Etiket: güncelhaberler

  • Tarlada 20, tabakta 400 lira

    Tarlada 20, tabakta 400 lira

    Türkiye’nin en yoğun enginar üretiminin yapıldığı Aydın’da ‘yeşil altın’ olarak adlandırılan enginar çiftçilerin en çok tercih ettiği ürünler arasında yer alıyor. Yaklaşık 6 bin 500 dönümde yapılan ekimden 8 bin ton enginar elde edildiği kentte enginarın hasat sezonu başladı. Ağustos sonundan Eylül ortalarına kadar dikilen enginarlardan ‘sakız enginarı’ Kasım ve Aralık aylarında, ‘Bayrampaşa enginarı’ ise bahar mevsiminde hasat ediliyor. Karaciğer dostu olarak bilinen enginarın hasat dönemine girilmesi ile birlikte yemyeşil enginar bahçelerinde hummalı çalışmalara başlandı. Hasat süreci içerisine giren üreticiler sabahın erken saatlerinde tarlalara inerek enginarlarını hasat ederek aracılara teslim ediyor. Tarlada toptan adet satış fiyatı 20 TL olan enginar, diğer tüm meyve ve sebzelerde olduğu gibi aracı sayısı arttıkça üretici ile tüketici arasındaki fiyat farkı da artıyor. Adet fiyatı tarlada 20, pazarda 40-50 TL’den satılan enginar, lokanta ve restoranlarda ise müşteriye 400 TL’ye ulaşan fiyatla servis ediliyor.

    Ailesine ait tarlada enginar üreticiliği yapan Aydın’ın en genç girişimci ve üretici kadınlarından Özge Yüksel, “Sezona bu yıl biraz erken başladık. Havalar geçen seneye göre daha ılık geçti, soğuklar uzun sürmedi. Enginarlarımız ‘iyi tarım’ sertifikalı. Diğer yetiştirilen enginarlardan farlı. İçerisinde herhangi bir hormon yok. Bizim sezonumuz çok şükür güzel gidiyor. Hayvan gübresi ile ilerliyoruz. Artık enginar lüks bir ürün olmaya başladı. Fiyatlar biraz pahalı. Toptanda tanesi 20 TL’den başladı daha da artarak devam ediyor. Bunun sofraya ulaşması 40 TL’yi buluyor. Biz en son lokantada enginarı İstanbul’da yedik ve bir tanesi 400 TL fiyat yazılmıştı” ifadelerini kullandı.

  • Japonlar Gökova sarı susamına hayran

    Japonlar Gökova sarı susamına hayran

    Ula Gökova Bölgesinde yetişen sarı susam, aroması, kokusu ve tadı nedeniyle Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği kanalıyla Başta Japonya olmak üzere diğer ülkelere ihraç ediliyor. Japonlar sarı susamı geleneksel yemekleri Suşi ve salatalarda kullanıyor.

    Türkiye, 2022 yılında 77 milyon dolar olan susam ihracatını 2023 yılında yüzde 62’lik artışla 124,5 milyon dolara çıkardı. Türkiye’nin susam ihracatındaki yeni hedefi 250 milyon dolara ulaşmak. Susamın içine girdiği tüm yiyeceklerin tadına ayrı bir aroma ve lezzet kattığını dile getiren Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, Türkiye’nin susam ihracatının 2024 yılının Ocak-Şubat döneminde yüzde 195’lik artışla 6 milyon 645 bin dolardan 19 milyon 632 bin dolara yükseldiği bilgisini paylaştı.

    Türkiye’de yetişen susamın çok kaliteli olduğunu anlatan Öztürk, “Susamda en büyük ithalatçı 1,6 milyar dolarla Çin. Bizim susamımız kaliteli olduğundan birim fiyatı 2,4 dolardan gidiyor. Çin ise 1,5 dolar bandında ithalat yapıyor. Bizim kaliteli susamımızı seçici bir pazar olan Japonya ve Avrupa ülkeleri alıyor. Japonya’ya 2024 yılının Ocak-Şubat döneminde Türkiye Geneli susam ihracatımız geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 170’lik artışla 660 bin dolardan 1,7 milyon dolara ilerledi. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak 5-8 Mart 2024 tarihlerinde Tokyo’da düzenlenen Foodex Fuarı’na info stand ile katıldık. Fuarda tadım etkinliklerimiz kapsamında ziyaretçilere susam paneli tavuk tadımı yaptırdık ve büyük beğeni aldık. Türkiye olarak susamda dünyanın ikinci büyük ithalatçısı konumundayız. Dünya susam ticaretine yön veriyoruz. 2024 yılında susam ihracatımızın 250 milyon dolara ulaşmasını bekliyoruz” diye konuştu.

    Türkiye, 2024 yılının ocak-şubat döneminde 19,6 milyon dolarlık susam ihraç etmişken, bu ihracatın Susam ihracatında Polonya, Irak ve Almanya öne çıktı. Türkiye’den 2023 yılında yapılan susam ihracatında Polonya 9 milyon 164 bin dolarlık tutarla lider olurken, zirvenin ortağı Irak’a 7,7 milyon dolarlık susam ihraç ettik. Almanya Türkiye’den 3,2 milyon dolarlık susam talep ederken, Yunanistan’a 2,6 milyon dolar, Romanya’ya 2,5 milyon dolar, İsrail’e 2,4 milyon dolar, Japonya’ya 2,3 milyon dolar susam ihraç edildi.

  • Depremzede hayvan yetiştiricileri yarım bekliyor

    Depremzede hayvan yetiştiricileri yarım bekliyor

    Malatya’nın Akçadağ ilçesinde yaşayan büyükbaş hayvan yetiştiricisi Ahmet Menge’nin evi ve ağılları depremde yıkılırken, 80 yaşındaki annesi ise enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. Annesinin cenazesini enkazdan elleriyle çıkaran Menge, eşi ve yakınlarıyla yaşam alanlarını terk etmeyerek üretime devam ediyor.

    Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen 7.7 ile 7.6 büyüklüğündeki depremler, Akçadağ ilçesinde büyük yıkıma neden oldu. Özellikle Ören, Başpınar ile Bahri mahallelerinde yüzlerce yapı enkaza dönerken, çok sayıda büyük ve küçükbaş hayvan da telef oldu.

    Başpınar Mahallesi Dikendede mevkiinde yıllardır büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yaparak geçimini sağlayan ve depremlerde evi ve ağılları yıkılan Ahmet Menge, eşi Ayşegül Menge ve yakınları ise her şeye rağmen üretime devam ediyor.

    “Zor şartlar alında üretime devam ediyoruz”

    Depremlerde bir çok hayanı telef olan bölge sakinlerinden Büyükbaş Hayvan üreticisi Bülent Menge her şeye rağmen üretime devam ettiklerini kaydederek, ”6 Şubat depremlerinde evimiz ve ağılımız yıkıldı, dört beş hayvanımız telef oldu. Geriye kalan 6-7 hayvanlarla üretime devam ettik. Elde ettiğimiz sütleri marketlere satıyoruz. Devletimizden destek bekliyoruz” dedi.

    “20 büyükbaş hayvanla üretim yapıyoruz”

    Depremlerde annesini kaybeden Hayvan yetiştiricisi Ahmet Menge ise geçimlerini hayvancılık yaparak sağladıklarını ifade ederek, “Depremlerde evimiz ve ağılımız yıkıldı annemi kayıp ettim. 20 baş büyükbaş hayvanımız var bu hayvanlarla üretime devam ediyoruz. Elde edilen sütleri ilçe merkezinde satışa sunuyoruz. İşimizi bırakmayı düşünmüyoruz devletimizde destek bekliyoruz” diye konuştu.

  • Bilecik’te badem ağaçları çiçek açtı

    Bilecik’te badem ağaçları çiçek açtı

    Bilecik’te 1 aydır hava sıcaklıkları mevsim normalleri üzerinde seyredince mezarlık mevkiinde yüzlerce badem ağacı havanın sıcaklığına aldanınca çiçekleri açarken, kış aylarındaki bu durum vatandaşları hayrete düşürdü. Bölgeler zamansız badem çiçeklerin açması vatandaşları ise hayrete düşürürken, yetkililer bu mevsimde ağaçların çiçek açmasının iyi olmadığını vurgulayarak don olduğu takdirde meyvelerin zarar göreceğini belirtti.

  • 3 kültür 1 sanatta buluştu

    3 kültür 1 sanatta buluştu

    Kocasinan Belediyesi tarafından kadınların hem boş vakitlerini değerlendirmesi hem de meslek sahibi olabilmeleri için kurulan Kocasinan Akademi Erciyesevler Tesisi’nde 18 branşta toplam 600 kadın kursiyere hizmet veriliyor. Kadınlar tesiste birçok alanda kendilerini geliştirirken, diğer yandan da spor yapabiliyor. Tesisin eğitim verdiği alanlardan seramik ve çini sanatında ise Belarus ve İran’dan gelen kadın kursiyerler Türk kültür ve adetleri ile Türkler için önemli yeri olan seramik ve çini sanatını öğreniyorlar.

    12 yıl önce evlenerek Belarus’tan Kayseri’ye gelen ve seramik ile çini sanatına ilgisi olduğunu söyleyen Dana Özdoğan, “Ben aslen Belarus’luyum ama 12 sene önce evlenerek Kayseri’ye taşındım. Açıkçası ben sanata çok yakın bir insandım her zaman. Normalde de takı tasarımcıyım ve bildiklerimin üzerine bir şeyler koymayı çok seviyorum. O yüzden araştırdım neleri yapabileceğimi. Daha sonrasında da benim kayınvalidem buraya geliyordu zaten. Biz de ilk başta takı tasarımcılığından başladık ama aklımda hep seramik vardı. Fakat malum çok yoğun bir şekilde talep oluyor seramiğe ve ben de uzun zamandır bekliyordum. Bu sene gelmek nasip oldu. Ben Belarus’ta hiç böyle bir sanatla karşılaşmadım ve artı olarak burada çini dersleri de var. O da ayrı bir güzel. Belarus’ta yaşarken birçok kez Kapadokya’da yapılan çömlekleri ve çini sanatını çok merak etmiştim. Buraya gelip bu kursa başlayıp bunun içerisinde olmak çok güzel bir şey. İnanılmaz mutlu etti beni çünkü Türk Kültürünü anlatacak çok şey var ve bu sanat da onlardan birisi. Dolayısıyla merakımı giderdim ama çok isterdim Kapadokya’da çömlekçide çalışmayı, çok büyük bir hayalimdir. Burası da çok iyi ve çok keyifli. Çok iyi arkadaşlıklar edindim. Hocamın bana verdiği emeklerden dolayı çok teşekkür ediyorum.

    Kadınlara önerim de çıkın çıkın gelin çünkü burada gerçekten çok kaliteli vakit geçirebilirler. Kendilerinin bir şeyleri öğrenebilmeleri gerçekten çok büyük bir şans ve büyük bir mutluluk veriyor. Şöyle de söyleyebilirim; kahveyi herkes yapabilir ama önemli olan kahve fincanını yapabilmek. Dolayısıyla gelsinler ve burada muhteşem vakit geçirsinler. Ben bize bu imkanı sunan belediyeye ve başkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.
    İran’dan Türkiye’ye gelen Roya Ghazian da, “Ben 9 yıldır Kayseri’de yaşıyorum. Aslında ben İranlı olduğum için biliyorsunuz ki bu sanat bizim ülkemizde de var. Belki çocukluktan beri ben bu sanatı seviyordum ama hiçbir zaman hayatımda buna çalışmaya zamanım, fırsatım olmadı. Ben burada zaten komşuyum. Koronadan sonra baktım burada tesiste başvurular başlamış ve geldim şanslıydım seramik kursunda yer vardı ve ben kayıt olduktan sonra başladım. Kültür olarak, geçmiş olarak her zaman sanata yansıyor. Ben de bu arada hem kendi kültürümü hem de Türk Kültürünü birbirine karıştırıyorum. Bunları yapmak harika bir his yani rahatlıyor insan, kendini becerikli hissediyor. Bence psikolojiye çok iyi geliyor. Bence her kadının bir sanata başlaması gerekiyor. Ne olursa olsun, hangi sanat ilgisini çekiyorsa ona başlaması gerekiyor. Bu tesisin yapımında ve kadınların faaliyet göstermesinde katkısı olan belediye başkanımıza çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Kocasinan Akademi Erciyesevler Tesisi Sorumlusu Tuğba Camızcıoğlu ise, “Tesisimiz hanımlarımızın boş vakitlerini değerlendirmeleri ve bazı hanımlarımıza da meslek edindirme amacıyla kurulan bir tesis. Bunun yanında hanımlarımız spor aktivitelerinden de yararlanıyorlar. Ayrıca Halk Eğitim’den gelen eğitmenlerimizle beraber 18 branşta kursumuz açılmıştır. Toplam 600 kursiyerimiz var ve daha çok talep var ama biz alanımızın sınırlı olmasından dolayı 600 kişi ağırlayabiliyoruz, eğitim verebiliyoruz. 2 tane yabancı uyruklu kursiyerimiz var. Biri İran’dan biri de Belarus’tan çeşitli nedenlerden dolayı geldi. Mesela Dana evlilik nedeni ile geldi ve 12 yıldır buradaymış. Roya da 8-9 yıldır burada İran’dan geldi. Onlara daha da önem gösteriyoruz. Türk Kültürünü, Türkleri anlatmaya çalışıyoruz. Onlar da duygu ve düşüncelerini her zaman teşekkür olarak iletiyorlar. Türkleri tanıttığımız için biz de çok mutlu oluyoruz. Tük kültür ve adetlerini öğretiyoruz. Bunun yanında mesela çini, Türk kültüründe önemli bir yeri olmuş bir sanat. Onu öğreniyorlar. Özellikle onları seçmeleri bizim için daha güzel. Kadınlarımızın boş vakitlerini değerlendirmeleri amacıyla başkanımız da biz de elimizden gelen bütün imkanları sunmaya çalışıyoruz. Onlara kolaylıklar sağlamaya çalışıyoruz. Evlerinde oturmasınlar, gelsinler burada kendilerini eğitsinler. Kendileri için, çocukları için, aileleri için, ülkeleri için eğitim görmelerini istiyoruz” dedi.

  • SOLOTÜRK Çanakkale Şehitlerini selamladı

    SOLOTÜRK Çanakkale Şehitlerini selamladı

    Türk Hava Kuvvetleri’nin F-16 gösteri ekibi SOLOTÜRK’, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109’uncu yıl dönümü nedeniyle paylaşım yaptı. Paylaşımda ise şu ifadelere yer verildi: “18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109’uncu yıl dönümü kutlu olsun. Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir.”

  • YÖK lisansüstü eğitim ilkelerini değiştirdi

    YÖK lisansüstü eğitim ilkelerini değiştirdi

    YÖK’ten yapılan yazılı açıklamaya göre, lisansüstü eğitimin kalitesini artırmak için lisansüstü eğitim öğretim programı açılması ve yürütülmesine dair ilkeler kurulca yeniden belirlendi. Buna göre, “Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği” çerçevesinde açılacak her bir program için ayrı ayrı belirli yeterliliklerin sağlanması gerekecek. Öğretim üyelerinin, programın açılacağı üniversite kadrosunda görev yapmakta olup doktorası veya doçentliğinin programın açılacağı alanda; söz konusu program disiplinler arası ise doktora veya doçentliğinin Yükseköğretim Yürütme Kurulunun belirlediği doğrudan ilişkili alanlarda olması gerekecek.

    Doktora programı asgari 6 öğretim üyesi ile açılabilecek

    Doktora programı, en az ikisi profesör, birisinin profesör olması halinde ise en az ikisi doçent olmak üzere, üniversite kadrosunda asgari 6 öğretim üyesiyle açılabilecek. Lisans programındaki ana bilim/ana sanat dalı ile aynı isimde doktora programı açılması halinde, bu öğretim üyelerinin 4’ü doğrudan programın açılacağı alandan olmak şartıyla 2’si Yükseköğretim Yürütme Kurulunun belirlediği ilgili alanlardan olabilecek.

    Yüksek lisans programı asgari 3 öğretim üyesiyle açılabilecek

    Yüksek lisans programı en az ikisi profesör ve/veya doçent unvanına sahip olmak üzere üniversite kadrosunda asgari 3 öğretim üyesiyle açılabilecek. Yüksek lisans programı açılabilmesi için öğretim üyelerinin en az 2 yarıyıl lisans programında ders vermiş olması, doktora programı açılabilmesi içinse söz konusu öğretim üyelerinin en az 4 yarıyıl lisans ya da 2 yarıyıl tezli yüksek lisans programında ders vermiş olması zorunlu olacak. Lisansüstü eğitim öğretim programı açacak üniversitenin ilgili program için gerekli kütüphane ve laboratuvar gibi eğitim öğretim ve araştırma altyapı imkanlarına sahip olması gerekecek. Doktora ve yüksek lisans programlarında farklı bilim/sanat dallarından öğretim üyelerinin gerekliliği hususunda Yükseköğretim Yürütme Kurulu yetkili olacak.

    Yüksek lisans ve doktora programı açma kriterleri

    Yüksek lisans ve doktora programı açılması için başvuru yapılan yüksek lisans ya da doktora programında görev alacak öğretim üyeleri başına düşen yayın veya eser sayısı ortalamasının, müracaat edilen yıldan önceki takvim yılı dikkate alınarak en az bir olması gerekecek. Doktora programına üniversitenin başvuru yapabilmesi için ayrıca en az bir program akreditasyonunun olması şartı aranacak.

  • Konut fiyatları Ocak’ta arttı

    Konut fiyatları Ocak’ta arttı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2024 yılı Ocak ayı Konut Fiyat Endeksi (KFE) verisini yayımladı.

    Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan KFE, Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 2,3 oranında artarak 1190,0 seviyesinde gerçekleşti.

    Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 1,4 oranında artış gösterdi.

    İstanbul, Ankara ve İzmir’in konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, 2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre, sırasıyla yüzde 1,3, 2,4 ve 2,8 oranlarında artış gözlendi.

    Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 54,5, 85,6 ve 70,4 oranlarında artış gösterdi.

  • Bakan Güler’den “18 Mart” mesajı

    Bakan Güler’den “18 Mart” mesajı

    “18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü” dolayısıyla mesaj yayımlayan Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler şu ifadeleri kullandı:

    “Çanakkale Zaferi’nin 109’uncu yıl dönümünü kutladığımız bu anlamlı günde; vatan sevgisinin, kahramanlık ve fedakârlığın en yüce timsali olan aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnetle yâd ediyoruz. Çanakkale Zaferi; imkânsız denileni başaran, canını millî ve manevi değerlerimiz için feda etmekten çekinmeyen kahramanların destanıdır. Gönül coğrafyamızın dört bir yanından gelerek vatanın selameti için omuz omuza mücadele eden Mehmetçiklerimiz, işgalcilerin üstün savaş gücü ve teknolojisi karşısında iman dolu göğüslerini siper etmiş; Çanakkale’yi geçilmez kılarak Türk ordusunun savaşma yeteneğini, cesaretini, kahramanlığını ve asil milletimizin esarete asla boyun eğmeyeceğini tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir.”

    Bakan Güler mesajında, “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda mısralarında ifade edildiği gibi her karışı şehitlerimizin kanlarıyla sulanan kutsal vatan toprağımız için ortaya konulan kahramanlık ve fedakârlıklar ile Çanakkale’de sergilenen millî ruh, asil milletimizin istiklal ve istikbaline olan tutkusunun, vatanına olan sarsılmaz bağlılığının simgesidir. Çanakkale’de ve sonrasında Millî Mücadele’de zaferin kazanılması, bunun neticesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması da, milletimizin sahip olduğu bu millî ruh ve şuurla mümkün olmuştur. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de böylesine yiğit ve cesaret timsali bir ordunun komutanlarından biri olarak Çanakkale Savaşları’ndaki başarılarıyla tarih sahnesine çıkmış ve daha sonrasında Millî Mücadele’mizin lideri olmuştur. Ecdadımızın bin bir meşakkat ve zahmetle bizlere emanet ettiği bu cennet vatanı ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek en önemli görevimizdir. Bu vesileyle Çanakkale’yi Türk tarihine altın harflerle yazdıran başta Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere; Cevat Çobanlı’yı, Selahattin Adil’i, Yüzbaşı Hafız Nazmi Bey’i, Ezineli Yahya Çavuş’u, Seyit Onbaşı’yı ve vatanın dört bir yanından cepheye koşan ismini sayamadığımız nice kahraman ve fedakâr ecdadımızı rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum” ifadelerine yer verdi.

    Bakan Güler mesajına şöyle devam etti:

    “Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihî dönemde, Çanakkale’de cesaretle sergilenen mücadele ruhundan aldığımız ilhamla, ülkemizi daha güçlü ve aydınlık yarınlara ulaştırma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çerçevede son bir asrın en yoğun, en etkili faaliyetlerini icra ederek birbirinden kritik görevleri aynı anda yerine getirmekteyiz. Kahraman ordumuz; hudutlarımızın güvenliğinin sağlanmasından terörle mücadeleye; Mavi ve Gök Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunmasından uluslararası barış ve istikrarın desteklenmesine, geniş kapsamlı tatbikatların icrasından yerli ve millî savunma sanayimizin geliştirilmesine kadar birçok faaliyeti eş zamanlı olarak ve büyük bir başarıyla icra etmektedir. Elde edilen tüm başarılarda en büyük pay, aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize aittir.

    Millî Savunma Bakanlığı olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da şehitlerimizin aziz hatıralarına daima sahip çıkacak; başımızın tacı olan gazilerimizin, şehit ve gazi ailelerimizin her daim tüm imkânlarımızla yanlarında olmaya devam edeceğiz. Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum. Aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor, Gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum.”

     

     

  • Bakan Yerlikaya’dan olaylı maç açıklaması

    Bakan Yerlikaya’dan olaylı maç açıklaması

    Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bu akşam oynanan Trabzonspor-Fenerbahçe futbol karşılaşması sonrası sahaya giren seyircilerle ilgili kimlik belirleme çalışmaları ve maç sonu yaşanan olaylarla ilgili soruşturma derhal başlatılmıştır. Spor, her şeyden önce centilmenliktir. Futbol sahalarında şiddet olaylarının yaşanması asla kabul edilemez. Gelişmelerden kamuoyu bilgilendirilecektir” ifadelerini kullandı.