Etiket: güncelhaberler

  • “2 bin konteynerlik kent planlanıyor”

    “2 bin konteynerlik kent planlanıyor”

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, deprem felaketinden en çok etkilenen illerden biri olan Adıyaman’a geldi. Depremzedelere kapılarını açan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Adıyaman Bölge Müdürlüğü’nün konteyner kentinde incelemelerde bulunan Bakan Dönmez, depremzedelerle de yakından ilgilendi. Bölgedeki petrol kuyularının 286’sının yeniden üretime geçtiğini ifade eden Bakan Fatih Dönmez, gazetecilere yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
    “TPAO Adıyaman Bölge Müdürlüğü’ndeyiz. Yine depremin ilk günlerinde de bölge müdürlüğümüzü ziyaret ederek hem faaliyetleri hakkında hem de afetten etkilenen yapılar ve insanlarımızla alakalı ziyaretlerimiz, incelemelerimiz ve yapılması gerekenlerle ilgili talimatlarımızı iletmiştik. Bugün de tekrar bölgeye gelerek hem enerji altyapısıyla ilgili hem de TPAO’nun faaliyetleri ile alakalı yerinde inceleme imkanı bulduk. İlk anda petrol üretim faaliyetleri ile ilgili kontrol amaçlı durdurmuştuk.

    Bugün itibariyle 290 kuyumuzun 286’sını tekrar üretime aldık. Kalan bu 4 kuyu ile alakalı arkadaşlarımızın incelemeleri ve yeniden işletmeye alma çalışmaları devam ediyor. TPAO yıllardır burada üretim yapan şirketimiz. Yöre halkından birçok insanımızı da burada istihdam ediyoruz. Onlar da depremin ilk anından itibaren tesisin kapılarını Adıyamanlılara açtılar. 2 bin 680 civarında çadır ve 214 konteynırı insanımıza tahsis ettik. Bu vatandaşlarımızın hem temel ihtiyaçlarını giderdik. Yeme, içme, barınma ve ısınmayla ilgili hem de bazı acil tıbbi müdahalelerin yapılmasıyla ilgili burada gereken destekler verildi. Bu bölgede hem çalışanlarımız hem de bölge insanı için 2 bin konteynerlik için konteyner kent planlanıyor. Gayet modern şekilde yapılacak. İhtiyaçları karşılayacak şekilde dayalı döşeli bir kent oluşturulacak. Yine TPAO’nun idari ve çalıştığı binalarda çeşitli hasarlar var. Güvenli çalışabilmek için arkadaşlarımız prefabrik yapıların içerisinde hizmet vermeye devam ediyor.”

    “Yeni yapıların yer seçiminde mümkün olduğu kadar faydan uzak çalışmalar yapılıyor”

    Elektrik ve doğalgaz arzının orta ve ağır hasarlı yapıların haricinde sağlanabildiğine dikkat çeken Bakan Fatih Dönmez, MTA’nın çıkarttığı diri fay hatlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığıyla yeri yerleşim yerlerinin inşası konusunda koordinasyon halinde olduklarını belirten Bakan Dönmez şöyle konuştu:
    “Öte yandan elektrik ve doğalgaz arzıyla alakalı olarak da bölge genelinde elektrik tarafında hem iletim hem de dağıtımla ilgili olarak büyük oranda çalışmalar tamamlandı. Sadece hasarlı bölgelerde ve hasarlı yapılarda elektrik arzı sağlayamıyoruz. Aynı şekilde doğalgazda da BOTAŞ ana iletim hattındaki arızaları, hasarların onarımlarını ilk beş gün içerisinde tamamlamıştı. Doğalgaz dağıtım şirketleri de il ve ilçe merkezlerinde dağıtım şebekelerini süratle kontrol ettiler. Teste aldılar. Yoğun hasarlı bölgeler ve hasarlı yapılar dışında binalarımıza kadar doğalgazı getirmiş durumdayız. Doğalgazda şöyle bir durum da var. Kontrole ve teste yetkili ekiplerimiz binalara gittiğinde insanlarımız henüz binaya yerleşmemiş oluyor. Daire içlerinde kontroller yapılamıyor. Kontrol ekipleri de daire vanalarını açıp gazı sağlayamıyor. Vatandaşlarımız hasarsız ya da az hasarlı binalara yerleştiğinde eğer binasında elektrik ya da doğalgaz arzı yoksa elektrik için Alo 186, Doğalgaz için de Alo 187’yi aramak suretiyle teknik ekiplerimizi çağırabilirler. Ekiplerimiz de dairedeki iç tesisatları kontrol etmek suretiyle herhangi bir sorun olmadığında bu elektrik ya da doğalgaz arzını sağlamış olacaklar. Burada tabi şunu da gözden kaçırmamak gerekiyor.

    Bir taraftan da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hasar tespit heyetleri binaların ilk hasar değerlendirmelerini yapıyorlar. Hem elektrik şirketlerimiz hem de gaz dağıtım şirketlerimiz buradaki hasar tespit çalışmalarının neticesine göre gaz sağlıyor. Şu anda oturulabilir nitelikte olanlar hasarsız ya da az hasarlı olanlar. Orta hasarlı olanlar, ağır hasarlı olanlar, yıkılmış olanları takdir edersiniz ki bunlara herhangi bir elektrik ve gaz arzı sağlanamamaktadır. Bu vesile ile elektrik ve gaz şirketlerinde çalışan tüm ekiplerimize teşekkür ediyorum. Onlara destek vermek ve yardımcı olan hemen hemen tüm şehirlerimizden gelenler var onlara da teşekkür ediyorum. Öte yandan MTA Türkiye’deki diri fay hatlarının haritasını çıkarttı. Sıvılaşmaya yatkın, sıvılaşma potansiyeli olan, aynı şekilde heyelanlı bölgelerin haritasını çıkartan bir kurumumuz. Geçmişte zaten diri fay hatları yayınlanmıştı. Yayınlanır yayınlanmaz da başta AFAD olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bu haritalar gönderildi. Kenti, alt yapı ve tesisi planlarken bunların dikkate alınarak yapılması hususunda MTA da yine depremin ilk anından itibaren teknik ekiplerini sahaya göndermek suretiyle yüzeysel olarak zaman zaman dron ile zaman zaman yürüyerek fay kırıklarının oluştuğu ve yüzeyde belirtisi olan noktalarda gözlemlerini ve ölçümlerini yaptılar. Bu sahadaki çalışmalar da biter bitmez ilgili kurumlarla paylaşılacak. Yeni yerleşim yerlerinin seçimi konusunda MTA’nın yapmış olduğu bu çalışmaların son durumunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na paylaştık. Onlar da yer seçimlerini faydan mümkün olduğu kadar uzak alanlarda seçimlerini yapıyorlar. Yakın koordinasyon içerisindeyiz.”

    9 bin 798 madenci arama kurtarma çalışmalarına katıldı

    Başta Zonguldak Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndan giden 3 bin 500’i aşkın madencinin yanı sıra TKİ, Eti Maden ve özel maden şirketleri olmak üzere deprem afetinin yaşandığı bölgelerde 9 bin 798 çalışanın arama kurtarma çalışmalarına katıldığını ifade eden Bakan Dönmez açıklamalarını şöyle tamamladı:
    “Bir diğer husus arama kurtarma çalışmaları. Bölgede hemen hemen arama kurtarma çalışmaları artık tamamlandı. Birçok ilde enkaz kaldırma çalışmaları tamamlandı. Orada da özellikle başta kamu kurumlarımız olmak üzere maden şirketlerimiz, TTK, TKİ ve onun iştirakleri Eti Maden, MTA ve özel maden şirketleri olmak üzere bu bölgede 9 bin 798 çalışanımız arama kurtarma çalışmalarına katıldı. Arama kurtarma çalışmaları biten yerlerde de bu arkadaşlarımız artık görev yerlerine dönmeye başladılar. Onlara da bu fedakarlıkları ve hizmetleri için tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Genel olarak enerji altyapısıyla alakalı gelinen aşamaları sizlerle paylaşmış oldum. İlk günden beri çalışma arkadaşlarımız bölgede. Bu çalışmaları yakinen izliyor ve koordine ediyoruz. Amacımız hayatı bir an önce normalleştirebilmek. Enerjiyle ilgili yapılması gerekenleri süratle yerine getirmektir.”
    Oluşturulan konteyner kentinde kalan depremzedeler ise Fatih Dönmez ile görüşerek “Allah devletimizden razı olsun. Devletimize zeval vermesin” dedi.

  • TSK yardımları kesintisiz sürdürüyor

    TSK yardımları kesintisiz sürdürüyor

    Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda “Kara Kuvvetlerimizin ağır nakliye helikopterleri olan CH-47’ler aralıksız görev yaparak çadırları ve yardım paketlerini vatandaşımıza ulaştırıyor. CH47’ler 10 tona kadar yük taşıma kapasitesi ile deprem bölgesinde devletimize önemli bir destek sağlıyor” ifadeleri kullanıldı.

     

     

  • Balık tezgahlarında çeşit bolluğu

    Balık tezgahlarında çeşit bolluğu

    Denizlerde 1 Eylül’de başlayan balık avı sezonu 15 Nisan itibariyle sona erecek. Sezonun bitmesine yaklaşık 1,5 aylık bir süre kalırken bugünlerde tezgâhlarda bol çeşit olması dikkat çekiyor.
    Balıkçı esnaflarından Ahmet Çoğalmış, sezon bitimine doğru sezon başında yaşadıkları bereketli dönemin bugünlerde de kendini gösterdiğini belirterek, “Sezon başı gibi tekrar sezon bitimine doğru bir bolluk daha yaşıyoruz.

    Hamsi genelde Sinop taraflarından fiyatı iriliğine göre 40-60 TL arasında değişiyor. Geçtiğimiz günlerde Hamsi 25-35 TL arasında satılıyordu ancak şimdiki hamsiler daha iri olduğu için fiyatı biraz arttı. Balık fiyatları Levrek, somon, çupra fiyatları pek değişmiyor. 130-140 TL arasında değişiyor. Mezgit iriliğine göre 50-150 TL arasında değişiyor tirsi 70-75 TL, sargan 100 TL. Sargan geçtiğimiz günlerde fiyatı 150-160 TL idi şimdi 100 TL’ye kadar geriledi. Bu aralar biraz bol çıkmaya başladı. Vatandaşın balığa talebi her zaman olmuştur. Artık sezon sonuna doğru yaklaşıyoruz. Temennimiz balığın bol olması. Böyle devam ederse 1 ay daha hamsi sezonu yaşarız. Bu sezon palamutta olduğu gibi hamside de yüzümüz güldü diyebiliriz, istavritte çok güzeldi” dedi.


    Balıkçı esnaflarından Gökmen Aydın da hamsinin bu sıralar bol geldiğini ifade ederek, “Hamsi bu sıralar daha bol geliyor. Sezonun bitimine yaklaşık 1 buçuk ay daha var ancak yine de bol çeşit oluyor. Fiyatlarımız hamsi 40 TL, mezgit 60 TL, istavrit 75 TL, sargan 100 TL. Bundan sonra da inşallah balık böyle bol olur” diye konuştu.

  • Kahramanmaraş’ta depremin 18. günü

    Kahramanmaraş’ta depremin 18. günü

    Asrın felaket olarak adlandırılan depremin 18. gününe girildi. Depremin merkezi Kahramanmaraş’ta erken saatlerden itibaren ekiplerin sahada yoğun çalışması devam ediyor. Enkaza dönen şehir merkezinin son hali ve enkaz kaldırma çalışmaları havadan görüntülendi.

    AFAD koordinesinde sahada arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü şehirde, alınan tedbirlerle birlikte iş makineleri enkazlarda çalışmalarını sürdürdü. İş makinelerinin de desteğiyle enkazların kaldırılması ile şehrin son durumu görüntülerle gözler önüne serildi.


    Diğer yandan alınan son bilgilere göre de kentte 5 bin 364 bina depremde yıkılırken, 3 bin 726 bina acil yıktırılacak listesine alındı. 21 bin 635 binaya da ağır hasarlı raporu verilirken, hasar tespitleri ile ilgili çalışmalar da devam ediyor.

  • Uşak’ta daire çöp eve dönüştü

    Uşak’ta daire çöp eve dönüştü

    Uşak’ta vatandaşlar Ünalan Mahallesi Karakıran Sokak’ta yoğun koku nedeniyle yetkililere ihbarda bulundu.

    İhbar üzerine bölgeye gelen Uşak Belediyesi ekipleri kokunun kimya mühendisi olan N.T.’nin evinden geldiğini belirledi.

    Kapı ve pencereleri açık olan eve giren karşılaştıkları manzara sonrasında gördüklerine inanamadı. Adeta çöp eve dönüştürülen evin her yerinde gazete, çeşitli kağıt parçaları, plastik çöp kaplar, pet şişeler, cd ve çok sayıda kirli kıyafetle karşılaşan ekipler destek ekip istedi. 20 kişilik ekiple çöpleri toplamaya başlana ekipler 7 saatlik çalışma sonrasında evden 10 kamyon çöp çıkardı. Öte yandan başka bir apart eve yerleştirilen N.T.’nin çöp toplama hastalığı olduğu öğrenildi.

  • Deprem korkusuyla ‘deprem kabini’ üretti

    Deprem korkusuyla ‘deprem kabini’ üretti

    İzmir’de yaşayan emekli elektrik teknisyeni Mustafa Tozan, eşinin İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen depremde çok korkması üzerine uzmanların da görüşünü alarak televizyon ünitesi görünümlü deprem kabini üretti. Talep gelince kişiye özel siparişle kabin tasarlayan Tozan, “Biz tedbirimizi alalım, takdir Allah’ın; kurtarılmayı bekleyeceğiz. Gönül ister ki herkesin evinde bu ünite olsun ama Allah kullandırmayı nasip etmesin, yani deprem görmeyelim” diyerek 66 ton ağırlığı kaldırabilen deprem kabinini anlattı.

    “Fikir anası eşim”

    Tozan, “Eşimin deprem korkusu nedeniyle bu üniteyi tasarladım. İzmir depreminde çok korktu ve ona bir kabin yapmamı istedi. İki kişilik deprem ünitesini yapınca talep geldi. Talep gelince bu iş ticarete döküldü. Kişi sayısına, dairenin durumuna göre kişiye özel siparişleri tasarlamaya başladım. Amacımız insanlara yardımcı olmak ama bunu yaparken nafakamızı da çıkarıyoruz. Tasarım bana ait ama işin fikir anası eşim. Onun bulduğu eksikleri sırayla kabine ekledik ve proje şimdiki halini aldı. Eşim artık en ufak bir sallantıda elindekini bırakıp saniyeler içerisinde kabine giriyor. İçi rahat” dedi.

    Önü televizyon ünitesi, arkası deprem kabini

    Deprem kabininin özelliklerini anlatan Tozan, “Bu ünite çelikten yapıldı. Dışı MDF ile kaplı. Çarpma olmaması için iç tarafı yine MDF ve döşeme ile kaplandı. Ayrıca ünite içerisinde emniyet kemeri, şarj olabilir akü ile led aydınlatma, şarj aleti, siren mevcut. Ünitede oturma alanı var ve altı sandık şeklinde. Bu sandığa yiyecek, su, battaniye, yedek akü, alet takımı, ilaç, yangın tüpü gibi ihtiyaç duyulan eşyalar konulabilir. Üniteyi alanlar içeriye oksijen tüpü koyabilir ancak içeride zaten havalandırma delikleri de var. Alanı doğru kullanmak için deprem ünitesinin önünü televizyon ünitesi gibi tasarladım. Önünde televizyon var, hemen arkası deprem ünitesi oldu. İnşaat mühendisleri ile yaptığımız testlerle tek noktadan duran darbe karşısında 66 tona kadar dayanabilen bir kabin” diye konuştu. Projeyi mütevazı bir demir atölyesinde ve arkadaşının mobilya dükkanında tasarladığını belirten Tozan, kabini uzmanlara test ettirdiğini ve projenin patentini aldığını kaydetti.

     

  • İstanbul’da deniz ulaşımına sis engeli

    İstanbul’da deniz ulaşımına sis engeli

    İstanbul Boğazı’nda Rumelikavağı’nın kuzeyinde görüş mesafesinin sıfıra yakın olması nedeniyle gemi trafiği, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünce çift yönlü askıya alınarak geçici olarak durduruldu.

    BAZI VAPUR SEFERLERİ YAPILAMIYOR

    Şehir Hatları AŞ’nin internet sitesinden yapılan duyuruda, Beykoz-Sarıyer ve Sarıyer-Rumelikavağı-Anadolukavağı seferlerinin sis nedeniyle iptal edildiği, bazı seferlerde de gecikmeler yaşanabileceği belirtildi.

  • O sitenin müteahhidi tutuklandı

    O sitenin müteahhidi tutuklandı

    Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki yıkıcı depremde Adıyaman’da yıkılan ve birçok kişinin hayatını kaybettiği 7 katlı Burak Yapı’yla ilgili Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı. Açılan soruşturma çerçevesinde Adıyaman İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince Burak Yapı müteahhidi Kazım Oğuz, merkeze bağlı Kuşakkaya köyünde kaldığı adreste gözaltına alındı. İl Jandarma Komutanlığına getirilen Kazım Oğuz, tamamlanan işlemlerinin ardından Adıyaman Adliyesine sevk edildi. Burada mahkemeye çıkarılan Kazım Oğuz tutuklanarak cezaevine gönderildi. Konuyla ilgili soruşturma sürüyor.

  • Hem havadan hem karadan yardım

    Hem havadan hem karadan yardım

    Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem sonrası etkilenen ilçelerden biri de Gaziantep’in Nurdağı ilçesi oldu. Nurdağı’nda deprem sonrası evleri yıkılan ve ağır hasarlı olan afetzedelere ilk günden bu yana yardımlar devam ediyor. Enkaz çalışmalarının bittiği ilçede yaralar gün geçtikçe sarılmaya devam ediliyor. Hem havadan askeri helikopterlerle hem de tırlarla çadır, yaşam malzemesi, gıda ve yakacak odun ile kömür, Nurdağı merkez ve köylerine dağıtılıyor.


    Şırnak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünde görevli depo sorumlusu Hazım Ücün, depremden bu yana binlerce çadırın dağıtıldığını ve şimdiye kadar ilçe genelinde vatandaşların yüzde 99’una bütün yardımların ulaştığını söyledi.


    Nurdağı’nda 14 gündür çalıştıklarını belirten Ücün, “Gelen yardımları burada dağıtıyoruz. Birlik ve bütünlük içinde 22 araçla sürekli vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Şimdiye kadar 8 bin battaniye, yatak, yorgan, 6 bin gıda malzemesi, 5 bin çadır dağıttık. Farklı depolardan da yardımlar devam ediyor. 200 ton kömür ve odun yardımı yapıldı. Aracı olamayanlara da güvenlik güçlerimiz evlerine kadar götürüyor. Konteyner kent kuruldu. Ailelerin evlerine kadar götürüp teslim ediyoruz. Tüple çalışan ısıtıcılar dağıtıldı. 3 bin elektrikli ısıtıcı dağıtıldı. 40 bin koli su dağıtıldı. Devletimiz ve milletimiz sağ olsun günlük 20 tır malzeme geliyor. Genel anlamda yüzde 99 vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşıladık. Şimdi kıyafet dağıtımına önem veriyoruz” dedi.

  • İtfaiyecilerin unutamadıkları

    İtfaiyecilerin unutamadıkları

    6 Şubat günü merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ilde büyük tahribata sebep olan depremin ardından AFAD, belediyeler ve birçok STK’ların arama kurtarma ekipleri bölgelere yönelerek arama kurtarma çalışmalarına başladı. Hızla bölgeye giden ve günlerce dinlenmeden, uyumadan fedakarca çalışma yürüten Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ve arama kurtarma ekipleri, yaklaşık 50 kişiyi enkazdan kurtardı. Bu çalışmalar esnasında duygulandıran diyaloglar da kuruldu. Sakarya’ya geri dönen ekipler, unutamayacakları diyalogları anlattı. Bölgede cansiparene şekilde çalışma yürüttüğü esnada telefonu itfaiye aracından çalındığı için ailesi ve yakınlarıyla iletişim kurmakta zorlanan itfaiye eri Ömer Zambak ise kendisine ulaşamayan tanıdıklarının yaşadığı endişeyi anlattı.

    “Enkaz altında bizden keser istedi”

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığında görevli itfaiye eri Muhammed Arlı, “Deprem bölgesinde birçok olay yaşadık ve buruk olarak geriye döndük. Beni etkileyen olaylardan bir tanesi belediye personeli olan Yunus ağabeyimizdi. Yerini tespit ettikten sonra birkaç saatlik çalışma neticesinde kendisine ulaştık. İlk etapta elini gördük ve daha sonrasında tebessüm ettiren bir olay yaşandı; bizden istediği şey sigaraydı. ‘Canım çok sigara istedi, bana bir yanık sigara verir misiniz’ dedi. O esnada hepimiz orada güldük. Enkaz altındaki insanlar bizi gördükleri zaman artık kendilerini bırakıyorlar, biz kendilerini bırakmasınlar diye onlarla sohbet etmeye çalıştık. Kurtarma çalışması esnasında Yunus ağabeyimiz, ‘İyiyim ben burada, biraz da ben çalışayım, süreci kısaltalım’ diyerek bizden keser istedi. Bizde onu kırmamak için bir keser verdik, tabi yormadık, enerjisinin bitmesine izin vermedik bu esnada. Bütün ekibimizle birlikte Allah’a şükür kendisini kurtardık. Hastaneden taburcu edildikten birkaç gün sonra çalışmalarımızı devam ettirdiğimiz bölgeye geldi ziyaret etti. Çay içerek, sohbet ettik, birbirimize sarılarak dualar ettik. Acıların yanında bu da böyle güzel bir anı kaldı” dedi.

    Enkaz altında can kurtarırken telefonu çalındı

    Bölgeye gittiği ilk günde telefonunun çalındığını ifade eden itfaiye eri Ömer Zambak ailesiyle bir süre irtibat kuramadığını aktararak, “Bölgeye ilk gittiğimiz gece 17 yaşındaki Muhammet ismindeki bir genç için uzun süren bir çalışmamız oldu. 6 saat süren çalışmada enkazın içerisinde ekip arkadaşlarımızla değişerek girdik. Çalışma esnasında telefonumu da itfaiye aracına bıraktım. Ailemle haberleşmek için telefonumun yanına gittiğimde aracın içerisinde telefon ve bazı kişisel eşyalarımızın, yağmurluklarımızın da olmadığını gördük. Bir süre ailemle iletişim kuramadık. İki gün sonra ekip arkadaşlarımın telefonlarından görüşme sağladık ve ailem çok endişelenmişti. 14 günlük süreçte ailemle günde bir veya iki defa arkadaşlarımın telefonlarıyla irtibat kurdum. 4 yaşında Zehra adında kızım var, görüşemedim ve duygulandık. Onlar da endişelendi, orada enkaz altında çocukları gördük hep aklımızdaydı tabi herkesin evladı aklındaydı. Zor günler geçirdik ve benim için haberleşmek biraz daha zor olduğu için böyle bir sorunla karşı karşıya kaldım” diye konuştu.

    “Tuttuğu takımdan sevdiği yemeğe kadar her şeyi biliyorduk”

    Enkaz altındaki genç ile aralarında geçen diyalogu anlatan itfaiye eri Cevdet Gür ise, “Bölgeye giden ilk ekiplerden biriyim ve gittiğimizde 17 yaşında bir genci enkaz altından çıkardık. Genci çıkartırken ayağı sıkışmıştı ve çok riskli bir bölgedeydi. Çünkü bina tam yıkılmamış ve arkadaşta binanın basar tarafından olan kısımdaydı. Kendisi gayet sağlıklıydı sadece ayağı sıkışmıştı ama onu çıkarmakta zorluk çektik. Sağlam kirişi kırmak gerekiyordu ve titiz bir çalışma yaptık o sırada ise kendisi de, ‘Beni bırakın arka oda da babamlar var, onları alın’ diye bize defalarca kez söyledi. Ama bizim ilk görevimiz onu oradan almaktı daha sonrasında diğer aile üyelerini çıkarttık. Biz orada çok duygulandık ama diri durmamız gerekiyordu ki depremzede orada bizden etkilenmemeli ve biz onun moral ve motivasyonunu yüksek tutmak için gelecekteki planları gibi sorular sormaya çalıştık. Bunları sorarken de bina içinde kaç kişinin olduğunu teyit etmeye çalıştık. Enkaz altından çıkarmaya çalıştığımız gencin tuttuğu takımdan sevdiği yemeye kadar her şeyi biliyorduk. Yaklaşık 7 saat çalıştık ve o süre boyunca arkadaşla diyalog halindeydik” şeklinde konuştu.