Etiket: güncelhaberler

  • Pallada’nın mürettebatı gemiden eşyalarını topladı

    Pallada’nın mürettebatı gemiden eşyalarını topladı

    Kdz. Ereğli ilçesinde önceki gün yaşanan kuvvetli fırtına sebebiyle sürüklenen Kamerun bandalı kuru yük gemisi 13 mürettebatı ile karaya oturdu.
    Geminin personeli ekipler tarafından kurtarılırken ikiye bölünen gemide büyük hasar meydana geldi.
    Hava koşullarının normale dönmeye başladıktan sonra karaya oturan Pallada isimli geminin çevresine denizden şerit çekildi. Personel de gemiye çıkarak eşyalarını aldı.

    Dehşet anlarını gazetecilere anlatan Azerbaycan uyruklu Ümit Hasanov şöyle dedi:
    “Gemi ortadan bölündü sürüklenmeye başladı. Şanslıyız ki biz ölmedik. Gemi çevrilseydi biz su altında kalacaktık. Ben köprü üzerine çıkarak SOS sinyali verdim. Çok zor durum yaşadık. O anlarda canımı kurtarmak istedim. Zorla kurtulduk. Şimdi sağız. Onların battığını anonsunu duyduk. Anonsta yardım istiyor. Can çekişiyor. Çok zor durum yaşadık. Onlara yardım edemedik. Ben dümende vardiya tutuyordum. Batıp gitsek bizi bulsunlar diye o videoyu çekmiştim. Yardım istedim. Bu şaka değil. Ben dalgıç gemiciyim.

    Hayatta kalmak için SOS sinyali verdim. Deniz Kuvvetleri ve Sahil Güvenliğe yardım istedim. Kimse gelemezdi çok rüzgar vardı” diye o anları anlattı.

  • Erzurum’a karla gelen görsel şölen

    Erzurum’a karla gelen görsel şölen

    Binlerce yıllık tarihi olan ve onlarca medeniyete ev sahipliği yapan Erzurum’da kar yağışı ile birlikte tarihi eserler eşsiz güzelliklere büründü.

    Çifte Minareli Medrese, Erzurum Kalesi, Ulu Cami, Lala Mustafa Paşa Cami, Yakutiye Medresesi, Üçkümbetler ve daha nice ecdad yadigarının kar örtüsü altındaki manzaraları adeta birer kartpostal halini aldı.

    Vatandaşlarda sıkça bu manzaraları fotoğraflamak ve paylaşmak için tarihi eserlerin önünde kısa molalar verdi.

  • Nemrut Kalderası’nın yeni müdavimleri

    Nemrut Kalderası’nın yeni müdavimleri

    Son dönemlerde sıkça kalderayı ziyaret eden vatandaşların elleriyle beslediği ayı görüntüleriyle gündeme gelen, genellikle vahşi ve yaban hayvanların yaşadığı Nemrut Kalderası’nın yeni müdavimleri tespit edildi. Bölgede uzun yıllardır uzay ve doğa gözlemi yapan Dr. Öğretim Üyesi Cihan Önen tarafından Nemrut Kalderası’nda yaşamaya başlayan kedi türleri görüntülendi. Zorlu iklim şartları ve coğrafi yapısı nedeniyle daha çok boz ayı, kurt, tavşan ve tilki gibi yaban hayvanlarının yaşam sürdürdüğü bir alan olarak bilinen 2 bin 250 rakım yükseklikteki kalderada bu yıl ilk defa kedi türleri görülmeye başlandı. Varlığından haberdar olduğu kedi türlerini görüntülemek için arkadaşlarıyla bölgeye giden Dr. Öğretim Üyesi Cihan Önen, kalderanın farklı alanlarında farklı türlerdeki kedileri tek tek görüntüleyerek kayıt altına aldı. Bölgeye nerden ve nasıl geldikleri henüz belirlenemeyen kedilerin kalderada yaşamaya başladığını tespit eden Önen, yaban hayvanlarının yoğunlukta olduğu bölgeye yerleşen kedileri zorlu bir kış sürecinin beklediğine dikkat çekti.

    “İlk defa görüldü”

    Uzun yıllardan beridir bölgede gözlemler yaptığını belirten Önen, kalderada ilk defa kedi sürülerine rastladıklarını söyledi. Bölgenin sıklıkla ziyaretçilerin elleriyle beslediği ayı görüntüleriyle gündeme geldiğini aktaran Önen, “Kalderada mayıs itibariyle sezonun açılmasıyla birlikte insanlar ziyaret ve piknik amaçlı bölgeye gelmeye başladılar. Bölgede piknikçi sayısı arttıkça ayılar gibi vahşi hayvanlar daha çok görülmeye başlandı. Özellikle ayıların görünür olmaya başlamasıyla birlikte insanların da bunları görme eğilimleri oldu. Fakat ayıların ziyaretçiler tarafından beslemesi bölgede bir takım ilginç olayların yaşanmasına neden olmaktadır. Daha öncesinde bölgede hiç görülmeyen kedi türlerini kalderadaki büyük ve küçük göl çevresinde görmeye başladık. Normalde bu kedi türleri yıllardır bu bölgede hiç görülmedi. Fakat bu yıl ilginç bir şekilde birçok kedi sürüsü var ve bu kediler burada yaşam alanı oluşturmuşlar. İnsanların aylıları beslemek için attıkları atıklarla beslenmenin yanı sıra birde bölgedeki dağ fareleriyle beslenmektedirler. Bu durum konunun uzmanlarınca detaylıca incelenebilir.

    Çünkü yaklaşık 8 yıldır bölgede gözlemler yapmamıza rağmen bu yıl ilk defa rastladık. Çünkü burası vahşi bir yaşam alanı ve bu kedileri burada yoktu. Bölgede genellikle kurt, tilki ve ayı gibi yabani hayvanlar yaşamakta ve burası vahşi tabiatı olan bir yer. Fakat bölgede insanların çok olması bir bakıma bölgenin doğal yapısını da bozabilmektedir. Hiç bölgede görülmeyen kediler de görünür olmaya başladı. Tabi bu da ister istemez bölgenin doğal yapısını ve ekosistemi etkileyebilmektedir. Bu kedilerin buraya nasıl geldiğiyle ilgili elimizde net bir bilgi yok, konu uzmanlarınca araştırılmaya değer bir konudur. Yavaş yavaş ortaya çıkan bu kedilerin sayıları her geçen gün de artmaktadır. Yaklaşık 4-5 aydır bölgede olduklarını tahmin ediyoruz. Bu sürede de burada yaşam alanı oluşturmaya başlamışlar. Fakat önümüzde oldukça çetin bir kış var. Bu kedilerin hayatta kalıp kalamayacağı konusu var. Sezon bittiğinde bunu ancak görebileceğiz” şeklinde konuştu.

  • “Muhtar değil, Cumhurbaşkanı seçiyoruz”

    “Muhtar değil, Cumhurbaşkanı seçiyoruz”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli’nin gündeminde öncelikli olarak İsrail’in Gazze’ye saldırıları ve siyasette yeni tartışma olan 50+1 sistemi vardı.

    Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin gelip geçici bir heves olmadığını dile getirerek “MHP yancı değildir. Siyasi hayatımız boyunca hiç kimsenin sırtına binmedi.” dedi.

    MHP lideri, “Sayın Cumhurbaşkanımızla diyaloğumuz hasbidir, harbidir, haysiyetlidir. Hak severlik üzerinedir. Hiç kimse de aramıza giremeyecektir.” dedi.

    Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:

    İSRAİL’İN GAZZE SALDIRILARI

    Filistin’in huzuru Türkiye’nin huzurudur. Suriye’nin istikrarı Türkiye’nin istikrarıdır. Irak’ın esenliği Türkiye’nin esenliğidir. Filistin 16. yy’dan itibaren egemenlik şemsiyemiz altına girmiştir.

    Türk milleti zalim İsrail’in ve zulum destekçilerinin şeytani oyunlarına şer ve şiddet yağdıran operasyonlarına sonuna kadar tepkilli mesafeli ve öfkelidir. İnsana dair ne varsa bombalanıyor. Biz kendimizi de haddimizi de nefsimizi de çok şükür bilenlerdeniz. Bilmeyenlerin ise karşısında sarsılmadan duruyoruz. Zafer her zaman inananların hanesine yazılacaktır.

    ALMANYA BAŞBAKANI’NA TEPKİ

    Sayın Cumhurbaşkanımızın Almanya Başbakanının yüzüne çekinmeden açık sözlülükle haykırdığı gerçekler Türk milletinin susmayı tercih eden bazı arap ve islam ülkelerinin ortak sesi ortak seslenişidir.

    Gazze’de her saat başı 6 çocuk hayatını kaybetmektedir. Bu hazin tablo insani bir felaket ve vahşetin canlı resmidir. İsrail’in soykırım suçuna sessiz kalanlar inanıyorum ki bir gün insanlık vicdanında mahkum olacaktır. Almanya’da bu kategoridedir. Bizim geçmişizin hiçbir sayfasında gaz odalarını caniliği toplama kamplarının lekesi yoktur. Almanya Başbakanı tarihin ve insani değerlerin yanlış tarafındadır.

    “SAVAŞ VE SOYKIRIM SUÇU SABİTLEMİŞTİR”

    Uyanışa geçen küresel vicdan, İsrail halkı arasındaki keskin bölünmeler, Netanyahu’yu yalnızlığa itmektedir. Çıkmaza sürüklenen, kafası ve kalbi rehin altında olan İsrail Başbakanı’nın siyasetten silinip gideceği günler uzak değildir. İsrail ve Filistin arasında acil ateşkes sağlanmalıdır. Artık tahammül eşiği aşılmış, savaş ve soykırım suçu sabitleşmiştir.

    İnsani yardımların önü açılmalıdır. Gazze yıkılmış ve yıkılmıştır. Yaklaşık 1,5 milyon insan yerinden ve yurdundan edilmiştir.

    SİYASETTE 50+1 TARTIŞMASI

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye Cumhuriyeti’nin hem 3. evreye geçişi sağlamış hem de demokratik ve dinamik nitelikli sistemsel başarışını somutlaştırmıştır. Gölge düşürmek ucube sistem tek adam rejimi iddialarıyla çamur atmak milletmize saldırıdır.

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelip geçici bir heves değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi işi bitince buruşturulup köşeye atılacak tek kullanımlık konjoktürle reçete hiç değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye’nin istikbal haysiyetidir. Elbette aksayan, tekleyen yönleri varsa mutabakatla ele alınıp düzeltilmelidir. Her yönetim sisteminin bir özü, hukuki meşruiyetini sağlayan demokratik bir özelliği vardır. Güçlendirilmiş parlamenter sistem hedefi ile milletimizin huzuruna çıkan zillet ittifakı amaçladığı ruhsatı alamamıştır.

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türk milleitnin huzur barış ve kardeşlik iradesinin temel harcıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi aksayan tekleyen aksayan yöneleri varsa mutabakatla düzeltilmelidir.

    Bunun tartışılması öngörülemez sorun ve sıkıntıya yol açma riski taşımaktadır.

    Sayın Cumhurbaşkanımız sistemin ana omurgası 50+1 oy hesabı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulüne geçilmesi halinde seçim de seri olur demiştir. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor demiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın tespit ve değerlendirmeleri siyasetin kurulan ittifaklarının parçalı yapısına bakıldığında anlamlıdır fakat bu konuda bizim sözlerimiz yaptığımız açıklamalar, görüşler de bellidir ve değişmemiştir.

    “HİÇ KİMSEYİ SIRTIMIZA BİNDİRMEDİK”

    Bu sistemin demokratik meşruiyet temeli yüzde 50+1’dir. Halk tarafından seçildiği ve hükümet TBMM’den güvenoyu almadığı için yönetimde istikrar ilkesi kendiliğinden gerçekleşmiştir. Yüzde 50+1 oyla Cumhurbaşkanı seçilmesi çoğulcu demokrasinin dünyaya emsal olacak şeklidir.

    Milletvekili, belediye başkanı, muhtar seçmiyoruz. Cumhur’un bütününü temsil edecek cumhurbaşkanı seçiyoruz. MHP olarak dün ne demişsek bugün de aynı görüşteyiz. Ancak Cumhur İttifakı olarak yeni sistemin doğasını zedelemeyecek onarımın uzlaşmayla yapılacağı inancındayım. Cumhur İttifakı olarak konuşarak, ortak yolun, makul çözümün anlayış ve uzlaşmayla yapılacağı inancına da sahibiz.

    Siyasi hayatımız boyunca hiç kimsenin sırtına binmedik. Hiç kimseyi de sırtımıza bindirmedik. Onun bunun sırtından geçinen keneler bizi anlayamaz. Yük aldık yük olmadık. Önce ülkem ve milletim demekten de asal vazgeçmedik.

    “CUMHUR İTTİKAFI’NDAN YANAYIZ”

    Cumhurbaşkanlığın kabinesine bakan vermedik. Alacağı her kararın arkasındayız. MHP yancı, ufakçı değildir. İkbale meraklı değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızla diyaloğumuz hasbidir, harbidir, haysiyetlidir. Hak severlik üzerinedir. Hiç kimse de aramıza giremeyecektir.

    Cumhur İttifakı’ndan yanayız. Bu ittifakın bozulmasına geçit vermeyeceğiz.

    Kiminle istiyorsa görüşüp temas kurmasına destek verdik. Hatta partimizden ihraç edilen bir şahısla ile aynı kareye girmeye bile içimiz acısa da ses çıkarmadık. Buradan size ekmek çıkmaz. Dedikodu çarkını bize sökmez. Kuş beyinlerinizle Cumhur’u çatlatmaya kabiliyetiniz yetmez.

  • Son yağışlar, üreticinin yüzünü güldürdü

    Son yağışlar, üreticinin yüzünü güldürdü

    Yaş sebze ve meyve yetiştiriciliğinin merkezi Mersin’de yılın her döneminde üretim hem açıkta hem de örtü altına devam ediyor. Yaz, kış hasadın sürdüğü Mersin’de geçtiğimiz 2 gün boyunca sağanak yağış etkili oldu. Meteorolojinin de önceden uyardığı sağanak yağışlarda metre kareye 70 kilogramdan fazla yağmur düştü. Uzun süredir kuraklık çeken bölgede yağışlar çiftinin yüzünü güldürdü. Toprağın suyunu almasıyla birlikte doğa canlandı, sebze ve meyvelere şifa oldu. Türkiye’nin limon ve domates ihtiyacının önemli bir kısmını üreten Erdemli ilçesinde çiftçiler, son zamanlarda ilk defa bu şekilde yağmur yağdığını belirterek, kışın daha fazla yağış umut ettiklerini dile getirdi.

    “Son yağan yağmur şifa oldu”

    Yağmur sonrası bahçelerde inceleme de bulunan Ziraat Mühendisi Emine Yaman Kulu,” Bölgemizde metre kareye 70 kilogram civarında yağış düştü. Hem meyve hem sebze üretimi için beklediğimiz bir yağmurdu. İnşallah yağışlar kış mevsiminde de devam eder. Çünkü yağmur olmadan üretim olmuyor. Yaz boyunca kurak bir iklim yaşadık. Bahçeler kuraklıktan etkilenmişti. Son yağan yağmur tam bir şifa oldu. Bölgemizde çevre kirliliği olmadığı için yağmur suları çok kıymetlidir” dedi.
    Kurak iklimin önümüzdeki yıllarda yine yaşanacağına dikkat çeken Kulu,” Suyun kıymetini bilmeliyiz, kullanmayı öğrenmeliyiz. Arazide çiftçilerimize, evde çocuklarımıza öğretmeliyiz” ifadelerini kullandı.

    “Yağmurdan sonra bitki kendini belli ediyor”

    Domatesten, limona kadar bir çok ürün yetiştirdiklerini aktaran üretici Mithat Garip, yağmurdan sonra sebze ve meyvelerin daha kaliteli ve güzel yetiştiğini kendilerinin de hasat edip pazara gönderdiklerini söyledi.
    Uzun süre tarlaların susuzluk çektiğine değinen üreticilerden Elif Karık ise “Yağmurdan sonra sebze ve meyveler kısa sürede büyüdü, filizlendi. Hemen yağmurdan sonra bitki kendini belli ediyor. Yağmur olmazsa çiftçi olmaz, üretim olmaz, sebzelerimiz kurur. Bu sene su yoktu, yağmur yağdı iyi oldu. İnşallah kışın daha iyi yağar” diye konuştu.

  • Kahramanmaraş’ta sonbahar renkleri mest etti

    Kahramanmaraş’ta sonbahar renkleri mest etti

    Kahramanmaraş’ta Kasım ayında kartpostallık görüntüler ortaya çıkıyor. Onikişubat ilçesi Fırnız Çayı ve etrafı doğal güzellikleriyle dikkat çekerken, özellikle yaz mevsiminde misafirlerini ağırlayan bölge, sonbaharın son günlerinde renk cümbüşüne dönüştü. Bölgedeki çınar ve kavak ağaçları yaprak dökümüne başladı, Fırnız Çayı etrafına dökülen yapraklar farklı renk tonlarıyla dikkat çekti.

    Doğa tutkunlarının ve fotoğrafçıların gözdesi haline gelen bölge, doğayla iç içe yürüyüş yapmak isteyenlerin mekanı haline geldi.
    Fırat Sarıaltun, “Burası Fırnız Çayı ve soğuk suyun meşhur olduğu bir yerdir. Kavak ve çınar ağaçları ile kaplı yer dört mevsim ilgi odağı halindedir. Buranın özellikle yaz ve sonbaharı ayrı güzeldir” dedi.

    Veli Gürocak ise, “Biz de çilek tarlamızın son hasadını yaptık. Bu aylarda yapraklar renklere dönüşür ağaçlar kendisini korumaya alır mevsimin en güzel dönemidir” diye konuştu.

  • Koyun sürüsü kar, tipiye yakalandı

    Koyun sürüsü kar, tipiye yakalandı

    Doğu Anadolu’ya beklenen kış erken geldi. İlkbaharda Erzincan’ın Tercan ilçesinden yaylalara çıkarılan koyun sürüsü kara yakalandı. Şavak aşiretinden Budak ailesine ait sürü, kar altında kaldı. Yağan kar çobanları şaşırtırken koyun sürüsünün kar altında geri dönüş yolculuğu devam etti.

    Sürü sahibi Yusuf Budak, “Aniden bastıran kar çobanlarımızın ve hayvanlarımızın yaylada mahsur kalmasına neden oldu. Hayvanlarımızı köye indirmek için çobanlarımıza yardım etmeye geldik. Kar 60 cm’yi buldu. Yıllar sonra böyle bir durumla karşı karşıya kaldık” dedi.

  • Zonguldak’ta kayıp denizcilerden haber yok

    Zonguldak’ta kayıp denizcilerden haber yok

    Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde fırtına nedeniyle mendireğe çarptıktan sonra batan Türk bayraklı geminin kaybolan 11 mürettebatını arama kurtarma çalışmaları aralıksız sürüyor.

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya,arama – kurtarma çalışmaları hakkında açıklamada bulundu.

    Olumsuz hava koşullarına rağmen ekiplerin çalışmalarını sürdürdüğüne dikkat çeken Bakan Yerlikaya, “Zonguldak Karadeniz Ereğli’de batan Kafkametler adlı kuru yük gemisindeki kayıp olan 11 denizcimizin arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Ekiplerimiz gün boyu çalışmalarını sürdürdü, gece boyunca da karadan çalışmalarımız devam edecek. Olumsuz hava şartlarına rağmen arama kurtarma faaliyetlerini gerçekleştiren ekiplerimizin her birine teşekkür ediyorum. Allah, tüm afetlerden ülkemizi ve milletimizi korusun” dedi.

    AFAD BAŞKANI’NDAN AÇIKLAMA

    Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı AFAD Başkanı Okay Memiş, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, Ereğli Limanı’nda dün fırtına nedeniyle ikiye bölündükten sonra kıyıya vuran Kamerun bayraklı geminin bulunduğu sahildeki amfi tiyatroda, bölgedeki duruma ilişkin açıklama yaptı.

    AFAD Başkanı Memiş, mendireğe çarparak batan “Kafkametler” adlı geminin 12 mürettebatından birinin cansız bedenine ulaşıldığını anımsattı.

    Kaybolan diğer 11 denizciyi arama kurtarma ve tarama çalışmalarının gece gündüz devam ettiğini aktaran Memiş, “Hava şartlarının hiç tahmin edilmediği kadar ağır olduğunu ifade etmek durumundayız. Fırtına kasırgaya, kasırga da adeta Tornado denilen daha şiddetli rüzgara dönüştü. Hem denizden hem de karadan anında ulaşmakta epeyce zorlandık.” dedi.

    Öte yandan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, geminin batmadan önceki son görüntüsünü paylaştı.Görüntülerde geminin fırtına nedeniyle metrelerce yükselen dalgaların arasında savrulduğu görülüyor.

  • İki mevsim aynı anda yaşanıyor

    İki mevsim aynı anda yaşanıyor

    Kara kış Tunceli’nin birçok yerinde kendini göstermeye başladı. Çemişgezek ilçesinde ise normalde nisan ayında açan leylaklar tekrardan çiçek açtı. Tunceli’de iklimin yer yer değişkenlik gösterdiğini kaydeden Ömer Faruk Tek, “Güzel ülkemiz Türkiye’de nasıl aynı anda dört mevsimi görmek mümkünse, ilimiz Tunceli’de de şu an farklı iki mevsimi görmekteyiz.

    Pülümür ilçemizde şu an kar yağışı devam ederken, ilçemiz olan Çemişgezek’te ise gerek rakımdan gerekse farklı etmenlerden dolayı leylaklar ve diğer muhtelif çiçeklerin tekrardan yeşerdiğini görüyoruz” dedi.

    Bahçelerinde tekrar açan leylağın kendilerini şaşırttığını belirten Önder Altan, “Bugünlerde ilçemizde ılıman bir hava hüküm sürerken, normalde nisan ayının ortalarında çiçek açan leylak ağacı kasım ayının sonlarına doğru tekrardan çiçek açtı. Bu durum bizleri çok şaşırttı” diye konuştu.

  • Sonbahar manzarası mest etti

    Sonbahar manzarası mest etti

    Sonbaharın son günlerinin yaşandığı Manisa’nın Gördes ilçesine bağlı Güneşli Mahallesinde, yaşanan renk cümbüşü kartpostallık görüntüler oluştu.

    Sarı, kırmızı, kahverengi ve turuncu gibi renklerin cümbüş oluşturduğu manzaraları, amatör fotoğrafçı İsmail Aybey memleketi Gördes’te fotoğrafladı. Sararıp yerlere dökülen yapraklar, akarsuyun da görüntüsüyle izleyicileri büyüledi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan amatör fotoğrafçı İsmail Aybey, “Sarının her tonunun gözlerimizi kamaştırdığı bu hüzün mevsimi, biz fotoğrafçılar için tam bir çalışma alanı.

    Gördes’e her gelişimde gözlerimi bu manzaradan alamıyorum. Bu renk cümbüşü adeta insanın gözlerini kamaştırıyor. Sonbaharı gözlemlemek için Yedigöller’e gitmemiz şart değil. Manisa’mızın ilçelerinde de bu görüntüleri fotoğraflayabiliriz” şeklinde konuştu.