Etiket: güncelhaberler

  • Telefonları yastıkların altına koyanlara uyarı

    Telefonları yastıkların altına koyanlara uyarı

    Apple’ın internet sitesinde, iPhone işletim sistemi iOS’un son sürümüne ilişkin “iPhone için önemli güvenlik bilgileri” başlığı altında, gece boyunca telefonunu şarj eden kişilere yönelik uyarılar yer aldı.

    Apple, kullanıcılara, “Aygıt çalışır durumdayken veya güç kaynağına takılıyken cildinizin aygıtla, güç adaptörüyle veya kablosuz şarj aletiyle uzun süre temas halinde olmasını engellemek için sağduyulu davranın.” çağrısında bulundu.

    Uyarılarda, cihazın güç kaynağına takılı şarj kablosu ve bağlayıcısının uzun süre ciltle temas etmesinin ve şarj edilen cihazın havalandırılmayan alanlarda bulunmasının, “rahatsızlığa veya yaralanmaya yol açabileceğine” işaret edildi.

    Bilgilendirme yazısında kullanıcılara; cihazlarını, kablosuz şarj aletini ya da güç adaptörünü battaniyelerinin, yastıklarının veya vücutlarının altına koymamaları ve bu şekilde uyumamaları da tavsiye edildi.

  • Tekirdağ’da dev denetim

    Tekirdağ’da dev denetim

    Tekirdağ il genelinde, polis sorumluluk alanlarında yapılan düzensiz göç ile mücadeleye yönelik huzur uygulamalarında, 4 bin 186 şahsın GBT sorgusu yapıldı. Çeşitli suçlardan aranan 1 şahıs, yoklama kaçağı 7 şahıs ayrıca düzensiz göçmen statüsünde 5 Afganistan ve 1 Türkmenistan uyruklu olmak üzere toplamda 6 yabancı uyruklu şahıs yakalandı. Yabancı uyruklu şahıslara toplamda 86 bin 460 TL idari para cezası uygulandı.
    Uygulamada 925 araç kontrol edilerek 53 araç sürücüsüne toplamda 83 bin 984 TL idari para cezası uygulanırken, 3 araç trafikten men edildi.
    Uygulamaların devamında 52 metruk bina, 79 umuma açık yer, 16 otogar/tır garajı ve 34 park/bahçe/barınak olmak üzere diğer alanlar denetlenerek herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmadı.

  • Ekosisteme zarar veren malzemeler toplandı

    Ekosisteme zarar veren malzemeler toplandı

    Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Kahta İlçe Müdürü Mehmet Selim Yıldırım ve beraberinde su ürünleri kontrol ekibi tarihi Cendere Köprüsü çevresinde avlak sahası kontrollerini yaptı. Piknik yapan vatandaşlara kullanımı ve satışı yasak olan “tırıvırı” paraşüt olarak adlandırılan yasak av aleti hakkında bilgilendirme yaparak su canlılarına verdiği zarardan bahsedildi.


    Ekipler, bilgilendirme sonrasında iç sularında kontroller yaparak hayalet ağlardan temizledi.
    Su ürünleri kontrol ekipleri suda atıl vaziyette bulunan ve ekosisteme zarar veren ağ, tırıvırı gibi av malzemelerini topladı.

  • “Bedelini kamu görevlilerimiz ödememelidir”

    “Bedelini kamu görevlilerimiz ödememelidir”

    Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, memur ve memur emeklilerinin 2024-2025 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirleneceği 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmeleri kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ev sahipliğindeki ikinci toplantının ardından açıklamalarda bulundu.

    Hükümet, memur ve memur emeklileri için 2024’te ilk altı ay için yüzde 14, ikinci altı ay için yüzde 9 zam teklif etmişti. Üçüncü toplantı öncesinde şunları söyledi:

    “Bugün itibarıyla, 7. dönem toplu sözleşmemizin genele ilişkin üçüncü toplantısını gerçekleştireceğiz. Kamu iş veren heyeti bugün bir önceki toplantıda önermiş olduğu zam teklifini revize edip etmeyeceğini, ki bizim revize edilmesi yönünde taleplerimiz vardı. Bu toplantıda gündeme gelecek. Biz sadece mali haklar değil, onunla beraber diğer taleplerimizin de mutlaka müzakere edilerek sonuca gidilmesi noktasında tavrımızı koruyacağız.

    Son birkaç ay içinde akaryakıta gelen zamlar yüzde 100’ü aşmış durumda. Vergiler ve cezalar yoluyla kamu, bütün alacak kalemlerine yüzde 100’ün üzerinde artış yaptı. Kiralar, memur maaşlarının bile üzerine çıktı. Kiralık evde oturabilmek bile neredeyse imkânsız hale geldi… Türkiye Kamu Sen olarak 2024 için kümülatif yüzde 100,2, 2025 yılı için ise kümülatif yüzde 158,4 oranında zam talebiyle toplu sözleşme masasına geldik.

    Bugün gelinen noktada ülkemizin nüfusunun yaklaşık dörtte birinin ekonomik geleceğinin belirleneceği toplu sözleşme görüşmelerinde işveren tarafı da teklifini sundu. Kamu iş veren heyeti; memur ve memur emeklilerine 2024 için yüzde 14 artı 9, 2025 için de 6 artı 5 maaş artışı öngörüyor. Bu teklifin piyasa gerçekleri uzaktan yakından bağdaşır tarafı yoktur. Dolayısıyla biz de bu teklifi asla kabul etmiyoruz. Teklif merkez bankasının enflasyon tahminleri ile de uyuşmamakta, gerçeklerle asla örtüşmemektedir. Hayallere göre zam verip, gerçekleri görmezden gelmenin bedelini kamu görevlilerimiz ödememelidir. Hükümet teklifini gözden geçirmek ve gerçekçi bir artış önerisi sunmak zorundadır. Yapılacak teklifte gerçekleşen enflasyon, büyüme, refah payı, harcamalar ve geçmiş dönemde yaşanan kayıpların telafisi gibi etkenler mutlaka değerlendirmeye alınmalıdır.

    Bunun yanında kira yardımı, eş ve çocuk parası, ısınma yardımı ile yemek ücreti gibi taleplerimize ilişkin bir değerlendirme  de yapılmış değildir. Biz Türkiye Kamu Sen olarak pazarlık yapmaya zaman kalacak şekilde bir an önce yeni ve kabul edilebilir bir teklifin gelmesi için buradan açıkça çağrıda bulunuyoruz. Gerçek enflasyon rakamlarının dikkate alındığı, kabul edilebilir, oransal bir artış. Alım gücünün artırılması için maaşlar mutlaka refah payının eklenmesi…

    Enflasyon oranı kadar, yani tahmini enflasyon kadar ücret artışı yapmak, reel olarak çalışanların alım gücünü artırmaz. Onun için de 2023 yılının ocak ayında uygulamaya konulan yüzde 13,5 refah payı uygulamasının mutlaka devam ettirilmesi gerekir.”

  • Taze incir hasadı devam ediyor

    Taze incir hasadı devam ediyor

    Aydın’da erkenci taze incir üretimi, toptan ticareti ve ihracatının yapıldığı önemli noktalardan birisi olan Buharkent’te hasat sezonu oldukça hareketlendi. Yaklaşık 5 hafta önce incir bahçelerinde başlayan hasat ile birlikte ilçenin dışarıya açılan kapısı olan toptancı halinde de hareketlilik artarak devam ediyor.

    “Güzel bir sezon bekliyoruz”

    Mevsim şartlarının uygun olmaması nedeniyle sezonun geç başladığını ancak hızlı bir şekilde sevkiyatların sürdüğünü ifade eden Buharkent Toptancı Hali esnafından İbrahim Sancak, “Sezonumuz başlayalı yaklaşık 25 gün oldu. Rekoltemiz de iyi ve güzel bir sezon geçireceğiz inşallah. Ürünlerimiz piyasaya girdiğinde daha da iyi olacak ve daha da kaliteli geçecek inşallah. Ürünlerimizi en iyi şekilde Türkiye’ye ve ihracata sunacağız. Dağlarından yağ, ovasından bal akan Buharkent’imizde yetişen incirlerimizden herkesin yemesini sağlayacağız. Taze incirin dünya genelinde ilk olarak Buharkent’ten turfanda şekilde piyasaya girmesi bizim için çok iyi. Şu an iç piyasa ile birlikte uçak kargo ile Dubai ve Katar’a sevkiyatımız var. Ürünümüz bollaştığında tüm ülkelere ihracatımız başlamış olacak. Üreticimiz de bu işten çok memnun kalacak. 30 TL’den başlayan toptan alışlarımız şu an 22-23 TL bandında seyrediyor. Bizden de toptancıya yaklaşık 2 TL fark ile teslim ediliyor. Nihai tüketiciye de duyduğumuz kadarıyla 50-70 TL bandında satılıyormuş. Ürünümüz en güzel ve en taze şekliyle de pazara giderek tüketicimizle buluşturuyoruz. Bu sene 50-60 bin ton rekolte bekliyoruz. Özellikle de dünyada eşi benzeri olmayan Sarılop incirimiz, erkenciliği, kalitesi, araması, lezzeti ve güzelliği ile en çok tercih edilen, insanların incirle buluşmasını sağlayan taze incirimiz oluyor” dedi.

    “İlçemizin en değerli ürünüdür”

    Taze incirin hasadının hem erkenci olarak yapıldığı hem de toptan ihracatının yapıldığı tek yerin Buharkent olduğunun altını çizen Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol, “Sadece erkenci değil ayrıca toptan ihracatının yapıldığı tek yer taze incirin başkenti Buharkent’tir. Aydın’daki diğer ilçelere göre biz incir hasadına bir hafta 15 gün daha erken başlarız. Bizim açımızdan ilçemizin en değerli ürünü aslında taze incirdir. Buharkent ekonomisini ayakta tutan en önemli unsur incirdir. Çünkü rekoltemiz gerçekten yüksek, kalitesi zaten benzersiz. Sezonda ortalama 25-30 bin ton taze incir üretimi gerçekleşen, taze incir ve pazarlama konusunda Türkiye’de net olarak tek nokta Buharkent’tir. Aydın’da diğer yerlere gittiğiniz zaman kuru incir üretimi yaparlar. Taze incirin toptan ticareti yapılmaz. Burada geçmişten gelen bir gelenek var. İlk olması da tabi ki de avantaj. Bursa siyahı denilen incir türümüz de son dönemde Aydın’ın tamamında hızla yaygınlaşıyor. Buharkent’te de aynı şekilde Bursa siyahında da erkenciyiz.

    Buharkent; hem kuru incir hem siyah incir hem de Sarılop incirde Aydın’daki diğer bölgelere göre en erkenci üretim yapan bölgedir. İlekleme döneminde yaşanan olumsuz havalar nedeniyle bu sene 15 gün civarında bir gecikme yaşandı. Hasat ilk başladığında kilosu 80 liralara ulaşan incirimizin şu an kilosu halde 25-30 TL bandında seyrediyor. Ama beklenti yüksek. Çiftçilerimizde yüksek olmasını bekliyor. Eğer Türkiye’de taze incirin ihracatının yapıldığı tek yer Buharkent. Böylesine kaliteli, ekonomik boyutu yüksek, erkenci bir incirimiz, ürünümüz, değerimiz varken tabi bunu en iyi şekilde pazarlamak ve tanıtmak gerekiyor” dedi.

  • Deniz sıcaklığı 11 dereceye düştü

    Deniz sıcaklığı 11 dereceye düştü

    Türkiye’de hava sıcaklıkları 35 derecenin üzerinde seyrederken Akdeniz ve Ege Denizinde ise deniz suyu sıcaklığı 26 derecenin altına düşmedi. Kastamonu’da ise hava sıcaklıkları 35 derecenin üzerinde seyrederken Karadeniz’de deniz sıcaklığı ise 11 dereceye kadar düştü. Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde deniz sıcaklığının düşmesi sebebiyle Karadeniz’de deniz suyunun buharlaşması üzerinde sis bulutu oluştu. Deniz üzerindeki sis bulutu görsel olarak seyir zevki verirken vatandaşlar ise bu anı cep telefonlarıyla kamera kaydına aldı.

    Upwelling olayı nedir

    Upwelling, dipteki soğuk deniz suyunun kuvvetli rüzgar ile birlikte dikey yönlü yukarı hareket ederek kıyı kesimlerde yüzeye çıkmasıdır. “Upwelling” olayının gerçekleştiği kıyıda deniz suyu sıcaklığı aniden düşer. Öyle ki bu düşüş, bazı yerlerde 15-20 derece farkı bulabilir. Çoğu zaman sis oluşumu da gerçekleşir. Ani deniz soğuması gerçekleştiğinden insanların sağlığı açısından tehlikeli bir durumdur. Fakat balıkçılık ile uğraşanlar için olumlu bir durumdur.

  • Serengeti değil Erzurum Ovası

    Serengeti değil Erzurum Ovası

    Erzurum şehir merkezine yaklaşık 18 kilometre uzaklıktaki Söğütlü köyü, efsaneleri ile dilden dile dolaşan balıklı gölü ve başta lahana olmak üzere yetiştirdiği yeşilliklere tanınan bir köy. Söğütlü köyü, bu iki özelliği yanında sahip olduğu mandalarla da ilgi odağı haline geldi. Köyde yetiştirilen yüzlerce mandanın özellikle sütü ve sütünden yapılan yoğurt ile peynir adeta yok satıyor. Havaların çok sıcak olması nedeniyle birkaç saatlik otlamadan sonra dereye akın eden mandaların banyosu saatlerce sürüyor.

    “Dededen kalan bir meslek”

    Manda yetiştiriciliğinin köylerinde çok geçmiş bir tarihe sahip olduğunu anlatan Söğütlü Köyü Muhtarı Seyfettin Küçükler, bölgede kendilerinden başka bu büyüklükte bir sürüye sahip köyün olmadığını belirterek, “Manda yetiştiriciliği zor bir iş. Özellikle son yıllarda artan hava sıcaklıkları nedeniyle güçlükler yaşıyoruz. Mandaların en büyük ihtiyacı otlanma ile birlikte su alanları.

    Yetkililer bölgede su ile alakalı planlama ve projeler yaparken mutlaka mandaların su ihtiyacını da düşünmek zorunda. Yoksa bu geçim kaynağımız olan iş de kaybolup gider. Dededen, atadan bize kalan manda yetiştiriciliğini devam ettirmeye çalışıyoruz. Uzmanlar manda sütünün büyük yararı olduğunu söylüyorlar. O yüzden sağım zamanı bazen köyde kuyruklar oluyor. Manda sütünü aynı zamanda yoğurt ve peynir olarak değerlendiriliyoruz” dedi.

    “Su banyosu en büyük keyfi”

    Yaklaşık 130 mandaya çobanlık yapan Çoban Ali Güner, işini severek yaptığını anlatarak, “Her sabah köydeki mandaları meydanda topluyorum ve çayırlarda otlatıyorum. Bunlar bütün köyün hayvanları. Elbette mandaların en büyük ihtiyacı su ve su banyosu. Bu olmazsa olmaz. Çok keyif alıyorlar. Su banyosunun zamanını mandalar ayarlıyor. İhtiyaçları olduğunu anlıyorum ve dere kenarına götürüyorum. Sudan ne zaman çıkacaklarına yine onlar karar veriyor. Serinlemek ve su içinde olmak onlara keyif veriyor. Ben de onları izleyerek dinleniyorum. Hayvanların suya girmesi süt verimini artırıyor. Suda temizleniyorlar” diye konuştu.

  • “Biz sanki kaçmasını bilmiyoruz”

    “Biz sanki kaçmasını bilmiyoruz”

    Beşiktaş’ta Trafik Şube müdürlüğü ekipleri tarafından yayalara yol vermeyen sürücülere yönelik drone destekli trafik denetimi gerçekleştirildi. Drone kamerası ile yayalara yol vermediği tespit edilen sürücülere toplamda 11 bin 874 lira para cezası kesilirken, bir motosiklet sürücüsüne ise yetersiz ehliyetten dolayı 4 bin 64 lira para cezası kesildi.
    Denetim esnasında yayalara yol vermediği tespit edilen bir motosiklet sürücüsü trafik ekipleri tarafından kenara çekildi. Yapılan incelemelerde motosiklet sürücüsünün ehliyetinin yetersiz olduğu anlaşılır iken, aynı zamanda arkasında bulunan kişiye de yolcu olarak motosikletine aldığı ve yasadışı yolcu taşımacılığı yaptığı tespit edildi. Polis ekiplerinin motosikleti çekici ile bağlayacaklarını söylemesinin ardından sinirlenen sürücü, pişkin bir tavır içinde, ‘biz sanki kaçmasını bilmiyoruz. Kaçmıyoruz adam akıllı duruyoruz sizin yüzünüzden böyle oluyor’ ifadelerini kullandı. Motosiklet sürücüsünün polis ekipleri ile yaşamış olduğu bu diyalog ise kameralara yansıdı.

    “Tek kişili bir araç ama hava çok sıcaktı”

    Denetimler esnasında kiralamış oldukları scooter’a 3 kişi bindikleri gerekçesi ile ceza uygulanan Baran Arslan ise, “Scooter’a üç kişi bindik. Tek kişili bir araç ama hava çok sıcaktı. Minibüs yerine scooter ile gelmek istedik. Allah’a şükür başımıza bir şey gelmedi. Şu anda biraz gerginim. Bu durum biraz komik. Bir daha binmem. Zaten beni üç kişi binmek için zorladılar” ifadelerini kullandı.

  • Asırlık ağaç hasar oluşturdu

    Asırlık ağaç hasar oluşturdu

    Edinilen bilgilere göre, Yeni Mahalle Haşim Benli Bulvarı üzerinde tadilatı devam eden Arifağa Camii bahçesinde bulunan asırlık çınar ağacının ana dalları kırıldı. Kırılan dallar park halindeki iki otomobilin üzerine düştü ve araçlarda zarar meydana geldi.

    Yağmur ve rüzgarın da şiddetiyle, Arifağa Camiinin bahçesindeki çınar ağacının ana dallarından bir tanesi gövdesinden kırılarak büyük bir gürültüyle cadde üzerinde park halindeki araçların üzerine düştü. 43 EF 021 plakalı aracın çatısı çöktü, camları patladı, 43 ACK 090 plakalı aracın da kaput, ön cam ve tamponları hasar gördü.

    Polis yaşanan olay ile ilgili soruşturma başlattı.

  • Selçuklu’nun izlerini arama çalışmaları

    Selçuklu’nun izlerini arama çalışmaları

    Anadolu Selçuklu döneminin ünlü saraylarından biri olan Kayseri’deki Keykubadiye Sarayı’nda kazı çalışmaları sürüyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. Ali Baş başkanlığında devam eden çalışmalarda Selçuklu’ya dair yeni gelişmeler için kazılara devam ediliyor. Kayseri Şeker Fabrikası içerisinde bulunan Şeker Gölü’nün yanındaki Keykubadiye Sarayı’ndaki çalışmalarda Anadolu Selçuklu döneminin saray yaşantısı ile ilgili bulgular da ortaya çıkarken, Tonozlu yapı çevresinde bulunan divanhane hakkında da daha detaylı bilgi edinilecek çalışmalar yapılıyor.

    Çalışmalarda hamam olduğunu düşündükleri yapıya ulaştıklarını söyleyen Kazı Başkanı Prof. Dr. Ali Baş, “Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Selçuk Üniversitesi adına Kayseri Keykubadiye Sarayı kazısını yürütüyoruz burada. Bu yılki çalışmalarımız Temmuz ayı başlarında başladı ve devam ediyor. Biz öncelikle tonozlu yapı diye bahsedilen ‘büyük köşk’ diye de isimlendirilen yapının etrafındaki çalışmalarımızı tamamlamaya çalışıyoruz. Bizim için önemliydi çünkü yönetim birimi, divanhane dediğimiz birim bu yapının etrafında 2021 yılında ortaya çıkmıştı. 2022 yılında alanı genişlettik ve daha farklı birimlerle karşılaştık. Bu sene de bütünüyle etrafı açıp başka hangi tür yapılar olup olmadığına karar vermeye çalıştık. Geçen sene açtığımız alanın birisini biraz daha genişleterek hamam olduğunu düşündüğümüz bir mekanımız var. Orada hamam mimarisi açısından güzel bir alan. Hatta geçen sene yine çok sayıda künklerinin olduğundan bahsetmiştik. Hamama ya da farklı yönlere doğru giden künkler vardı” dedi.


    Baş, tahribatların çok fazla olduğunu fakat Selçuklu’nun izlerini arama çalışmalarının da devam edeceğini söyleyerek, “Bu sene yaptığımız çalışmalarda özellikle yapının kuzeyine doğru yürüttüğümüz çalışmalarda şimdiye kadar geç dönem dediğimiz erken zamana kadar giden ve Selçuklu zamanına kadar olan çok sayıda duvarla karşılaştık. Bu duvarlarda farklı malzemeler çıkıyor el sanatları ürünleri ve küçük buluntular çini seramik anlamında ama bizim burada en büyük şanssızlığımız özellikle küçük buluntular açısından çok fazla tahribata uğramış olması. Yani neredeyse sağlam kalabilecek ya da denebilecek özellikte buluntu ele geçmiyor birkaç örnek dışında. Selçuklu sonrasında çok büyük tahribatın olduğunu gösteriyor bize burada. Özellikle geçen yüzyılın başlarından itibaren daha da fazla gibi ki biliyorsunuz burada 1950’li yıllardan itibaren şeker fabrikasının kurulmasıyla birlikte lojmanların vesaire inşa edilmesi var.

    Bu süreçte de herhalde üstteki yapının taşları sökülüp götürülmüş olmalı. Alttan temeller çıkar düşüncesiyle kazımıza devam ediyoruz ama alttan da gelen temeller geç dönemin temelleri. Yani Selçuklu temellerine çok rastlayamadık bu anlamda. Geçen sene ve önceki sene yaptığımız çalışmalarda özgün Selçuklu temelleri bulmuştuk ama bu sene henüz daha kazdığımız alanda tabi ne olduğunu bilmiyoruz alanın devam ediyor mimari anlamda Selçuklu izlerini yakalayamadık. Çalışmalarımız Ekim ayı ortalarına kadar sürecek. Belki burada biraz daha devam edip, önceki senelerde kazı yaptığımız 4 kemerli yapı diye bahsettiğimiz yapı çevresinde önümüzdeki günlerden itibaren burada çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.