Etiket: güncelhaberler

  • Dışı okul içi konak

    Dışı okul içi konak

    Köyden şehirlere göçün artmasıyla birlikte köy okullarındaki öğrenci sayısında büyük azalmalar yaşandı. Hal böyle olunca köy okulları da bu durumdan nasibini aldı. Köylerde nüfusun gittikçe azalmasıyla birçok köy okulu kapandı. Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Ortatopaç köyünde bulunan okul bir zamanlar öğrencilerin sesleriyle yankılanırken günümüzde ise boş kaldı. Zamanla harabeye dönen okul devlet ve köylülerin destekleriyle yenilenerek köy konağına dönüştürüldü. Okul orijinalliğini koruyarak dıştan okulu andırsa da şimdilerde köy konağı olarak hizmet veriyor.

    “Orijinal kara tahtası bile duruyor”

    Ortatopaç köyü Muhtarı Rüstem Dağdeviren, köy okulunun kara tahtasının hala durduğunu ifade ederek, “Bu yapı daha önceden köy okuluydu ve yüze yakın öğrenci burada eğitim alıyordu. Daha sonra tabi ekonomik şartlar nüfusların çoğalması toprakların az olması insanları şehre göçe zorladı ,böyle olunca da burada öğrenci kalmadı. Daha sonra burada bulunan öğrencilerde Şarkışla’ya taşımalı olarak götürüldü. Köy konağı ihtiyacımız vardı. Okulu konağa dönüştürdük. Hüzünler sevinçler bu konakta yaşanıyor. Düzenlemeler yaptık. Okul 2012 yılında orijinalliğini kaybetmeden köy konağı olarak hayata geçirildi. Takılan kara tahtası bile halen durmakta. Devletin katkısı ve köylülerimizin yardımlarıyla bahçe düzenlemesini, kamelyalar yaptık. İnsanlar yağmurdan, yaz aylarında sıcaktan korunuyor. Bahçede bulunan lojmanın bir tarafını misafir evi olarak düzenledik, arka tarafını aşevi olarak yaptık. Yemeklerimiz burada pişiyor, yemekler burada yeniyor. Taziyeler, şenlikler hep burada yapılıyor, köy halkı için çok verimli bir hale geldi” dedi.

  • “Fırıncılarımıza un tedariki sağlayacağız”

    “Fırıncılarımıza un tedariki sağlayacağız”

    AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum Bağcılar’da düzenlenen Fırıncılık Sektörü Güç Birliği Toplantısı’nda vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Öğütülmüş Tahıl ve Unlu Mamuller Sektörü Başkanı ve AK Parti MKYK Üyesi Mehmet Umur, Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Bağcılar İlçe Başkanı Rüstem Tüysüz, İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Erdoğan Çetin ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla sohbet edip hatıra fotoğrafı çektirdi.

    “İBB olarak İstanbul’un 39 ilçesinde mobil ekmek fırınları kuracağız”

    İstanbul’un her mahallesinde mobil ekmek fırınları kuracaklarını belirten Kurum, “Ben, 81 ili 550 kez ziyaret etmiş bir kardeşinizim. Fırıncı esnafımızla bu gittiğim tüm ziyaretlerde kucaklaştık. İnanın gittiğim her yerde, esnafımız bizi bir kardeşi gibi bağrına bastı. 5 yıllık bakanlığım döneminde fırıncı esnafımızın fikrine, görüşüne hep çok değer verdim. Biz, hep birlikte çalıştık, şehirlerimizi de bugünlere hep birlikte getirdik. Bizim fırıncı esnafımız, COVİD salgını döneminde kahramanlaşmıştır. Depremlerde, sellerde, yangınlarda milletimiz için; yeri geldiğinde kendi hayatını unutmuştur. Sıcak ekmeğini çıkarmış, milletin zor zamanında yanına koşmuştur. Hele hele asrın felaketinde ilk zamanlar ekmek çıkaramadık. Deprem sebebiyle doğalgaz ve elektrik hatlarını kestik. Asrın felaketinde gösterdiğiniz özveriyi, insanımızın yanına koştuğunuz o anları asla unutamayız. Afete hazırlık noktasında önemli bir çalışma yürütüyoruz. Şehrimizi her alanda afete hazır hale getirebilmek için bir tarafta kentsel dönüşüm, diğer tarafta afete hazırlık ve müdahale noktasında çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu şehirde deprem tehlikesini bilerek yaşamak zorundayız. Afete hazırlık bizim en önemli gündemimiz. Afete hazırlık noktasında afetin ilk anında vatandaşımıza her türlü hizmetleri verebileceğimiz bir anlayışla çalışacağız. İBB olarak İstanbul’un her mahallesine ilk zamanlarda sıcak ekmek çıkaracak mobil ekmek fırınlarını sizlerle birlikte kuracağız. Bu sistem çok önemli. Afet esnasında vatandaşımıza sıcak bir çorba ve ekmek verebilmek çok kıymetli. İBB olarak İstanbul’un 39 ilçesinde mobil ekmek fırınları kuracağız. Ben, yetersiz bir yönetim nedeniyle 5 yıldır yaşadığınız biriken sorunlarınızı çok iyi biliyorum. İstanbul’un gittiğim her ilçesinde, fırıncı kardeşlerimi dinledim. Başkanlarım bu sorunları bize aktardılar. Biz 22 yıldır, insanımızın derdini hep kendi derdimiz olarak gördük. Hiçbir soruna sırtımızı dönmedik. Sorun üreten değil, daima çözümün tarafta olduk. Fırıncılık sektöründe de hem çalışanlar hem de vatandaşımız için çözümlerimiz de, projelerimiz tamamen hazır. Sizler, İstanbul gibi devasa bir metropole hizmet ediyorsunuz. Bu büyüklükteki bir şehirde de doğal olarak bazı olumsuzluklar olabiliyor. Esnafımıza sözümüzü veriyoruz. Sizin yanınızda durarak emekçiye sırt dönülen bu 5 yılı çabucak unutturacağız” dedi.

    “Davutpaşa’daki fırıncılık okulumuzun kapasitesini güçlendireceğiz”

    Fırıncı esnaflara yönelik müjdelerini açıklayan Kurum, “Bizim fırınlarımız her gün milyonlarca insanımızın yararlandığı dükkânlardır. Biz fırınlarımızda; yetersiz denetim ve kontrollerle hiçbir yere varamayız. İstanbul’un mührünü aldığımızda ekmeğimizin her zaman aynı yüksek kalitede çıkaracağımız ve ekmek fiyatında standardı sağlayacağız. İstanbul’umuzun bazı bölgelerinde başına buyruk şekilde çalışan fırınları tek tek biliyorum. Fırıncılar odamızın denetimi dışında, ruhsatsız bir şekilde faaliyet gösteren bu işletmelerden hepiniz şikâyetçisiniz. Daha fazla mağdur olmanıza İBB olarak asla izin vermeyeceğiz. 1 Nisan’dan itibaren İstanbul’da tek bir denetimsiz, sağlıksız, ruhsatsız fırın işletmesi kalmayacak. İşletme kayıt belgesi olmayan dükkânların, bu belgeyi almaları hususunda da teşvik edici girişimlerimizi süratle yapacağız. Fırıncılık sektöründeki rekabetin adil bir zeminde sürdürülmesi için kararlı adımlarla ilerleyeceğiz. Fırıncılık sektöründe yaşanan insan gücü sıkıntısının da farkındayız. İstanbul ekmeği bir marka olacak. Bu anlamda da; meslek eğitimleri, mesleki rehberlik hizmetlerimizi arttıracağız. Bu problemi de süratle çözeceğiz. Buradan iki müjdemi de vermek istiyorum. Birincisi merhum Kadir Topbaş ağabeyimiz döneminde açılan Davutpaşa’daki fırıncılık okulumuzun kapasitesini güçlendireceğiz. Orada yeni fırıncılarımızı yetiştireceğiz. Burada yetişen ustalarımıza sertifika vermek suretiyle yeni fırınlarda eleman, usta ve iş yeri sahibi olarak yetişmelerine imkan sağlayacağız. Fırıncılık sektöründe çalışan işçi kardeşlerimizin şikâyetlerini biliyoruz. Yeterinde dinlenemiyorlar, yavrularına vakit ayıramıyorlar. Buna dair de planımız hazır. Pazar Tatili uygulamasını aşamalı olarak, uygulamaya geçeceğiz. Kentsel dönüşümde biz 650 bin yeni yuva yaparken; siz fırıncı esnafımızın da; varsa eski dükkânlarını hemen dönüşüme alacağız. Bu süreçte de bin bir emekle kazandığınız ruhsat haklarınızı sonuna kadar koruyacağız. Bunun için de gerekli düzenlemeleri yapacağız. Yine sektörümüzün dengesiz fiyatlardan etkilenmemeleri için de fiyat tarifelerinin zamanında yapılması dijital uygulamalar geliştireceğiz. Fırıncımızın hakkını, hukukunu koruyacağız, baş tacı edeceğiz” şeklinde konuştu.

    “Fırıncılarımıza Toprak Mahsulleri Ofisi’mizden ucuz ve kaliteli un tedariki sağlayacağız”

    Fırıncı esnaflara çeşitli müjdeler veren Kurum, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ticarette hedef kitle, doğrudan milletimizdir. Biz vatandaşımızın en iyi şartlarda hizmet alması için çalışıyoruz. Ekmek fiyatlarının tüketiciyi zorlamayan bir aralıkta olmasını temin edeceğiz. Tarife dışı fiyat uygulaması yapanların; yavrularımızın kursağındaki ekmekle oynamasına asla izin vermeyeceğiz. Biz yola çıkarken halkın başkanı değil, halkın dostu, halkın evinin evladı olmaya talibiz dedik. O zaman bir evladın ne yapması gerekirse, biz de onu yapacağız. Fırıncılar odamızla el ele vereceğiz. İstanbul’da ekmeği beraberce ucuzlatacağız. Ekmeğin maliyeti düşecek ki, esnafımız ve milletimiz mutlu olacak. Tarladan sofraya kadar ekmeğin tüm sürecini masaya yatıracağız. Anadolu’daki tüm üreticilerimizle, çiftçilerimizle birlikte çalışacağız. Tedariki ve nakliyeyi ucuzlatacağız. Fırıncılarımıza Toprak Mahsulleri Ofisi’mizden ucuz ve kaliteli un tedariki sağlayacağız. Böylece, İstanbul’da ekmek fiyatı düşecek, halkımızın yüzü, yeniden gülecek. Bu süreçleri tarladan İstanbul’a genelen kadar takip edeceğiz. 5 yıldır tek bir emaresi bile görülmeyen emek, ekmek ve esnaf dostu yönetime; İstanbullu kardeşlerimizle yeniden buluşturacağız”

    “Bu aciz yönetimin izlerini sileceğiz”

    Vatandaşların seçimde doğru bir tercih yapacağına inandığını belirten Kurum, “Bugün İstanbul’u yönetenler 5 yıldır bu şehrin insanına bir kabusu yaşatıyorlar. Bu güzel İstanbul’umuzun 571 yıllık kazanımlarından her geçen gün biraz daha kaybediyoruz. Halbuki İstanbul’u yönetmek aşk ister, sevda ister, proje ister, yatırım ister. Biz de bu şuurla; İstanbul’u yeniden medeniyet yürüyüşüne sokacak projelerle; daima insanımızın yanı başındayız. Projeler hazır, yatırım planları hazır, çözümler hazır. Seçim atmosferi çok güçlü bir hal almıştır. Vatandaşımızın ilk günlerde hissettiği bıkkınlık, bezmiştik hali yerini artık umuda ve heyecana bırakmıştır. Vatandaşımız gerçek belediyecilikle CHP belediyeciliğinin farkını 5 yılda çok iyi görmüştür. 31 Mart’ta milletimiz eser siyasetiyle mazeret siyaseti arasında tarihi bir tercih yapacak. Biz bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutun temelini atanları seçeceğiz. Ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Bu seçimde ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti ve Bağcılar için harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi de göz önünde bulundurarak hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı seçecektir. Son 5 yılda esnafın derdiyle dertlenmeyen, millet adına tek bir adımı olmayan bu aciz yönetimin izlerini sileceğiz” ifadelerine yer verdi.

  • Türkiye’nin en uzun karayolu tünelleri

    Türkiye’nin en uzun karayolu tünelleri

    Karayolları Genel Müdürlüğü’nden edinilen bilgilere göre, Türkiye’de tünel yapım çalışmaları kapsamında 2003-2023 yılları arasında 703 kilometre uzunluğunda 412 adet tünel yapılarak yol ağımızdaki tünellerin sayısı 495’e, toplam uzunlukları 753 kilometreye ulaştı. 2023 yılında 42,5 kilometre uzunluğunda tünelin yapımı tamamlandı.

    İşte Türkiye’nin en uzun karayolu tünelleri ve özellikleri:

    1 – Zigana Tüneli

    Trabzon’u Gümüşhane üzerinden Bayburt, Aşkale ve Erzurum’a bağlayan ve yüksek yoğunlukta trafik yükü taşıyan güzergahta inşa edilen Yeni Zigana Tüneli, 3 Mayıs 2023 tarihinde ulaşıma açıldı. 14,5 kilometre uzunluğunda çift tüpten oluşan Yeni Zigana Tüneli projesinin toplam uzunluğu bağlantı yolları ile birlikte 15,1 kilometreye ulaşıyor. Seyahat süresi otomobiller için 30 dakika, ağır tonajlı araçlar için 60 dakika kısaldı. Tünelin açılması ile kış şartlarında kesintiye uğrayan trafiğin kesintisiz ve konforlu akışı tesis edildi. Zigana Tüneli ve bağlantı yolarının yapımı, tasarımı ve kontrolünde yüzde yüz yerli ve milli kaynaklar kullanıldı ve proje Türk mühendisleri ve işçileri tarafından inşa edildi. Zigana Tüneli, sadece ülkemizin değil Avrupa’nın da en uzun tünelidir. Tünel ayrıca dünyanın 3’üncü en uzun çift tüp karayolu tünelidir. Tünel ile ayrıca mevcut yol 8 kilometre kısalmıştır.

    2 – Ovit Tüneli

    Ovit Tüneli, Rize’yi Erzurum’a bağlayan İkizdere-İspir Yolu’nun en önemli bölümünü oluşturan 2 bin 640 rakımlı Ovit Dağı geçişinde inşa edilerek 13 Haziran 2018 tarihinde hizmete girdi. Çift tüplü inşa edilen Ovit Tüneli 14 kilometrelik uzunluğu ile dünyada çift tüp olarak inşa edilen en uzun 3’üncü karayolu tünelidir. Ovit Tüneli, Rize – Erzurum arasındaki karayolunun İkizdere – İspir mevkinde bulunan Ovit Dağı Geçidi’nin tünel konforunda geçilmesini, kış mevsimi boyunca yoğun kar yağışı ve çığ düşmeleri nedeniyle 5 ay trafiğe kapalı olan Rize – İspir – Erzurum Yolu’nun yıl boyunca trafiğe açık kalmasını sağlandı. Tünel ile ayrıca mevcut yol 4 kilometre kısalmıştır.

    3 – Levazım- Akatlar Tüneli

    7 bin 720 metre uzunluğunda olacak tünel haya yapım aşamasında. Bittiğinde İstanbul trafiğini rahatlatacak.

    4 – Vauk Tüneli

    7 bin 480 metre uzunluğunda olacak olan Vaik Tüneli’nin yapımı hala devam ediyor. Tünel, Gümüşhane’yi Bayburt’a bağlayacak.

    5 – Alacabel Tüneli

    Konya-Antalya kara yolu üzerindeki, kış aylarında yaşanan olumsuzlukları bertaraf edecek Alacabel Tüneli’nin uzunluğu 7 bin 360 metre uzunluğunda olacak. Alacabel Tüneli’nde kazı ve destek imalatı tamamlandı, her iki tüpte de ışık göründü. Tünelin yakın zamanda bitirilmesi hedefleniyor.

    6 – Kırık Tüneli

    Kırık Tüneli, İspir-Erzurum kara yolunda yapımı devam eden Kırık Tüneli 7 bin 200 metre uzunluğunda olacak. Tünel tamamlandığında mevcut güzergahtaki yol 33 kilometre kısalacak. Hizmete alındığında Doğu Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya bağlayacak ve transit taşımacılıkta önemli bir konuma sahip olacak tünel sayesinde, Gürbulak Sınır Kapısı’na kesintisiz ulaşım sağlanacak.

    7 – Kop Dağı Tüneli

    Erzurum’un Aşkale ilçesi ile Trabzon arasında bulunan akstaki mevcut yolu 32 kilometre kısaltacak yapımı hala devam eden Kop Dağı Tüneli’nin uzunluğu 6 bin 500 metre olacak.

    8 – Eğribel Tüneli

    Giresun’un iç kısımdaki Şebinkarahisar, Alucra ve Çamoluk ilçeleri ile Sivas arasındaki güzergahta bulunan Eğribel Tüneli’nin uzunluğu 5 bin 905 metre. Tünel çift tüp olarak yapıldı. Tünelle yol 6,5 kilometre kısaldı. Güzergahta ayrıca 20 dakikalık zaman tasarrufu sağlandı.

    9 – Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli

    26 Aralık 2016 tarihinde hizmete sunulan Ilgaz 15 Temmuz İstiklâl Tüneli, 5 bin 488 ve 5 bin 480 metrelik çift tüpten oluşuyor. Ülke çapında hayata geçirilen en önemli tünel projelerinden Ilgaz 15 Temmuz İstiklâl Tüneli ile yol kotu 1850 metre rakımdan 1390 metreye indirilmiş. Tünelle kış aylarında sürücülerin korkulu rüyası olan Ilgaz Dağı geçişinde 12 ay boyunca yüksek standartlı ve güvenli bir ulaşımla seyahat imkânı sağlandı. Daha önce 34 dakika süren 17 kilometrelik Ilgaz Dağı Geçişi 5,6 kilometre kısalarak artık 8 dakikada geçiliyor. 2,5 saat süren Kastamonu-Çankırı arası 1,5 saatte kat edilebiliyor.

    10 – Avrasya Tüneli

    Avrasya Tüneli Asya ve Avrupa yakalarını, deniz tabanının altından geçen bir karayolu tüneli ile birbirine bağlıyor. Toplam tünel uzunluğu 5 bin 400 metre olan Avrasya’nın, Boğazın altında kalan kısmı 3 bin 340 metre.

  • “Türkiye, 18. sıraya yerleşti”

    “Türkiye, 18. sıraya yerleşti”

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance tarafından hazırlanan Küresel Yumuşak Güç Endeksi 2024 verilerini paylaştı.
    Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi;
    “Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance tarafından hazırlanan Küresel Yumuşak Güç Endeksi 2024 verilerine göre Türkiye, medya ve iletişim alanında bir önceki yıla kıyasla 10 basamak yükselerek 193 ülke arasından 18. sıraya yerleşti. Ülkemizin endekslere yansıyan bu performans artışında, medya ve iletişim alanındaki çalışmalarımızın uluslararası ölçekte artan kapsayıcılığı, etkinliği, güvenilirliği ve erişilebilirliği belirleyici faktörler oldu. Aynı endeksin “Etki alanı” kategorisinde ise 13. sırada yer alan ülkemizin, yüksek performansı uluslararası ilişkilerde elde edilen başarının yanı sıra sahip olduğu zengin kültürel miras değerlerine bağlı olarak gerçekleşti. Diplomatik girişimler, ev sahipliği yapılan uluslararası organizasyonlar ve ulus markalama alanlarında uygulanan başarılı iletişim stratejilerinin de etkisiyle Türkiye, Küresel Yumuşak Güç Endeksi’nde 2020 yılından bu yana performansını en çok artıran ülkeler arasına girmeyi başardı.”

  • Yaşı küçük gönlü büyük

    Yaşı küçük gönlü büyük

    Mersin Üniversite (MÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı personeli Fatma Özbek’in 10 yaşındaki kızı Azra 3 yıl boyunca sabırla uzattığı saçlarını kestirdi. Azra kestirdiği saçlarını Onkoloji Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalında tedavi gören 15 yaşındaki Ayten Özkan’a peruk olarak hediye etti.
    Kadın kuaförü babası Zeki Özbek’in iş yerinde kadınların saçlarına verdiği önemi gördükten sonra tedavi süreçlerinde saçlarını kaybeden bir hastaya saç hediye etmek istediğini belirten Azra, Ayten Özkan’a saçlarıyla umut olduğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
    Saçlarını hediye ettiği için Azra’ya teşekkür eden Ayten Özkan ise, “Azra’ya çok teşekkür ediyorum. İyi ki böyle bir hediye verdi bana. Zamanla saçlarıma alışacağım. Çok mutlu ve duyguluyum” dedi.

    “Tüm vatandaşlarımızı duyarlı olmaya çağırıyorum”

    Ayten’in baba Levent Özkan ise, “Herkese çok teşekkür ederim. Bu konuda tüm vatandaşlarımızı duyarlı olmaya çağırıyorum. Kızım çok mutlu oldu. Çocukları sevindirmek herkesin görevi olmalı. Kızımın mutlu olduğunu görmek beni çok duygulandırdı. Babası olarak her zaman yanındayım. Azra’ya ve ailesine de çok teşekkür ediyorum kızımı mutlu ettikleri için” şeklinde konuştu.
    Azra’nın annesi Fatma Özbek de, “Kızım hayalini gerçekleştirmek için bir adım attı. Çok güzel bir düşünce. Aile olarak çok duyguluyuz. Bu süreçte bizim için uğraşan ve kızımın hayalini gerçekleştirmesine yardımcı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Ayten’i de mutlu etmiş olmak bizi çok mutlu ediyor” dedi.
    Baba Özbek ise kızlarının bu düşüncesinden dolayı çok duygulandığını ve bu tarz bağışların yaygınlaşmasını umduğunu kaydetti.

    “Her ikisi adına da çok sevinçliyiz”

    Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı öğretim elemanlarından Prof. Dr. Selma Ünal ve Dr. Öğr. Üyesi Feryal Karahan ise çocukluk çağı lösemileri nedeniyle tedavi alan adölesan yaş grubunun (10-19) en büyük kaygılarının dış görünüşlerinde ve özellikle de saçlarında meydana gelebilecek olan değişiklikler olduğuna dikkat çekti.
    Dr. Öğretim Üyesi Feryal Karahan, “Azra’nın hayali, yaklaşık bir aydır bilim dalımızda tedavi almakta olan Ayten için bu noktada bir umut oldu. Ayten, bizlere en çok “Saçlarıma ne olacak?” “Dökülecek mi?” ve “Saçlarım ne zaman çıkacak” gibi sorular soruyordu. Saçlarını kaybedeceği için çok ciddi kaygıları vardı ve bunun için çok üzülüyordu. Son birkaç günkü heyecanlı bekleyişinin ardından ise bugün bu bağıştan dolayı çok mutlu ve istediği oldu. Azra’nın saçlarını kendi yaşıtlarına bağışlamak istemesi de çok duygulandırıcı. Her ikisi adına da çok sevinçliyiz. Umarım bu bağış örnek bir davranış olarak yaygınlaşır. Azra ve ailesine bu düşünceli davranışları ve duyarlılıkları için ayrıca teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

  • “İstanbul’un kaynaklarını heba ediyorlar”

    “İstanbul’un kaynaklarını heba ediyorlar”

    İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Arnavutköy’de düzenlenen Muhtarlar ve Kanaat Önderleri Buluşması’nda vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Arnavutköy Belediye Başkanı Ahmet Haşim Baltacı, AK Parti Arnavutköy Belediye Başkan adayı Mustafa Candaroğlu, MHP Arnavutköy İlçe Başkanı Temel Bedir ve çok sayıda vatandaş katıldı. Vatandaşlar Kurum’a konuşması sırasında alkışlarla eşlik etti. Programda ilgiyle karşılanan Kurum, vatandaşlarla sohbet edip hatıra fotoğrafı da çektirdi.

    “Sadece İstanbul idealimizi birlik ve beraberlik içerisinde gerçekleştireceğiz”

    AK Parti’nin eser ve hizmet siyasetinin arkasında muhtarların olduğunu belirten Kurum, “Arnavutköy daha çok gelişecek. AK Parti’nin, Cumhur İttifakı’mızın yönettiği ilçelerimize gittiğinizde eser ve hizmet siyasetimizin en güzel örneklerine şahit olursunuz. Bu eser ve hizmetlerin arkasında da daima muhtarlarımızı, teşkilatımızı ve derneklerimizi görürsünüz. Hem milletimizi hem devletimizi temsil eden muhtarlarımız; vatandaşımızın her alandaki sorunlarına, isteklerine, sabırla, azimle cevaplar arayıp çözümler üretiyor. Yine iyilikte ve hayırda yarışan derneklerimiz, kanaat önderlerimiz, ülkemiz için bir anahtar görevi görüyorlar. Böylesine önemli görevler üstlenen siz değerli muhtarlarımız ve STK’larımız yaptığınız fedakâr çalışmalarla her türlü takdiri sonuna kadar hak ediyorsunuz. Bizler de her zaman sizleri yol arkadaşımız bilip sizlerle yol yürüdük ve yürümeye de devam ediyoruz. Milletimizle birebir istişare etme fırsatı olan siz muhtarlarımızla sık sık bir araya geliyor, mahallelerimizin sıkıntılarına derman olmak için gayret gösteriyoruz. 81 ilimizde, binlerce eseri nasıl beraber yaptıysak, şimdi çok daha güzellerini İstanbul’da yapmak için nice yollar yürüyeceğiz. İnanıyorum ki ‘Sadece İstanbul’ idealimizi birlik ve beraberlik içerisinde gerçekleştireceğiz” dedi.

    “Ruhumuz hep deprem bölgesindeki kardeşlerimizde olacak”

    Deprem ve sel felaketlerinde her zaman bölge halkının yanında olduğunu söyleyen Kurum, “Beni iyi kötü tanırsınız. Her afette milletimizin yanında olan bir kardeşinizim. Malatya’da İzmir’de depremler oldu, 2 saat sonra oradaydım. Acılarımıza beraber üzüldük. Gittik bir söz verdik. Yıllardır CHP anlayışıyla yönetilmiş güzel İzmir’imizin dönüşümünü biz yaptık. Kastamonu, Bartın, Rize ve Trabzon’da seller oldu, yine biz oradaydık. Asrın felaketinde yine hızlıca deprem bölgesine gittik ve günlerce, aylarca oradaydık. Hiçbir zaman algı belediyeciliği yapmadık. Milletimizin elinden tuttuk, hiç bırakmadık. Bize ‘yapamazsınız, kaynağı nereden bulacaksınız’ dediler. Tam 180 bin konutun inşasını 11 ilimizde eş zamanlı başlattık. 180 bin konutun ilk anahtar teslimlerini de 15 gün önce Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle depremzede kardeşlerimize verdik. Ruhumuz hep deprem bölgesindeki kardeşlerimizde olacak” şeklinde konuştu.

    “İstanbul’a hizmet etmeyip, İstanbul’u basamak olarak gördüler”

    Mevcut İBB yönetimini “İstanbul’u basamak olarak görmüşler” diyerek eleştiren Murat Kurum, “Bu anlayışla 81 ile hizmet etmiş, hepinizin memleketinde izi olan bir kardeşiniz olarak söylüyorum; ben dedikoduların bahanelerin arkasında olmadım. İyilik tarafında koşan oldum. Verdiğim tüm sözleri tutarak karşınızdayım. İstanbul’da deprem gerçeği var, trafik çilesi var. İnsanlar evine, işine gidemiyor. Mevcut CHP’li İBB yönetimi ne diyor; ‘ben 230 km söz verdim ve o sözümün sadece ve sadece 8 kilometresini yaptım’ diyor. 8 kilometre düşünebiliyor musunuz? Koca 5 yılda, sadece 8 kilometre metro yapmış. Hiçbir yeni metro ihalesi yapmamış, üstüne üstlük bizim ihalesini yaptığımız, 10 metro hattının üçünü iptal etmiş. O da yetmiyormuş gibi, ihalesini yaptığımız, finansmanı bulduğumuz Sancaktepe Metrosu’na hafriyat döktüler. 5 yıl boyunca İstanbul’a hizmet etmeyip, İstanbul’u basamak olarak gördüler” dedi.

    “Bunların İstanbul’a, Arnavutköy’e ilişkin projeleri yok”

    “5 yılda herhangi bir hizmet yapmadılar” diyen Kurum, “Dava arkadaşlarını, İl Başkanını, Genel Başkanı’nı sırtından hançerlediler. Ablam dediği İYİ Parti Genel Başkanı ile düşman oldu. Biz İstanbul’a eğer eser üretmezsek, İstanbul’a eğer hizmet etmezsek ve bu kararı 31 Mart’ta almazsak, bugün yaşadığımız çilenin katbekat fazlasını bundan sonraki süreçte yaşayacağız. Bunların İstanbul’a, Arnavutköy’e ilişkin projeleri yok. Ama reklama geldiklerinde diz boyu. İsrafı bitirdik dediler. ‘İsrafı bitirdik’ tabelalarına 175 milyon lira harcadırlar. 2 konsere tam 550 milyon lira harcadılar. Ama sorsanız ‘engellediler, yaptırmadılar.’ Heybeleri boş. 5 yılda herhangi bir hizmet yapmadılar” ifadelerine yer verdi.

    “İstanbul’un kaynaklarını heba ediyorlar”

    Murat Kurum, “31 Mart seçimleri böylesine kritik bir seçim. Bir tarafta Ayasofya müze olsun diyenler, diğer tarafta Ayasofya’da ezanlar sonsuza kadar yankılansın diyenler var. Bir tarafta ‘KAAN yapalım’ diyenler var, diğer tarafta da ‘kalorifer peteğine benziyor’ diyenler var. Bir tarafta 650 bin konutlu dönüşüm için çalışacak olanlar, diğer tarafta 5 bin konut yapıp depreme sırtını dönenler. İstanbul’a, arada bir belediyeye uğrayayım anlayışında bir CHP var. Ortaya koydukları hedefleri var. O hedefleri için İstanbul’un kaynaklarını heba ediyorlar. İstanbul hariç her yere harcıyorlar. Kongrelerde yaptıkları, konserlere harcadıklarını söyleyenler biz değiliz, kendi arkadaşları. İSKİ 5 yılda buraya bir şey yaptı mı? Kar, yağmur yağdığında başka yerlerde fotoğraf vermeyi biliyorlar. Deprem olduğunda ‘ben çocuklarımla tatile giderim’ demeyi biliyorlar. İstanbul’u sel bastığında ‘ben aileme vakit ayıracağım’ diyorlar. Bizim de ailemiz var, bizim de çocuklarımız var. Bizim ailemiz o kadar büyük ki; bizim ailemiz 85 milyon, bizim ailemiz 16 milyon. İstanbul’da yaşayan kardeşlerimiz bizim ailemiz. Onlar hangi bahaneyi üretirse üretsin, icraat, hizmet ve belediyecilik bizim işimiz. Bizi tek bir gün bile uzaklarda aramayacaksınız. Biz her zaman milletimizin yanında olduk. Bizi arayan Arnavutköy’deki konutların inşasında bulacak. Türkiye Yüzyılı’nda parlayan Arnavutköy’ü sizlerle birlikte inşa edeceğiz” şeklinde konuştu.

    “İstanbul’u yeniden dünyanın en güzel şehri yapacağız”

    Vezneciler Metrosu’nun Arnavutköy’e kadar uzatılacağını söyleyen Murat Kurum, “İstanbul’u yeniden dünyanın en güzel şehri yapacağız. Arnavutköy’ün o beklediği metroyu da Vezneciler’den buraya yine biz getireceğiz. Arnavutköy’ün, kadınlarımızın, çocuklarımızın beklediği eserleri kültür merkezlerini yine biz yapacağız. Biz her zaman milletin yanında olduk. Milletimiz bizi nerede istiyorsa orada olduk. Bundan sonra da baretimizi takıp çizmelerimizi giyeceğiz. Bizi arayan Arnavutköy’ün metro şantiyesinde bulacak. Bizi arayan Arnavutköy’deki konutların inşasında bulacak. Milletimizin destekleriyle Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde bu yolda sizlerle yürümeye devam edeceğiz” diye konuştu.

  • Burası kutuplar değil Ovit Yaylası

    Burası kutuplar değil Ovit Yaylası

    İspir ilçesi Yedigöl Mahallesi’nde ikamet eden ve ‘Dağların Oğlu’ olarak tanınan Bülent Erkan, kendini yıllardan beridir doğal yaşama adayan bir isim.

    Geçtiğimiz ay yaptığı eskimoevi ile gündeme gelen Bülent Erkan, bu kez Ovit Yaylası’nda elleriyle bir iglo yaptı. Karla kaplı Ovit Yaylası’na yürüyerek çıkan Bülent Erkan, kendine has yöntemleriyle iglosunu yaptı.

    Önce yapacağı iglo için yer belirleyen ve işaretleme yapan Erkan, daha sonra inşasına başladı. Kardan kütleler yapan ve bunları belirli bir düzenle üst üste koyan Bülent Erkan, zahmetli bir çalışmadan sonra iglosunu tamamladı.

    Yaban hayatı çok sevdiğini ve bu yüzden kendisine ‘Dağların Oğlu’ denildiğini belirten Erkan, yaptığı şeylerden her zaman heyecan ve zevk duyduğunu ifade etti.

  • Terzi esnafı işlerin durgunluğundan dertli

    Terzi esnafı işlerin durgunluğundan dertli

    Zaman zaman sıcaklığın mevsim normallerinin üzerine çıktığı ancak genel olarak soğuk havanın hissedildiği Eskişehir’de terzi esnafı durgunluk yaşıyor. Kış aylarında genellikle giysi tadilatına taleplerin artması nedeniyle işleri yoğunlaşan terziler, bu yıl beklemedikleri düzeyde bir durgunluk yaşadıklarını belirtti. Son yıllarda işlerin mevsimsel olarak hareketlenmesinden ziyade alışveriş merkezlerinin indirim dönemlerinin gelmesiyle yoğunluk yaşandığını dile getiren esnaf, vatandaşların terzilere artık daha az talep gösterdiğini söyledi.

    “Bu sene ekstra bir durgunluk var”

    Eskişehir’de terzilik yapan Beyhan Küpeli, son dönemlerde işlerinin durgun olduğunu söyledi. Önceki yıllardaki kış aylarında işlerin hiç bu kadar yavaşlamadığını ifade eden Küpeli, “Bu sene ekstra bir durgunluk var. Vatandaşlar genellikle tadilat yaptırırlar ama giyecek bir şey almadıkları zaman neyi diktirecekler? Mağazalara gidince ürünler çok iç açıcı bir fiyatta değil. Artık indirimler başlayınca işlerimiz hareketleniyor. Fiyatlarımızı uygun tutmaya çalışıyoruz. Geçen seneki listenin çok çok aşağısında yapıyoruz. Şahsen bu mesleği ev geçindirmek için değil, hobi olsun diye yapıyorum. Artık terzilik eskisi gibi bir meslek değil. Bu işi yaparak ev geçindirmek zor” dedi.

  • Anneannesinden öğrendiği mesleğiyle istihdam sağlıyor

    Anneannesinden öğrendiği mesleğiyle istihdam sağlıyor

    Devrek ilçesinde evinde oturmak yerine iş hayatına atılmaya karar veren 2 çocuk annesi Yadigar Benli (47), anneannesinden öğrendiği lokantacılık mesleğiyle bir işyeri açmaya karar verdi.
    Önceleri yaptığı et ve sulu yemekleriyle müşterilerini ağırlayan Benli, ilçesine has yöresel yemekleri de menüsüne kattı. Üç kadının da iş gücüne katılmasını sağlayan Benli; yaptığı girişimle diğer kadınlara örnek oldu.
    Sadece kadınların çalıştığı ve günlük 25 çeşit yemeğin üretildiği lokantada Benli ve mesai arkadaşları, müşterilerini misafir edasıyla ağırlamaya çalışıyor.

    “Yemeklere anne eli değiyor”

    Kadının her durumda güçlü ve başarılı olduğunu ifade eden Yadigar Benli şöyle devam etti:
    “12 yıl önce evden başladığım bu meslekte önce küçük bir işletme kurdum. Önceleri daha az çeşit yemek yapıyorduk. Üç kadın çalışıyorduk daha sonra lezzetlerimiz ve iş arkadaşlarım sayesinde kendimi geliştirerek işletmemizi büyüttük. Şu anda 10 kadın arkadaşım çalışıyor. Bildiklerimi onlara aktararak onları kadınların her konuda güçlü ve başarılı olduğunu hissettiriyorum.”

    Kadın istihdamına da katkıda bulunduğunu söyleyen Benli, “Yemeklerimize anne eli değiyor, evde kendi yaptığımız yemekleri burada gelen misafirlerimize sunuyoruz. Biz onları müşteri olarak değil misafir olarak görüyoruz ve onları en iyi şekilde ağırlamaya çalışıyoruz. Burada şu 10 kadın çalışıyoruz, her gün farklı ev yemekleri yapıyoruz. Haftada bir gün 3-4 çeşit yöresel yemeklere de yer veriyoruz. Müşterilerimizin her isteğine cevap veriyoruz. Müşterilerimize teşekkür ediyoruz geri dönüşü güzel oluyor. Açıldığımızdan beri kalitemizden ve lezzetimizden ödün vermiyoruz. Kadın elinin değdiği her şey güzeldir. Kadınlar istediklerinde başaramayacakları hiçbir şey yok” şeklinde konuştu.

  • Kayseri’nin en dar sokağı

    Kayseri’nin en dar sokağı

    İlçeye bağlı Kiçiköy Mahallesi’nde bulunan Gürcü Ömer Sokağı, diğer sokaklardan çok farklı. 138 santim eni bulunan sokak mahallede “dar sokak” olarak bilinirken, görenleri de hayrete düşürüyor. Aracın giremediği, 2 kişinin ise yan yana zor sığdığı sokak, eski evlerin arasında görsel bir şölen sunuyor.

    Sokağı gören vatandaşların hayret ettiğini belirten Yakup Doğrusöz, “Burayı gören vatandaşlar şaşkınlıkla bakıyorlar. Eskiden alternatif olmadığı için bu sokaklar çok kullanılırdı. Şimdi pek kullanılmıyor. Burası çok eski bir sokak. Burada evlerde birbirlerine bağlı. Buradan iki kişi yan yana zor geçer.

    Günümüzün şartlarına göre ilginç bir sokak. Görenler de hayretle bakıyor. ‘Neden bu kadar dar?’ diye soruyorlar” ifadelerini kullandı.