Etiket: güncelhaberler

  • Marmara Denizi’nde korkutan görüntü

    Marmara Denizi’nde korkutan görüntü

    Marmara Denizi’nde kirlilik nedeniyle artan denizanası popülasyonu ilk belirtilerini Haliç’te göstermişti. Zeytinburnu açıklarında kaydedilen görüntülerde kilometrelerce alana yayılan danizanası yoğunluğu ve musilaj görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde gemilerin ve balıkçı teknelerin yanlarından geçtiği anlarda danizanalarının ve musilajın ne kadar geniş bir alana yayıldığı net bir şekilde görüldü. Uzmanlara göre denizanası artışında en önemli etken kirlilik olduğunu iade ediliyor. Kıyıların tahrip edilerek doldurulmasının ve ileri biyolojik arıtma tesisleri olmadan denize deşarj yapılmasının denizanaları popülasyonunu arttırdığı ifade ediliyor.

    “Uzun yıllardır kirletişmiş bir denizdir”

    İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, “Marmara Denizi uzun yıllardır kirletişmiş bir denizdir. Denizanalarının artışına etken olarak birinci sebep kirliliktir. Bunların üzerinden beslenen canlıların balıkçılık ile ortamdan çekilmesi, endüstriyel balıkçılık yapılması. Denizanası artışında önemli bir etken olabiliyor. Küresel ısınmaya bağlı olarak iklim değişikliği, daha tropik bölgelerde yaşayan türlerin akıntılarla Marmara Denizi’ne gelmesine imkan sağlıyor. İleri biyolojik arıtma olmayınca suyun kalitesini ve ekosistemin dengesini bozacak unsurları suya vermiş oluyorsunuz. Bu da denizanaları popülasyonu için bir fırsattır. Kıyı tahribatının durdurulması gerekiyor. Park yol yapmak adına kıyı ekosisteminin tahrip edilerek doldurulması, denizanalarının larvalarının üremesi için alan oluşturuyor” demişti.

    “Denizanaları müsilajın oluşmasında katalizör rolü var”

    2021 yılında ekolojik bir felaket yaşadığımızı hatırlatan İşinibilir, “Musilaj olayını yaşadık, gerçekten korkutucu ve kötüydü. Her an yeniden yaşayabiliriz çünkü müsilajı oluşturan organizmalar Marmara Denizi’nde mevcut. Uygun şartlar meydana geldiğinde musilaj tekrar görülebilir. Biz bakanlığımız ile olan ortak çalışmamız ile denizanalarının musilajı tetikleyip tetiklemediğine baktık. Denizanaları müsilajın oluşmasında katalizör rolü var. Denizanalarının toplu ölümleri ile birlikte müsilajı destekleyecek şartlar meydana geliyor. Hemen dibimizde lağım çukuru gibi bir ortam olabilir. Marmara Denizi için hiçbir zaman umutsuz değilim çünkü kendini yenileyebilen bir deniz” ifadelerini kullanmıştı.

  • İsrail’e domates satan başkan görevden alındı

    İsrail’e domates satan başkan görevden alındı

    Saadet Partisi Mersin Erdemli İlçe Başkanı Nurbaki Şahin dün görevden alındı. Görevden almayı Saadet Partisi Mersin İl Başkanı Mehmet Polat sosyal medyadan duyurdu. Polat açıklamasında, ”Gördüğümüz lüzum üzerine Erdemli İlçe Başkanımız Nurbaki Şahin ilçe başkanlığı görevinden alınmıştır” ifadelerini kullanırken, alınma nedenini açıklamadı. Alınma nedeni ise -Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun bir televizyon programında yaptığı açıklama ile ortaya çıktı.

    Karamollaoğlu açıklamasında, “Erdemli’deki bir arkadaş domates ihraç ediyormuş. Bizim parti üyesi. Hemen arkadaşlar görevden aldı. Yani iyi niyetle değildir. Savaş olduğu takdirde sizin insanlarınızı öldürmeye kalksalar bu giden malzemelerle ‘Siz efendim bu apayrı bir iş, ticaretle savaşı niye karıştırıyorsunuz’ diyebilir misiniz. Bizim insanımız, bizim canımız kıymetliyse orada öldürülen bizim insanların canı da bizim için o kadar kıymetli. Biz buna rıza gösteremeyiz” diye konuştu.

  • 32 ilde DEAŞ operasyonu

    32 ilde DEAŞ operasyonu

    İçişleri Bakanı Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 32 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen ‘Kahramanlar-34’ operasyonunda 304 şahsın yakalandığı belirterek operasyonlarla ilgili şu bilgileri verdi:

    “32 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen “Kahramanlar-34” Operasyonlarında 304 şahıs yakalandı.

    Aziz Milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için teröristlerin hiçbirine göz açtırmayacağız. Güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle mücadelemize aralıksız devam edeceğiz.
    Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı Koordinesinde; 32 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen “Kahramanlar-34“ Operasyonları kapsamında, Adana’da DEAŞ terör örgütü ile bağlantılı olan 12 şahıs yakalandı. Adıyaman’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 1 şahıs yakalandı. Afyon’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 1 şahıs yakalandı. Ağrı’da DEAŞ terör örgütü ile bağlantılı olan 1 şahıs yakalandı. Ankara’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 39 şahıs yakalandı. Antalya’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 1 şahıs yakalandı. Balıkesir’de DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 4 şahıs yakalandı. Batman’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 1 şahıs yakalandı. Bursa’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 9 şahıs yakalandı. Çorum’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 11 şahıs yakalandı. Denizli’de DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 2 şahıs yakalandı. Düzce’de DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 2 şahıs yakalandı. Elazığ’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 1 şahıs yakalandı. Gaziantep’te DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 8 şahıs yakalandı. Hatay’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 16 şahıs yakalandı. İstanbul’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 86 şahıs yakalandı. İzmir’de DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 20 şahıs yakalandı.

    Kayseri’de DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 4 şahıs yakalandı. Kırıkkale’de DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 1 şahıs yakalandı. Kırşehir’de DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 3 şahıs yakalandı. Kilis’de DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 2 şahıs yakalandı. Kocaeli’de DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 3 şahıs yakalandı. Konya’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 14 şahıs yakalandı. Mardin’de DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 1 şahıs yakalandı. Niğde’de DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 2 şahıs yakalandı. Sakarya’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 12 şahıs yakalandı. Samsun’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 9 şahıs yakalandı. Sivas’ta DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 6 şahıs yakalandı. Şanlıurfa’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 10 şahıs yakalandı. Tekirdağ’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 19 şahıs yakalandı. Trabzon’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 2 şahıs yakalandı. Yalova’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 1 şahıs olmak üzere toplam 304 şahıs yakalandı.

    Operasyonları gerçekleştiren Kahraman Polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Yılın 365 günü, 4 mevsim, 12 ay, gece gündüz demeden operasyonlar düzenliyoruz. Terörle mücadelemiz son terörist etkisiz hale getirilince kadar kararlılıkla devam edecek”

  • Yüksekova’da yalancı bahar

    Yüksekova’da yalancı bahar

    Hakkari’de hava sıcaklığı sıfırın altına düşerken Yüksekova ilçesinde ise bahar havası hakim. Geçtiğimiz günlerde yoğun yağışların başlamasıyla ilçenin etrafını saran dağlar beyaza büründü. İlçenin yüksek kesimlerinde kar kalınlığı yer yer 2 metreyi bulurken ilçe merkezinde ise bahardan kalma günler yaşanıyor.

    Vatandaşlar sıcak havayı fırsat bilerek parklara akın etti. Baharı ve kışı beraber yaşadıklarını ifade eden İslam Geçirgen isimli vatandaş, “Malum geçtiğimiz günler yoğun bir kar yağışı yaşandı. Biz merkezde yarım metre kar bekledik. Ama yağmurlardan sonra merkezdeki kar kısa sürede eridi. Ama şu an dağlarda 2 metre kar var. Şükür şu an merkezde bahar havası yaşanıyor. İnşallah böyle güzel gider” dedi.

  • Kahverengi kokarca kabusu

    Kahverengi kokarca kabusu

    Sinop Ziraat Odası Başkanı Yılmaz Özben, Boyabat Ziraat Odası Başkanı Cemil Elmacı, Durağan, Dikmen, Saraydüzü, Ziraat Odası Başkanı Enver Yiğin, Erfelek Ziraat Odası Başkanı Ali Koca ve Türkeli Ziraat Odası Başkanı Günay Özçelik, Sinop Tarım ve Orman İl Müdürü Fatih Önlem’i ziyaret etti. Asya kökenli bir tarımsal zararlı olan kahverengi kokarcanın il genelinde yaygın bir şekilde görülmeye başlandığı belirtildi.

    Toplantıda kahverengi kokarca böceğinin 2017 yılında Batum’dan Türkiye’ye giriş yaptığı, tarımsal alanlarda önemli ürün kayıplarına neden olduğu konuşuldu. Söz konusu böcek türünün, 300’den fazla bitkide zarar meydana getirdiği ve kışlamak için toplandığı alanlarda insanlarda rahatsızlık oluşturduğu ifade edilirken, zararlı ile ilgili olarak İlçelerde üreticileri uyarmak için mücadele yöntemlerini belirlendi.

    Biyolojik mücadele vurgusu

    Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün konu hakkında sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada biyolojik mücadelenin önemine vurgu yapıldı. Açıklamada, ilçelerde de zararlı hakkında toplantılar düzenlendiği, mücadelede en etkili yöntemin biyolojik mücadele olduğu, zararlıyla kimyasallarla mücadele faaliyetinde bulunan üreticilerin il-ilçe tarım müdürlüğüne danışmadan ilaçlama yapmamaları hakkında bilgi verildiği ifade edildi.

  • Engelli annesiyle sokağa atılmaktan korkuyor

    Engelli annesiyle sokağa atılmaktan korkuyor

    Eşinden boşanan yüzde 70 işitme engelli Leyla Sönmez (38), 9 yaşındaki oğlu Ali Necmettin Akgün ile birlikte 1,5 sene önce ailesinin de desteğiyle merkez Yüreğir ilçesine bağlı Afetevleri Mahallesi’nde bulunan B.T.’ye ait evi, yıllık 10 bin lira karşılığında kiraladı.

    Kirayı ödeyemedi, çıkartılacak

    Ancak bu sürede Leyla Sönmez’in anne ve babası hayatını kaybedince genç kadına ve oğluna kimse destek olmadı. Geçen Haziran ayında ise Leyla Sönmez’in kira kontratı bitti ve B.T., kendisinin eve geçeceğini söyleyerek kadın ile oğlunun evden çıkmasını istedi.

    İcra yolladı

    Engelli maaşıyla geçinen aile, ev bulamayınca evden çıkamadı. Ev sahibi, genç kadına icra yolladı. İddiaya göre şahıs, kadın ve oğlunu evden çıkmaları için tehdit etti.
    “Annem bir tek engelli maaşı alıyor”

    Annesinin işitme engelli olduğu için çalışamadığını, engelli maaşıyla geçindiklerini anlatan Ali Necmettin Akgün, “Ev sahibi kirayı ödeyemediğimiz için evden çıkarıyor. İcra yolladı bize. 2 gün sonra bizi evden çıkaracak, sokakta kalacağız. Gidecek yerimiz de yok, paramız da yok. Bu durumda evin aylığını da ödeyemiyoruz. Bir tek annem engelli maaşı alıyor” dedi.

    “Yaşım küçük diye bir şey yapamıyorum”

    Dervişler İlkokulu’nda 4. sınıfa gittiğini ancak okulu bırakmak istediğini söyleyen Ali Necmettin, daha sonra şunları söyledi:

    “Çalışmak istiyorum ama çalışamıyorum. Hem okuyorum hem de çocuğum. Yaşım da küçük diye bir şey yapamıyorum. Annemin akrabaları da yardım etmiyor. Ev sahibi gelip bizi korkutuyor. Keşke ben de büyük olsaydım, anneme yardımcı olurdum. Büyüyünce de avukat olup annemi korumak, ona bakmak istiyorum. Annem işitme engelli, kendisini ifade edemiyor.”

    “Eve ben geçeceğim”

    Ev sahibi B.T. ise kiracının borçlu olduğunu, kendisi geçeceği için evden çıkmalarını istediğini, tehdit iddialarının ise asılsız olduğunu söyledi.

  • Engellerini kedi sevgisiyle aştı

    Engellerini kedi sevgisiyle aştı

    Kozan’da yaşayan Hülya Aktaş Erdoğan ve kızı Durdu Hüda Erdoğan (36) kızının engellerini aşması ile büyük mutluluk yaşıyor. Anne Hülya Erdoğan, kızının doğum sırasında beyinde oluşan problem nedeniyle sağ tarafının felç olduğunu ve zihinsel engelli kaldığını anlattı. Hülya Erdoğan, kızının Kızılay gönüllüsü olduğunu kedileri çok sevdiğini her gün 25 kediye elleri ile yemek hazırlarken her kedisine ayrı ayrı isimler vererek hepsi ile birebir ilgileniyor.

    Hüda Aktaş kedileri çok sevdiğini ifade ederek, “Onları çok seviyorum. Çok kedim var. Onlarla oyun oynuyorum. Benim ipimle oynarlar. Her gün yemek mama veriyorum. Her gün sabah kucağıma çıkar beni severler. Hepsinin ayrı ismi var” dedi.

    Anne Hülya Erdoğan ise “5 yıldır kedilere bakıyoruz. Anne, kız Kızılay gönüllüsüyüz. Ben Kızılay Kozan Kadın Kolları Başkanıyım. Aynı zamanda, kızım burada kedilerle çok mutlu oluyor. 5 kediye birlikte bakıyoruz. 20 kedimiz var. İlk 12 kedimiz vardı. Sağ taraf felçti kedilere ip sararak onlara bakarak kısmen iyileşti. Kızıma çok iyi geliyorlar. Onlarla birlikte oynuyor beraber hareket ediyorlar” diye konuştu.

  • Acılarını içine gömüp yardıma koştular

    Acılarını içine gömüp yardıma koştular

    6 Şubatta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremde Adıyaman da ağır hasar almış ve binlerce kişi yıkılan binaların enkazı altında kalarak hayatını kaybetmişti. Adıyaman Belediyesi Ulaştırma Hizmetleri Müdürlüğünde görevli bir çok otobüs şoförü de ailesiyle birlikte enkaz kalmıştı. Kendi imkan ve çabalarıyla enkaz altından çıkan bir çok otobüs şoförü, kendilerine zimmetli olan şehir içi otobüslerinin direksiyonu başına geçerek ulaşım hizmeti sağladı. Otobüslerle yaralı, cenaze, yolcu, arama kurtarma ekibi, yardım malzemesi taşıyan otobüs şoförleri günlerce uykusuz direksiyon salladı.

    13 yaşındaki oğlunu defnettikten sonra işinin başına geçti

    Diğer otobüs şoförleri gibi enkaz altında kalan ve 13 yaşlarındaki çocuğunu kaybeden şoför Mustafa Kara da depremin ilk saatlerinde cenazesini çıkardığı evladını toprağa verdikten sonra direksiyon başına geçti.

    Acısını içine gömen ve başka canların kurtarılması için arama kurtarma ekiplerinin ulaşımını sağlamaya çalışan Mustafa Kara, “Benim çocuğum öldü, belki başka çocukları kurtarabiliriz diye evlat acısı psikolojisiyle günlerce direksiyon çevirdim” sözleri duygulandırdı.

    “Getireceğim kurtarma ekipleri başkalarının çocuklarını kurtarır diye işimin başına geçtim”

    Yaşadıklarını anlatan Adıyaman Belediyesi Ulaştırma Hizmetleri Müdürlüğünde görevli şoför Mustafa Kara, “Her zamanki gibi deprem esnasında da evdeydik. Deprem oldu, evimiz yıkıldı, 3.katta oturuyordum. İlk gün kendim, eşim ve 2 çocuğumla çıktık, 13 yaşındaki oğlum da enkazda vefat etti. Çocuğumu çıkarıp defnettikten sonra müdürümün gruplara attığı mesajları gördüm. Müsait olanlar işe gelsin diye mesaj atılmıştı. Ben de acımı içime gömdüm o an. Belki getireceğim kurtarma ekipleri başkalarının çocuklarını kurtarır diye gelip işimin başına geçtim. Yani o an çocuğumu kaybetmiştim, psikolojim bozuktu ama havaalanından getireceğim bir kurtarma ekibi belki başkasının çocuğunu kurtarır diye özveriyle işimi yaptım. Yaralılar taşıdım, cenazeler taşıdım, havaalanından sağlık ekibi de getirdim, asker getirdim, polis getirdim, kurtarma ekibi getirdim. Birilerinin çocuğunu kurtarabilmişsek ne mutlu bizedir. Sürekli geliyor aklıma, çünkü zor bir süreçti, çocuğumu da kaybettiğim için zordu benim için. Eşimin halen psikolojisi bozuk, sürekli hastaneye de götürüp getiriyorum. Çocuklarım sürekli abilerini soruyor, abimiz nerede diye. Bir türlü atlatamıyoruz o anı” dedi.


    “Herkes, kurtarma ekipleri bir çok insanı kurtarabilir motivasyonuyla çalıştı”

    Adıyaman Belediyesi Ulaştırma Hizmetleri Müdürü Hacı Metin Doğan ise konuşmasında, “Cenaze de taşıdık, yaralı da taşıdık, arama kurtarma da taşıdık, arama kurtarma malzemeleri de taşıdık, çadır da taşıdık. Yani bu süreç boyunca otobüslerimiz aralıksız çalıştı. Çok kötü bir durumdaydı. Şoför arkadaşlarımız içerisinde enkazdan çıkan, ailesini kaybeden, çocuklarını kaybeden şoförlerimiz vardı. Bir kısmına ulaşabildik, bir kısmına ulaşamadık. Bir çoğu kısa sürede görevlerinin başına geldiler. Gönüllü vatandaşlar da gelip yardım edebileceklerini söylediler, vatandaşlarımızdan da talepler geldi, onlar da sağ olsunlar bizlere yardımcı oldular. Şoförlerimizin psikolojisi pek iyi sayılmazdı ama biz onları en kısa sürede motive edip biran önce arama kurtarma ekiplerinin enkaz alanlarına yetiştirilmesi konusunda bir şekilde ikna ettik, bir şekilde başardık. Sağ olsunlar özverili davrandılar, günlerce uyumayan, uyumadan direksiyon sallayan şoför arkadaşlarımız oldu. Ben bütün Adıyaman adına onlara teşekkür ediyorum, minnet borçluyuz. Çünkü çok ulvi bir amaçla geldiler. Hiçbir beklentileri yoktu, bütün acısını içine gömüp gelip burada ben çocuğumu kurtaramadım, ailemi kurtaramadım ama bu taşıyacağım arama kurtarma ekipleri bir çok insanı kurtarabilirler motivasyonuyla çalıştılar. Çok güzel, çok mutluluk verici bir şey, ben bu arkadaşlarla birlikte çalışmaktan şeref duyuyorum, onur duyuyorum” diye konuştu.

  • Dalgalar 30 metre havaya yükseldi

    Dalgalar 30 metre havaya yükseldi

    Meteoroloji 4’üncü Bölge Müdürlüğü, Antalya’yı şiddetli yağmur ve fırtınaya karşı ‘turuncu’ kodlu uyarmıştı. Uyarıda özellikle şehir merkezinde öğleden sonra ve akşam saatlerinde Kemer, Konyaaltı, Muratpaşa, Kepez, Döşemealtı ve Aksu ilçelerinde çok kuvvetli, yer yer şiddetli (51-100 kilogram/metreküp) yağmur beklendiğinin bilgisi paylaşıldı. Beklenen fırtına öğle saatlerinde etkisini göstermeye başladı. Kaleiçi Yat Limanı’nda falezlerde yüksekliği 3 metreyi bulan dalgalar oluştu. Dalgalar ile birlikte bir önceki dalgada batan tur teknesinin parçalarının da deniz üzerine çıktığı görüldü. Liman içindeki tekneler sahipleri tarafından tekrar bir olumsuzluk yaşanmaması için halatlarla sabitlendi, önlemler alındı.

    Tehlikeye rağmen öz çekim

    Dev dalgalar falezleri aşındırırken, yerli ve yabancı turistler dalgaları fotoğraf karelerinde fon olarak kullandı. Yat limanını dalgalardan koruyan dalgakıran ise fotoğraf ve özçekim yapmak isteyenlerin uğrak yeri oldu. Dalgakıranın üzerinden aşan dalgalara aldırmayan yerli ve yabancı turistler fenere doğru ilerledi. Falezlere çarpan dev dalgalar 30 metre havaya yükseldi. Diğer taraftan şiddetli fırtına dolayısıyla THY’nin Antalya’ya düzenleyeceği 11 seferini iptal ettiği öğrenildi.

    “Uzun zamandır böylesini görmedim”

    Dalgaları izlemek için gelen Mesut Yapar, “Uzun zamandır böylesini görmedim, dalgalar falezlere kadar çıkıyor. Ben bu kadarını düşünmüyordum, sanırım birazdan daha kötü olacak. Umarım olmaz, az önce fotoğraf çektirmek isteyen bir arkadaşımız ıslandı. Bu manzara her zaman da olmaz, değerlendirmek gerekir. Ben şimdi buradan Konyaaltı Sahili’ne gideceğim” dedi.

    Yarın için uyarı verildi

    Meteoroloji 4’üncü Bölge Müdürlüğü yaptığı son açıklamayla yarın için de uyarılarda bulundu. Yapılan uyarıda şu ifadelere yer verildi:
    “Antalya il genelinde bugün halen devam eden sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların, gece saatlerinde etkisini kaybedeceği ancak yarın öğleden sonra doğu kıyılarında tekrar etkili olarak yer yer kuvvetli (30-60 kilogram-metrekare) olacağı tahmin edildiğinden sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu yağışı ve yağış anında kuvvetli rüzgar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir.”

  • “Benim çocuğum reklam malzemesi değil”

    “Benim çocuğum reklam malzemesi değil”

    2016 yılında Diyarbakır’ın Sur ilçesinde terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda, Uzman Çavuş Selçuk Paker’in teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit olmuştu. Paker’in adı, İstanbul Ümraniye’de yer alan bir camiye verildi. Cami, inşaatı tamamlanıp ibadete açıldıktan sonra, adıyla ilgili sorunlar meydana geldi. Şehit Paker’in annesi Sevgi Daşdemir, ibadete açılan caminin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından, hem adının değiştirilerek hem de oğlunun adı kullanılarak seçim için reklam malzemesi yapıldığını iddia etti.

    “Benim çocuğum reklam malzemesi değil”

    Anne Daşdemir, Şehit Selçuk Paker Camii olarak adlandırılan cami arazisinin bir vakıf tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne cami yapılması için bağışlandığı bilgisini vererek, “Kadir Topbaş döneminde inşaatı başlıyor. Daha sonrasında gelen belediye başkanı da devam ettiriyor. İnşaatın bitmesine az bir süre kalmışken belediye yönetimi değişti. Şu an ki belediye yönetimi de inşaatın kalan kısmını tamamlıyor. Ümraniye Müftüsü Muharrem Gül tarafından gerekli yasal işlemler başlatılarak Aile Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı ve Valilik kararı ile Selçuk Paker isminin verilmesini istiyorlar. Selçuk Paker Ümraniye şehidi olması sebebiyle camiye isminin verilmesi isteniyor. Üç sene önce de bu caminin inşaatı bitti ve ibadete açıldı. Üç senedir bu camide namaz kılınıyor. Üç sene önce bu camide bir açılış yapılmadı, gündeme getirilmedi. Şimdi ise seçimlere dört ay kalmışken ismi Şehit Selçuk Paker Camii olarak gözüken camiye Ekrem İmamoğlu Ümraniye’de, Üsküdar’da İstanbul’un her yerinde billboardlara baskı yaptırmış, ‘Şehit Selçuk Paker Gülistan Camii tamamlanıp İmamoğlu tarafından ibadete açılmıştır’ diye. Benim çocuğum reklam malzemesi değil” değerlendirmesini yaptı.

    “Ben evladımı tabuta sığdıramadım”

    Oğlu Selçuk Paker’in 2016 yılında Diyarbakır Sur’da şehit olduğunu hatırlatan Daşdemir, “Ben evladımı tabuta sığdıramadım. Bu güne kadar bir tane bile şehidin ismini anmayan dört ay önce Halkların Demokratik Partisi bez parçaları altında Van’da ve farklı yerlerde miting yapan Ekrem İmamoğlu’nun bu gün nereden aklına geldi Şehit Selçuk Paker Camii’ni açmak? Ben evladımın isminin reklam malzemesi olmasını istemiyorum. Bu şekilde anılmasını da istemiyorum” ifadelerini kullandı.

    “Nasıl böyle billboardlar asıyorsunuz? Benden izin aldınız mı?”

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni aradığını dile getiren Daşdemir, “Özel kalem ile görüştüm. Bu konuda rahatsız olduğumu söyledim. Billboardların toplatılmasını istediğimi söyledim. Bana tekrar dönüş yaptılar ve İstanbul’un her yerine billboardların asıldığını ve toplayamayacaklarını söylediler. Ekrem İmamoğlu’na ben buradan soruyorum: Benim evladım şehit olduğunda neredeydi? Bir kere bile ismini anmadı. Biz binlerce şehit verdik. Her yere çıkıyorlar, Selahattin Demirtaş’a, Abdullah Öcalan’a, Osman Kavala’ya ‘özgürlük özgürlük’ diye bağırıyorlar. O zaman bir tane şehit akıllarına gelmiyor da seçim yaklaştığında bitmek üzere olan bir camiye iki tane çivi çaktın diye reklamını yapmak mı geliyor akıllarına? Ben bu konuda rahatsızım. Billboardların toplanmasını istiyorum. Benim günlerce gözüme uyku girmedi. Bu şehidin bir ailesi var. Nasıl böyle billboardlar asıyorsunuz? Benden izin aldınız mı?” diye konuştu.