Etiket: güncelhaberler

  • Yağışların ardından “mantar” bereketi

    Yağışların ardından “mantar” bereketi

    Kırsal alanlarda ve Sahara Dağı’nda mantar toplayan bazı vatandaşlar, topladıkları mantarları aileleri ile birlikte tüketiyor. Bu günlerde mantar toplamak için kırsal alanlara giden vatandaşlar, kovalarını ya da poşetlerini kısa sürede doldurarak geri dönüyor. Mantar toplamaya çıkan vatandaşlar, zehirli ve zehirsiz mantarı bilmeyenlerin katiyen toplamaya çıkmamaları uyarısında bulundu.

    Muhammet Kılıç, bayram tatili için geldiği köyünde aile ziyaretleri ve bayramlaşmanın ardından çocukları, kardeşi ve yeğenleri ile birlikte mantar toplamaya çıktı. Kılıç, yağışların ardından çıkan güneşli havayla birlikte mantar bereketi yaşadıklarını söyleyerek, “Uzun bir sürenin ardından ailemizle birlikte bayramı geçirelim dedik ve memleketimize ailecek geldik. Bayram ziyaretleri ile birlikte eş, dost ziyaretlerini gerçekleştirdik. Ziyaretlerin ardından mantar toplamaya çıktık. Şu anda verimli geçti. Şimdi de topladığımız mantarların tadına bakmaya gidiyoruz” dedi.

  • Akar ile Büyükkılıç, incelemelerde bulundu

    Akar ile Büyükkılıç, incelemelerde bulundu

    Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılan ve yaklaşık 1850 metre rakımda hizmet vermeye devam eden Erciyes Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’nde yeni projelerin yapımı tüm hızıyla sürüyor. Başkan Büyükkılıç, Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’ni önceki dönem Milli Savunma Bakanı, Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar ve AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm ile birlikte ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. Futbol sahalarını ve soyunma odalarını gezen Büyükkılıç, Akar’a buradaki çalışmalar ile ilgili bilgiler vererek, Erciyes’i 12 ay sporun merkezi olmasını hedeflediklerini söyledi.

    Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılan 1850 metre rakımda 2 futbol sahası ile profesyonel takımlara hizmet veren Erciyes Yüksek İrtifa Kamp Merkezi bölgesinde 4 adet sahanın da yapımı tamamlandı. Çalışmaları süren proje çerçevesinde toplam saha sayısı 8’e yükseltilirken merkezin olimpik yüzme havuzu, kapalı spor salonu, atletizm pisti ve fitness merkezi ile profesyonel sporcuların ve takımların gözdesi haline getirilmesi hedefleniyor.

  • Hatay’ın plajı boş kaldı

    Hatay’ın plajı boş kaldı

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük hasar Hatay’da meydana gelmişti. Samandağ ilçesi de depremde büyük yıkımların olduğu ilçelerden birisiydi. İlçede bulunan Türkiye’nin en uzun sahilindeki plaj, her yıl bayramlarda yerli turistlerin akınına uğruyor; İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’dan binlerce vatandaş, deniz keyfi için güzelliğiyle göz kamaştıran 14 kilometrelik Samandağ sahiline geliyordu. Depremin etkisini hissettirdiği ilçede, bu yıl Kurban Bayramı’nda plajlarda yoğunluk yaşanmadı. Denizin tadını çıkaran vatandaşlar, yoğunluğun az olmasından dolayı üzüntülü olduklarını söylediler.

    “Bayramda gelmiştik doluydu ama bu sene depremden dolayı kimse yok”

    Bayram tatili için Gaziantep’ten Samandağ’a gelen Barış Payam, geçtiğimiz yıla oranla yoğunluğun az olduğuna dikkat çekerek, “Sahil şu anda boş, geçen yılda aynı buraya gelmiştik. Her taraf doluydu. Bayramda gelmiştik doluydu ama bu sene depremden dolayı kimse yok. Üzücü bir durum, yüzebiliyoruz ama geçen seneki gibi kalabalık yok” dedi.

    “Geçen sene adım atacak yer yoktu”

    Geçtiğimiz yıl bayramda yaşanan yoğunluğa dikkat çeken Ferhat Taşdemir, “Geçen sene adım atacak yer yoktu. Şu an gördüğünüz gibi sahilimiz bomboş. Vatandaşımızın yarısı gitti, geri kalanlar da yazda olsa memlekete gelmiyor. Her gün deprem oluyor, haliyle milletimiz korkuyor” ifadelerini kullandı.

    “Bu yıl beklediğimiz kalabalık yok”

    Samandağ’ın plajlarının güzelliğine dikkat çeken Muharrem Çınar, “Burası Samandağ ilçesi. İlçenin güzide, güzel plajlarından bir tanesi. Bu yıl beklediğimiz kalabalık yok. Deprem dolayısıyla insanlarımızın birçoğu il dışına gittiler. Burada olanlar da bizim gibi yavaş yavaş geliyorlar. Geçen sene kalacak yer yoktu, o kadar kalabalıktı. Şu anda çok az insan var” şeklinde konuştu.

  • “Tarihi köprüler koruma altında”

    “Tarihi köprüler koruma altında”

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, ecdat yadigârı tarihi köprülerimizin bakım ve onarımlarını yaparak, yeniliyor. Koruma bilincinin gelişimine katkıda bulunulması konusunda gerekli hassasiyeti gösteren Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü, Ata yadigârı tarihi köprülerimizin restorasyonunu yaparak, aslına uygun olarak korunmasını sağlıyor.

    Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında yer alan ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nün üstlendiği Türkiye genelindeki 2 bin 474, yurt dışında ise çoğunluğu Bosna Hersek’te olmak üzere 316 Osmanlı dönemine ait tescil edilmiş tarihi köprünün bakım, onarım ve aslına uygun şekilde restorasyonu başarıyla sürüyor.

    Tarihi Köprüler Şubesi Müdürlüğü bünyesinde toplam 439 adet tarihi köprünün restorasyon uygulama çalışmaları tamamlandı. Karayolları Genel Müdürlüğü sorumluluğunda 82 adet tarihi köprüde ise yenileme çalışmaları devam ediyor.

  • Meriç Nehrini yüzerek geçti

    Meriç Nehrini yüzerek geçti

    Edirne’de bir vatandaş sıcak havanın etkisiyle kendisi Meriç Nehri’nin serin sularına attı. Meriç Nehri’nin serin sularına kendisine bırakan vatandaş yüzerek yaklaşık 10 dakikada karşıya geçti. Girilmesi tehlikeli ve yasak olan yerde uzun süre yüzmeye devam eden vatandaş daha sonra nehrin diğer tarafına geçerek bölgeden ayıldı. Meriç Nehri Kıyısında oturan vatandaşlar yaşanan durumu hayretle izledi.

    “Meriç Nehri’nden karşıya kadar yaklaşık 800 metre yüzerek geçmesi hayretle izlendi”

    Meriç Nehri kıyısında işletme sahibi olan Kemal Kılıç, durgun suda durmanın tehlikeli olduğunu belirterek, “Ne kadar profesyonel bir yüzücü de olsa nehirde yüzmesi çok tehlikeli. Emniyet şeritleri de her tarafta suya girilmemesi için bulunuyor. Bu vatandaşın nehrin karşı tarafına kadar yüzmesi burada oturanlar tarafından hayretle izlendi. Bu duruma tepki gösterenlerde, gülümseyenlerde oldu. Çünkü malum mevsim yaz ve hava sıcak. Bunun keyfini belki yüzen çıkarttı ama Allah göstermesin tehlikeli bir sonuç verebilirdi. Meriç Nehri’nden karşıya kadar yaklaşık 800 metre yüzerek geçmesi hayretle izlendi. Vatandaş ne kadar iyi yüzse de bunu yapmaması lazım diye düşünüyorum” dedi.

    Uzun yıllardır Meriç Nehri’nde bu kadar suyu bir arada görmediklerini ifade eden Kılıç, “Buradan yürüyerek karşıya geçtiniz zamanlar oldu. Fakat bu nehrin üzerinde kurulan hidroelektrik santralinden dolayı su seviyesi yükselmeye başladı. Yaklaşık şuanda nehirde 4 metrenin üzerinde su seviyesi var. Bu aynı açıdan iyi yüzme bilmeyenler için tehlike arz edebilir. Özellikle bu havalarda sakın durgun suya girmesinler. Durgun suların altı bataklık ve ağaç dalları olabilir. Tedbiri elden bırakmamak lazım. O vatandaşın karşıya geçmesi bir ödül değil onun için bir ceza da olabilirdi” diye konuştu.

  • 105 yaşında gençlere örnek oluyor

    105 yaşında gençlere örnek oluyor

    Aydın’ın Efeler ilçesi Şahnalı Mahallesi’nde yaşayan 1918 doğumlu 105 yaşındaki Mehmet Solak, yaşantısıyla gençlere örnek oluyor. İlerleyen yaşına rağmen gördüğü kimseyi unutmayan Mehmet Amca, bir asırlık ömrüne sığdırdığı hatıralarını da tüm detaylarıyla hatırlıyor. Babasının Osmanlı Dönemi’nde Eğridere Medresesi’nde okuduğunu ve 1910’lu yıllarda geldiği Şahnalı Mahallesi’nde 57 sene imamlık yaptığını ifade eden Mehmet Amca, babasının izinden giderek her gün sabah 03.30’da kalkıp 5 vakit namazını kaçırmıyor. İlerleyen yaşına rağmen ibadetini kaçırmayan ve her gün Kur’an okumayı da ihmal etmeyen Mehmet Amca, yaşantısıyla da gençlere örnek oluyor.

    Celeplik yapan dedesinin Şahnalı’daki dostlarını ziyaret ettiği zamanlarda babasının da camide sürekli Kur’an okuduğunu ve daha sonra babasını köyden evlendirerek camiye imam yaptıklarını anlatan Mehmet Amca; “Babam 15-20 sene boyunca Eğridere Medresesi’nde okumuş. Dedem celeplik yaparmış. O sıralarda dedem Şahnalı’daki dostlarını ziyarete gelirmiş. Babam daha 20 yaşlarında talebeymiş daha. Dedem sık sık buraya gelir giderken babam da geldiğinde camide kuran okurmuş. daha sonra dedemin buradaki dostları ‘senin oğlana bizim kızı verelim köyümüze de hoca yapalım’ demişler. Dedem de ‘peki demiş’ ve babam nişanlanmış. Daha sonra düğün yapıyorlar. Sonra babam burada hocalık yapıyor. İmam oluyor. 57 sene burada imamlık yapıyor. Derken 1967’ye kadar babam imamlık yapmış” dedi.

    Kendisinin 3 yıl askerlik yaptığını ve daha sonra çiftçilikle yaşamına devam ettiğini söyleyen Solak; “1941’de asker oldum. 3 sene askerlik yaptım. Askerlikten sonra döndüm ve 1944’de nişanlandım, 45’de evlendim. Ondan sonra çiftçilik yapmaya, hayvan alışverişi yapmaya başladım. Kendi tarlalarımızı ekip biçmeye başladım. 1980’e kadar çalıştım. Öyle yaşamaya devam ettik” şeklinde konuştu.
    Mustafa Kemal Atatürk’ü yüz yüze görmediğini ifade eden Mehmet Amca; “Atatürk’ü yüz yüze hiç göremedim. 1938’de öldü. Atatürk öldükten sonra gelen İsmet Paşa’yı gördüm askerdeyken ama Atatürk’ü göremedim” dedi.

    “Yoğurtsuz yemek yemez”

    Köyde, Mehmet Amca’nın yaşında kimsenin olmadığını ifade eden gelini Gülsüm Solak ise “Aynı avluda beraber yaşıyoruz. Yaşlandığından beri biz bakıyoruz. Bahçede ektiğimiz sebze meyveleri getiriyoruz. Nereye gitsem babamın yemeğini suyunu hazırlar öyle giderim. Gittiğim yerde de oyalanmam hemen geri dönerim. Üç dört günde 1,5 kilo süt alıp geliyorum. Sütü pişirip dolaba koyuyoruz her gün sabah bir cezve kadar kahvaltısında süt içer. Süt ile ekmek yer. Öğlen ve akşam yemeklerini de asla yoğurtsuz yemez. Her hafta 1 kilo kese yoğurdu alırım. Her yemeği yoğurtla yer. Sabah ezandan önce kalkar, abdestini alır ezanı bekler. Namazını kılar, Kur’an okur. 5 vakit namazını geçirmez. Öğle namazından sonra biraz uyur dinlenir. İkindi namazından sonra mutlaka her gün Kur’an’ını okur. Köyde onun yaşında hiç kimse yok. Yaşına göre de maşallah çok iyi. Kendisini idare ediyor” dedi.

    “Bir gördüğünü bir daha unutmaz”

    Mehmet Amca’nın ilerleyen yaşına rağmen bir gördüğünü bir daha unutmadığını ifade eden gelini Gülsüm Solak; “Tuvaletimiz dışarıda bahçede oraya kadar kendisi çok rahat gidip geliyor. Ama akşamları yalnız çıkartmıyoruz. Kulakları az duyuyor ama bir şekilde anlaşıyoruz. Anlatamadığım zaman kağıda yazıyorum. Hatta yazıp kağıdı verdiğimde ‘bravo sen okumuşsun baya’ diyor, seviniyor. Kendisi her şeyi anlıyor. Ne söylemek isterse rahat rahat söyleyebiliyor. Yalnız duymadığı zaman biz yazarak cevap veriyoruz bazen. Çok şükür yazıları gözlüksüz okuyabiliyor. Bu aralar gözleri biraz görmemeye başladı. Eve her ziyarete geleni de mutlaka bilir tanır. Yıllardır görmediği birisini görse dahi hemen tanır. Gelen misafiri de mutlaka kapıdan çıkana kadar arkasından gider uğurlar ve okur arkasından. Şimdilerde göndermiyoruz artık düşer diye korkuyoruz” dedi.

  • 1500 tavuk telef oldu

    1500 tavuk telef oldu

    Manisa’nın Alaşehir ilçesinde bugün saat 05.45 sıralarında seyir halindeki tavuk yüklü bir tırın dorsesinin alev alması sonucu 1500 tavuk yanarak telef oldu.

    Olay, Alaşehir – Sarıgöl karayolu Çataltepe Mevkiinde meydana geldi. Tavuk yüklü iki dorse taşıyan N.T. (49) yönetimindeki tır, Alaşehir yönüne giderken arka dorsesinin lastiği alev alarak yanmaya başladı. Diğer sürücülerin tır sürücüsünü uyarması sonucu sürücü N.T. yanan dorseyi tırdan ayırarak diğer dorseye sıçramasını engelledi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını söndürürken, polisin yangınla ilgili soruşturmasının devam ettiği ve çıkan yangında dorsede bulunan 1500 tavuğun telef olduğu bildirildi.

  • Gelincik tarlaları mest ediyor

    Gelincik tarlaları mest ediyor

    Kütahya’da yağışlar sonrası çiçek açan gelincikler tarlaları adeta kırmızı renge boyadı. Tarlalarda doğal olarak yetişen, narin ve hassas yapısıyla bilinen gelincikler, kırmızının her tonunu sergiledikleri görüntüleriyle doğaseverlere farklı bir güzellik sunuyor.
    Kırmızı renklerin oluşturduğu renk cümbüşü masalsı görüntüler oluştururken eşsiz manzara, doyumsuz görsel şölen sundu.
    Kentteki amatör fotoğrafçıların da ilgisini çeken gelincik tarlaları yer yer doğal fotoğraf stüdyosuna dönüşüyor.

    Gelinciklerin muhteşem bir manzaraya büründüğünü belirten esnaf Ahmet Uygun, “Burası doğal bir güzellik. Oldukça güzel. Arkadaşlarımızla birlikte burada bir gelincik tarlası olduğunu öğrendik. Arkadaşlarımızla birlikte geldik. Tam kartpostallık bir yer. Fotoğraflar çektik. Oldukça güzel görüntüler elde ettik. Herkesi Kütahya merkezine 5 kilometre mesafede bulunan Kızılbayır mevkiine bekleriz. Burada bir tane değil oldukça fazla gelincik tarlası var” dedi.

  • “Balları afiyetle tamamını yemiş”

    “Balları afiyetle tamamını yemiş”

    Olay, Kastamonu’nun Devrekani ilçesine bağlı İnciğez köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yerleşim yerine inen bir ayı, İzzet Demirtaş’a ait yüksekliği 2.40 metre olan bahçe çitlerine aşarak 6 kovana zarar verdi. Arı kovanlarındaki balları tüketerek büyük çapta maddi hasar bırakan ayı, yüzlerce arıyı da telef ederek, bir süre sonra ortadan kayboldu.

    “Balları afiyetle tamamını yemiş”

    İşletme sahibi İzzet Demirtaş, “Ormanlık alandan gelen ayı, 4 katlı dikenli tel ile 2.40 metre yükseklikteki saclara kadar uzanıp içeri girmiş. Bahçede bulunan 6 adet kovanı parçalamış. Kovanlardaki balları afiyetle tamamını yemiş. Arılarımın bazıları da telef olmuş. Dikenli tel ile saca rağmen arılığıma giren ayı şaşırttı beni. Korunaklı bir yerdi. Zararımız büyük. Bu davetsiz misafiri bilen yada gören varsa lütfen bizlere bildirsinler” dedi.

  • Van Gölü manzaralı eşsiz günbatımı

    Van Gölü manzaralı eşsiz günbatımı

    Türkiye’de gün batımının en güzel yaşandığı yerlerden biri olan Van, güneşin batışı sırasındaki kızıllığın Van Gölü’ne yansımasıyla ortaya çıkan kartpostallık görüntüler, vatandaşların yanı sıra, fotoğraf sanatçılarının da ilgi odağı oluyor. Gün batımının en güzel izlendiği yerlerden biri olan Van Gölü sahilleri, gerek yaz, gerekse kış mevsiminde romantik görüntüsünden bir şey kaybetmiyor.

    Doğal güzellikleri ve kent içindeki tarihi yapılarıyla birçok görsel güzelliğe sahip olan Van, gün batımıyla da benzersiz görüntüler oluşturuyor. Dünyanın ve Türkiye’nin en büyük sodalı gölü olma özelliğini taşıyan Van Gölü, görenleri hayran bırakırken, Van’ın Gevaş ile Bitlis’in Tatvan ilçesi arasında bulunan koylar, hem coğrafyasıyla hem de tarihi yapılarıyla yerli- yabancı turistlerin de ilgi odağı olurken, buradaki gün batışı ise eşsiz güzellik bir güzellik ortaya koyuyor.