Etiket: güncelhaberler

  • Arpet Şelalesi gün geçtikçe kuruyor

    Arpet Şelalesi gün geçtikçe kuruyor

    Küresel iklim krizinin belirtileri devam ediyor. Bitlis’in Tatvan ile Hizan ilçeleri arasında bulunan Arpet Şelalesi, küresel iklim krizi nedeniyle kurumaya devam ediyor. Gün geçtikçe kurumaya yüz tutan şelale, çevredeki vatandaşları tedirgin ediyor.

    Şelalenin azlığından üzgün olduğunu belirten Ali Akarsu, “Bitlis’in Hizan ve Tatvan karayolu arasında bulunan Arpet Şelalesi’ne yıllardır gidip geliriz. Son yıllarda yaşanan kuraklıktan ötürü şelalenin suyu bayağı azalmış. İnsanlarımızın şuurlu bir şekilde suları kullanmasını tavsiye ediyoruz.

    Bizler yıllarca burada şelalenin akan şekilde video ve fotoğrafını çekerdik, maalesef ki bu sene gelip gördüğümüzde suyun bayağı bir eksildiğini gördük. Bu durum karşısında bayağı şaşkınız, önlem alınmasını istiyoruz” dedi.

  • Motosikletine 9 yıl sonra kavuştu

    Motosikletine 9 yıl sonra kavuştu

    Mardin’in Nusaybin ilçesinde yaşayan Maruf Naz, 2015 yılında yaşanan hendek olayları nedeniyle evini terk edip ailesiyle birlikte Kızıltepe ilçesine yerleşmek zorunda kaldı. Maruf Naz’ın evini terk etmesini fırsat bilen hırsızlar, motosikletini çaldı. Hendek olayları bittikten sonra evine dönen Maruf Naz, motosikletinin çalındığını fark etti.

    Müjdeli haberi polisler verdi
    Polise giden şahıs, motosikletinin çalındığını söyledi. Polis ekipleri de çalıntı motosikleti bulmak için çalışma başlattı.
    9 yıl sonra gelen telefonla büyük şok yaşadı.Aradan geçen 9 yılın sonunda umudunu tamamen kaybeden Maruf Naz, kendisine gelen bir telefonla büyük bir şok yaşadı. Kendisini arayan Ceylanpınar İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru, motosikletinin Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde bulunduğunu söyledi.

    Motosikletine binerek evinin yolunu tuttu

    Ceylanpınar ilçesine gelerek motosikletine kavuşan Maruf Naz, polis ekiplerine teşekkür etti. Motosikleti bulunduğu için çok mutlu olduğunu söyleyen Maruf Naz, “Arkadaşlar bana güzel bir haber verdi. Motosikletim bulunduğu için çok mutlu oldum. Allah bulanlardan razı olsun. Böyle olayların ortaya çıkması, mağdur olan insanlara sahip çıkılması çok güzel. Emniyetten Allah razı olsun” diye konuştu.
    Motosikletini çalıştıran Maruf Naz, binerek Mardin’e geri döndü.

  • Sonbaharın büyüleyici renkleri

    Sonbaharın büyüleyici renkleri

    Sonbaharın gelişiyle birlikte Gümüşhane’nin yüksek kesimleri ve ormanları adeta bir tablo gibi renklendi. Çam ağaçlarının yeşilinin yanı sıra kavak ve diğer ağaçların sarıdan kızıla, turuncudan mora kadar uzanan renk tonları bölgeyi büyüleyici bir atmosfere bürüdü.

    Sonbaharın gelmesiyle birlikte doğal güzelliklerini en görkemli şekilde, bir ressamın tuvaline dökülen renkler gibi sergileyen ve renk cümbüşüne dönüşen Gümüşhane dağları Türkiye’nin en etkileyici ve görkemli renk paletlerine sahip yerlerinden biri haline geldi.
    Doğa tutkunlarının ve fotoğrafçıların gözdesi haline gelen bu dönemde Gümüşhane’nin yüksek kesimleri sonbaharın en güzel renkleri eşliğinde doğa yürüyüşü yapmak isteyenlerin vazgeçilmezi oldu.

    Oluşan bu renkli ve etkileyici manzaraları görmek ve sonbaharın renkleriyle çevrili coğrafyayı keşfetmek isteyen Gümüşhane Dağcılık, Doğa Sporları ve Gençlik Derneği (GÜDAK) üyesi 30 sporcu Kostan Dağından Dölek köyüne kadar 15 kilometrelik parkurda doğa yürüyüşü düzenledi.
    Sonbahar mevsimini renkli yaprakların gölgesinde geçirmek isteyenler için ideal bir destinasyon olan Gümüşhane’de ilk sonbahar etkinliğini “Sonbahara merhaba” sloganıyla gerçekleştiren GÜDAK üyeleri Yayladere köyü Kostan Dağı orman yolundan başladıkları yürüyüşü Erdemler köyü kırsalındaki cennet gibi vadiyi aşarak Dölek köyünün eşsiz manzarasında sonlandırdı.
    Zaman zaman hafif yağmur altında gerçekleşen etkinlikte sporcular renk cümbüşüne dönen yürüyüş yolları boyunca gördükleri manzaralar karşısında unutulmaz anlar yaşarken, doğada organik olarak bulunan meyvelerden toplamayı da ihmal etmedi.

    “Gençlerimizin ekrandan kafalarını kaldırıp sonbaharın bu güzel ahengiyle buluşmasını tavsiye ediyorum”

    Etkinliğe katılmak için Bayburt’tan gelen sporculardan Fatma Cebeci, “Yine çok güzel bir rotada yürüdük. Doğa bizi bugün sarı, kırmızı ve yeşilin farklı tonlarıyla karşıladı. Çok güzel bir etkinlik oldu. Ben her yaştan insanı doğaya davet ediyorum. Özellikle gençlerimizin ekrandan kafalarını kaldırıp doğaya çıkmasını ve sonbaharın bu güzel ahengiyle buluşmasını tavsiye ediyorum” dedi.

    “Yapraklar binbir renge büründü ve bizlere güzel manzaralar verdi”

    Sporculardan Samet Çelik ise “Sonbahara Merhaba yürüyüşüyle yaklaşık 2 ay sürecek olan sonbahar etkinliklerimizi başlattık. Kostan dağının ormanlık alanından başladık ve Dölek köyünde etkinliği bitirdik. Güzel, kolay ve herkesin yürüyebileceği bir parkur. Renkler çok güzel. Yapraklar binbir renge büründü ve bizlere güzel manzaralar verdi. Renk değişimi Gümüşhane’de yükseklerden başlıyor ve alçak kesimlere doğru iniyor. En son Kürtün’de bu renk cümbüşünü göreceğiz” diye konuştu.

    Etkinliğe rehberlik yapan Burak Soydaş de “Güzel bir faaliyet gerçekleştirdik. Orman içinden renklerin binbir tonunun görülebildiği alana düzenledik. Harika bir yürüyüş oldu. Parkurumuz da çok rahattı” ifadelerini kullandı.

     

  • Görevi fiilen bıraktı

    Görevi fiilen bıraktı

    Meclis Genel Kurulu’nda düzenlenen özel oturumunun ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile biraraya gelen Özgür Özel, “Genel başkanla görüştük. Mutabakata vardık. Grup başkanlığı görevimi fiili olarak yürütmeyeceğim.” dedi.

    Neden istifa etmediğini de anlatan Özel, CHP’de Grup Başkanlığı için rekabet yaşanmasını istemedikleri söyledi.

    Bu konuda genel başkanla hemfikir olduklarını da belirtti.

    Özel, CHP’nin grup toplantıları ile MYK ve Parti Meclisi toplantılarına katılmayacak. Özel, kendisine verilen makam aracını da Meclise bırakacağını söyledi.

  • Kıyı balıkçılığı yapılabilecek bölgeler azaldı

    Kıyı balıkçılığı yapılabilecek bölgeler azaldı

    Türkiye kıyılarındaki tüm doğal yaşam alanlarının, özelde ise Akdeniz foku popülasyonlarının ve geleneksel kıyı balıkçılığının sürdürülebilirliğinin sağlanması misyonu olan Sualtı Araştırmaları Derneği SAD-AFAG, Foçalı balıkçılara çizme, yağmurluk ve balıkçılık malzemesi desteği sağladı.
    Balıkçılık ve su ürünleri sektörünün sorunlarıyla ilgili konuların yer aldığı toplantıda, Foça kıyılarında bazı bölgelerin balıkçılığa kapalı alan ilan edilmesiyle ilgili çalışmaların kıyı balıkçılığına olumsuz etkileri konuşuldu.

    “Kıyı balıkçılığı kıyı ekosistemini koruyor”

    Sualtı Araştırma Derneği Kurucu ve Yönetim Kurulu Üyesi Cem Orkun Kıraç yaptığı açıklamada, “Uzun zamandır çalışmalar yapan; denizlerde, su altı ve kıyılarda doğal kültürel ve tarihi koruyan bir derneğiz. Balıkçılık çalışma alanlarımızdan çok önemli bir tanesi. Balıkçılarımız deniz kıyı ekosisteminin korunması konusunda önemli bir paydaşımız. Geleneksel kıyı balıkçıları ve balıkçılığı bizim için ayrı bir öneme sahip. Çünkü kıyı balıkçıları nesli azalan deniz canlıları ile birlikte aynı ortamda avlanıyor ve dolaşıyorlar, örnek vermek gerekirse deniz kaplumbağaları, yunus balıkları, Akdeniz fokları gibi canlıları aslında koruyan ve onlarla birlikte aynı ortamı paylaşan meslek grubu kıyı balıkçılığıdır. Balıkçılarımızın yanında olduğumuzu, onların gönlünde olduğumuzu göstermek için balıkçılık ekipmanları dağıttık. Kurum olarak, Foça‘da yeteri kadar kıyı balıkçılığına kapalı alanlar mevcut, ek olarak kapalı alanlar oluşturulmasının kıyı balıkçılığına olumsuz etki yapabileceğini düşünüyoruz” dedi.

    “Foça’da avlanma yapılabilecek dört ada kaldı”

    Kıyı balıkçısı Ceyhun Ekinci ise, “Küçük ölçekli bir balıkçıyım, aynı zamanda Sualtı Araştırma Derneği üyesiyim. Derneğin balıkçılarımıza sağladığı çam sakızı çoban armağanı malzemeler balıkçılarımızın bir nebze olsun yüzünü güldürdü. Kıyı ve küçük ölçekli balıkçıların ismi küçük olduğu kadar bir o kadar da sorunları var. Foça balıkçılarının en büyük sorunlarından bir tanesi avlak sahalarının yetersiz kalması ve bir o kadar da denizanası gibi geçici ekolojik problemler. Foça’da bazı bölgelerin kıyı balıkçılığına kapalı alan ilan edilmesi ilgili bir gündem var. Zaten Foça’da balıkçılığa kapalı alanlar var, otellerin kapatmış olduğu alanlar var. Balıkçı kasabası Foça’da avlanma yapılabilecek dört ada kalmış durumda. Küçük ölçekli balıkçılığın ve kıyı balıkçılığının yok olmaması için kapalı alanların genişlememesi gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

     

  • TEKNOFEST’te son gün yoğunluğu

    TEKNOFEST’te son gün yoğunluğu

    Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji fuarına ev sahipliği yapan İzmir’de TEKNOFEST’e son günü olan beşinci gününde yoğun ilgi sürerken, hafta sonunu da fırsat bilen İzmirli vatandaşlar alana akın etti. Çiğli Havaalanı’nda düzenlenen TEKNOFEST’te aileler çocukları ile birlikte stantları gezdi.

    Araç kuyruğu kilometreleri buldu

    Çevreyolu ve festival alanına giden Anadolu Caddesi’nde oluşan araç kuyruğu kilometreleri buldu. Yavaş ilerleyen trafikte ara ara aksaklıklar yaşandı. Oluşan trafik yoğunluğu havadan da görüntülendi.
    TEKNOFEST’in başladığı günden bugüne Türk Yıldızları, SOLOTÜRK, Bayraktar Akıncı, Aksungur, Bayraktar TB2, Hürkuş, Paramotor, Gyrocopter, BEL-429 (Üzüm Salkımı), S-70 (Çelik Kanatlar), Paramotor, AB-412 (SGM), T-129 Atak helikopteri İzmirli vatandaşlara coşku dolu anlar yaşattı. Gökyüzündeki gösteriler gün boyunca devam edecek. Bu yıl son kez düzenlenen festival bugün son bulacak.
    TEKNOFEST’e gelen vatandaşlar ise alanda bulundukları için çok mutlu olduklarını ifade ederken, gösteriler karşısında da etkilendiklerini vurguladılar.

  • Deprem korkusu harabe evi yeniletti

    Deprem korkusu harabe evi yeniletti

    Aslen Elazığlı olan fakat Van 100. Yıl Üniversitesi’nde görevli olan Doç. Dr. Gazel Ser, 2011 yılında Van depreminin ardından ailesinin yanına Elazığ’a geldi. Eğitim öğretim yılına ara verilmesinden dolayı 1 seneye yakın burada kalan Ser, oluşan bina fobisinden dolayı tek katlı bir ev almaya karar verdi. Merkeze bağlı Fevzi Çakmak Mahallesi’nde harabe şeklinde olan bir evi alan Ser, o dönem aldığı şekliyle ailesiyle birlikte burada kaldı. Daha sonra sırayla 24 Ocak 2020 Elazığ ve 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından tekrar Elazığ’a gelen Doç. Dr. Ser, burada 110 yıllık olduğu tespit edilen harabe halindeki evi restore ettirmeye karar verdi. Ser’in müteahhit Gökhan Ünalan ile görüşmesinde evin yenilenebilecek durumda olduğunun belirtilmesi ile 110 yıllık yapıda çalışmalar başladı. Çelik konstrüksiyon ile güçlendirilen yapı, depreme dayanıklı hale getirilerek sahiplerine teslim edilirken, ev sahibi yaşanan değişimden dolayı oldukça mutlu olduğunu belirtti.

    ”Binada yaşam korkumuz olduğu için tek katlı ev aldık”

    2011 yılında Van’da yaşarken orada depreme yakalandığını belirten Öğretim Görevlisi Gazel Ser, “Van depremi olduğu yıl depremin ardından Elazığ’a geldim. O yılı burada geçirdik. O dönemde artık binalarda fobiler oluşmaya başlamıştı. Ben de bundan dolayı Elazığ’da bir yer almaya karar verdim. Binada yaşam korkumuz olduğu için burayı aldık. İçerisinde bulunduğumuz yer yaklaşık 110 yıl önce yapıldığı düşünülüyor. Yapıdaki topraktan dolayı aşağı yukarı 110 yıl olduğunu düşünüyoruz. Biz Van depreminin ardından TOKİ konutlarına yerleştik. TOKİ konutları deprem anında güvenli yaşam alanları ama bizim yaşam kültürümüzün içerisinde bahçeli ev ve köy kültürü daha yoğun yaşandığı için depremlerle birlikte vatandaşlar tek katlı yerleşim alanlarına yöneldi. Çünkü yaşadığınız bina ne kadar güvenli olursa olsun insan olarak deprem yaşadıktan sonra en kısa sürede dışarı çıkma isteği oluşuyor. Bundan dolayı da tek katlı evler bizim için çok daha önemli oldu” dedi.

    ”Depremlerin ardından tek katlı evlere geri dönüş çok fazla arttı”

    Elazığ depremi ve son olarak Kahramanmaraş depreminden dolayı tek katlı evlere geri dönüşün çok fazla olduğunu aktaran müteahhit Gökhan Ünalan, “Bu talepleri artık geri çevirmemek adına eş, dost ve akrabaları kırmamak adına bu işe de yöneldik. Arkadaşlarımla bir araya gelerek bu konu üzerinde küçük bir çalışma yaptık. Kısa sürede çok yoğun bir talep olmasına rağmen gücümüzün ve arkadaşlarımızın iş gücüne bağlı olarak yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalıştık. Son olarak da kerpiç evlerden bizlere talep gelmeye başladı. Mühendis arkadaşlarımızla fikir alışverişinde bulunduktan sonra bu işin çözümüne ulaştık. Şuan da yaptığımız yer yaklaşık olarak 110 yılını tamamlayan bir yapı. Bunun toprak dokusu, kerpiç oluşu ve cisirlerle kaplı uzun zamandır kullanılmayan bir alandı. İç kısmını tamamen çelikle güçlendirerek tarihi geçmişi olan yapıyı tamamen geri dönüşüm çerçevesinde vatandaşların deprem korkusunu azaltıp bütçelerinin daha fazla zorlanmaması adına içini tamamen çelik konsülle güçlendirerek yapıya kazandırdık. Bu hem vatandaşın cebini hem de yaşanan depremde köylere geri dönüş ve olduğun yerde kal projesi üzerine devletin vereceği kredi desteğiyle vatandaşlarımız rahat bir yaşam alanı tercih ediyor” diye konuştu.

  • Birbirleriyle telsizle iletişim kuruyor

    Birbirleriyle telsizle iletişim kuruyor

    Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine 30 kilometre uzaklıkta bulunan Aşağı Şehirören köyü Türkmenler Mahallesi’nde coğrafi şartlar sebebiyle cep telefonu şebekeleri yetersiz kalıyor. Köyün farklı noktalarında yaşanan cep telefonu şebekesi problemini çözmek için çare arayan bazı köylüler, çözümü telsiz satın almakta buldu.

    Cep telefonu şebekesinin çekmediği noktalarda birbirleriyle telsiz sayesinde iletişim kuran köylüler, iletişim ihtiyaçlarını bu şekilde gideriyor. Köyde yaşayan 59 yaşındaki Erdoğan Kaya, dağda, ormanda ya da tarlada olduğunda ailesi ile iletişimi sadece telsizle kurabildiğini söyledi.

    “Çay demlendi mi gibi sorular soracağımız zaman telsizle irtibat kuruyoruz”

    Engebeli bir arazide bulunan köyde yaşadıkları için köyün her noktasında cep telefonu şebekesinin çekmeyebildiğini belirten Erdoğan Kaya, GSM operatörlerinden yaşadıkları sorunun çözülmesini isteyerek, “Telefonlarımız çekmediği için evin önünde olmamıza rağmen telsizle haberleşiyoruz.

    Çay demlendi mi gibi sorular soracağımız zaman telsizle irtibat kuruyoruz. Benim kod numaram 37” dedi.

  • Yağmura karşı şemsiye stokları hazırlanıyor

    Yağmura karşı şemsiye stokları hazırlanıyor

    Meteoroloji 3. Bölge Müdürlüğü’nün Eskişehir için yaptığı kuvvetli sağanak yağmur uyarısının ardından kentte birkaç gündür serin ve yağışlı hava etkili oldu. Sağanak yağışlar vatandaşların hayat akışını zorlaştırsa da şemsiye satıcılarının işlerinin hareketlenmesini sağladı. Eskişehirli şemsiyeci esnafı kış döneminin erken geldiğini belirterek, vatandaşların şemsiyeye taleplerinin arttığını söyledi.

    “Şemsiye stoklarımızı hazırlıyoruz”

    Eskişehir’de uzun yıllardır esnaflık yapan Tamer Yetişkul, yağışların artmasıyla şemsiye stokları yapmaya başladıklarını dile getirdi. Şemsiye fiyatları hakkında da bilgi veren Yetişkul, “Kış bu sene erken geldi, yağmurlar başladı. Geçtiğimiz yıllara göre şemsiye satışları bu yıl artışta. Son günlerde çok şemsiye sattık. Şemsiye çeşitlerimiz de çok. Yağmur yağınca şemsiyeye talep yoğun oluyor. Bu sene bol yağmur bekliyoruz inşallah.

    Şemsiye stoklarımızı hazırlıyoruz. 12 koli çeşitli modelde şemsiyemizi aldık. Kadın, erkek ve çocuk için ayrı şemsiye satıyoruz. Bardak, şeffaf, baston, yarı otomatik, tam otomatik şeklinde şemsiyelerimiz var. Fiyatlar 95 ile 500 lira arasında değişiyor” ifadelerini kullandı.

  • Aç kalınca eve daldı

    Aç kalınca eve daldı

    Ardahan merkeze bağlı Çağlayık köyünde İrfan Nuh’a ait eve girerek odalarda yiyecek arayan tilki cep telefonu kamerasıyla kayda alındı. Evlerine girerek yiyecek arayan tilkiyi gören Nuh ailesi Tilkiye yiyecek vererek besledi. Tilkinin karnını doyurduğu anlar da cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

    Karnını doyurduğu anda ev halkının Tilki ile sohbet etme anı ise paylaşıldığı sosyal medyada ilgiyle izlendi.