Samsun’da geçen yılın aynı döneminde göre ihracat artarken, ithalat ise azaldı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ocak ayında genel ticaret sistemine göre ihracat ve ithalat rakamlarını paylaştı. Verilere göre ülke genelinde ihracat yüzde 3,5 arttı, ithalat ise yüzde 22 azaldı. İhracat 2024 yılı Ocak ayında 19 milyar 991 milyon dolar olurken, ithalat ise 26 milyar 218 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Samsun’da Ocak ayında ihracat 102,5 milyon dolar, ithalat 98 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde Amasya’da 15 milyon dolar ihracat, 5,2 milyon ithalat, Ordu’da 29,3 milyon dolar ihracat, 1,8 milyon dolar ithalat ve Sinop’ta ise 3,9 milyon dolar ihracat ile 272 bin dolar ithalat kayıtlara geçti. Bu 4 ilde de ihracat rakamları geçen yılın Ocak ayına göre arttı. İthalat rakamları ise geçen yılın Ocak ayına göre düşüş gösterdi.
Öte yandan Samsun’da 2023 yılının Ocak ayında ihracat 91,9 milyon dolar, Amasya’da 10,6 milyon dolar, Ordu’da 19,9 milyon dolar ve Sinop’ta da 3,2 milyon dolar olarak kayıtlara geçmişti. 2023 yılı Ocak ayı ithalatı ise Samsun’da 60 milyon dolar, Amasya’da 4,4 milyon dolar, Ordu’da 3,9 milyon dolar ve Sinop’ta ise 788 bin dolara olarak gerçekleşmişti.
Etiket: güncelhaberler
-
Samsun’da ihracat arttı
-
Erzurum’da ithalat ve ihracat arttı
TÜİK verilerine göre 2024 yılı ocak ayında Türkiye’de ithalat yüzde 22 oranında azalırken ihracat yüzde 3,5 oranında arttı. İstatistiklere göre 2024 yılı ocak ayında Erzurum’da; 3 milyon 875 bin USD tutarında ithalat, 2 milyon 965 bin USD tutarında ihracat gerçekleştirildi. Erzurum’da ithalat, geçen yılın ocak ayına (3 milyon 716 bin USD) oranla yüzde 4,2, ihracat ise geçen yılın ocak ayına (1 milyon 161 bin USD) oranla yüzde 155 arttı.
-
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden açıklama
İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, “Bazı basın yayın organlarında yer alan ‘Ticaret Bakanı Ömer Bolat görevinden ayrılmak istedi ve talebini Cumhurbaşkanı’na iletti’ iddiası doğru değildir. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, göreve geldiği günden itibaren çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. Bakan Bolat’ın özel işlerini aksattığı için görevinden ayrılmak istediği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Piyasalarda güvensizlik oluşturmaya yönelik kulis adı altında yapılan manipülatif haberlere itibar etmeyiniz” denildi.
-
Dolar 31,16 seviyesinde
İstanbul Kapalıçarşı’da 31,1640 liradan alınan dolar 31,1660 liradan, 33,74 liradan alınan euro ise 33,7420 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 31,14 liradan, euro ise 33,76 liradan satılmıştı.
-
Görenler depo sanıyor
Danişmentgazi Mahallesi Mezbaha Sokak’ta bulunan Sultan Pazarı Camii, görünüşüyle dikkat çekiyor. İlk bakıldığında depoya benzetilen yapıyı görenler, yaklaştığında cami yazısını görünce şaşkınlık yaşıyor. Hangi tarihte ibadete açıldığı bilinmeyen caminin minaresi ise ahşap direğe asılı hoparlörlerden oluşuyor.
Hatay’dan Sivas’a ticaret yapmak için geldiğini ifade eden Emre Dağlar, prefabrik yapının cami olduğunu öğrenince inanamadığını belirterek, “Hayvan alıp satıyorum. Danişmentgazi Mahallesi’ne geldiğimde camiyi gördüm, dikkatimi çekti. İlk başta cami olduğuna inanamadım. Daha çok prefabrik ev gibi duruyordu. Cami yazısını görünce bakmak istedim, kapısı kilitliydi. Mahalle sakinlerine sorduğumda din görevlisinin kısa süre önce tayin edildiğini söylediler. Yeni din görevlisi de gelmemiş, şu an işlevi yok. Namaz kılacaktım ama nasip olmadı. Daha önce böyle bir camiye denk gelmedim, ilk defa burada gördüm” dedi. -
Ayakkabı ustaları talep patlamasına yetişemiyor
Ayakkabı fiyatlarının yükselmesiyle vatandaşlar eski ve yırtılan ayakkabıları tamir ettirmeye yöneltti. Ayakkabıcılarda da yoğunluk arttı.
Çırak bulamıyorlar
Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde bir göz dükkanda ayakkabı tamir eden ustalar siparişlere yetişemez duruma geldi. Ertuğrul Mahallesi’ndeki tarihi Bedesten Çarşısı’nda ayakkabı tamir edilen dükkan tıka basa eski ayakkabılarla dolmuş durumda. Ayakkabılar artık dükkanın dışına taşarken, ayakkabı ustası Tolga Atmacalar, bu işi yapacak çırağın da olmamasının işlerini daha da zorlaştırdığını belirtti.
“Dükkan ayakkabıyla doldu taştı, daha da dolup taşacak”
Ayakkabı tamir ustası Tolga Atmacalar yaptığı açıklamada, “Son dönemdeki bu hayat pahalılığı, özellikle ayakkabı başta olmak üzere birçok malzemenin tamirinde yoğunlukların oluşmasına sebep oldu. Bütün bunların yanında dediğimiz gibi artık bu işi yapacak çırak yok. Bu etkenlerin artmasıyla biz de artık birçok şeye yetişemez olduk. İnsanlar tamir etmek istiyor ama tamir edecek usta kalmadı. Biz de seçerek yapılabilecekleri elimizden geldiğince yapmaya çalışıyoruz. Dükkan ayakkabıyla doldu taştı, daha da dolup taşacak. Biz de ne yapalım, yetişemiyoruz. Yardım edecek çırak bile yok. En büyük sıkıntımız çırağın olmayışı. Gençler bu işe hakir görüyor. Kimsenin gelip bu mesleği öğrenip devam ettirme gibi bir derdi yok” dedi.
“Bu işi yapacak adam kalmadı artık”
Ayakkabı ustası Rasim Erim ise yaptığı açıklamada, ayakkabıların dükkanın dışına taştığını ifade ederek, “Bu işi yapacak adam kalmadı artık. Alım gücü olmayınca insanlar eskileri tamir etmeye getiriyor. Bu durum da yoğunluğumuza sebep oluyor” diye konuştu.
-
450 ağaç bir gecede katledildi
Denizli’nin Acıpayam ilçesinde ağaç katliamı yaşandı. İlçeye bağlı Benlik Mahallesi’nde M.Y.’ye ait 13 bin 500 metrekare tarla içinde dikili 10 yaşındaki 450 adet ceviz ağacı, gece kimliği belirsiz kişi veya kişilerce kesildi. Ceviz ağacı katliamını gerçekleştiren şüphelilerin yakalanması için soruşturma başlatıldı.
Mahallede yaşanan ceviz ağacı katliamının çok üzücü olduğuna dikkat çeken Turan Güngör, “Benlik Mahallemizde çiftçimiz M.Y’ye ait 10 yaşındaki 450 adet ceviz ağacı gece kimliği belirsiz kişi veya kişilerce tahra veya nacak kullanılarak katledilmiş. Çiftçimizin 10 yıllık emeği yaptığı masrafı boşa gitti. Şeref, şerefsizlik, onur, duruş okullar bitirerek öğrenilmez karakterden gelir. Hain adam her zaman her yerde aynıdır. Hinliğini mutlaka yapar. Bu hainlik yıllarca konuşulacak, seni kimse unutmaz. Ceviz katliamına neden olan kişi veya kişiler bence hayatının en büyük hatasını yaptı. Göstere göstere ağaç katliamına jandarmamız el koydu. Kısa sürede de bu olay çözülecektir. Bunu yapanlarda çok büyük ceza alırlar. Bu yapılan ceviz bahçesi katliamını şiddetle kınıyoruz. Benlik Mahallemizdeki mağdur ceviz ağacı bahçesi sahibi çiftçimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi.
-
Çiftçiler yeşillenme hastalığına karşı teyakkuzda
Dünyada turunçgillerin en önemli hastalıklarından biri olarak kabul edilen turunçgil yeşillenme hastalığı, bir tür böcek olan Asya turunçgil psillidi, (diaphorina citri) aracılığıyla geniş alanlara yayılabiliyor. Halihazırda dünyada 33 ülkede görülen ve en yakın Kuzey Kıbrıs’ta tespit edilen hastalık için karantina tedbirleri alınıyor.
Ülkemizde de karantina tedbirlerinin uygulandığı hastalık ile ilgili 3 milyon 200 bin ton narenciyenin üretildiği Adana’da çiftçiler çağrıda bulundu.
Turunçgil yeşillenme hastalığının bulaşması durumunda, Türkiye’nin ekolojik şartları göz önüne alındığında zararlının yüksek popülasyon düzeyine çıkarak yıkıcı etkileri olabileceği, ağaç ölümleri ile beraber büyük miktarda ürün ve ihracat pazarı kaybına neden olacağı belirtildi.“Akdeniz meyve sineğinden daha tehlikeli”
Konuyla ilgili Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Doğan, hastalığı yayan zararlının, fidan ve aşı gözü gibi bitki üretim materyallerinin yanı sıra turunçgil bitkilerinin yeşil bölümleri ile odun ve budama artıkları ve en önemlisi de işlenmemiş meyve ticaretiyle yayıldığını söyleyerek, “Ülkemizde bu hastalık görülmedi ancak dünyada 33 ülkede görüldü. Turunçgil yeşillenmesi hastalığı vektör böcekler aracılığıyla taşınıyor bu böcekler aslında bakteri taşıyorlar. Taşınan bu bakteriler böylelikle taşınan yerde yeşillenme hastalığına sebep oluyor. Hastalık çok çabuk yayılıyor. Turunçgil yeşillenmesi hastalığı Akdeniz meyve sineğinden daha kötü, en azından Akdeniz meyve sineğini kimyasallar ile önleyebiliyoruz. Yeşillenme hastalığının bir ilacı yok önleme şansımız yok, 33 ülkede karantinaya alındı, ülkemizde de karantina tedbirleri var” ifadelerini kullandı.
“Kuzey Kıbrıs’tan ürün gelmemeli”
Kuzey Kıbrıs’tan Türkiye’ye narenciye ürünlerinin gelmemesi ve transit geçitlerin yapılmaması gerektiğini aktaran Doğan, şunları söyledi:
“İki firma şu an Kıbrıs’tan Türkiye’ye narenciye getirmekte. Tarım Bakanlığı tarafından Kıbrıs’ta da kontroller yapılıyor, oradaki ürünler kapalı ortamda fümigasyon yapılıyor ve aletler dezenfekte ediliyor. Önlem alınıyor fakat ne kadar önlem alırsak alalım tır ve kamyonlar bahçe içerisine girdiklerinde tırın etrafına böcekler yerleşebiliyor. Onlar aracıyla böcekler ülkemize girerse bizim burada narenciyeyi kurtarma şansımız olmaz.”“Böcekler ülkeye girerse bahçeleri kaybederiz”
Adana’nın önemli bir narenciye üretim merkezi olduğunu, hastalığın Adana’da görülmesinin ekonomiye ciddi zarar vereceğini vurgulayan Doğan, “Sadece Adana ilimizde 850 bin dönüm alanda narenciye ekimi var. Bu seneki rekolte 3 milyon 200 bin tondu, beklediğimizden fazla rekolte oldu. Biz Türkiye narenciye üretiminin yaklaşık yüzde 50’sini üretiyoruz. Bu böcekler ülkeye girerse bakteriler meyvelere bulaşırsa 5-8 yıl içerisinde bahçemizin hepsini kaybederiz. Milyonlarca insan buradan ekmek yiyor, para kazanıyor ve biz bu ürünleri yurt dışına gönderdiğimizde de ülkemize milyarlarca dolarlık döviz girmekte. Bu yüzden Tarım Bakanlığının çok sıkı tedbirler alması gerekiyor” diye konuştu.
-
4bin yıllık sarmaşık mest ediyor
Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Müdürlüğü tarafından anıt ağaç olarak tescillenen binlerce yıllık sarmaşık asırlara meydan okuyan kökleri ve yeşil gelinliği ile kendine hayran bırakıyor.
Doğa Koruma ve Milli Parklar tarafından anıt ağaç olarak tescillenen ve koruma altındaki, dev sarmaşık Meydan Yaylası Bığbığı mevkiinde boyu 20 metre, taç genişliği 23 metre, çapı 2.3 metre olarak ölçülen sarmaşık bin 222 rakımda yeşermeyi sürdürüyor.
İlçeye gelen ziyaretçilerin dikkatini çeken dev sarmaşık ilçedeki doğal çeşitliliğe de katkıda bulunuyor. Suyla doğanın buluştuğu alanlar görsel bir şölen oluşturuyor.
Yıllara meydan okuyan dev sarmaşığı herkesin görmeye geldiğini belirten Sinan Koyuncu, “4 bin yıllık bir ağaç. Herkes bölgemize bu ağacı görmeye geliyor. Doğa harikası” diye konuştu. -
“Motorcu dostu bariyerlerin sayısını artıracağız”
Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Şişli’de Çilesiz İstanbul Tanıtım Toplantısı’nı düzenledi. Kurum daha öncede açıkladığı projelerini “Uğraştıran Değil Ulaştıran İstanbul” adı altında detaylı bir şekilde anlattı. Kurum, programda toplu ulaşım başta olmak üzere birçok farklı projelerini de sunum eşliğinde aktardı.
Program’a Kurum’un yanı sıra milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi parti üyeleri, meclis üyeleri, STK ve muhtarlar katıldı.“İstanbul’umuza 122,2 kilometre uzunluğunda yeni tüneller kazandırıyoruz”
Trafiği azaltmaya yönelik projeleri ile ilgili konuşan İBB Başkan Adayı Kurum “Avrupa Yakası’nda 88 Anadolu yakasında 34 kilometre olmak üzere İstanbul’umuza 122,2 kilometre uzunluğunda yeni tüneller kazandırıyoruz. İlk 5 yılımızda Çayırbaşı, Ayazağa, Levazım ve Dolmabahçe etabında 25,7 kilometrelik tünel projesini yapacağız. Büyükdere Caddesi ve sahil yoluna alternatif Dolmabahçe’den başlayıp Kilyos’a uzanan tünel zincirini hayata geçirmiş olacağız. Yine Kağıthane-Bayrampaşa hattı arasında 11,5 kilometrelik tünelimizi hizmete açacağız. Anadolu yakasında 10,2 kilometrelik Yenisahra-Bostancı tünelinde ise Kadıköy’den gelip Tuzla’ya giden kardeşlerimiz yapacağımız yan yol düzenlemesiyle Bostancı Sahili’ne gidebilecekler. Bu proje ile Göztepe’den doğuya doğru, E-5 Karayolu ile Sahil Yolu arasında kesintisiz bir bağlantı yolu oluşturacağız. E-5 Karayolunun trafik yoğunluğunu azaltacağız. İkinci 5 yılımızda ise 74,7 kilometrelik yeni tünel hedefimizin 50,9 kilometresini Avrupa Yakası’nda Bayrampaşa’dan Büyükçekmece’ye uzanan karayolu tüneliyle sağlayacağız. Sahil yolunun Anadolu Yakası’nda alternatifi olacak 23,8 kilometrelik Harem-Çengelköy-Kavacık’ta Nakkaş tünel kavşağı ile birlikte Çengelköy kavşağından Çubukluya kadar kesintisizi ulaşımı sağlayacağız. E-5 karayoluyla TEM otoyolu ve Kuzey-Güney istikametinde iki yakada da boğaz sahil yollarını trafik çilesinden kurtaracağız. Trafik yoğunluğu üst seviyelerde olan E-5, TEM ve birbirine bağlayan bağlantı yollarının yoğunluğunu azaltacağız. Sarıyer-Beşiktaş arasında vatandaşımız 12 dakika yolculuk yapacak. Beşiktaş-Beylikdüzü arası yolculuk süresi 23 dakikaya, Beşiktaş-Küçükçekmece arası 15 dakika, Harem-Kavacık arası yolculuk süresi ise da 9 dakika olacak. Avrupa ve Anadolu yakasında Altınşehir-Bahçeşehir, Tüyap-Silivri, Sultanbeyli-Kurtköy ve Göztepe-Çayırova arasında tam 260 kilometre ana yol ve yan yolumuzun düzenlemesini yapacağız. Bu da yan yollarla birlikte İstanbul’da trafik yoğunluğunu artıran sorunları çözecek 151 kavşak düzenlemesiyle birlikte 39 ilçede ve mahallelerimizde trafik yükünü azaltacak ve İstanbulluya nefes aldıracak projelerimiz olacak. Çile haline gelmiş Mahmutbey kavşağımız başta olmak üzere Kağıthane, Bayrampaşa, Eyüpsultan, Ataköy, Zeytinburnu, Bakırköy, Ataşehir gibi en acil noktalarda kavşak projelerini başlatacağız. 1 Nisan’da inşa süreçlerine başlayacak, tüm köprülü kavşak ve yollarımızı 2 yıl içerisinde vatandaşımızın hizmetine açacağız” dedi.
“Şehir içi ulaşımında seyahat süresini yüzde 20 düşüreceğiz”
Ağır vasıta trafiğini şehrin dışına alacağını aktaran Kurum sözlerine şöyle devam etti: “Şehrimizin trafiğini rahatlatacak 2 büyük hamlemiz daha olacak. Esenler Otogarı ve Harem Otogarı’nı şehrin kuzeyine birini Kurtköy’e diğerini de İhsaniye’ye taşıyoruz. İstanbul’un şehir içi trafik yükünü alırken, şehirlerarası yolcularımızı ve şoförlerimizi de rahatlatacağız. Mevcut otogarlarımızın esnafına, bu yeni otogarlarda öncelik vereceğiz. Otogarları raylı sistemlere entegre ederek; gelen hiçbir kardeşimizi mağdur etmeyeceğiz. Ağır vasıta trafiğini iki yakada kuracağımız 6 yeni lojistik merkeziyle şehir dışına alacağız. Bunların ikisi, Avrupa Yakasında Yassıören ile Anadolu Yakasında Kocaeli sınırımızda Körfez Lojistik Köyleri olacak. Diğer 4 lojistik köyümüzde ise YeşilBayır’da, Çatalca’da, Kurtköy’de ve Paşaköy’de kurularak ana lojistik sisteminin destek noktaları olarak hizmet verecekler. Lojistik Köylerimizde tüm temel hizmet birimleri, serbest bölge, antrepo tesisleri, tır parkları, teknoloji geliştirme bölgesi, organize sanayi alanları ve demiryolu entegrasyon alanı bulunacak. Bu yatırımlarımızla, kent içi trafiğinde bulunan yaklaşık 1 milyon ağır vasıta trafiğini şehrin çeperlerine taşımış olacağız. Planlı bir dağıtım modeliyle şehir içi ulaşımında seyahat süresini yüzde 20 düşüreceğiz. Ayrıca İstanbul’un kuzeyinde oluşturacağımız lojistik altyapımızın bir parçası olarak, Karadeniz’in İstanbul kıyısında Kuzey İstanbul Limanı projemizi hayata geçireceğiz. Marmara Denizi’mizdeki gemi trafiğini de azaltmış olacağız. Bunun yanında, İstanbul’un güneyindeki trafiği, ağır vasıtalardan da arındıracağız”
“Motorcu dostu bariyerlerin sayısını ve uzunluklarını artıracağız”
Motosiklet sürücüleri için yeni projelerini açıklayan Kurum “2018’den bugüne otomobil sayımız sadece yüzde 15 artarken, motosiklet sayımız yüzde 119 artış gösterdi. Buradan motosiklet kullanıcısı vatandaşımıza müjdemizi veriyorum. Tüm motosiklet kullanıcılarının can güvenliği için, trafik yoğunluğu olan önemli ana arterlerde ayrıştırılmış özel motosiklet yolları, yeni motor yollarını devreye alacağız. Öncelikle Bakırköy, Barbaros Bulvarı, Büyükdere Caddesi, Kozyatağı, Maltepe sahil yolu ve Samatya olmak üzere mümkün olan her yerde emniyetli motor yollarımızı yapacağız. Başta kaza kara noktaları olmak üzere tüm yolarımızda motorcu dostu bariyerlerin sayısını ve uzunluklarını artıracağız. Buradan İstanbul’daki 250 bin motokurye emekçisine de müjdem var. Motokuryelerimizin dinlenebilmesi, ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için yeni yapılacak tüm yol kenarlarına sizler için dinlenme alanları ayıracağız. İstanbul’daki 250 bin motokurye kardeşimiz için yol kenarlarında yeni cepler açacağız. Bu ceplerde oluşturacağımız tesislerde kardeşlerimiz ihtiyaçlarını giderebilecek” şeklinde konuştu.
“Yol Üstü Otopark Yönetim Sistemi Uygulamasını hayata geçireceğiz”
Yeni otopark sistemleri ve millet yolları konseptinden bahseden Kurum “Mevcut yönetim ‘Transfer merkezlerinde 100 bin araçlık otopark imkanı, asansörlü sistemlerle kapasite artırılacak’ demişlerdi. Ama bunu da yapamadılar. Bunlar mevcut asansörlerimizi bile çalıştıramadılar. Yeni otopark asansörü yapmalarını da beklemiyorduk. Biz göreve gelir gelmez indirme bindirme cepleriyle, engellilere ait özel otoparklarıyla, mahalle sakinlerine özel park imkanlarıyla Yol Üstü Otopark Yönetim Sistemi Uygulaması’nı hayata geçireceğiz. İstanbul’umuza ilk 5 yılda; üstü park altı otopark olacak, vatandaşımızın arabasını bırakarak toplu ulaşımla bağlantı kuracağı tam 250 bin araçlık otopark kazandıracağız. İşte İSPARK’ın durumu ortada. Bu kurum neden zarar ediyor? İSPARK’ımız liyakatsiz ellerde kötü yönetildiği için zarar ediyor. Ama biz bütün mahallelerde evinin önüne park eden vatandaşımızdan ücret alınmasına rağmen İSPARK zarar ediyor. Biz mahallerimizde evinin önüne aracını bırakan vatandaşlarımızdan herhangi bir ücret almayacağız. Ücretsiz otopark yapacağız. Göreve gelir gelmez İSPARK’taki tarifede tam %25 oranında indirim yapacağız. Vatandaşımız için ilk yarım saati de ücretsiz yapacağız. Ben vatandaşımıza bir müjde daha veriyorum. Millet Yolları konseptini getiriyoruz. İstanbul’un her yerinde yayalaştırılmış cadde ve meydanlarımızı artıracağız. Millet Yolları projemizde; klasik planlamayı değil, İstanbul Medeniyet ve Tasarım Rehberini odağımıza alacağız. Yaptığımız kaldırımı, aydınlatmayı, inşaat malzemesini, yeşil alanları, parkları ortak bir dile göre yapacağız. İstanbul’un şehirciliğinin kurumsal dilini Millet Yollarımı da yaparak yansıtacağız. İstanbullular bize güvensin, biz yaya dostu bir İstanbul için gerekli bütün adımları atacağız” ifadelerine yer verdi.
“İstanbul’umuzda tüm ulaşım ağı yapay zeka ile desteklenecek”
İstanbul’da ki ulaşımla ilgili yeni uygulamaları aktaran Kurum “Ulaştıran İstanbul Strateji Planımızın dördüncü adımına geleceğim. Otobüsler yanıyor, metrolar yolda kalıyor, İstasyonları su basıyor, yürüyen merdivenler çalışmıyor. Göreve geldiğimizde Akıllı Ulaşım Sistemleri’nde öncü İstanbul’umuz için fetret dönemi hep birlikte bitireceğiz. Siz liyakatli kadroları işten çıkarırsanız akıllandırılmış, kara kutulardan izlenen, yollarda kalan müdahale edilebilen, yanan otobüslere terfi edersiniz. Göreve gelir gelmez Ulaştıran İstanbul Strateji Planımızın 4. Adımıyla, teknolojinin İstanbullu anlayışıyla Akıllı Ulaşım ve Yönetim Sistemini hemen tesis edeceğiz. İstanbul’umuzda tüm ulaşım ağı yapay zeka ile desteklenecek. Tam adaptif sinyalizasyon sistemiyle kavşaklarda beklemeyeceğiz. En gelişmiş sensör ve kameralardan kurulu elektronik denetleme sistemimizle trafiği yönlendireceğiz. Tünel işletim merkezini daha verimli hale getireceğiz. Toplu uaşıma araçları ve İETT filo yönetim merkeziyle toplu taşımadaki her bir aracımızı anlık olarak izleyeceğiz. Metro hat kontrol merkezi işler hale getirilecek. Lojistik yönetim merkezleriyle akıllı lojistik dağıtım sistemi kurulacak. Yerli yazılımla Dijİstanbul’u hemen hayata geçireceğiz. DİJİSTANBUL ile size en yakın boş otoparkın nerde olduğunu göreceksiniz. Otoparka varmadan yerinizin rezervasyonunu yapabileceksiniz. Aracınız elektrikli bir araçsa, seyyar şarj istasyonundan randevu alıp, siz işlerinizi hallederken aracınızı otomatik şarj ettireceksiniz. Parket uygulamasıyla gittiğiniz her yerde en yakın ve müsait otoparkı bu uygulamadan öğrenecek ve yol tarifini alacaksınız. Yol-@çık uygulamasıyla bulunduğunuz konumdan gitmek istediğiniz yere kadar en verimli ulaşımı bu seçeneklerden takip edebileceksiniz” dedi.
“İstanbul’un trafiğinde direksiyon sallayan herkese eğitimler vereceğiz”
Yeni kurulacak olan Ulaşım Akademisi’nde verilen eğitimlere de değinen Kurum “Son adımımız olan Ulaşım Akademi’mizi hemen kuracağız. Mesleki teorik eğitim merkezimizde İstanbul’un trafiğinde direksiyon sallayan herkese eğitimler vereceğiz. Uygulama eğitim merkezimizde kuracağımız parkur ve simülasyonlarla şoförlerimize pratik öğrenme imkanları sunacağız. Burada psikolojik destekten test desteğine kadar her türlü desteği vereceğiz. Ölçme değerlendirme ve sertifikasyon sistemiyle uluslararası lisanslardan vatandaşımızı faydalandıracağız. Stratejik planlamamızla İstanbullu kardeşlerimin ulaşımdaki iyileşmeyi her gün hissedeceği, her anlamda tasarrufa şahit olacağı bir uygulamayı gerçekleştireceğiz. Şehrimizi ulaşımda üst lige taşırken, mevcut yönetimin 2019’da yüzde 47’den alıp bugün yüzde 64’e yükselttiği trafik yoğunluğunu 2029’da yüzde 50’ye, 2034’te yüzde 41’e düşüreceğiz. 2019’da 45 dakika olup da liyakatsiz ellerde bugün 64 dakikaya çıkan ortalama seyahat süremizi de 48 dakikaya, 2034’te 39 dakikaya indireceğiz. Bugün bizi uğraştıran İstanbul, ulaştıran bir İstanbul’a dönüşecek. Ve ulaştıran İstanbul, trafikte her yıl 3 milyon ton daha az karbondioksit üretirken şehrimiz, ülkemiz, dünyamız 450 bin yetişkin ağacı kurtarmış olacak. 1 Nisan’dan itibaren İstanbul trafik çilesinden kurtulacak. İlk 5 yılın sonunda azaltacağımız İstanbul trafiğine 10 yılın sonunda, bir daha geri dönmemek üzere son vereceğiz” şeklinde konuşmasını tamamladı.