İstanbul Kapalıçarşı’da 31,0750 liradan alınan dolar 31,0770 liradan, 33,6330 liradan alınan euro ise 33,6350 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 30,99 liradan, euro ise 33,62 liradan satılmıştı.
Etiket: güncelhaberler
-
Sokak satıcılarına yönelik Narkoçelik-2 Operasyonu
İçişleri Bakanı Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, uyuşturucu madde imalatçılarına ve bunların satışını yapanlar ile sokak satıcılarına yönelik 46 ilde düzenlenen “Narkoçelik-2” Operasyonlarında; 983 kg uyuşturucu madde ve 92 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildiğini belirterek 227 zehir taciri ve sokak satıcısının da yakalandığını kaydetti.
“Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; gençlerimizi ve geleceğimizi zehirleyen uyuşturucu tacirlerine göz açtırmayacağız. Her an enselerindeyiz. Bizden kaçamayacaklar” diyen Bakan Yerlikaya, operasyonlarla ilgili şu ayrıntıları paylaştı:
Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüklerince; 498 ekip, bin 590 personel ve 24 narkotik dedektör köpeğinin katılımıyla Adana, İstanbul, Ankara, Batman, Antalya, Kırklareli, Tekirdağ, İzmir, Bursa, Konya, Kocaeli, Kütahya, Mersin, Samsun, Mardin, Osmaniye, Trabzon, Kayseri, Gaziantep, Yozgat, Diyarbakır, Giresun, Denizli, Karaman, Balıkesir, Bitlis, Şanlıurfa, Muğla, Sakarya, Edirne, Aksaray, Aydın, Eskişehir, Kahramanmaraş, Ordu, Düzce, Erzincan, Bolu, Malatya, Sivas, Erzurum, Niğde, Hatay, Elazığ, Kilis ve Kastamonu olmak üzere 46 ilde ‘Narkoçelik-2’ Operasyonları düzenlendi.
Bazı illerde ele geçirilen uyuşturucu miktarları, yakalanan zehir tacirleri ve sokak satıcıları şöyle:
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 327 kg metamfetamin, 53 kg esrar, 39 kg skunk, 9 kg kokain ve 41,5 kg kimyasal hammadde ele geçirildi. 14 sokak satıcısı yakalandı.
Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 171 kg skunk ele geçirildi. 1 zehir taciri yakalandı.
Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 66,5 kg skunk ele geçirildi. 1 zehir taciri yakalandı.
Düzce İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 26 kg eroin ele geçirildi. 1 zehir taciri yakalandı.
Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 12 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 1 zehir taciri yakalandı.
Erzincan İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 24 bin adet sentetik ecza ele geçirildi. 1 zehir taciri yakalandı.
Bolu İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 6 kg metamfetamin ele geçirildi. 1 zehir taciri yakalandı.
Adana İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 101 kg esrar, 7 kg kimyasal hammadde ele geçirildi. 3 zehir taciri yakalandı.
Edirne İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 17 kg skunk, 3 kg kokain, 17 kg sentetik kannabinoid ele geçirildi. 1 zehir taciri yakalandı.
Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 56 bin adet sentetik ecza ele geçirildi. 1 zehir taciri yakalandı.
Mardin İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 70 kg metamfetamin, 28 kg kimyasal hammadde ele geçirildi. 4 Sokak Satıcısı yakalandı.
Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimiz tebrik ediyorum.” -
“Kadınlarımız, istihdam oluşturan tarafta olacaklar”
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Beşiktaş’ta düzenlenen ‘İstanbul’u Büyüten Kadınlar’ programında kadınlarla bir araya geldi. Programda Kurum’a eşi Şengül Kurum, eski Başbakan Tansu Çiller, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Saliha Demirer eşlik etti. Protokol konuşmalarıyla başlayan program, Kurum’un çalışmalarının olduğu tanıtım filmi ile devam etti.
“4 bin yıllık asaletinizle her alanda tarih yazmaya devam ediyorsunuz”
Programda konuşan AK Parti İBB Başkan Adayı Murat Kurum, “Dün konuşmama hazırlanırken Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu güzel cümlesini bir kez daha okudum. Atatürk ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin kadınları, bütün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en şerefli varlığımızdır.’ Sizler bu sözlerin bizzat ispatısınız. Çünkü bugün, 4 bin yıllık asaletinizle her alanda tarih yazmaya devam ediyorsunuz. İstanbul’un neresine gitsek sizin eserlerinizi görüyoruz. Zaten İstanbul tarihinin hangi dönemine bakarsanız, bu şehrin bir kadınlar şehri olduğuna şahit olursunuz. İstanbul’umuz güzelliğiyle sizlere benzemektedir, şefkatiyle sizleri andırmaktadır. İstanbul’un ilk kuruluş efsanesi bile dünyanın en güzel kadınının hikâyesiyle başlar. Kız Kulesi, İstanbul’un tarihindeki en güzel efsanelerden birini temsil eder. İstanbul Şah Sultan’ın, Haseki sultanların külliyeleriyle, Mihrimah ve Valide sultanların camileriyle, Osmanlı’nın o zarif kadınlarının yaptırmış oldukları binlerce vakıfla kadınların ellerinde adeta bir dantel gibi işlenmiştir. Bu şehrin kadim mahallelerinde bulunan evlerin, meydanların, hanların tamamının altında kadınların imzaları vardır. Seyyahlar da bu durumu kabul etmiş olmalılar ki notlarında ‘İstanbul, dünyada en çok kadın elinin değdiği şehirdir’ derler. İşte İstanbul’un en güçlü şirketlerinin, sivil toplum kuruluşlarının, kamunun yöneticisi olan kadınlarımız buradalar. İstanbul’umuz inşaattan tekstile, savunma sanayisinden sivil topluma, hukuktan spora, gazetecilikten sanata kadar her alanda liderlik eden Türk kadınının emekleriyle 1 Nisan sabahı itibarıyla yeniden tarih yazmaya hazırlanmaktadır. 39 gün sonra İstanbul’umuz gerçek belediyecilikle tanışacak ve ‘Kadınların İstanbul’u’ dönemi başlayacak” dedi.
“İstanbul’u teknolojinin, bilişimin, bilimin merkezi yapmak için çalışacağız”
İstanbul’u her alanda örnek bir şehir yapmak için çalışacağını belirten Kurum, “Kadınlarımızın inceliğini, özgüvenini örnek alan bir yönetim anlayışı sunacağız. Bugün nasıl sizler insanımızın, emekçimizin daha güzel bir geleceğe uzanması için canla başla mücadele ediyorsanız, biz de aynı geleceği kurgulamak için ter dökeceğiz. Bugün aranızdaki hocalarımız, nasıl muhteşem sanatkârlar yetiştiriyorsa biz de bu şehrin kültürle, sanatla yaşaması için çaba sarf edeceğiz. Sizler nasıl yenilikçi projelerinizle gençlerimize kariyer fırsatları sunuyorsanız, biz de gençlerimize yeni iş alanları açacağız. Şirketlerinizde Türkiye’nin büyümesi için nasıl çalışıyorsanız, biz de İstanbul’u her alanda dünyaya örnek bir şehir yapabilmek, yarınlara güven ve huzur içerisinde hazırlayabilmek için koşacağız. İstanbul’u teknolojinin, bilişimin, bilimin merkezi yapmak için çalışacağız. Göreve geldiğimizde kadın yönetici, işçi ve memur sayımızı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tarihindeki en yüksek seviyeye çıkaracağız. İstanbul’un kadınları, bu aziz şehri nasıl bugüne taşıdıysa biz de İstanbul’u yeniden yükselişe geçirecek projelerimizi sizlerle birlikte yapacağız” şeklinde konuştu.
“İstanbul’u Yöneten Kadınlar Meclisimizi 1 Nisan sabahı itibarıyla kuracağız”
1 Nisan’dan itibaren İstanbul’u kadınlara birlikte yöneteceğini dile getiren Kurum, “Biz iktidarda olduğumuz 22 yıl boyunca kadınlarımızın, annelerimizin hep yanı başında olduk. Kadınların özgürlüğü ve özgüveni için her adımı kararlılıkla attık. İş gücüne katılım düzeylerini olabildiğince artırdık. Bugün, kadınlarımızın her alanda güçlendiklerini gördükçe, geleceğe daha umutla bakıyoruz, kadınlarımızla gurur duyuyoruz. Bizim dönemimizde İstanbul’a yön veren doğrudan kadınlar olacak. 1 Nisan’dan itibaren bu şehri kadınlarımızla birlikte yöneteceğiz. İstanbul’u Yöneten Kadınlar Meclisimizi 1 Nisan sabahı itibarıyla kuracağız. Sizlerle bugün ilkini yaptığımız bu toplantıyı düzenli olarak yapacağız” ifadelerine yer verdi.
“İstanbul’umuzu sıfır atığın model şehri yapacağız”
Sıfır atık ile ilgili konuşan Murat Kurum, “Bir çevre hareketi olarak doğan, daha sonra hızla Türkiye’nin en büyük kadın hareketine ve ardından da küresel bir çevre hareketine dönüşen sıfır atık hareketimiz saygı değer Emine Erdoğan hanımefendinin öncülüğünde yürüttüğümüz Sıfır Atık Projesi’dir. İstanbul’umuzu sıfır atığın model şehri yapacağız. İstanbul Sayın Cumhurbaşkanı’mızın da ortaya koymuş olduğu 2053 net sıfır emisyon hedefini yakalayan ilk şehir olacak. 2040 yılına geldiğimizde gerçekleştireceğimiz çalışmalarla birlikte İstanbul’da net sıfır emisyona ulaşacağız. İstanbul’un güçlü kadınlarından sadece sıfır atık hedefimizde istifade etmeyeceğiz. Sizlerin bu şehrin diğer kadınlarına da destek olacağı tüm kanalları açacağız. Hep birlikte kadınların işgücüne katılımını ve kadın girişimcilerimizi tüm gücümüzle İBB olarak destekleyeceğiz. Bunun için de ihtiyaç duyulan eğitim, istihdam fırsatlarına ve finansal erişime dair eşitsizlikleri bir bir ortadan kaldıracağız” dedi.
“Kadınlarımız üreten, istihdam oluşturan tarafta olacaklar”
Kurum, kadınlara vereceği destekler hakkında şöyle konuştu:
“Mevcut yönetim kadınlarımızın bin bir emekle kurduğu İSMEK’lerimizi artık işletilemez hale getirdi. İSMEK ve diğer meslek edindirme faaliyetlerimizle 39 ilçede kadınlarımıza hizmet edecek atölyelerimizi süratle yaygınlaştıracağız. Kadınlarımız hangi sektörde iş yapmak isterse, biz tam o karar noktasında hemen yanlarında olacağız. İlk işini kuran 100 bin girişimci kadınımıza 100 bin lira destek sunarak, büyükşehir yanında diyeceğiz. Kadınlarımız üreten, istihdam oluşturan tarafta olacaklar. Başta kadın emeklilerimiz olmak üzere ihtiyaç sahibi büyüklerimizin İstanbul kartlarına her ay 2 bin 500 TL destek ödemesi yapacağız. Bugün İstanbul’da çalışan her bir kadınımız, tam 288 saati trafikte heba ediyor. Algı belediyeciliği ile sosyal medya belediyeciliği olarak tarif ettiğimiz anlayışla İstanbul trafikte çile çekilen bir şehir haline geldi. Türkiye Yüzyılı’nda açıkladığımız projelerimizde yeni metrolarla, tünellerle, otopark projeleriyle bir çok sorunu süratle çözeceğiz. Kadınlarımıza rahat bir nefes aldıracağız.”“Deprem gerçeğini bir milli güvenlik meselesi olarak görmek zorundayız”
Kentsel dönüşüm sürecinin nasıl işleyeceğine de değinen Kurum, “Deprem gerçeğini bir milli güvenlik meselesi olarak görmek zorundayız. Bu kapsamda da yapılacak tek şey, kentsel dönüşümdür. Bilim insanları 1 buçuk milyon deprem riskiyle yaşayan ailemiz olduğunu söylüyor. 600 bin konutu ise acilen dönüştürmemiz gerektiğini ifade ediyorlar. Biz 650 bin konut yapıp, bir seferberlik anlayışıyla İstanbul’umuzu dönüştüreceğiz dediğimizde mevcut CHP’li yönetim ne diyor biliyor musunuz? ‘650 bin konutun yapılmasına gerek yok’ diye açıklama yapıyor. Ben buradan Ekrem Bey’e soruyorum: ‘650 bin konutu dönüştürmeyerek, İstanbul’la ilgilenmeyerek, boş zamanlarında belediyecilik yaparak, İstanbul’daki deprem riskini ortadan kaldırmayı nasıl hedefliyorsunuz? Vatandaşımızın kaygılarını, o iradeyi sahada göstermeden, milletimizle el ele vererek o dönüşümü gerçekleştirmeden, insanlarımızın korkularını nasıl gidermeyi düşünüyorsunuz?’ Sizin böyle bir derdiniz olmadığını biz çok iyi biliyoruz, milletimiz de çok iyi biliyor. Siz, İstanbul’un deprem dönüşümünü çözmek üzerine zaten 5 yılda herhangi bir irade ortaya koymadınız. Bari yapılana mâni olmayın, yapılanı engellemeyin. İstanbul’umuz, depreme hazır olana kadar bu mücadeleyi gece gündüz sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
“Mal varlığımız resmi olarak Meclis kayıtlarında vardır”
CHP’li başkan adaylarının mal varlığını açıklamayı düşünüp düşünmediğini soran gazeteciye Kurum, şu şekilde cevap verdi:
“Biz mal varlığımızı düzenli olarak bildiriyoruz. Mal varlığımız resmi olarak Meclis kayıtlarında vardır. Açıklamakta da hiçbir sıkıntı yok.”“CHP’li yönetimin yaptığı gibi 650 bin konut yapmaya ne gerek var gibi bir söylem içerisinde olmayacağız”
Kentsel dönüşümde kira yardımı ile ilgili soru üzerine ise Kurum, “Vatandaşımıza kentsel dönüşümde hem 100 bin TL taşıma ve kira yardımı vereceğiz, hem de 100 bin kiralık konut yapacağımızı açıklamıştık. Bir taraftan kentsel dönüşümü yapacağız, bir taraftan da kentsel dönüşüme girmiş vatandaşlarımızın bu kiralık konutlarda ikametini sağlayacağız. Bu konutlar uygun kiralarlar vatandaşımız tarafından kiralanacak ve hiçbir şekilde satılmayacak. İstanbul genelinde yapacağımız bu kiralık konutlarla birlikte kira fiyatlarının düşmesini de sağlayacağız. Vatandaşlarımıza vereceğimiz kira desteğiyle bu soruna ilişkin de önemli bir iradeyi ortaya koymuş olacağız. Kentsel dönüşüm bizim olmazsa olmazımız. CHP’li yönetimin yaptığı gibi 650 bin konut yapmaya ne gerek var gibi bir söylem içerisinde olmayacağız. İstanbul depremi bir gerçek, bunu bilim insanları söylüyor. Mevcut yönetimin danışman olarak tuttuğu ve bilgisine inandıkları hocalar da bunu söylüyor” ifadelerini kullandı.
Programda ilgiyle karşılanan Kurum, programa katılan kadınlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Program çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan eksi Başbakan Tansu Çiller ise, “İlk kadın kredilerini veren birisi olarak bu beni heyecanlandırdı. Bu alanda belediyecilikle birleştirilerek bir demokratik atılım haline de getirilebilir. İstanbul için çok şey yapılacaktır. İstanbul için hayırlı olsun” ifadelerini kullandı. -
‘Sahte ballar sektörü tehlikeye düşürüyor’
Dünyada bal üretiminde 95 bin arıcısı ile önemli bir sırada yer alan Türkiye’de en çok bal üretimi Ordu’da yapılıyor. 3 bin 500 kayıtlı arıcının bulunduğu Ordu’da yaklaşık 100 bin kişi geçimini bu sektörden sağlıyor. 550 bin koloninin olduğu kentte sektör, merdiven altında üretilen sahte ballar ile tehlikeye uğruyor.
“Bir kilo balın maliyeti 126 TL”
Ordu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Akın Çiftçi, marketlerde bal adı altında ucuza satılan ürünlerin insan sağlığını tehlikeye düşürdüğünü, arıcılık sektörünü de olumsuz etkilediğini söyledi. Çiftçi, “Arıcı birlikleri olarak her yıl olduğu gibi bu yılda bal maliyetleri üzerinde çalışmalar yapmaktayız. Buradaki en temel amacımız Türkiye’de bal üretimi yapan arıcılık işletmelerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması, bal kalitesi ve kovan başına verimin artırılıp dünya ortalaması seviyesine çıkmaktır. Biz bir kilo balın 126 TL maliyeti olduğunu yaptığımız çalışmalarda belirlemiştik. Ancak bugün market raflarında 50-60 liraya satılan bal adı altında ürünler var. Bu ürünler olduğu müddetçe de arıcılarımızın ürettiği ürünler hak ettiği değere ulaşmıyor. Merdiven altı üretimin önüne geçilmeli ve üreticilerimiz tarafından üretilen ballar maliyetlerinin üzerinde satılmalı. Üreticinin de refah seviyesi mutlaka yükseltilmeli” diye konuştu.
“Sahte ballar ihracatta da sorunlara neden oluyor”
Çiftçi, arıcılığın sürdürülebilir hale gelmesi için denetimlerin artması gerektiğini belirterek, “Doğadaki polinasyonun yüzde 40’ı arılar tarafından sağlanıyor. Merdiven altı yani tağşişli, arı görmeden bal adı altında satılan ürünlerin ayırt edilmesi için bakanlığımız bütçe ayırarak, tanesi 3 milyon olan NMR cihazı alınmıştı. Şuanda arıcılarımız maliyetin altında bal satıyor. Arıcılarımız ürettiği ballar elinde ve bu şekilde devam ederse arıcılık bitme noktasına gelir. Sonuçta Ordu’da 3 bin 500, Türkiye’de 95 bin arıcı bu meslekten ekmek yiyor. Bu maliyetler karşısında biz bal üretemez hale geldiğimizde merdiven altı ballar böyle giderse daha da artacak. Bu merdiven altı ballar ile ilgili ihracat yönünden de sıkıntılar var. Dünyanın farklı ülkelerinden ve ihraç ettiğimiz ballar ile ilgili sıkıntılar çıkıyor. Bakanlığımız üreticisini ve doğadaki polinasyonu düşünmeli, arıcılık sürdürülebilir hale gelmeli. Bu konuda destek sağlanırsa da hem arıcılarımız kazançlı çıkar, tüketici de düzgün bal yemiş olur” ifadelerine yer verdi.
“Enzimler ile yapılan ‘sahte bal’ insan sağlığını olumsuz etkiliyor”
“Marketlerde 50-60 liraya satılan ürünlere bal dememek lazım” diyen Çiftçi, şunları söyledi:
“Bir balın sadece dolum maliyeti kavanozu ve kapağı ile birlikte 30 TL. Ancak şuan market raflarında 60 liraya ballar var. Bunların içerisinde birileri ne olduğunu anlatsın, insanlar ne yediğini bilsin. Sonuçta bunlar enzimler ile yapılıyor, enzimler ile yapılan bir ürünün insan sağlığına zararının ne olduğunun bilinmesi gerekiyor. Bu nedenle merdiven altı üretimlerin mutlaka önüne geçilmeli.” -
Kaliforniya biber üretiminde kalite arttı
Örtü altı tarımın başkenti Antalya’da, ülke genelinde üretilen Kaliforniya biberinin yüzde 90’ı Aksu ilçesinde yetiştiriliyor. Domates, kabak, patlıcan, salatalık ve biber gibi ürünlerin yerini son yıllarda ekonomik döngüsü yüksek olarak bilinen Kaliforniya biber aldı. Ziraat Mühendisi İsmail Kelce, kardeş ülke Azerbaycan’dan gelen Kaliforniya tohumunun kaliteli ve hastalıklara karşı dayanıklılığı nedeniyle ihracat için daha verimli olduğunu söyledi.
“Kaliteli verim”
Öncelikli olarak Avrupa ülkelerine ihraç ettiklerini kaydeden Ziraat Mühendisi İsmail Kelce, “Kaliforniya biber serasındayız. 8 bin 500 metrekare alanda ekim yapıldı. Yeni denenmiş bir çeşit. 3 yıldır bu çeşidi deniyoruz. Bu sene performansını beğenip satışa sunacağız. Bu çeşit Azerbaycan’dan gelen bir tohum çeşidi” dedi.
“Avrupa’ya ihracat”
Biber çeşitlerinde verimliliğin ön plana çıktığını belirten Ziraat Mühendisi İsmail Kelce, “Bu çeşidin en önemli özelliği homojen bir meyve yapısına sahip ve ihracatta da ikinci kalite ürün çok az çıkmaktadır. Hastalıklara karşı dayanıklılığı çok yüksek. Güçlü bir ürün aynı zamanda. Bu biberleri Romanya, Polonya, Ukrayna ve Rusya’ya gönderiyoruz. Ağırlıklı bölgemiz Avrupa” diye konuştu.
“Pazar payı korunmalı”
Kelce, “Kaliforniya biber üretiminde dönem içinde fiyatlar düşse de ülkemizde biz Kaliforniya biberde belli bir noktaya gelmiş ihracatımız var. Bu ihracatın, azalmaması ve pazarı elimizden kaybetmemek içinde ekim ve dikim miktarının sabit korunması gerekiyor. Hem ülke açısından hem de üreticilerin ürün çeşitliliği açısından bunun olması gerekiyor. Belli bir miktarın altına inmemesi lazım. 5 bin ve 7 bin dekar arasında Aksu’da Kaliforniya biber ekimi yapılıyor. Önümüzdeki yıl içinde bu miktarın sabit kalacağını düşünüyorum” dedi.
-
“Ajanslara, milyarlarca lira para veriliyor”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ve TOKİ işbirliği ile yapılacak olan 5 bin 500 Bağımsız Bölümün Kentsel Dönüşüm temel atma ve yıkım töreni Eyüpsultan İslambey Mahallesinde gerçekleşti.
Kentsel Dönüşüm Projesi neticesinde eş zamanlı olarak Kartal, Bahçelievler, Kadıköy, Şişli, Üsküdar, Tuzla ilçelerinde yıkım yapılırken, Eyüpsultan, Bağcılar, Gaziosmanpaşa, Küçükçekmece, Kartal, Zeytinburnu, Tuzla’da ise Temel Atma Töreni yapıldı. Programda Kartal Belediyesi tarafından Yunus Mahallesi’nde yapılan Kentsel Dönüşüm Projesi Yıkım Töreni’ne ise canlı bağlantı yapıldı. Toplu bir şekilde dualar edildikten sonra toplamda 11 ilçenin yıkım ve temel atma töreni siyasilerin butona basmasıyla başlatıldı.
Programa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul Valisi Davut Gül, Eyüpsultan Kaymakamı İhsan Kara, Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Emlak Konut Genel Müdürü Cengiz Erdem, TOKİ Başkanı Ömer Bulut, İller Bankası Genel Müdürü Recep Türk, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.“53 bin canımızı kaybettik”
6 Şubat depreminde 53 bin kişinin hayatını kaybettiği söyleyen Bakan Mehmet Özhaseki, “Değerli arkadaşlar, bu işe mani olanlar, ‘bu bir hukuk savaşıdır’ diyenler; ‘insanların mal emniyeti için anayasal bir güvencesini yapıyoruz’ deyip bir kılıfla devam edenler sonrada efendim biz kentsel dönüşüme değil de rantsal dönüşüme karşıyız deyip buldukları sloganlar her türlü sorumluluktan kaçanlar ve hiçbir riskin eline altını sokmayanlar, bu manzara karşısında acaba az bir vicdanları fazla sızlıyor mudur? Bunları yaşadık, ne yazık ki bu durumlar ile karşı karşıyayız. Bir sene kadar önce hepimizin bildiği bir deprem yaşadık. İki tane deprem yaşadık, 9 saat ara ile çok uzun bir depremdi. Bizim şehirlerimizin altından geçiyordu ve üstünde yerleşim alanları çok fazlaydı. Ve ona da biz tam 53 bin canımızı kaybettik bundan 18 tane il etkilendi. Yıkılan konut sayısı 680 bin civarında iş yerleri 170 bin 850 bin bağımsız birim hasar gördü” ifadelerini kullandı.
“Her ay 15 -20 bin konutu vatandaşa teslim edeceğiz”
Her ay konutların verileceğini söyleyen Bakan Özhaseki, “AFAD bize diyor ki 390 bin tane ev yaparsanız, biz bunu hak sahiplerine dağıtırız. Herkes evine kavuşmuş olur. Tam 307 bin konutun inşaatı başladı. Bu ay vereceğimiz konutlarla, önümüzdeki ay devam edecek açılışlarla 75 bin konutu teslim edeceğiz. Ondan sonra da her ay 15 -20 bin konutu vatandaşa teslim edeceğiz. Yaklaşan deprem tehdidi karşısında bizim bir an önce eski konutlarımızı yenilememiz icap ediyor. 2000’den önce yapılmış olan eski statüye göre tam uygun yapılsa bile mevzuata aykırı bir şey yapılmasa bile İstanbul’da bir an önce dönüşmesi icap eden 600 binden fazla yapı var. Aslında 1,5 milyon riskli yapı var” dedi.
“Ben genel başkan olmalıyım, ben cumhurbaşkanı olmalıyım ya kardeşim hele bir işini yap”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştiren Bakan Özhaseki, “Allah’ınızı seviyorsanız, ne olur rantsal dönüşüm yapmayın, yüzlerce belediyeniz var, söyleyin belediyelerinize kentsel dönüşüm yapsın. Hadi bir tane yapın? Bir tane yapında ben sizi destekleyeyim. Sonuna kadar destek vereceğim, şeref sözü, ama kimse gelmiyor. Ancak algı belediyeciliği son dönemde bu modayı da gördük. Ajanslarla anlaşılıyor, milyarlarca lira para veriliyor. Troller ordusu tutuluyor. Sosyal medyada sövün buna diyorlar, sövmeye başlıyorlar, övün beni demeye başlıyor adam övüyor. Ben öyle büyük bir adamım ki bana belediye başkanlığı küçük geliyor. Ben genel başkan olmalıyım, ben cumhurbaşkanı olmalıyım ya kardeşim hele bir işini yap. Kendi işini yap bu insanlar seni başkan olarak seçiyor” diye konuştu.
“211 bina yıkıldı yaklaşık 637 bina yapılacak”
Programda konuşan Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken, “211 bina yıkıldı yaklaşık 637 bina yapılacak. İslambey Mahallesi Eyüpsultan’ın kadim mahallerinden, çok eski bir mahalle. Bu mahallenin dönüşümünde bu bir başlangıç olacaktır. Burası Gaziosmanpaşa sınırı. Buradan aşağı dönüşüm olduğunda vatandaşlarımız görünce belediye ve büyükşehiri kazandığımızda, büyükşehir ile beraber kombinasyonuyla bu şehirde dönüşümün nasıl olabileceğini cümle aleme daha rahat gösteririz diye umut ediyorum” dedi.
“İstanbul’un çözülemeyecek hiçbir sorunu yok”
Programda konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, “İstanbul’un çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. Sorunlarının içerisinde en önemli sorunlarından birincisi kentsel dönüşüm. Sizlerin önderliğinde bizlerde yerelde üzerimize düşeni fazlasıyla yaparak bu sorunu kısa sürede İstanbul’umuzun gündeminden çıkarmış oluruz. Bu yeni keşfedilen bir şey değil. Özellikle eğitim alanında 2006 yılından Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde İstanbul’a özel proje koordinasyon birimi kurulmuş. Yaklaşık şimdiye kadar 3 milyar doların üzerinde bir fon harcamışız. Neredeyse okullarımızın tamamını depreme dayanıklı hale getirdik. Şüpheli olan okullarda boşaltılarak onları da güçlendirme ve yeniden yapım süreci devam ediyor” şeklinde konuştu.
-
Evlilik kredisine Adıyaman’da yoğun talep
Düğün masraflarının artmasıyla beraber evlenecek gençlere destek olmak amacıyla düzenlenen çalışmalar sonucu Evlenecek Gençlere Destek Projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında 2 yıl geri ödemesiz 48 ay vadeli faizsiz 150 bin TL kredi desteği veriliyor.
İlk etapta depremden etkilenen 11 il için hayata geçirilen proje çerçevesinde 15 Şubat’ta başlayan Evlenecek Gençlere Destek Projesi Adıyaman’da yoğun talep gördü. Bir hafta önce başlayan başvurulara büyük ilgi gösteren Adıyamanlı yaklaşık 100 çift bulunuyor. Başvuru şartlarının kontrolünün sağlanmasından sonra herhangi bir olumsuzluk görülmeyen çiftler ödemelerini alabilecek.
Kısa sürede yoğun talep gören proje hakkında konuşan Adıyaman Belediye Başkanı Süleyman Kılınç, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 14-28 Mayıs seçim döneminde taahhüt ettiği Aile ve Gençlik Fonu kapsamında artan düğün masraflarına yönelik gençlere destek olmak için hayata geçirilen Evlenecek Gençlere Destek Projesi 15 Şubat’ta başvuru almaya başladı. Bir haftalık başvuru sürecinde yaklaşık 100 genç çiftimiz başvurularını gerçekleştirdi. Bu sayının ilerleyen günlerde kat kat fazlası olacağı öngörülüyor. Gerekli şartları sağlayan çiftlerimiz için güzel bir destek projesi olduğunu söylemekten mutluluk duyarım. Evlenecek çiftlerimize şimdiden mutluluklar diliyorum” diye konuştu.
İlk etapta depremden etkilenen 11 il için hayata geçirilen projenin şartları ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, başvuru tarihi itibariyle 18-29 yaş arasında olmak (30 yaşından gün almamış olmak), depremden etkilenen 11 il dışında taşınmaz sahibi veya hissedarı olmamak, çiftlerin son 6 aylık gelir toplamı ortalaması ve son aya ait gelirlerin toplamı 2 asgari ücretten fazla olmayacak, resmi nikah tarihine ez 2 ay ve en fazla 6 ay kalmış olmalı, bakanlığın evlilik öncesi ve sonrasında sunacağı eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden yararlanmayı taahhüt etmek olarak belirlenmişti. Gerekli şartları taşıyan çiftler, proje kapsamında faizsiz kredi desteği için başvurularını e-Devlet veya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın internet sitesi üzerinden yapabiliyor.
Başvuru yapan çift sayısının ilerleyen günlerde çok daha artacağı öngörülüyor. -
Dr. Ender Saraç oğlu hakim karşısında
Doktor Mehmet Ender Saraç hakkında, Beşiktaş’ta 2017-2021 yılları arasında 13 yaşındaki oğlu M.S.’ye ‘cinsel istismar’ uyguladığı iddiasıyla açılan davanın görülmesine başlandı. İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Ender Saraç ile avukatları hazır bulundu. Duruşmaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ile mağdur M.S.’nin avukatı da katıldı.
“Çocukların kılına zarar vermem’’
Duruşmada savunma yapan sanık Saraç, ‘’Kesinlikle ve kesinlikle bu suçu tümüyle reddediyorum. Bu önceden planlanmış bir tezgahtır ve komplodur. Benan Hanım avukatı Yücel Önder ile birlikte FETÖ ile bağlantısı olan Erk Acarer ve Muhammed Yakut ile birlikte beni çocuk tacizcisi ve istismarcısı olarak yayınlatıyor. Biz boşanma davasına Eylül ayında başladık. Aynı gece devlet düşmanı olan Muhammed Yakut’a ulaştırıyor. 9 yaşındaki kızım Çocuk İzlem Merkezi’nde (ÇİM) verdiği ifadesinde benim hiçbir zaman evde çıplak gezmediğimi ve cinsel istismar uygulamadığımı söylemiştir. Ben hayatım boyunca çocuklara hizmet yaptım. Çocukların kılına zarar vermem. Evde 24 saat tuvalet ve banyo dahil kamera var. Biz Benan Hanımla 3 yıldır ayrı yaşıyoruz. Ben üst katta kalıyorum. Evde 24 saat yatılı kalan bakıcı kadın var. Elde bir tane kanıt yok. Çocuklarıma kesinlikle şiddet uygulamadım. Bir kere koktuğu için çocuğu zorla banyoya soktum. Bir defasında da oğlum vegan olduğu için vitaminsiz kalmasın diye ağzına zorla balık verdim’’ dedi.
“Benan Hanım, devlet düşmanı Muhammed Yakut, Erk Acarer ve daha önce FETÖ’den yatmış olan Abdullah Başak ile avukatların bir çete olduğu ortaya çıktı’’
Savunmasına devam eden Saraç, ‘’Ben 40 yıllık uzmanım. Bugüne kadar 200 bin hasta baktım. Bu olay çok ağrıma gitti. Bu olayı öğrendikten sonra 24 saat kustum. Evliliğim boyunca 2 kez Benan Hanım’dan dayak yedim. Beni öldürmeye teşebbüs etti ve boğmaya çalıştı. Tanınan bir insan olduğum için bir şey yapamadım. Benden çok yüksek miktarda para talep ettiler. Bunu kabul etmeyince bu olay ortaya çıktı. Zaten çocuğum ve annesi de taciz olayının yalan olduğunu beyan ediyor. Burada olduğum için çok üzgünüm. Benan hanım, devlet düşmanı Muhammed Yakut, Erk Acarer ve daha önce FETÖ’den yatmış olan Abdullah Başak ile avukatların bir çete olduğu ortaya çıktı. Benan Hanım da bu suçtan gözaltına alındı ve ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Ben çocuklarımı 4 aydır görmüyorum ve çok özledim’’ dedi. Bu sırada sesi titreyen sanık Saraç su içtikten sonra savunmasına devam etti.
‘’30 yıldır tanınan bir doktorum, çok mağdurum ve erkek olmanın çok ciddi dezavantajları yaşadım’’
Çocuklarını korkutmasının imkansız olduğunu belirten Saraç, ‘’Çocuğu taciz ettiğime ilişkin görüntülerinin yapay zekayla oluşturulduğunu kanıtlıyoruz. Hasta ve raporlu çocuğu annesi bu tezgah için okula götürüyor da neden bugün getirmiyor? Çünkü amaç davayı uzatmak ve bana zarar vermek. Ben bu ülkede 30 yıldır tanınan bir doktorum, çok mağdurum ve erkek olmanın çok ciddi dezavantajları yaşadım. Maddi ve manevi olarak bu komplodan zarar gördüm. Kanun nasıl işliyor bilmiyorum ama acilen beraatımı istiyorum, hayatıma dönmek istiyorum’’ ifadelerini kullandı.
Duruşmada mağdur M.S.’nin avukatı, müvekkilinin ilk beyanında olayları detaylı şekilde anlattığını ve bu detayların yaşanmadan anlatılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, davaya katılma talebinde bulundu.Tutuklanmasını talep etti
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ise sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarını kabul etmediklerini, rehber öğretmenlerin tanık olarak dinlenmesini ve sanığın tutuklu yargılanmasını, aksi halde adli kontrol uygulanmasını talep ettiğini ifade etti.
Sonraki celse dinlenecekler
Ara kararını açıklayan mahkeme, mağdur M.S.’nin uzman eşliğinde adli görüşme odasında ifadesinin alınmasına, ayrıca rehber öğretmenlerin sonraki celse tanık olarak dinlenilmesine karar verdi. Heyet, müşteki Benan Saraç’ın da sonraki celse duruşmada hazır edilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, mağdur M.S.’nin 5 Aralık 2023’de öğrenim gördüğü okul idaresinin tutmuş olduğu tutanakların polise bildirilmesiyle soruşturmaya başlandığı aktarıldı.
Oğlu ifade verdi, şikayetçi olduğunu belirtti
7 Aralık 2023’de mağdur M.S.’nin Çocuk İzlem Merkezi’nde alınan ifadesine yer verilen iddianamede, öz babası olan şüpheli Mehmet Ender Saraç ile annesi Benan Saraç’ın ayrı olması sebebiyle babasıyla aynı apartmanda farklı dairelerde yaşadığını, sık sık bir araya geldiğini, babasının kendisine, annesine ve kardeşine kötü davrandığını ve kendilerine psikolojik ve ekonomik şiddette bulunduğunu söylediği aktarıldı. İfadeye göre 6-7 yaşlarından itibaren babasının kendisine dokunmalarının olduğunu, ön ve arka özel bölgelerine dokunduğunu, babasının durduk yere ‘kötü kokuyorsun’ diyerek kendisini sürekli duşa soktuğunu, kendisi normal duş yaparken de yanına gelip kendisini rahatsız ettiğini, annesinin, babasının cinsel davranışlarından haberinin olmadığını ve olayları annesine anlattıktan sonra öğretmenlerine de anlattığını ve akademik yardım almak amacıyla bunları anlattığını söylediği kaydedildi.
Boşanma davası yüzünden iddiaların ortaya atıldığını söylediği belirtildi
Hazırlanan iddianamede, mağdur M.S.’nin ifadesi sonrası adli görüşmeci, aile görüşmecisi ve Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü temsilcisi uzmanlarınca, çocuğun beyanlarının samimi, görüşmenin amacına uygun, geçerli ve güvenilir olduğu kanaatine varıldığı belirtildi. İddianamede, şüpheli Mehmet Ender Saraç’ın savunmasında ise öz çocuğunun özel bölgelerine hiçbir zaman dokunmadığını, çocuklarının önünde çıplak bir şekilde hiçbir zaman dolaşmadığını, olayın geçtiği iddia edilen evin her odasında, salonda, hatta tuvalet ve banyoda bile evde bakıcı çalıştırdıkları için 24 saat açık olan kameraların bulunduğunu, bu tarz eylemleri olsaydı hepsinin kamera kaydının olması gerektiğini söylediği kaydedildi. Şüpheli Saraç ayrıca ifadesinde, müşteki Benan Saraç ile aralarında boşanma davası açıldıktan sonra bu tür mesnetsiz iddiaların maddi menfaat temini ve çocukların velayetini alabilmek için ortaya atıldığını ve şikayette bulunmak için çekişmeli boşanma davasının açılmasını beklemeyeceklerini söylediği aktarıldı.
Ek ifadesinde babası hakkında yalan beyanda bulunduğunu söylediği aktarıldı
İddianamede, soruşturma devam ettiği sırada müşteki Saraç’ın, 13 Aralık 2023’de polise giderek ek ifade verdiği, ifadesinde ise çocuğu ile yapmış olduğu görüşmede oğlunun, babası hakkında yalan beyanda bulunduğunu kendisine bildirdiğini, babasını ailelerinden uzak tutmak için bu olayı uydurduğunu söylediğini ve şüpheli Saraç’tan şikayetlerinden vazgeçtiğini söylediği belirtildi.
Babasına ders vermek için yalan beyanda bulunduğunu söyledi
Daha sonra mağdur M.S.’den alınan ek ifadeye yer verilen iddianamede, babasının annesine ve kendilerine kötü davrandığı için babasına ders vermek amacıyla cinsel istismara maruz kaldığını söylediği, aslında cinsel istismara maruz kalmadığını, anlattığı hiçbir durumun olmadığını ve bir defa düştüğü için babasının poposuna doktor olmasından dolayı krem sürdüğünü ve kendilerine psikolojik ve ekonomik şiddet uygulayan babasına ders vermek için daha önce o şekilde ifade verdiğini söylediği kaydedildi.
İlk ifadenin samimi ve gerçeği yansıtır mahiyette olduğuna kanaat getirildiği belirtildi
Hazırlanan iddianamede, mağdur M.S.’nin şeref ve namusunu ilgilendiren bir konuda şüpheli Mehmet Ender Saraç’a iftira atmasını gerektirir ciddi bir neden bulunmaması, aralarında daha önceden husumet olmaması, mağdurun olayı okuldaki öğretmenlerine anlatmış olması, annenin sonradan olaya dahil olması ve öğretmenlerine açılan çocuğun ifadelerinin yönlendirme etkisinde olduğu ya da kurgudan ibaret olduğu ihtimalinin olmaması, bu gerekçeyle ise mağdurun ilk verdiği ifadenin samimi ve gerçeği yansıtır mahiyette olduğuna kanaat getirildiği kaydedildi.
22 yıl 6 aya kadar hapsi talep edilen Saraç Şubat’ta hakim karşısında
Hazırlanan iddianamede şüpheli Mehmet Ender Saraç’ın ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 12 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
-
10 ilde çocuk tacizcilerine operasyon
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, en hassas oldukları konuların başında çocuklar olduğunu belirten İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kara Vatan’da olduğu gibi Siber Vatan’da da sanal devriyelerin 7 gün 24 saat esasına göre devam ettiğini açıkladı.
Bakan Yerlikaya, Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının koordinesinde; Çevrim İçi Çocuk Müstehcenliği ve Tacizi ile mücadele kapsamında: Çocuklara ait müstehcen ürünleri ülkeye sokma, çoğaltma, satma, depolama, bulundurma ve kullanma suçlarının önlenmesine yönelik, Kayseri merkezli Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Gaziantep, İstanbul, Sakarya, Samsun ve Van olmak üzere 10 ilde eş zamanlı operasyonlar düzenlendiği açıkladı.
Bir mesajlaşma uygulaması üzerinden çocukların müstehcen görüntülerinin para karşılığı satışa sunulduğu ve çeşitli ödeme kanalları ile ödemelerin gerçekleştirilerek görüntülerin satın alındığının tespit edildiğini açıklayan Yerlikaya yapılan operasyonlar neticesinde 15 şüphelinin yakalandığını, çok sayıda dijital materyale ise el konulduğunu açıkladı.
Ayrıca Bakan Yerlikaya, operasyonları gerçekleştiren polisleri tebrik etti.