Etiket: güncelhaberler

  • İskenderun, Venedik’e döndü

    İskenderun, Venedik’e döndü

    İskenderun’da etkili olan fırtına sonrası deniz ve kara birleşmişti. Kentin işlek noktaları su altında kalmış, caddeler adeta göle dönmüştü. İskenderun’da fırtına etkisini yitirse de caddelerdeki su çekilmedi. Görünümüyle Venedik’i andıran İskenderun’da ekipler, çalışmalarını sürdürüyor. İş yerleri su altında kalan esnaf, iki gündür dükkanını açamıyor.

    Bankadaki işlerini halletmek için sular içerisinde yürümeye çalıştığını ifade eden Fahri Karagön, “Durum vahim, sular içerisindeyiz. Ben gemide çalışmaktayım, bankaya gitmek mecburiyetinde kaldım. Su içerisinde geldim. Mecbur sular içinde yayan igdiyorum. Herşey sular içerisinde. Yetkililerden bu duruma çözüm bulunmasını istiyoruz” dedi.

    İş yerinin sular içerisinde kaldığını belirten Abdullah Gazel, “Azıcık yağmur yağsa iş yerimiz durum gördüğünüz gibi. Sular içinde her yer. İş yerimizi taşıdığımız başka bir noktada sular içerisinde” şeklinde konuştu.

  • Dolu Trabzon hurması bahçelerini vurdu

    Dolu Trabzon hurması bahçelerini vurdu

    Türkiye’nin yaş sebze ve meyve üretiminde ön planda olan illerin başında gelen Mersin’de hafta sonu etkili olan sağanak yağmur, dolu ve fırtına, bazı meyve ve sebze bahçeleri ile seralarda zarara yol açtı. Fındık büyüklüğünde yağan dolu nedeniyle Toroslar ilçesinde bulunan bazı Trabzon hurması bahçelerinde de zarar oluştu. Kimi bahçelerde zarar yüzde 100’e ulaştı.

    Zarar gören bahçeleri gezerek, üreticilere geçmiş olsun dileklerini ileten Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, gezdikleri bahçelerin neredeyse tamamında yüzde 100’e yakın zararın olduğunu söyledi. Her bir meyvenin doludan etkilendiğini kaydeden Yılmaz, “Bu meyvenin ikinci sanayi kullanımı da yok. Yani bazı meyveler zarar gördüğünde sıkmalık filan olarak kullanılabiliyor ama bunda bunu yapamıyoruz. Bu meyvenin artık neredeyse tamamı çöp oldu. Bu tabii doğal afet, Allah’tan geldi. Aslında çiftçi buna karşı Tarsim sigortasını da yapmış. Ancak buradaki sıkıntı şu; sigorta süreleri kısa tutulmuş. Yani henüz meyve ağacındayken, daha çoğu olmamışken sigorta bitmiş. Tabii bunu Tarsim yetkilileriyle görüşeceğiz. İnşallah bunun da düzelmesi yönünde çalışma yapacağız. Öncelikle zarar gören çiftçimize geçmiş olsun. Bölgemizin farklı semtlerinde dolu yağışı bahçelere ve meyvelere zarar verdi. Hasar tespit çalışmaları devam ediyor. İnşallah yetkililerimiz gereken desteği çiftçilerimize sağlarlar” dedi.

    Üretici İbrahim Sucular ise bahçelerini hafta sonu dolunun vurduğunu belirterek, “Neredeyse yüzde 100’e yakın meyveyi dolu vurmuş durumda. Şu anda zor durumdayız” diye konuştu. Sucular şöyle devam etti:
    “Özellikle Tarsim sigortasının biraz daha uzamasını istiyoruz. Bu süre erken bitiyor. Daha ağaçlarda meyve var, sigortamız bitiyor ve bu tür durumlarda sıkıntı yaşıyoruz. İşte benim bu ayın 22’sinde sigortam bitti, 3 gün sonra dolu vurdu. Bu sürenin uzamasını istiyoruz.”

  • İnsanlığın pisliği gün yüzüne çıktı

    İnsanlığın pisliği gün yüzüne çıktı

    Geçtiğimiz akşam saatlerinde başlayarak dün akşam saatlerine kadar devam eden fırtına Rize’yi olumsuz etkiledi. Karaya vuran dev dalgalar Karadeniz Sahil Yolu’nu sular altında bıraktı.

    Karadeniz’in dev dalgaları doğaya bırakılan çöpleri de beraberinde getirdi. Pazar Merkez Sahil Cami’nin önü çöplerle doldu.

    Daha çok plastik atıkların geldiği cami bahçesinde ortaya çıkan görüntü herkese pes dedirtti.

  • Erzurum’da karla mücadele hız kesmiyor

    Erzurum’da karla mücadele hız kesmiyor

    Büyükşehir ve ilçe belediyeleri ile Karayolları ekipleri tarafından yollarda sürdürülen karla mücadele çalışmaları hız kesmiyor. İlk etapta şehir merkezindeki ana caddeler ve ilçe bağlantılarında yoğunlaşan ekipler, bugün itibarıyla ara cadde ve sokaklarda kar temizliğine başladı.

    Özellikle gece başlayan don ve soğuk hava zaman zaman ekiplerin çalışmalarını zorlaştırıyor. Vatandaşların kışı rahat ve huzur içinde geçirmeleri için tüm önlemleri ve hazırlıkları aldıklarını belirten Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, “Karla mücadele bizim işimiz. Şehrimiz genelinde etkili olan kar yağışının ardından kar küreme ve temizleme çalışmalarımızı kar timlerimizle birlikte mesai mefhumu gözetmeksizin aralıksız bir şekilde sürdürüyoruz. Hemşehrilerimizin güvenilir ve konforlu yolculuklarını keyifle sürdürmeleri için azimle çalışıyoruz” dedi.

  • Tekirdağ’da balık bereketi

    Tekirdağ’da balık bereketi

    Tekirdağlı balıkçılar, hava şartlarının elverişli olduğu günlerde Marmara Denizi’ne ağ atmaya devam ediyor. Marmara Denizi’ne ağ atan balıkçılar, son zamanların en bereketli gününü yaşadı. Denizdeki ağları tekneye çeken balıkçılar, tonlarca balık sürüsü ile karşılaştı. Balıkların çekildiği tekne dolup taşarken, limana dönen balıkçılar balıkları kasaladı. Av sonucunda yaklaşık bin kasa balık çıktı.

    Tekirdağ Süleymanpaşa Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı İbrahim Pehlivanoğlu gazetecilere yaptığı açıklamada, “Kentte balıkçılar uskumru avlamaya devam ediyor. Dün gece denize açılan bir tekne sabaha karşı limana bin kasa uskumru ile döndü. Bu sıralar balıkçılar limana boş ağlarla dönmüyor. Uskumrular Tekirdağ Hali’ne gidecek. Vatandaşlarımız uygun ve taze balık yemeye devam edecek. İstavrit ve hamsi devam ediyor. Bunun yanında çinekop çıkmaya başlayacak” dedi.

  • Kış aylarının özel yemeği: Şiveydiz

    Kış aylarının özel yemeği: Şiveydiz

    Eşsiz mutfak kültürüyle dünyada ön plana çıkan Gaziantep’te kış mevsimlerinin vazgeçilmez yemeklerinden olan şiveydiz sofralarda yerini almaya başladı. Bir yandan damaklarda eşsiz tat bırakan diğer yandan ise gribal enfeksiyonlara karşı doğal ilaç olarak bilinen şiveydiz vatandaşlar tarafından sık sık tüketiliyor. Sonbahar ve kış aylarının vazgeçilmezi olan şiveydiz, ilk kez tadan turistlerin ise ilgisini çekmeye devam ediyor.

    “Gaziantep için özel bir yemektir”

    Şiveydiz yemeğinin Gaziantep kültüründe özel bir yeri olduğunu söyleyen Ünlü Şef Doğa Çitçi, “Şiveydiz genellikle kış aylarında ve sonbahar aylarında haftada bir kez Gaziantep evlerinde yapılır. Dolayısıyla Gaziantep için özel bir yemektir. Taze sarımsağın ve taze soğanın kullanıldığı yoğurtlu bir yemektir. Bu yörede yoğurtlu yemekler meşhur olduğu için sağlık yönünden de nitelikli ve ayrıcalıklıdır” dedi.

    “Şiveydiz doğal antibiyotiktir”

    Doğal antibiyotik olduğu için herkesin rahatlıkla tüketebileceğini ve gribal enfeksiyonlara iyi geldiğini aktaran Çitçi, “Şiveydiz doğal antibiyotiktir. İçerisinde sarımsak ve soğan olduğu için gribal enfeksiyonlara iyi geliyor. Gelen misafirlerimizde kış aylarının gelmesiyle talep etmeye başlıyor. Mutfak Sanatları Merkezi’ne geldiklerinde ise tadabiliyorlar. Şiveydiz yemeğinin püf noktalarından bahsederken öncelikle Gaziantep yemeği Gaziantep ürünleriyle olur. Yemekte kullandığımız sarımsak Araban’da üretiliyor. Kendi köy yoğurdumuzu ve süzmemizi kullanıyoruz. Yanı sıra içerisinde sadeyağ ve zeytinyağı kullanıyoruz. Tüm ürünlerimiz kendi ürettiğimiz Gaziantep’e has ürünler” ifadelerine yer verdi.

    “Unutulmaya yüz tutmuş yemekleri geleceğe aktarıyoruz”

    Unutulmaya yüz tutmuş yemekleri gün yüzüne çıkardıklarını ve geleceğe aktardıklarını söyleyen Çitçi, “Mutfak Sanatları Merkezinin en büyük misyonu geçmişten gelen Gaziantep yemeklerini gelecek nesillere nakletmek. O yüzden burada Gaziantep’in unutulmaya yüz tutmuş yemekleri ve gündemde olan yemekleri her zaman işleniyor ve yapılıyor. Gelen misafirlerde zaten bunu bilerek geliyor” şeklinde konuştu.

    “Hayatımda böyle yemek yememiştim diyenler oluyor”

    Yemeği bilmeyen insanlar tattıklarında içerisinde kullanılan malzemelerden dolayı şaşırdıklarını dile getiren Çitçi, “Şiveydiz yemeğini bilmeyenler yemeği tattıklarında büyük bir sürprizle karşılaşıyor. Şiveydiz ismini ilk başta duydukları zaman alımlı geliyor ve yemeğin tadını keşfettikten sonra hayatımda böyle yemek yememiştim diyenler oluyor. Yoğurdun pişirilmesi, taze soğan ve taze sarımsağın o yemeğin içerisinde olması yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Kısacası gelen misafirlerimizin tepkileri çok iyi” diye konuştu.

  • 4 yılda 846 hastaya ulaştı

    4 yılda 846 hastaya ulaştı

    Kara ambulansının ulaşamadığı yerlerde adeta hayat kurtarıcı olarak devreye giren ‘ambulans helikopter’, Samsun İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerini sürdürüyor. 400 kilometreye kadar hasta ve yaralı nakli gerçekleştirebilen helikopter, yaklaşık 2,5 saat havada kalabiliyor. Sinop, Amasya, Tokat, Ordu ve Kastamonu’nun bazı ilçelerine de hizmet veren helikopter, ayda aylık ortalama 20 acil vakaya gidiyor. Havada yoğun bakım hizmeti verebilmesinin yanı sıra yenidoğan vakalarının taşınmasında gerekli olan kuvöz ve yenidoğan ventilatörü gibi kritik tıbbi ekipmanlara sahip helikopter, son 4 yıllık süreçte 846 hastanın imdadına yetişti.

    “Hava hastanesi gibi”

    Samsun İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık, İlaç ve Tıbbi Cihaz Hizmetleri Başkanı Uzm. Dr. Kemal Serhan Sandıkçı, “Helikopter hava ambulansı 2009 yılından beri Samsun merkezli olarak hizmet vermektedir. Samsun’da bulunan helikopterimiz Türkiye genelinde ilk defa hizmete giren 10 helikopterden biridir. Günümüzde Sağlık Bakanlığı bünyesinde 13 helikopter ile bu hizmet sürdürebilmektedir. Samsun, Sinop, Ordu, Tokat, Amasya ve Kastamonu’nun bazı ilçelerine hizmet vermekte olan helikopterimiz 400 kilometre yakıt ihmali yapmadan havada kalabilmektedir. 2,5 buçuk saat boyunca uçabilme özelliğine sahiptir. Ambulansımız 1 hekim, 1 yardımcı sağlık personeli, 1 sorumlu pilot ve 1 yardımcı pilot olmak üzere 4 kişilik bir ekipten oluşmaktadır. Özellikle zamanın önemli olduğu vakalarda hayati önem olan travmalar, kalp hastalıkları gibi hastalığı olan hastalar için havalanmakta olan ambulans helikopterimiz sahip olduğu tıbbi donanım neticesinde bir hava hastanesi gibi hizmet veriyor. Hava ambulansında yoğun bakım dahil tüm hizmetler uygulanabilmektedir. Yetişkin hastalar dışında yenidoğan hastalarımıza yönelik kuvöz ve mekanik ventilatör tertibatı da ambulansımızda bulunmaktadır. Ambulansımız kalp hastalıkları, beyin sinir hastalıkları, travmalar, solunum sistemi hastalıkları, trafik kazaları ve diğer hastalarımıza hizmet vermektedir” dedi.

    “Gecikmeksizin hastaya ilk müdahaleyi yapacak durumdayız”

    Ambulans helikopterde kaptan pilot olarak görev yapan Kürşat Atik ise “Bağlı bulunduğumuz 112 acil birimlerinin koordinasyonunda vakaya direkt havandan intikal ederek gecikmeksizin hastaya ilk müdahaleyi yapmaktayız. Helikopterde bulunan sedyemiz kapılardan hasta alımı yapabildiği gibi, gerekli hallerde arka kapıdan da hasta alımı yapabilmektedir. Yenidoğanın taşınması durumunda helikoptere kuvöz yüklüyoruz” diye konuştu.
    Samsun merkezli çevre illere hizmet veren ambulans helikopter, can kurtarmayı sürdürüyor.

  • 500 yıllık çınarın ilginç hikayesi

    500 yıllık çınarın ilginç hikayesi

    Milattan Önce 250 yılında putperest bir ailenin çocuğu olarak Mısır’ın Kahire kentinde dünyaya gözlerini açan Aziz Minas, askeri görev için şimdiki adıyla Kütahya şehrine gitti. Bir süre sonra askerliği bırakan ve sivil hayat yaşayan Aziz Minas, Roma İmparatorluğu tarafından Hristiyan olduğu sebebiyle işkence edilerek öldürdü. Hristiyanlık dininin önemli figürü haline gelen Aziz Minas’ın ismi ise dünyanın birçok yerinde şapel ve katedrallerde yaşatıldı. Bahçecik Soğuksu mevkiinde bulunan ve yaklaşık 500 yıllık olduğu değerlendirilen çınar ağacı, Aziz Minas’ın hikayesine ortaklık ediyor. O dönemki bölge halkının altında bereket ayinleri düzenlediği ağaç yıldırım çarpması sonucu zarar gördü.

    “Yaşının 400-500 yıllık olduğu tahmin ediliyor”

    Aziz Minas’ın M.Ö. 250 yılında putperest bir ailenin çocuğu olarak Mısır’ın Kahire kentinde dünyaya geldiğini söyleyen Başiskele Kaymakamlığı Proje Koordinasyon Merkezi Direktörü Emin Öztürk, “Osmanlı Döneminde bu ağacın yanında birde Aziz Mina’sın adını taşıyan şapel vardı. O dönem burada yani 18. ve 19. yüzyıllarda yoğun olarak gayrimüslim halk yaşıyordu. Bu halk şapel ve ağacın altında gelip bereket anileri düzenlemekteydi. Azizi Minas adı nereden geliyor, tarihe baktığımız zaman Azizi Minas bir Hristiyan Azizi, Kahire’de doğmuş daha sonra Kütahya’ya gelmiş askeri süvari birliğine katılmış ve Hristiyan olmuş, aslında bir putperest. O zamanlar Roma İmparatorluğu putperest bir ülke ve Hıristiyanları çok hoş görmüyor. Bu şekilde Azizi Minas tutuklanıyor ve işkence edilerek öldürülüyor ve Hıristiyan aleminde önemli bir figür haline geliyor. Aziz Minas adına Suriye, Irka, Sudan, Egine Adası, Sakız Adası, İstanbul ve Roma gibi birçok yerde Hristiyanlar ona gösterdiği sevgi için şapel inşa etmişler. Bu ağaç ise yıldırım çarpması sonucu yarılmış, günümüze sadece bu kadar kısmın ulaşmış ağacın. Yaşının 400 -500 yıllık olduğu tahmin ediliyor” dedi.

  • Lahana üretiminden 90 milyonluk gelir

    Lahana üretiminden 90 milyonluk gelir

    Muş Ovası’nda 5 bin 194 dekarda ekimi yapılan lahananın hasadı devam ediyor. Merkeze bağlı Bağlar Mahallesi’nde geçimlerini çiftçilikle sağlayan üreticiler, günün ilk ışıklarıyla tarlalara girerek hasada başlıyor. Başta doğu illeri olmak üzere İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir gibi illere de satışı yapılan lahana kış aylarında sofraların vazgeçilmez ürünleri arasında yerini alıyor. Lahanadan yapılan Muş Çorti Aşı ve Çorti Turşusu Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiş ve coğrafi işaret almıştı.

    Bağlar Mahallesi’ndeki lahana tarlalarını gezen İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Gün, lahana yetiştiriciliğinin Muş’un tarımsal faaliyetlerinde önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Çiftçilerle sohbet eden Gün, lahana hasadından kent ekonomisine yaklaşık 90 milyon 365 bin lira katkı beklediklerini belirterek, “Muş ilimize ekosistemine uygun olan ürünlerimizden biri de beyaz lahanadır. Yıllardan beridir üreticilerimizin ürettiği lahanalar Muş’ta ve çevre illerden rağbet görüyor. Katma değeri yüksek olan bir üründür. Muş ilimizin simgesi olan ürünlerden olmasından dolayı önemli bir yere sahiptir. İlimiz 4 coğrafi işaret almış, bunların 2 tanesi ise beyaz lahanadan yapılan Çorti Aşı ve Çorti Turşusudur. 2022 yılında 2 bin 850 dekarlık alanda lahana yetiştiriciliği yapılırken bu alanda 9 bin 965 ton civarında ürün elde edilmişti. Bu çerçevede 2023 yılında 5 bin 194 dekarlık bir alanda 18 bin 73 ton ürün bekliyoruz. Bu ürün hasadından ilimize yaklaşık 90 milyon 365 bin TL’lik bir girdi olacağı öngörülmektedir” dedi.

    Sabahın ilk ışıkları ile tarlaya gelerek hasada başlayan Adnan Sönmez ise hasada devam ettiklerini ifade ederek, “İlkbahar mevsiminde ektiğimiz lahanalarımızı 10’uncu ay itibari ile hasadına başlıyoruz. Yaz döneminde 6 kere su verdik. Tarlada tanesini 60 TL, kilosunu ise 6 TL’den satışa sunuyoruz. Bingöl, Elâzığ, Bitlis, Batman ve Şırnak gibi çevre illere lahana satışı yapıyoruz” şeklinde konuştu.

  • 81 ilde Çember-7 operasyonu

    81 ilde Çember-7 operasyonu

    İçişleri Bakanı Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 81 ilde eş zamanlı olarak 24 bin 483 personelle 4 bin 158 ikamet ve 4 bin 348 noktada aranan şahıslara yönelik gerçekleştirilen “Çember-7″ operasyonlarında bin 34 firarinin yakalandığını belirterek, “Firari suçluların sokaklarımızda gezmelerine asla izin vermeyeceğiz. Ailelerimizin huzurunu kaçırmalarına müsaade etmedik, etmeyeceğiz” ifadesini kullandı.

    Bakan Yerlikaya, operasyonlarla ilgili şu bilgileri verdi:

    “Yakalanan şahıslardan 2 yıla kadar hapis cezası ile aranmakta olan 450 şahıs, 5 yıla kadar hapis cezası ile aranmakta olan 324 şahıs, 10 yıla kadar hapis cezası ile aranmakta olan 164 şahıs, 20 yıla kadar hapis cezası ile aranmakta olan 76 şahıs, 20 yıl ve üzeri hapis cezası ile aranmakta olan 20 şahıs olmak üzere toplam bin 34 kişi yakalandı. Bu yakalanan şahıslar arasında adam öldürmeden 13 şahıs, hırsızlıktan 342 şahıs, yaralamadan 239 şahıs, cinsel suçlardan 43 şahıs, yağmadan 54 şahıs, dolandırıcılıktan 148 şahıs, uyuşturucu madde ticareti yapmaktan 90 şahıs, silahlı terör örgütüne üye olmaktan 9 şahıs, FETÖ/PDY örgütüne üye olmaktan 2 şahıs ve diğer suçlardan 94 şahıs bulunmaktadır. İl jandarma Komutanlıkları, İl Emniyet Müdürlükleri ve Sahil Güvenlik Komutanlığımızca 81 il genelinde eş zamanlı 7 bin 795 ekip ve 24 bin 483 personel ile 4 bin 158 ikamet ve 4 bin 348 noktaya yapılan ‘Çember-7’ operasyonlarında yakalama kararı çıkartılan bin 34 kişi, yol aramalarında, ev ve iş yerlerinde, kimlik kontrollerinde yakalanıp adalete teslim edildi. Operasyonları yöneten valilerimizi, kaymakamlarımızı, il jandarma komutanlarımızı, il emniyet müdürlerimizi, Sahil Güvenliğimizi ve operasyonlara katılan polislerimizi, jandarmalarımızı tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin.”