Etiket: güncelhaberler

  • İşletmeyi renklendirerek ilgileri çekti

    İşletmeyi renklendirerek ilgileri çekti

    Dereköy Mahallesi’nde ücretsiz olarak tahin ikramı yapılan Mustafa Kalay’a ait tahin işletmesinde yapılan renkli düzenlemeler ilgi çekiyor. İşletme sahibi Mustafa Kalay’ın İstanbul’da yaşayan damadı Hasan Ali Çelmeli, yaz aylarında ailesini ziyarete geldiğinde tahin ikram alanında düzenlemeler yapmaya başladı. İstanbul’da gördüğü mekanlardan esinlenen Çelmeli, ikram alanını renkli bir hale getirdi.

    Çelmeli, yazın okullar tatil olduğunda çocuklarıyla beraber Dereköy’e geldiklerini ve 2 ay boyunca kaldıklarını anlatarak, “Gezmeyi çok seviyorum ve sağa sola gezmeye gittiğimde mekanları hep fark ediyorum ve diyordum ki ‘Neden bizim köyümüzde böyle bir yer yok.’ Bir gün alanın çiçeklerini yaptırdım, bir gün şemsiyeleri taktım, bir gün sağı solu boyamaya başladım kendi kendime. Hatta evin orada da yaptım. Bu sene biraz geç kaldım yapamadım, seneye inşallah kısmet olursa daha iyilerini yapmayı düşünüyorum. Suyun içine küçük botlar koyduk. Aygır Şelalesi’nden gelen su yaz aylarında sular azaldığı için ön tarafına set koyunca suyun biraz daha çoğalmasını sağladık. Gelen misafirlerimiz oluyor. Burada tahin değirmeni var yan tarafımızda. Yan tarafa gelen misafirlerimize çay, tahin ikramı yapılıyor. Ayrıca burada serinlemelerini de sağlıyoruz. Çok güzel bir doğal ortam oldu” dedi.

    İlk başlarda çevre düzenlemesi yaparken köyden ve çevreden bazı kişilerin kendisine ‘Bu deli midir, geldi köyü rengarenk yapmaya başladı’ diye eleştirilerde bulunduğunu anlatan Çelmeli, “Ama ben dikkat çeksin diye sırf köyümüzün reklamı olsun diye yapmak istedim bunları. Bir de böyle ufak tefek şeyler yaptık süsledik. Böyle gelen misafirlerimizi buralarda ağırlıyoruz, günübirlik vakit geçirmelerini sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
    Ziyaretçilerden Durmuş Ali Kantar, “Karaman’dan geliyorum. Biz buraya aşağı yukarı 3, bazen 6 ayda bir geliriz. Her geldiğimizde de buraya oturur sıcak tahinimizi yeriz. Sağ olsunlar güzel ikramda bulunurlar bizlere, Allah razı olsun. Çok güzel bir ortam var” ifadelerini kullandı.
    İsmail Ünal ise, “Köyümüze her gelişimizde bu suya giriyoruz. Çok güzel olmuş etkinlik alanı gibi olmuş. Tavsiye ederim” diye konuştu.

  • Çiğdemin şifa dolu sırları

    Çiğdemin şifa dolu sırları

    Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği öğretim üyesi Doç. Dr. Erol Alver başkanlığında yürütülen çalışmada bilimsel olarak ilk kez çiğdem çiçeğinin kimyasal içeriği araştırıldı. Araştırmada; Çorum yöresine has bir bitki olarak bilinen ve Türkiye’nin Kuzeybatı ve İç Anadolu bölgelerinde yetişen çiğdem çiçeğinin içeriğini aydınlatmak ve insan sağlığına pozitif etkilerinin olduğu bilinen maddelerin tespitine yönelik çalışmalar yürütüldü.
    Proje yürütücüsü Doç. Dr. Erol Alver yaptığı açıklamada, halk arasında safran diye nitelendirilen bitkinin antioksidan kapasitesi hakkında bilgiler mevcut iken, aynı familyadan olan ve halk arasında çiğdem olarak bilinen bitkinin, tıbbi aromatik olarak kullanılabileceği ile ilgili bilginin olmadığını söyledi.

    “Çiğdem çiçeği tarımının ve ticaretinin önünün açılması önemli”

    Çiğdem çiçeğinin şeker ve nişastaca zengin bir bileşime sahip olduğunu ve soğanlarının Anadolu’da çiğ veya pişirilerek tüketildiğini kaydeden Alver, başta Çorum olmak üzere Anadolu’da yetişen ve sıkça tüketildiğini ifade ederek çiğdem çiçeği tarımının ve ticaretinin önünün açılmasının yanı sıra tıbbi aromatik bir bitki olarak kullanımın da önemli olduğunu belirtti.
    Hitit Üniversitesi Bilimsel Teknik Uygulama ve Araştırma Merkezinde yürütülen ve Öğr. Gör. Hacer Doğan ve Öğr. Gör. Ömer Kayır ‘ın proje araştırmacıları olarak yer aldığı çalışmaya ilişkin bilgiler veren Alver, şunları söyledi:
    “Gerçekleştirilen çalışma sonucu çiğdem bitkisinde 23 farklı bileşen tespit ettik. Bunların birçoğu parfüm sanayiinde, cilt enfeksiyonlarının, deri lezyonlarının ve enflamatuar bozuklukların tedavisinde etkili. Aynı zamanda antimikrobiyal, antiseptik ve antispazmodik olarak kullanılıyor. Belirlediğimiz bileşenler günümüzde kozmetik, gıda ve sağlık alanlarında geniş bir kullanım alanına sahip. Ayrıca endüstride yaygın olarak doğal ve sentetik reçineler, mum, yağ, boyalar ve baskı mürekkeplerinin çözücüsü olarak kullanılmaktadır.”

    1800’lü yıllardan itibaren yapılan ilk bilimsel çalışma

    Çalışmanın araştırma grubunda yer alan Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Bilici, Hitit Üniversitesinin Makine ve İmalat Teknolojileri alanında ihtisaslaştığını ifade ederek projeyi üniversitenin ihtisaslaşma kapsamında bulunan sağlık alanında bir yenilik, farkındalık geliştirmek amacıyla gerçekleştirdiklerini söyledi.
    Ankara Çiğdemi olarak da bilinen bitkinin 1800’lü yıllarda tanımlanmasına rağmen bugüne kadar herhangi bir özelliğinin araştırılmadığını kaydeden Bilici, şöyle devam etti: “Üniversitemiz tarafından sağlan BAP projesi ile birlikte önemli bir alt yapıyı daha oluşturduk. Bu sayede Çorum ve çevresinde yetişen tıbbi aromatik bitki olarak kullanım potansiyeline sahip yeni endemik türlerde de aynı alt yapı ile çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Hitit Üniversitesi olarak bölgesel anlamda endemik bitkilere yönelik bu proje alt yapımızı kullanarak yeni çalışmalarımızı literatüre katmayı hedefliyoruz”

  • Üzüm Festivalinde dev üzüm salkımı

    Üzüm Festivalinde dev üzüm salkımı

    Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde 15. Sultaniye Üzüm Festivali başladı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da festivalin simgesi haline gelen sultani üzümlerden yapılmış dev üzüm salkımı ilgi gördü. 800 kilogram ağırlığındaki dev üzüm salkımıyla fotoğraf çekilmek isteyen vatandaşlar adeta birbirleriyle yarıştı. Öte yandan festival çerçevesinde geleneksel at arabası üzerinde ilçede yetiştirilen üzümler de sergilenerek vatandaşlara üzüm çeşitleri hakkında bilgiler verildi. Festivalde ayrıca Sarıgöllü yazar Vicdan Efe de imza günü düzenledi.

    Gündüz bağ bozumu akşam festival

    Öte yandan, gündüzleri bağlarında üzüm kesen çiftçiler akşamları da festivalde günün yorgunluğunu atma fırsatı buldu. Sabahın erken saatlerinde üzüm kesimi için bağlarda çalışan tarım işçileri öğle saatlerinde üzüm kesimi ve serme islerini bitirip evlerinde dinlendikten sonra düzenlenen konsere giderek günün yoğunluğunu üzerlerinde atıyorlar. Festivalin kendileri için bir nebze dinlendirici olduğunu ifade eden üzüm işçisi Hülya Akkaya, “Sarıgöl ‘de düzenlenen üç günlük festival bizim için moral kaynağı oluyor. Sabah üzüm kesimi için bağlardayız yorularak eve geliyoruz. Dinlendikten sonra arkadaşlarla çocuklarla festival alanına giderek alışverişimizi yapıyor gecede konser dinliyoruz. Bu bizlere dinlendiriyor. Festival sayesinde üzümlerimizi tanıtmaktayız ce bizler içinde moral oluyor” dedi.

  • Bakan Yerlikaya açıkladı

    Bakan Yerlikaya açıkladı

    İçişleri Bakanı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Zonguldak Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüğümüzce, ‘Banka hesaplarınız FETÖ tarafından ele geçirildi’ diyerek ve kendilerini kamu görevlisi gibi tanıtıp 3 milyon TL dolandıran bir suç şebekesi tespit edildiğini belirterek şunları kaydetti:
    “Bilişim sistemlerini kullanarak nitelikli dolandırıcılık suçunu örgütlü olarak işleyen bu şebekeye karşı 6 farklı ilde operasyonlar düzenlendi. Operasyonlar sonucunda 8 şüpheli şahıs yakalandı, bu şahıslardan 6’sı tutuklanırken, 2’si hakkında adli kontrol kararı verildi.
    Diğer yandan, Ağrı Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğümüzce; sosyal medya üzerinden arsa satışı yapanları tespit edip, kendini savcı gibi tanıtan ve ‘FETÖ senin adına para çekmiş, para göndermen lazım diyerek’ yaklaşık 1 milyon TL dolandıran şahıslar hakkında inceleme başlatıldı.
    Yapılan operasyonlarla bu suç şebekesine üye 20 şüpheli 5 farklı ilde yakalandı. Yakalananların 9’u tutuklanırken, 9’u hakkında adli kontrol kararı verildi. Operasyonları düzenleyen kahraman Jandarmamızı tebrik ediyorum”.

  • Asırlık gazete

    Asırlık gazete

    Bartın’da 6 Eylül 1924 tarihinde Cemal Aliş’in el yazısı ile hazırladığı ve şapograf (taş) baskı olarak ilk sayısı çıkan Bartın Gazetesi, süreçte ise matbaa ve ofset baskı ile yayın hayatına devam etti. Cemal Aliş’in oğlu Esen Aliş tarafından da yayın hayatına devam eden gazete, 99. yılını doldurdu. 1918 yılında yayın hayatına başlayan Yeni Adana Gazetesi’nin kapanmasının ardından Anadolu’nun en eski gazetesi olan Bartın Gazetesi, 100. yılını kutluyor. Ulusal basındaki Cumhuriyet gazetesi ile yaşıt olan gazete, bölgenin yanı sıra yurt içi ve yurt dışında da bulunan toplam 1500 abonesi ile yayın hayatını sürdürüyor. Resmi İlan geliri olmayan, yalnız özel ilanlar ve yıllık 350 lira olan abone bedeli ile yayın hayatına devam eden gazete, yine

    Aliş ailesine ait 1925 kuruluşlu Türkiye’nin en eski 2.nci kitabevi olan Azim Kitabevi’nin desteğiyle yayınlanmaya devam ediyor.
    Gazetenin ikinci kuşak sahibi iktisatçı Esen Aliş, artan ekonomik şartlara rağmen gazeteyi yayınlamaya devam ettiklerini belirterek, “Bartın Gazetesi 6 Eylül 1924’te kurucusu Cemal Aliş tarafından şapoğraf taş baskı olarak yayınlandı. Türkiye’nin ilk taş baskı gazetelerinden biridir. 1924’ten-1925’e kadar süren bu baskı, sonradan matbaaya dönüştü. Sonra da ofset baskıya dönüştü. 99. Yılı bitti. 100. Yılına başladık. 6 Eylül 1924’ten bu yana tüm arşivleri var. Türkiye Gazetecileri Cemiyeti arşivlerinde de var. Şuanda ikinci kuşak başlayacak. Biz 100 yılı doldurduk. Ülkenin, Anadolu’nun zor şartlarında artık bunu sürdürmek imkansız hale geliyor. Bizden büyük olan 1918 doğumlu Yeni Adana, iki ay önce kapatıldı. Biz birinci sıraya geldik, Anadolu basınında. Bir de ulusal gazete var. Okuyucularımızın desteği ile gidebildiğimiz yere kadar gitmek istiyoruz. Biz resmi ilan almadan yalnız abonelerimizin gücüyle yaşadık bugüne kadar” dedi.

    Esen Aliş, gazetenin arşivlerinin bugüne kadar yazılan yaklaşık 20 kitap için belge olduğunu belirterek, yazılan son kitabın ise Çetin Asma ve Güngör Yavuzaslan tarafından hazırlanan “Kalemin Aydınlığında Bir Ömür” isimli kitap olduğunu kaydetti. Aliş, “Bartın Gazetesi’nden 15-20 adet kitap yapıldı. Son kitabımız ise Kalemin aydınlığında bir ömür. Çetin Asma ve Güngör Yavuzaslan’ın eseri. Tüm belgeleriyle gazeteyi tanıtıyor. Bartın Belediyesi tarafından basıldı” diye konuştu.

    1924 yılından günümüze bir çok siyasetçi ve ünlülerin Bartın gezisine tanıklık eden gazete, yaklaşık 100 yıldır gelişen teknolojiyi de yakından takip ederek, bölge haberlerini okuyucularıyla buluşturmaya devam ediyor.

  • Yazıları okuyanlar gülmekten kendini alamıyor

    Yazıları okuyanlar gülmekten kendini alamıyor

    Rize’de şarküteri sahibi Recep Yazar, dükkanında sattığı mısırın üzerine “Patlatmadan önce jandarmadan izin alun, hayin patlayi” yazarken, sattığı tavuk ve yumurtaların üzerine de “Taze tavuklar çok hayin ucuzdur, sevduklarunizi şimartun”, “Taze Yomurta tavuk yeni etti” gibi yöresel şive iye yazılar yazarak satış yapmaya başladı. İş yerinde bu şekilde yazdığı ürünlerin daha çok satıldığını gören Yazar, bunu dükkanındaki hemen hemen bütün ürünlerin üzerine yöresel şive ile esprili ifadeler yazmaya başladı.

    “Yazıları okuyanlar bir şey almayacaksa bile bunları okuduktan sonra gülerek ürünü alıp çıkıyor”

    Yöresel şive ile yazılan ürünler müşterinin daha çok dikkatini çektiğini belirten Recep Yazar, “Ben Rize’nin yöresel şivesinin kaybolmasını istemiyorum. Yöresel şiveyi kullanmak istiyoruz. Ürünleri satarken de yöresel şiveyle yazıyorum. Bu da müşterinin daha çok dikkatini çekiyor. Hoşlarına gidiyor. Almayacağı varsa alası geliyor. Hatıra fotoğrafı çektiriyor. Buraya ‘Taze tavuklar hayin ucuzdur’ yazdım. Onu çok beğendiler. Bir de ‘Sevdiklerinizi şımartın onlara mısır unu alın’ gibilerinden yazılar var. Malum altın fiyatları fazla ama mısır unu altın sarısı gibi olduğu için mısır ununun satışları patladı. Rize’ye dışarıdan gelenler ‘hayin’ ne demek diye soruyorlar. Biraz gaddar anlamına geliyor ama çok fazla anlamına da geliyor. Müşteriler ‘biz hayin ucuz’ olan tavuktan ver diyor. Satışlarımız şuan çok iyi gidiyor” diye konuştu.

    “Rize yöresel şivesinin kaybolmamasını istiyoruz”

    Yazıları yazmasının nedenini yöresel şivenin kaybolmaması için yaptığını ifade eden Yazar, “Patlamış mısıra biz ‘cin mısırı’ deriz. Patlayan mısırın üzerine ‘patlatmadan önce jandarmadan izin alın’ yazdık. O da insanların çok hoşuna gidiyor. Sırf o yazıdan sebep alanlar var. Sempatik yazılar yazdığımız için müşterilerimiz bizi tercih ediyor. Rize yöresel şivesinin kaybolmamasını istiyoruz. Düzgün Türkçe konuşmak gerekiyor ama yöresel şivenin de kaybolmaması lazım. Bunun mücadelesini veriyoruz. Dedelerimizin konuştuğu yöresel şivenin de kaybolmaması lazım ama yapmacık şive değil” ifadelerini kullandı.

  • Kavurucu sıcaklarda rafting yaparak serinlediler

    Kavurucu sıcaklarda rafting yaparak serinlediler

    Erzincan gölleri, akarsuları, kaplıca suları, dağları, yaylaları ve vadileriyle oldukça zengin bir kaynağa sahip olarak bölgenin ekoturizm cenneti halinde. Doğa ve adrenalin tutkunları da serinlemek için rafting yapılabilen Karasu Nehri’nin yolunu tutuyor.

    Erzincan’ın Kemah ilçesi yolu üzerinde nehrin kıyısında yelekler ve kasklarını giyen doğa tutkunları, organizasyon rehberlerinden kısa süreli teknik bilgileri alarak 10 kişilik gruplar halinde botlara biniyor. Yaklaşık 10 kilometrelik parkurda rafting yapan doğaseverler, hem suda yüzüp serinliyor hem de unutulmaz bir gün geçiriyorlar.

    Fırat’ın kolu olan Karasu Nehri, özellikle doğa sporlarının cazibe merkezine dönüşüp, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oluyor.

  • Yurtiçi yurtdışında alıcı buluyor

    Yurtiçi yurtdışında alıcı buluyor

    Sivas Valiliği bünyesinde Sivas’ın Altınyayla ilçesinde 3 yıl önce kurulan Altınyayla Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi kadınlara gelir kapısı oldu. Kadınların ev bütçelerine katkı sağlaması maksadıyla kurulan bu işletmede kadınlar el emekleriyle doğal ürünler yapıyor.

    Reçelden erişteye, mantıdan turşuya birçok ürünün üretildiği bu yerdeki ürünler, yurtiçi ve yurt dışında alıcı buluyor.

    Altınyayla ilçesinde Altınyayla Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Mevlüde Seher, tamamen el emeğiyle çalıştıklarını ifade ederek, “Biz kadın emeğiyle çalışıyoruz. Doğal ürünler üretiyoruz. Burası kadınların bütçesine katkı sağlamak için açıldı.

    Pezik dal turşusu kendi yapımımız. Reçel ve hamur çeşitlerimiz var. Hepsi el yapımı. Makine yapımı değil direk elde yapıyoruz. Yurtdışına da ihracatımız oldu” dedi.

  • İklim değişikliği hortumları tetikliyor

    İklim değişikliği hortumları tetikliyor

    Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Coğrafi Bilgi Sistemleri Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, son birkaç yıldır artan ekstrem hava olaylarının bundan sonraki süreçte artarak devam edeceğini, özellikle denizlerde hortum olaylarının yaşanma ihtimalinin arttığını açıkladı. Hortumların dikey (ve genellikle yağış oluşturan) bulutlardan yeryüzüne kadar ulaşan ve de şiddetli bir biçimde dönen hava sütunları olarak tanımlandığını, konik biçimde dönen hava kütleleri olarak genellikle gözle görünür bir yapıya sahip olduklarını belirten Doç. Dr. Özçelik, hortumların oluştuğu şartlara bağlı olarak farklı özeliklere sahip olduklarını söyledi. Doç. Dr. Özçelik, “Son birkaç yıldır iklimlerde bir değişim, özellikle ekstrem olayların sayısında ve şiddetinde bir artış görüyoruz. Mevsim itibarıyla deniz yüzey sıcaklığı oldukça artmış durumda. Sonbaharın gelmesiyle havakürede ve de yağış, sıcaklık gibi parametrelerde ani değişimler gerçekleşiyor. Bu değişimler hortumların oluşması için elverişli ortamı oluşturuyor. Hortumların oluşması için bazı şartlar gerekir. Güneşin yeryüzünü ve de yeryüzüne yakın havayı ısıtması sonucu hava paketçikleri ısınarak yükselmeye başlarlar. Yeterli yüksekliğe ulaştığında ise dikey yönde bulutlar oluştururlar. Bu yükseklikte havakürenin sıcaklığının hızla düşmesiyle birlikte düzensiz hava şartları ve gök gürültülü fırtınalar da beraberinde oluşur. Bu sırada yukarı doğru çekilen hava kütlesi, rüzgar hız ve yönündeki şiddetli değişikler nedeniyle dönmeye başlar. Diğer taraftan da soğuk ve daha yoğun havanın aşağı doğru hareketiyle dönme hareketi net şekilde şiddetlenir. Nihayetinde dönen hava kütlesinin yerküreye ulaşması durumunda ise hortum oluşur” dedi.

  • “3TL’den alırım” deyince, ağacını söktü

    “3TL’den alırım” deyince, ağacını söktü

    Bereketli topraklarıyla birçok meyve ve sebze yetişen Hatay’da narenciye hasadı başladı. Dörtyol ilçesi Yeniyurt Mahallesi’nde çiftçiler aylardır verdikleri emeğin karşılığında hasada başladı. Bölgede çiftçilik yapan Doğan Atılgan, tüccarın 3 TL’lik teklifi karşısında neye uğradığını şaşırdı. Atılgan, 4 yıldır emek verdiği ağaçlarını tüccara ‘size yar etmem’ diyerek söktü ve bu anları sosyal medyada paylaştı.
    Doğan Atılgan, limonunu 3 TL’lik teklife satacağına odun yapacağını ifade ederek “Ben bu limonları 4 senedir yetiştiriyorum. Tüccar getirdim, dalında 3 liraya verirsen alırım. Utanmaz herif hiç yüzü kızarmadan 3 lira teklif ediyor. Ona vereceğime 3 liraya odun yapar kullanırım. Limonun güzelliğine bak yıllardır emek veriyorum, 3 Lira para biçiyor ona vereceğime söker odun yaparım daha iyi. Ona da yar etmem” dedi.