Etiket: güncelhaberler

  • “Algı yönetimiyle uğraştıkları acı gerçek”

    “Algı yönetimiyle uğraştıkları acı gerçek”

    Her yıl 31 Ekim’de farklı bir şehirde kutlanan ve ilk kez ilçe belediyesinde düzenlenen ‘Dünya Şehirler Günü’ programı Üsküdar’ın ev sahipliğinde gerçekleşti. ‘Herkes için sürdürülebilir kentsel geleceğin finansmanı’ temasıyla düzenlenen 2023 Dünya Şehirler Günü programına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da katıldı. Programa Emine Erdoğan’ın yanı sıra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki de katılım sağlayanlar arasında yerini aldı. Öte yandan ev sahipliğini yaptığı Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’de katılım sağladı. Katılımcıların 2023 Dünya Şehirler Günü ve sıfır atık girişimleri hakkında değerlendirmelerde bulunacağı programda konuşan Bakan Özhaseki, “O günden bu tarafa 45 buçuk milyon ton çöpümüzü ayrıştırmış olduk. Sadece bunlardan elde ettiğimiz gelir ise 4 milyar dolar. Kağıt atıklarının toplanmasıyla kesilmekten kurtardığımız ağaçların sayısı 432 milyon” dedi.

    “Muhalefetin belediyecilik anlayışında algı yönetimiyle uğraştıkları acı bir gerçek’’

    Bakan Özhaseki, “Şehirler de bakım ister, ihtimam ister, zamanın ruhunu okumak ister. Bunu da yapmak elbette ki o şehirde daha çok yerel yöneticilere düşer. Yine bir bilim adamının güzel bir sözü var. Şehirlerin geleceği o şehirde yaşayan yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılıdır. Eğer belediye başkanları, ufuklu insanlarsa, şehirlerini severek hedef koyup bu hedefe doğru iç dinamiklerini harekete geçirip gayret ediyorlarsa şehirler hızla büyür ve gelişir. Değilse Allah korusun tam tersi olur. Sürdürülebilirlik denilince birçok belediye başkanı arkadaşımız ne yazık ki merkezi hükümetlerin sadece kendilerine ayıracakları paylardan ne kadar çok alacağını düşünerek sohbete başlıyorlar. Halbuki bir taraftan şehirlerimizin geleceğini inşa ederken şu anda Allah korusun kirlettiğimiz dünyanın çocuklarımıza zehir olarak bırakılan bir miras olduğunu düşünmemiz lazım. Bir taraftan da eğer kaynak meselesi söz konusu ise bu konuda herkesin de üzerine düşeni hakkıyla yapması lazım. Nihayetinde bunu söyleyen arkadaşınız 5 dönem üst üste seçime girmiş. Büyükşehir belediye başkanlığı yapmış birisiyim. Bir gün olsun ‘Ankara’ya gel bana para verin’ dememişimdir. ‘Bana yardım edin’ dememişimdir. Çünkü bir belediye başkanının önce bir para yönetimini bilmesi lazım. İki, insan yönetimini bilmesi lazım. Üç, mekan yönetimini bilmesi lazım. Dört problem yönetimini bilmesi lazım. Beş zaman ve problem yönetimini bilmesi lazım. Son olarak da algı yönetimini bilmesi lazım. Ama günümüzde ne yazık ki üzülerek söylüyorum. Özellikle bizdeki muhalefetin belediyecilik anlayışında başta saydığım 5 yönetimi bilmeksizin sadece ve sadece büyük paralar organizasyonlara vererek algı yönetimiyle uğraştıkları da acı bir gerçek. Onların böyle bir dünya hakkında doğrusu çok fazla söz söylemeye hakkının da olmadığını düşünüyorum” dedi.

    “Millet bahçeleri, şu anda 80 milyon metrekareyi geçti, 100 milyon metrekarede buluşturacağız’’

    İklim değişikliğine de değinen Bakan Özhaseki, “İklim değişikliğinin en büyük sebebi ise ne yazık ki sanayi devrimiyle birlikte başlayan çok üretim, çok tüketim ve çok kirletme. Durmadan bizim yapmış olduğumuz dışarıya karşı işlemiş olduğumuz bu kirletme gibi fiiller karşımıza bir bela olarak geliyor. Dünya bir denge üzerine yaratılmış. Cenabı Hak her şeyi ne fazla ne eksik yaratmıştır. Ancak insanoğlu gelip bu dengeyi bozduğunda karşısına birçok felaket de ardı arkasına geliyor. Bundan dolayıdır ki hem dünyada hem de ülkemizde birçok çaba var. Biz de ülke olarak dünyayı en az kirleten ülkeler sınıfında olmamıza rağmen yine elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Bir taraftan Paris İklim Anlaşmasına taraf olduk. Üstümüze düşen görevleri hakkı ile yapıyoruz. Bir taraftan İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planımızı Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayeleriyle kamuoyuyla paylaştık ve titizlikle bu konuyu takip ediyoruz. Bir taraftan yeşil alanlarımızı çoğaltmaya çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla başlayan millet bahçeleri, şu anda 80 milyon metrekareyi geçti. İnşallah 100 milyon metrekarede buluşturacağız. Bir taraftan belediyelerimizin katı atık gibi, atık su arıtma tesisi gibi tesislerini desteklemeye devam ediyoruz. Ve her bir alanda büyük bir çaba içerisindeyiz” diye konuştu.

    “Kağıt atıklarının toplanmasıyla kesilmekten kurtardığımız ağaçların sayısı 432 milyon’’

    Bakan Özhaseki, sıfır atık konusunda Emine Erdoğan’ın verdiği desteklere de dikkat çekerek, “Sıfır atık konusu bizim ülkemizde 6-7 yıl kadar önce başladı. O dönemde epeyce muhalefet edenler oldu. “Nereden çıktı bu sıfır atık? Böyle şey mi olur?” diyenlerden geçilmiyordu. Çok teşekkür ediyorum. Hürmetlerimi, minnetlerimi ve her türlü teşekkürümü huzurunda değerli hanımefendiye sunmak istiyorum. O meseleyi aldı, azimle arkasında durdu, takip etti ve bugün Türkiye için bir marka haline geldi. O da ‘Sıfır Atık’. Çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun diyorum efendim. O günden bu tarafa 45 buçuk milyon ton çöpümüzü ayrıştırmış olduk. Eğer biz ayrıştırmasaydık, hepsi tabiata bir zehir olarak karşımızda duracaktı. Sadece bunlardan elde ettiğimiz gelir ise 4 milyar dolar. Sadece bir rakam daha vermek istiyorum; kağıt atıklarının toplanmasıyla kesilmekten kurtardığımız ağaçların sayısı 432 milyon. Bu bile herhalde sıfır atık konusunda ne kadar çok çaba içerisinde olmamız gerektiğini de ortaya koyuyor diye düşünüyorum” dedi.

    ” ay içerisinde 50 bin kadar konutu teslim edeceğiz’’

    Bakan Özhaseki, deprem bölgesinde ki projelere değinerek, “Bundan 8 ay kadar önce 9 saat arayla 7.6 – 7.7 gibi 3 dakika süren, karada şehirlerimize çok yakın 2 tane deprem yaşadık. Şu anda 200 binden fazla konutun inşaatımız da devam ediyor. 1 ay içerisinde 50 bin kadar konutu teslim edeceğiz. Devamında evini yapmak isteyenlere maddi yardımda bulunacağız. Ve çelikten köy evlerimizde 6 ay içerisinde tamamlayıp binlerce dışarıda kalan vatandaşlarımızın evlerini en geç 2 sene içerisinde teslim edeceğiz. Ama bu evler yapılırken elbette ki bir taraftan sıfır atık uyumlu, bir taraftan akıllı şehirler konseptinde, en doğru şekilde ve sağlam bir şekilde bina yapmanın da yollarını arıyoruz. Çok şükür büyük bir milletiz. Bu afetlerin altından kalkmasını biliyoruz. Bundan dolayı da iftihar ediyorum” diye konuştu.

    “2023’ün sonlarına yaklaştığımız bu günlerde Üsküdar’da ayda 5 bin ton dönüşebilen atık toplamaktayız’’

    Programda konuşan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, ‘’Üsküdar Belediyesi olarak önemli bir adım attık. Adına ‘Dönüşümde Üsküdar’ modeli dedik. Saygı değer Emine Erdoğan Hanımefendi’nin küresel ölçekte öncülüğünü yaptığı ‘Sıfır Atık Projesi’nin önemli bir parçası olduk. 2016 yılında Üsküdar’da ayda 300-400 ton civarından dönüşebilen atık toplanırken, 2016’dan sonra sırasıyla bin 200 tonlara, 2021’de 3 bin tonlara ve şu anda 2023’ün sonlarına yaklaştığımız bu günlerde Üsküdar’da ayda 5 bin ton dönüşebilen atık toplamaktayız. Bu atığı toplarken tüm Üsküdarlı hemşehrilerimizi sürecin içerisine dahil etmenin çok önemli olduğuna ve olmazsa olmaz olduğuna inandığımız için bu çalışmamızda özel bir metot uyguladık. Üsküdar’da 200 bin haneyi kapı kapı dolaştık. Dönüşebilir çöplerin ayrıştırılarak toplanmasının önemini anlattık. Üsküdar’da Salı ve Cuma günleri sadece dönüşebilen atıkların toplanmasına karar verdik. Ve bu dönüşebilen atıklardan elde edilen gelir ile sadece engelli vatandaşlarımıza akülü ve tekerlekli arabalar, hasta yatakları çocuklarımıza giyecek ve kırtasiye yardımları, evlerinde ihtiyacı olan vatandaşlarımıza, yatalak hastalarımıza her gün toplamda 3 bin aileye sıcak yemek getirdik’’ dedi.

  • Yusufeli Barajı’nda üretim için geri sayım

    Yusufeli Barajı’nda üretim için geri sayım

    Artvin’de Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen, kemer baraj sınıfında 275 metreyle Türkiye’nin birinci, dünyanın beşinci en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı ve HES’te su seviyesi yükselmeye devam ediyor.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle geçen yıl 22 Kasım’da su tutmaya başlayan baraj, Yusufeli ilçe merkezi ile Yeniköy, Tekkale, Irmakyanı, Çeltikdüzü, Çevreli, İşhan ve Meşecik köylerini sular altında bıraktı. Su tutma işlemine başlamasıyla birlikte baraj gölünde depolanan su miktarı yükselmeye devam ederken, yıl sonu öncesi elektrik üretmesi planlanan barajda, test çalışmalarında sona gelindi.

    Yıllık ekonomiye 4,1 Milyarlık katkı bekleniyor

    Her biri 186 megavatlık 3 üniteden oluşan Yusufeli Barajı ve HES, toplamda 558 megavat kurulu gücüyle yılda 1 milyar 888 milyon kilovatsaat enerji üretecek. Üretilen enerji ile ülke ekonomisine yıllık 4,1 milyar lira gelir sağlanması hedefleniyor. Rezervuarında 2 milyar 130 milyon metreküp su depolama hacmine sahip Yusufeli Barajı, Çoruh Nehri üzerinde kurulu Muratlı, Borçka, Deriner ve Artvin barajlarına hem su kaynağı olacak hem de nehrin getireceği rüsubatı önemli ölçüde tutarak taşkın riskini azaltacak.

  • Sahiller yaz aylarını aratmadı

    Sahiller yaz aylarını aratmadı

    Turizmin başkenti Antalya, ekim ayının sonunda da yazı aratmayan görüntülere sahne oluyor. Termometrelerin 32 derece gösterdiği kentte, nem oranı yüzde 58, deniz suyu sıcaklığı ise 27 derece olarak ölçüldü. Dün Cumhuriyet’in 100’üncü yılını coşkuyla kutlayan Antalyalılar, sıcak havayla birlikte bugün sahillere akın etti. Kentteki yerleşik yabancılar, turistlerin oluşturduğu yoğunluğa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın okullar için 1 günlük tatil açıklamasının ardından çocuklar da katıldı. Sahile gelen çocuklar denize girip doyasıya eğlendi.

    10. sınıf öğrencisi Abdurrahman Dili, dün akşam tatil olduğunu öğrenince bugün havanın güzel olmasıyla beraber sahile geldiğini anlattı. Tatilden dolayı memnun olduğunu belirten Dili, “Cumhuriyet Bayramı sonrası ilk gün tatil olması güzel oldu” dedi. Yine lise öğrencisi Burhan Mert Özkan da, “Hava sıcak ve tatil olması güzel oldu” diye konuştu.

    Öte yandan, Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre kentte salı günü gök gürültülü sağanak bekleniyor.

  • Pazardaki sessizlik yerini berekete bıraktı

    Pazardaki sessizlik yerini berekete bıraktı

    6 Şubat depremlerinin merkez üssü Kahramanmaraş’ta yıkımın en fazla olduğu Hayrullah Mahallesi’nde bulunan Şazibey Halk Pazarı içerisindeki balık pazarında uzun süredir yaşanan sessizlik yerini berekete bıraktı. 1 Eylül itibarıyla sona eren avlanma yasağının ardından artan balıklar, depremlerin ardından uzun bir süredir boş kalan tezgahları eski şenliğine kavuşturdu.

    Denizlerde bereket hamsi ile açılırken, levrek, çupra, somon balığı ve alabalıklar da tezgahlardaki yerini aldı. Balık pazarında yaşanan bu bolluk vatandaşları da sevindirirken, fiyatlarda yaşanan düşüşün balığa olan rağbeti artırdığını belirten Yaşar Sabır, “Kış sezonunun gelmesi ile balıklar göründüğü gibi harika. Balık tüketimini hızlandırdık bu aralar çünkü kış sezonu ile birlikte güzel ürünler. Şu anda çupra almayı düşünüyorum. Haftada 2-3 defa balık tüketmeye çalışıyoruz” dedi.

    Balıkçı esnafı İbrahim Sarı ise, “Kahramanmaraş’ta balık pazarı faaliyette. Bu açıdan bütün balıklar tezgahlardaki yerini aldı ve Kahramanmaraş’ta balıklar bol bol bulunuyor. Hamsisi, istavriti, gümüşü tüm deniz çeşitleri aranan her şey balık pazarında var. Mevsim itibarıyla bu sene denizlerimiz hamsi ile açıldı. Şu an en çok satan balık türü hamsi. Onun yanında levrek, çupra, alabalık, somon balığı da bulunuyor. Yaşanan deprem sonrası balıklar çok bollaştı. Artık Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi, Kahramanmaraş’ta da tezgahlarımızda bol bol balık mevcut” ifadelerini kullandı.

  • TCG Anadolu halkın ziyaretine açılıyor

    TCG Anadolu halkın ziyaretine açılıyor

    Dünyanın ilk silahlı insansız hava aracı SİHA gemisi TCG Anadolu Sarayburnu Limanı’na demirledi. 3 gün boyunca burada kalacak olan devasa gemi, bugün halkın ziyaretine açılıyor. Türkiye’nin en büyük askeri gemisi TCG Anadolu, 31 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında 10.00’dan 18.00’e kadar vatandaşların ziyaretine açık olacak.

  • Geleneksel yöntemlerle pul biber üretimi

    Geleneksel yöntemlerle pul biber üretimi

    Güneydoğu Asya’dan Akdeniz’e kadar birçok kültür mutfağında önemli yere sahip baharatlardan olan pul biber, birçok aile tarafından geleneksel yöntemlerle kendi evlerinde yapılıyor. Bu geleneksel yöntemlerle üretimi yapılan pul biberin, tadını özel kılıyor. Geleneksel üretim; biber hasadı, kurutma, öğütme ve eleme gibi birçok aşamadan oluşuyor.
    Vize Tarım ve Orman İlçe Müdürü Zeynep Şeyda Gürsu ve İlçe Müdürlüğü teknik personeli, ilçenin Doğanca köyünde geleneksel yöntemlerle pul biber yapmakta olan Şengül Varol’u ziyaret etti. Ziyarette üretim aşamaları incelenerek, kadın elinin değdiği her şey gibi kültürlerin özünden gelen bu lezzetin de yine kadın elinde geleneksel yöntemle tatlandığına değinildi.

    İlçe Müdürü Zeynep Şeyda Gürsu, Cumhuriyet’in 100. yıl sevincini yaşamakta olan üretici Şengül Varol’a ve diğer üretici kadınlara ithafen, “Geçmişten günümüze çalışan üreten tüm kadınlar Cumhuriyet’in temel taşlarından biri olmuş ve bundan sonra da Cumhuriyetimizin daha ileri taşınmasında büyük katkıda bulunacaktır” dedi.

  • Biz burnumuzu, yetkililer kulaklarını tıkıyor

    Biz burnumuzu, yetkililer kulaklarını tıkıyor

    Kapaklı Bahçelievler Mahallesi Çınar Sokak ile Şenlikoğlu Sokak arasında kalan ve Ahmet Yesevi Caddesi boyunca devam eden Karagöz Deresi’ne akan kaçak lağım suyundan dolayı koku problemi yaşayan vatandaşlar sitem etti. Uzun süredir aynı sıkıntıyı yaşayan çevre halkı bir an önce yetkililerden duruma çare bulmasını istedi.

    “Kokudan dolayı buradan gelip geçemiyoruz”

    Karagöz Deresi çevresinde yaşayan Yaşar Baş, “Nüfusu 150 bine dayanan Kapaklımızın ortasında bulunan dereden lağım suları akıyor. Okula giden öğrenciler dere kenarından geçerken burunlarını tıkayarak geçiyor. Maalesef belediye ve yetkililer de bu durum karşısında kulaklarını tıkıyor. Biz de kokudan dolayı buradan gelip geçemiyoruz. Yetkililerden yardım istiyoruz” dedi.

  • Rengârenk zeytinler tezgâhları süslüyor

    Rengârenk zeytinler tezgâhları süslüyor

    Arifiye Mahallesi Korkmaz Sokak üzerinde bulunan rengârenk zeytin tezgâhı görenlerin dikkatini çekiyor. Farklı aromalarla üretilen çeşitli zeytinler lezzet kazanırken, renkleriyle de adeta görsel şölen oluşturuyor. Vatandaşlar ise Eskişehir’de çok sık satılmayan zeytinleri ilgi çekici bularak, yoğun talep gösteriyor.

    Renkli tezgâhıyla ilgili konuşan esnaf Gökhan Aslan, Eskişehir’e çeşitli bir zeytin kültürü kazandırmak istediklerini söyledi. Zeytinlerin kendi imalatları olduğunu söyleyen Aslan, “10 yıldır zeytincilik yapıyorum. Burada çok çeşitli ve her tattan zeytin var. Mesela mor rengiyle pancarlı zeytinimiz en başta duruyor. Onun yanında tuzsuz, yaseminli, limonlu, bademli, ızgara, kaşık kırması, Gemlik, kalamata ve İznik gibi her türlü zeytin tezgâhınızı süslüyor. Bu zeytinler çok sık rastlanan zeytinler değil. Biz üretici firma olduğumuz için her çeşit zeytin üretebiliyoruz.

    Bölgede zeytin kültürü çok fazla olmadığı için tanıtma maksatlı şube açtık. Vatandaşların görüşü olumlu yönde, devamlı satıyoruz ve çok güzel geri dönüşler alıyoruz. İnşallah daha da iyi olacak. En çok tercih edilen zeytinimiz pancarlı, Hatay zeytini ve yaseminli olanlar. Izgara zeytin ve limonlu da sıkça tercih ediliyor. Farklı lezzetleri tatmak isteyenleri bekliyoruz” dedi.

  • Pancar tarlasında obruk oluştu

    Pancar tarlasında obruk oluştu

    Gaziosmanpaşa Mahallesi Avşar mevkiinde bir vatandaşın şeker pancarı ekili tarlasında yeni bir obruk meydana geldi.

    Obruk çevrede çalışan işçiler tarafından fark edildi. Yaklaşık 27 metre çapında ve 15 metre derinliğindeki obruğun oluştuğu mevkide birkaç gün önce sulama yapıldığı öğrenildi. Obruk çevredeki çiftçileri de tedirgin etti. Daha önce de Avşar ve buraya yakın Sırnık mevkiinde obruklar meydana gelmişti.

    Obruğu görmek için araziye gelen Karapınar’da öğrenim gören üniversite öğrencisi Can Olkun, ilçeye Antalya’dan geldiğini belirterek, “Çok büyük, geniş ve derin. Bizi biraz ürküttü. Her yerde olabileceği ihtimali daha da ürkütücü” dedi.

    Ramazan Yücel adlı öğrenci ise Kayseri’den Karapınar’a öğrenci olarak geldiğini belirterek, “Televizyonlarda görüyorduk, obruklar nasıl oluşuyor diye. Bu kadar büyük olacağını tahmin etmemiştik. Epey büyük ve korkutucu” şeklinde konuştu.

  • Duvardan indirilmeyen 49 yıllık resm

    Duvardan indirilmeyen 49 yıllık resm

    Yüksekova ilçesinde “Gezgin Öğretmen” olarak tanınan Ümit Bartın, Şemdinli ilçesinin Yufkalı köyünü ziyaret etti. Köyde ayakta duran asırlık evi gezen Bartın, 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı’nda şehit düşen Şadi Yılmaz’ın resmiyle karşılaştı. 49 yıl önce duvara asılan şehidin resmi hala yerini korurken, ev ise hala sapasağlam ayakta duruyor.

    Ermenilerden kaldığı bilinen iki katlı taş evi 1986 yılında kendi imkanlarıyla restore ettiklerini dile getiren Zeynel Akın, bu evde yaşayan çocukların büyüyüp avukat, doktor, öğretmen ve mühendis gibi farklı meslekler edindiğini belirtti.

    Tarih kokan ev karşısında mest olduğunu belirten Ümit Bartın, “Köylerimize doğru yolculuk yaparken, bu sefer rotamı Şemdinli tarafına çevirdim. Bilindiği gibi Şemdinli bölgesinin doğal güzellikleri her zaman insanı mest etmiş ve insana büyük bir heyecan vermiştir. Şemdinli’nin Yufkalı köyünü gezerken, insanı geçmişe götüren çok eski ve taştan yapılmış bir yapı gördüm. Bu tarihi yeri fotoğraflamaya ve kayıt altına almaya çalıştığım esnada orada bulunan köy sakinleri ve çocuklarla da konuştum.

    O evde yaşamış olan Zeynel Akın adında yaşlı bir amca bana 100 yıllık bu tarihi yapıyla ilgili birçok şey anlatarak, adeta tarihin gizli kalmış sayfalarını yeniden araladı. Bu taştan yapılan tarihi evin 1986 yılında restore ettiklerini ifade ettiler. Bu evde yaşayan 20-30 kişiye yakın aile bireyi var. Bu evde yaşayan çocukların avukat, doktor, öğretmen ve mühendis gibi farklı meslek sahibi olduğunu anlattılar” dedi.