Etiket: güncelhaberler

  • Köpek balığı teknede doğum yaptı

    Köpek balığı teknede doğum yaptı

    Çanakkale’de yaklaşık 10 yıldır sportif balıkçılık yapan Serhat Şahbaz ve arkadaşları bir hafta önce 9 metrelik ‘Eyla’ isimli tekneyle sinarit ve mercan avlamak için Çanakkale Boğazı’na açıldı. Nara Burnu açıklarında balıkçıların oltasına yaklaşık 1.5 metre boyunca, 40 kilogram ağırlığında nesli tükenme tehlikesinde olan ‘Keler’ cinsi köpek balığı takıldı. Balığı tekneye alan balıkçılar gördüklerine şaşırdılar. ‘Keler’ cinsi köpek balığını tekrar doğal ortamı olan denize salmak istedikleri esnada köpek balığının doğum yaptığını fark ettiler. Tekne içinde 7 tane yavru doğuran köpek balığının o anlarını balıkçılar cep telefonu kameralarıyla görüntüledi. Sportif balıkçılar yavru balıkları ve doğan köpek balığı denize bıraktılar.

    O anları anlatan sportif balıkçı Serhat Şahbaz, ilk kez böyle bir şey ile karşılaştıklarını belirterek, “10 yıldır sportif balıkçılık yapıyorum. Kendi denizlerimizin hepsinde avcılık yapmışlığım var. Yaklaşık bir hafta önce 4 arkadaşımla birlikte sinarit, mercan yakalamak için denize açılmıştık. Nara Burnu açıklarında yaklaşık bir 30 metre derinliklerde sahte yem ile olta avcılığı yapıyorduk.

    Benimle birlikte bir arkadaşımın yemi sudaydı, bir balık yakaladık. Büyük bir balık olduğunu hissettik. Arkadaşımla birlikte bizim ikimizin ortalasına takılmıştı. İkimizde oltamızı çekmeye başladık. Balık suyun yüzeyine yaklaştıkça ‘Keler’ cinsi balık olduğunu gördük. Yemi çıkarmak için balığı tekneye almak zorunda kaldık. Yem büyükte ve bu yemle balığın yaşaması zordu. Tekneye aldığımızda balık doğum yapmaya başladı. Bizde çok şaşırdık. Ben defalarca suya anaç balıkları geri saldım. Ama böyle bir durumla bende ilk defa karşılaştım. Yemimizi çıkarttık.

    Balık doğumunu yaptı. 7 yavru doğurdu. Yavruları tek tek denize saldık. Doğum yapan balığı da tekrar denize saldık. Muhtemeş bir duyguydu. Araştırma yaptığımda kırmızı listede olan bu balığın nesli tükenen balıklar arasında olduğunu öğrendim. Çok mutluyuz. Ekip arkadaşlarıma da duyarlı davranışları için de teşekkür ederim. Bu arada bu balık canlı doğum yaptıktan sonra bireysel olarak tekrar hayatını sürdürebiliyor. Yavruların annesiyle gitmesine gerek yok. Zaten bunlar büyük balıklar, o yüzden bir problem olacağını düşünmüyorum. İnşallah şuanda o balıklar suda yüzüyorlardır” dedi.

  • Yağmur depremzedelere zor anlar yaşattı

    Yağmur depremzedelere zor anlar yaşattı

    Türkiye’yi yasa boğan depremlerde en büyük hasarı gören illerden biri de Hatay oldu.

    Hatay merkezde olduğu gibi ilçelerde de evleri çöken, ağır hasar alan vatandaşlar, kurulan çadır kentlerde yaşamaya başladı.

    Payas ilçesinde gece etkili olan yağmur, Yıldırım Beyazıt Mahallesi’ndeki çadır kentte kalan vatandaşları zor durumda bıraktı.

    Çadırların olduğu bazı bölgelerde su birikintileri oluşturdu. Bölgede oluşan su birikintileri tahliye edilmeye başlandı.

  • 4.8 şiddetinde deprem

    4.8 şiddetinde deprem

    AFAD’dan alınan bilgiye göre, Kayseri’nin Hacılar ilçesinde saat 05.28’de yerin 7 kilometre derinliğinde 4.8 şiddetinde deprem oldu. Depremi yaşayan vatandaşlar da kendilerini sokağa attı. Ekipler de sahada tarama çalışması başlattı.

    Kayseri Vali Vekili Şenol Esmer, olumsuz bir durumun olmadığını söyleyerek, “10.03.2023 tarih, saat 05.28’de merkez üssü Hacılar ilçemiz Karpuzsekisi mevkisinde 4.8 şiddetinde bir deprem meydana gelmiştir. İlk belirlemelere göre bir olumsuzluk bildiriminde bulunulmadı. Ekiplerimiz saha kontrol çalışmalarına yönlendirildi. Geçmiş olsun” dedi.

    Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda deprem neticesinde bir sorun yaşanmadığını dile getirerek, “İlk belirlemelere göre merkez üssü Hacılar olan 4.8 şiddetinde bir deprem yaşadık. İlk bilgilere göre olumsuz bir durumumuz yok. Ekiplerimiz sahada, teyakkuz halinde. Lütfen resmî açıklamalara itibar edelim. Rabbim tüm afetlerden bizleri korusun.” ifadelerini kullandı.

  • Türk akademisyenlerden dünya çapında proje

    Türk akademisyenlerden dünya çapında proje

    6 Şubat depremlerinden sonra deprem kuşağında yer alan Türkiye’de en hızlı şekilde aksiyon alınabilmesi adına akademi camiası dünya çapında bir ilk sayılabilecek proje için harekete geçti. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından Şubat 2023 depremlerinin oluşturduğu etkilerin belirlenmesi ve afet sonrası yönetimi için yapay zeka tabanlı bir model oluşturulması için 100’den fazla akademisyen ve 15 farklı disiplin bir arada çalışacak. Deprem sonrası ve öncesi için zemin yapısından su kaynaklarına, inşaattan beton örneklerine, psikolojiden kültürel varlıklara kadar birçok disiplin çalışmaları sonucunda elde edilecek veriler ile sonrasında yapay zeka tabanlı bir tahmin modeli ortaya konulacak. Model özellikle hala hazırda deprem gerçeği ile yüz yüze olan ve tehlike arz eden bölgelerde de kullanılarak gerekli hazırlıkların yapılmasına yardımcı olabilecek.

    Proje çerçevesinde depremlerden en çok etkilenen illerden biri olan Hatay ili özelinde, bölgenin depremselliği ve jeolojik durumu ortaya konularak, uzaktan algılama ve jeodezik yöntemler ile durum tespiti yapılacak. Depremden etkilenen ve aralarında kültür varlıkları ile barajların da yer aldığı yüzbinlerce yapıda hasar tespit çalışmaları için mevcut modellerin irdeleneceği projede ayrıca; deprem sonrası geçici barınma sistemleri, hızlı-çoklu üretim teknikleri geliştirilecek. Bununla birlikte mevcut duruma yönelik yerleşime uygunluk ve planlama sürecinin değerlendirilmesi planlanan çalışmada, deprem bölgelerinde ulaşım hareketlilik süreçlerinin izlenmesi, içme suyu ve atık su altyapı sistemlerinin yönetimi, inşaat yıkıntı atıklarının değerlendirilmesine yönelik çalışmalar da yürütülecek.

    “Sadece kentsel değil zihinsel dönüşüm içinde de yer almaya hazırız. Üniversitelerin ve bilimin olmadığı karar mercilerinde başarı da olmaz”
    Projenin detaylarının aktarıldığı basın lansmanında konuşan ve üniversitelerin hedeflerinin meslek sahibi edindirmek değil mesleğini tutkuyla yapanları yetiştirmek olması gerektiğini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Tamer Yılmaz ayrıca karar mekanizmalarında üniversitelerin ve bilimin ne kadar önemli olduğunun altını çizdi. Karar mercilerinde bilimin ve üniversitelerin olmaması durumunda başarısızlığın yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tamer Yılmaz, “Burası bir araştırma üniversitesi. Tabi ki de bunları bir görev olarak yapıyoruz. Biz bir ARGE üniversitesiyiz en önemli kolumuz ürettiğimiz projeler. Bu projelerin birbiriyle konuşması hepsinden önemli.

    Deprem kadar önemli olan bir konuda geliştirdiğimiz bu proje her yerde, İstanbul’da bile kullanılabilecek. Üniversitelerin merkezde olmadığı, onların düşüncelerinin olmadı karar mercilerinde herhangi bir başarılı olamaz. Üniversite ve bilim yoksa başarı olmaz. Biz sorumluluk almaya karar mekanizmasının içinde yer almaya sadece kentsel dönüşüm için değil zihinsel dönüşüm içinde de yer almaya hazırız. 112 yıldır ders veriyoruz, Türkiye’nin en iyi mühendislerini yetiştiriyoruz. Sadece derslere girerek mühendis olunmaz.

    Hangi bölümden mezun olursa olsun olaylara ve yaptığı işe yaklaşımı farklıdır. Burasının mezunları tutku sahibidir. Yaptığı işi tutku ile yapar. İşte bu vizyonu yayarsak sorunu çözmüş olacağız. Bakmamız gereken şey meslek sahiplerine tutku ve aşk aşılanmış mı buna bakmalıyız. Mezun olmuş bir inşaat mühendisi ve mimarımla bir projede karşılaştığımda ‘ben burada bir ailenin mutluluğunu inşa ediyorum’ der. İşte bizim mutluluk inşa eden mühendislere ihtiyacımız var. Ben ülkenin geleceğini inşa ediyorum diyenlere ihtiyacımız var” dedi.

    “Hızlı bir şekilde karar ve destek mekanizmasının kurulması gerekiyor”

    Üniversitenin İnşaat Fakültesi Dekan Yardımcısı ve proje yürütücüsü Prof. Dr. Nabi Yüzer de yapılacak olan çalışmalar için “Bu kadar büyük iki depremden sonra afet yönetiminin muhakkak yapılması gerekiyordu” diyerek yaptığı bilgilendirmelerde şunları söyledi:

    “Tabi bu afet yönetimi çalışmasının bütüncül bir yaklaşımla yapılması lazımdı. Psikolojik danışmanlıktan şehir bölge planlamasına, inşaat mühendisliğinden mimara bütün bunların bir arada ele alınması hızlı bir şekilde karar ve destek mekanizmasının kurulması gerekiyor. Eğer biz bu kadar disiplini bir araya getirip onları birbiri ile konuşturursak ve bunu yapay zeka tabanlı bir yöntem kullanarak geliştirebilirsek Hatay ili özelinde bir model oluşturtulacağız. Sonrasında birçok ilimizde, başta İstanbul olmak üzere, uygulamamız mümkün olabilecek. Bu kadar disiplini bir araya getirecek, bunları birbiri ile konuşturacak yapay zekaya ihtiyacımız var. Yani diğer illerde ve ilçelerde uygulayabileceğimiz tahmin verileri için yapay zekayı araç olarak kullanacağız.”

    “Bu proje dünyada bir ilk olacak”

    Proje içinde yer alan ve çalışmalara katkı sağlayacak olan İnşaat Fakültesi Dekanı ve Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise böyle bir çalışmanın dünyada ilk olacağını söyledi. Prof. Dr. Şükrü Ersoy “Böyle bir felakete kayıtsız kalamazdık” dediği konuşmasında, “Biz üniversite olarak sadece eğitim, öğretim ve araştırma yapmıyoruz. Topluma da hizmet etmek adına varız. Böyle büyük bir felakette burada olmayacaksak ne zaman olacağız. Dolayısıyla bütün teknik gücümüzü, bilgi gücümüzü, her şeyimizi oraya aktarmayı düşünüyoruz. Büyük bir proje hazırladık. İçerisinde tüm sektörlerden, eğitim sektörünün olduğu branşlardan gruplar var.

    Bu gruplar jeolojisinden, zeminin özelliklerinden, kültürel yapılardan, insanların psikolojik durumlarından, barınmalarından her türlü hatta içtikleri suyun kirlenmesinden, onların tekrar kazandırılması adına yapılacak çalışmaların hepsini içerecek büyük bir projeyle bu işe giriyoruz. Dolayısıyla bu büyük bir proje içerisinde eğitim branşlarımızın tümü var. Topyekûn Yıldız Teknik Üniversitesi olarak Hatay özelinde çalışacağız. Ama Hatay’da uygulayacağımız bu model diğer illerimize de örnek olup uygulanabilir. Çünkü dünyada böyle bir örnek yok. Bir üniversitenin bütün gücüyle, bütün imkanlarıyla bir deprem projesinde çalışması gibi bir proje dünyada örneği yok. İlk defa biz uygulayacağız” şeklinde konuştu.

  • Milyonluk ev kağıt gibi dağıldı

    Milyonluk ev kağıt gibi dağıldı

    Kahramanmaraş merkezli 7,7 ila 7,6 büyüklüğündeki depremlerin vurduğu Malatya’nın Akçadağ ilçesinde fay hattı üzerine yapıldığı ortaya çıkan iki katlı milyonluk ev kağıt gibi dağıldı.

    Akçadağ ilçesine bağlı Başpınar Mahallesi Dikendede mevkiinde ailesiyle birlikte yaşayan 39 yaşındaki Soner Menge’ye ait yapımı bu yıl tamamlanan iki katlı milyonluk ev ile taştan yapılan havuz, Kahramanmaraş merkezli depremlerde kağıt gibi dağılarak kullanılmaz hale geldi.


    “İki yıllık emeğimiz yerle bir oldu”

    Depreme ailesiyle birlikte yapımı yeni tamamlanan evinde yakalandıklarını aktaran Menge, “Depremde iki yıllık emeklerimiz tamamen yerle bir oldu. Diğer evimiz ise tamamen harabe.

    Sanırım fay hattı üzerine evimizi inşa etmişiz. Bu yüzdende şuan evimiz kullanılamayacak halde. Bu evi yaklaşık iki yılda tamamladık eşyalarımız her şeyimiz emeklerimiz yerle bir oldu.Depremin korkusunu hala yaşıyoruz” diye konuştu.

  • Dünyaca ünlü sarımsak toprakla buluşuyor

    Dünyaca ünlü sarımsak toprakla buluşuyor

    Çiftçisinin ‘beyaz altın’ olarak adlandırdığı ve dünyanın en kaliteli sarımsağı olarak gösterilen uluslararası coğrafi işaretli Taşköprü sarımsağının ekimi devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre Türkiye’nin sarımsak ihtiyacının yüzde 25’lik kısmının karşılandığı Taşköprü sarımsağı, 4 binden fazla ailenin geçim kaynağı oluyor. Mart ayının ortasına kadar sarımsak ekimi devam edecek Taşköprü sarımsağı, verimi arttırdığı gerekçesiyle el ile geleneksel usullerle dikimi yapılan Taşköprü sarımsağının ekiminde bu yıl işçi maliyetlerinin artması sebebiyle makine kullanımı yaygınlaştı. Üreticiler, maliyetlerden ötürü bu yıl el ile dikimin yanı sıra makineli dikimdi gerçekleştiriyor.

    “Her derde deva olarak biliniyor”

    Şubat ayının sonundan itibaren dikimin başladığını ifade eden Aliye Güllü, “Sarımsak işleriyle uğraşıyorum. 40-50 tane elemanın çavuşluğunu yapıyorum, arkadaşlarımızla birlikte tarlada çalışıyoruz. Dünyaca ünlü Taşköprü sarımsağımızın dikimi başladı. 20 gündür çalışıyoruz. Taşköprü sarımsağı ünlü bir sarımsak, her derde deva olarak biliniyor. Taşköprü’de iş çok işe yetişemiyoruz, her gelene iş var, işçi bulamıyoruz, tarla sahipleri de işçi bulamıyor. El dikimi çok güzel. Makineyle dikildiğinde iyi verim alamıyorsun ama elinle diktiğinde çok güzel verim alıyorsun. Her diktiğin bitiyor, o yüzden herkes el dikimini tercih ediyor. Hasadımız, Temmuz ayında başlıyor, verimini alıyoruz. Temizlemesi var, kazması var, sökmesi var yani her zaman iş var. Çok şükür kazancımız iyi” diye konuştu.

    “Maliyetlerden ötürü el ile dikimin yanı sıra makineli dikimde yapıldı”

    Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Alatarla köyünde sarımsak üreticiliği yapan Erdal Yıldırım da, “Sarımsak ve birçok ürün ekiyoruz. Bizim Kastamonu sarımsağımız dünyada birinci. Antep, Hatay bu illerde de ekiliyor ama onların aromasını ölçtüğümüz zaman Kastamonu sarımsağının aroması daha yüksek çıkıyor. Maliyetlerden dolayı bu sene el ekimi çok az oldu, hep makine ekimi oldu. Onda da düzgün verim alamıyoruz, elde kökünün üzerine dikiyoruz, makinede rastgele bitiyor. Bundan dolayı ürün çok geç uyanıp toprağın yüzüne öyle çıkıyor. Taban fiyatımız yok, herhangi bir yardımımız yok, çiftçi ekiyor ne olup olmayacağını bilemiyor inşallah bu sene iyi olur. Dikime başladık, geçen seneye göre bu sene biraz daha maliyetlerden sonra daha az dikim yapılıyor. Yüzde 50, yüzde 60’ı anca dikili. Geçen seneye göre biraz daha az” şeklinde konuştu.

    “Taşköprü sarımsağının zincir marketlerde yer almasını talep ediyoruz”

    Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Alatarla köyünde sarımsak üreticiliği yapan Kemal Yıldırım ise “Gördüğünüz gibi burası makineyle ekim yapılan bir sarımsak tarlası. Geçen seneye göre daha fazla makine ile ekim var. İşçi maliyetleri ve enflasyondan dolayı genelde makine ile ekim yapılıyor. Geçen seneye göre ekimin az olduğu söyleniyor. Daha ekim bitmediği için kat’i bir durum yok. Genelde el dikimi yapan olsa da bu sene makine, geçen seneye göre daha fazla. Tarımdaki dengesizlikten dolayı her geçen sene bu işi yapmak daha da zorlaşıyor” ifadelerini kullandı.

  • Konteyner kentin ilk etabı tamamlandı

    Konteyner kentin ilk etabı tamamlandı

    Başakşehir Belediyesi’nin Malatya’nın Yeşilyurt ilçesindeki depremzedelere yönelik hizmetleri devam ediyor. Çalışmalar çerçevesinde depremde evleri hasar gören afetzedelerin geçici barınma ihtiyaçlarını karşılamak için hazırlanan konteyner kentin ilk etabı tamamlandı.

    Altyapı, atık su ve temiz su hatları ile tesisat ve aydınlatma hattı çalışmaları bitirilerek 76 konteyner oturuma hazır hale getirildi.


    Cuma günü AFAD’a teslim edilecek

    Eşyalarıyla birlikte hazırlanan ve 76 aileye yuva olacak konteynerler cuma günü AFAD yetkililerine teslim edilecek. Çevresi çim ve çit uygulamasıyla kapatılan konteyner kentte çocuklar için oyun parkı da hazırlandı. Çalışmaların tüm hızıyla sürdüğü konteyner kente bin 396 konteyner kurulması hedefleniyor.

  • Hasar fazlası desteği kararı yayımlandı

    Hasar fazlası desteği kararı yayımlandı

    Türkiye’de tarım sektörünü tehdit eden risklerin bugüne kadar sigortalanamayan önemli bir kısmını teminat altına alabilmek, tarımda sürdürülebilirliği sağlamak ve devlet desteği ile tarım sigortasını yaygınlaştırmak ve geliştirmek amacıyla 5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu, TBMM’de kabul edilerek, 21 Haziran 2005 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmişti. 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanununun 15’inci ve 16’ncı maddesi gereğince, Tarım Sigortaları Havuzu da taşıdığı riskleri yurt içi ve yurt dışı reasürans şirketleri ile anlaşmalar yaparak bu riskin bir bölümünü devrediyor.

    TARSİM çerçevesinde devlet tarafından iki farklı devlet desteği sağlanıyor. Bunlardan ilki “Prim desteği” olup, yüzde 50 ile yüzde 67 oranlarında uygulanarak sisteme önemli bir katkıda bulunuluyor. “Hasar Fazlası Desteği” ile devlet tarafından ikinci bir destek daha sağlanıyor. TARSİM tarafından üstlenilen risklerin transferi amacıyla ulusal ve uluslararası sigortacılık piyasasından reasürans temin ediliyor. Edilemeyen kısımlar için Devlet Hasar Fazlası Desteği sağlıyor.

    Bunlarla birlikte her yıl düzenli olarak Devlet Tarafından Taahhüt Edilecek Hasar Fazlası Desteğine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı yayımlandı ve karar, 1 Ocak 2023’ten geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.
    Öte yandan, “Tarımsal Ürünlerin 5300 Sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu Çerçevesinde Faaliyet Gösteren Lisanslı Depolarda Muhafaza Edilmesi Halinde Destekleme Ödemesi Yapılmasına İlişkin Karar’da Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

    Değişiklikle, Tarım ve Orman Bakanlığınca, üreticilerin sağlıklı ve sigortalı depo imkanına kavuşmasını ve ürünlerini fiyatların düşük olduğu hasat dönemlerinde ellerinden çıkarmak zorunda kalmamasını sağlamak amacıyla, ürünlerini lisanslı depolara teslim eden üretici/üretici örgütlerine 2024 yılına kadar kira, nakliye ve analiz ücreti desteği verilmesi kararlaştırıldı.

    Ayrıca, 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun çerçevesinde kurulmuş olan tarım satış kooperatiflerinin faaliyet bölgelerinin ve konularının genişliği, üretici ortak sayısı ve üretime katkısıyla ülkemiz ticaret ve tarım sektöründe önemli konumda bulunan kuruluşlar olmaları nedeniyle söz konusu kuruluşların da Lisanslı Depo Desteklemeleri çerçevesine alınması sağlandı.

  • Borsa günü yükselişle kapattı

    Borsa günü yükselişle kapattı

    Borsa İstanbul 100 (BIST) endeksi günü yüzde 1,05’lik yükselişle tamamladı. Endeks, 56,49 puanlık artışla 5.438,38 puanla kapanırken, toplam işlem hacmi 86,4 milyar lira oldu. Gün sonunda bankacılık endeksi yüzde 7,84, holding endeksi yüzde 2,39 değer kazandı.

  • Çadırkent’te 8 Mart kutlaması

    Çadırkent’te 8 Mart kutlaması

    Eşi Havva Bıyık ile birlikte Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde çadır kentleri ziyaret eden Başkan Muzaffer Bıyık, depremzede kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.

    Depremzede kadınlara kişisel bakım seti ve hijyen paketi hediye eden Başkan Muzaffer Bıyık, “Toplumumuzun birleştirici ve koruyucu unsuru olan kadınlarımız, bizi millet yapan değerlerin her birimizde hayat bulmasında, yaşatılmasında en çok payı olan aile ve toplum hayatının temel direğidir.

    Her zaman olduğu gibi depremde de en çok kadınlarımız fedakarlık yapıyor.

    Depremin acısını bir nebze de olsa hafifletmek ve 8 Mart’ta yüzlerinde küçük de olsa bir tebessüm oluşturabildiysek ne mutlu bize.

    Bir kez daha başta depremzede kadınlarımız olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ediyorum” diye konuştu.