Etiket: güncelhaberler

  • Yaşayan asırlık çınarlar buluştu

    Yaşayan asırlık çınarlar buluştu

    Hendek’in Kemaliye Mahallesi’nde yaşayan Mustafa Akar 100 yaşına girdi. Ailesi ise asırlık çınara doğum günü düzenledi. Doğum gününde ilçede yaşayan 100 yaşındaki Akar ile 98 yaşındaki Rüştü Çürüksulu bir araya geldi. Asırlık iki insan anılarını yad etti. Uzun yaşamanın sırrının ‘hiçbir şeyi kafaya takmamak’ olduğunu söyleyen Akar, tükettiği yiyeceklere de değindi. Rüştü Çürüksulu ise babasından kendisine Kuvayi Milliye hastalığı geçtiğini ve bu sebeple 17 yaşında Kuvayi Milliye Derneği’ne üye olduğunu anlattı. İkili arasında geçen sohbetin ardından Çürüksulu, 100’üncü yaşına giren Akar’a, Atatürk rozeti armağan etti.

    “Bu kadar uzun yaşamamın sırrı hiçbir şeyi kafaya takmamak”

    1923 yılında Giresun’da doğan ve İstanbul’da da uzun yıllar yaşayan Mustafa Akar, “Ben Giresunluyum, orada doğdum ve büyüdüm. Ortaokulu orada bitirdim. 1944 yılında asker oldum, 33 ay 24 gün askerlik yaptım. Ağabeyim 46 ay yaptı. Ben 1923 doğumluyum o 1921’li. 2 yaş fark vardı ağabeylimle, geri kalan kardeşlerimle 3’er yaş fark var. Belki bu yaşa kadar gelmemin sebebi hiçbir şeyi kafaya takmamış olmamdır. Ben sabah kahvaltısında; peynir, zeytin, domates, yumurta ile tahin ve pekmez yiyorum. Yatarken yemek yemiyordum. Yatmadan 2 saat önce yerim, yatacağıma yakın yoğurt yerim” dedi.

    “Babamdan bana Kuvayi Milliye hastalığı geçti”

    1925 yılında Hendek’te dünyaya gelen Rüştü Çürüksulu ise, “1925 yılında Hendek Başpınar Mahallesi’nde doğdum. İlk mektebi Hendek’te bitirdim. Babam benim eski askerlerden, ondan Kuvayi Milliye hastalığı geçti. Askere gitmeden önce 17 yaşındayken yazılmıştım. Sonrasında İzmit’e gittim orada Kuvayi Milliye’de görev aldım. 1986 yılına kadar İzmit’teydik” diye konuştu.

  • Atölyeden dünyaya ihracat yapıyor

    Atölyeden dünyaya ihracat yapıyor

    Kocaeli’nin Gebze ilçesinde ikamet eden ve inşaat maketleri yaparak geçimini sağlayan Hasan Kurt, yaklaşık 14 yıl önce ahşap kuş kafesi yapımına başladı. Kısa sürede işin tüm inceliklerini öğrenen Kurt, birbirinden güzel ahşap kafesler üretti. Kurt’un el emeği göz nuru ahşap kuş kafesleri hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük ilgi görüyor.

    “Müşterilerim memnun”

    Uzun süre inşaat maketleri yaptığını söyleyen Kurt, “Teknolojiye yenik düştük. 14 yıl önce bir arkadaşımızın vesilesiyle bu kafes işine girdik. Yurt içi olsun, yurt dışı olsun birçok yere gönderiyorum. Siparişe göre hazırlıyorum. Müşterilerim memnun. Herhangi bir sorun yaşamadım. Ben fabrikasyon üretim bandı istemiyorum, kaliteyi düşürüyor. Belki kazancı fazladır ama o sanatsal bir doyuma ulaşamıyor insan. Sosyal medya kullandığım için yurt dışı müşterilerime de ulaşmam kolay oluyor. Farklı ülkelere çalışıyorum. Çok yoğun değil ama yeterli benim için” dedi.

    “Keyif alıyorum”

    Çırak yetiştiremediğini ifade eden Kurt, “Çırak yok, yapan yok. Gençler daha çok kolay para, az çalışıp daha çok kazanmaya yöneliyorlar. Ben keyif alıyorum burada. Bazen çok yoruluyorum. Bazen uzun saat uğraşıyorum ama değiyor. Bir ürünü çıkardığım zaman o haz başka oluyor, böyle çıkıp seyrettiğim zaman. Öyle devam ediyoruz bakalım” diye konuştu.

    “Daimi müşterilerim var”

    Kafes yapımı için fırınlanmış çam ve maun ağaçlarını kullandığını ifade eden Kurt, “Malzeme kalitesinden ödün vermediğimiz zaman bize dönüşü olumlu oluyor. Ucuz yaptığımız zaman bir kere satış yaparız, müşteri memnun olmadığı zaman devamı gelmez. Yaklaşık 12 yıldır sürekli müşterilerim var. Onlar başkalarına tavsiye ediyor. Kazancımız o şekilde daha güzel oluyor” dedi.

    “O zaman başlamıştı yurt dışı hikayemiz”

    Yaklaşık 8 yıldır yurt dışından sipariş aldığını kaydeden Hasan Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Bir internet sitesinde ürünümü yayınlamıştım. Telefonum çaldı, arayan numara değişikti. Tabii o zamanlarda bu dolandırıcılık olayları popülerdi. Çok önemsemedim ama ısrarla arayınca telefonu açtım. Bir kadındı, ‘Numara değişik. Nereden arıyorsunuz?’ dedim. ‘Amerika’dan arıyorum. Kafesinizi internet sitesinde gördüm. Bu üründen almak istiyorum’ dedi. Nasıl göndereceğimi bilmiyordum. ‘Siz hazırlayın. Yurt dışına çalışan kargo var ona teslim edersiniz’ dedi. Ürün bedelini de internet üzerinden göndermişti. O zaman başlamıştı yurt dışı hikayemiz. Genelde İran ve Arap ülkeleri dediğimiz ülkelere gönderiyorum. O ülkelerde kuş beslemek popüler. Oralara gönderim sağlıyorum ara ara.”

  • Kilise Camii ihtişamıyla turistleri cezbediyor

    Kilise Camii ihtişamıyla turistleri cezbediyor

    Binlerce yıllık tarihe sahip Kapadokya’nın giriş kapısı Aksaray’da 1638 yıl önce İmparator Theodosius tarafından Aziz Gregorius Theologos adına yaptırılan kilise,

    1924 yılında camiye çevrilerek “Kilise Camii” adını aldı. Ayasofya’yı andırdığı için “Küçük Ayasofya” olarak da adlandırılan Kilise Camii, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Hitit, Asur, Pers, Roma, Bizans ve daha birçok medeniyete ev sahipliği yapan Aksaray’ın Güzelyurt ilçesinde bulunan Kilise Camii, son yıllarda evlenen çiftlerin de düğün fotoğrafı için gözde mekanlarından oldu.

    Aksaray’a 38 kilometre uzaklıktaki Güzelyurt ilçesinde bulunan kilisenin camiye çevrilmesiyle çan kulesi minare haline getirildi. Kilise Camii’nin apsisinde bulunan ve üzeri kök boyayla boyanmış ikonastasis, kilisenin camiye çevrilmesiyle yerinden taşınarak mihrap olarak düzenlendi. Caminin bahçesindeki şapel misafirhane olurken, depo, fırın ile şifalı olduğuna inanılan ve 35 basamak merdivenle inilen “Ayazması” isimli su kuyusu da bulunuyor. Ortodoks mezhebinin kurucularından Aziz Gregorius’un yaşadığı Güzelyurt Manastır Vadisi’nde birçok din adamı yetiştiği bilinirken, “Küçük Ayasofya” olarak da bilinen Kilise Camii bölgede yaşayan Hristiyanlar için önemli bir din merkezi olarak görüldü.

  • Depremden sonra tespihlere talep arttı

    Depremden sonra tespihlere talep arttı

    Deprem felaketinden sonra depremzedeler, çeşitli özelliklere sahip tespihlere yönelerek, depremin stresini ve olumsuzluklarını atacaklarını düşünüyor. Tespih dükkanlarında yoğunluk artarken, tespih üreticileri ve satıcıları vatandaşların talebini karşılamakta güçlük çektiklerini ifade ettiler.

    “Depremden sonra biz de sıkıntılar yaşadık”

    Asıl elektronikçi olmasına rağmen dede mesleği olduğu için tespih işini yaptığını belirten Adil Dağ, “3. kuşak bir tespihciyim ve dede mesleğini yapıyorum. Normalde mesleğim elektronikçiyim. Depremden sonra biz de bayağı sıkıntılar yaşadık. Yıkıcı bir deprem olduğu için dükkanlarımız 2-3 ay gibi bir süre kapalı kaldı” dedi.

    “Depremden sonra psikolojimiz bozuldu ve tespihe yöneldik”

    İnsanların depremden sonra tespihe yöneldiğini ve en çok akik taşından yapılan tespihe talep olduğunu söyleyen Dağ, “Depremden sonra psikolojimiz bozuldu, psikolojimiz bozulduğu için de bazı tespihlere yöneldik. Bazı özellikler var. Mesela akik taşı, insan vücudundaki elektriği boşaltıp kan dolaşımını sağladığı ve stresi yok ettiği için şu anda tespihte en çok kullanılan taşlardan birisidir” ifadelerini kullandı.

    “Herkesin elinde en az bir tane tespih var”

    Yıkıcı depremin ardından tespih kullanan vatandaşların arttığını ve satıcıların taleplere yetişmeye çalıştığını aktaran Dağ, “Bizim şu anda meslekten çok kişi olduğu için depremden sonra tespihcilerde bayağı rağbet oluştu ve talepleri karşılamak zorlaştı. İster istemez milletimizin deprem dolayısıyla stresi olduğu için tespihe yönelmeye başladı. Herkes tespih çekiyor şu anda, gerçekten işimiz çok zor. 6 Şubat hepimiz için yıkıcı oldu ve vatandaşlarımız şu anda tespihe meyil etmeye başladı. İnsanlar stresini tespihle atmaya çalışıyor. Herkesin elinde en az bir tane tespih var” diye konuştu.

  • Adana terk edilmiş şehre döndü

    Adana terk edilmiş şehre döndü

    Ortadoğu’dan gelen Eyyam-ı Bahur sıcaklarının etkisini hisseden Türkiye’de havalar bir türlü soğumuyor. Türkiye’nin en sıcak illerinden biri olan Adana’da ise sabah erken saatlerinde bile hava çok sıcak. Aşırı nem ile birleşen havada Adanalılar nefes bile almakta güçlük çekiyor.

    Hissedilen sıcaklığın 50 dereceye vardığı Adana’da vatandaşlar çareyi şehri terk etmekte buldu. Şehrin en işlek caddelerinden biri olan Atatürk Caddesi’nde ne araç ne de insan görmek mümkün. Sıcaktan bunalan Adanalılar ya yaylaya ya da denize gittiği için sokak ve caddeler bomboş kaldı. Araç sesinden durulmayan caddeler şimdi sessizliğe büründü.

  • Demirkapı Yaylası’nda çadır kirliliği

    Demirkapı Yaylası’nda çadır kirliliği

    Geçmişte çarpık ve plansız yapılaşma ile gündeme Trabzon yaylaları bugünlerde çarpık ve gelişi güzel yapılan çadırlaşma ile gündeme geliyor. Dünyaca ünlü turizm merkezi Uzungöl’ü besleyen Haldizen Deresi’nin doğduğu Haldizen Vadisi son yıllarda yerli ve özellikle Arap turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. Haldizen Vadisi’nde bulunan bin 900 rakımlı Demirkapı Yaylası ise zengin florası ve bozulmamış doğası ile alternatif tatil arayanları ağırlıyor. Dört mevsim ziyaretçi akınına uğrayan ve Uzungöl ile Yedigöller bölgesine yakınlığıyla da dikkati çeken Demirkapı Yaylası’nda son yıllarda yöre sakinleri tarafından kurulan ve Arap turistlere kiralanan çadırlar görüntü kirliliği oluşturuyor. Dere kenarına kurularak kiralanan çadırlar özellikle gündüzleri Körfez ülkelerinden gelen turistlerin ilgisini çekerken, turizm bölgesindeki otel fiyatlarını yüksek bulan yerli turistler de çadırları konaklama amacıyla da kullanıyor. Bunaltıcı sıcaklardan kaçan Arap turistlerin tercih ettiği ve ahşap yapıları ile doğallığını ön plana çıkartan Demirkapı Yaylası’nda yaşanan çadır kirliliği görüntü ve çevre kirliliğine neden olduğu için tepki çekiyor.

    “Çadırlarla alakalı yapılan yapılar kesinlikle çok çirkin bir görüntü oluşturmaktadır”

    Haldizen Vadisi’ndeki çadırların çirkin bir görüntü oluşturduğunu belirten Uzungöl Turizmini Yaşatma Derneği Başkanı Metin İnan, “Bu bölgede son derece ilkel yöntemler derme çatma yapılar yapılarak doğal güzellikler bozulmaktadır. Bunlara karşı önlem alınması istiyoruz. Haldizen Vadisi Uzungöl’ün en önemli destinasyonlarından bir tanesi. Uzungöl’e gelen her insan Yedigöller mevkiine giderek orayı gezmek çay içmek ister. Orada çadırlarla alakalı yapılan yapılar kesinlikle çok çirkin bir görüntü oluşturmaktadır. Ortadoğulu misafirlerimizden aldığımız tavsiyeler üzerine oranın daha çok doğal ortamda kalarak insanların çay içebileceği ya da hangi kurumu ilgilendiriyorsa o kurumun orada bu tarz servisler vermek için yer yapması daha uygundur diye düşünüyoruz” dedi.

    “Çadır gibi turizmde böyle şeylerin konuşulmasını kesinlikle istemiyoruz”

    Uzungöl Platformu Koordinatörü Abdullah Özen ise “Kesinlikle biz çadır turizmi gibi şeylerin yörede konuşulmasını istemiyoruz. İnsanlar bunu teşvik edilmeden önce hiç olmazsa bölgesel imar planı çalışmaları yapılaraktan vatandaşlar eğitilerek hem de onlara destek verilerek doğaya uygun yapılar yapılarak bölgeyi daha temiz saklayabiliriz. 1960 yılında Uzungöl belediye olmuş aradan 63 yıl geçmiş halen bir imar planımız yok.

    Bu inanılmaz kötü bir şey. Haldizen bölgesi şimdiden başladıysa bunun önleminin alınması lazım. Oraya kırsal yapılaşma şartlarının getirildiği imar planının detayları neler ise çadır ve bütün herşeyin ortadan kaldırılıp aslına ve doğaya uygun sürdürülebilir bir turizmi bizler yapmak için hazırız” ifadelerini kullandı.

  • Çekirdeksiz üzüm hasadı başladı

    Çekirdeksiz üzüm hasadı başladı

    Denizli’nin buldan ilçe Bölmekaya Mahallesi’nde geçtiğimiz dönemlerde ekilen Süperior cinsi çekirdeksiz üzümlerin hasadı başladı. Geçtiğimiz senelere göre üretimde yaşanılan mevsim sorunlarından kaynaklı düşüş olsa da kalitesini kanıtlamış olan üzümler vatandaşların sofrasına gelmek için toplandı. Hassas ve narin kabuğuyla bilinen süperior cinsi üzümler az ilaçlanan organik bir üzüm olarak da biliniyor. Buldan ilçesinin üzümlerinin kaliteli ve tat olarak çok lezzetli olduğunu söyleyen firma sahibi alıcı Halil Eryılmaz, “Ürünlerimizi ihracata, iç piyasaya ve askeriyeye gönderiyoruz. Turfanda olduğu için talep çok yüksek. Az ve zor yetişen bir üzüm cinsi. Ancak yeni dikimler hızla yapılarak üretimi her geçen yıl artmaktadır” dedi.

    “Kendine has tat ve kokusu var”

    Süperior cinsi üzüm bağı sahibi Buldan Bölmekaya mahallesinden üretici Ramazan Uğuz’da erkenci çeşit Süperior üzümü, şeker hastalarına ve doğal üzümü sevenlere tavsiye ettiklerini dile getirerek “Hormonsuz ve ilaçlaması az olduğu için tavsiye ediyoruz. Şeker oranı düşük ancak lezzeti ve kokusuyla çok sevilerek tüketiliyor. Kendine has bir tat ve kokusu var. Bu yıl rekolte düşük ancak kalite çok yüksek. Rekoltenin düşük olması dolayısıyla fiyatlar iyi. Tüketicilerimiz iyi tarım uygulamaları yaparak yetiştirdiğimiz üzümleri gönül rahatlığıyla tüketebilirler” ifadelerini kullandı.
    Üzüm üreticilerine bereketli bir sezon geçirmelerini temenni ettiklerini dile getiren Buldan Ziraat Odası Başkanı Muammer Al “Üzüm hasadımız başladı. Bu sene çiftçimiz için zor bir yıl oldu. Çok zor şartlar altında ürününü üretti. Bu yılki meteorolojik durumlardan dolayı ürün kaybı var. Yüzde otuz ila kırklara varan rekolte kayıpları görülüyor. Vatandaşlarımızdan üreticiye sahip çıkmalarını istiyoruz. Yüksek enflasyon ve girdi maliyetlerinin artması nedeniyle üreticimiz zor şartlarda üretim yapıyor. Üreticiye sahip çıkmazsak, ürününe gereken değeri vermezsek, gelecek yıllarda bu ürünler yetişmeyebilir. Enflasyon şartları çiftçimizin kazancını elinden alıp gidiyor. Ayrıca üreticilerimizden de ricamız, zor şartlarda ürettikleri ürünlerine sahip çıksınlar, kıymetini bilsinler. Spekülatif haberlere inanmasınlar. Süperior cinsi üzüm hormonsuz bir üzümdür, zaten bünyesinde hormon barındırmama özelliği bulunuyor. Şeker hastaları rahatlıkla yiyebilir. Yeni sezonumuzun üzüm üreticilerimize ve ülkemize hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum” dedi.

    Buldan İlçe Tarım ve Orman Müdürü Serdal Uğur’da yaptığı açıklamada, Buldan’da toplam 37 bin 364 dekar alanda üzüm yetiştiriciliği yapıldığını, dekarda bin 400 kilogram çekirdeksiz üzüm yetiştirilirken, yine bir dekarda 2 bin 300 kilogram çekirdekli üzüm yetiştirildiğini belirtti. Bu yılki soğuk zararı ile ilkbahar yağışlarının sürekli ve bol olması, mildyö ve külleme hastalıklarının yoğunluğundan dolayı 2022 yılına göre yüzde otuz ila kırk dolayında verim kaybı yaşandığını ancak kalitenin yüksek olduğunu gözlemlediklerini ifade etti.

  • Instagram mesaj isteklerini sınırlıyor

    Instagram mesaj isteklerini sınırlıyor

    Instagram, istenmeyen mesajları engellemek amacıyla fotoğraflara ve metinlere yeni sınırlar getiriyor.

    Sosyal ağ, diğer şeylerin yanı sıra, onları takip etmiyorsanız gönderenleri tek bir mesajla sınırlamayı sağlayan daha katı mesaj isteği politikalarını uygulamaya koymaya hazırlanıyor.

    Artık sizin takip etmediğiniz ve size mesaj gönderen kullanıcının birden fazla mesaj gönderebilmesi için sizin mesaj isteğini kabul etmeniz gerekecek.

    Öte yandan takip etmediğiniz kullanıcılar artık fotoğraf, video veya sesli mesaj gönderemeyecek.

    Instagram yeni DM kısıtlamalarını Haziran ayı sonunda test etmeye başladı.

    Şirketin halihazırda spam ile mücadele etmek için, sakıncalı anahtar kelimeler ve emoji içeren mesajları gizleyen “Gizli Kelimeler” aracı da dahil olmak üzere bazı araçların yer aldığı kaydedildi.

  • Threads için çanlar çalıyor

    Threads için çanlar çalıyor

    Meta’nın Twitter rakibi uygulaması Threads, kullanıcıları elinde tutmakta zorlanıyor.

    Pazar araştırma firmaları Similarweb ve Sensor Tower’ın verileri, Twitter’ın yönetimini çevreleyen kaosun yarattığı açıklıktan faydalanmaya çalışan Meta’nın karşılaştığı zorlukları belirtti.

    Sensor Tower’a göre 31 Temmuz itibariyle Threads’in günlük aktif kullanıcı sayısı lansmana kıyasla %82 azaldı ve her gün sadece sekiz milyon kullanıcı uygulamaya erişiyor. Sensor Tower’a göre bu sayı, günlük aktif kullanıcı sayısının yaklaşık 44 milyona ulaştığı uygulamanın piyasaya sürülmesinin ertesi gününden bu yana görülen en düşük sayı.

    Sensor Tower, insanların uygulamayı daha az sıklıkta açtığını ve orada daha az zaman geçirdiğini de sözlerine ekledi.

    Şirketin bildirdiğine göre, Threads kullanıcıları ilk gün uygulamayı ortalama 14 kez açtı ve ortalama 19 dakikalarını uygulamada gezinerek geçirdi. Ancak ay sonunda bu rakamlar keskin bir düşüş gösterdi.

    Sensor Tower’da kıdemli analist Abe Yousef, 1 Ağustos itibariyle Threads’in günlük ortalama harcama süresinin günde sadece 2,9 dakikaya düştüğünü ve insanların uygulamayı kullanarak günde sadece 2,6 oturum açtığını söyledi.

    En sert düşüş Threads’in lansmanından hemen sonraki iki hafta içinde gerçekleşti. Ancak yeni veriler düşüşün nasıl devam ettiğini ve etmekte olduğunu gösteriyor.

    Sensor Tower’a göre Threads’in günlük aktif kullanıcı sayısı her gün yaklaşık %1 oranında düşmeye devam ediyor.

    Şirketin geçen ayki kazanç çağrısında konuşan Meta CEO’su Mark Zuckerberg, uygulama konusunda “oldukça iyimser” olduğunu söyledi.

    Zuckerberg, “İlk günden itibaren eşi benzeri görülmemiş bir büyüme kaydettik ve daha da önemlisi her gün beklediğimden daha fazla insanın geri geldiğini görüyoruz. Şimdi de elimizde tutmaya ve temel unsurları geliştirmeye odaklandık. Bundan sonra da topluluğu mümkün olduğunu düşündüğümüz ölçekte büyütmeye odaklanacağız.” diye konuşmuştu.

    Threads, kullanıcılar ile kısıtlı özelliklerle buluştu ve daha sonra ters kronolojik içerik akışı, uygulamanın masaüstü sürümü ve doğrudan mesajlar gibi çok talep edilen araçları ekleme sözü verdi.

    10 Temmuz’da Zuckerberg, 100 milyondan fazla kişinin Threads’e kaydolduğunu ve bunun da Threads’i tarihin en hızlı büyüyen uygulamalarından biri haline getirdiğini duyurmuştu.

    Şirketin, kullanıcıların ilgisini canlı tutabilecek “elde tutmayı sağlayan özellikler” eklemek için çalıştığı bildirildi.

  • X’ten bir yeni özellik daha

    X’ten bir yeni özellik daha

    Elon Musk, açtığı yayında ofisi gösterirken X’in yeni özelliğini de test etmiş oldu.Bu yeni özellik sayesinde artık X üzerinden canlı yayın açabileceksiniz. Platform daha önceden canlı yayın desteğini “Periscope” platformu ile veriyordu. Artık bu platforma gerek duymadan X üzerinde canlı yayın yapılabilecek.
    Musk, özelliği duyuran gönderisinde “Canlı video artık oldukça iyi çalışıyor. Gönderi paylaşırken kameraya benzeyen düğmeye dokunmanız yeterli” ifadelerini kulland