bedesten Çarşısı Aziziye Camii civarında uzun yıllardır çayevi işleten Metin Arslan, semaver altına yaktığı odun ve kömür sayesinde lezzetli hale gelen çayı iftardan sahur vaktine kadar vatandaşlara sunuyor. Müşteriler, kimisi içerideki şark köşelerinde kimisi de sokak üzerindeki taburelerde oturup bakır kazan ve demliklerde demlenen çayı keyifle yudumluyor. Çayını yudumlayan vatandaşlar keyifli sohbetler yapıyor.

    İftar sonrası iş yerine gelen müşterilerin bu lezzetten oldukça memnun olduğunu anlatan çaycı Metin Arslan, “Çok şükür işlerimiz iyi. Müşterilerimiz buraya sohbeti, eski Ramazan aylarının verdiği bağlılığı bulmak için geliyor. Biz de elimizden geldiğince çay hizmeti vererek onlara ortak olmak istiyoruz. Bizim yaptığımız çayın püf noktası birinci sırada gelen önemi tabii ki de közde olması. Tatlı su kullanıyoruz ve demleme süresi 25 dakika olduğu için bu şekilde bir lezzet oluyor. 25 dakikalık demleme süresini geçtiği zaman çay acılaşmaya başlar ve lezzeti kaçar” dedi.

    Eskiden Ramazan aylarında daha çok mesai yaptıklarını anlatan Arslan, “Bu meslek bize dedemden ve babamdan miras, ben dördüncü kuşağım. Elimizden geldiğince en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Müşterilerimiz de buraya sohbet ve muhabbet için geliyor. Çay da bu sohbeti muhabbeti süsleyen en güzel etken oluyor. Eski Ramazan ayları olmasa da sahura kadar burada durmaya çalışıyoruz. Eskiden 4’e 5’e kadar buralardaydık. Pandemiden önce özellikle daha çok duruyorduk” diye konuştu.
    Çay içmeye gelen vatandaşlar ise iftar sonrası közde çay içerek sahura kadar vakit geçirdikleri için mutlu olduklarını dile getirdi.

  • Şehir hayatını bırakıp köye yerleşti

    Şehir hayatını bırakıp köye yerleşti

    Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Valilikler ve Ziraat Bankası aracılığıyla 2022 yılında hayata geçirilen ve 2024 yılından itibaren 2 yıl daha uzatılan “Köyümde Yaşamak İçin Bir Sürü Nedenim Var” projesi yüzleri güldürmeye devam ediyor. Proje çerçevesinde Kastamonu’da koyun varlığının artırılması, üreticilerin sürülerinin ve ölçeklerinin büyütülmesi ile küçükbaş hayvan varlığının artırılması, köyden kente göçü önleyerek atıl işletme kapasitelerinin üretime kazandırılması, kırsal gelir kaynaklarının arttırılarak, bölgesel kalkınmayı ve yerel koyun yetiştiriciliği ile kırmızı et açığının kapatılması ve istihdamın sağlanması amaçlanıyor. Geçen yıllarda 200 bin TL kredi limiti olan projede, yeni dönem protokolü ile 2026 yılına kadar 400 bin TL kredi limiti ile devam edecek. 1 yıl ödemesiz olarak çiftçileri destekleyecek olan projede 7 yıl vade ile geri ödeme yapılabilecek.

    Proje sayesinde şehir hayatını bırakıp köye yerleşti

    Kastamonu’da projeden 29 üretici faydalandı. Projeden faydalanmak isteyen Metehan Gökçen de Ankara’daki işinden ayrılarak köyüne dönmeye karar verdi. Kastamonu’nun Araç ilçesine bağlı Karasu köyüne yerleşen Gökçen, “Köyümde Yaşamak İçin Bir Sürü Nedenim Var” projesinden faydalanarak 100 koyun aldı. Metehan Gökçen, 1 yıl içerisinde 140 kuzu üreterek satışını yaptı. Bu sayede Ankara’daki gelirinin üç katından daha fazla gelir elde eden Gökçen, koyun üretimini geliştirmek için yeni projeler hazırlayarak teşviklerden yararlanmak istediğini söyledi.

    “Proje gençlerin dikkatini çekiyor ve bizleri çok fazla kişi arayıp talepte bulunuyor”

    2022 yılında başlatılan proje çerçevesinde kendi işletmesini kuran Gökçen’i ziyaret eden Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu, “Geçen yıl 100 baş koyun almıştı, inşallah bu yıl da devam ettirerek sürüsünü daha da arttırmak istiyor. Bizler proje başvurusu aldıktan sonra dosyayı Ziraat Bankasına gönderiyoruz. Ziraat Bankasından da kredi onayı geldikten sonra Valiliğimize onaya sunuluyor ve Valimizin onayından geçtikten sonra çiftçilerimiz bu projeden yararlanabiliyor. Yerel olarak bakıldığında da bizlerin de amacı Kastamonu’da koyunculuğun geliştirilmesi, ahırlarımızın kapasitesinin arttırılması ve dolayısıyla Kastamonu’nun et piyasasında küçükbaş etin daha da fazla arttırılması hedefleniyor. Bu çerçevede 2022 yılında başladığımız projemizde ilk etapta 11, ikinci etapta da 9 çiftçimizi yararlandırdık. Geçtiğimiz yıllarda verilen kredi tutarı 250 bin lira iken bu rakam 400 bin liraya arttırıldı. 2022 yılında projeye başladığımızda ilk etapta 60 tane başvurumuz vardı fakat Ziraat Bankasından onay alabilen 11 çiftçimiz oldu. 2023 yılında ikince etaptan 9 çiftçimiz yararlanırken, üçüncü etap için de 9 çiftçimiz projeden faydalandı. Bu yıl da müracaatların daha da üstüne çıkmayı bekliyoruz. Bizleri arayan çok, talep çok fazla. Özellikle gençlerin dikkatini çeken bir proje. Buradaki çiftçimiz bizden geçen yıl 100 koyun almıştı. 140 tane kuzu satmış. Bu şekilde olunca şimdi başvurmayı düşünenlere örnek olmuş oluyor hem de köyüne dönerek en azından yeni bir gelir kapısı sağlarken tarımsal üretime de katkı sağlıyor. Bu da gençlerimize güzel bir örnek olmuş oldu” dedi.

    “İşi daha da ileriye götürebilmek için daha farklı hedeflerim var”

    Yaptığı işi çok sevdiğini belirten Metehan Gökçen ise “Projeden faydalanarak 100 koyun aldım. Anaç koyunlarımızı alarak 1 yıllık bir süreç zarfında kuzu elde ettik. 100 koyundan hemen hemen 140 kuzu doğdu. Randıman olarak memnunum. Yavrulama sürecinde mutlu olduğum için ben de heves ettim. İşi daha da ileriye götürebilmek için daha farklı hedeflerimiz ve projelerim bulunuyor. Bu şekilde işimde ilerlemek istiyorum” diye konuştu.

    “Asgari ücretin üç katı civarında aylık bir kazancım oluyor”

    Ankara’da özel sektörde çalıştığı sırada asgari ücretle geçimini sağladığını vurgulayan Gökçen, “Asgari ücretin bana yetmeyeceğini düşünerek köyüme dönmek için birçok nedenim oldu. Ben de bunu değerlendirmek istedim ve hayvancılığa atıldım. Kuzularımızı besili bir şekilde ilerleterek satışını gerçekleştirdik. Mutluyum, asgari ücretten daha fazla para kazanıyorum ve köyümde kendi işimin başındayım. Bunun için çaba sarf ediyorum. Asgari ücretin bana yetmeyeceğini düşünerek hayvancılığa atıldım. Asgari ücretin üç katı civarında aylık bir kazancım oluyor. İnsanın bu işi severek, içinden gelerek yapması gerekiyor. Zor şartlarda bakılabilir ama hiç kimsenin de pes etmesini istemem” şeklinde konuştu.

    “Asgari ücret ile bir yerde çalışmaktansa hayvancılığı yapmak en güzel iş”

    Projenin genç çiftçilere umut olduğunu belirten Kastamonu Koyun-Keçi Damızlık Birliği Başkanı Adem Canbaz da, “Tarım ve Orman Bakanlığımız ile Kastamonu Valiliğimiz ve Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokol çerçevesinde yapılan projenin örneklerinden bir tanesi olan çiftçimizi ziyaret ettik. Bu proje sayesinde küçükbaş hayvancılık yapmak isteyen gençleri köye döndürmeyi amaçlıyoruz. Ülkemizde ve Kastamonu’da güzel bir proje oldu. Şu anda projemiz devam ediyor. İnşallah başvurular daha da çok olur. Projede 125 bin küçükbaş hedefliyoruz. Ayrıca banka 250 bin lira veriyordu, sağ olsunlar Tarım Bakanımızın devreye girmesiyle 400 bin liraya yükseltildi. Araç’ta başvuru sayısı 9, tabii ki daha çok olmasını isteriz. Küçükbaş hayvancılık bereketli bir para kazanma usulü ama zorlukları da bulunuyor. Tek sermayesi bu hayvanı otlatmak, başka bir sermaye istemiyor. Bu işletmeye sıfırdan başladık, 100 tane anaç koyun aldı, bunların kuzuları satıldı. İyi de para kazanmış oldu. Biz aslında gençlerimizi köylerimize yöneltemiyoruz. Aslında asgari ücret ile bir yerde çalışmaktansa bu hayvancılığı yapmak en güzel iş. 100 koyunu olan bir kişi, bacasız fabrika gibi çalışıyor demektir” ifadelerini kullandı.

  • Süt kuzuları anneleriyle buluşturuluyor

    Süt kuzuları anneleriyle buluşturuluyor

    Çağlayan beldesinde sürüde bulunan 500’e yakın koyundan 400’ü yavrularını dünyaya getirdi. Koyunlar gündüzleri kendilerine açık alanda oluşturulan alanda bulunurken, yavrular ise ağılda bekliyor. Sabah saatlerinde yemleri verilen koyunlar, daha sonra yavrularına kavuşuyor. Koyunlar ikinci kez akşam saatlerinde yavruları ile buluşuyor. Bu durum yavrular büyüyene kadar yaklaşık 2 ay boyunca her gün tekrarlanıyor. Kuzuların anneleriyle buluşma anlarında ise ilginç görüntüler ortaya çıkıyor.

    Sürüdeki çoğu koyun yavrularını kokularından bularak emziriyor. İkiz kuzu dünyaya getiren koyunlara ise sahipleri yardımcı oluyor. İkiz kuzuların aç kalmaması için kucağına alarak annelerinin yanına götüren kadına firari kuzular da zaman zaman eşlik ediyor. İkiz kuzular annelerinden süt emerken diğer bazı kuzuların da ısrarla süt emmeye çalışması ilginç görüntüler oluşturuyor.

    Çağlayanlı sürü sahibi, zor bir iş yaptıklarını belirterek, “İşimiz hayvancılık, küçükbaş hayvancılıkla uğraşıyoruz. Sıkıntılarımız çok. Üretimimiz Allah’a çok şükür rızık neyse o, geçimimizi yapıyoruz bununla. Yaylada otlayacaklar, otaracağız. Burada şu an yem veriyoruz, annesini emiyor kuzular. Burada besliyoruz anlayacağınız. Ama yem fiyatları pahalı, çok yüksek” dedi.

  • Ağır hasarlı konutların yıkımına başlandı

    Ağır hasarlı konutların yıkımına başlandı

    Tunceli’nin Pülümür ilçesi Meydanlar Mahallesi’nde köylerinden sel ve deprem gibi afetler nedeniyle göç eden vatandaşlar için 1987 yılında başlanarak etap etap 177 afet konutu inşa edildi. 1992 Erzincan ve 2001 Pülümür depremlerinden etkilenen konutların bir kısmında güçlendirme çalışmaları yapıldı. En son 6 Şubat 2023 günü Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde ağır hasar gören konutlar, bir süre önce boşaltılmıştı.
    Konutların yıkımına başlanırken, ilçe genelinde hak sahipliği kazanan 250 vatandaş için konteyner dağıtılacağı belirtildi.

  • “İstanbul depreme hazır olmalı”

    “İstanbul depreme hazır olmalı”

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Üsküdar’da düzenlenen ‘Kahramanmaraşlılar İle Sahur Sofrası’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcı Fatma Varank, İstanbul Milletvekili Rabia İlhan, AK Parti Üsküdar İlçe Başkanı Erdem Demir, Kahramanmaraş Dernekler Federasyonu (Maraş-Fed) Başkanı Uğur Yinanç ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda asrın felaketini anlatan kısa film gösterimi de yapıldı. Programa ailesiyle katılan Asım Köse isimli 6 yaşındaki bir çocuk çizdiği resmi Kurum’a hediye etti. Resmi alan Kurum ise “Depremde yıkılan bir evin enkazının resmi. Resimde beni de çizmiş. Murat abi gelecek o evi yapacak diyor. Biz o evi yapacağız, o çocukların umudu olacağız” diye konuştu. Program sonunda konuşan Köse ise Kurum’a yaptığı resmi anlattı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla sohbet edip hatıra fotoğrafı da çektirdi.

    Murat Kurum, konuşmalarına “İçeri girerken bir kardeşimiz ‘Deprem bölgesine geldiniz, günlerce, aylarca bizim için, çocuklarımız için çalıştınız. Sizler, eşiniz, çocuklarınız bize hakkınızı helal edin dedi. Biz görevimizi yaptık. Milletimizin en zor anında yanında olmalıydık. Kardeşlik, dostluk, devlet adamlığı bunu gerektirirdi. Biz de görevimizi yaptık. Benim ve ailemin ne hakkı varsa 11 ilimize, Kahramanmaraş’ımıza helal olsun” diyerek başladı.

    “76 bin konutun bir yıl gibi kısa bir sürede anahtarlarını teslim ettik”

    Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum “Kahramanmaraş’ımızın acısını hala yüreğimizde, kalbimizin bir köşesinde hissediyoruz. Millet olarak gece yarısı gelen asrın felaketinde 6 Şubat’ta hep birlikte sarsıldık. Asrın felaketi bizden çok şeyi alıp götürdü. Devletimiz ilk andan itibaren bir seferberlik ruhuyla hareket etti. 11 ilimizde ki 14 milyon vatandaşımız için hep birlikte tek yürek olduk. Devletimiz sabahın erken saatlerinden itibaren 11 ilimiz için gece gündüz çalıştı. Devlet ve millet nasıl bir olurmuş, 85 milyon nasıl tek yürek olurmuş tüm dünyaya gösterdik. Bu illerde depremden hasar görmüş neresi varsa gidip tespit ettik. 11 ilde 3 ayda 180 bin konutun inşaatını başlattık. O zaman bize siz bunları yapamazsınız, siz bu inşaatları yapacak kaynağı bulamazsınız dediler. Depremzede kardeşlerimize ağız dolusu hakaret ettiler. Tercihlerinden dolayı depremzede kardeşlerimizi ötekileştirdiler. Biz depremzede kardeşlerimizle el ele verip 11 ilimizi ayağa kaldırmak için çalıştık. Şubat ayında 46 bin, geçtiğimiz hafta 30 bin olmak üzere 76 bin konutun bir yıl gibi kısa bir sürede anahtarlarını teslim ettik. Ardından başlattığımız 307 bin konutumuzu etap etap bitireceğiz. 11 ilimizin ayağa kalkması için çalışmalarımızı oradaki kardeşlerimizin yüzü gülene kadar devam ettireceğiz” şeklinde konuştu.

    “İstanbul’u depreme hazırlıklı hale getirmek zorundayız”

    “Asrın felaketinde bir kez daha gördük ki ülkemizin en önemli gerçeklerinden biri de depremdir” diyen Kurum, konuşmalarını şu şekilde sürdürdü; “Yeni acılar yaşamak istemiyoruz. Başka evlatlarımızı, yavrularımızı toprağa vermek istemiyoruz. İstanbul’a hizmet etmek için yola çıktığımız ilk günden itibaren şunu söyledik: İstanbul’u depreme hazırlıklı hale getirmek zorundayız. İstanbul’u afetlere karşı daha dirençli hale getirmek, olası bir depremi en az hasarla atlatabilmek için tüm planlarımızı uygulayacağız. İstanbul’da daha önce nasıl 80 bin konutu vatandaşlarımıza teslim ettiysek, 39 ilçemizde 173 bin konutumuzun dönüşümünü nasıl başlatmışsak şimdi de 650 bin konutumuzu ‘Ne gerek var’ diyenlere rağmen dönüştüreceğiz. Biz İstanbul’u depreme karşı hazırlıklı hale getireceğiz dediğimizde CHP’li belediye başkanı bunların sapılmasına gerek yok diyor. Onların anlayışını geçtiğimiz 5 yılda gördük. İstanbulluların, annelerimizin, evlatlarımızın, ailelerimizin evlerinde huzurla ve güvenle yaşaması için biz canla başla çalışacağız. Yine İstanbul’un bir diğer büyük sorunu olan trafik sorunu ile ilgili kararlı adımları atacağız. Yeni metro hatlarıyla, yeni tüneller, yeni otoparklar, yeni yollar yaparak vatandaşımızın İstanbul’da yaşamasını güvenli hale getireceğiz. Trafik sorununu kökten çözeceğiz.”

    “Sırtımızı yasladığımız yer milletimizdir”

    İstanbul’a dair hayalleri olduğunu dile getiren Kurum “Kurduğunuz samimi hayalleri bir bir gerçekleştirerek İstanbul’u muradına kavuşturacağız. Bu kardeşinizin bir hayali var. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, hiçbir annemiz deprem endişesi yaşamasın. Bütün yuvalarımız güvenli hale gelsin. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, trafik çile olmaktan çıksın. Engelli kardeşlerimizin, hanım kardeşlerimizin, emekli büyüklerimizin kendilerini yalnız hissetmeyeceği İBB başkanının yanında olduğu bir anlayışı 1 Nisan sabahı İstanbul’un bütün sokaklarında sergileyeceğiz. Biz, bugün de, yarın da daima milletimizin yanında olacağız. Sırtımızı yasladığımız yer milletimizdir. İstanbul’umuzu gelecek nesillerin huzur ve güven içerisinde yaşayacağı deprem riskini, ulaşım çilesini ortadan kaldıracağız. İlk günden itibaren İstanbul’un bütün sokaklarında, 31 Mart zaferine inandık. Ve bu yükü omuzlarımızda kutlu bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bu öyle bir sorumluluk ki bizi asla laf üretirken bulmayacaksınız. Bizi daima kapınızın önünde, dizinizin dibinde bulacaksınız. Bizi arayanlar tıpkı bugün olduğu gibi Kahramanmaraşlı kardeşlerimizin, yanında bulacaklar. Ayağımıza çizmemizi giyeceğiz, başımızda baretimizi takacağız. İstanbullularla el ele verip İstanbulluların yarınları için çalışacağız” ifadelerini kullandı.

  • Altın umutları küle döndü

    Altın umutları küle döndü

    Gaziantep’te son zamanlarda ihtiyaç sahibi vatandaşlara dağıtılan kömürlerin içinden altın çıktığına yönelik iddialar adeta şehir efsanesine dönüştü. Kömür çuvallarını açarak kömür tanelerini tek tek kıran vatandaşlar, buldukları sarımsı maddeyi alarak kuyumcuya koştu. Kentte kömürde altın bulunduğu iddiaları ise özellikle sosyal medyada günden güne yayılmaya başladı.

    Altın umutları küle döndü, şehir efsanesinin altından pirit madeni çıktı

    İlk olarak bir vatandaşın kömürü kırdığında altın gibi sarımsı parçalarla karşılaşmasıyla ortaya çıkan bu iddia, hızla yayılarak şehir genelinde dikkat çekti. Altın bulduğunu düşünen vatandaşlar heyecanla kuyumculara akın etti. Kuyumcuların atölyeye getirilen sarımsı maddeyi incelemesinin ardından bir şehir efsanesi son bulurken gerçek de çok geçmeden ortaya çıktı. Kuyumcunun incelediği maden parçasının altın olmadığı ve değersiz pirit madeni olduğu tespit edildi.

    “Altın olmadığını inceleyerek gördük”

    Altın işleme atölyesinde kömürü incelediklerini söyleyen kuyumcu ustası Metin Yasin Avcı, “Bu iddiaları 2-3 gün öncesinde internette gördük. Gaziantep’teki esnaflarımız kömürü göndererek İçinde altın olduğu söylentisinden dolayı incelememizi söyledi. Biz de baktık ayar suyumuzu verdik. Altın olduğu iddia edilen madeni ateşle inceledik ve onun altın olmadığını anladık” dedi.

    “Altın olmadığını öğrenen vatandaşlar bir hayal kırıklığına uğradı”

    Altın çıkar umuduyla getirilen kömürlerin değersiz madenlerden olan pirit madeni olduğunu ve insanların hayallerinin suya düştüğünü aktaran Avcı, “Bize gelen ürünü ilk önce ateşe tuttuk, sonrasında altınlarda kullandığımız asit içerisine soktuk ve denedik. Çıkardığımızda tüm renginin gittiğini ve sadece siyah kömürün kaldığını gördük. Kömür işiyle ilgilenen birkaç kişiye sorduğumuzda pirit denilen bir maden olduğunu söylediler. Buraya bu çeşit kömür parçasını getiren vatandaşlar altın olmadığını öğrendiğinde çok büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Bu şehir efsanesi nedeniyle il genelinde altın çıkar umuduyla kömürleri yıkamaya başlamışlardı. Günümüz şartlarında ise altın büyük bir meblağ olduğu için koşup koşup getiriyorlardı ama insanların hayali suya düşmüş oldu” diye konuştu.