Etiket: güncelhaberler

  • Sınırda kilometrelerce tır kuyruğu

    Sınırda kilometrelerce tır kuyruğu

    Edirne Hamzabeyli Sınır Kapısı’nda günlerce bekleyerek sıranın kendilerine gelmesini bekleyen tır sürücüleri, yetkililerin yaşanan duruma el atmasını istedi.

    Edirne’de Hamzabeyli Sınır Kapısı’nda ihracat yüklerini götürmek için bekleyen tır sürücüleri kilometrelerce kuyruk oluşturdu.
    Tır kuyruğunda bekleyen sürücüler, yol güzergahında hiçbir tesisin olmaması nedeniyle kişisel ihtiyaçlarını karşılayamadığı için yaşanan duruma tepki göstererek yetkililere seslendi.

    “Çok dertliyiz bu konularda”

    Bursa’dan aldığı yükü Romanya’ya götürmek için yola çıkan tır sürücüsü Semih Vurmaz, “Banyo derdimiz var, banyoların suyu soğuk ve ısınmıyor. Bulgaristan gümrüğündeki parklarda tertemiz banyoları var. Çok dertliyiz bu konularda. Burada sırada hiçbir şey yapamıyoruz. Aç açıkta, tuvalet yok ve böyle uykusuz kalmaya devam ediyoruz. Mülteci sorunu da yaşıyoruz daha geçen hafta bizim arabamızdan çıktı. Burada sırada beklerken kesiyorlar mührü ve tırlara giriyorlar. Yetkililerin bu işe el atıp gümrükte çalışan memurları biraz daha sıkı kontrol etmesini istiyoruz. Gümrüğün daha iyi çalışmasını istiyorum çünkü onlar çalışırsa bu sıralar olmayacak” dedi.

    “Yol üstünde tuvalet olmadığı için sıkıntı çekiyoruz”

    Tır sürücüsü Cemil Karadeniz, “Biz karnımızı doyuracak bir yer istiyoruz ve kafamızı sokacak bir park istiyoruz. Yol üstünde tuvalet olmadığı için sıkıntı çekiyoruz. Yol üzerinde hiçbir tesis olmadığı için istirahatimizi yapamıyoruz. Bizde takograf sistemi olduğu için saatimiz gecikince sıkıntı yaşıyoruz. Türkiye’den çıkınca da Bulgar polisi ve bir çok sorun yaşıyoruz” diye konuştu.

    “Herhangi bir tuvalet yol kenarında görmedik”

    İstanbul’dan Almanya’ya gitmek için sınırı geçmek için bekleyen tır sürücüsü Necdet Dalkılıç, “Yaklaşık 22 saattir bekliyorum. Bulgaristan gümrüğü ağır çalışıyor. Sırada beklerken uykumuzu alamıyoruz ve rahat uyuyamıyoruz. Herhangi bir tuvalet yol kenarında görmedik. Lavabo ihtiyacımızı karşılamak için buradaki arazilere gidiyoruz. Bu sıraların olmamasını temenni ediyoruz. Parkta beklemiş olsak bütün ihtiyaçlarımız karşılamış oluruz” şeklinde konuştu.

    “Çok büyük bir talep var yurtdışından”

    İstanbul’dan Belçika’ya yükünü götürmek için kilometrelerce sonu gelmeyen tır kuyruğunda bekleyen firma şoförü Turgay Kalay, “Bu sıralardan dolayı şikâyetçiyiz çünkü çalışmalar yok. Gümrükler çok yavaş çalışıyor ve yoğun bir trafik var. Çok büyük bir talep var yurtdışından. Hem ihracata hem de ithalata talep çok. Yetkililerden gümrüklerin yavaş çalışmasının sebeplerinin neler olduğunun araştırılmasını istiyoruz. Burada günlerimiz geçiyor, yazık boşu boşuna bekliyoruz. Günlerce burada araçlar ve yükler bekliyor. İlgililerin bu konuyla ilgilenmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.

  • Bakırköy-Kirazlı metro hattı gün sayıyor

    Bakırköy-Kirazlı metro hattı gün sayıyor

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bakırköy- Kirazlı Metro Hattı’nda test ve devreye alma çalışmalarının son aşamaya geldiğini belirterek, “Projemizi çok kısa bir zaman içerisinde hizmete açarak İstanbul’a yeni bir metro hattı daha kazandırmanın mutluluğunu yaşayacağız. Şimdiden hayırlı olsun” dedi. Bakan Uraloğlu yaptığı açıklamada, 8,4 kilometre uzunluğunda, 7 istasyondan oluşan saatte 80 kilometre hızla hareket ederek günde 1 milyon yolcunun taşınabileceği, ‘Bakırköy Kirazlı Metro Hattı’nın yapım çalışmalarında sona geldiklerini ve hattın yakın zamanda açılacağını duyurdu.

    İstanbulluların hizmetine sunmak için son hazırlıklarımızı yapıyoruz

    Uraloğlu, İstanbul’un en yoğun yerleşim alanlarından birinde ve zor zemin şartlarında titiz bir çalışma yürüttüklerine dikkati çekerek, “13,3 kilometre TBM imalatını, 3,6 kilometre klasik tünel açma metodu ile olmak üzere toplam 16,9 kilometre tünel kazısını, toplam 17 kilometre demir yolu ray montajını tamamladık. Bu kapsamda 7 istasyonda 105 bin metrekare kapalı alanın inşasını bitirmiş olduk. Artık hattımızı İstanbulluların hizmetine sunmak için son çalışmalarımızı yapıyoruz. İstanbul Havalimanı Gayrettepe Metro Hattı’nın Gayrettepe-Kağıthane bağlantısı ve Sirkeci Kazlıçeşme Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım Projesi’nin ardından İstanbul’a yeni bir raylı sistem hattı kazandırıyoruz. Bakırköy-Kirazlı Metro Hattı ile İstanbul’un ulaşım ağına güç katacağız” ifadelerini kullandı.

    Birçok noktaya entegre olacak hat ile kesintisiz ulaşım sağlanacak

    Bakırköy’den başlayacak metro hattı projesinin Özgürlük Meydanı, İncirli, Haznedar, İlkyuva, Yıldıztepe, Molla Gürani ve Kirazlı istasyonlarından oluştuğunu ifade eden Uraloğlu, hattın Kirazlı İstasyonunda, Başakşehir-Kirazlı Hattı ile, İncirli İstasyonunda, Metrobüs ve Aksaray-Atatürk Havalimanı Metro Hattı ile, Özgürlük Meydanı İstasyonunda, Marmaray ile, Bakırköy İstasyonunda, İdo Deniz Otobüsleri ile entegre olacağını bildirdi.

    Uraloğlu, metro hattının Kayaşehir-Bakırköy İDO arasında 39 dakika, Çam ve Sakura Şehir Hastanesi – İncirli arasında 31 dakika, Kayaşehir-Kirazlı arasında 27 dakika, Metrokent-Özgürlük meydanı arasında 30 dakikada seyahat imkânı sağlayacağını belirtti.

    Bakırköy-Kirazlı metro hattının ekonomik kazancı 6,1 milyar dolar olacak

    Uraloğlu, metro hattının 25 yıllık projeksiyondaki ekonomik kazancına da dikkati çekti. Uraloğlu, projenin karayolu bakım ve işletme kazancının 2,4 milyar dolar, kaza kazancının 71,5 milyon dolar, zaman kazancının 3,6 milyar dolar olmak üzere toplam 6,1 milyar dolar olacağını ifade etti.

  • Buldan’da doğalgaz çalışmaları başladı

    Buldan’da doğalgaz çalışmaları başladı

    2024 yılında Buldan’ın birçok bölgesine verilmesi planlanan doğalgaz için yaklaşık 20 kilometre uzunluğunda döşenecek boru hattında çalışmalara başlanıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan kararname ile Sarayköy’ün Hasköy Mahallesinde kamulaştırılan alanlarda boru hattının projeleri tamamlanarak döşeme çalışmaları başladı.

    Sarayköy’ün Hasköy Mahallesi’nden Buldan’ın Gölbaşı Mahallesine kadar döşenecek olan boru hattı, mevcut Buldan dağıtım merkezi olan Kumralı Camisi yanında bulunan yerde yapılacak depoya aktarılacak.
    Ağustos, Eylül aylarında bitirilmesi planlanan boru hattı döşeme çalışmalarıyla birlikte, 2024 yılında Buldan’ın birçok mahallesinde bulunan ev ve işyerine doğalgaz verilebileceği öğrenildi.

  • “İzmir’in kayıp yıllar geride kalacak”

    “İzmir’in kayıp yıllar geride kalacak”

    İzmir’in Bayraklı ilçesinde Cumhur İttifakı Belediye Başkan adayı Bilal Kırkpınar proje tanıtım toplantısı düzenledi. Toplantıya katılan önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Kasapoğlu, yaptığı konuşmada İzmir’in tüm ilçeleriyle birlikte gerçek belediyecilikle tanışma vaktinin geldiğini söyleyerek, “İzmir’i hizmetten mahrum bırakanlara, bu şehrin insanlarına hizmeti tattırmayanlara 31 Mart akşamı İzmirli artık yeter dur diyecek” dedi.
    Kasapoğlu, “İzmir Büyükşehir’de Hamza Dağ başkanımızla, ilçe belediyelerinde Cumhur İttifakı’nın birbirinden değerli başkan adaylarımızla bu yolu yürüyoruz ve inanıyoruz ki bu şehre, bu halka belediyecilik nedir onu hep birlikte yaşatacağız. Bayraklı’nın hanımefendileri, beyefendileri, kıymetli gençleri, pırıl pırıl çocukları bu şehirde daha konforlu yaşamayı hak ediyorlar. Daha güvenli evlerde oturmayı, daha yeşil alanlarda gününü geçirmeyi, sporuyla, sanatıyla, kültürüyle vakitlerini daha nitelikli şekilde değerlendirmeyi hak ediyorlar. Daha mutlu olmayı hak ediyorlar. Burada Bayraklı’ya gönülden hizmet etmeye talip bir kardeşimiz var. Bilal Kırkpınar var. Spordan sanata, yeşil alanlardan eğitime herkesi ilgilendiren, herkese dokunacak birbirinden kıymetli çok özel projelerini görüyorsunuz. Bu projeler çok önemli. Bu projeleri doğru anlatmak, doğru tanıtmak çok önemli. İnanıyorum ki Bilal kardeşim beş yıl boyunca bu projeleri ile Bayraklı’yı hak ettiği hizmete kavuşturacak. Bu salondaki heyecan çok güzel. Ancak seçim sandıkta kazanılıyor. Bu heyecanı 31 Mart günü sandıkla taçlandırdığımızda Bayraklı’mız kazanacak, İzmir’imiz kazanacak” diye konuştu.

    “Biz iş birliğimizi İzmir halkı ile yapıyoruz”

    “Biz gelmedik dava için bizim işimiz sevgi için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik” diyerek konuşmasına devam eden Kasapoğlu, “Tüm İzmir’e gönüller yapmaya, birlikte yürümeye, birlikte koşmaya geliyoruz. Bizim kitabımızda ötekileştirmek yok, bizim kitabımızda ayrıştırmak yok, kucaklamak var, birleştirmek var. 85 milyonu etle tırnak gibi bir arada tutmak var. Biz ona talibiz. Başkaları kimlerle işbirliği yaparsa yapsın, ne tür maceralara girerlerse girsinler biz işbirliğimizi İzmir halkıyla yapıyoruz. İnanıyoruz ki 31 Mart 2024, İzmir’in kayıp yıllarını artık geride bırakma yılı olacak” dedi.

  • “İçimizden, seçim kampanyaları yapmak gelmiyor”

    “İçimizden, seçim kampanyaları yapmak gelmiyor”

    Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, seçim çalışmaları çerçevesinde Isparta’ya geldi. Isparta’da bir işletmede basın mensupları ile bir araya gelen Yapıcıoğlu açıklamalarda bulundu.

    “İçimizden şarkılı, türkülü, müzikli, seçim kampanyaları yapmak gelmiyor”

    Şu anda ülke gündeminin yoğunluğunun seçim çalışmaları çerçevesinde ilerlediğini söyleyen Yapıcıoğlu, konuşmasında 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’de yaşanan zulme dikkat çekerek, “Gazze’de çok ciddi bir zulüm yaşanıyor. Bir soykırım yaşanıyor. Maalesef aradan geçen 5 aya rağmen ayağa kalkanlar, buna itiraz edenler, bir şeyler yapmaya çalışan insanlar bu zulmü durduramadı. Uluslararası hukuk devreye girdi. Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım suçlamasıyla siyonist işgalciler hakkında dava açıldı. Fakat bu da durduramadı onları. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yapısı itibariyle oradan acil insani ateşkes kararı bile çıkarılamıyor. Amerika tek başına bütün karar tasarılarını veto ediyor. Bu nedenle biz böyle coşkulu bir seçim kampanyası yapmadık, yapamadık. Eğer bu zulüm devam ederse bundan sonra da seçim gününe kadar da daha önceki dönemlerde alışıldık bir seçim kampanyası yapmak doğrusu bizim içimizden gelmiyor. Seçim dolayısıyla Türkiye’yi dolaşıyoruz. Adaylarımızı çıkardık. Biz de vatandaşın desteğine talibiz ve önümüzdeki dönem için şehirlerin HÜDAPAR belediyeciliğiyle tanışması için çalışmalarımızı yapıyoruz. Lakin dediğim gibi Gazze’deki soykırım, o vahşet devam ettiği müddetçe bizim içimizden şarkılı, türkülü, müzikli, seçim kampanyaları yapmak gelmiyor” dedi.

    “2 milyarlık İslam alemi 2 milyonluk Gazze’ye yeterince sahip çıkamadı”

    Konuşmasının devamında Gazze için yapılanların yetersiz olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, “Bu Aksa Tufanı ismiyle başlayan 7 Ekim operasyonundan sonra aslında bazı uluslararası ilişkiler uzmanları hocalarının da dediği gibi gerçekte uluslararası hukuki bir şeyin olmadığı gerçeği de açığa çıktı. Ve aynı zamanda Filistin’, Mescid-i Aksa’yı, Gazze’yi kendisine dert edinen insanların zaaflarının ne olduğu da ortaya çıktı. 2 milyarlık İslam alemi 2 milyonluk Gazze’ye yeterince sahip çıkamadı. Biz şunu söylüyoruz. Diyoruz ki oradaki zulmün durması için bugüne kadar kim ne yapmışsa biz hepsini değerli görüyoruz. Gayemiz kimseyi zor durumda bırakmak ya da kimsenin niyetini sorgulamak değildir. Ama şunun da bilmesi gerektiğini söylüyoruz. Kendimizi de dahil ederek diyoruz ki bugüne kadar oradaki zulmün durması için harekete geçen bir şeyler yapmaya çalışan kim varsa bütün bu yaptıklarının yetersiz olduğunu görüyoruz. Daha fazla bir şeyler yapılması gerektiğini söylüyoruz. Israrla ve tekrarla biz bunu söylemeye devam edeceğiz. Eğer yapılanlar yeterli olsaydı bu durum durmuş olurdu. Yapılanlar yetersiz ki halen devam ediyor. Öyleyse herkes bugüne kadar yaptıklarımız üzerine ne ilave edebilir daha fazla ne yapabilirimi düşünmeli ve belki de bu konuda ortak akıl ile bu zulmü durdurmanın yeni yollarını aramalıyız. Bizim kanaatimize göre oradaki siyonistlerin, oradaki işgalcilerin, bu kadar pervasız, bu kadar vahşi, bu kadar umursamaz bir şekilde dünyanın gözünün içine baka baka kameraların önünde, canlı yayında bu zulümleri yapabilmelerinin asıl sebebi ellerinde bulundurdukları teknolojik ya da ekonomik güç değildir. Süper güçleri arkalarına almaları da değildir. Asıl sebep bizlerin yani İslam dünyasının ya da gayrimüslim de olsa, insanlıktan yana, adaletten yana, tavır koyan insanların yeterince bir araya gelememeleri, bir birlik oluşturamamaları, güçlerini bir şekilde toplayamamalarıdır” dedi. Bu zulüm durmadığı taktirde Türkiye’nin de etkilenebileceğini söyleyen Yapıcıoğlu, “Bizim bu dağınıklığımız bizim saçma sapan ufak tefek sebeplerle enerjimizi ve mesaimizi birbirimizin kullanmamız sebebiyle bütün dünyada bir zulüm almış başını gidiyor. Ve eğer bu zulmü durduramazsak bu zulüm Filistin’le sınırlı kalmayacak. Yavaş yavaş genişleyerek belki Allah korusun bizi de içine alacak bir ateş gibi etrafı kasıp kavuracak. Öyleyse bütün insanlığa, insanlıktan istifa etmemiş herkese çağrımızdır. Bu zulmü bir an önce durdurun. Hiçbir şey yapamıyorsanız oradaki kardeşlerinizin acil ihtiyacı olan gıdayı, suyu, ilacı, yakıtı, enerjiyi onlara göndermenin bir yolunu bulunuz” şeklinde konuştu.

    “Bu yarışta biz de varız”

    Konuşmasında 31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlere değinen Yapıcıoğlu, “Malumlarınız olduğu 2023 seçimlerinde de Cumhur İttifakı çatısı altında yine milletvekili seçimlerine katıldık ve ilk defa parlamentoda temsil imkanı elde ettik. 31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlerde de seksen bir vilayetin tamamında kendi adaylarımızla, kendi parti logomuzla seçimlere katılacağız. Isparta’da da ilk defa seçime giriyoruz. Isparta’da hem il genel meclisi adaylarımız bütün ilçelerimizde merkezde ve ilçelerimizde yine belediye başkan adaylarımız var. Bu yarışta biz de varız. İnşallah biz diyoruz ki bizim meselelere yaklaşımımız insanı merkeze alan ve adaleti inceleyen, adaleti gerçekleştiren hedefi olarak ilan eden bir siyasi anlayışla memleketimize hizmet etmeye çalışıyoruz” dedi.

    “Biz seçime gidiyoruz, savaşa değil”

    Seçim çalışmaları çerçevesinde siyasi parti temsilcilerine ve vatandaşlara çağrıda bulunan Zekeriya Yapıcıoğlu siyasi parti temsilcilerini kullandıkları üslup konusunda uyardı. Yapıcıoğlu, “Bu manada seçim çalışmalarına girdikten sonra bazı siyasi partilerin bazı şahsiyetlerin, bazı kişilerin kullanmış oldukları dille ilgili de şu çağrıda bulunuyoruz. Önümüzde bir seçim var. Biz seçime gidiyoruz, savaşa değil. Diğer bütün siyasi partiler bizim siyasi rakiplerimizdir. Hiçbirisi bizim düşmanımız değil. Siyasi partiler birbirinin düşmanı değildir. Öyleyse herkes kullanacağı dile de dikkat etsin. Milleti, vatandaşı tahrik edici üsluptan herkes imtina etsin. Kendi tabanını konsolide edebilmek için, oyların üç beş artırabilmek için, vatandaşı birbirine karşı tahrik eden ya da bir kısmını diğer bir kısmının düşmanıymış gibi gösterenler memlekete iyilik yapmıyorlar. Vatandaşlara da çağrımız şudur. Bu provokasyonlara gelmeyin. Seçimler bittikten sonra sizler birbirinizin komşusu, birbirinizin akrabası, birbirinizin iş arkadaşı, aynı iş yerinde çalışan kişiler olmaya devam edeceksiniz. Belki şehir içinde aynı toplu taşıma aracını kullanacaksınız. Belki aynı okulda öğrenci olacaksınız, belki aynı iş yerinde iş arkadaşı olarak hayatımıza devam edeceksiniz. Dolayısıyla bu provokasyonlara vatandaşlarımızın gelmemesini, bunun bir seçim olduğunu, daha önce de seçimler yapıldığını seçimden sonra da kim kazanırsa kazansın, hayatının devam edeceğini buradan bir kez daha hatırlatıyoruz. Seçim sonuçlarının şimdiden memleketimize, milletimize hayırlar getirmesini diliyorum” dedi.

  • Baharın müjdecisi ‘çiğdemler’ çiçek açtı

    Baharın müjdecisi ‘çiğdemler’ çiçek açtı

    Çiğdem çiçeği, halk inanışına göre cemre havaya düşünce açtığı için ‘baharın müjdecisi’ olarak biliyor. Kızılcahamam’ın İğceler, Hıdırlar ve Kasımlar yaylalarında açan mor, beyaz ve sarı renkteki çiğdem çiçekleri güzellikleri ile hafızalara kazınıyor. Rengarenk çiğdem çiçekleri kartpostallık görüntüler de oluşturuyor.

    Çiğdem çiçeğini yakından incelemek için yaylalara akın eden vatandaşlar Kızılcahamam’ın eşsiz doğal güzelliklerinin de keyfini çıkarıyor. Işık Dağı’nda göl manzarası eşliğinde piknik yapmanın tadına varan vatandaşlar unutulmaz hatıralar biriktiriyor.

    Fotoğraf tutkunu Emre Cebeci, gazetecilere yaptığı konuşmada, “Amatör olarak doğa fotoğrafçılığı yapıyorum. Kameram ile Karagöl’e çiğdem fotoğrafları çekmeye geldim. Çiğdemlerin açtığını duydum ve bunu kaçırmak istemedim. Üniversitem açılmadan önce böyle bir etkinlikte bulunmak istedim ve doğanın tadına bakıyorum. Işığın ve havanın güzel olması fotoğraf çekimi için mükemmel bir ambiyans oluşturuyor. Çevrenin de temiz tutulmasını rica ediyorum” ifadelerini kullandı.
    Öte yandan vatandaşların keyifli anları ise doğaya bırakılan çöpler nedeniyle yarım kalabiliyor. Bilinçsiz vatandaşların doğaya bıraktığı görüntüler kötü anlara neden oluyor.

  • Mart ayında yaz havası

    Mart ayında yaz havası

    Adana’da Mart ayının başında Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre hava sıcaklığı 22 derece ölçüldü. Öte yandan kentteki park ve bahçelerde yer alan termometreler ise 25 dereceyi gösterdi. Mart başında adeta yaz mevsiminin yaşandığı Adana’da vatandaşlar parklara ve mesire alanlarına akın etti. Sıcak havayı fırsat bilen aileler çocuklarıyla birlikte yeşil alanlarda oyun oynadı, evcil hayvanlarını gezdirdi, piknik yaptı ve ailece vakit geçirdi.

    Sıcak havayı fırsat bilip ailesiyle birlikte uçurtma uçurmaya gelen Melik Azad Tekin, “Adana sıcağında hep beraber çıkalım dedik, toplandık, kardeşlerimi alıp geldim. Uçurtma uçururuz hem de vakit geçirmiş oluruz diye düşündük. Mart ayının başındayız, kışı hiç görmedik, yazın sıcaklığını şimdiden hissediyoruz” dedi.

    Sınıf olarak toplandıklarını ve piknik yaptıklarını belirten Fethiye Karapınar ise, “Hava çok güzel, biz de bu güzel havayı değerlendirmek istedik dolayısıyla sınıfça, çocuklarımızla piknik yapmaya geldik. Çocuklarımıza top aldık, onlarla oyunlar oynayıp vakit geçireceğiz. Değişik bir gün olsun istedik, onların da bu güzel havada evde kapalı kalmalarını istemedik” diye konuştu.

  • Türkiye’nin Japonya’ya gıda ihracatı arttı

    Türkiye’nin Japonya’ya gıda ihracatı arttı

    Eskinazi: “Dünyanın gıda ambarıyız”

    Anadolu topraklarında yetişen binlerce çeşit gıda ürünüyle Türkiye’nin dünyanın gıda ambarı olduğu bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türk gıda sektörünün Japonya pazarında hedeflerine ulaşması için 5-8 Mart 2024 tarihlerinde Tokyo’da Foodex Japan Fuarı’na 51 firmayla katıldıklarını dile getirdi.
    Uzakdoğu’nun en büyük gıda fuarı olan Foodex Japan Fuarı’na Türkiye Milli Katılım Organizasyonunda bu yıl 26.’sını yapacaklarını dillendiren Eskinazi, “Çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı, zeytinyağı, sofralık zeytin, levrek, çipura, Türk somonu, kanatlı eti, yumurta, çam balı, fındık, bulgur, un, vişne, kiraz, ayva, salatalık, kavun, karpuz, elma, biber, mandalina, domates, defne, kekik, adaçayı, meyan kökü, siyah çay, kırmızı biber, haşhaş, kimyon, nane, yağlık gül, anason, turşu gibi ürünlerde dünyanın en güçlü tedarikçilerinden biriyiz. Japonya, Türk gıda sektörü için referans bir pazar. Japonya’ya ihracat yaptığınızda dünyanın her tarafına gıda ürünleri ihracatı yapabilecek kaliteye ulaştığınızı ortaya koymuş oluyorsunuz. Japonya pazarında büyümemiz beraberinde dünya genelinde gıda ihracatımızın daha da hızlı artmasına zemin oluşturacak. Japonya ile ilişkilerimizi artırarak ihracatımızı artırmak istiyoruz. Amacımız Japonya’ya gıda ihracatımızı orta vadede 1 milyar doların üzerine çıkarmak” diye konuştu.

    Işık: “Japonya pazarı bizim için çok kıymetli”

    Türk gıda sektörünün, Cumhuriyetimizin 100. yılında 26 milyar dolarlık gıda ürünleri ihraç ettiği bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, ihracatta güçlü oldukları Avrupa, Rusya, Ortadoğu ve ABD pazarları yanında Japonya, Çin, Hindistan gibi pazarlarda büyümek istediklerini vurguladı.
    Japonya’nın son 5 yılda gıda ithalatının yüzde 17’lik artışla 62 milyar dolardan 73,6 milyar dolara çıktığını paylaşan Işık, aynı dönemde Türkiye’nin Japonya’ya yaptığı gıda ihracatının ise yüzde 72’lik artışla 164 milyon dolardan 282 milyon dolara yükseldiğine dikkati çekti.

    Girit: “Japonlar suşiyi Türk orkinoslarıyla yapıyor”

    Türkiye ile Japonya arasındaki tarihi bağların, Türk gıda sektörünün geniş ve kaliteli ürün yelpazesi ve iki ülke arasında vize uygulamasının bulunmamasının Türkiye’nin Japonya’ya ihracatını artırabilmesi için fırsatlar barındırdığını kaydeden Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit ise, Türkiye’den Japonya’ya gıda ihracatında su ürünleri sektörünün 2023 yılında 53 milyon dolarlık payla ikinci sırada yer aldığını bildirdi.
    Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörünün Japonya’da ihracat rakamlarını yukarı çekebileceğine olan inancını paylaşan Girit, “Japon dostlarımız en çok sevdikleri yiyecek olan suşiyi Türk orkinoslarıyla yapsınlar istiyoruz. Japonya’ya balık dışında kanatlı etleri gönderiyoruz. Şimdi ise toz yumurta ve sofralık yumurta ihracatı konusunda görüşmelerimiz sürüyor. Foodex Japan Fuarı’nda yapacağımız ticari bağlantılarla 2024 yılında Japonya’ya ihracatta büyük artışlar yakalayacağımıza inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Adanalıların yeni gözdesi: ‘Koyun kulağı’

    Adanalıların yeni gözdesi: ‘Koyun kulağı’

    Sakatatın başkenti Adana’da koyunun bütün organları adeta yok satıyor. Bir zamanlar çöpe atılan ancak şu anda çiğ olarak tanesi 60, pişmişi de 100 liraya satılan şırdan da yerini alternatif ürünlere bırakıyor. Adana Kasaplar Çarşısı’nda kilosu 50 liradan satılan koyun kulağına vatandaşlar rağbet gösteriyor.

    İsteyen kelle paçada isteyen ızgarada yiyor

    Adanalılar hem lezzetli hem de vitamin açısından faydalı olan koyun kulağını ızgara, çorba ve kavurma olarak tüketiyor.

    “Rağbet fazla”

    Gazetecilere konuşan Adana Kasaplar Odası Başkanı Saruhan Yağmur, koyun kulağına rağbetin sosyal medya sayesinde arttığını söyledi. Yağmur, “Koyun kulağı kelleden ayrılıp ütüleniyor ve ardından kelle paça çorbasının içerisinde tüketiliyor. Kilogramı şu anda 50 liradan satılıyor. Havaların çok aşırı sıcak gitmemesi nedeniyle rağbet fazla. Hem sevenler tüketiyor hem de kelle alamayan vatandaşlar kulağı alıyor” diye konuştu.

    “Adana sakatatın başkenti”

    Adana’da hayvanın bütün bölgelerinin tüketildiğini aktaran Yağmur, “Türkiye’nin sakatat tüketiminde başkent ili Adana. Adana’da da hayvanın bütün bölgeleri tüketiliyor. Hayvanın eti kadar sakatatı da vitamin açısından çok faydalı. Hiçbir rahatsızlık vermiyor bu sakatatlar. İnsanlar da gönüllerince yiyor” dedi.

    “Alternatif ürünlere talep arttı”

    Koyun kulağını satan Güngör Güler ise talebin çok olduğunu söyledi. Güler, “Koyun kulağı eskilerin bildiği lezzetli bir ürün. Sosyal medya sayesinde popülerliği arttı. Özel müşterilerimiz bunu talep ediyor biz de onlara hazırlıyoruz. İsteyenler kelle paça çorbasının içerisinde tüketiyor isteyenler ızgarada tüketiyor. Fakat şırdan kadar rağbet görmüyor. Herkes şırdanı merak edip şırdanı tüketiyor. Ancak onun da fiyatı arttığı için alternatif ürünlere de yönelmeler başladı” ifadelerini kullandı.
    Koyun kulağı yiyen Berdan İnsan isimli vatandaş, “Yedim çok beğendim. Zaten bildiğimiz bir lezzet, herkese tavsiye ederim. Biz Adanalılar hayvanın hiçbir bölgesini israf etmiyoruz” şeklinde konuştu.

  • Şırnak’ta çatılar kara dayanamadı

    Şırnak’ta çatılar kara dayanamadı

    İlçenin Akarsu köyünde kar kalınlığı 3 metreyi geçince evlerin çatısı zarar gördü. Yağış sonrası evlerin çatıları biriken kara dayanamayıp devrildi. Vatandaşlardan İdris Borak, her yıl olduğu gibi bu yılda metrelerce kar yağdığını söyledi.

    Borak, “Yaz aylarında köyde kalıyoruz. Ancak bu yıl fazla kar yağmış, evimin çatısını yeni yapmıştım. Çok zarar görmüş” dedi.