Etiket: güncelhaberler

  • Hatay sahilinde kıyı erozyonu oluştu

    Hatay sahilinde kıyı erozyonu oluştu

    Hatay’da sıcak geçen yaz mevsiminin ardından Kasım ayı itibarıyla kuvvetli yağış ve fırtına etkili olmuştu. Fırtınayla birlikte İskenderun ve Samandağ ilçelerinde kıyı ile deniz birleşmişti. Samandağ’da bölgede fırtınayla birlikte sahili kaplayan su da zamanla çekilmişti. Suyun çekilmesiyle birlikte kuvvetli fırtınanın etkisiyle 14 kilometrelik Türkiye’nin en uzun sahilinde kıyı erozyonu oluştu. Kıyı erozyonuyla birlikte denizin Asi Nehri’yle birleştiği noktanın daha da gerilediği ve karanın denize yaklaştığı görüldü.

    Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği Başkanı Mişel Atik, “Asi Nehri Lübnan’da doğup bizim Türkiye sınırlarında, Samandağ ilçemizde deniz ile buluşuyor. Yazın Asi Nehri’nin suları kuraklık nedeniyle sulama amaçlı kesildiği için kuraklık nedeniyle denize çok ufak bir su olarak akıyor. Deniz dalgaları da batı rüzgarlarının etkisiyle kumu yığdıkça yığıyor. Asi Nehri’nin denize döküldüğü ağzı kapatıyor, orası bir tümseklik oluyor. Bir de şu andaki durumun nedeni olarak şunu da görüyorum, doğanın akışına, terazisine ikide bir müdahale edilmesinin getirdiği bir sonuç var.

    Asi Nehri’nin denize döküldüğü nokta, şu anda bulunduğu noktadan yaklaşık 150 metrelik bir kum erozyonu var. Bu kum erozyonu önemli, doğanın dengesiyle oynuyorsunuz. Doğanın dili ancak bu şekilde yanıt vererek oluyor. Ne yazık ki şimdi biraz önce bahsettiğim yazın dalgaların getirdiği kumlar bu tamamen cılız akan suyun önünü kapatıyor. Şimdi de kış sezonunda sular akmaya başladı” dedi.

  • Sis nedeniyle gemi geçişlerine kapatıldı

    Sis nedeniyle gemi geçişlerine kapatıldı

    Çanakkale Boğazı’nda etkisini artıran yoğun sis, deniz ulaşımında aksamalara neden oldu. Görüş mesafesinin düşmesi nedeniyle, boğaz trafiği güneyden kuzeye saat 06.40, kuzeyden güneye ise saat 07.20 itibarıyla çift yönlü olarak transit gemi geçişlerine kapatıldı.

    Çanakkale Boğazı Gemi Trafik Hizmetleri Müdürlüğü yetkilileri, kuzey ve güneyden giriş yapacak gemi kaptanlarını telsizle uyarıp, boğaz trafiğinin kapatıldığını duyurdu. Gemiler demir bölgelerinde beklemeye başladı.

    Öte yandan, Çanakkale Boğaz hattında Gelibolu-Lapseki hattındaki feribot seferleri de yoğun sis nedeniyle geçici olarak durduruldu.

  • Trafik yoğunluğu yüzde 80’e ulaştı

    Trafik yoğunluğu yüzde 80’e ulaştı

    İstanbul’da sağanak yağış etkisini gösteriyor. Akşam saatlerinde sağanak yağış nedeniyle de trafik zaman zaman durma noktasına geldi. Vatandaşlar evlerine gitmekte güçlük çekerken sürücüler de zor anlar yaşadı.

    İBB’nin verilerine göre Anadolu yakasında trafik yoğunluğu yüzde 80 olarak ölçüldü. Trafiğin durma noktasına geldiği anlar ise kameraya yansıdı.

  • 2024 MSÜ başvuruları başladı

    2024 MSÜ başvuruları başladı

    Milli Savunma Üniversitesi Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı başvuruları bugün başladı. Sınava son başvuru tarihi 30 Ocak olarak açıklanırken, sınav başvuruları https://osym.gov.tr resmi internet adresinden yapılacak.

  • Gazeteci Fatih Altaylı’ya soruşturma

    Gazeteci Fatih Altaylı’ya soruşturma

    Gazeteci Fatih Altaylı hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturma başlatıldı. Soruşturma çerçevesinde Altaylı’nın ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ ve ‘suçu ve suçluyu övme’ suçlarından ‘şüpheli’ sıfatıyla savcılığa ifadeye çağırıldığı öğrenildi.

  • İnsan siluetindeki kayalar dikkat çekiyor

    İnsan siluetindeki kayalar dikkat çekiyor

    Tokat’ın Yeşilyurt ilçesine bağlı Çerkezdanışment köyünde bulunan kayalar şekilleriyle dikkatleri üzerine çekiyor. Köylüler tarafından kayaların nasıl oluştukları tam olarak bilinmezken akarsuların neden olduğu sürtünmeyle oluştukları tahmin ediliyor. Peri bacalarına da benzeyen kayalar insan siluetine benzerliğiyle ön plana çıkıyor. İnsan siluetindeki kayalara ulaşım yaya olarak sağlanıyor.

    Kayaların insan siluetine benzediğini belirten köy sakini Arif Şahin, “Burada şelale bulunuyor, bu şelalenin oluştuğu akarsudan dolayı kayalar yıllar içerisinde aşınmış ve peribacalarına benzer bir şekil oluşturmuş. Kayaların üst kısımları insan kafasına benziyor. Bu kayaların bulunduğu bölgede Mağaralar bulunuyor. Mağaralara çıkış bulunmuyor sarp bir nokta da olduklarından dolayı.

    Burada yaklaşık 10 adet kaya bulunuyor, boyları 15 metreyi buluyor. Buraya yakın noktada bulunan Yağmur köyünde bu kayalara benzer kayalar bulunuyor” Şeklinde konuştu.

  • Sadece Ege pazarında bulunuyor

    Sadece Ege pazarında bulunuyor

    Birçok ilde ot denince maydanoz ve dereotu gibi ürünler akla gelirken Ege Bölgesi, sofraları süsleyen yüzlerce ot türüyle öne çıkıyor. Aydın başta olmak üzere sadece Ege’deki illerde bulunabilecek birbirinden farklı ot çeşitlerini tadan bir daha vazgeçemiyor. Adeta Ege mutfağının temelini oluşturan iğnelik, turp otu, dalgan otu, ekşi kulak gibi otlar, sağlıklı beslenmek ve yerel lezzet tatmak isteyenlerin de ilgisini çekiyor. Semt pazarlarına getirilen doğal otlar, hem lezzetleriyle damak çatlatırken hem de sağlık açısından sunduğu birçok faydası olduğu biliniyor.
    Yağmurların ardından kendini gösteren ve köylüler tarafından toplanıp tezgahlara getirilen binbir çeşit otlara vatandaşlar yoğun talep gösterirken, fiyatlarının da uygun olması vatandaşların tercih sebepleri arasında yer alıyor.

    “Sadece buralarda bulabilirler”

    Aydın’a özgü otların doğal olarak kendiliğinden yetiştiğini ifade eden pazarcı esnafı 63 yaşındaki Havva Sevik, “Bunları zeytinliklerimizden topluyoruz. Turp otu, dağ rokası, ısırgan otu, ebegümeci gibi otlarımız var. Sabahtan bayağı çeşit otlarımız vardı. İğnelik otu gibi ama satıldı sabahtan. Bu otlarımız kendiliğinden doğada yetişiyor. Yağmur yağınca çıkıyor. Kendi yetişiyor. Su, ilaç, gübre yok doğal yani. Aydın yöresine ait otlar. Aydın’ımıza özel otlarımız. Aydın’dan başka hiçbir yerde yetişmez bunlar. Başka hiçbir yerde bulamazsınız. Aydın’ın otları meşhurdur zaten. Turp otlarının hem ekşilemesi hem kavurması oluyor. Dağ rokasını yemeklerinde yanında salata olarak kullanılıyor. Isırganın köftesi olur böreği olur. Ebegümecinin de kavurması güzel. Otlarımızın hepsinin bağı 10 TL” dedi.

  • Çobanlık yaparken hayaline kavuştu

    Çobanlık yaparken hayaline kavuştu

    Kırıkkale’nin Yahşihan ilçesinde yaşayan Akçelik ailesi, 72 küçükbaş hayvanına bakarak geçimini sağlıyor. Haftanın bazı günlerinde annesi Türkan ile birlikte kırsal alanda çobanlık yapan Emine Akçelik, aynı zamanda okulunu da bırakmayıp, Kırıkkale Üniversitesi “Adalet Bölümü” ve “Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü”nden mezun oldu. Sıkça küçükbaş hayvanlarıyla birlikte vakit geçiren 24 yaşındaki Akçelik, şimdi de “Veteriner Fakültesi”ni açıktan okumaya devam ediyor. Erkek kardeşi Ahmet’i her gün araba ile okula götürüp getiren Akçelik, geri kalan zamanlarda da ise hem hayvanlara bakıyor hem de üniversite eğitimini tamamlamak için ders çalışıyor.

    Yahşihan Belediye Başkanı Osman Türkyılmaz, ilçede sürdürdüğü ev ziyaretlerinde Akçelik ailesini konuk oldu. Türkyılmaz, Emine Akçelik’in kamu kurumunda çalışma hayalini gerçekleştirdi. Akçelik, yeni yıl hediyesi olarak belediyede işbaşı yapacak. Yeni yılın ilk gününde sürpriz yaptığını ifade eden başkan Türkyılmaz, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Emine Akçelik’i yeni yıl hediyesi olarak belediyede işe aldığını söyledi.

    “Yeni yılın ilk gününde de sürpriz olarak Emine’yi belediyede başlatıyoruz”

    Sohbet sırasında iş talebini geri çevirmediğini anlatan Türkyılmaz, “Emine geçenlerde bir sohbet esnasında kendisinin işsiz olduğunu söyledi. Bizde yeni yıl hediyesi olarak kendisini işe aldık. Bizde çobanlıkla uğraştık gerçekten zor bir meslek. İki kadının hayatta kalma mücadelesini izliyoruz. Emine’de Kırıkkale Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi mezunu. Bizde hayatına dokunalım dedik. Yeni yılın ilk gününde de sürpriz olarak Emine’yi belediyede başlatıyoruz. Hayırlı olur inşallah” dedi.

    “Şu anda annemle birlikte hayvanlarla ilgileniyorum”

    Yeni yılda dileğinin kabul olduğunu ifade eden Akçelik, “Başkanım bir isteğimin olup olmayacağını sordu. Bende çalışmak istediğimi söyledim. Kabul etti, isteğim bir şekilde gerçekleşti. Çok heyecanlıyım. Okuma aşkım gerçekten çok büyük. Lisans mezunu olunca bırakmadım. Tekrar ‘Adalet’ bölümünü okudum. Sonra da hayvanlarla iç içe olduk, sonra da açıktan Veterinerlik Fakültesi’ni okumaya başladım. Bu şekilde bir eğitim öğretim sürecim var. Şuanda annemle birlikte hayvanlarla ilgileniyorum. Aynı zamanda Yahşihan Belediyesi’nde çalışmayı hem de burada aileme destek olmayı çok istiyordum. Bu yeni yılda dileklerim kabul oldu” diye konuştu.

    “Hayvanlarla ilgilenmek çok güze”

    Her sabah kardeşini arabayla okula götürüp getirdiğini belirten Akçelik, “Sabah uyandığımda kardeşimi arabayla okula götürüp getiriyorum. Konum olarak merkeze uzak olduğu için en fazla bu şekilde ulaşım sağlanabiliyor. Hayvancılık işi dedemden babama, babamdan da bize geçti. Aslında güzel, ilgilenmeyi de seviyorum. Yahşihan’da hayvancılık işi bitiyor. Bu işi yapan çok nadir insanlar var. Bu civarda bu işi yapan tek genç olarak görüyorum. O yüzden de seviyorum, devam ettirmeyi de istiyorum. Hayvanlarla ilgilenmek çok güzel. Onlarla ilgilendikçe de bağlanıyorum aslında” şeklinde konuştu.

  • Hataylıların aklı hala 6 Şubat’ta

    Hataylıların aklı hala 6 Şubat’ta

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmişti. Asrın felaketiyle tanınmaz hale gelen Antakya ilçesinde enkazın neredeyse tamamı kaldırıldı ve şehir adeta tanınmaz hale geldi. Sokakların, caddelerin ve yaşam alanlarının yerini araziler aldı. Hataylılar, takvim yaprakları 2024’ü gösterse de acı dolu günleri unutamıyor. Depremzede vatandaşlar, yeni yılın ilk gününde duygu ve düşüncelerini acı içerisinde anlattılar.

    “Tarifi imkansız bir acı, ben hala 6 Şubat 2023’teyim”

    Yeni yıla büyük umutlar ve hayallerle girdiğini ifade eden Filiz Bekler, “2023’e çok büyük hayallerle, çok büyük umutlarla girmiştik. 6 Şubat sabahına kadar her şey çok güzeldi, depremle birlikte bütün umutlarımız, hayallerimiz ve sevdiklerimizi kaybettik. Tarifi imkansız bir acı, ben hala 6 Şubat 2023’teyim. Ben hala acı dolu gecenin sabahındayım, hep de öyle kalacağım” dedi.

    “Çok fazla kaybımız var, buruk bir haldeyiz”

    Geçtiğimiz yıla mutlu başladığını söyleyen Mehmet Gürbüz, bu yıla buruk başladığını ifade ederek, “Şehrin halini görüyorsunuz, artık eski şehir kalmadı. Çok fazla kaybımız var, buruk bir haldeyiz” şeklinde konuştu.

    Hatay’ın eski güzel günlerini özlediğini belirten Ali Et ise, “2023’e iyi girmiştik ama başı kötü oldu. Burukluk var içimizde. Memleketimiz elimizden gitti, her yer yıkıldı. Hatay eski güzel günlerini özlüyoruz” diyerek, şehrin yaşadığı yıkımı ve kayıpları dile getirdi.

  • Deprem evini yıktı, hayallerini yıkamadı

    Deprem evini yıktı, hayallerini yıkamadı

    Kahramanmaraş merkezli depremlerden Osmaniye de etkilenmiş ve insanların hayatı değişmişti. Asrın felaketine kent merkezinde bulunan evlerinde yakalanan Çardak ailesinin evleri de ağır hasar almış ve ardından yıkılmıştı. Ailenin 10 yaşındaki evladı Medet Mahmut Çardak’ın hayatı da depremle değişti. Evlerinin bahçesine kurdukları çadırda hobi amaçlı resim çizmeye başlayan küçük çocuk, bu hobisini adeta tutkuya dönüştürdü. Medet Mahmut, 17 yaşındaki ablasının yardımıyla çıktığı bu yolda, yaptığı resimlerle sergi açmayı hedefliyor.

    “30’un üzerinde tablo yaptım, çevremdeki insanlar çalışmalarımı beğendiği için onlara hediye ettim”

    Deprem psikolojisinden uzaklaşmak için resim çizmeye başladığını belirten Medet Mahmut Çardak, “6 Şubat depreminde evimiz ağır hasarlı çıktı ve yıkıldı. Sonra çocukluğumdan beri resme ilgim olduğunu fark ettim çünkü bir problem oldu mu canım acıdığında hep resim çizdim. Ayşe ablam bu konuda beni çok destekledi ben de içimdeki yeteneği keşfettim. Onunla beraber hep resim çizdik mesela çok yakın bir zaman önce de onunla resim çizmiştik, bu beni çok eğlendirmiş, mutlu etmişti. Depremde okul olmadığı için resim çizmeye daha fazla merak sardım, hep resim çizdim. Depremden sonra ablamla bol bol vaktimiz oldu resim çizdik beraber çizimler öğrendik ve bana bildiği birkaç şeyi anlattı. Çadırdayız ama aile bireylerim çok yardımcı oluyorlar bana. Özellikle annem, babam ve Ayşe ablam benim resim kursuna gitmemi, içimdeki yeteneğimi keşfetmemi istediler ve resim kursuna gittim. Orada öğretmenim ilk günden çok güzel davrandı bana çok hoşuma gitti kursun ikinci günü elma çizdim, ilerlemeye başladım, sonunda tablo yapmaya başladım. 30’un üzerinde tablo yaptım, çevremdeki insanlar çalışmalarımı beğendiği için onlara hediye ettim. En büyük hayalim bir sergi açmak, insanların resimlerimi görmesini çok istiyorum” dedi.

    “Çadırda kalıyoruz ama kardeşimin sanata karşı sevgisi hiç bitmiyor”

    Çadırda yaşamanın kardeşinin hayallerine son vermediğini belirten Ayşe Çardak, “Resimle küçüklüğümden beri ilgiliyim, ilk başta kreşteki çizimlerim hocalarım tarafından beğenildiği için resim üzerindeki ilgim arttı ve daha fazla resim çizmeye başladım. Bu da yeteneğimin ortaya çıkmasını, keşfedilmesini ve gelişmesini sağladı. Çocukluk döneminden beri resim çizdiğim için aileden birinin de resimle uğraşmasını istedim daha sonra benden 8 yaş küçük erkek kardeşim dünyaya geldi. Konuşmaya, yürümeye başladıktan hemen sonra çocuğun resme ilgisi olduğunu fark ettim. Özellikle benim resimlerime benimle beraber oturup karalama yapmaya resim çizmeye başladı. Kardeşim ilkokula başladı, ilkokulda daha da geliştiğini fark ettim ve bu konuda ona destek olmaya çalıştım. 6 Şubat depreminde bizim evimiz ağır hasarlı olarak kayda geçti ve yıkıldı.

    Çadır hayatına geçtik ve okul olmadığı için kardeşimle daha fazla vakit geçirebiliyordum. O yüzden ikimiz beraber resim çizmeye başladık ve kardeşimin benden daha yetenekli olabileceğini fark ettiğim için aileme bu konuda destek alabileceğine dair bir fikir beyan ettim, onlar da kabul ettiler. Okullar açılar açılmaz okulunda bir resim kurgusu başladı ve öğretmeniyle iyi anlaşıyorlardı. Öğretmeni onun gelişimine en büyük katkı sağlayan insanlardan birisi, öğretmeninin sayesinde pek çok çizim tekniği öğrenerek yeteneğini daha da geliştirdi ve bazı yerlerde beni bile geçecek noktaya geldi. Yeteneğinin daha da geliştirilmesi durumunda gayet başarılı olabileceğini düşünüyorum. Biz çadırda kalıyoruz ama kardeşimin sanata karşı sevgisi ve yönelimi hiç bitmiyor, daha fazla yapmaya çalışıyor ve kendini sürekli o yönde motive ediyor. Kötü bile çizse asla demiyor ki ben kötü çizdim bir daha çizmeyeceğim demiyor. Her zaman içinde bir umut, bir sevinç var ve bunları da tablolarına yansıttığını düşünüyorum” diye konuştu.