Etiket: güncelhaberler

  • Robot yarışmasında son gün yoğunluğu

    Robot yarışmasında son gün yoğunluğu

    Uluslararası RoboSpor Derneği Federasyonu (FIRA) ve FIRA Avrasya Bölge Şubesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Dünya Robot Kupası” yarışmasının Avrasya etabı, Van’da 3 gündür heyecanla sürüyor.
    Van Expo Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen yarışmaya Türkiye başta olmak üzere 7 farklı ülkelerden toplam 130 takım katıldı. Takımlar; yapay zeka, sensor teknolojisi, makine öğrenimi ve gelişmiş mekanik tasarımları içeren projelerini stantlarda tanıtarak ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. Bugün sona gelinen etkinliğe katılan yarışmacılar, özgün robotik projeleriyle en iyi dereceyi almak için yarıştı. Yarışmaların sonunda başarılı ekiplere sertifika verilecek.

    Etkinliğe Van’dan katılan Eda Başak isimli öğrenci, özgün robotik projeleriyle en iyi dereceyi almak için yarıştıklarını belirtti. Ürettikleri CNC makinesiyle yarışmaya katıldıklarını ifade eden öğrenci, “Cihazımız kesimlerde ve baskı işleri gibi birçok alanda kullanılabilecek. Normal CNC makinelerinin taşıması zor ve fiyat farkı daha yüksektir. Bizim cihazımın ise fiyatı onlara göre daha az olacaktır. Yarışmalara Türk olarak sadece iki kolej tek katıldı. Hedefimiz ilk üçe girerek Güney Kore’ye gitmektir” dedi.
    Robot yarışlarını bugün Van İl Emniyet Müdürü Murat Mutlu izledi.

  • Devlet Bahçeli’den 10 Kasım mesajı

    Devlet Bahçeli’den 10 Kasım mesajı

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 86’ıncı vefat yıldönümü münasebetiyle bir anma mesajı yayınladı. “Aziz Atatürk fani bir insandır, ömrü hem sayılı hem de sınırlıdır” diyerek mesajına başlayan Bahçeli şunları kaydetti:

    “Fakat geride bıraktığı muhteşem eserleri, muazzam emanetleri, müstesna hizmetleri, muhterem mücadeleleri maşeri vicdanda, milli hafızada ebediyen varlık hükmünü koruyacaktır.
    “Bir arada ve bağımsız olarak yaşama azim ve iradesi kırılmadıkça bir milletin asla yok edilemeyeceğini” herkese ispat ederek mazlum milletlerin istiklal mücadelelerine örnek olan Atatürk’ü yüzyılın dehası yapan özelliklerinin başında, “kuvvetli öngörüsü” gelmektedir.”

    Atatürk’ün, Türk milletinin varlığına kast eden her türlü açık veya kapalı zalim tertibe gecikmeksizin müdahale ettiğini, müteakiben milli uyanışı tetikleyerek kurtuluşun meşalesini körüklediğini vurgulayan Bahçeli şunları kaydetti:

    “Her alanda bağımsız olmayı esas alan, milli menfaatlerden taviz vermeyen, baskıya ve esarete karşı geri adım atmayan bir politika izlemiş, tüm dünyanın Türkiye’ye gıptayla bakmasına neden olmuştur.

    O, Türk milletinin tarihi ve milli ortak değeridir.

    O, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş hükmü, kurucu haysiyetidir. Atatürk’ün özellikle Milli Mücadele yıllarındaki askeri ve siyasi liderliği, ömrü boyunca maruz kaldığı olaylar ve yaşanan zorlu dönemler her Türk vatandaşı tarafından çok iyi öğrenilmeli ve aynı şekilde ibret alınmalıdır.

    Çünkü Aziz Atatürk’ün de dediği gibi, Türk milletinin; “Şahsi menfaatlerini düşmanların siyasi emelleriyle birleştirebilecek gafillerin ihanetleriyle” her zaman karşılaşması mümkündür.
    Atatürk; bir yandan Türk milletinin kendine olan güveniyle var oluş kararlılığını güçlendirirken; diğer yandan da her türlü iç ve dış musibetle başa çıkacak dirayet ve direnci azami düzeyde göstermiştir.

    Bu nedenle; “Türk milletinin gurur duyduğu, feyiz aldığı değerleri yıpratarak güven duygusunu yok etmek isteyenlerin” yakın hedeflerinden birisi de Atatürk olmuştur.
    Selanik’teki pembe boyalı evin ikinci katındaki ocaklı odada doğan, 57 yıllık hayata devasa bir tarihi sığdırıp İstanbul Dolmabahçe’de rahmeti rahmana kavuşan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Türk nesilleri her daim saygıyla hatırlayacaktır.

    10 Kasım esasen bir matem günü değil, Aziz Atatürk’ü idrak vesilesi, düşüncelerini ifade vetiresi, eserlerini muhasebe veçhesi, Cumhuriyet’i öncesi ve sonrasıyla kavrama vefasıdır.
    Bizatihi dile getirdiği şu sözleri paha biçilemez değerdedir:

    “Benim hayatta yegâne fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir.”

    Türklüğün medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyetinin, bundan sonraki inkişafı ile istikbalin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacağından şüphe duymuyordu.
    Devamında aynen dediği şuydu: “Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, dileğim şudur: Beni hatırlayınız.”

    Elbette her zaman hatırlayacağız, her ortamda hatırlatacağız, bu azimkar iradeden hiç de vazgeçmeyeceğiz. “

    “Milli Mücadele’nin Lideri, Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 86’ıncı yıl dönümünde kemali hürmet ve sonsuz rahmetle anıyorum” diyen Bahçeli mesajına şöyle devam etti:

    “Türk milleti, dün olduğu gibi bugün de, hiçbir güç karşısında eğilmeyecek, mütecaviz dayatmalara teslim olmayacak, mukadderatının onurundan ve müstakbelinin parlak ülkülerinden taviz vermeyecektir.

    İnancım ve güvencem odur ki, tarih boyunca birbirine eklemlenerek devam edegelen, en zorlu dönemlerde tıpkı bir yıldırım gibi tecessüm ve tezahür eden kahramanlar kuşağının hiçbir zaman arkası kesilmeyecektir.

    Aziz milletimiz sinesinden volkan ağzı gibi fışkıran kahramanlarıyla tek yürek halinde istiklalini ve milli birlik iradesini titizlikle koruyacak, işgal ve ihanet hevesinde olanları mahvı perişan edecektir.

    Bu vesileyle, Kurtuluş Savaşı’nın isimli isimsiz nice kahramanına, şehitlerimize, elleri öpülesi ceddimize de Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, aziz hatıraları önünde tazimle eğiliyorum.”

  • Dubai çikolatasına rakip pişmaniyeli çikolata

    Dubai çikolatasına rakip pişmaniyeli çikolata

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı olarak hizmet veren Anne Şehir Merkezi, yeni bir lezzet inovasyonuna imza attı.

    Eğitmen Şef Gamze Çelik Kalaycı tarafından hazırlanan tarifte, İzmit’in ünlü pişmaniyesi, Dubai çikolatasıyla birleşerek yepyeni bir tat ortaya çıkarıldı. Kalaycı’nın hazırladığı tarif, geleneksel pişmaniyeyi modern bir dokunuşla zenginleştirdi. Şef Çelik’in yaptığı çalışmayla İzmit’in ünlü pişmaniyesi Dubai çikolatasına rakip oldu.

  • Öğrencilerinden sahil temizliği

    Öğrencilerinden sahil temizliği

    Sinop’ta üniversite öğrencilerinden oluşan yaklaşık 40 kişilik grup, sahil temizliği yaptı.
    Sinop Üniversitesi Turizm Rehberliği Bölümü birinci sınıf öğrencileri, sosyal sorumluluk projesi kapsamında Bahçeler Plajı’nda temizlik çalışması gerçekleştirdi. Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Turan Bayram, etkinlik hakkında yaptığı açıklamada, öğrencilerinin çevre bilinci kazanması ve topluma faydalı bireyler olarak yetişmeleri açısından bu tür projeleri önemsediklerini belirtti.

    Bayram, “Bu dersin amacı, öğrencilerimizin yalnızca birer rehber olmaktan öte, toplumun ihtiyaçlarına duyarlı bireyler haline gelmelerini sağlamak. Onların sahada edindiği bu deneyimler, gelecekte çevreye ve topluma karşı daha bilinçli yaklaşımlar geliştirmelerine katkı sağlayacak” dedi.
    Öğrencilerin bu projeyle hem sahada tecrübe kazandığını hem de toplumsal sorumluluk bilincini pekiştirdiğini vurgulayan Bayram, “Sinop’un doğal güzelliklerini koruyarak gelecek nesillere bırakmak bizim için bir görev.

    Bu tür projeler, öğrencilerimizin çevreyi koruma ve duyarlılık kazanma noktasında kendilerini geliştirmelerine olanak tanıyor. Sahil temizliği gibi faaliyetlerle çevremize katkıda bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
    Doç. Dr. Ali Turan Bayram, Turizm Rehberliği Bölümü olarak ilerleyen dönemlerde farklı sosyal sorumluluk projeleriyle daha geniş bir katılım hedeflediklerini ve öğrencileriyle birlikte benzer çalışmaları sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

  • Palamut ve hamsinin ihracat rakamları şaşırttı

    Palamut ve hamsinin ihracat rakamları şaşırttı

    En fazla hamsi ihracatı 4 milyon 502 bin 792 dolar ile Fransa ilk sırayı alırken, Belçika 3 milyon 736 bin 313 dolar ile ikinci, Birleşik Devletler ise bir milyon 191 bin 935 dolar ile üçüncü sırayı aldı. Ülkemizden, Fransa, Belçika, Birleşik Devletler, Almanya, Birleşik Krallık, Ukrayna, İspanya, Hollanda, KKTC, İtalya, Romanya, Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri, Gürcistan, Azerbaycan, İsviçre, Yunanistan, Irak, Dubai, Kenya’ya yapılan hamsi ihracatından toplam 2 milyon 288 bin 154 kilogram karşılığı 12 milyon 306 bin 154 dolar döviz girdisi sağlandı. Geçen yılın aynı döneminde ise 25 ülkeye yapılan hamsi ihracatından 2 milyon bin 862 kilogram karşılığı 11 milyon 168 bin 499 dolar döviz elde girdisi sağlanmıştı.

    Bu yılın Eylül-Ekim aylarında ülkemizden iki ülkeye yapılan palamut ihracatından ise 15 bin 556 dolar döviz sağlanırken geçen yılın aynı döneminde yine iki ülkeye yapılan palamut ihracatından 2 bin 730 dolar döviz girdisi sağlanmıştı.

    2024 yılı Eylül-Ekim aylarında KKTC’ye 6 bin 418 kilogram, Türkmenistan’a bin 490 kilogram, toplamda 7 bin 908 kilogram palamut karşılığı 15 bin 556 dolar döviz girdisi sağlandı.

    Hamsi daha çok tercih ediliyor

    Balıkçı Ahmet Çoğalmış, yurt dışında genellikle hamsinin daha çok tercih edildiğini kaydederek, “Yıllık 10 milyon doların üzerinde hamsi ticareti mevcut. Palamut yurt içinde daha çok talep gördüğü için dış ülkelere pek gitmiyor. İhracata genelde hamsi daha çok tercih ediliyor. Hamsi dünyanın her tarafında sevilen bir balık. Karadeniz deyince akla ilk gelen hamsi, dolayısıyla vatandaş hamsiyi benimsemiş. Onun için hamsi ihracatı daha çok oluyor. Her yıl 10-15 milyon doların üzerinde döviz girdisi oluyor. Avrupa’ya dahi hamsi buradan gidiyor” dedi.

    Dünya hamsiyi daha çak tanıyor

    Balıkçı Emin Avcı ise yurt dışında palamudun pek tanınmadığını ifade ederek, “Bildiğim kadarıyla yılda hamsiden 10 milyon doların üzerinde döviz girdisi var. Palamudu yurt dışında pek tanımıyorlar ama hamsiyi daha çok tanıdıkları için ihracatı daha fazla. Bütün ülkeler bizim hamsiyi tanıyor dolayısıyla ihracatı fazla oluyor. Palamutta oluyor ama hamsi kadar olmuyor. Yerli hamsimiz de yavaş yavaş çıkmaya başladı ancak biraz fiyatlı. İnşallah bu sezonda hamsi olacak gibi” diye konuştu.

    Balıkçı Çetin Kavzoğlu, hamsinin dünyanın her tarafında rağbet gördüğünü belirterek “Palamut, hamsi göçmen bir balık. Dünyada hamsiye daha çok rağbet vardır. Palamudu dünyada sadece iki ülke yer. Birisi Türkiye diğeri ise Yunanistan. Hamsiye rağbet dünyanın her tarafında var. Hamsinin dünyaya tanıtımı daha fazla olduğundan ihracatı da fazla” dedi.

    Öte yandan Trabzon’dan Eylül-Ekim döneminde hamsi ihracatından 185 bin 617 dolar döviz girdisi sağlanırken geçen yılın aynı döneminde ise bu rakam 287 bin 427 dolar olarak gerçekleştirilmişti.

  • Lösemili çocuklar için farkındalık çalışması

    Lösemili çocuklar için farkındalık çalışması

    2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla Yozgat Fatma Temel Turhan İlkokulu’nda farkındalık çalışması yapıldı.
    Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personeli tarafından düzenlenen farkındalık çalışmasında öğrencilere lösemi hakkında bilgi verildi. Müdürlük personeli öğrencilere rozetler takıp balonlar hediye etti.

    Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Arif Topal “Lösemi ile mücadele eden çocuklarımızın güçlerine, umutlarına, cesaretlerine ve mücadelelerine dikkat çekmek adına Fatma Temel Turhan İlkokulu’nda farkındalık çalışması gerçekleştirildi. Hayat dolu çocuklarımızın sağlığına kavuşması için hep birlikte el ele verelim ve onların umutlarına ortak olalım. Lösemili çocuklarımızı yalnız bırakmayalım. Onların sağlıklı bir geleceğe kavuşması dileğiyle” ifadelerini kullandı.

  • Faydası saymakla bitmeyen meyve

    Faydası saymakla bitmeyen meyve

    Kış mevsiminin tercih edilen meyvelerinden narın yararları saymakla bitmiyor. Uzmanlar, narın antioksidan özelliğinin yanı sıra içerdiği vitamin ve minerallerle vücut direncini artırdığına dikkat çekiyor.
    Kış aylarının gelmesiyle beraber tüketimi son günlerde artan narın sağlık açısından birçok faydası bulunuyor. Nar antioksidan özelliğinin yanı sıra içerdiği vitamin ve minerallerle vücuda birçok fayda sağlıyor.

    “Nar suyu arterlerde plak oluşumu riskini azaltır”
    Nar meyvesinin içerdiği vitaminlerle ‘süper besin’ olarak bilindiğine dikkat çeken Medicana Konya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzm. Dyt. Beyza Vural Öten, “Nar, çok eski zamanlardan beri çeşitli kültürlerde şifa sembolü olarak bilinen bir meyvedir. Çünkü içerdiği biyoaktif bileşenler sebebiyle ‘süper besin’ olarak da adlandırılır. Geleneksel yöntemlerde kabuğu prediyabetik tedavide kullanılmaktadır. Hem meyvesi hem çekirdeği hem kabuğu çeşitli biyoaktif bileşenler, asitler içerir ve böylelikle birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır.

    Günlük 50 ml nar suyu arterlerde plak oluşumu riskini azaltır. Kan lipitlerini düşürür, yüksek tansiyonu, kan basıncını düşürür. Narın çekirdeğinde bulunan konjuge linoleik asit gibi çoklu doymamış yağ asitleri vardır. Bunlar cilt esnekliği, parlaklığı, cilt yaşlanmasını geciktirici etkiye sahiptir. Aynı zamanda nar çekirdekleri fitoöstrojeniktir, menopoza bağlı yan etkilerin azaltılmasına, az hissedilmesine de yardımcı olur” dedi.

    “Hatalı, hasarlı hücrelerin yok edilmesini sağlar”
    Meyvenin kabuğunun kurutularak yapılan çayının da faydalı olduğunu anlatan Uzm. Dyt. Beyza Vural Öten, “Nar kabuğu büzüştürücü bir etkiye sahiptir. Dolayısıyla kurutulup, çayı yapılarak ishali kesmede de halk arasında sıkça kullanılır. Aynı zamanda narda ürolitin A isimli bir madde de bulunur. Ürolitin A yaşlanmayı geciktirici, önleyici, yaşlanmaya bağlı hastalıkların oluşumunu engelleyici bir maddedir ve aynı zamanda üroloji antikanserojen etki gösterir. Hatalı, hasarlı hücrelerin yok edilmesini sağlar” ifadelerini kullandı.

    “Nar meyvesinin ağırlığının yüzde 50’si fenolik bileşiklerden oluşur”
    Meyvenin bağışıklık sistemine de oldukça etkili olduğunu belirten Uzm. Dyt. Öten, “Bir porsiyon yani yarım nar olarak düşünebiliriz, bir fincan ayıklanmış nar meyvesi olarak da tüketilebilir, suyu da bir çay bardağı kadar tüketilebilir. Diyabetik hastalarda da nar suyunu önerebiliriz, glisemik indeksi düşüktür. Diğer meyve sularına oranla nar suyunu ayırabiliriz. Diyabetik hastalarda da porsiyon kontrolüne uyarak nar suyu tüketilebilir. Yüksek antioksidan kapasitesi sebebiyle çocukları da hastalıktan korumak adına her gün yarım ayıklanmış nar çocuklara yedirilmesini tavsiye ediyorum.

    Nar meyvesi ağırlığının yüzde 50’si fenolik bileşiklerden oluşur. Bunlar antioksidandır, C vitamini vardır. Magnezyum, fosfor, kalsiyum gibi mineraller içerir. Birçok vitamini içinde barındırır. Dolayısıyla bizim bağışıklığımızı yükseltir, kış mevsimine bağlı hastalıklardan bizleri korur” şeklinde konuştu.

    Pazarda nar satan Muammer Candemir, kendilerinin de evde narı severek tükettiklerini belirterek, “Geçen yıla oranla satışlarımız biraz daha arttı. Çünkü havalar soğuyunca nar, portakal, mandalina yeme isteği artıyor. Böyle olunca tabii ki satışlar biraz yükseldi. Kendimiz de evde tüketiyoruz devamlı” dedi.
    Pazara nar almaya gelen bir vatandaş ise “Çarşıdan aldın bir tane eve vardım bin tane, o da budur” diye konuştu.

  • Mersin’e rekor ziyaretçi

    Mersin’e rekor ziyaretçi

    Türkiye’nin turizm noktalarından Mersin, hem deniz hem de kültür tatili için gelenleri ağırlıyor. Erdemli’de bulunan Kızkalesi’nden Silifke’de yer alan Cennet ve Cehennem obruklarına kadar birçok tarihi mekanı barındıran kente gelenlerin sayısı ise her geçen yıl artarak devam ediyor. Bu sene ilk 10 ayda kent 1,5 milyon misafiri ağırladı. Geçmiş yıllara göre yaklaşık yüzde 30 artan ziyaretçiler, hem deniz tatili yaptı hem de ören yerleri başta olmak üzere birçok tarihi mekanı ziyaret etti. Kültür gezilerinde en çok ziyaret edilen yer ise birçok mitolojik hikayeye konu olan ve içinde bir de kitabe bulunan ‘Cennet ve Cehennem’ obrukları oldu. Obrukları bu sene 350 bin kişi ziyaret etti. Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan da obrukları gezerek, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hakan Doğanay ile yetkililerden bilgi aldı.

    “350 bin kişi ziyaret etti, hedef 500 bin”

    Cennet ve Cehennem obruklarının en çok ziyaret edilen ören yeri olduğunu belirten Vali Pehlivan, ”Ülkemiz genelinde de en çok ziyaret edilen yerlerden birisi. Bu yıl 10 aylık sürede yaklaşık 350 bin kişi Cennet-Cehennem ören yerimizi ziyaret etti. Bir önceki yılla kıyasladığımızda yaklaşık 70 bin kişilik bir artış olduğunu görüyoruz. Tabii bu bizi sevindiriyor” dedi.
    Ören yerinin hem hikayeleri hem de jeolojik yapısı ile ilgi uyandırdığını belirten Vali Pehlivan, yıl sonunda 500 bin ziyaretçiyi hedeflediklerini kaydetti.

    “Geceleri de ziyarete açılacak”

    Gece müzeciliğinin Cennet ve Cehennem ören yerinde yapılmasını planladıklarını aktaran Pehlivan, ”Mersin’imizin sıcak bir iklimi var. Gece ziyaretleri daha münasip oluyor. Bizim de gece müzeciliğini burada uygulama imkanımız var” diye konuştu.
    Cennet Obruğu olarak tabir ettikleri mekana inmek için 452 basamak inildiğini belirten Vali Pehlivan, engelli, yaşlı ve sağlık sorunları olanlar için de asansör olduğunu dile getirdi.

    “Zeus yüz başlı ejderhayı Cehennem çukurunda tutmuş”

    Obruğun jeolojik özelliklerinin yanı sıra mitolojik birçok hikayesinin olduğunun altını çizen Vali Pehlivan, ”Zeus Tapınağı’nın burada olduğu varsayılıyor. Özellikle Cehennem çukurunda Zeus’un 100 başlı ejderhayı etkisiz hale getirdiği ve Etna Yanardağı’na hapsetmeden önce Cehennem çukurunda tuttuğu rivayet edilir. Tabii bunlar mitolojik hikayeler” ifadelerini kullandı.

    Kent 1,5 milyon misafiri ağırladı

    Kente gelen ziyaretçi sayısı ile ilgili de bilgi veren Pehlivan, ”Toplamda 10 ören yerimiz, sayısız tarihi eserimiz var. 321 kilometre Akdeniz’e sahil bandımız ile Toroslar’da doğal güzelliklerimiz var. Bunları ziyarete gelen sayısı da her geçen yıl artıyor. Mersin bu yılın ilk 10 ayında yaklaşık 1,5 milyon misafir ağırladı. Bu da önceki yıllara göre yüzde 30’a yakın bir artışa tekabül ediyor. İnanıyoruz ki önümüzdeki yıllarda bu daha da artacaktır. Geçtiğimiz ağustos ayında Çukurova Uluslararası Havalimanımız açıldı. İlimize ulaşım hızlı ve konforlu standartlara erişmiş oldu” dedi.

    Konya’dan gelerek ören yerini ziyaret eden Barış Köse, “Cehennem çukurunda kafamız dönse de Cennet çukuru çok güzel, oksijeni bol. Herkes gelip görsün” ifadelerini kullandı.
    İzmir’den gelen Ahmet Güzel ise, “Önce Cehennem çukuruna yukarıdan baktım, cam teras yapılmış gayet güzel. İlk 29-30 sene önce gelmiştim, çok kötüydü burası. Şimdi gayet iyi olmuş” diye konuştu.

  • Tacizci doktor tutuklandı

    Tacizci doktor tutuklandı

    Suruç Devlet Hastanesi’nin dahiliye servisine muayene için giden L.İ. (25), iç hastalıkları uzmanı doktor H.F.V. tarafından cinsel tacize uğradı. Doktorun tacizini kanıtlamak için ikinci kez aynı servise muayene olmaya giden L.İ., taciz anlarını cep telefonu kamerası ile görüntüledi. L.İ.’nin görüntülerle emniyette şikayette bulunmasının ardından doktor H.F.V., gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen H.F.V., tutuklama istemiyle sevk edildiği Suruç Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Yerli ve milli simülatörlerin tanıtımı

    Yerli ve milli simülatörlerin tanıtımı

    Balıkesir’de üniversite-sanayi iş birliğinde örnek ve tarihi bir adım atıldı. Yurt dışından milyonlarca dolar ödenerek temin edilen ve başta savunma sanayii olmak üzere sağlık ve eğlence sektörlerinde de kullanılan simülasyon sistemleri, artık yerli ve milli olarak yaklaşık onda bir maliyetine Türkiye’de üretilecek.
    Balıkesir Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (BAUN TTO) ve MRS Havacılık iş birliğiyle hayata geçirilen proje kapsamında görkemli bir lansman programı düzenlendi.

    Balıkesir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde düzenlenen törende, üretilecek yerli ve milli teknolojiye haiz ürünlerin yer aldığı Türkiye’nin ilk 360 derece sınırsız hareket kabiliyetine sahip simülasyon merkezi açılarak tanıtıldı. Açılışın ardından merkezde yer alan AR-GE ve üstün mühendislik ürünleri tanıtıldı.

    Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü Bilal Topçu, programda Türkiye’nin savunma sanayisinde geldiği noktayı ve uluslararası başarılarını anlatan bir konuşma yaptı. Topçu, savunma sanayinin büyümesi ve gelişmesi sürecinde kamu kuruluşlarının ve özel sektörün, üniversitelerin ve girişimcilerin imzasını taşıyan yerli ve milli projelerin önemine dikkat çekti.

    Balıkesir’den Dünya Sahnesine
    Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu ise, simülasyon teknolojilerinin havacılık, savunma sanayi ve birçok farklı sektörde kritik öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Ülkemiz adına kritik ve stratejik bir alanda dışa bağımlılığı kırmak ve kendi teknolojimizi geliştirerek ülkemizin teknolojik bağımsızlığını güçlendirmek adına önemli bir adım atıyoruz. Yüzde 100 milli ve yerli üretim olan simülatörler, Balıkesir Üniversitesi TTO AŞ ile MRS ortaklığı ile Balıkesir’de üretiliyor ve artık daha güçlü bir şekilde yurt dışı pazarlarında yerini bulmaya başlıyor.

    Her birisi için on milyonlarca dolar yurt dışına para ödenen bu cihazların Türkiye’de ve üniversitemizin paydaşı olduğu bir ortaklıkla üretiliyor olması bizim için büyük gurur kaynağı oldu. Balıkesir için bir ilk ve Türkiye için bir ilk olan 360 derece ve sekiz eksen üzerinde hareket eden simülatörler için gerek Balıkesir’den gerekse il dış ziyaret talepleri şimdiden kabarık bir liste oluşmaya başladı. Üretilen teknolojiye global düzeyde ilginin olması da gurur verici” dedi.
    Rektör Oğurlu, merkezin kurulmasında emeği geçenlere ve programa katılan protokol üyelerine de teşekkür etti.

    Yerli ve milli üretimde başarı çıtası yükseliyor
    Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu da, yerli ve milli teknoloji ve üretimin değerini vurgulayarak, çalışan, üreten, istihdama güç katan, istihdam sağlayan firmaların ortaya koyduğu icraatların gurur verici olduğunu belirtti.
    Etkinlik düzenlenen kokteyl ile sona ererken, protokol üyeleri havacılık sektörünü ilgilendiren simülasyon cihazlarını inceledi. Eğlence sektörüne ilişkin simülatörlere ise ilgi yoğun oldu. Düzenlenen lansman programına Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Nurettin Alkan, Garnizon ve 9’uncu Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Cenk Al, MSÜ Kara Astsubay MYO Komutanı Tuğgeneral İsmail Analı, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü Bilal Topçu, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, AK Parti Balıkesir İl Başkanı Mehmet Aydemir katıldı.