Etiket: güncelhaberler

  • Havuz ve deniz keyfiniz kabus olmasın

    Havuz ve deniz keyfiniz kabus olmasın

    Yazın sık görülen kulak ve burun hastalıklarına dikkat çeken Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hüsamettin Olgun, hastaların özellikle şiddetli kulak ağrısı, kulakta şişlik ve akıntı, kulak çınlaması, işitme kaybı, baş dönmesi gibi şikayetlerle doktora müracaat ettiğini söyleyerek, “Havuz ve denizlerden alınan mikroplu su, dış kulak yolunda hızla yayılmakta ve zarı da etkileyerek şiddetli ağrı, tıkanıklık ve işitme kaybına yol açmaktadır. İltihaplı durum, ilerlemesi halinde kulak zarını delerek orta ve iç kulağa, hatta beyne ulaşıp; menenjit ve ansefalite yol açabilir. Daha önceden kulak zarında delik olan hastalar için bu durum daha da önemli, çünkü mikroplu su direkt olarak orta kulağa, iç kulağa, kulak sinirine ve beyne ulaşabilir. Dikkat edilmemesi ve önlem alınmaması durumunda iltihap ilerleyebilir ve müzminleşebilir. Kalıcı sağırlıkla da sonuçlanabilir” dedi.

    Orta kulak basınç travması (dalmaya bağlı), allerjik rinit, sinüzitler, hijyenik olmayan gıda tüketimine bağlı boğaz ve yemek borusu, mide ve barsak enfeksiyonları da yaz döneminde artış göstermekte olduğunu ifade eden Olgun, “Temiz olduğundan emin olmadığımız yerlerde havuz ve denize girmemeliyiz. Klorla dezenfekte edilen havuza girmemeliyiz. Hijyenik olmayan gıdaları tüketmemeliyiz. Aşırı güneşte fazla kalmamalıyız. Dengeli beslenmeli ve bol sıvı tüketmeliyiz. Spor yapmalı ve uykumuza dikkat etmeliyiz. Kulaklarımızı gelişigüzel cisimlerle karıştırmamalıyız. Dış kulak yolu orta kulak iltihabı oluştuğunda ilerlemeden acilen bir KBB uzmanına başvurulmalı” diye uyardı.

  • Türkiye’nin en büyük seyir terası

    Türkiye’nin en büyük seyir terası

    Uluslararası Sakin Kentler Birliğince (Cittaslow) ‘sakin şehirler’ ağına dahil Erzurum’un Uzundere ilçesi birçok güzelliği ile özellikle yerli turistlerin ilgisini çekiyor. Uzundere ilçesindeki Tortum Gölü’nü izleyebilmek için sıcağa dayanıklı temperli cam ile döşenen ve kırılmaz özelliği bulunan seyir terasına çıkan turistler, 143 metre yükseklikten gölü izlemenin keyfini doyasıya yaşıyor. Türkiye’de özellikleri ile ilk ve tek olan cam teras, 12,3 metre uzunluğunda, 545 metre kare kapalı, 565 metrekare açık alana sahip. Cam seyir terasına çıkan bazı ziyaretçilerin, cam platformun üzerinde yürümek yerine kirişlerin üzerinde yürümeyi tercih ettikleri de gözlerden kaçmıyor.


    Geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda da oldukça fazla turiste ev sahipliği yapan cam teras, ziyaretçilerine yüksek adrenalin deneyimi de sunuyor. Pirinkayalar Geçidi’nde yapılan cam teras, turistlerin Karadeniz ve Doğu Anadolu ikliminin yaşandığı Uzundere’de tarihi yapıları görmenin yanı sıra doğal güzellikleriyle dört tarafı yüksek tepelerle çevrilmiş Tortum Gölü’nü izleme fırsatı buluyor. Erzurum’a 87 kilometre mesafede olan Uzundere, son zamanlarda birçok alternatif etkinlik ve doğal güzellikleriyle turizmin gözde merkezleri arasında yer alıyor.


    Erzurum ve Artvin tarafından yolculuk eden insanların cam seyir terasını görmelerinin bir şartı da geçtiğimiz aylarda hizmete giren Pirinkayaları Tüneli’ni değil dağ yolunu kullanmaları.

  • Dolgu ve botoksu uzmanlar yapmalı

    Dolgu ve botoksu uzmanlar yapmalı

    Son zamanlarda iyice artan ve kişinin özgüveninin artmasını sağlayan dolgu, botoks gibi uygulamalar uzman kişiler tarafından hijyenik ortamlarda yapılması öneriliyor. Dolgu ve botoks uygulamaları ile ilgili Plastik ve Estetik cerrahı Op. Dr. Sinan Kaya, önemli bilgiler verdi. Genç, canlı ve daha özgüvenli görünebilmek adına yapılan dolgu ve botoks işleminden bahseden Op. Dr. Sinan Kaya, “Çevresel faktörler, iş stresi, yaşın ilerlemesi gibi bazı durumlardan dolayı herkesin yüzünde bazı değişiklikler meydana gelmektedir. Özellikle yaş aldıkça yüz hatlarımızda daha net değişiklikler gözlenmektedir. Bizim en çok karşımıza çıkan bu değişimlerden biri daha doğrusu kişilerin en çok rahatsız olduğu durumlardan biri kırışıklıklardır.

    Alın çizgilerin netleşmesi, göz kenarlarındaki kaz ayakları dediğimiz çizgilerin artması, alt göz kapağını içine alan çizgiler, burun kenarında gülme hatlarındaki derinlikler, ağız kenarındaki oluklarda derinleşmeleri önlemek adına bir takım işlemler yapılmaktadır. Bu işlemlerle daha genç, daha canlı, daha kendine özgüvenli görünebilmek adına yapılan dolgu, botoks gibi işlemler son yıllarda çok fazla artmaktadır” dedi.

    “Botoks işlemi uzman kişiler tarafından uygulanmalıdır”

    Piyasada çok sayıda zararlı ürünün işlemler sırasında kullanıldığına dikkat çeken Op. Dr. Sinan Kaya, “Botoks, bildiğimiz gibi yüzdeki mimik hareketlerini sağlayan kasları geçici olarak bloke ederek, o kasların üzerinde bulunan derinin hareketini kısıtlama yöntemiyle uygulanan işlemdir. Bu işlem sayesinde daha önceki kırışıklıklar azalmakta ya da yaşa ve kırışıklık seviyesine göre tamamen kaybolmaktadır. Uygulama işlemi kolay gibi görünse de eğitim almış uzman kişiler tarafından yapılırsa mükemmel sonuçlar ortaya çıkacaktır. Önemli olan noktalardan biri de piyasada çok fazla yan sanayi olarak tabir edilen ürün var. Bu ürünler kullanılmazsa sıkıntıların önüne geçilmiş olacaktır. Botoks uygulaması tüm mevsimlerde belli aralıklarla yapılan bir uygulamadır. İşlem yapıldıktan sonra kontrollerinin yapılması da önerilmektedir” şeklinde bilgi verdi.

    “Dolgu, botoks gibi işlemler kişinin özgüvenini arttırmaktadır”

    En iyi şekilde hastanelerinde dolgu ve botoks işlemlerini yaptıklarını belirten Dr. Kaya, “Bir diğer işlem olan dolgu, derinin hacim ve canlılık kaybına uğradığı dönemlerde uygulanmaktadır. Örneğin, dudak hacmi küçük olan bir kadına dolgu işlemi yapıldığında dudak hacmi büyüyecek ve daha dolgun daha canlı bir görünüme kavuşacaktır. Yine aynı şekilde gülme hattı dediğimiz hatlarda çukurlaşma olduğu zamanlarda dolgu işlemi rahatlıkla yapılmaktadır. Yüzde bazı bölgelerde çökme olduğu yerlerde de bu işlem yapılmaktadır. Dolgu da botoks gibi her mevsim uygulanabilen bir işlemdir. Yine uzmanlar tarafından hijyenik ortamlarda yapılması gerekmektedir. Piyasada birçok ürün bulunsa da biz hastanemizde en kaliteli olan ürünü hijyenik ortamda uygulamaktayız. Şimdiye kadar hiç karşılaşmamış olsak da herhangi bir komplikasyonda müdahale edebilecek uzman kişiler tarafından yapılmalı. Dolgu, botoks gibi işlemler kişinin özgüvenini arttırmaktadır” ifadelerini kullandı.

  • AirPods Pro’ya yenilikler

    AirPods Pro’ya yenilikler

    Apple’ın bir sonraki AirPods Pro modeli, sıcaklık sensörüne sahip olabilir. Şirketin ayrıca, yeni işitme sağlığı özellikleri üzerinde çalıştığı ifade ediliyor.

    Bloomberg’in haberine göre, Apple, AirPods Pro’yu bir işitme cihazı olarak konumlandırmayı düşündüğü aktarıldı. Ayrıca cihazın içine yerleştirilen sensör yardımıyla kullanıcının vücut sıcaklığının ölçülebileceği aktarıldı.

    Geçtiğimiz yıl ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA)’nın reçetesiz alışverişi daha kolay hale getirmesiyle birlikte, şirketin kullanıcılara yönelik AirPods Pro’yu işitme cihazı olarak pazarlama stratejisi üzerinde çalıştığı belirtiliyor.

    Apple’ın bu amaçla geleneksel işitme cihazları üzerinde çalışmış mühendisleri işe aldığı ifade ediliyor. Apple’ın üzerinde çalıştığı bir diğer yeni özellik ise kulaklıkların vücut sıcaklığını ölçebilmesidir.

    Apple’ın dijital saatleri Watch Series 8 ve Ultra serilerinde kullandığı sıcaklık ölçme sensörünü kulaklığa taşımayı hedeflediği belirtildi.

    Şirketin kulak üzerinden vücut sıcaklığının daha doğru okunabileceğini düşündüğü aktarıldı.

    Bu özelliklerin birkaç ay içerisinde geleceği tahmin ediliyor. Daha yakın bir zamanda ise Apple’ın AirPods Pro’yu USB-C şarj girişiyle güncellemeyi planladığı bildirildi.

    Bunlar arasında aramalarda kendinizi sessize almak için yeni bir düğme basma işlevi ve cihaz geçişlerinde iyileştirmeler bulunacağı belirtildi.

    Ayrıca haberde, Apple’ın ikinci nesil AirPods’un fiyatını kalıcı olarak 99 dolara, şu anki 129 dolarlık fiyatından düşürerek Samsung, Sony ve Amazon gibi düşük maliyetli seçeneklere karşı daha rekabetçi hale getirebileceği ifade ediliyor..

  • İYİ Parti’nin A takımı belli oldu

    İYİ Parti’nin A takımı belli oldu

    Eski MHP’li Oktay Vural Siyasi İşler Başkanı, Ayfer Yılmaz da Genel Sekreter olurken Prof. Kürşad Zorlu Parti Sözcülüğü görevini sürdürecek.

    Uğur Poyraz ve Ümit Dikbayır’ın listede olmaması dikkat çekti.

    YENİ BAŞKANLIK DİVANI

    21 üyeden oluşan yeni Başkanlık Divanı şöyle:

    Siyasi İşler Başkanı: Oktay Vural

    Genel Sekreter: Ayfer Yılmaz

    Teşkilat Başkanı: M. Satuk Buğra Kavuncu

    Mali İşler Başkanı: M. Cem Özdemir

    Kurumsal İlişkiler Başkanı: Şükrü Kuleyin

    Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı: Ahmet Zeki Üçok

    Seçim İşleri Başkanı: Sedat Aksakallı

    Uluslararası İlişkiler Başkanı: M. Naci Cınıslı

    Türk Dünyası ve Yurtdışı Türkler Başkanı: Ayyüce Türkeş

    Göç ve Sığınmacı Politikaları Başkanı: M. Tolga Akalın

    Yerel Yönetimler Başkanı: Burak Akburak

    Medya İlişkileri Başkanı ve Parti Sözcüsü: Kürşat Zorlu

    Ekonomi Politikaları Başkanı: Bilge Yılmaz

    Kalkınma Politikaları Başkanı: Ümit Özlale

    Araştırma ve Veri Yönetimi Başkanı: Birol Aydemir

    Milli Güvenlik Politikaları Başkanı: Ali Demir

    Eğitim Politikaları Başkanı: Sevinç Atabay

    Toplumsal Politikalar Başkanı: Ece Güner

    Kadın Politikaları Başkanı: Ünzile Yüksel

    Şehircilik Politikaları ve Afet Yönetimi Başkanı: Türker Yörükçüoğlu

    Parti İçi Eğitim Başkanı: Ayşe Sucu

  • TÜRKSOY’da yeni atama

    TÜRKSOY’da yeni atama

    TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcılığı görevine atanan Sayit Yusuf için TÜRKSOY Genel Sekreterliğinde düzenlenen devir teslim törenine Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı ile Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim’in yanı sıra çok sayıda yabancı misyon temsilcisi katıldı.

    “Bu kutsal görevi layıkıyla yerine getireceğinizden hiçbir şüphemiz yok”

    Burada konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, her değişimin yeni bir başlangıç olduğunu ifade ederek, “Bu başlangıç inanıyorum ki TÜRKSOY için yepyeni bir sayfa açacak. Bugün TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcılığı bayrağını devralacak kişi her birimizin çok yakından tanıdığı, Türk dünyası sevdalısı Sayit Yusuf’tur. Kendisi Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un önerisiyle TÜRKSOY üyesi ülkelerin kültür bakanlıklarının destekleriyle yeni görevine başlıyor. Bu kutsal görevi layıkıyla yerine getireceğinden hiçbir şüphemiz yok. Sayit Yusuf, tüm ömrünü Türk dünyasına adamış değerli bir bürokratımızdır. Orta Asya’dan Balkanlara tüm Türk dünyasında tanınmakta ve sevilmektedir. Tekrar Hayırlı olmasını diliyorum. Kariyeri 30 yılı aşkın bürokrasi tecrübesi, Türk dünyasının her köşesinde bugüne kadar yürttüğü çalışmalar aslında TÜRKSOY bünyesinde yapacağı çalışmalarında müjdecisidir” açıklamasında bulundu.

    “Dünyada barış ve huzurun yayılması noktasında hepimize düşen önemli görevler var”

    Türk Dünyası sesinin giderek umut ışığı olarak yayıldığını dile getiren Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Serdar Çam ise, “Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurulmasıyla birlikte başlayan süreç içinde coğrafyamızda pek çok acı ve sıkıntılı hadiseler yaşandı ve yaşanıyor. Bunların çözümü noktasında Türkiye Cumhuriyeti ve Ankara Hükümeti önemli gayretler sarf ediyor. Bu çerçevede başta TÜRKSOY olmak üzere bu teşkilatlarımızın daha önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Dünyada barış ve huzurun yayılması noktasında hepimize düşen önemli görevler var. Toplantılar, festivaller, etkinlikler ve tanıtımlar güzel ama bu ailenin daha sık bir araya gelerek çözümler üretmesi, katma değerler üretmesi ve stratejik bir takım çalışmalar yapması noktasında inşallah bu dönemin daha verimli geçmesi gerektiğine hepimiz inanıyoruz, güveniyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

    Konuşmaların ardından eski Genel Sekreter Yardımcısı Bilal Çakıcı ile göreve yeni atanan Sayit Yusuf, birbirlerine çiçek takdim etti.
    Programın sonunda ise devir teslim töreninin anısına hatıra fotoğrafı çekildi.

  • Arı sandılar mermi çıktı

    Arı sandılar mermi çıktı

    Niğde’de ailesinin arı soktuğu zannettiği 2 yaşındaki çocuğun yorgun mermiyle yaralandığı belirlendi. Mermi, Kayseri Şehir Hastanesindeki ameliyatla çıkarıldı.

    Merkeze bağlı Dündarlı beldesi Cumhuriyet Mahallesi’nde yaşayan Pala ailesinin tek çocuğu 2 yaşındaki İsmail Pala, 2 Temmuz’da evlerinin avlusunda oynadığı esnada sol omzundan giren yorgun mermi ile yaralandı.

    Önce arı soktuğu zannettiği oğlunun yaralandığını fark eden anne Rabia Pala’nın (19) haber vermesi üzerine gelen ambulansla Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan çocuk, ilk müdahalesinin ardından Kayseri Şehir Hastanesine sevk edildi.

    Burada çocuk cerrahi bölümünde ameliyatla vücudundaki mermi çıkarılan ve hayati tehlikeyi atlatan İsmail Pala’nın servisteki tedavisine devam ediliyor.

    Anne Rabia Pala, olay esnasında oğlunun kuzenleriyle evin avlusunda oynadığını söyledi.

    Kendisinin de yanlarında bulunduğunu dile getiren Pala, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bir ses geldi. Ondan sonra çocuğum ağlamaya başladı. Benim aklıma hiç böyle bir şey gelmedi. Arı soktu sandım. Kucağıma aldım, eve geçip balkona çıkarttım. Ondan sonra kıyafetlerini çıkarttım. Baktım omuzu kanıyordu. Kıyafetleri delmiş, geçmiş. Hemen aklıma mermi geldi. Amcamı ve eşimi çağırdım, sonra da ambulansı çağırdık.”

    Kapının önünde oynarken böyle bir olayın yaşanmasının çok üzücü olduğunu belirten Pala, “Bizim canımız yandı, başkasının canı yanmasın. Ucuz atlattık. Eğer kurşun orada durmayıp kalbine gelseydi parçalayıp çocuğumu kaybedebilirdim. İnsanlar düğünlerde, bayramlarda sevincini silahla ateş ederek yaşıyor. Böyle ateş açmaları başkalarının canını yakabiliyor. O yüzden sevinçlerini böyle yaşamasınlar.” diye konuştu.

    Baba Selman Pala (22) da olayın kim tarafından yapıldığını bilmediklerini, suç duyurusunda bulunduklarını ifade ederek, suçlunun yakalanıp en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini kaydetti.

    Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahisi Klinik Şefi Doç. Dr. Mustafa Erman Dörterler ise çocuğun Niğde’den ateşli silah yaralanmasına bağlı getirildiğini söyledi.

    Servise aldıkları hastanın tetkiklerinde, merminin sol omzundan girdiğini, akciğer boşluğuna girmeden orada kaldığını tespit ettiklerini dile getiren Dörterler, şunları kaydetti:

    “Evladımız çok şanslı. Kurşun, başının birkaç santimetre yanından omuz bölgesinden girerek akciğerlere kadar ulaşmadan orada kalmış. Tabii kurşun omuza çarpınca orada hızını kaybediyor. Çok şanslı bir evladımız. Mermi, hayati organlar, damarlar ve sinirlere denk gelmemiş, akciğere girerken hemen orada durmuş. Eğer bu kurşun omuza çarpmasa ya da yandan daha farklı şekillerde isabet etse çocuğun Allah göstermesin, akciğeri parçalanabilir, kalbine isabet edebilir ve çocuğu kaybedebilirdik. Yaptığımız ameliyatta kurşunu çıkarttık. Çocuğumuzun şu an hemşirelerimizin nezaretinde, anne ve babasının refakatinde tedavisine devam ediyoruz. Hemen beslemeye başladık. İnşallah süreç böyle giderse çocuğumuzu şifayla taburcu edeceğiz.”

    Bu tür yaralanmaların insanların hayatına mal olabileceğine dikkati çeken Dörterler, “Bu nedenle bayram ve düğün gibi günlerde eğlenirken çok dikkat etmek lazım. Herkes, her zaman bu kadar şanslı olmayabilir.” dedi.

  • Yaz tatilinde daha az ekran süresi

    Yaz tatilinde daha az ekran süresi

    Psikolog Ümit Ege Canyurt, yaz tatilinin çocuklarla nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda anne babalara önemli tavsiyelerde bulundu. Okullar tatil olsa da, okullarda üzerinde durulmayan birçok becerinin evde öğretilmesi gerektiğine değinen Psikolog Canyurt, “Fiziksel, sosyal, psikolojik ve bilişsel konular ön plana çıkacaktır. Bu noktada ailelere büyük görevler düşecektir çünkü bir çocuğun rehberi olarak onlar bu beceri eğitimlerini çocuklarına kazandırmak konusunda yükümlüdür. Bu yüzden çocuklar için en uygun şartları sağlamak ve sınırları belirlemek tatil sürecinde ailelerin görevi olacaktır” dedi.

    “Üstesinden geleceği zorluklara maruz kalsınlar”

    Psikolojik açıdan çocuğun yaşına uygun olarak, üstesinden gelmesi amacıyla hafif zorluklara maruz bırakabileceğinin altını çizen Psikolog Canyurt, örneğin çocukların bir ev düzeninin refahını sürmek yerine ev halkına bu konuda yaşlarına uygun olarak destek olabileceklerini ifade etti. Bu mesajı çocuklara vermenin, ‘Belli sınırların ve sorumlulukların olduğunu ve bunun hatırlanması ve yapılması konusunda bazı bedellerin olacağını’ göstermek için eşsiz bir fırsat olduğunu, üstelik bunun aynı zamanda yetişkinlik döneminde topluma, işine karşı sorumlulukları için küçük bir deneme ve prova niteliği göreceğini de sözlerine ekledi.

    Sadece ev görevlerini değil, yaşına uygun olarak, farklı görevleri de hafif hafif onlara vermenin faydalı olacağını vurgulayan Psikolog Canyurt, “Bu ufak denemeler aynı zamanda ileriki hayatta çocuklarımızın zorluklarla karşılaştıklarında daha dayanıklı olmalarına ve psikoloji sağlamlık dediğimiz kavramın da çok iyi bir şekilde yapılanmasını sağlayacaktır. Böyle basit alıştırmalarla çocuklarımıza problem çözme yeteneği, sorumluluk, planlama, zamanlama, işbirliği gibi becerileri kazandıracağız” diye konuştu.

    “Daha fazla fiziksel aktivite”

    Çocukların sadece psikolojik değil fiziksel açıdan da desteklenmesi gerektiğini belirten Psikolog Canyurt, bu istikamette eğer ekran bağımlılığı varsa, bu bağımlılıktan onu çıkartmak için daha zevkli bir fiziksel aktiviteyle çocukları harekete teşvik ederek ekran süresini kısaltıp, fizyolojik sağlığına katkıda bulunabileceğini anlattı. Spor kursları ve aileyle yapılacak düzenli yürüyüşlerin hem sosyal hem de fiziksel aktivite alanlarını geliştireceğini söyledi. Bir araştırmaya göre mutlu çocukların ekran izleme sürelerinin mutsuz çocuklara göre daha az olduğunu aktaran Psikolog Canyurt, spor ve fiziksel aktivitenin hafif düzeydeki bir antidepresana eşdeğer olduğunun tıp dünyasında kabul edildiğini dile getirdi.

    “Aile oyunları, akraba ziyaretleri sosyal bağlar için önemli”

    Gelişim çağındaki çocuklarda sosyal bağların da öneminden bahseden Psikolog Canyurt, şunları anlattı;

    “İleri yaşlarda insanlarla nasıl bağ kuracaklarını, nasıl bir iletişim şekli oluşturacaklarını, nasıl yardım isteyeceklerini tam da bu aşamada öğrenecekler. Bu yüzden bu yaşlarda en doğru şekilde prova yapmaları çok önemli. Aile ile oynanacak oyunlar, akraba ziyaretleri veya akranlarıyla irtibata geçebilecekleri kurslar veya her türlü sosyal aktivite çok verimli olacaktır. Özellikle sosyal becerilerini destekleyen bir diğer taraf ise kitap, tiyatro ve filmler olacaktır. Çünkü buradaki bazı karakterlerle gerçek hayatta hiç karşılamayacak olabilirler, fakat onları anlayabilmek ve duygusal açıdan ne hissettiklerini kavramak için harika bir alternatif olacaktır. Kısacası okudukları, izledikleri ya da katıldıkları tiyatro karakterleri hakkında konuşarak çocuklarımızın bağ kurma, empati yeteneklerini destekleriz.”

    Psikolog Canyurt son olarak, ‘Bağ kurma, yetişkin dilini öğrenme, sorumluluk, problem çözme ve empati’ gibi becerileri kazandırarak çocukları hayata hazırlamanın sadece okul değil ailelerin de görevi olduğunun altını çizerek,

    “Bizler ebeveyn olarak çocuklarımızın sadece rehberiyiz, onlar adına bütün hayatlarını yaşamaya çalışan anne babalar kati suretle olmamalıyız. Eğer rehberden daha fazlası olursak ileride birçok hayatta kalma yetenekleri gelişmeyecek ve psikolojik bozukluklara tohum atmış olacağız” ifadelerini kullandı.

  • Devlet destekli tarım sigorta bedeli

    Devlet destekli tarım sigorta bedeli

    Devlet destekli tarım sigortalarında toplam sigorta bedeli, 2022 yılında yıllık %138,1’lik bir artış göstererek 296.149.927.061 TL oldu. Branş ayrımında en yüksek yıllık artış %201,3 oranı ile kümes hayvanları hayat sigortasına ait. Devlet destekli tarım sigortalarında toplam poliçe sayısı ise yıllık %22,3’lük bir artış ile 3 077 908 adet olarak gerçekleşti.

    Toplam devlet destek prim tutarı %94,9 arttı

    Toplam devlet destek prim tutarı %94,9 artışla 4.822.741.665 TL olurken, toplam prim tutarı %92,5 artışla 9005.954.305 TL olarak gerçekleşti. Sigorta ettirilen alan (sera dahil) 2022 yılında %21,2 artış göstererek 34.917.314 dekar, sigorta ettirilen büyükbaş hayvan sayısı ve küçükbaş hayvan sayısı ise sırasıyla %35,7 ve %28,1 arttı.

    Toplam ödenen hasar bedeli %32,8 arttı

    Toplam ödenen hasar bedeli branşlara göre incelendiğinde ilk sırayı 2.218.501.835 TL bedel ile bitkisel ürünler, ikinci sırayı ise 694.999.871 TL bedel ile büyükbaş hayvan hayat sigortası aldı. Toplam ödenen hasar bedeli nedenlerine göre incelendiğinde ise 812.454.829 TL bedel ile dolu olayı ilk sırayı aldı.

  • Adana’da DEAŞ operasyonu

    Adana’da DEAŞ operasyonu

    Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü DEAŞ’a yönelik operasyon düzenledi.

    Özel harekat polislerinin de desteğiyle şafak vakti söz konusu şüphelilerin evlerine eş zamanlı baskınlar yapıldı.

    Baskınlarda yakalanan şüpheliler adli tıp biriminde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.