Etiket: güncelhaberler

  • Tarihi köprü depremlere meydan okuyor

    Tarihi köprü depremlere meydan okuyor

    Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde çok sayıda yapı yıkıldı. Adıyaman’ın Kahta ilçesi sınırlarında bulunan Cendere çayı üzerindeki Roma dönemine ait Cendere Köprüsü ise ayakta kalmayı başaran nadir yapılardan biri oldu. Kahta ilçesi ile Sincik ilçelerini birbirine bağlayan Cendere çayı üzerinde bir gerdanlığı andıran Cendere Köprüsü, dünyanın hâlen kullanılmakta olan en eski köprülerinden biri olarak biliniyor.

    Tarihi köprü, Adıyaman’a 55 kilometre mesafede bulunuyor. Bugün Eskikale olarak bilinen bir antik yerleşim bölgesinde bulunan tarihi köprü Antik Roma mimarisinin anıtsal bir örneği. Biri ana kemer ve biri tahliye kemeri olmak üzere iki kemerden oluşan köprü her biri tonlarca ağırlıkta olan düzgün kesme taşlardan yapılı. 7 metre genişliğinde, 30 metre yüksekliğinde ve 120 metre uzunluğunda olan köprünün en ilginç mimari özelliği harç kullanılmadan yapılmış olması. Köprü, her iki tarafından rampa biçiminde yükselerek orta kısımda birleşiyor.

    Bu özellik köprünün hem statik olarak dayanıklılığını artırıyor hem de anıtsal bir görünüm kazandırıyor. Köprünün güneydeki girişin her iki tarafında birer adet korint düzeninde sütun bulunuyor.

    Üzerinde yer alan kitabelerden birinin köprüyü yaptıran İmparator Septimius Severus, diğerinin ise eşi Julia Domna adına dikildiği anlaşılıyor. Kuzeydeki girişin bir tarafında bulunan sütun üzerindeki kitabe ise bu sütunun oğulları Caracalla adına dikildiğini gösteriyor. Cendere Köprüsü’nün, yapımından sonra Roma Dönemi’nde değişik zamanlarda onarım gördüğü, köprünün korkuluk kısmında yer alan yazılardan anlaşılıyor.

    Yüksek kanyonların arısından Nemrut Dağı’na doğru akan Cendere çayının muhteşem doğası ve tarihi Cendere Köprüsü görenleri kendisine hayran bırakıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Kahta’dan Sincik’e geçerken ilgiyle izlediği tarihi köprü, havadan görüntülendi.

     

  • Narkogüç-49 operasyonu: 214 gözaltı

    Narkogüç-49 operasyonu: 214 gözaltı

    İçişleri Bakanı Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Jandarma Genel Komutanlığı KOM Daire Başkanlığı koordinesinde: Uyuşturucu Madde İmalatçılarına ve Bunların Satışını Yapanlar ile Sokak Satıcılarına yönelik 15 ilde düzenlenen “Narkogüç-49” Operasyonlarında 1 Ton 110 kg Uyuşturucu Madde ele geçirildiğini açıkladı.

    Operasyonlarda, 214 zehir taciri ve sokak satıcısının yakalandığını açıklayan Bakan Yerlikaya şu bilgileri paylaştı:

    ” İl Jandarma Komutanlıklarınca; Adana, Antalya, Ankara, Manisa, Aydın, Kocaeli, Kahramanmaraş, Ağrı, Samsun, Bitlis, Niğde Muğla, Şanlıurfa, Nevşehir ve Diyarbakır olmak üzere 15 ilde “Narkogüç-49” operasyonlarında ele geçirilen uyuşturucu miktarları, yakalanan zehir tacirleri ve sokak satıcıları şöyle;

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından alınan karar doğrultusunda, kara para aklanmasının önlenmesine yönelik Adana İl Jandarma Komutanlığınca gerçekleştirilen takipli KOM faaliyeti kapsamında Diyarbakır’dan Adana’ya uyuşturucu madde taşınacağı istihbaratı alınması üzerine gerçekleştirilen operasyonda; 617 kg toz esrar ele geçirildi. 3 uyuşturucu nakil ve ticareti yapan zehir taciri yakalandı.

    Antalya İl Jandarma Komutanlığınca yapılan operasyonda; 60 kg eroin, 16 kg metamfetamin, 11, 5 kg skunk, 4 kg 650 kg bonzai, muhtelif miktarda uyuşturucu hap, kök kenevir ve esrar ele geçirildi. 37 sokak satıcısı yakalandı.

    Ankara (2) İl Jandarma Komutanlığınca yapılan operasyonda; 17 kg skunk, 33 kg esrar, muhtelif miktarda uyuşturucu hap ele geçirildi. 17 sokak satıcısı yakalandı.

    Ağrı İl Jandarma Komutanlığı ve Gürbulak Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 58 kg metamfetamin ele geçirildi. 2 zehir taciri yakalandı.

    Manisa İl Jandarma Komutanlığınca yapılan operasyonda; 1.5 kg metamfetamin, muhtelif miktarda bonzai ve uyuşturucu hap ele geçirildi. 4 Zehir Taciri yakalandı.

    Aydın İl Jandarma Komutanlığınca yapılan operasyonda; muhtelif miktarda metamfetamin, skunk ve esrar ele geçirildi. 33 Sokak Satıcısı yakalandı.

    Muğla İl Jandarma Komutanlığınca yapılan operasyonda; muhtelif miktarda metamfetamin, kubar esrar ve uyuşturucu hap ele geçirildi. 9 Sokak Satıcısı yakalandı.

    Nevşehir İl Jandarma Komutanlığınca yapılan operasyonda; muhtelif miktarda metamfetamin, kokain, esrar, bonzai, uyuşturucu hap ve kenevir tohumu ele geçirildi. 23 Sokak Satıcısı yakalandı.

    Şanlıurfa İl Jandarma Komutanlığınca yapılan operasyonda; 1, 2 kg esrar, 267 gr metamfetamin, muhtelif miktarda eroin ve uyuşturucu hap ele geçirildi. 25 sokak satıcısı yakalandı.

    Kocaeli İl Jandarma Komutanlığınca yapılan operasyonda; 1.5 kg esrar ele geçirildi.
    1 zehir taciri yakalandı.

    Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığınca yapılan operasyonda; muhtelif miktarda metamfetamin ele geçirildi. 46 Sokak Satıcısı yakalandı.

    Samsun İl Jandarma Komutanlığınca yapılan operasyonda; 19, 3 kg kubar esrar, 716 gr kenevir tohumu, muhtelif miktarda sentetik ecza ve bonzai ele geçirildi. 3 Zehir Taciri yakalandı.

    Niğde İl Jandarma Komutanlığınca yapılan operasyonda; 1 kg bonzai ele geçirildi. 2 Zehir Taciri yakalandı.

    Bitlis İl Jandarma Komutanlığınca yapılan operasyonda; 2, 3 kg metamfetamin, 1, 3 kg kubar esrar ele geçirildi. 1 Zehir Taciri yakalandı.

    Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığınca yapılan operasyonda; 254 kg esrar ele geçirildi. 8 Sokak Satıcısı yakalandı. Operasyonu gerçekleştiren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızı, Kahraman Jandarmamızı ve Gümrük Muhafaza ekiplerimizi tebrik ediyorum. Ülkimezin dört bir yanında zehir tacirlerine karşı operasyonlarımız kararlılıkla devam edecek.”

  • “Türkiye yüzyılını inşa edeceğiz”

    “Türkiye yüzyılını inşa edeceğiz”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Malatyalı İş İnsanları Derneği Buluşması programına katıldı. Yılmaz, Türkiye’nin 2024 yılının sonunda 1.1 trilyon doların üzerinde bir ekonomik büyüklüğe ulaşacağını söyledi. Yılmaz, ayrıca Türkiye yüzyılında Türkiye’yi doğal afetlere karşı dirençli hale getirmek için çalışmalar yaptıklarını belirtti. 2023 yılında Türkiye olarak 960 milyar lira deprem ve rehabilitasyon için tahsis ettiklerini belirten Yılmaz, “2024 yılında bütçemizden sadece merkezi yönetim bütçesine koyduğumuz ödenek 1 trilyon 28 milyar Türk Lirası” dedi.

    “Hedef 1.1 trilyon dolar büyüklük”

    Türkiye’nin 100. yılındaki hedeflerinden bahseden ve Türkiye’nin ekonomisini değerlendiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Türkiye 2024 yılının sonunda tahminlerimize göre 1.1 trilyon doların üzerinde bir ekonomik büyüklüğe ulaşacak. Bununla dominal olarak dünyada 17’nci büyük ekonomi, satın alma gücü paritesine göre 11’inci büyük ekonomiyiz. Amacımız daha yükseklere çıkmak” şeklinde konuştu.

    “Enflasyonla mücadelede kararlılıkla yola devam ediyoruz”

    2024 yılının Türkiye’nin yılı olacağını belirten Yılmaz, “Bu yıl Türkiye yüzyılını inşa edeceğiz. Son 6 aylık dönemde uluslararası sermaye girişi hızlandı, rezervlerimiz güçlendi, ani kur hareketleri azaldı, finansman koşulları iyileşti. Kurdaki ani hareketlilik azaldı. Finansman koşullarımız iyileşti. Enflasyonda kararlı şekilde adımlarımızı atıyoruz. Attığımız adımlar ve aldığımız kararların göstergelere olumlu yansıdığını görüyoruz. Orta Vadeli Programımızın en temel önceliği olan enflasyon meselesinin çözümü için yoğun gayret sarf ediyoruz. Enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi sonucunda 2023 yılı enflasyonu OVP ile uyumlu gerçekleşmiştir. Bu aydan itibaren aylık enflasyonun kayda değer şekilde düşerek tahminlerle uyumlu seyredeceğini öngörüyoruz. Ocak ayında genelde yüksek olur. Yıllık enflasyonda ise yılın ikinci yarısında belirgin bir gerileme göreceğiz. Enflasyonla mücadelede kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Hedefimiz 2024 yılını 2023’e göre düşük seviyede gerçekleştirmek. 2025’te yüzde 15’ler civarına gelmek, 2026 yılında ise tek haneli rakamlara düşmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    “2023 yılında 960 milyar lira deprem ve rehabilitasyon için tahsis ettik”

    Depremin yaralarını sarmak için çok çalıştıklarını belirten Yılmaz, “2023 yılında bütün yaptığımız tahsisatları topladığımız zaman 2023 yılında devlet olarak 960 milyar lira deprem ve rehabilitasyon için tahsis etmişiz. Bu milli gelirimizin yüzde 3,8’ine denk geliyor. 2024 yılında bütçemize sadece merkezi yönetim bütçesine koyduğumuz ödenek 1 trilyon 28 milyar Türk Lirası. Türkiye Yüzyılını bütün afetlere karşı dirençli şehirler haline getireceğiz. Önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle Malatya’da; 5 bin 140’ı il ve ilçe merkezlerinde, 1.041’i kırsalda olmak üzere toplam 6 bin 181 konutumuzun kurası çekilecektir. Yaklaşık 17 bin konutumuzun da yapımı hızla devam ediyor. Malatya ilimize toplam; 11.5 milyar lira kaynak aktarılmıştır. Kentsel dönüşüm Başkanlığı kurduk. 2 milyona yakın konutu dönüştürdük” dedi.

  • Depremzedeler ayakta kalmak için direniyor

    Depremzedeler ayakta kalmak için direniyor

    6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş depremlerinden etkilenen 11 ilden biri olan Malatya’da zanaat ustalarının iş yerleri ile evleri de hasar gördü. Depremler sonrası çok sayıda usta başka şehirlere taşınırken geride kalanlar ise ayakta kalmak için direniyor.

    “Zorda olsa ayakta kalmaya devam ediyoruz”

    Depremlerde iş yeri hasar alan 63 yaşındaki Hasan Yoncacı, her şeye rağmen mesleğini Malatya’da sürdürmeye kararlı olduğunu belirterek yapılan çalışmalarla şehrin kısa sürede yeniden imar edileceğine inandıklarını söyledi. 12 yaşında başladığı mesleğini sürdüren Yoncacı, “Depremi Malatya’da yaşadık. Bir süre kent dışına çıkış yaptık daha sonra geri geldik. Sektörümüz zorda olsa ayakta kalmaya devam ediyor. Sipariş üzerine özel ayakkabı üretimi yaparak vatandaşlarımıza bu zor dönemde hizmet vermeye devam ediyoruz” dedi.

    “Ayakkabıcıların bulunduğu 5 han yıkıldı”

    Depremlerde sektörün büyük yara aldığını aktaran Yoncacı, “İş yerimizin bulunduğu bina 40-50 yıllık yapı ve az hasarlı olarak raporlandı. Konteyner başvurusunda bulunduk çıkmadı. Şu anda bir sıkıntı yok faaliyetimiz devam ediyor. Merkezde ayakkabıcıların faaliyet gösterdiği 5 han yıkıldı. Bir çok usta şehir dışına çıktı. Esnaf iş yeri bulmaktan zorluk çekiliyor. Yeni ayakkabı yapımlarında bazı parçalara ulaşamıyoruz bu anlamda kösele ayakkabı yapamıyorum. Hazır ayakkabı imalatı ile tamirat yaparak mesleği ayakta tutmaya çalışıyorum. İş yerleri için başlanılan çalışmalar tamamlanırsa imalat sektörü daha da canlanacaktır. Bunun olacağına da inanıyor ve güveniyoruz” diye konuştu.

  • Zorlu süreçlere rağmen hayallerinden vazgeçmedi

    Zorlu süreçlere rağmen hayallerinden vazgeçmedi

    Dulkadiroğlu ilçesi Kuyumcu Kent Umut Konteyner Kentte yaşayan 20 yaşındaki Emre Nergis, deprem sonrasında çok sıkıntı çektiğini ve ara verdiği işine daha çok sarılmaya başladığını söyledi. Hedeflerinin ünlülere elbise dikmek ve kendi markasını kurmak olduğunu söyleyen Nergis, “Depremzede olarak bizim daha çok çalışmamız, daha çok hayata tutunmamız ve sıfırdan başladığımız için biran önce işimize atılmaya başlamamız gerek” dedi.

    Yaralar sarılmaya başlanıldığında işine daha çok sarılmaya başladığını söyleyen Nergis, “Ben güzel sanatlar mezunuyum. Depremden önce moda ile ilgileniyordum. Deprem olduktan sonra ister istemez ara vermek zorunda kaldım. Yavaş yavaş yaralarımızı sarmaya başladığımızda ben de bu işe daha çok sarılmaya başladım. Adımı duyurmak için kendi markamı kuruyorum. Bu süreçte ünlü isimlerle iletişime geçtim. Ünlü isimlerden olan Feride Hilal Akın ile irtibata geçtim ve ona bir sahne kıyafeti tasarladım. Ama konteyner kentte yaşadığım için, yeterli imkanlarım olmadığından daha dikiş aşamasına geçemedim” diye konuştu.

    Nergis, “Depremden sonra çok sıkıntı yaşadım. Hiç bir imkan olmadığı için, sıfırdan kendi çabalarımla bu aşamaya geldim. Mesela terzilere gittim olmadı, fabrikalara gittim olmadı, kurslara gittim olmadı. Ben de kendi kendime bir şeyler yapmaya çalıştım. Şu an 100’den fazla çizimlerim var. Yarısı kağıtlar üzerinde yarısı dijital olarak. Maksimum bir çizimi 3 saatte yapıyorum. Bundan sonraki hedeflerim, ünlülere elbise dikmek ve kendi markamı kurmak. Biz depremzede olarak bizim daha çok çalışmamız, daha çok hayata tutunmamız ve sıfırdan başladığımız için daha çok atılmamız lazım” ifadesini kullandı.

  • Tamamı boyanan hastanenin duvarı boyanmadı

    Tamamı boyanan hastanenin duvarı boyanmadı

    Binlerce binanın yıkıldığı, 8 bin 561 kişinin hayatını kaybettiği ve 16 bin 771 kişinin yaralandığı 6 Şubat depremlerinde Adıyaman’da görev yapan gönüllü sağlıkçılardan bazılarının ismi duvarda yaşayacak. Kentin merkezinde ki tek hastane olan Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan ve burada konaklayan gönüllü sağlıkçılar, Adıyaman’dan ayrılmadan, hastanenin radyoloji bölümündeki biyopsi odasının bir duvarına, “Buradaydık”, “Başın sağ olsun Türkiye’m” gibi sloganların yanı sıra isimlerini ve telefon numaralarını yazdı.
    Depremden sonra hastanenin bakım ve boyama işlemi yapıldı. Duvarların hepsi boyandı ancak gönüllü sağlıkçıların isimlerinin bulunduğu duvar, 6 Şubat depremlerinden bir anı olarak bırakıldı.

    AK Parti Adıyaman Milletvekilleri Mustafa Alkayış ve İshak Şan hastaneye gerçekleştirdikleri ziyarette, duvarda yazılan Ersin isimli radyoloji teknikerini arayarak deprem sonrası gösterdikleri çalışma azminden dolayı teşekkür etti.
    Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Şirik, “6 Şubat depreminde dışardan bir çok gönüllü arkadaşımız geldi. Doktor, hemşire, radyoloji teknisyeni, acil sağlık personeli gibi bir çok arkadaşlarımız geldi. Hastanemiz sağlık hizmeti verirken, aynı zamanda barınma hizmeti de verdi. Bu odamız depremden önce bizim biyopsi odası olarak kullandığımız yerdi. Dışardan gelen arkadaşlar için çok konforlu olmasa da, arkadaşların bir şekilde barınması gerekiyordu. O dönem biyopsi yapılmadığı için biz bu odayı arkadaşların kaldığı barındığı bir yer olarak dizayn ettik. Dışardan gelen gönüllü arkadaşlar o dönemde dönüşümlü olarak gelip gittikleri için her gelen arkadaş, burada kaldıkları barındıkları odaya hatıra olsun diye duvarımıza isimlerini yazmış. Biz o dönemde ‘yanınızdaydık’, ‘bizi unutmayın’ manasında duvara isimlerini yazmışlar. Bizde depremden sonra tabi gerekli tadilatları, boyamaları yaparken bu hatıranın devam etmesini istedik. Bu duvardaki bu yazıların silinmesini istemedik. O nedenle arkadaşlarımızın isimleri bizde bir hatıra olarak kalsın diye bu duvarımızı boyamadık. Bu duvarı her gördüğümüzde hem arkadaşlarımıza tekraren minnettarlığımızı sunuyoruz hem de onların hatıralarını yaşatıyoruz. Bu nedenle burası böyle kaldı. Milletvekillerimiz İshak Şan ve Mustafa Alkayış, hastanemize geldiklerinde duvardaki isimleri aradılar, teşekkür ettiler” şeklinde konuştu.

    Telefonla, Ersin isimli radyoloji teknikeriyle görüşen Milletvekili Mustafa Alkayış, “Hastanemizin duvarına bıraktığınız telefondan dolayı arıyorum. Çok teşekkür ediyoruz, memleketimiz adına, Adıyaman adına yaptıklarınız için sizi minnettarız, Allah razı olsun” dedi.
    Milletvekili İshak Şan ise “Başhekimiz bütün duvarları boyatmış ama burayı anı olsun diye boyatmamış. Kardeşim yaptıklarınız için teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

  • Kahve ağacından ilk ürünlerini aldı

    Kahve ağacından ilk ürünlerini aldı

    Türkiye’nin yaş sebze ve meyve üretiminde ilk sıralarda yer alan Mersin’de bir birinden farklı tropikal ürünler de yetiştiriliyor. Özellikle muz üretiminde ilk sırada yer alan kentte, üreticiler ejder meyvesinden mangoya kadar bir çok ürünü ekonomik gelir getirici olarak üretmeyi başardı. Erdemli ilçesinde de 50 dönümlük bahçede yaklaşık 15 çeşit ağacı bulunan üretici 70 yaşındaki İrfan Özçalışkan, bu kez kahve ağacı yetiştirdi. Bir arkadaşının kendisine hediye ettiği 2 fidanı muz serasında 3 yılda yetiştirerek 2,5 metre boyuna gelmesini sağlayan Özçalışkan, bu sene ilk ürününü aldı. Elde ettiği ürünleri ilk aşamada tohum olarak kullanıp hem kendi hem çevresindekiler için fidan üretecek olan Özçalışkan, iki ağaçtan beklentisinin üzerinde verim aldığını söyledi.

    Bir arkadaşının kendisine 2 adet kahve ağacı fidanı hediye ettiğine değinen İrfan Özçalışkan, “O fide ile kahve denedik, meyveye oturdu başardık. Bundan sonra biz de geliştirmeyi düşünüyoruz. Yetiştirdiğimiz fidanları kendi bahçelerimizde iyice deneyip fidanları eşe dosta, çok samimi arkadaşlarımıza dağıtmayı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

    Arkadaşları ‘ne uğraşacaksın’ dedi, o başardı

    Fidanları yetiştirmeye başladığında tepki aldığını da dile getiren Özçalışkan, “Söylediğim zaman, ‘burada kahve yetişmez, ne uğraşacaksın’ dediler. Fakat ben yetiştirdim, işi de başardım. Yetiştirdiğimi gördüm şimdi herkes ‘gezelim’ diyor, ben gezdirmeyi istemiyorum” diye konuştu.

    Kahve ağacıyla ilgili internetten araştırma yaptığına da dikkat çeken Özçalışkan, “Türkiye’de bir yetişme yok. Biz kendimiz muz yetiştirdiğimiz için deneyelim dedik. Denedik, randıman aldık. Meyve tutumu da güzel şu anda. Türk kahvesini bundan sonra Limonlu’da yetişen kahve ile yapacağız, hakiki Türk kahvesi olacak” şeklinde konuştu.
    Fidanları 3 yıl önce diktiğine de dikkat çeken Özçalışkan, ağaçların boyunun 2,5 metre kadar uzadığını kaydetti.

  • Baharın müjdecisi leylekler, göç etmedi

    Baharın müjdecisi leylekler, göç etmedi

    Türkiye’nin en soğuk illeri arasında bulunan ve havaların ısınmasıyla birlikte Van’a gelen leylekler, her yıl olduğu gibi bu kış da sıcak yerlere göç etti. Çoğu leylek, sıcak bölgelere göç ederken Van’ın İpekyolu ilçesindeki 4 leylek ise göç etmeyerek yuvalarında kaldı. Kar yağışı ve dondurucu soğuğa rağmen ilçede kalan leylekler doğadan besleniyor. Van Kalesi’nin güneyini mesken tutan leylekler, burada martılarla birlikte yaşam mücadelesi veriyor.

    Son yıllarda tüm dünyada etkili olan iklim değişikliğinin leyleklerin göç etmeme nedenlerinden biri olduğunu söyleyen Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, “Yılın 12 ayında Van Gölü havzasında yaban hayvanlarını görmek mümkün. Bunlar Van Gölü’nün kenarında bayrak tür olarak allı turnaların yanına yaban kazları da var. Yalnız bunlar belirli sezonlarda gelirler ve göçerler. Burada sadece istasyon amacıyla gelen hayvanlar var. Bu yıl yaban kazları gelmeye başladı, flamingolar da yazın burada beslenip üremek için de başka yerlerde göç etmekte. Ama bunu tersi olan leylekler var. Baharın müjdecisi leylekler bahar mevsimi ile buraya gelirler ve yuvalarında yavrularını büyütürler. Yavrularını büyüttükten sora sıcak bölgelere göç ederler. Göçmen kuşlar bazen çeşitli sebeplerden dolayı göç etmez. Bu sebeplerin başlıcası göçemeyecek yetenekte bir hastalığı olur. Göç kafilesine katılamama sorununa bağlı olarak göç etmezler. Bazen de canları göçmek istemez. İklim müsait olduğu zaman, yiyeceklerine ulaşabileceği kanaatine geldikleri zaman kışı da burada geçirirler. Van Gölü havzasında ve Yüksekova bölgesi tarafında bu yıl az sayıda leyleğin göç etmediğini gördük. Bu sene Van Gölü havzasında Van Kalesi mevkiinde 4 leylek burada kışladılar, kışı burada geçirdiler. Bahar mevsiminde yine kendi üreme yerlerine giderek yine üreyecekler. Bu şu demek değildir yaban hayvanları genetiğini değiştirip bundan sonra burada üreyecekler ve bir daha gitmeyecekler demek değildir.

    Bu sene göçmedilerse gelecek gelecek sene bu sorunlar ortadan kalktığı zaman göçe yine dahil olurlar. Bu sene bizim rehabilitasyon merkezimize Muş, Bitlis ve Hakkari’den 8 leylek geldi. Biz bunları bahçemizde baktık ve tedavileri tamamlandıktan sonra doğaya bıraktık. Bize şunu gösteriyor Van Gölü çevresinde habitat kışın da bozulmadan devam etmekte. Çünkü leyleklerim yiyeceği olan fareler, yılanları, kurbağaları veya kendini besleyecek alanlara sahip olmaları. Bu yıl havanın sıcak seyretmesinde dolayı dereler akıyor, derelerdeki yeşillikler görülüyor. Buda bize şunu gösteriyor ki artık burada leyleklerin kışlaması olacak” diye konuştu.

  • Türkiye’de yerleşik yabancı nüfus azalıyor

    Türkiye’de yerleşik yabancı nüfus azalıyor

    Marmaris, Bodrum, Fethiye, Datça, Ortaca Dalyan gibi önemli turistik ilçelerde ikamet izni alan yerleşik yabancılar bir önceki yıla oranla yaklaşık 6 bin kişi azaldı. 2022 yılında Türkiye genelinde 1 milyon 823 bin 836 oturma izni alan ve Türkiye’de oturan yabancı bulunurken 2023 yılında bu rakam 1 milyon 570 bin 672’ye düştü. Bir yılda Türkiye’de oturma iznini iptal ettiren yabancı sayısı 253 bin 164 kişi oldu. En fazla yabancı nüfusun azaldığı il 137 bin 162 kişi ile İstanbul oldu.

    Muğla’da geçtiğimiz yıllarda oturma izni alan yabancı uyruklu sayısında yaşanan artış 2023 yılında tersine döndü. 2022 yılında 31 bin 123 yabancı yaşarken 2023 yılında bu rakam 25 bin 86’ya düştü. 2022 yılında 13 bin 703 erkek, 17 bin 420 kadın Muğla’da oturma izni alarak yaşamını sürdürürken 2023 yılında bu rakam 10 bin 671 erkek ve 14 bin 415 kadın oldu.

  • Öğrencilikten girişimciliğe

    Öğrencilikten girişimciliğe

    Sinop Merkez Mertoğlu köyünde yaşayan Veli Gör, köydeki atıl okul binasında mantar üretime başladı. Kapasitesini gün geçtikçe arttıran Gör, ayda 3 ton istiridye mantarı üretiyor. Okulun bir sınıfında istiridye mantarı üretimi yaptığını belirten Gör, “Öncelikle kompostumu hazırlıyorum.

    Hazırlığımı yaparken ham maddemiz saman, özellikle gürgen talaşını, buğday kepeği, mısır soma ve kireç kullanıyorum. Karışımını herkes kaynatarak yapar, ben özel bir şekilde 80 derecede yapıyorum. Devamında üretim odasına geçiyorum. Yaklaşık dört ay sürüyor bu süreç. Sürekli devir daim yapıyorum. Ortaya çıkan üründen gerçekten memnunun. Bütün köy halkı bu mantarı yiyor” dedi.

    Son olarak Gör, büyümek ve daha iyisini elde etmek için sürekli çabalayacağını söyledi.