Etiket: güncelhaberler

  • Belediyeden atılan işçiler hakkında açıklama

    Belediyeden atılan işçiler hakkında açıklama

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, HAK-İŞ tarafından 49’uncu Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde, HAK-İŞ teşkilatı ve protokolün katılımıyla gerçekleştirilen “HAK-İŞ 49’uncu Kuruluş Yıldönümü Gala Yemeği’ne katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve HAK-İŞ’i konu alan film gösterimiyle başlayan programda Bakan Işıkhan, çalışma hayatının gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Bakan Işıkhan, HAK-İŞ Konfederasyonun 49’uncu kuruluş yıl dönümünü, kutladığını ve konfederasyonun yeni yaşının, HAK-İŞ ailesi olmak üzere tüm emek camiasına hayırlar getirmesini diledi. Türkiye’nin bugünlere çalışarak, üreterek, hem kendi geleceğine hem de Türkiye’nin geleceğine katma değer sağlayan tüm emekçilerin, alın teri ve emeğinin çok büyük bir payı olduğunu kaydeden Bakan Işıkhan, “Son 22 yılda, ülkemizi darbe girişimleriyle, suni ekonomik krizlerle durdurmaya çalışanlar, her teşebbüste; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde aziz milletimizin güçlü iradeleriyle karşılaştılar ve hamdolsun bunda da başarılı olamadılar. Bu dönüm noktalarında sendikalarımız başta olmak üzere, varlığını ülkemizin ve milletimizin geleceğine vakfetmiş tüm sivil toplum kuruluşlarımız; demokrasimizin ve milli iradenin teminatı olmuştur. Özellikle kurulduğu 70’li yılların kaotik atmosferinde, hem sendikal mücadele konusunda hem de hak ve özgürlüklerin savunulması noktasında her daim en ön safta yer alarak, onurlu bir duruş ortaya koyan HAK-İŞ’e, Sayın Mahmut Arslan Başkanım nezdinde; şahsım ve milletimiz adına teşekkür ediyorum” dedi.

    “İşçi olmadan işveren olmaz, işveren olmadan da işçi olmaz”

    Sivil toplum kuruluşlarının demokrasinin gücü, insan hak ve özgürlüklerimizin güvencesi olduğunu vurgulayan Işıkhan, “Sendikalar olmadan, gerçek bir demokrasiden söz etmemiz mümkün değil. Bu hakikatin farkındalığıyla 23 yıldır hükümetlerimiz, emek ve alın teri mücadelesinin karşısında değil her zaman yanında olmuştur. Çalışma hayatının vazgeçilmez bir unsuru olan sendikal örgütlenme konusundaki temel yasal değişiklikleri de yine hükümetlerimiz tarafından gerçekleştirmiştir. 12 Eylül darbesinin ürünü olan; sendikalar ve toplu iş sözleşmesi yasalarını değiştirdik. Başta noter şartı olmak üzere sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırdık. İşçi olmadan işveren olmaz. İşveren olmadan da işçi olmaz. Devlet olmadan hiçbiri olmaz. Mottosuyla hareket ettik. Sendikal hayatın adeta kangrene dönüşmüş temel sorunlarını çözüme kavuşturduk. SGK’yı sıfırdan aldık dünyaya örnek olacak bir sisteme dönüştürdük” ifadelerine yer verdi.

    “Belediyelerden atılan işçiler için harekete geçerek hukuki hakları için mücadelemizi yürütüyoruz”

    Gelişen sürçlerde HAK-İŞ’in çalışma barışı, sosyal güvenlik, örgütlenme ve toplu sözleşme konularında sosyal diyaloğun güçlendirilmesine büyük katkılar sunduğuna dikkati çeken Bakan Işıkhan, “Bu kapsamda en son belediyelerden atılan ve mobbinge maruz kalan işçiler için de harekete geçerek; gerek maaşlarının ödenmesi, gerekse diğer mevzuatsal ve hukuki hakları için mücadelemizi yürütüyoruz. Türkiye bugün her şeye rağmen; yatırımda, istihdamda ve ihracatta kaydettiğimiz ilerleme ve istikrarlı büyümeyle, artık önüne yüzyıllık hedefler koyacak seviyeye geldi. İstihdam oranlarımız her geçen gün artıyor. İşgücü kapasitemiz daha nitelikli hale geliyor” diye konuştu.

    HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan ise, darbeler döneminde zor zamanlar yaşadıklarını fakat darbelere karşı onurlu bir mücadele verdiklerini dile getirdi. Millet iradesinin üstünde bir irade tanımadıklarının altını çizen Arslan, kim olursa olsun milletin seçtiği kişilere saygı duyduklarını belirtti. Demokrasinin sendikal mücadele için çok önemli olduğunun, demokrasiden asla vazgeçmeyeceklerinin söyleyen Arslan, bedel ödemelerine rağmen zalimlere boyun eğmediklerini kaydetti.

    “Biz siyaseti etkilemek, çalışanların, emekçilerin hakları noktasında yönlendirmek ve lobi yapmak için varız”

    HAK-İŞ’in ne iktidar ne de muhalefetin alternatifi olduğunu ifade eden Arslan, “HAK-İŞ bir sivil toplum örgütüdür. Bir sendika olarak siyasetle ilişkilerimizi bu anlayış içerisinde sürdürmeye devam ediyoruz. Biz siyaseti etkilemek, çalışanların, emekçilerin hakları noktasında yönlendirmek ve lobi yapmak için varız. 49’uncu yaşımıza geldiğimiz bu günde tarihi yürüyüşümüze leke sürmeden ama geleceğimizi de bu anlayış üzerinde inşa ederek daha güçlü HAK-İŞ’i oluşturmak zorundayız” dedi.

  • Milli sporcuya baba saldırısı

    Milli sporcuya baba saldırısı

    Alınan bilgiye göre, dün akşam 20.30 sıralarında ilçeye bağlı Atatürk Caddesi’nde baba O.H. (49), milli oyuncu İlke Naz Hoş’un bulunduğu araca saldırarak zarar verdi. O.H. daha sonra kızının iş yerinin de camlarını kırdı. O anlar güvenlik ve cep telefonu kamerasına yansırken, milli sporcu Hoş, sosyal medyadan yaşananları anlattığı video paylaşarak yardım istedi. Öte yandan, Tarsus İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı çalışma ile şüpheli baba O.H.’nin yakalandığı öğrenildi. İlke Naz Hoş ile annesi Filiz T.’nin O.H.’den şikayetçi olduğu öğrenildi.

    “Ben ölmek istemiyorum”

    Suç duyurusu için adliyeye giden İlke Naz Hoş gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ben kötü bir şey yapmıyorum, ekmeğimin peşindeyim. Babamın da 2 yıldır yasal vasi danışmanıyım. Kendisi kumar bağımlısı olan bir insan.800 bin dolar para kaybetti. 10 yıldır da çalıştığımı elimden alıyor, üniversiteyi kazandım gitmeme izin vermedi. Dükkanımı büyüttüm, ortak aldım, araç aldım borçlandım. Ekmeğimin peşindeyim. Beni uyuşturucu kullanıyormuşum, kara para aklıyormuş gibi beni arkadaşlarının sosyal medya hesaplarında paylaştırıyor. Böyle bir şey yok, ben ekmeğimin peşindeyim. Balıkçılık yaparak çalıyorum. Artı milli takım da aktif sporuma devam etmekteyim. Okul hayatım vardı okul hayatımı bitirdi. İş hayatım var, iş hayatımı elimden almak istiyor. Ben kötü bir şey yapmıyorum. Ben gerekli işlemlerin yapılmasını istiyorum. Gerekli şikayetimi de avukatımla yapıyoruz” dedi.
    2 yıl öncede bir uzaklaştırma talep ettiğini belirten Hoş,” 4 bin TL para cezası ile sonuçlandı. Her hangi başka bir işlem yapılmadı. O para cezasını da ben ödedim. Dayak, şiddet, tehdit ve hakaretlere maruz kalıyorum. Ben ölmek istemiyorum, bence kadınlar da ölmeden bir sürece varılabilir” diye konuştu.

    Önce aracına, sonra dükkanına saldırmış

    Akşam üzeri iş çıkışı evine giderken ışıklarda bekledikleri sırada babasının geldiğini araca tekmeler savurup camını kırdığına değinen Hoş,” Ondan sonra polislere haber verdik. Hırsını alamamış, biz beklerden dükkanıma gitmiş. Dükkanımın taşlarla camlarını kırmış. Kamera görüntüleri de ellerimizde mevcut zaten, gerekli işlemler için adli kurumlara bildirdik. Ben her şekilde adaletin yerini bulmasını istiyorum. Bu sefer kadınlar ölmeden bir sonuca varalım. Ben ölünce değerli olmak istemiyorum, ben ölmeden değerimin bilinmesini istiyorum. Ben daha 20 yaşında genç bir kızım, 10 yaşında bir kız kardeşim ve annem var. Ben evime ekmek götürmek zorundayım” ifadelerini kullandı.

  • Karısını ve kayınbabasını vurma anı

    Karısını ve kayınbabasını vurma anı

    Olay, Yüreğir ilçesine bağlı 19 Mayıs Mahallesi’nde dün akşam meydana gelmişti. İddiaya göre, İzzettin T. (24), eşi Ayşegül T. (24) ile anlaşamadıkları için boşanma aşamasına geldi. İzzettin T. akşam eşinin olduğu yeri gidip onunla görüşmek istemiş ancak kayınbabası Salih K. (50) izin vermemişti. Bunun üzerine İzzettin T., pusuya yatarak karısının dışarı çıkmasını beklemiş ve eşi Ayşegül T. ve kayınbabası Salih K. evden çıkıp otomobile bindiği sırada onları tabanca ile ateş ederek yaralamıştı. Bu anların saniye saniye güvenlik kamerasınca kaydedildiği görüntüleri ortaya çıktı.
    Şüpheli İzzettin T., olayın ardından Muhammet G.’nin başına silah dayayarak motosikletini gasp etmiş ancak daha sonra polis tarafından yakalanmıştı.

  • Samsun’da projeli dolandırıcılık

    Samsun’da projeli dolandırıcılık

    Türkiye’de çok para kazanma vaadiyle yapılan dolandırıcılık olaylarına bir yenisi daha eklendi. İddialara göre Aykut A. (42), kurduğu proje danışmanlık şirketi ve iş birlikçileri üzerinden insanlara çeşitli vaatlerde bulundu. “Zirai dron projesi, imar projesi, tekstil atölyesi projesi, su tesisatı projesi, tıbbi-aromatik bitki üretimi projesi, sulama birliği projesi” gibi farklı sahte projeler ile AB hibeleri ve devlet desteklerinden yararlanma ve yüksek kazanç elde etmeyi vadeden Aykut A. ve iş birlikçilerinin, 10’larca kişiyi ikna ederek milyonlarca lira parasını aldığı ileri sürüldü. Aralarında öğretmen, esnaf, temizlikçi, taksici, mobilyacı, sucu gibi farklı meslek gruplarından kişilerden oluşan mağdurlar, birçok kişinin dolandırıldığını ancak olaydan haberi olmayan yakınlarından gizlemek için ortaya çıkmak istemediklerini ifade etti.

    “Zirai dron projesi diye 1 milyon TL dolandırıldım”

    210 gram altını ile birlikte bankadan kredi çekerek dolandırıcılara verdiğini ifade eden emekli memur B.S. (61), “Ben zirai dron almak istediğim için dolandırıldım. Kendisiyle çarşıda tesadüfen karşılaştım. Emekli olduğumdan zirai dronla tarla ilaçlama işinden para kazanabileceğim konusunda beni kandırdı. 1 milyon TL param gitti. Gerçekte dron da alamadım. Parayı da bir miktar bankadan kredi çektim, yılların birikimi 210 gram altınım vardı hepsini ona verdim. Mağdur olan tek ben değilim. Aynı kişiler tarafından dolandırılan benim bildiğim 17 kişi var. Kendini ifşa etmeyen ve dolandırılanlar da var. Ulaştığım 40-50 mağdur var. Ortalama 1 milyon dolandırsa, 50 milyon TL civarında bir vurgun yapmış olabilir” dedi.

    “Altınlarla çekilmiş fotoğraflarını görünce inandım”

    Dolandırıcıların telefondan gösterdiği resimleri görünce kredi çekip bu kişilere verdiğini belirten öğretmen M.A. (40), “Aykut A.’yı Ladik ilçesinde tanımıştım. Lokantaları vardı ve ailesini de biliyorum. Havza’ya gelince proje yapacağından bahsetti. A.E.C. isimli eski milletvekilinin projesi olduğunu iddia etti. Bu şekilde bizden paralarımızı aldı. ‘1-2 aya proje tamam’ derken 1 sene geçti. Benim 600 bin TL zararım oldu. Bankadan kredi çektim ve faizleri de var. Bankaya da borçlarımı ödeyemedim. Memur maaşımla da geçinmekte zorlandım. İran’la bağlantılarının olduğunu söyleyip, paralarını, altın resimlerini gösterdi. Bize bir geri dönüşü olmadı. Şu anda yaşamımı sürdürmekte zorlanıyorum. Çoluk çocuğumuzun ailemizin geçinmesiyle de uğraşıyorum. Ailemin olaydan kısıtlı haberi var. Ne kadar dolandırıldığımı bilmiyorlar. Benim gibi mağdur edilen birçok kişi var. 4 milyon TL aldığı kişiler var. O da öğretmen, 50 bin TL maaş alıyor, bankaya da maaşının tamamını kredi borcu olarak ödüyor. Bizim ulaştığımız Amasya’da, İstanbul’da, Çorum’da onlarca kişiyi de çeşitli projeler ile dolandırmış. Haber duyulunca daha fazla mağdurun da ortaya çıkacağını düşünüyorum” diye konuştu.

    “Avrupa Birliği destekli proje için 700 bin TL dolandırıldım”

    AB destekli faizsiz krediyle makine alıp atölye kurulma vaadiyle dolandırıldığını belirten mobilyacı F.Ç. (41), “Aykut isimli kişi, tam nitelikli dolandırıcıdır. Tek başına da yapmıyor bu işi. Birkaç kişi daha kendisine yardım ediyor. Onlarca kişiden milyonlarca para aldı. Beni de ‘makine alacağız, iş yapacağız, Avrupa Birliği desteğinden yararlanacağız’ diye dolandırdı. Biraz kredi çektim biraz birikimim vardı. Bu şekilde paraları alıp gitti ve kendisine ulaşamıyoruz. Benim zararım 700 bin TL civarında oldu. Ailem dolandırıldığımı bilmiyor, inşallah paramızı geri alabiliriz” şeklinde konuştu.

    “Tıbbi-aromatik bitki projesi ile 500 bin TL dolandırıldım, çoğu mağdur ortaya çıkmaktan utanıyor”

    Arsasında eşiyle birlikte tıbbi-aromatik ürünler yetiştirme projesine inanıp parasını kaptırdığını ve birçok mağdurun da çeşitli sebeplerle konuşmaktan çekindiğini belirten öğretmen O.Ç. (55), “Dolandırıcı ile 2 yıl önce arkadaşım vasıtası ile tanıştım. Eşim ve benim arsamıza proje yapma bahanesi ile dolandırıldım. Mahkemeye de intikal ettirdim. Ben dolandırıldıktan sonra Aykut A. isimli kişinin benim haricimde birçok kişiyi daha dolandırıldığını duydum. Bu konunun yargıda çözülmesini istiyorum. Çok sayıda mağdur var. Bu tarz dolandırıcılık olayları toplumda normal karşılanmaya başlandı. Her yerde dolandırıcı haberleri görüyoruz. İnsanlar kendini hırsıza karşı koruyabiliyor ama dolandırıcıya karşı koruyamıyor. Benim 500 bin TL zararım oldu. Bu olayın ardından sağlığım da bozuldu. Aynı kişiler tarafından dolandırılanlar olarak Samsun’da bir araya geldik. Bireysel olarak dava açan çok sayıda mağdur var. Birçok kişi de beklemede. Toplu dava açmayı da düşünüyoruz. Bazı mağdurlar bunu bir utanç vesilesi olarak sayıyorlar. Mağdur olan utanıyor, mağdur edilmeyen utanmıyor. Bunun en önemli nedeni mağdurların büyük bir kısmının ya annesi ya eşi ya ailesi ya da çocuklarının dolandırıldığından haberi yok. Bundan dolayı ortaya çıkmak istemiyorlar. 100’den fazla kişinin çeşitli yollarla aynı kişiler tarafından dolandırıldığını duyuyoruz. Benim yıllarca çalıştığım emeklerim gitti. Çok endişeliyim, çünkü bizi dolandıran kişiler benden sonra da onlarca kişiyi dolandırdı ve her şeyi de yapabilecek kapasitede” ifadelerini kullandı.

    “Kredi kartımdan 370 bin TL çekti, 1 ay sonra ödeyecekti 10 ay oldu kayıp”

    Aykut isimli kişinin babasını kefil göstererek kendinden kredi kartını alarak dolandırdığını dile getiren bir esnaf ise, “Benden 1 ay sonra geri ödemek şartı ile kredi kartı istedi. Ben de babası onay verirse kartı veririm dedim. Babasıyla da görüştüm ve oğluna kefil olunca kredi kartını kendisine verdim. Benden 200 bin TL çekeceğim diye kartımı aldı. 320 bin TL limiti olan kartımdan 320 bin TL çekti. 1 ay sonra ben karttan kendi borcum olan 60 bin TL’yi ödedim. O gün benden kartı ‘para yatıracağım’ diye aldı. Kartı verdiğim gece 52 bin TL daha çekmiş. 372 bin TL parayı çekti ve kendisine 10 aydır ulaşamıyorum. 10 aydır başkasından borç alarak karta takla attırıyorum. Kartımın borcunu ancak dükkanımı satarak, kapatarak ödeyebilirim. Toplamda faizlerle birlikte 600 bin TL bana zararı olmuş. Babası da ‘oğlum sahtekar değil, ödeyecek’ diyor. Ben farklı dönemlerde 4 seferde toplam 200 bin TL’yi geri alabildim. 400 bin TL alacağım kaldı. Diğer mağdurları görünce dolandırıcı olduğunu anladım. Herkesi dolandırmış, tek bir kişiyi 6 milyon TL dolandırmış. 4 milyon TL, 1,5 milyon TL, 600 bin TL ve 700 bin TL dolandırdığı kişileri de gördüm. Hizmetçi bir kadının 100 bin TL parasını bile almış. Bu şekilde dolandırılan çok sayıda kişiyi biliyorum” açıklamasında bulundu.

    Samsun’da bir araya gelen mağdurlar, açtıkları bireysel davaların yanı sıra tüm mağdurlar olarak toplu dava açacaklarını, Aykut A. ve iş birlikçilerinin başka insanları da dolandırmaması için adalet ve yetkililerden yardım istediklerini söylediler.

  • Hatay’da orman yangını

    Hatay’da orman yangını

    Yangın, Dörtyol ilçesi Küllü mevkiinde meydana geldi. Yangının fark edilmesi üzerine durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirildi. Yangına kısa sürede havadan ve karadan müdahale başladı. Orman bölge müdürlüğü ekiplerinin yangına müdahalesi devam ediyor.

  • Evde fenalaşan çocuk hayatını kaybetti

    Evde fenalaşan çocuk hayatını kaybetti

    Edinilen bilgiye göre, Melikgazi ilçesi Osmanlı Mahallesi Arıçay Sokak’ta ikamet eden 5 yaşındaki M.K. iddiaya göre evde birden fenalaşarak bayıldı.

    Yakınlarının 112 Acil Sağlık Merkezi’ni araması üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı müdahalede küçük çocuğun hayatını kaybettiği belirlendi. Küçük çocuğun cenazesi yapılan işlemlerin ardından morga kaldırılırken, kesin ölüm nedeni ise otopsiden sonra belli olacak.

    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Depremzede anne, iyilik için sürüyor

    Depremzede anne, iyilik için sürüyor

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkıma uğrayan Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmiş binlerce bina yerle bir olmuştu. Deprem sonrası vatandaşlar konteyner kentlerde yaşamaya başlamıştı. İskenderun ilçesinde asrın felaketi sonrası konteyner kentte yaşamaya başlayan 48 yaşındaki Münevver Özkoç, üniversitede okuyan evladının eğitimi için elektrikli motosikletiyle konteyner içinde ekmek satmaya başladı. Fırından 8 TL’ye satın aldığı ekmekleri 10 TL’ye satarak 2 TL kar elde eden vefakar anne azmi ve çabasıyla takdir topluyor. Ekmek sattığı hasta ve yaşlı vatandaşların duasını da alan Özkoç, komşularından destek görüyor.

    “Konteyner kentte ekmek satmaya hem insanlara hem de üniversitedeki oğluma yardım etmek amaçlı başladım”
    Asrın felaketinde yaşadıklarını anlatan Özkoç, ekmek satarak elde ettiği gelirle üniversite okuyan evladına destek olduğunu dile getirerek, “Depremde kız kardeşimi, 14 yaşındaki kızı Arzu’yu ve 19 yaşındaki oğlu Umut’u enkaz altında kalarak kaybettim. Depremde bizim bina yıkılmadı duvarlar patladı ve ağır hasarlı olduğu için evimizi boşalttık. Dört tane evladım var benim. Konteyner kentte ekmek satan kardeşimiz vardı; ben öğleden sonra artık ekmek satmayacağım dedi. Abi dedim sen ekmek satmayacaksın, burada mağdur olan insanlar ve yatalak olan var. Vasıtası olmayan var bunlar ne olacak dedim. O komşuların yanına gittim, biz ne yapacağız bilmiyoruz dediler ve o zaman ekmek satmak aklıma geldi. Daha önce de ticaretle uğraştığım için ekmekleri ben satmaya karar verdim oğlum da üniversitede okuyor hem de ona destek olurum düşüncesiyle. Konteyner kentte ekmek satmaya, hem insanlara hem de üniversitedeki oğluma yardım etmek amaçlı başladım” dedi.

    “8 TL’ye alıyorum fırından ekmek başına 2 TL kazanıyorum”
    Fırından 8 TL’ye satın aldığı ekmeği 10 TL’ye satarak 2 TL gelir elde ettiğini dile getiren Özkoç, “Konteyner kentte yaşayanlara ekmek verebiliyorum şimdi. Hepsinden Allah razı olsun, benden çok memnunlar. Çoğu hasta kişilerin evinin anahtarları var bende, yatalak oldukları için içeriye kadar giriyorum ve ekmeğini bırakıp çıkıyorum. Her seferinde dua alıyorum, sadece para değil dualar daha çok önemli bizim için artık. Para da benim oğluma lazım üniversite ikinci sınıfta. 8 TL’ye alıyorum fırından ekmek başına 2 TL kazanıyorum. İşime de 4-5 aydan beri devam ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Braze Türkiye’ye geliyor

    Bakan Braze Türkiye’ye geliyor

    Görüşmede
    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 22 Ekim’de Letonya Dışişleri Bakanı Braze ile görüşme gerçekleştirecek. Görüşmede, ikili ilişkiler ile güncel bölgesel ve uluslararası meseleler ele alınacak.
    Bakan Fidan’ın görüşmelerde, Letonya ile diplomatik ilişkilerin 100. yıldönümünün gelecek sene kutlanacak olması ve güçlü ikili ilişkilerimizden duyulan memnuniyeti dile getirmesi, Letonyalı mevkidaşı Braze’yi 11-13 Nisan 2025 tarihlerinde Antalya’da gerçekleştirilecek Antalya Diplomasi Forumu ile Mayıs 2025’te Türkiye’de düzenlenecek NATO Gayriresmi Dışişleri Bakanları toplantısına davetini şifahen iletmesi, ekonomi, yatırım, ulaştırma, eğitim, kültür ve turizm alanlarındaki iş birliğinin geliştirilmesine yönelik kararlılığı ifade etmesi bekleniyor. Ayrıca Bakan Fidan’ın Letonyalı mevkidaşı ile görüşmesinde, iki NATO müttefiki olan Türkiye ve Letonya’nın savunma sanayii iş birliğinde atılabilecek somut adımların altını çizmesi, FETÖ terör örgütü ile mücadeledeki beklentilerimizi iletmesi, Türkiye’nin Avrupa Birliği ilişkilerini yapıcı ve sonuç odaklı şekilde geliştirmeye yönelik siyasi iradesinin altını çizmesi, Rusya-Ukrayna savaşının öncelikle diplomasi yoluyla ilerletilecek müzakerelerle, adil ve kalıcı bir çözümle sonlandırılmasının önemini vurgulaması öngörülüyor.

    Türkiye-Letonya arasındaki ilişkiler
    2025 yılı, Türkiye ile Letonya arasında diplomatik ilişkilerin tesis edilmesinin 100. yıldönümü olacak. Türkiye ve Letonya siyasi ilişkileri üst düzey temaslarla gelişim göstermeye devam ediyor. İkili ticaret hacmi 2023 yılında 674 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve karşılıklı yatırımların artırılmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. Türkiye ve Letonya Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi’nin bir sonraki toplantısının önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi öngörülüyor.
    NATO müttefiki olan Türkiye ve Letonya, savunma sanayii alanındaki iş birliğini somut projelerle geliştirilmeyi hedefliyor. Savunma sanayii iş birliği toplantısı en son 2022 yılında Ankara’da düzenlendi. Bir sonraki toplantı için hazırlıklar devam ediyor.
    Türkiye, turizm destinasyonu olarak Letonya vatandaşlarının en çok tercih ettiği başlıca ülkelerden biri konumundayken 2023 yılında yaklaşık 118 bin Letonyalı turist Türkiye’yi ziyaret etti.

  • Dilan Polat’a yeni soruşturma

    Dilan Polat’a yeni soruşturma

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Beşiktaş’ta bulunan bir eğlence mekanında kara para aklama suçlamasıyla yargılanan Dilan Polat ve Sıla Doğu’nun sosyal medyada videosu paylaşıldı. Paylaşılan videodaki gerçekleştirdikleri hareketleri gerekçesiyle şüpheli Polat ve Doğu hakkında ‘hayasızca hareketler’ suçundan re’sen soruşturma başlatıldı.

  • DEAŞ’ın kilit ismi İstanbul’da yakalandı

    DEAŞ’ın kilit ismi İstanbul’da yakalandı

    Edinilen bilgilere göre İstanbul’da terör örgütü DEAŞ’a yönelik kritik bir operasyon gerçekleştirildi. Kentte DEAŞ’la bağlantılı unsurların bulunduğuna dair istihbarat alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube ile Terörle Mücadele Müdürlüğü (TEM) birimleri, söz konusu şüphelileri yakın takibe alarak adım adım izledi.

    Emniyet ekiplerince yapılan teknik ve fiziki takibin ardından gerçekleştirilen operasyonda, DEAŞ saflarında 2016’da Irak’ın Musul bölgesinde patlayıcı madde yapımı konusunda faaliyet gösterdiği tespit edilen O.M. isimli terörist, operasyonla yakalanarak gözaltına alındı. Gözaltına alınan O.M. TEM ekipleri tarafından sorguya alındı. Zanlının sorgusunun tamamlanmasının ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı bildirildi.