Etiket: güncelhaberler

  • Sahillerde karavan işgali

    Sahillerde karavan işgali

    İstanbul’da karavan otoparkına ücret ödemek istemeyen karavan sahipleri, Kartal ve Maltepe sahilinde, Turgut Özal Bulvarı üzerinde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait ücretsiz otopark alanlarında karavanlarıyla konaklıyor. Konaklamaların çoğalmasıyla, park alanında araçları için boş yer bulamayan sürücüler ise duruma tepki gösterdi. Bu durumdan etkilenen araç sürücüleri yer bulmakta zorlanınca sorunların çözülmesi için yetkililere karavanların kaldırılması için seslendi.

    “Karavanlardan şikayetçiyiz”

    Sahilde karavanlardan dolayı aracını park edemeyen sürücü Abdullah Tokgöz, “Karavanların buraya park nedeni ücretsiz olması, park ücreti ödememek için buraya park ediyorlar. Burası adalara bakıyor sadece kahve içmek için gelip gidenler var veya arkadaşlarıyla oturmak için gelip gidiyor. Diğer aracını park etmek isteyenler ise hiçbir faaliyette bulunamıyor. Hiçbir yetkili de buna müdahale etmiyor. On iki ay boyunca bu karavanlar burada. Şikayetçiyiz ve bunun yasası neyse uygulanmalı” diye konuştu.
    Sahilde karavan parkından şikayetçi olan sürücü Adem Güneş, “Bu konudan rahatsızım, ben de bir yere ulaşmaya çalışıyorum bu konu hakkında. Araçlarımızı koyamıyoruz” dedi.
    Öte yandan sahilde otopark alanına koyulan karavanlar havadan görüntülendi.

  • Sevgililer yapay güle yöneldi

    Sevgililer yapay güle yöneldi

    Diyarbakır’da Sevgililer Günü nedeniyle çiçekçilerde yoğunluk yaşanıyor. Gülün adeti 60 TL’den satılırken, buket çiçeğin fiyatı ise 500 TL’ye kadar yükseldi. İşletmeciler, böyle özel günlerde artık vatandaşların yapay çiçeklere yöneldiğini belirtti.

    Merkez Kayapınar ilçesinde çiçek satışı yapan Agit Demir, vatandaşların 1-2 gün öncesinden siparişlerini verdiğini söyledi. Demir, “Bugün 14 Şubat Sevgililer Günü. Tüm hazırlıklarımızı yaptık. Müşterilerimiz 1-2 gün öncesinden siparişlerini verdi. Halen müşterilerimiz yoğunluk oluşturuyor. Gelen müşterilerimize de siparişlerimizi hazırlıyoruz. Siparişlerimiz genelde gül, papatya, orkide ve yapay ürünler gibi çiçeklerdir” dedi.

    Bu sene yapay çiçeklere rağbetin arttığını dile getiren Demir, “Bu yıl diğer yıllara nazaran yapay ürünlere rağbet var. Çünkü çiçek fiyatları biraz arttı. Ürünlerimizden en çok artış olan gül oldu. Gülün şu anda tanesinin fiyatı 60 TL’yi buldu. Bir buketin maliyeti de 500 TL civarındadır. Bu şekilde satışlarımızı gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

  • Selde kendi hayatını hiçe saydı

    Selde kendi hayatını hiçe saydı

    Turuncu kodla uyarılan Antalya’da dün etkili olan sağanak nedeniyle çok sayıda araç, ev ve iş yeri sular altında kaldı. Dün Muratpaşa ilçesi Meydankavağı Mahallesi’nde çekilen bir görüntü ise yüzleri gülümsetti. Bir apartmanın yağmur suyuyla dolan bodrum katında mahsur kalan bir kediyi, AFAD gönüllüsü Gülcan Demirbilek kurtardı. Boyuna kadar suyun içerisine giren Demirbilek, “Rabbim sen yardım et” diyerek kediyi alarak mahsur kaldığı yerden kurtardı.
    Sosyal medyada paylaşılan o görüntüler binlerce yorum ve beğeni aldı.

  • 2023’te toplanan süt miktarı arttı

    2023’te toplanan süt miktarı arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı Aralık ayı Süt ve Süt Ürünleri Üretimi istatistiklerini paylaştı.

    Buna göre, ticari süt işletmelerince 874 bin 193 ton inek sütü toplandı. Ticari süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı, Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,9 arttı, Ocak-Aralık döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,8 arttı.

    Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, inek peyniri üretimi yüzde 8,8 arttı, ayran üretimi yüzde 9,5 arttı, yoğurt üretimi yüzde 3,3 arttı, içme sütü üretimi yüzde 8,5 arttı, tereyağı üretimi yüzde 6,9 arttı. Ocak-Aralık döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre, inek peyniri üretimi yüzde 9,7 arttı, ayran üretimi yüzde 8,3 arttı, yoğurt üretimi yüzde 4,3 arttı, içme sütü üretimi yüzde 1,5 arttı, tereyağı üretimi yüzde 9 azaldı.

    Bir önceki ay 810 bin 149 ton olan ticari süt işletmelerince toplanan inek sütü miktarı Aralık ayında yüzde 7,9 oranında artarak 874 bin 193 ton oldu.
    Bir önceki ay 139 bin 158 ton olan içme sütü üretimi Aralık ayında yüzde 4,7 oranında artarak 145 bin 648 ton olarak gerçekleşti.

  • Dolar 30,77 seviyesinde

    Dolar 30,77 seviyesinde

    İstanbul Kapalıçarşı’da 30,7770 liradan alınan dolar 30,7790 liradan, 32,9720 liradan alınan euro ise 32,9740 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 30,72 liradan, euro ise 32,96 liradan satılmıştı.

  • Bakan Yerlikaya’dan heyelan hakkında açıklama

    Bakan Yerlikaya’dan heyelan hakkında açıklama

    Erzincan’ın İliç ilçesinde bir maden sahasında meydana gelen toprak kayması sonucu 9 çalışan toprak altında kaldı. Kayıp çalışanların bulunması için arama kurtarma çalışmaları sürerken İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Bakan Yerlikaya, yetkililerden bilgi aldıktan sonra basın mensuplarına yaptığı açıklamada, kayan kütlenin hacminin yaklaşık 10 milyon metreküp olduğunu ve 800 metre ilerlediğini belirterek, “Bildiğiniz üzere bugün saat 14.28, aslında düzeltmemiz lazım. Şu anda saat 03.00. Yani 13 Şubat saat 14.28’de şu an bulunduğumuz noktada Erzincan ilimiz İliç ilçesindeki bir maden ocağından çıkarılan cevherin konumlandırıldığı yığın liç alanında yamaç üzerinde önce kayma ve sonra çok hızlı akma şeklinde bir kütle hareketi meydana gelmiştir. Hareket yaklaşık 200 metre yüksekliğe sahip bir yamaç boyunca oldu. Kayan kütlenin toplam hacminin şimdilik hesaplar 10 milyon metreküp olduğu bu kütlenin de yaklaşık 800 metre kadar hareket hızının ortalama saniyede 10 metre olduğu öngörülüyor. İlk belirlemelerimize göre maalesef 9 işçimiz kayan kütlenin altında kaldı ve işçilerimizi arama kurtarma çalışmalarımız aralıksız devam ediyor” dedi.

    “Mobil takip sistemleri ve yer radar gibi ekipmanlar kuruldu”

    Bölgede hem yeni gelişebilecek bir kaymayı izlemek hem de göçük altındaki kişileri araçları saptayabilmek amacıyla mobil takip sistemleri ve yer radar gibi ekipmanlarının kurulduğunu söyleyen Bakan Yerlikaya, “Olayın ilk dakikalarından itibaren bölgeye Erzincan, Erzurum, Sivas, Tunceli il AFAD müdürleri, Sivas, Erzurum, Rize ve Diyarbakır birlik müdürleri görevlendirildi. Olayı takiben sahadaki çalışmaları koordine etmek üzere İçişleri ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcılarımız, Erzincan Valimiz, Sivas Valimiz, Erzincan Belediye Başkanımız, Cumhuriyet Başsavcımız, kaymakamlarımız, il jandarma komutanı, il emniyet müdürü, ilgili kurum ve kuruluşlardan genel müdür ve daire başkanları her biri buraya intikal ettiler. An itibariyle bölgede AFAD, JAK, TSK Emniyet Genel Müdürlüğü, madenciler ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan 339 arama kurtarma personeli olmak üzere toplam 827 personel görev yapıyor. Ayrıca 562 araç, 5 dron, 2 kimyasal biyolojik ve nükleer aracı, 5 metale duyarlı radar cihazı ve 5 kurtarma köpeğiyle birlikte arama kurtarma çalışmalarımız devam ediyor. Bölgede hem yeni gelişebilecek bir kaymayı izlemek hem de göçük altındaki kişileri araçları saptayabilmek amacıyla mobil takip sistemleri ve yer radar gibi ekipmanlar kuruldu” diye konuştu.

    “Uydu radar verilerinden sahadaki hareketlerin geçmişe yönelik davranışları inceleniyor”

    Bakan Yerlikaya, uydu radar verilerinden sahadaki hareketlerin geçmişe yönelik davranışlarının incelendiğini aktararak, “Sahada dekontaminasyon ve mobil koordinasyon tırları görevlendirildi. AFAD koordinasyonunda üniversitelerimizden gelen bilim insanları, bölgenin önceki ve güncel haritalarını kullanarak stabil alanları tespit ediyor ve bu alanları izleme cihazları yerleştirmeye başladılar. Bununla birlikte uydu radar verilerinden sahadaki hareketlerin geçmişe yönelik davranışları inceleniyor ve yapılacak çalışmalar da olası riskli bölgeler belirleniyor. Ayrıca bölgede gece boyunca arama kurtarma çalışmalarını sürdürebilmek için 40 jeneratör ve 40 aydınlatma kulesi bulunuyor. İfade ettiğimiz gibi arama kurtarma çalışmalarımız aralıksız devam edecek. Madencilerimize Erzincan’ımıza ve milletimize tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletmek istiyoruz. En büyük duamız buradan güzel haberleri milletimizle buluşturmak olacaktır” şeklinde konuştu.

  • Cinli köye muhtar adayı çıktı

    Cinli köye muhtar adayı çıktı

    Sivas’ın Şarkışla ilçesine 13 kilometre uzaklıkta bulunan kışla köyü, 3 harfliler söylentileri nedeniyle dikkatleri üzerine çekti. Yaklaşık 15 yıl önce bütünüyle terk edildiği ve terk edilme nedenin 3 harfliler olduğu iddia edilen köyün eski muhtarı Ahmet Kılıç, köyün 3 harfliler nedeniyle boşaltılmadığını belirtti. Kışla köyünün iddiaların tersine 1978 yaşanan bir sel felaketinden sonra seksenli yılların başında göç vermeye başladığı ve zaman içerisinde bütünüyle terk edildiğini belirten eski muhtar Kılıç, yaklaşık 11 yıl önce köye geri göç ettiğini söyledi. Kışla köyünde Kılıç’ın evinde kiracı olarak yaşayan bir aile, Kılıç’ın çobanlığını yapan bir aile ve 5 yıl önce köye göç eden bir aile olmak üzere toplam 15 kişi yaşıyor. 10 seçmenin bulunduğu köye 2014 ve 2019 yılları arasında muhtarlık yapan Kılıç, Kışla köyünün muhtarlık görevini oğluna devretti. 2019 yılından günümüze kadar muhtarlık görevini yürüten oğlu Mehmet Kılıç’ın yakın zamanda yapılacak olan seçimlerde tekrar muhtar adayı olduğunu belirtti.

    “1980’lerde köy tamamıyla boşaldı”

    Yaşanan sel felaketinden sonra köyün göç vermeye başladığını belirten Ahmet Kılıç, “Kışla köyünde yaşayan tek aile benim ailemdir, yaklaşık olarak 2013 yılında tekrardan geri göç ettim, 11 yıldır köyde bulunuyorum. Geçtiğimiz dönem ben muhtarlık yaptım, bu dönem oğlum Mehmet Kılıç muhtarlık ediyor, şuan oğlum hastanede ameliyat olduğu için bu konuşmayı ben yapıyorum. Bizim köyümüzde cin dedikleri şey bulunmuyor, köyümüz 1978’de yağan yağmurlardan dolayı sele maruz kaldı. Yaşanan o selden sonra babam köyün ileri gelenlerindendi. Kendisine topal muhtar Mehmet derlerdi, babam köyden göç edince onun arkasına hızlı bir göç akımı olmuştur. 1980’lerde köy tamamıyla boşaldı. Doksanlı yıllarda geri döndüğümüzde köyümüzde 15 haneye yakın yaşayan vardı. Son 15 yıldır da köyde benim dışımda yaşayan yoktur, şuan köyde ne cin vardır nede ona benzer bir varlık vardır” Şeklinde konuştu.

    “Oğlum yeniden köy muhtarlığına aday olacak”

    Kışla köyünün muhtarlığına oğlunun tekrar aday olduğunu belirten Kılıç, “Köyümüz Şarkışla ilçesine 13 kilometre uzaklıkta bulunuyor ve her iki tarafı da ormanlarla çevrilidir, köyün ortasından NATO yolu geçmektedir. İnsanlar gelip köyümüzde yaşayabilirler. Köye gelip rant peşinde koşmaya çalışanlarda boşa uğraşır babamın tarlasına ev yapmak için 26 veraseti bir araya getirdim, kimse orada toprak vermez. Geçtiğimiz dönem ben muhtardım, 2014 ve 2019 yıllarında ben görev yaptım. 2019 yılından bugüne kadar da oğlum muhtarlık yapmaktadır. Oğlum yeniden köy muhtarlığına aday olacak. Köyde Tülay Gültekin, Şanlıurfa’dan gelen ve benim ahırda kiracı olan bir arkadaş ve benim koyunlarıma bakan çoban olmak üzere köyde yaklaşık 15 veya 20 kişiyiz, 10 kişide seçmen olarak gözüküyor. Oğlum Mehmet Kılıç’ta muhtarlığa devam edecek. Şarkışla’da iş yerimden eve gidip yatmak için zor zaman buluyorum. Ailecek küçük çapta süt ve süt ürünleri imalatı yaptığımız için köye gidemiyoruz” dedi.

  • İstavrit bolluğu tezgahlara yansıdı

    İstavrit bolluğu tezgahlara yansıdı

    Zonguldak’ta birkaç gündür devam eden istavrit bolluğu tezgahlara yansıdı. İstavrit tezgahlarda kilosu 60 liradan satıldı. İstavritin fiyatının uygun olması vatandaşın ilgisine neden oldu. Diğer yandan istavritle birlikte satılan hamsi ise kilosu 150 liradan alıcı buldu.

    Balıkçı Zeki Beybeyoğlu, “Zaten sezonda palamut bolluğu olmadı. Bir hamsi bolluğu olmadı. Ama Allah gene bir şeyler verdi. İstavrit balığı oldu, mezgit balığı oldu. Şimdi artık sezonun sonuna yaklaşıyoruz. Zaten 5-6 aydır satıyoruz. İstavrit bolluğu oldu. Hala da istavrit devam ediyor. Hala kayıklar burada. Türkiye’nin kayıkları burada. Giresun’dan, Trabzon’dan kayıklar geldi. Fiyatlar 50-60 liraya düştü. Hamsi 150 lira. Hamsi az geldiği için, kasası pahalı olduğu için biz de bu fiyata satıyoruz” dedi.

  • 102 yaşında, 55 torun

    102 yaşında, 55 torun

    Konya’nın Çumra ilçesi İçeri Çumra Mahallesi’nde nüfus kayıtlarına göre 1922 yılında dünyaya gelen Hasan Yaşar, Konya’da eğitimini yarıda bırakarak İçeri Çumra Mahallesine geri döndü. Mahallede bir süre tarlada çalıştıktan sonra 1942 yılında 3 yıl vatani görevini yapan Hasan Yaşar, askerlik görevinin ardından dünya evine girdi. Yaşar, mahallede bulunduğu sırada muhtarlık ve belediye azalığı daha sonra ise parti içerisinde çeşitli görevlerde bulundu.

    “Çalışmalarda İsmet Paşa ile görüştüm, Celal Bayar ile görüştüm”

    Siyasi çalışmalar sırasında İsmet paşa ve Celal Bayar ile görüştüğünü anlatan Hasan Yaşar, “1922 yılında İçeri Çumra’da doğdum. İlkokulu okuduktan sonra ortaokulu birinci sınıfta bıraktım. Tarlada çalışmaya başlayınca ilk önce öküzlerle çalıştık, sonrasında at aldık daha sonra ise traktör aldık zamanla ilerlettik. Askerlik zamanı geldi 1942 yılında gittim. 1942 yılında da teskere aldım 3 yıl askerlik yaptım. Siyasete girdim, 1950 yılında muhtar azası oldum, belediye azası oldum, daha sonra ilçe teşkilatına girdim. Başkan vekili oldum partide de çalıştım o zamanlarda. Bu çalışmalarda İsmet paşa ile görüştüm, Celal Bayar ile görüştüm” dedi.

    “3 yıl boyunca çocuğum olmadı”

    Evliliğinin 3’üncü yılında ilk çocuğunun olduğunu ve sağlıklı yaşamını anlatan 102 yaşındaki Yaşar, “1947 yılında evlendim. O zamanlar 3 yıl boyunca çocuğum olmadı. 1950 yılında ilk çocuğum oldu. 3 oğlum, 2 kızım var. Hepsini evlendirdim, hepsi iş sahibi oldu. Torunumun torunu oldu. Torunlarımın toplamı 50’yi geçer. 102 yaşındayım çok şükür halime. Hiç alkol kullanmadım, sigara içmedim ve her zaman çalıştım. Eskiye göre de yaşam şimdi daha güzel. Sebebi de benim tarlam vardı bulunduğumuz yere 5 kilometre. Oraya öküz ile çift sürmeye giderdim. Şimdi öyle bir şey yok. Şimdi at bile yok, traktör ile gidiliyor 2 saatte sürüp geliyorlar. Hatta kendi de gitmiyor bir eleman tutuyor o hallediyor işleri” şeklinde konuştu.

    “Adnan Menderes gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da zorluklara rağmen çalışıyor”

    Hasan Yaşar, dönemin Başbakanı Adnan Menderes gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da çalıştığını anlatarak, “Adnan Menderes hiç başbakan gibi değildi vatandaş gibi halkın arasındaydı. Beraber oturduk, çay, kahve içtik. Sürekli beraberdik. Celal Bayar da o şekilde ikisi de halk adamıydı. Recep Tayyip Erdoğan da aynı şekilde halkın içinde. O günün şartlarına göre, şimdinin şartları daha zor. Sürekli uğraşıyor, zorluklara rağmen çalışıyor. Allah yardımcısı olsun” diye konuştu.

  • Tarihi köprü yıllara meydan okuyor

    Tarihi köprü yıllara meydan okuyor

    Eşme Mahallesi Otağ Sokak ile Tuzlakandağı Deresi’nin kesiştiği noktada yer alan tek gözlü Roma dönemine ait tarihi köprü, 23 Ocak 2018’de Kültür ve Turizm Bakanlığı Kocaeli Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından tescillenerek koruma altına alındı. Kartepe Belediyesi, tescil edilen köprünün korunmasına ilişkin esaslı onarımlarının yapılması konusunda Karayolları Genel Müdürlüğü Sanat Yapıları Dairesi Başkanlığına başvuru yaparak, “2020 Yılı Yatırım Programı” kapsamına alınmasını sağladı. Karayolları Genel Müdürlüğü 14 Şubat 2020’de projenin ihalesini gerçekleştirdi.

    Köprünün yıllara meydan okuduğunu söyleyen Eşme Mahalle Muhtarı Selim Günay, “Köprünün tarihi olduğunu biliyorduk ama Roma dönemine ait olduğunu bilmiyordum. Muhtar olduktan sonra öğrendim. Köprünün restorasyon çalışması için fotoğraflar çekildi. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu yapılacağı söylenmişti ama şu an için herhangi bir çalışma yok” dedi.

    “Definecilerin yaptığını düşünüyorum”

    Köprünün üst kısmında hasar oluştuğunu ifade eden Günay, “Köprünün üstünde küçük çökme var. O çökmeyi definecilerin yaptığını düşünüyorum. Kış aylarında çok yağışlı havada köprünün taştığı oluyor. Seller geldiğinde Eşme’de yapılan köprülerde sıkıntı yaşanırken, bu tarihi köprü de bozulma olmadı” diye konuştu.

    “Dere yatağının genişletilmesi gerekiyor”

    Eşme Mahalle Muhtarı Selim Günay, muhtemel sel afetinde önlem alınması amacıyla dere yatağının genişletilmesi gerektiğini de belirterek, “Etrafı tapulu meyve bahçeleri olduğu için kepçe giremiyor. Derenin içindeki pisliğin kamyonlarla çekilmesi gerekiyor ancak derenin sağında ve solunda yol olmadığı için sıkıntı yaşıyoruz. Derenin içi 4-5 sene önce temizlendi. Yine temizlenebilir ama sağı solu tapulu arazi olduğu için zorlanıyoruz” ifadelerini kullandı.