Alabalığın 1 Ekim- 28 Şubat tarihinde yumurtladığı belirtilen açıklamada, “Avlanılması yasaklanan alabalık, bol oksijenli akarsularda ve kaliteli soğuk sularda yaşamayı seven nesli tükenme tehlikesi altında olan bir balık türüdür.” ifadesi kullanıldı.
Etiket: güncelhaberler
-
Erzincan’da Alabalık avı yasaklandı
Tarım ve Orman Bakanlığı Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden yapılan açıklamada, 1 Ekim itibarıyla tüm bölgelerde alabalık av yasağının başladığı hatırlatıldı. Alabalığın 1 Ekim-28 Şubat tarihinde yumurtladığı belirtilen açıklamada, yasağa uymayan kişilere idari para cezası uygulanacağı ifade edildi.
Alabalığın 1 Ekim- 28 Şubat tarihinde yumurtladığı belirtilen açıklamada, “Avlanılması yasaklanan alabalık, bol oksijenli akarsularda ve kaliteli soğuk sularda yaşamayı seven nesli tükenme tehlikesi altında olan bir balık türüdür.” ifadesi kullanıldı. -
Kampçıların yeni gözdesi Bitlis
Tarihi ve doğal güzellikleri ile dikkat çeken Bitlis’te bulunan Nemrut Krater Gölü, Aygır Gölü ve Süphan Dağı gibi doğa harikası mekanlar yaz boyunca yerli ve yabancı turistleri ağırladı. Özellikle Malazgirt Zaferi kutlamaları çerçevesinde Ahlat’ta kurulan çadırlar ve millet bahçesi başta olmak üzere Selçuklu Meydan Mezarlığı ve kümbetler turistleri ağırlarken, Nemrut ve Süphan dağları da kampçıların uğrak yerleri oldu.
Bölgedeki ayı popülasyonunun artmasının ardından kamp yapanların sayısında da önemli artış yaşandığı gözlemlenirken, kampçılar zaman zaman ayılarla da karşılaşıp görüntülerini çekmeye çalışıyor.Yeni kamp merkezlerinden Süphan Dağı da her gün yeni misafirlerini ağırlıyor. Özellikle yaz aylarında yoğun ziyaretçi alan bölgede kampçılar bir taraftan çadırlarını kurarken, diğer taraftan da şarkılar eşliğinde eğleniyorlar.
Bölgede uzun yıllardan beridir gözlemler yapan Bitlis Eren Üniversitesinde (BEÜ) Dr. Öğretim Üyesi Cihan Önen, ayılardan dolayı Nemrut Kalderası’ndaki göllerin kenarında kampçıların sayısında azalma olmasına rağmen farklı bölgelerde ayılardan uzak olan bölgelerde çadır kuranların sayısında oldukça artış gözlemlediğini söyledi. Haftanın birkaç gününü Nemrut Krater Gölü kenarında gökyüzünü gözlemleyerek geçiren Dr. Öğretim Üyesi Cihan Önen, ayılara rağmen bölgeye gelerek kamp kuranların sayısının da azımsanmayacak ölçüde olduğunu belirterek, “Uzun yıllardan beridir bölgede gözlemler yapmaktayım. Yaptığım gözlemleri de kayıt altına almaktayım. Bitlis doğal alanlarıyla, Van Gölü ve Nemrut Krater Gölü’yle muhteşem doğal alanlara sahiptir. Bunun yanında muhteşem yıldız manzarasını pek çok kez bize gösteren bir doğaya da sahiptir.
İsviçre’den, Almanya’dan, Norveç’ten, Finlandiya’dan ve Avrupa’nın birçok ülkesinden ülkemize gelen birçok turist var. Özellikle Bitlis ve çevresine kamp için gelenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bunun yanında yurt içinden gelen turistlerin de bölgede konakladıklarını gözlemledim. Son zamanlarda Nemrut Kalderası’ndaki ayı popülasyonunun artmasından dolayı Nemrut’taki kampçıların sayısında bir azalma görülmektedir. Fakat bunun yanında Süphan Dağı ve Van Gölü Havzası’nda turist artışlarına tanık oldum” dedi.
-
Dolar kaç TL oldu?
Dolar, 10 Ekim 2023 tarihinde 27,72 lira bandında işlem görürken, euro 29,32 lira seviyesinde yer alıyor.
Spot piyasada güncel döviz satış fiyatları ise şu şekilde:Dolar 27,7299 lira
Euro 29,3217 lira
Sterlin 33,9435 lira
Ruble 0,2794 lira
İsviçre Frangı 30,6128 liradan el değiştiriyor.
-
Ordu kivisinin fiyatı belirlendi
Yalova’dan sonra en fazla kivi üretiminin yapıldığı Ordu’da, fındığın yanında üreticilerin önemli geçim kaynakları arasında yer alan kivinin fiyatı belirlendi. Açıklanan fiyata göre 90 gram üstü kivinin kilogram fiyatı 20 TL, 70-90 gram arası 12TL, 50-70 gram arası kivi fiyatı ise 5 TL olarak belirlendi.
“Kahverengi kokarcanın girdiği kiviler alınmayacak”
Ordu Kivi Üreticileri Derneği Başkanı Yusuf Uzunlar, kahverengi kokarca sorununun kivileri olumsuz etkilediğini ve alıcıların bu tür kivileri almamaya karar verdiğini söyledi. Uzunlar, “Burada önemli bir konu var. Bu arkadaşların imza attığımız belgede kahverengi kokarca ile ilgili büyük sıkıntımız var. Bu sıkıntıyı ilgili, kahverengi kokarcanın zarar verdiği kivilerin alınmayacağını ifade ettiler, sözleşmeye de koyduk. Bu nedenle üreticilerimize iletmek istiyorum. Eğer kahverengi kokarca sokma olayı varsa ki bazı bölgelerde var. Lütfen bu kivilerini bahçede temizlesinler. Yoksa alıcılar kiviyi almama karar aldılar” diye konuştu.
“Rekolte geçen seneye göre yarıya düştü”
Geçen yıl yaklaşık 9 bin ton rekolte görülen kivide bu yıl ciddi oradan düşüş olduğunu belirten Uzunlar, “Açıklanan fiyat geçen seneye göre çok iyi değil, çok kötü de değil ama yüzde 110’un onun üzerinde bir fiyat, ideal bir rakam. 2023 yılı kivi sezonunun üreticilerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Rekolte ile ilgili çalışma yapılıyor ama yine hakikaten geçen seneki rekoltenin yarısının altında. Çünkü yüksek kesimlerde kivi yok. Şimdi bir de kokarca olay girdi işin içine bayağı bir eksiğimiz var. Bu sene kivide. Umarım bu kokarcayla ilgili Tarım Bakanlığı, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ağırlıkla bunun üzerine gitmesi lazım. Yoksa seneye kivi de fındık da durum zor duruma düşeceğimizi tahmin ediyoruz ki diğer illerde gördük. Onun için yetkililer de bu konuda ciddi bir olarak bize yardımcı olmalarını, hatta zarar gören kivi üreticilerinin mağduriyetlerinin giderilmesi için bir nevi destek verilmesi konusunda da yardımlarını bekliyoruz” ifadelerini kulandı.
Uzunlar, kivi üretiminin iyi durumda olduğunu, aroma ve raf ömrü açısından Ordu’nun en iyi illerden birisi olduğunu da sözlerine ekledi. -
Stylos Manastırı zamana direniyor
Aziz Paulus tarafından kurulduğu belirten ve ölümünden sonra 955 yılında buraya gömüldüğü rivayet edilen Stylos Manastır içinde tepe noktada yer alan büyük kayalardan birinin altındaki oyukta bulunan freskler ilk günkü özelliklerini koruyor.
Prehistorik döneme ait olan ve günümüze kadar ulaşmayı başarabilen birçok uygarlığın izlerinin rastlandığı Aydın ve Muğla illeri arasında kalan Beşparmak Dağları sadece doğal güzellikleri ile değil tarihi güzellikleri ile de görenleri mest ediyor.
7. yüzyılda bulundukları yerlerden kaçan rahipler ve keşişlerin manastır yaşamı için uygun bir coğrafya ararken, bu dağlara yerleştiği rivayet ediliyor.
Hafta sonunu bölgede geçiren Aydınlı doğa fotoğrafçıları bölgeyi görüntüleyip eşsiz manzara tarihin keyfini çıkardı.
-
Tahrip edilen yerlerde insan kemikleri çıktı
Mut’un Çömelek Mahallesi sınırlarında yer alan Bizans dönemine ait ev şeklindeki kaya yapıtlar dikkat çekiyor. Ancak defineciler bu kez tarihi evlerin önündeki yerleri hedef aldı. Kaçak kazı yapılan yerlerde toplu gömüldüğü iddia edilen insan kemiklerinin de zarar gördüğü belirlendi. Bölgede yapılan kaçak kazılarla ilgili jandarma ekiplerinin çalışma yaptığı öğrenildi.
Bölgenin koruma altına alınmasını ve kültür değeri taşıyan her eserin yeniden tarihe kazandırılmasını isteyen Çömelek Mahalle Muhtarı Ruhan Yiğit, “İlçemize 50 kilometre uzaklıkta, köy merkezimize ise 10 kilometre uzaklıkta Göğden yaylamızın Kapız mevkinde, kaya mezarlarının kaya oyuntuları bulunmakta. Burayı yıllar önce köyümüzde şenlikler yaparken gezgincilerimiz devamlı gezip görüyorlardı. Şu anda antika ve hazine arayan insanların istilasına uğramış vaziyette. Defineciler gelip kazıyorlar. Kazıda kemikler çıkmaktadır. Bundan yaklaşık 1 yıl önce buraya jandarma ekiplerimiz ve Müze Müdürlüğü görevlileri gelerek incelemede bulundular. Ama şu an hiçbir şey yapılmıyor. Çalışma durmuş vaziyette. Her gün defineciler kazmaya devam ediyorlar. Her geldiğimizde değişik kemikler görünüyor. Buraya gelen gezginlerimiz, doğa severlerimiz bizi arayarak bu sorunun giderilmesini istiyorlar” dedi.
İlgililerin buraya gelerek çıkan kemikleri araştırıp, gereğince inceleme yaptıktan sonra bölgenin koruma altına alınmasını isteyen Yiğit, “Burasının çok uzun yıllar önce Taşkale bağlantısı olduğunu düşünmekteyiz. Daha ayrıntılı inceleme yapılırsa gün ışığına çıkacağını düşünüyorum. Duyduklarımıza göre buranın Bizanslılar tarafından kullanıldığı bilgisi var. Eskiden ev olarak, tahıl ambarı olarak kullanılmış. Şu anda bile içerisinde samanlar bulunmaktadır. Kazılan yerin toplu mezar olduğunu düşünüyoruz. Devamlı toprağın altında antikacıların kazması devam ediyor. Bizden sonraki nesle bu tarihi yapıları bırakalım” diye konuştu.
-
Şebin cevizinde rekolte düşüklüğü yaşanıyor
İlçede çiftçilerin önemli gelir kaynakları arasında yer alan tescilli Şebin cevizinin bu sene rekolte az olsa da fiyatıyla üreticiyi memnun edeceği umut ediliyor.
Şebinkarahisar Ziraat Odası Başkanı Muhlis Arslan, 2023 yılı hasadına başladıklarını ancak rekoltenin beklentilerinin altında olduğunu ifade ederek “Geçmiş yıllarda ortalama 600 ton rekolte gerçekleşen Şebin cevizinde bu sene 200 ton anca rekolte çıkması bekleniyor. Bu rekolte düşüklüğünün nedeni ise son yıllarda yalancı baharın etkisiyle ceviz ağaçları erken uyanıyor. Ardından ise zirai don yaşanıyor. Son iki yıldır üst üste yaşanan bu zirai donlar ceviz rekoltesini çok ciddi şekilde düşürmektedir. Zirai don nedeniyle yapılan tarım sigortasından da anlayamadığımız şekilde çiftçilerimiz yararlanamadı” dedi.
Rekolte düşüklüğü fiyatları yükseltecek
Rekolte düşüklüğünün fiyatlara da yansıyacağını ifade eden Ziraat Odası Başkanı Arslan, “ Rekolte üreticinin istediği seviyede olmadı ancak, fiyatların yüksek olması belki üreticiyi memnun eder ama bu defa da tüketici mağdur olacak. İsterdik ki yüksek rekolteyle hem üretici, hem de tüketiciler memnun olsun. Önceki yıl 75 ile 100 lira arasında satılan kabuklu Şebin cevizi bu sene 200-250 lira arasında piyasada alıcı bulacak hatta biraz daha fazla fiyatı yükselebilir. Şebin cevizine her geçen gün talep artarken, rekolte düşüklüğü fiyatları da yükseltecektir” diye konuştu.
-
Erzurum’da mor patates ekilecek
Bu çalışmalar çerçevesinde; Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral’ın girişimleri sonucu sağlık açısından da önemli faydaları bulunan, boya ve kozmetikte de kullanılan mor patatesin üretimi konusunda ilk adımlar atıldı. Ülkemizde mor patates üretimi yapan Eskişehir Kadın Eli Kooperatifi Başkanı Hayriye Kuşçu ve Başkan Yardımcısı Vijdan Çelebi Yalçın’ı Erzurum’da misafir eden Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral, bu ürünlerin üretiminin yapılmasına rehberlik yapmalarını istedi.
Üretim Sahası İncelendi
Kadın üreticileri Erzurum’un Pasinler İlçesine götüren Başkan Oral, Pasinler Ticaret ve Sanayi Odası(PTSO) Başkanı Aydın Taşbaşı ve Pasinler Patates Üreticileri Birliği Başkanı Lokman Sertoğlu ile buluşturup ilçedeki tarlaların verimini ve toprak kalitesini yerinde anlattı. İlçede yapılan fizibilite çalışmalarının neticesinde Erzurum ilinde mor patates üretiminin verimli olacağı görüşünde ortak karar alındı. Daha sonra Erzurum Ticaret Borsası’nda Başkan Oral’ın davetiyle kentteki Kadın Kooperatifleri ve TOBB Genç ve Kadın Girişimcileri, Eskişehir Kadın Eli Kooperatifi yöneticileri ile buluşturuldu. Yapılan toplantıda Eskişehir Kadın Eli Kooperatifi yöneticileri Erzurumlu Kooperatif başkanları, temsilciler ve girişimcilere mor patates üretiminden verim alınacağını ve yüksek katma değerli bir ürün olduğu için üreticinin bu işten kazanç sağlayacağı bilgisini verdi.
Mor patatesi yöre kadına anlattı
Eskişehir Kadın Eli Kooperatifi başkanı Hayriye Kuşçu “Mor patatesin antioksidan etkisi bitkiye rengini veren antosiyanin pigmentinden gelir. Bitkilere mor, kırmızı, mavi rengini veren antosiyanin pigmenti mor patateste normal patatese kıyasla 4 kat daha fazla bulunur. Öyle ki doğada bu kadar yüksek antosiyanin içeren başka bir bitkiye rastlamak zordur. Mor patatesin sağlığa pek çok faydası bulunur ve bu faydalar genelde içeriğindeki yüksek antosiyanin içeriğiyle ilgilidir.” dedi. Toplantı esnasında mor patatesi mutfak robotu ile püre haline getirerek toplantı katılımcılarına cilt bakımı için sundu, ayrıştırılan suyunu ise içmeleri için bardaklarla ikram etti. Davetlilere mor patatesin ekim ve bakım şeklini, getirilen saksılarda uygulamalı olarak gösterdi.
Önümüzdeki dönem ekimi yapılacak
Toplantıya katılan Patates Üreticileri Birliği ve kadın kooperatif yöneticileri, akademisyenler ve girişimciler önümüzdeki dönemde mor patates deneme ekimi yapılması için fikir birliğine vardı. Mor patatesin kullanıldığı alanlara göre kullanımının sağlanması , doğal kök boya temini, cilt bakım ürünleri üretimi konusunda görüş alışverişinde bulundular. Toplantı sonunda Eskişehir Kadın Eli Kooperatifi Başkanı Hayriye Kuşçu ve Başkan Yardımcısı Vijdan Çelebi Yalçın’a Ticaret Borsası tarafından Erzurum’un yöresel ürünlerinden Oltu taşı ve ehramdan yapılan hediyeler sunuldu.
Mor Patatesin Faydaları Nelerdir?
İçeriğindeki çeşitli polifenoller sayesinde mor patates kansere karşı korumakla kalmaz, aynı zamanda kanser hücrelerini öldürebilir. Mor patatesin kanser üzerindeki etkisiyle yapılan incelemeler laboratuvar çalışmalarına dayansa da prostat, göğüs, kolon gibi kanser türlerine karşı savaşmada etkili rol oynadığı düşünülüyor. Yüksek potasyum ve antosiyanin içeriği sayesinde mor patates tansiyon düşürücü etkiye sahip. Yapılan bir çalışmada 4 hafta boyunca mor patates tüketimi kan basıncında 4 mm Hg düşüşe yol açmıştır. Ayrıca 14 gün boyunca tüketimiyle de damar sertliğini azalttığı saptanmıştır, bu da mor patatesin kalp krizi ve felç riskini azalttığını gösterir. Düzenli mor havuç tüketimi karaciğer yağlanmasını önler ve alkole bağlı karaciğer hasarını da azaltır. Karaciğer fonksiyonları bozuk olan insanlarla yapılan bir çalışmada 44 gün boyunca her gün 120 ml mor patates suyu içenlerin yüksek karaciğer değerlerinin ortalama olarak %20 azaldığı görülmüştür. Tüm patates çeşitleri karbonhidrat kaynağıdır ve kan şekeri düzeyini artırır. Fakat diğer patates çeşitlerine kıyasla mor patates, içerdiği polifenoller sayesinde kan şekerini hızlı yükseltmez. Böylece sarı/beyaz patates yerine mor patates tüketmek kan şekeri düzeylerini iyileştirebilir. Siyanidin açısından zengin olan mor patates Abağırsakta bifidobacterium ve lactobasillus cinsi probiyotik bakterilerinin çoğalmasını ve kısa zincirli yağ asidi üretiminin artmasını sağlayarak bağırsak mikrobiyatasını iyileştirir, böylelikle bağışıklık için de son derece etkilidir. Mor patates yüksek düzeyde A vitamini içerir, böylece yaşlanmaya bağlı göz hastalıklarına karşı koruyucu etki gösterir.
-
‘Altın susam’ hasadı başladı
Ula’nın Gökova Körfezi havzasında yıllardır geleneksel yöntemlerle yetiştirilen organik susam hasadı başladı. Japonlar tarafından büyük ilgi gören ve geleneksel yemekleri suşi yapımında kullanılan sarı susam, bir taraftan küresel iklim değişikliği, diğer taraftan tarlada çalıştıracak işçi sıkıntısı nedeniyle susam ekim alanları yerini insan iş gücünün daha az olduğu ürünler mısır ve buğdaya bırakıyor.
Geleneksel yöntemlerle üretiliyor
Havası ve toprağı nedeniyle Türkiye’de sadece Gökova havzasında yetişen altın sarısı susam, Haziran ayında ekimi yapılıyor. Eylül ayında ürünlerin elle sökülmesi ve kümelemesi yapılıyor. Kümelenen sarı susam 21-24 gün arasında tarlada kurumaya bırakılıyor. Tamamen kuruyan susamlar geleneksel yöntemler ile elle çırpılarak yuvalarından çıkarılarak önce büyük elekte, sonra daha ince ve sık elekte elenerek tamamen insan gücü ile toplanıyor.
Tadı iyotlu rüzgardan kaynaklanıyor
Gübre kullanılmadan organik olarak yetiştirilen sarı susam, yağ oranı ve aroması ile dikkat çekerken, ürün hasadına kadar sulama yapılmıyor. Gökova Körfezi’nin iyotlu rüzgarının ayrı bir tat oluşturduğu altın sarısı Gökova susamı geçen yıl kilosu 45-50 liradan satılırken, bu yıl tüccar 95 liradan almaya başladı. Perakende yapılan satışlarda ise kilo fiyatı 120 liraya kadar çıkıyor.
En büyük pazar Japonlar
Gökova havzasında üretilen sarı susamın en büyük taliplisi Japonlar. Japonlar İzmir’deki tüccarlardan aldıkları sarı susamı kendi ülkeleri ve Amerika’da geleneksel yemekleri olan suşide kullanıyor. Japonlar sarı susamı suşi dışında diğer yemeklerde de tatlandırıcı ve süs olarak da sunuyor.
İşçi bulamıyorlar
Bu yıl 1,5 ton sarı susam rekoltesi beklediğini belirten üretici Günay Kurt, en büyük sıkıntılarının işçi olduğunu söyledi. Tarlada susam sökümü için Gökova’ya 100 kilometre uzaklıktaki Köyceğiz’in kırsal mahallelerinden işçi getirdiklerini belirten Kurt, Gökova Körfezi’nin esintisinin önemli olduğunu belirterek, “Hava şartları ve Gökova’nın bu meltemi estiği sürece bu denizin kıyısındaki susam değerlidir. Hava şartları nedeniyle sarı susam diye geçer bu. Yağ oranı çok yüksektir. Genellikle dışarı gidiyor. Yağ oranı nedeniyle ilaç sanayiinde kullanılıyor. Yurt dışında Japonlar alıyor.
Fiyat konusu geçen sene kilo 45-50 liraydı. Bu sene kilo fiyatı 95 liradan açıldı. Biz susamın değerine göre 120 lira bekliyoruz. İşçi bulamıyoruz. İşçi bulamayınca ekmiyorlar. Tarlaya mısır, buğday gibi masrafı ve işçiliği az olan ürün ekiyorlar” dedi.
-
Tarlasında kalan mahsulleri bedavadan dağıttı
Kırıkkale’nin Yahşihan ilçesinde bir çiftçi, tarlasında kalan domatesleri ücretsiz dağıtmak için belediye hoparlörü ve sosyal medya hesaplarından duyuru yaptı. Haberi duyan birçok vatandaş araçlarıyla bölgeye gitti. Birçok vatandaş ailesiyle birlikte geldiği tarladaki domatesleri ücretsiz topladı. Kimisi çuvallara kimisi de kasalar halinde topladığı domatesleri araçlarına yükleyip evine götürdü.
“Biz burada domates toplarız ama vatansız kalmayız”
Ailesi ile birlikte domates toplamaya gelen Mustafa Çelebi, “Vatandaşın bir tanesi sosyal medyadan tarlayı bırakıp gittiğini vatandaşa tarladan domatesleri toplamaları gerektiğini söylemiş. Biz de duyduk hem devlet hem de aile ekonomisine katkıda bulunmak için buraya geldik, domatesleri topluyoruz. Biz burada domates toplarız, soğan yeriz, yarım ekmek yeriz, aç kalırız. Ama vatansız, topraksız, bayraksız kalmayız. İsrail, Amerika Birleşik Devletleri, Batı medyası hepsi duysun ki canımızı veririz, bir karış toprak vermeyiz. Sonuna kadar Recep Tayyip Erdoğan’ın yanındayız. Dik duruyor, eğilmiyor. O eğilmedikçe biz de eğilmeyiz” diye konuştu.
“Kurban olduğum Allah herkese veriyor”
Belediyeden yapılan anons sonrası tarlaya geldiğini anlatan İbrahim Arslan, “Allah razı olsun Yahşihan Belediyesi anons etmiş. ‘Domates tarlada kaldı’ diye millette geldi burada topluyor. Allah razı olsun ekenden. Alacağını almış birazı da kalmış, biz de domatessiz kalmıyoruz. Kurban olduğum Allah herkese veriyor” ifadesini kullandı.
“Hem ev ekonomisine katkı olsun”
Oğuz Kayalık ise, “Burayı ekmişler toplamışlar sonra da anons etmiş ‘toplayın’ diye insanlarda gelip topluyor. Sosyal medyadan duyduk toplanacak diye biz de salça yapmıştık. Hiç olmasın 10 gün sonra burada bir şey kalmayacak. Hem ev ekonomisine katkı olsun. Hem de bizim için burada sosyal aktivite oldu” dedi.