Etiket: güncelhaberler

  • Kaçak avlanmaya geçit yok

    Kaçak avlanmaya geçit yok

    Düzce’de kaçak avlanmayla mücadele çalışmaları Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekiplerince aralıksız bir şekilde devam ediyor. Bu çerçevede Efteni Gölü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ve Sulak Alanında kaçak balık avcılığını önlemek amaçlı kontrol ve denetim yapıldı.

    Yapılan denetim sonucu göl içinde; Yaklaşık 750 metre uzunluğunda 7 adet ağ, 1 adet serpme ağ ve 30’ar metre uzunluğunda 2 adet kasnak kurulu halde bulundu. Ağlar ile kasnaklara el konulurken, yapan kişilerin tespit çalışmalarına başlandı.

  • Kumluca’da Yörük ateşi yakıldı

    Kumluca’da Yörük ateşi yakıldı

    Yörük göçü ile Kumluca’da Yörüklerin yaylaya göçlerini canlandıran vatandaşlar, Yörük kıyafetleri ve geçmişte kullanılan tarım aletleriyle, Gödene Caddesi’nden Karatepe Stadyumu’na yürüdü. Deve, eşek, at, köpek gibi hayvanlar ve geçmişte kullanılan tarım aletleriyle, çeşitli yaşam malzemelerin sergilendiği etkinliğe vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Temsili Yörük göçünün ardından kurulan çadırlara vatandaşlar ve turistler akın akın geldi.


    Uluslararası boyutta olan, dünyadaki Türklerin bir araya gelebildikleri Yörük-Türkmen kültürünün yaşatıldığı bir yer olan Kumluca’da, dün akşam Yörük çadırları kuruldu ve Yörük ateşi yakıldı. Yaklaşık 10 bin kişinin ziyaret ettiği çadırlarda her sene olduğu gibi Yörük kültürünün izleri nesillerden nesillere aktarıldı.

  • Yapay zekanın babası Hinton

    Yapay zekanın babası Hinton

    New York Times’a açıklamalarda bulunan Geoffrey Hinton, “Bu alandaki gelişmelerden kaynaklanan potansiyel tehlikelerden ötürü yapay zeka konusundaki çalışmalarımdan pişmanım” diyerek, Google’daki görevinden istifa etti.

    Hinton, yapay zeka sohbet robotlarının şu an insanoğlundan daha tehlikeli olmadığını fakat bazı potansiyel tehlikelerinin oldukça korkutucu olduğunu belirterek, yakın zamanda insanoğlundan daha zeki olabilecekleri kanaatini taşıdığını ifade etti.

    Chatbot’un, yakında bir insan beyninin sahip olduğu bilgi seviyesini geçebileceğine işaret eden Hinton, “Şu anda gördüğümüz şey, GPT-4’ün sahip olduğu genel bilgi miktarı açısından bir kişiyi gölgede bırakması, aradaki farkı gittikçe açmasıdır. Muhakeme açısından o kadar iyi değil ama basit muhakemeleri yapabiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

    İlerleme hızı göz önüne alındığında, sürecin oldukça hızlı şekilde gelişmesini beklediğini kaydeden Hinton, bu nedenle endişelenmek gerektiğini dile getirdi.

    Hinton, yapay zekayı kötü amaçlar için kullanma potansiyeline de değinerek, bunun bir “kabus senaryosu” olacağına dikkati çekti.

    Yapay zekanın, “Daha fazla güç elde etmem gerekiyor” gibi potansiyel bir tehlike barındırdığı uyarısında bulunan Hinton, “Geliştirmekte olduğumuz zeka türünün sahip olduğumuz zekadan çok farklı olduğu sonucuna vardım.” diye konuştu.

    Hinton, “Biz biyolojik sistemleriz, bunlar ise dijital sistemler. Dijital sistemlerin biyolojik sistemlerden en büyük farkı, sahip olduğu bilgiyi başka bir platforma veya robota kopyalayabilmesidir.” dedi.

    “75 yaşındayım, bu yüzden emekli olma zamanı”

    Google’dan istifasına da değinen Hinton, yaşının, Google’dan ayrılma kararında etkili olduğunu vurgulayarak, “75 yaşındayım, bu yüzden emekli olma zamanı.” dedi.

    Google’ın yapay zeka biriminin başındaki Jeff Dean, Hinton’un istifasıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Yapay zekaya karşı sorumlu bir yaklaşım göstermeye devam ediyoruz. Sürekli olarak ortaya çıkan riskleri anlamaya çalışırken aynı zamanda cesurca yenilikler yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Hinton’un derin öğrenme ve yapay sinir ağları üzerine öncü araştırması, ChatGPT gibi mevcut yapay zeka sistemlerinin yolunu açmıştı.

  • “Yargıdan gönderdiler, ismini değişerek gitti”

    “Yargıdan gönderdiler, ismini değişerek gitti”

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın ‘Teke Tek’ programına konuk oldu. Akşener, şöyle konuştu:

    “EN DÜŞÜK OYUMUZUN YÜZDE 15 OLACAĞINA DAİR BİR KANAAT VAR”

    “Bütün anket şirketlerin ortalamasını alıp bir veri işleme yapıldığında en düşük oyumuzun yüzde 15 olacağına dair bir kanaat var. Kovid-19’dan beri anketler telefonla yapılıyor. Ben hiçbir anket şirketini suçlayamam, çünkü ekspertiz konumda değilim. Bu konuda uzmanlığım yok. Hepsini saygı ile karşılıyorum. Ama bunların ortalamasından böyle bir simülasyon yaptı Birol Bey ama ben bunun daha yüksek olacağına dair bir iddianın sahibiyim.

    Benim yapmaya çalıştığımı, vatandaş anladı. Şimdi birinci turda kazanmak konuşuluyor bu ülkede ve o konuda ben de sahada görüyorum ki birinci turda alacağız biz ve samimiyetle halkın feraseti bazılarından daha üstün. İkide bir ‘Meral hanım sahada çalışacak mı’ gibi saçma sorular oluyor. Ben şu anda 22 noktayı tamamladım. Sayıları bilmiyorum, 13 Mayıs dahil programım var.”

    “SINIFSAL OLARAK, HER BİR SINIFIN KADININ VAR, HER YAŞIN KADINI VAR”

    Sağ görüşlü seçmenin CHP’ye bakışı ile ilgili bir soruya Akşener, şu yanıtı verdi:

    “İslamcı kesim, daha kompakt bir yapı olduğu için eskiden çok fazla bu işin içinde değillerdi. Din üzerinden kavgayı Demokrat Parti- CHP beraber yapmıştır. Onların tortuları vardı. Şimdi CHP’nin yöneticilerinin bu konuda dikkatli olması gerekiyor. Esasen din imandan ziyade biraz eşraf olmanın getirdiği bir üsttencilik vardı hep. Sınıfsal bir şey aslında, kimse sınıfı konuşamadığı için Türkiye’de bilinmiyor. Sınıfsal çelişki… Ondan gelen bir çekingenlik vardı. Kemal Bey’in şahsına dair samimi bir biçimde insanları kamplaştırmadan, kucaklamaya yönelik bir yönü algılıyorlar ama bundan daha ötesi Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının çılgın gibi konuşmaları. Bu çılgın konuşmaların karşılığında ekonominin berbat oluşu, evlerde artık açlığın konuşuluyor olması. Ve kadınların sahaya inmiş olması. Sınıfsal olarak, her bir sınıfın kadının var, her yaşın kadını var. Tülbentlisi var, ipek örtülüsü var, şalvarlısı var, yeleklisi var, pardösülüsü var. Benim gördüğüm inanılmaz bir kadın profili var. İnsanlar acı çekiyor ve Kemal Bey’in bu tutumu önemli.”

    “KADINLARIN ÇEKTİĞİ ACIYI BİLİYORUM, BİZZAT YAŞADIM. İNANIYORUM Kİ BEN ÇÖZERİM. ONUN İÇİN DE DESTEK İSTİYORUM”

    Akşener, A Haber yayınında Onur Erim’in kendisi ile ilgili sözlerine yönelik yaptığı açıklamalara ilişkin yöneltilen soruya şu yanıtı verdi:

    “Beş vakit namaz kıldığı, her seferinde altını çizen bu arkadaşların zamanında, yani Sayın Erdoğan’ın zamanında eşimi aldattığım ima edildi, arkasından fosforlu diye tag açıldı hakkımda, evim basıldı. Şu anda MHP’de önemli siyasetçilerden bir tanesi, bizler için nesebi gayri sahih dedi. Yani ne demek bu? Analarımızın ve bizim babalarımızın başkası olduğu. En son 2015’te A Haber’de gene cinsiyetim üzerinden cinsiyetçi bir cümle kuruldu. Söylemeye çalıştığım şey şu, bu meğerse bütün kadınlara yapılan bir işmiş bu dönemde. Bu dönemde bu kadar azmasının sebebi, Sayın Erdoğan’ın bu konuda çok rahat olması. Bütün kadınlara ‘sürtük, çürük’ dedi. Sonra bir şey daha fark ettim, cinsiyetiniz üzerinden bir koca soru işareti oluştu diye, gülerek yapılan bir tarif… Bir şey daha fark ettim, kadınlar çok şeye maruz kalıyor ama söyleyemiyor. Kocasına söyleyemiyor katil olmayın diye. Babasına söyleyemiyor, babasının başına bir şey gelmesin diye. Çok eziliyoruz Fatih Bey. Bu ister ekonomik durum iyi olsun ister fakir olsun, ister tahsilli olsun, ister tahsilsiz olsun. Her türlü konuda kadın suçlu. Şimdi, bu seçimin alınmasına bu derece kelle koymamın sebebi biraz da budur. Kadınların çektiği acıyı biliyorum, bizzat yaşadım. İnanıyorum ki ben çözerim. Onun için de destek istiyorum. Balık baştan kokarmış, öyle yürüyüp gidiyor.”

    “O KADAR İLGİNÇ Kİ HDP İLE İYİ PARTİ SON DERECE DÜRÜST”

    HDP’ye yönelik Akşener şu değerlendirmeyi yaptı:

    “HDP’nin o masada olmadığını herkes biliyor. Yeşil Sol parti oldu ama ana gövdesi HDP. HDP’nin Mithat Sancar tarafından sayın Kılıçdaroğlu’nun destekleyeceğini açıklaması için de herhangi bir pazarlığın bulunmadığını ilan ederek açıkladı. Ben yazılı okudum. HDP diyor ki, ‘Hayır bizim böyle durumumuz yok’. Millet İttifakı’nın içinde en fazla biz gagalanıyoruz bu konuda. MHP, HÜDA-PAR ile yan yana olmayı kabullendi, ‘Hizbullah’la yakınlıkları yok’ dediler, geçtiler gittiler. Ama HDP’nin oturmadığı bir masada HDP var diye diye iki parti hakaret işitiyor. Öncelikle biz ondan sonra HDP kurumsal yapıya hakaret zinciri oluyor. Diyelim ki CHP ‘Onların oyu daha yüksek, sizin oylarınız yetmiyor’ dedi diyelim, biz kalkarız. O kadar ilginç ki HDP ile İYİ Parti son derece dürüst. Bizim ne arkadan ne önden herhangi bir ilişkimiz yok, onların da bizimle yok. Bu ipin ucu o kadar kaçtı ki, Kürt eşittir PKK’lı haline geldi. AK Parti Kürtlerin oyunu istemiyor mu? İYİ Parti, CHP, diğer partiler Kürtlerin oyunu istemiyor mu? Her siyasi partiye oy verenin oyunu istiyoruz. HDP’nin içinde elbette yüzde yzüz PKK’yı destekleyenlerin oyları vardır ama PKK ile alakası olmayanların da oyu var. AKP’ye oy veren Kürlerin tamamı PKK’lı ama buna karşı oy vermeyen Türkler de hain ve terörist… Bunu çok tehlikeli buluyorum. Bizi dış güçler bölemedi ama bu dil böler.”

    “BEN BÖYLE BİR İŞ YAPMIŞSAM SAYIN ERDOĞAN’A SESLENİYORUM, DERHAL O ŞEREFLİ TÜRK POLİSİNİ ÇEKSİN. BEN OSLO’DA BULUNMADIM”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Bu seçim bir darbe girişimidir” sözlerini Akşener şöyle değerlendirdi:

    “O kadar vahim bir cümle ki bu. Sayın Erdoğan’ın İçişleri Bakanı 31 Mart sonrasında İstanbul’da ikinci seçime giderken, TRT’de Osman Öcalan mülakatı yayınlandı. Abdullah Öcalan’ın mektubu yayınlandı. Sayın Bahçeli ‘Bu mektup dikkate alınmalıdır’ dedi. İçişleri Bakanı, ‘Meral Hanım ile Temel Bey Kandil’le kağıt imzaladı’ dedi. Her ikimizin de dokunulmazlığı yok. Bu hukuksuzluk. Çıkıp dedim ki, ‘Sen ne işe yarıyorsun kardeşim? Ben o kağıdı imzalamışsam sen o makamda oturma’ dedim. Aynı adamlar Diyarbakır’da faili meçhulcü derken İstanbul’da Kandil’de kağıt imzaladı denmesi yalanın ötesinde bir çirkinlik. Senelerdir evimin kapısında polis noktası vardır. Eğer ben Kandil’le, PKK’yla herhangi bir irtibat kurdurmuşsam, yuh olsun size bana gerekeni yapmadığım için. Ben böyle bir iş yapmışsam Sayın Erdoğan’a sesleniyorum, derhal o şerefli Türk polisini çeksin. Ben Oslo’da bulunmadım. Ben Habur rezaletini yapmadım. Sizin aracılığınızla diyorum ki, ister PKK, ister FETÖ, ister Hizbullah ne kadar varsa, bunlarla irtibatı, iltisakı, sempatisi ben de varsam ben de dahil Cenab-ı Hak kahrı perişan eylesin. PKK ile mücadele etmiş şahıslardan birisiyim ben. Benim hala dokunulmazlığım yok. Böyle bir şey varsa tutuklayın.

    “BİR DAHA PARLAMENTER SİSTEMİ KONUŞMAYACAĞIMIZ SEÇİM”

    Bu gerçekten önemli bir seçim. Bir daha parlamenter sistemi konuşmayacağımız seçim. AK Partililere sesleniyorum. Biz diyoruz ki, güçlendirilmiş, 21 yüzyılın değer setlerine uygun bir demokrasiye, hukukun üstünlüğüne geçeceğiz diyoruz. Demokrasi vaat eden bir yapı öfkesini yenmek zorundadır. Ama diyelim ki Sayın Erdoğan kazandırdılar, ben onların yerinde olsam Sayın Kılıçdaroğlu’na oy veririm.  5 sene sonra bir daha seçilemeyecek, partisinde damatlar dışında kimse yok. Doğal olarak buradan seçilecek ve bir daha parlamenter sistem konuşulamayacağı için bu yetkilerle öfke yumağı birisi seçilecek. AK Parti’yi çok sevenlerin yanında ben olsam Sayın Kılıçdaroğlu’na ve bize oy veririm. Artık biz bu dilden bıktık.”

    “YARGIDAN BİRİNİ GÖNDERDİLER, İSMİNİ DEĞİŞTİREREK GİTTİ”

    Hapishanedeki PKK üyelerinin salınacağı iddiasını yalanlayan Akşener, şu açıklamayı yaptı:

    “Durup durup bana Tayyip Bey ile Abdullah Öcalan’a varasıya neredeyse akrabalığa varan ahbaplığı anlattırmak zorunda bırakıyorlar. Abdullah Öcalan’ın kardeşine Sayın Erdoğan ‘Bizim Mehmet’ dedi. Dolmabahçe notları var.  Yargıdan birini gönderdiler, ismini değiştirerek gitti. Orada destek talep ettiler. O da ‘Sonra inkar ediyorsunuz, yazıya dökülmesi lazım’ demiş, bu kısmını bilmiyorum. Basından. Kimin gittiğini, nasıl gittiğini biliyorum. 31 Mart sonrası İstanbul’a yapılanlar meydanda. Ne PKK’sı FETÖ’sü, ne Hizbullah’ı, Gaffar Okan’ın Gonca Kuriş’in katilleri de herhangi bir şekilde serbest kalacak diye bir anlaşma mümkün değil.. Öcalan mahkemesiyle ilgili ne kadar avukat varsa, şehit yakınları adına ne kadar kişi varsa organize eden kişi benim. 30 bin kişi deniyor, 40 bin kişi deniyor. Türkiye’nin silahlı örgüt kurarak cinayet işleyen kişi, bütün ölümlerden sorumludur. İster Kemal Bey olsun ister Öcalan’ın kardeşi olsun yapamaz. Siz dış politikayı bipolar anlayışla ‘Kankam Putin, arkadaşım Trump’, dün ‘aziz dostum Esat’ sonra ‘Katil Eset’ haline çevirirseniz bu bipolar bir dış politika olur.

    Akşener, savunma sanayisine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

    “BU İKİ TÜRK’ÜN KURMUŞ OLDUKLARI ŞİRKETİ DE KÖTÜLEMEK DOĞRU DEĞİL; BURADAN BAYKAR’A SAVAŞ AÇILMIŞ BİR SONUCU ÇIKARMAK DOĞRU DEĞİL”

    “ROKETSAN zamanından beri ilgilendiğim konulardır bunlar benim. Öğrencilerimin bir kısmı bu işlerin ARGE’sini yaptılar. İlgi alanımdadır. Türk mühendislerinin, Türk okullarından mezun bu gençlerin neticede Baykar, Özdemir Bey çok saygın bir insandı. Burada yaşayan mühendislerle beraber çalışıp, ortaya koyduğu güzellikler. Sayın Kılıçdaroğlu’nun Baykar şirketine ve onun kurucusu rahmetli Özdemir Bey’e duyduğu saygıyı biz hepimiz biliyoruz. Kendisinden sonra bir de ziyaretine gitti. Sayın Kılıçdaroğlu’nun ABD iki Türkün kurduğu şirketle burada çalışma yapacağız demesinde bir sakınca yok. Bizim yurt dışında pek çok insanımız var. Baykar da dahil olmak üzere ister Türkiye’de ister dünyada herkes baş tacıdır. Siyasi yönetime düşen bu insanların önünü açmaktır. Bu iki Türk’ün kurmuş oldukları şirketi de kötülemek doğru değil; buradan Baykar’a savaş açılmış bir sonucu çıkarmak doğru değil. Ben kişisel olarak Atatürk Havalimanını tekrar uluslararası havalimanı haline getirmek doğrudur diye düşünüyorum. Hatta mutabakat metnine koyduk. Sayın Kılıçdaroğlu uzay merkezi yapalım dedi. Tersine beyin göçü olarak bir anlayış var. Bu da saygıdeğer. Bu Baykar’a karşı olmak değil. İstanbul Havalimanı yanlış yapılan yatırım. Ama çöp olamaz. Paris’e yanlış hatırlamıyorsam 70 ya da 50 milyon turist geliyor idi. Sadece İstanbul’a böyle turist getirdiğinizi düşünün bütün havalimanlarına ihtiyaç var.

    “KAYNAĞI BELLİ YATIRIM YAPACAK BİR PARADAN BAHSEDİYOR SAYIN KILIÇDAROĞLU. HERKESİN BİLDİĞİ YOL BU”

    Ekonominin patronu güvendir. Kaynağı belli para temiz paradır, o para yatırıma gelir. Yerli para da dahil olmak üzere yatırıma giden her para yargının bağımsızlığını bekler. Kuralların önceden ilan edilmesini bekler. Kısaca hukukun üstün olduğu, denge ve denetleme mekanizmalarının bulunduğu tam ve kamil demokrasinin uygulandığı yer ister. Kaynağı belli yatırım yapacak bir paradan bahsediyor sayın Kılıçdaroğlu. Herkesin bildiği yol bu.

    “‘İKİNCİ TURA KALACAK BİZ ALACAĞIZ’ DİYEN AK PARTİ ZATEN KAYBETMİŞTİR”

    Çok samimiyetle bir şey söyleyeyim. ‘İkinci tura kalacak biz alacağız’ diyen bir AK Parti zaten kaybetmiştir. Bu dendi mi bugüne kadar? İkinci tura kalıp kalmayacağı 10 gün kala net şekilde görülür. Ama benim sahada gördüğüm tereddüt etmesi gereken yerler çılgınca alkışlıyor. Bir oy Kemal’e bir oy Meral’e diyorum. Bu çok tuttu. Böyle bir sistemde birinci turda alınabileceğine inanıyorum. Çalıştığım yerlerde gördüğüm kadarıyla. Meclis’i de alacağımıza inanıyorum. 300’ün üzerine. Hayalimiz 400 falan. 300’ü geçeceğimize samimiyetle inanıyorum. 95 seçimleri gibi çıkacak. Bu benim inancım. Hatta bazıları ile iddiaya girdim. Hayalim birinci İYİ Parti’nin olması. AK Parti’nin seçmeninden daha fazla biz oyu alıyoruz. Kemal Bey’in alacağına samimiyetle inanıyorum.”

  • THY’den “sahte hesap” uyarısı

    THY’den “sahte hesap” uyarısı

    Türk Hava Yolları (THY), sosyal medyada şirket logosunu kullanan bazı sahte hesapların tespit edildiğini belirterek, yolcuları bu hesaplara itibar etmemeleri için uyardı.

    THY’nin resmi destek hesabından yapılan açıklamada, şirket logosu ile kendilerini markayla bağlantılı gibi gösterip bilgi talep eden bazı hesapların tespit edildiği aktarıldı.

    Açıklamada, “Resmi destek hesabımız ‘@TK_HelpDesk’ dışındaki müşteri ilişkileri destek hesaplarının THY ile ilgisi bulunmamaktadır. Güvenliğiniz için bu hesaplara itibar etmemenizi önemle rica ederiz.” ifadelerine yer verildi.

  • Yerli turistler Kato Dağı’nda

    Yerli turistler Kato Dağı’nda

    Huzurun sağlanmasıyla birlikte yerli ve yabancı turistlerin Hakkari dağlarına ziyareti sürüyor. Acente sahibi Ergil Erol tarafından Hakkari’ye getirilen 30 yerli turist, Hakkarili dağcı Gıyasettin Tatlı rehberliğinde kentin eşsiz doğasını gezme fırsatı buldu. Yerli turistler, Üzümcü köyü Şivişki bölgesinde bulunan bin 900 rakımlı dağlara tırmanarak ters laleler arasında gezerek bol bol fotoğraf çektirdi. Erenköy Zihni Paşa Halk Eğitim Merkezi sanatçısı Seza Baydar ise ters laleler arasında şarkı seslendirerek geziye renk kattı.

    Zap Suyu kenarında da fotoğraf çeken turistler, daha sonra Kato Dağı uzantısında bulunan doğa harikası Kaval Şelalesi’ni yerinde gördü. 20 metre yükseklikten heybetli bir şekilde inen şelaleye hayran kaldıklarını belirten turistler, karşılarına çıkan küçükbaş hayvan sürüsünde yer alan kuzularla fotoğraf çekmenin mutluluğunu yaşadı.


    Daha sonra Tuba ve Vasfi Çiftçi çiftinin düğün törenine katılan turistler, halay çekip gelin ve damat ile misket oyunu oynadı. Çanakkale’den gelen Candan Tartan, Hakkari doğasının harika olduğunu söyleyerek, “Ters lalelerin içindeyiz. Gelin görün buraları” dedi.
    İstanbul’da gelen Filiz Demir de, Hakkari’den gitmek istemediğini ifade ederek, “Ters lale bahçesine hayran kaldık” diye konuştu.

    Balıkesir Altınoluk’tan gelen Ayhan Acar ise uzun zamandır Hakkari’ye gelerek ters laleleri görmek istediğini söyleyerek, “2022 yılında da iki defa geldim. Ancak ters laleler dönemine denk gelmedim. Ters laleleri yerinde gördüğüm için çok mutluyum. Burada olmak çok keyifli” ifadelerini kullandı.


    Belikdüzü’nden gelen Mehmet Adanaş ise Hakkari’yi çok merak ettiğini belirterek, “Gelmeden önce arkadaşlarım ‘Ne işin var Hakkari’de, dağ filan’ diyordu. Ben buraya geldiğimden hiç pişman değilim. Fotoğraflarımı gören arkadaşlarım merak içinde, onlar da şu an gelmek istiyor. Ters laleleri yerinde gördüm. Mükemmel bir doğa var burada. Yabancı ülkelere gerek yok, gelin buraları görün” şeklinde konuştu.
    Çanakkale’den gelen acente sahibi Engin Erol ise Hakkari’ye yerli turist getirmeye devam edeceklerini belirtti. Hakkari’de doğal güzelliklerinden bir tanesi olan Şine Dağı ve Ağaçdibi Şelalesi’ni de ziyaret eden turistler kentin tarihi yerlerini ziyaret ettikten sonra ayrıldı.

  • Mayıs ayında kar sürprizi

    Mayıs ayında kar sürprizi

    Adıyaman’ın Sincik ilçesinde etkili olan yağmur ilçenin yüksek kesimlerinde kar olarak yağdı. Kar yağışı nedeniyle ilçeye bağlı Türk Dağı beyaza büründü.

    Yılın bu mevsimde kar yağışını gören vatandaşlar şaşkınlıklarını gizleyemedi. Uzun yıllardan beri Mayıs ayında kar yağışı görmediklerini belirten vatandaşlar, 1 Mayıs’ta kar yağmasını şaşkınlıkla karşıladı

  • Göz alerjisine dikkat

    Göz alerjisine dikkat

    Polen ve tozların gözde oluşturduğu kaşıntı, sulanma ve kızarıklıkların kısa sürede geçeceğini düşünmenin yanlış olduğunu belirten uzmanlar, sıradan gibi görünen bu rahatsızlığın görme bozukluğuna sebep olabileceğini söyledi. Mevsimsel hastalıklar arasında başı çeken göz alerjileri, baharın gelmesiyle birlikte tekrar kendini gösterdi. Kış aylarından sonra hasret kalınan güneşin kendisini göstermesiyle birlikte insanların doğayla daha içli dışlı olduğunu belirten uzmanlar, bunun beraberinde bazı sıkıntıları da beraberinde getirdiğine dikkat çekti. Yeşilin ve güneşin insan sağlığına yararı olduğu kadar zararı da olduğunu belirten uzmanlar, bahar aylarında ortaya çıkan polen ve gözle görülmeyen tozlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

    Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Adnan İpçioğlu, bahar aylarında sık görülen göz alerjilerin vatandaşlara kabus olmaması konusunda uyarılarda bulundu. Gözde kızarıklık, kaşıntı ve sulanma gibi şikayetlerin alerjilerin habercisi olabileceğini ifade eden İpçioğlu, erken teşhis edilmediğinde ise görme kaybına kadar uzanan ciddi sorunlara sebep olabileceğini söyledi. Göz alerjilerinden korunmak için birkaç püf nokta olduğunu belirten Op. Dr. İpçioğlu, “Öncelikle böyle bir alerjisi bulunan kişinin tozlu ortamlardan uzak durması gerekiyor. Özellikle alerjik konjonktivitler kendilerini yanma, batma ve kaşıntı şeklinde ortaya çıkarıyor. Alerjinin en rahatsız edici yanı göz kaşınmaları olduğundan, hastalar gözlerini kaşımaya ve ovuşturmaya doyamaz. Bu kaşımalar bazı kimselerde gözün önündeki saydam tabaka olan korneanın yapısında bozulmalara sebep olur ki bunların en ciddisi ise görme kaybına yol açan keratokonustur. Alerjik göz nezleleri genellikle atopik diye adlandırılan bünyelilerde çocukluk yaşlarıyla ortaya çıkıp yıllarca aynı mevsimlerde kendini hatırlatır” diye konuştu.

    Güneşin faydası olduğu kadar zararının da olduğunu belirten İpçioğlu, “Güneşalerjiyi ciddi şekilde arttırıyor. Yani güneşin içerisindeki ultraviyole, yanmayı, batmayı, kızarıklığı arttırıyor. Bunu için güneşin yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkılmaması, illaki çıkmak gerekiyorsa da korunmanın yollarını bulmak gerekiyor. Güneş gözlüğü kullanmak alerjik konjonktivitlerden ciddi bir şekilde korumaktadır. Polenlerden ve güneşe maruz kalmaktan korunduğumuz zaman, alerjinin de ciddi şekilde azaldığı görülmektedir” dedi.

    Göz alerjisinin tedavisinin başlarda hafif ilaçlarla yapıldığını belirten İpçioğlu, “Daha ciddi vakalarda yoğun ilaç kullanımı da gerekebilir. Onun için doktor kontrolü bu noktada çok önem arz ediyor. Alerjik göz yangısı sade çiçek polenleri değil, bunun yanında çayır tozları ve kavak tozları da sebep olabiliyor. Bunları illaki gözümüzle görmemiz de gerekmiyor. Çünkü gözle görülmeyen tozlar havada ciddi oranda bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

  • TEKNOFEST ziyareti 600 bini aştı

    TEKNOFEST ziyareti 600 bini aştı

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye Bilimsel Akademisi (TÜBA) bünyesinde çalışan ve ödül alan akademisyenlere düzenlenen törenle ödüllerini verdi. Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST’teki stantta gerçekleşen ödül töreninde Bakan Varank, ödül miktarının arttırıldığını söyledi. Varank, üçüncü olan bilimsel çalışmaya 50 bin, ikinciye 60 bin ve birinci olan çalışmaya ise 75 bin TL ödül verileceğini açıkladı.

    Cumartesi günü TEKNOFEST’i 600 bin kişinin ziyaret ettiğini ifade eden Bakanı Varank, “Dün bu alanda TEKNOFEST’i 600 binden fazla vatandaşımız ziyaret etti. Çoluk çocuk ailelerimiz Türkiye’nin teknoloji kabiliyetini görmek için, teknolojik harikalarını görmek için, yarışmalarda ter döken genç kardeşlerimizin neler başardığını görmek için buradaydı. İnşallah 600 binin çok üstünde ziyaretçi ağırlayacağız. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak TEKNOFEST’e ciddi katkılar veriyoruz. İlk defa biz bilimsel çalışma yapan genç akademisyenlerimize ödüller vereceğiz” dedi.
    Bakan Varank, ardından bilimsel çalışması dereceye giren akademisyenlere ödüllerini verdi.

  • Yeni Trabzon Havalimanı’nın detayları

    Yeni Trabzon Havalimanı’nın detayları

    Bakan Karaismailoğlu, yapılması planlanan yeni Trabzon Havalimanı’nın detaylarını açıkladı. Gelişen turizmle birlikte mevcut havalimanının artan ihtiyaca zor cevap verdiğini belirten Karaismailoğlu, bu sebepten ötürü yeni havalimanı yapılacağını ifade etti. Projelerin tamamlandığını, bu yıl içinde ihalesine çıkmayı planladıklarını söyleyen Karaismailoğlu, “Yeni Trabzon Havalimanı yılda 15 milyon yolcuya ve aynı anda 20 uçağa hizmet edebilecek kapasitede planlandı. 3 milyon metrekarelik dolgu alana inşa edeceğiz. İç-dış hat giden yolcular için 40 bin metrekare, iç-dış hat gelen yolcular için 20 bin metrekare, VIP-CIP yolcular için 2 bin metrekare olmak üzere toplam 67 bin metrekare terminal binası inşa edeceğiz. Terminal binası, ticari alanlar, bagaj manipülasyon, teknik hacimler ve ofis alanları ile birlikte 100 bin metrekare büyüklüğe ulaşacak. Pistin uzunluğu 3 bin 250 metre olacak. Bin 250 araçlık kapalı otopark yapacağız. Yolcularımızın uluslararası standartlarda konforla seyahatlerini sağlaması için Trabzon’a özgü ve en güzel havalimanını inşa edeceğiz.” dedi

    “Trabzon ekonomisi gaza basacak”

    Yeni Trabzon Havalimanı’nın sayılı projeler arasında yer alacağına vurgu yapan Karaismailoğlu, bu projeyi yaparken Trabzonspor tesislerini özenle koruyacaklarının altını çizdi. Trabzon’a uzun yıllar hizmet edecek çok kıymetli bir eseri daha yapacaklarını aktaran Bakan Karaismailoğlu, bu projenin hayata geçmesiyle Trabzon ekonomisinin gaza basacağını kaydetti. Turizmle birlikte ekonominin, sanayinin, üretimin, istihdamın hızla artacağına dikkat çeken Karaismailoğlu, Trabzon’a yakışır mega projeler planladıklarını, Trabzon için büyük düşündüklerini ifade etti. Bakan Karaismailoğlu, “Onlar konuşur, AK Parti yapar. Geçmişte olduğu gibi her zaman Trabzon’a hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Biz milletimizden aldığımız güçle çıktığımız bu kutlu yolda, durmadan yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz. 14 Mayıs seçimlerine az kaldı. Bu istikrarın, bu huzurun devam etmesi için milletimize büyük işler düşüyor. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” diyerek sözlerini noktaladı.